25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27 EYLÜL 2000 ÇARŞAMBA OLAYLAR VE GORUŞLER olay.gorus@cumhuriyet.com.tr Atatürk'ün Kalıtı ve Dilimiz A tatûrkun asıl kalıtı kuşkusuz. Turkıye Cumhunyetı'dır Ata- turk, çağdaş bır toplu- mun bellı ılkeler doğ- rultusunda kurulması ve oluşması ıçın, Cumhunyetın kuru- luşundan olumune kadar sureklı çalış- mıştır Turk ulusuna kazandırdığı Cum- hunyetı ıse Turk Gençhğı'ne emanet et- mıştır Devlet kurucusu ve sıyaset adamı olarak goruşlenru eyleme donuşturerek gerçekleştırmış. bunlan soylev ve de- meçlennde de dıle getırmıştır A>nca ozel hukuk oznesı bır bırey, bır yurttaş okırak malvarhğını kımlere ve hangı olçulerde bıraktığını ıse olumunden kı- sa bır sure once yazılı olarak hazırla- dığı ve Beyoğlu 6 Noten'ne bıraktığı 5 Eylul 1938 gunlu "vasKetname" ıîe bellı etmıştır Ataturk'un kalıt yazısına (vasıyetna- mesıne) gore, buyuk onder, kahtını kul- tur devnmının oluşturulması ve gelış- tınlmesı ıçın kurdurduğu ıkı kuruma v e- rümek uzere CHP'ye bağışlamıştır _ '^Buıkı kurum, Turk Tanhve Turk Dıl ^fcnrumlandır tkısı de. ozel hukuk hu- ^^pmlenne uygun olarak oluştunılmuş "flp dernektır ^Vasıyername, rruras bırakanın "son fctekler''ın] behrleyen bır ışlemdır Ata- türk, yaşamı boyunca çalışmalanna ka- Oİdığı, yon verdığı, koruyup kolladıgı bır ıkı demokratık toplum orgutunu ' "iesmi kunun" olarak duşunmemıştır Tam tersıne bundan kaçınmıştır De\ - let orgutunun dışında, halka açık ola- pk çalışmalannı ongormuştur c Ne yazık kı, 12 Eylul rejımı Ata- türk'un adını kullanarak onun bırçok ya- pıtını tahnp ettığı gıbı, bu ıkı kurumu da ortadan kaldırmış, mallanna el koy - muştur Bu ıkı derneğın yenne avnı ad altında kunılan ıkı "resmidaire" kurum- lann hem adına hem de malvarlıklan- na el koymuştur Bu, hukuk dılıyle ad- landınldığında "gasp"tır Herkes "mülkivet \e miras hakla- n"na sahıptır TC Anayasası'nda ol- duğu gıbı, bu anayasal ılke tum ulus- lararası ınsan haklan bıldırgelennde \ e anlaşmalarında da boylece behrlenmış- tır Ama 12 Eylul rejımı Ataturk'ün mıras. kurumlann mıras ve mulkıyet haklannı gasp etmıştır On yedı yıldır da bu duzeltılememıştır Turk Dıl Kurumu 12 Temmuz 1932"de kurulmuştu Amacı, Turkçenınbırdu- şunce ve kultur dılı olarak gelıştınlme- sını sağlamaktı Halka açık olan kuru- mun uyelennın yaklaşık uçte bın dıl- bılımcılerden. uçte bın dılı yoğurarak yenıden yaratan yazar, ozan ve sanat- çılardan, uçte bın de oğretmenlerden oluşmakta ıdı Ataturk'un guvendığı yakın arkadaş- lanna kurdurduğu kurumun amacı Turk- çenın, ulusal curnhunyetın anlaum ara- cı olarak bır bılım ve kultur dılı olma- sı ıçın çalışmaktır Ataturk'un ulus an- la> ışı ırkçılığa değıl, toplumsal ve sı- yasalbılıncedavanır Bu nedenle "Tür- krjıe Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye hal- kına, Türk milleti denir" gonışu 1924 Anayasası'nda da yer almıştır Sıyasal bağımsızlık, bılım ve kultur alanında bagımsızkkla tamamlanır Ata- turk, bu ınancırıı da şoyle belırtrmştı 14 Mflli his Ue dil arasındaki bağ çok kuv- vetlidir. Dilin milli vezengin olması, mD- li hissin ınkişannda başuca muessirdir. Turk dili, dillerin en zengınlenndendir; veter ki bu dil şuurla işlensin." * Ulkesini, yuksek istiklalini koruma- sını bıkn Turk milleti, dilini de yaban- cı diller boyunduruğundan kurtarma- lıdır."( 12 Eylul 1930) TDK nın kurulmaşından ıkı yıl on- ce Sadri Maksudi Arsal'ın hazırladığı "Türk Dili İçuT adlı yapıtın başına kendı el yazısı ıle yazdığı bu duşunce- ler, dıl devnmının de en guçlu gerek- çesıdır Onun amaçladığı "var olan"ı konı- yup kurallaştıran, bır bakıma "dondu- ran" bır "akademi" değıl çağın ve top- lumun onunde gıden dınamık bır dev- nmcı kurumdu Dılı korumaya alma- yacak, tersme, gelışmelenn onunde gı- derek çağdaş cumhunyetın anlatım ara- cı olacak bır dılı oluşturacak bır ku- rumdu Bu amaçla yalnız dılbılımcıle- n değıl, sanatçılan, oğretmenlen de ku- rum yonetırrunde duşunmuştu Çalış- mayı halka mal eden, halkla bırlıkte devnnu yapan bu ozellıktı Ataturk, yayılmacılık ve somurgecı- lıkle savaşmıştı Kurtuluş Savaşı, ul- kesı ışgal edılrnış, ordusu yenılmış, bu- tun kurumlan yıkümış bır halkın bağım- sızhğı ıçın yapıldı Asken zafer, sıya- sal zaferle, bağımsızlık ve ulusal ege- menlıkle surdurulmese kunılan devle- tın kısa surede eskı hale duşmesı kaçı- nılmaz olurdu Ekonomık, sıyasal yayılmacılık arnk sılah \e sıcak savaş yenne kulturel ya- şamı yoğurup toplumlan hem gobek- lennden hem de damar ve beyınlenn- den bağlama yolunu tutuyor Bunun ıçın dev adımlarla gelışen teknolojıyı kullanıyor Toplumlanngunlukyaşamı- nı bellı modellere gore bıçımlendınp bır -ornekleştınyor Her gun yuzlerce yenı buluş, yenı araç-gereç, yenı urun yaşama katılıyor AhinToffler'agoredunyada 1960'ta 100 bm kıtap, 1990'da 400 bm kıtap yayım- lanmış Dunyada bılımsel çalışmalar ıçm yılda 60 mılyon sayfa yazılıyor, 900 teknık-bılımsel uzmanlık alanı var Toplam tenm sayısı 900 bm Yalmz NASA'da kullanılan tenm sayısı 15 bın Bunlan kendı dılınde adlandıramayan toplumlar egemen toplumun dılını kul- lanır, onun boyunduruğuna gırer Telev ızyonda, radyoda her gun bağı- ra bağıra "dablyu, dablyu, dablyu.... com.tr." dıye mal ve hızmet tanıtan rek- lam ajansı "nece" konuşuyor9 Satınn sonundakı "tr" Turk'un kısaltılmışı, otesı9 Kullamlan harfler bıle Turkçe değıl, soylenışı de Turk Dıl Kurumu, kuruluşundan mal- varlığına el konularak kapatüıncaya ka- dar bu akınla, bu kulturel ışgalle sa- vaştı 98 tenm sozluğu, 107 bm mad- de başı urettı Aynca dıhn kendı oz kaynaklanna do- nerek 12 cıltlık Derleme Sozluğu 125 bm sozcuğu, 8 cıltlık Tarama Sozluğu 25 bm Turkçe, 8 bın Osmanlıca sozcu- ğu ıçenyordu Yedıncı basımı yapılan Turkçe Sozluk'te 38 bın sozcuk yer ah- yordu Dılı ozleştırmek, yalnız dâhaon- celen dıle gırmış yabancı sozcuklere kar- şılık bulmak değıl, dev adımlarla gelı- şen teknolojıyı, yenı yaşam olanakla- nnı, buluşlan aym hızla kendı dılmde "ifadeetmek"tır Bır yabancı dılledun- yaya yayılan egemen uygarlığa ayak uydururken onu kendı dılıyle konuştur- maktır Bugunku Turk Dıl Kurumu bu gorevı hıç anlamış gorunmuyor Yo- netıcıler, kırlı sel sulan gıbı dılımıze ka- nşan v e bulandıran, hemen tumu Ame- nkan kokenlı sozcuklen yasa ıle en- gellemek, yasaklamak onensı yapıyor- lar Boyle bır onen ancak toplumsal olay- lan ve kunımlan bılmemek dıye açık- lanabılır Yasa ıle dıl de kurulamaz, ya- bancı dıllenn baskını da onlenemez Gezgın satıcılar Kestanecı ıle Koko- reççı'nın bıle bılgısayar kullanıcısı ol- duğunu kabul eden ve başanlı sayılan tanıtmalık, toplumun hangı oluşumla- nn ardma takılmakta olduğunu çok ıyı anlatıyor Ataturk'un yetmış yıl once behrttı- ğı tehlıke yenı bıçmuyle onumuzdedır Düımızı. bu yenı gelışmelenn ardmda- kı yabancı düler boyunduruğundan kur- tarmakgerek Yayılmacılık ekonomık kureselleşmenın dılını kullanarak gun- luk yaşamımızı, kulturumuzu ışgal et- mektedır Kultur yayümacılığınakarşı kendı toplumsal \e ulusal benlığımızı korumak gerek Bu, y asaklayıc ı hukuk kurallan ıle olmaz Toplumun yanında, hatta onunde yuruyerek dılı, gelışen v e değışen yaşam bıçımme, oluşturulan yem alışkanlıklara, yenı duşuncelere uygun bıçımde yemlemek zorundayız Türk Dıl Kurumu'nun kuruluşundakı devnmcı anlayış bu ıdı 12 Eylul rejı- mmın "resmi dairesi" olan kurumun bugunku "izkyid" tutumu ıle devnmı savunma ve karşı atılnnı sağlama ola- nağı yoktur Anayasanın 134 maddesındeveralan Ataturk Kultur, Dıl \ e Tanh Yuksek Ku- rumu (AKDTYK) çağdışı bıranlay ışın urunudur Demokrasılerde boylesı "res- mi ideolojP uretme gorev lı bır kurum olamaz Demokrasılerde dev letın resmı ıde- olojısı yoktur Gerçek ve tek ıdeolojık çerçeve çoğulcu, ozgurlukçu, katılun- cı demokrasıdır Turk devnmının bır boyutu da kul- tür devnmıdu- Bu amaçla kurulmuş ıkı kurumu, Ataturk, vasıyetnamesı ıle "mirasçr nasbederken bu devnmm yurutulmesı- nı amaçlamıştı Resmı kurumlar ıse tu- tucudur Venmlı ve yararlı çalışmalar durmuştur Halkçı bır yontemle toplu- ma benunsetılmeye çalışılan devnm, kapalı kapılar arkasında kalmış gozu- kuyor Dıl devnmını savunanlar, kımı basın organlanndakı bılınçlı yazarlar, sanat- çılardır Bunlann sayısı ıse dılı kırleten- lere gore çok yetersızdır Ataturk'un kalıtçısı (mırasçısı) Turk Dıl Kurumu'nun kuruluşunun altmış sekızmcı yılında, bunu bır kez daha anımsamak zorundayız ARADA BİR AYŞE İ L H A N Tanh Ogretmem Ders Almak Yok! Telefon çaldı, erkendı "Işıne koşacak bın olmalı" de- dım Yalova'dan Seher anyordu Makıne muhendısı, fabnkasında yonetıcı de Yıllar once bır yakınımın Yalo- va'dakı yazlık daıresını satın alırken onlara yardımcı ol- muştum Akçay'agıderkenakrabamındaıresındebırhaf- ta kadar kalıp yolculuğa mola verırdık Satış oyle btr za- mana denk duşmuştu Genç aıle ıle dost olduk, eşımı ve benı oyte sevdıler kı bızı terk etmedıler hıç Korkunç depremde sureklı oturduklan ev yıkılmadı, onanmdan sonra yıne oradalar Sesı bungundu Kocasını sorduğum- da, "O bızımle oturmuyor, prefabnke ev kıraladı 1 " de- dı. - Neden? . - Korkuyor, ruhsal sıkıntılan var Iyı anlaşırlardı, ıkı çocuklu genç aıle uyum ve sevgı ıle sarmaş dolaştı Adam, kımı zaman yureklenıp onlara ko- şuyor, kalmak ıstıyormuş Ne var kı saat 3 olmayagor- sun, korku ıçınde fırlayıp kendı evıne kaçıyormuş Ka- dının sesı ağlıyordu, benım de boğazıma bır yumru tı- kandı Tedavı goruyormuş "Uzulme çocuklannı du- şün, hepsı geçer" dedım Bılmem kı tesellı kâr eder mı'? Buyuk ifelaketlenn en derışet veren yanı ışte boyie yı- kım ve penşanlıklardır Daha da kotusu, yıkımı somure- rek kâr ve çıkar sağlamak ısteyen vıcdansızların oralar- da kol gezebılmelen Orman yangınlan ve ulkemızı kasıp kavuran çeşrtlı yan- gınlaryaz aylanmı zehır ettı Çogunun kasıtlı olduğu oy- lesıne bellı kı Erenkoy Kız üsesı'nde okurken bıze Arapça ve Fars- ça da oğretıyorlardı Bılmdığı gıbı sonradan yazı ve dıl devnmlen ıle bu derslere gereksınım kalmadı Farsça og- retmenımız Cevdet Bey o dılın musıkısınden, ses uyu- mundan yararianmasını bılen bır sıhırbazdı sankı Kı- sa surede hep bır ağızdan kuçuk oykuler bıle okumaya başlamıştık sınıfta Sade bu kadar mı? Bılgı bınkımını sonsuz sanırdım o konuşurken Dersler bır uygarlık şo- lenıydı Orman sevgısı ve bu konudakı bılgısı hayranlık atacak duzeydeydı Ormanlann alevlen goklen sa- ken Cevdet Bey'ı anımsamamak olanaksız Bu ne- nle oğretmenlenn sık sık her fırsatta ormanlardan, ya- rarlanndan soz etmesı, sınıfı coşku ıle doldurması ge- Böktığını duşunuyorum ^" "Trafik canavan" dıyorlar Bu canavar her çeşıt ca- navardan beterolan bılısızlık" (cehalet) değıl de nedır1 Yollar, kentler, kır bayır kan golu, araç-gereç mezarlığı gorunumunde Bunlann tumunden daha kotusu ıse dın- cı ve gencı çevrelenn, felaketlen, hele depremı, halkı bus- butun karanlığa yuvarlamak uzere amaçlanna uygun bfçımde kullanmalan, kor ınançlan korukleyıcı yonde . yorumlamalan ru Ortalama eğıtım duzeyı ılk uçuncu sınıfta kalan top- diym/a nereye vanlacak0 Hızlı nufus artışı en hızlı yoldan (nasıl olacaksa) durdurulmalı Çalımlanmalar umursa- rnazlıklar bır yana bırakılıp gerçekler kabul edılerek sağ- îık, eğıtım hızmetlen sunulamayan, ışsızlık ve açlık ıçın- de kıvranan ınsan kalabalığından kaçınmalıyız Ulke- ' rfiEdebıraldatmacadırgıdıyor Ikıyuzlulukduğumlençoz- rtiez Sıyasal partılerdınsel duygulan somurereksemız- tık sağlamaya çalışıyoriar Eskı bır polıtıkacı konuşuyor - "Sabah namazını kıldım, Kuran okudum " Ismet Pa- f , ja'nın evmde de namaz kılınır, Kuran okunurdu Aıle- _^5en bınnın ağzından bu turiu sozler duyuldu mu? ~'f. Cahit Arf'ın bır yazısında (ya da bır konuşmasında) "'yakındığı torensel yaşam Turkıye'yı sarmış Bır mıllet- Vekılı.bırbakan.bırekbına kuçuk bır fabnka açılışı ıçın îfiüyuk torenler hazıriatıyor >.*< Bırhekımın beklemesalonunda konuşuluyor "Keçı- "öfen, Etlıkvb guzel yerier değıl gayn Oralardakı halk dıncılenn elınde oyuncak o/muş On/ann ıstedığı gıbı gıyınıyor, camı, dua ve kor ınançlar peşınde koşuyor- lar" Sanınm Hamamonu'ndekı bır sosyal sıgortalar has- tanesınde çalışan bır eczacı hanım yakınıyor "Işım bı- tıp oralardan kurtulunca Kızılay'a geldığımde ulke de- ğıştırmış gıbı sevınıyor, soluklanıyorum " -. Turbanlı, yeldırmelıler orada daha az mı? Her bınnın gbzlen velfecn okuyor Bınnın koluna gırdığı erkeğe gos- terdığı acayıp yakınlık goze batıyor , - Orhan Ağabeyımızı (Orhan Şaik) anımsadım Vezne- "çiler'dekı Yuksek Muallım Mektebı'nde ıken grup grup * Vefa Bozacısı'na gıderek boza (leblebıli) ıçmek hoşumu- za gıderdı Ne şenhktı Tannm1 Bır sefennde, çaktırma- dan koşeye çekılmış çıftı şakaya alarak demıştı kı "Ka- labalığın onunde muhabbet gosterısı gunahtır" Orhan -^Ağabey Arapça bılırdı Bunun Arapçasını soylemıştı Takıyyealığın ıplığı pazarda, ama her yandan zınl zı- nl gencılık (ırtıca) akarken dıncıler şımdı de tutturmuş- lar, "önce ırtıcanın adını koysunlar, tanırnınıyapsınlar'" Şu felsefecı geçınen ahlaksızlara bakın, savsaklama yollannı nasıl da bılıyorlar CHP, yine CHP... Yetkin AROZ B ır olağanustu genel kurul da- ha gelıp çattı CHP'de Tuzuk genel kurulunun ertelenmesı kaçınılmaz oldu Nedenlıeleş- ünlırse eleştınlsın, salt CHP'nın değıl, sıyasetın demokratıkleş- tınhnesı sorunudur bu Partılermı ve kendı- lennı demokratıkleştırme, partı ıçı demokra- sılennı yaşama geçırme gıbı bu- gereksınımı olmayan partılenn ve lıderlennın pek anlaya- bıleceğı bır sorun değıl kuşkusuz 1 Onlar, CHP'yı eleştırmenm, toplum onunde onu ku- çultmeye çalışmanın dayanılmaz hafıflığıru ya- şıyorlar Onseçım yapma, duzenlı genel ku- rula gıtme, seçımle gelıp seçımle yonetımden aynlma dıye bır kaygılan yok Dıktarejımle- nne ozgu partıcılıklennı surduruyorlar daha Hele soldan sağa hızlı bır geçış yapan partı- run uvehğı bır yıllık "abonmanhk" gıbı bır şey' Hıç kımse ne kadar zaman uye kalacağmı, gorev den ne zaman almacağım ve yenne kım- lerın geönlecegmı büemıyor Ona "halkçı'' Ece- vifler karar venyor' Saym Balbay' ın soylemıy- le bınsı denıek, bınsı ocak, oburu ıse şrrket, ıktıdardakı partılenn Oysa CHP'nm aldığı yol hıç de kuçumsenecek gıbı değıl demok- ratıkleşmede Bu anlamda da onculuk gore- vını yapıyor topluma Sıkıntılar bu surecı aş- makıçın EleştınleTde daha ıyı başarması, Tur- kıye'yı kucaklaması ıçın Toplum olarak bılımsel duşunmedekı zor- luğumuz bıtmıyor hıç Akıl çağma bır turlu gıremıyoruz Duygusallığnnız aklrmızm onu- ne geçıvenyor Solcumuz ınanç solcusu, sağ- cımız manç sağcısı olup çıkıyor Sorgulama- yan, eleştırel aklnıı kullanmayan Yemden du- şunmeye, toplumsal değışunlen ızlemeye, ge- reksınımlen, ılenye dönuk oluşumlan kestır- meye, kafa yormaya pek gerek duymayan bır toplumsal kımlık Hele "ustalar da boyle de- mişse-." Bınlennm bızım yenmıze duşunme- ye de\am ettığmı varsaymak, soyledıklennı "doğru" bellemeye hazır olmak kolayımıza gelıyor Ne yetışme bıçmıımızde ne eğıtırn- öğretım duzenımızde ne de toplumsal olgu- lanmızda olaylan neden-sonuç ılışkılen ıçm- de algılayıp dusunme ahşkanlığımız var O çok ovunduğumuz "tflkflerin" kafamızm ıçmde do- laşması da, karşımızdakını oyuna getırme an- lamında bır kurnazlıktan oteye geçmıyor, araş- tıran, ınceleyen duşunme yetkınlığım ıçermı- yor 1 CHP'dekı "Altan Abi" ya da "Bjçkal" yak- laşımlan da oyle Partınm kendını yenıden var etme gınşımımn ongorduğu temel yakla- şrm, ıçenğmden gıderek uzaklaşıyor Kışıle- re bağlanma, kışılere dayalı pohtıka yapma, bu bağlamda kendılenne yer açma soylemle- n yıne suruyor "\ttan abi iyidir... ona güve- nimiz tamdır... ortabğı kimse kanşörmasın™ aman, biıük berabertik içinde yüniyefim-." Ya da tam tersı "Altan abi iyi ama, fazla ses- siz. Lider dediğin şöyle gümbür gümbür» ah ah.~ Baykal iyhdi ama. o da çok vanlıs yapb zamanında. Ne olacak bu partinin hali? Aca- ba Ba\kal'ı düşunsek mi bir kez daha!" Başa donup hemen sormak gerekıyor Al- tan Abi neden ıyı, nasıl ıyı 9 Ya da neden ıyı değıl-nasıl ıyı değıl 9 Baykal neden ıyı değıl- dı 9 Şımdı neden daha ıyı 9 "Ahan Abi" bır gazetecı olarak ıyı, bır kı- şı olarak ıyı, yıllanm partı çalışmalannda ge- çırmış bır partıh olarak ıyı. kışılığımn sergı- ledığı, hoşgorülu, yumuşak davramş, getırdı- ğı ınsan sıcaklığı ıyı ve onun yanı sıra açığa çıkmaya başlayan İcararhlık, odunsuzlük ıyı Ama "Altan Abi" ve kadrolanmn asıl tyılığı, CHP'ye bakışlannda, ona yuklemeyı ongor- duklen temel pohtıkalannda ve partıyı yenı- den yapılandırmadakı duşuncelennın ne oldu- ğunda 1 Neyı nasıl yapacaklannda Eğer "Aitan Abi" v e yonetım kadrolan, par- tının ıdeolojık çızgısmı boyutlandırarak ma- saya yatn^mayacaklarsa, onu, tanhsel kökle- nyle buluşturan bır temelden yola çıkarak "temsil edeceğini varsaydığunız" sınıf ve kat- manlanna açamayacaklarsa, temel sorunlan- mıza bu bakış açısmdan çozumler uretmeyı ongoremeyeceklerse "üyeBği" yemden ta- nımlayıp belırleyemeyecek, partınm ıdeolo- jık çerçevesmı doğru çızemeyecek. geçış prog- rarmm oluşturamayacak ve sağlıklı bır açılım ıçm ışe butun ıllenn, ılçelerm yonetım-dene- tım organlaruıı yenıleme, bu çerçevede partı- nm butun kanallannı yem seçmenlere-partı- lılere açma başansını gosteremeyeceklerse Partı Meclısı çalışmalarmı buna gore yonlen- dıremeyeceklerse "Altan Abi" partınm ge- nel baskanı, lıden değıl, yıne "Altan Abi" ola- rak kalacaktır Iyı bır sıyasetçı olmayı hak edemeyecek, teslımıyetçı ya da "idare-i mas- lahatçT mtemıne uygun duşecek bır başkan olmayı hak edecektır 1 Gereksınım duyduğu ge- nel kurul bu nıtelemeyı "haketmemeve" do- nukbırdırenışm, yonelışm ıpuçlannı vermek- tedır Saym Baykal, uzunçalar olan sıyasal yaşa- mı boyunca hıçbır zaman partısım butunleş- tıren, onu kucaklayıp gerçek anlamda özgo- j . revme (mısyonuna) taşjyan bır Udeıolamfldı Yemden açılışırida CHP'nın başına geçmış olması bıle bunu başarmaya yetmedı Sıyase- tı kendı arkadaş grubunun partıyı yonetmesı olarak algıladı Gunubırlık çıkışlarla, kısır çe- kışmelerle, yanlış yonelmelerle CHP'vı bu- gunku noktasına getınp bıraktı Ideolojısı kal- mamış, dûzenle butunleşmış, guven yıtımıne uğrarmş bır CHP olgusu bu Oysa CHP bır umut olmak, bu çokuşten ul- keyı kurtaracak atüırm basarmak zonmda olan bır partı Turkrye'nın sorunlanna koklu çozum- ler uretmenın gızılgucu kıtlesel anlamda yal- nız CHP'de var Toplumsal koşullanmız ken- dısını ıktıdara getırme şansını altın tepsı ıçın- de sunmayı sürduruyor Ne kı, genel merkez kadrolanmn ve dığer partılılennm surdurduk- len butun çalışmalanna karşm bu "sunuma" hazır değıl CHP "Altan Abi" v e çalışma ar- kadaşlan başannm yollannı açma uğraşında Bu tırmamşı yakalama çabasmda Ama onu kesılıyor bu kez Ama orgut yemlenemıyor Eylemsızlığmı, aşınmışlığını ustunden ata- mıyor Guventazeleyemıyor Ideolojık çerçe- venın oluşturulması, onun orgutsel yapısmın kurulması, uygulamaya donuk Turkıye pro- jesının ortaya çıkması, yenı süreçlen gerek- tınyor Başlangıçta var olan tıkamklık. bugun elle tutulur hale gelıyor, tuzuk kurultayı se- çım kunıltayına donuşuyor Şımdı yapılması gereken, guvenılır orgut, guvemlır partı olmamn koşullannı oluştur- mak îdeolojık yapüanma tartışmalarını ola- ğan genel kurul sureçlenne tasımak CHP'yı Yemçen Ocağı'na donduren delegelık-nay- lon delegelık batağından kurtarmak Kendı koklenne dayanarak yemden yapılanmasının kıhdmı açmak Hem delegeler hem CHP yaşamsal bır sı- navdan daha geçıyor Turkıye de geçıyor' PENCERE Kısmtıya Gerek Yok! O. üstün YILDIRIM B ugunler, Hamiyet Yüceses'ın sesınden dmlemeye ahştığı- mız o unlu şarkıyı, onumuz- dekı gunlerde sıkhkla soy- leyeceğımızı göstenyor Ne v ar kıu mevki"sın] kanştır- madan Çunku, şarkıdakı gıbı pûr nur olan bır mev - kı yok Yenn nıye pûr nur olma- dığını, son on yıhn ılgılı ba- kanlanna değıl, yülar ve yıl- larca once 2000'h yıllann enenısını uretnğını soyleyen barajlar krahna sormak ge- rek, "Dün dundur, bugün bugundür" dıyeceğını bıl- sekde O yer, şarkıdakı gıbı de- ğıl, çunku yıllar ve yıllar oncesınden ureüldığı soyle- nen enerjı bugun yok Ya yıne komşudan alacağız ya da yıne kısıtlamaya gıdece- Aslında kısıtlamaya yıl- lar once başlanmabydı Or- neğın, ozel radyo ve televız- yonlann ışbaşı yaptığı yıl- larda hıç değılse Işın kolayına kaçıp zorla satın aldınlan buzdolapla- nndakj 250 gr kıymayı ko- kutma, bır kâse yoğurdu ek- şıtme yenne başka şeyler yapılmalı Çalışma saatlen ve bıl- mem nelerle oynanacağına televızyon ızlencelenyle ıl- gılenılmelı Içı boş. dışı loş geyikmuhabbetleriyok edıl- melı Nasıl bır şey oldukla- n bıle anlaşılamayan, m- sanlann yatak odalanna ve de apış aralanna dek gıren ızlenceler, Kadir'ın tacızı, İbo'nım Asena'sı. Rehonun bunlarla ılışkısı ve her şe- yı, sabah, oğle, akşam ve varsa gece yansı şekerlen, haber değen olmayan ha- berlen ve bunlann akşam sabah yınelenmesı, aynı go- runtûlenn dakıkalarca ve gunlerce venlmesı, başba- kanın ve de tum bakanlann attıklan adımlann gosten- mı, hele de eskı cumhur- başkanının çarşı pazar, du- ğun demekgezüen \ e de her şeylen, üa gol ızlemek ıçın uç-beş "bflen"ın saatlerce konuşturulması, ınsanlan taşkınhğa ozendıren maç sonrası sokak çekımlen, he- le de Televole, Telegole gı- bı saçmalıklar ve butun bun- lann benzerlen bır de "az sonnTlar bır "ince ayar"a sokulmalı ve bunların kvv saate donuşumlen bır ıyıce değerlendınlmelı O zaman kısıtlamaya gerek olmadığı, bır bm >ıl daha ye- tecek eneıjının olduğu go- rulecektır Hadı,yapınşunu Teldo- laba donusturulmeye çalışı- lan buzdolabındakı 250 gr kıyma ıle denn dondurucu- ya donuşturulen kafatasın- dakı 1 5 kg beyın aşkına ve de anısına yapın şu ışı MALATYA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Sayı 1997/62/Esas 1997/538 Karar Davacı Vekılı Av Bulent Tufekçı'nın davalılar Cahıt Canoz ve arkadaşlan aleyhıne mahkememıze açttuş olduğu sozleşmeye gore Tapu Iptal v e Tes- cıl davasının yapılan açık yargılaması sonunda \ukanda esas ve karar numarası yazılı mahkememıze aıt sozleşmeye gore Tapu Iptalı ve tescıl davasının REDDtNE karar venldığı, ancak karar da- *\acı vekılı tarafından temyız edılmış olup karar ve temyız dılekçesı Davalılardan Nıhat Canoz Cahıt Canoz ve Şevket Canöz'e teblığ edılemedığı ve feblıgata sanh adreslen de tesbıt edılemedığınden, karar ve temyız dılekçesının ılan yoluyla teblığlenne karar venlmış olup ışbu karar ve temyız dılek- çesırun davalılar Cahıt Canoz, Nıhat Canoz ve Şevket Canoz'e teblığ yenne geçerlı olmak uzere ılan olımur 14 9 2000 Basın 52237 Pişpirik ile Satranç Ismet Paşa duşuncelerını kendısıne ozgu bır bıçemle dıle getınrdı, konuşmasında sadelığı yeğ- lerdı, ama, soyledıklerı kımı zaman çekı taşı gıbı ağırtaşıp belleğe otururdu kı, bunlardan bın Su- nay'a ılışkındır 1973'te Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay'ın go- rev suresı bır anayasa değışıklığıyle uzatılmak ıs- tenıyordu Inonu, "Sunay Formulu"ne "hışımla" karşı çıktı, gerekçesı yalındı ve hıç unutulmadı - Neymış, gorev suresı uzatılacakmış Uzatılır- sa ne yapacak? Daha once ne yaptıysa yaptık- larını yıne yapacak CHP kurultayı hafta sonu yapılıyor, Deniz Bay- kal genel başkanlığa adaylığını koyuyormuş Pekı, kazanırsa ne yapacak9 Gel de Paşa'yı anımsama! • Denız Baykal ıyı ınsan, hoş ınsan, kulturtu ınsan, sozu sohbetı yerınde, sıyasetle bırlıkte soluk alıp verır, ama, kusuru var. Seçım kazanamaz Kurultay kazanır CHP'lı delegelerın "atanmış" bolumu Denız Baykal'ı tutuyor Ama halk tutmuyor Baykal'ın başını çektığı CHP herseçımde bıraz daha eksık oy alarak sonunda Meclıs dışında kal- dı Muğla'ya grttığımde Saburhane Mahallesı'nde- kı komşumuz Şengül Hantm'a sormuştum: - Ne yaptınız son seçımde? Şengul Hanım şen şakrak - Karar verdık, beledıyede oyumuzu CHP'ye, mılletvekıllennde DSP'ye verdık. Muğla'da ıl ve ılçe beledıyelerını CHP sıldı su- purdu, DSP de mılletvekıllıklennı Ya Baykal'ın memleketı Antalya'da ne oldu? Bılınıyor • Pazar gunu kurultayda kım kazanacak 9 Delege tabanında Baykalcıların çoğunlukta ol- duklan bılınıyor; çunku bızde her lıder partı orgu- tunu kendısıne gore "dızayn" edıyor Ya Altan Öymen'' öymen, son kurultayda başa geçınce Erdal Inö- nü yontemıyle yurudu; "partı ıçı demokrası" de- dı; kımı bulursa onunla çalıştı, ıyı mı ettı kotu mu, bılınmez'? Bu kurultayda Baykal'a karşı olanlar bırleşebılırlerse Oymen kazanabılır.. Bırleşebılırler mı^ Soldakı gorenek, buyuk olçude "bolunme kul- turu"nu kafalara ışlemıştır; hastalık salgın Ancak bu kez kuruttayın sonucu buyuk çapta Hasan Fehmi Güneş'e bağlı Hasan Fehmı Guneş, bu kurultayda pışpınk oy- narsa, Baykal kazanacak Guneş satranç oynarsa, Baykal kaybedecek!.. • CHP ışte boyle CHP'pnson seçımlerden once 1 400 000 uye- sı va/dıv 'ferndgD yjflfem yapıldı.. ••«• 140bın uyeyeduştu Demek kı 10 kışıden 9'u naylonmuş CHP bu kuruttayda halkın sesıne kulaklarını tı- karsa, CHP'lı seçmenın karanna boş venrse, or- gutte hızıpçılığe ve sahtecılığe goz yumarsa, ığ- nelı fıçının ıçıne duşecek. O zaman Turkıye'nın sağ koalısyonunda bır keyıf, bır keyıf, demeyın grtsın!. tLAN AKÇAABAT TEKEL Y. TÜTÜN İŞLETME MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN 1- Aşağıda aynnnlan yazılı naklıyat mahallen ara- sı karayolu ıle kamyonlarla Yaprak Tutun Naklıye ışı yapılacak olup taşmacak mıktar ıdare lehıne yuz- de 25 azalır çoğalır kaydı ıle Akçaabat-lstanbul 300 ton, Akçaabat-Adana 300 ton, Akçaabat-lzmır 100 ton, Akçaabat-Malat- ya 300 tondur Yukleme ve boşaltma ışı ıdaremıze aımr 2- Naklıye ıhalelen kapalı zarf yontemıyle Akça- abat Tekel Y Tutun Işletme Mudurluğu'nde 19 10 2000 Perşembe gunu saat 14 OO'te ayn ayn yapılacaktır 3- Naklıye ışı suresı bır yıldır 4- Naklıye ışı geçıcı temınatı, Akçaabat-lstanbul 270 000 000 - TL, Akçaabat-Adana 270 000 000 - TL. Akçaabat-lzmır 115 000 000 - TL, Akçaabat- Malatya 255 000 000 - TL'dır 5- Ihale ıştırake esas ıstekhlerden ıstenılen belge- lenn şartnamesınde belırtüdığı, şartname ve eklen- nı 6 000 000-TL karşılığında Akçaabat Tekel Y Tutun Işletme Mudurluğu'nden temm edüır 6- Odemeler, her partı yaprak tutunun mahalhnce yapılacak tesellumune esas yollama vanşının ıbrazı netıcesı Akçaabat Tekel Y Tutun Işletme Mudurlu- ğu veznesınden yapılacaktır 7- Tekel tdaresı 2886 sayılı kanun kapsamında ol- madığından ıhaleyı yapıp yapmamakta serbesmr ve- ya dıledığıne yapmakta veya kısmen yapmakta ser- besttır 8- Postada doğacak gecıkmeler ıle telgraf, faks v e teleks ıle yapılan başvurlar geçersız sayılacaktır tsteklılenn ıhale gunu olan 19 10 2000 Perşembe gunu saat 14 00'e kadar geçıcı temınatlannı ıdare veznesıne yatırdığına daır makbuz ve ıstenılen bel- gelen komısyona teshm ederek ıhaleye ıştırak etme- len ılanen duyurulur Basın 50674 MtLAS SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1998 1045 Esas Davacı Mehmet Turan Tetık tarafindan, davalı Mus- tafa Kemal Çılgın ale> hıne açılan ortaklığın gıdenlme- sı davasının yapılıp bıtınlen karar gereğınce, Mahkememızın 23 6 2000 tanh ve 1998i 1045 esas, 2000/524 karar savılı ılamı ıle, Mılas ılçesı, Dorttepe koyu, Hısar mevkıı, 4681 parsel sayılı taşınmazın taraf- lar arasında aynen taksımı mumkun olmadığından satış suretı ıle gıdenlmesıne karar venlmıştır Yukanda ısmı yazılı dav ah. gostenlen adresınde bu- lunamadığından ılanen teblığıne karar venlmıştır Mahkememızın karan ılan tanhınden ıtıbaren adı ge- çen davalıya 8 gun sonunda teblığ edılmış sayılacağı, suresı ıçınde tem>ız edılmedığı taktırde karann kesın- leşeceğı ılan olunur Basın 48249
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle