27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET A EYLÛL 2000 ÇARŞAMBA 10 DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr 'AliyeVln sağlık dupumulyf • TtFLİS(AA)- Milenyum zirvesi için gittiği ABD'de tedavi gören ve hakkında "vefat ettiği" şeklinde söylentiler yayılan Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, Gürcistan parlamentosunda anıldı. Aliyev'in vefatına ilişkin «öylentilerin Azerbaycan yetkilileri tarafından yalanlanmasına karşın konuyu gündemine alan Gürcistan parlamentosunda millet\ r ekilleri, Aliyev için 1 dakıkalık saygı duruşunda buİundu. Gelişmeler ûzerine açıklamada bulunan Azerbaycan'ın Tiflis Büyükelçisi Hasan Haciyev, Aliyev'in sağlığının iyi olduğunu ve yakın günlerde Bakû'ya döneceğmi söyledi. Koreler'den bfr adnndaha • CHEJU(AA)-Kuzey ve Güney Kore'nin yaklaşık yanm asırdır ilk kez ikili görüşme için bir araya gelen savunma bakanlan, iki gün süren görüşmelerini, ülkeleri arasmdaki savaş tehdıdinin azatılması yönünde çalışma ve kasun ayında Kuzey Kore'de yeniden bır araya gelme konusunda vardıklan anlaşmayla tamamladı. Güney ve Kuzey Kore savunma bakanlan Cho sun-tea ile Kim II Chul'un, Güney Kore'nin Cheju Adası'ndaki görüşmelerin ardından yaptıklan ortak açıklamaya göre, iki ülkeyi ayıran askerden anndınlmış bölgeye (DMZ) insanlann ve malzemelerin geçişine izin verilmesi konusunda da anlaşma sağlandı. tki ülke savunma bakanlarının 18 Kasım'da yapacaklan yeni tur görüşrnede, ülkeler arasındaki askeri gerilimin azaltılması yönündeki tedbirlerin ele alınacağı belirtildi. Rus-Ermeni optakHğı • MOSKOVA(AA)- Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Ermenistan Devlet Başkanı Robert Koçaryan, "21 'ınci Yüzyılda Stratejik Ortaklık" deklarasyonunu imzaladılar. Putin, belgenin, iki ülke arasında müttefıklik derecesinde yakın işbirliği öngördüğünü belirtti. Putin, Ermenıstan'ın, Rusya'nın geleneksel müttefıklen arasında olduğunu kaydetö. Putin, iki liderin liderler, belgenin ımzalanmasımn ardından Moskova'da düzenlediği ortak basın toplantısında, "Ermenistan'ın da ımtiyaza ihtiyacı yok. SSCB'nin yıkılmasından sonra ortaya çıkan ülkeler arasında birbirine eşit, ıyi ilişkiler gerekli. Bu tür ilişkiler hem Rusya'nın, hem de Ermenistan'ın yarannadır'" dedi. lOyaşındakikn bosanmak OP • TAHRAN (AA)- îran'da 8 günlük evli 10 yaşındaki bir kız çocuğunun, kendisine kötü muamele eden 15 yaşındaki eşinden bosanmak için dava açüğı bildirildı. Iran gazetesinin haberine göre, Muhammed'in eşi Meryem'in oyuncak bebekleriyle oynamasına tahammül edememesi üzerine bir süre sonra çocuk çift arasında şiddetli tartışmalar çıktı. Muhammed gazeteye yaptığı açıklamada, sonunda kansmı ve kayınvalidesini dövdüğünü, ardından da annesinin evine sığındığını söyledi. tran meclisinde, evlenmek için asgari yaş kız çocuklannda 14, erkeklerde de 17 olarak kabul edilmişti. Tasan yanlılan, Türkiye'nin lobi şirketinin başındaki eski partililere ateş püskürüyor Cumhuriyetçfler böÜindü • ABD Temsilciler Meclisi'nde, Ermeni soykınm tasansı dışında, 5'i Kıbns, 2'siEge, 1'iKürtler ve l'iyine Ermeni soykınmıyla ilgili olinak üzere Türkiye karşıtı toplam 9 tasan daha bulunuyor. VVASHINGTON (AA) - ABD'de kasım ayında yapı- lacak Kongre seçirnlerinde Er- meni oylannı kazanabilmek için Ermeni soykınm tasansı- m alevlendiren Cumhuriyetçi Parti çevreleri, Türkiye'nin lobi şirketinin başında bulunan Cumhu- riyetçi Partili iki eski milletvekili Bob LJ- vingston ve Genüd Solomon'a ateş püs- kürüyor. Kongre haberierini yayımlayan Roll Call gazetesine konuşan ve Ermeni ta- sansını destekleyen üst düzey Cumhu- riyetçi Parti yetkilileri, Türkiye adına çalışan Livingston ve Solomon'un, tasa- nya karşı mücadele ederek "Cumhuri- yetçi Parti'nin yaşamsal seçim davasına ihanet ettiğmi" öne sürdüler. Üst düzey bir parti yetkilisi, "Lrvingston ve Solo- mon'un vapöğı,Cumhuriyetçi Parti'nin TARtHÇt YURTSEVER: ASIL TÜRKLER KATLEPtLDİ 'Tarihiçarpıtıyorlar' ADANA (AA) - Osmanlı ve Genelkurmay Askeri ve Tarih Stratejik Etüt (ATASE) Başkanlığı arşivlerinde, 1916-1917 yıllannda, Ermeni Dr. Hamparsun Boyaoyan ve emrindekı mılıslenn, Anadolu'da 500 bin Türk'ü katlettiğinin belgelerle yer aldığı bildirildı. Araştırrnacı- tarihçi Cezmi Yurtsever, AA'ya yaptığı açıklamada, Ermeni soykuım tasansının ABD Temsilciler Meclisi Uluslararası Operasyonlar ve însan Haklan Komitesi tarafından kabul edilmesini, "tarihin çarpıölmasj" olarak nıteledi ve "Asl katiedilen Türklerdir ve bu gerçek, çok sayıda arastınnacı tarafindan belgelerte ortaya konmuştur" dedi. Ermenilerin Türklere yönelik katliam planının Osmanlı Arşivi'nde 234 No'lu harita ile belgeli olduğunu belirten Yurtsever şöyle konuştu: "Osmanh ve Genelkunnay ATASE Başkanhğı arşivlerinde yer alan belgelerden, künlik bilgflerine göre Adana'nın Kozan Sancağı Haçin (Saimbeyli) kasabası doğumhı Ermeni Hamparsun Boyacryan'ın, soykmmın birinci dereceden sorumlusu olduğu anlaştfm&ktadır.'* bu tasanyla Ogfli konumuna aykın. tki Cumhuriyetçinin, partiye yapağı bu kö- tülüğe inananuyonım" dedi. Eski Cumhuriyetçi milletvekili Ge- rald Solomon ise Roll Call'a açıklama- sında, işini yaptığını söyledi. Gözlemcüer, Ermeni tasansının Ka- üforniya'da 40 bini aşkm Ermeninin ya- şadığı Glendale bölgesinden yeniden se- çıme girecek Cumhunyetçı milletveki- li James Rogan'ın sansının artması için Cumhunyetçi Partili Temsilciler Mecli- si Başkanı Dennis Hastert tarafından desteklendiğine işaret ediyorlar. Hastert ve yardımcılannın, bu nedenle tasanya karşı Türkiye'nin yanında yer alan bü- tün Cumhuriyetçilere husumet besledi- ği ifade edıldi. Siyasi gözlemciler, Has- tert'ın, bu göreve gelmesinde en büyük rolü oynayan ve Türkiye adına lobi fa- aliyetleri yürüten hocası Livingston'a ihanet ettiği görüşünü dile getirdiler. 9ayntasan Bu arada, Temsilciler Meclisi'ne, ge- lecek ay sona erecek yasama dönemin- de, aralannda şu anda genel kuruldan geçme tehlikesi bulunan soykınm tasa- nsının yanı sıra Türkiye karşı- tı toplam dokuz tasan sunuldu- ğu öğrenildi. Türk düşmanı olarak tanınan milletvekilleri ta- rafından sunulan tasanlann 5 'ı Kıbns, 2'si Ege adalan, 1 'i yi- ne Ermeni soykınmı, l'i de Kürtler hakkında. Bu tasanlardan milletvekili Bob Fîbıer tarafından Temsil- ciler Meclisi'ne sunulan tasa- n, "Türkiye'de cezaevinde bu- lunan Kürt millervekillerinin koşulsuz serbest bıraküması ve Kürtierin kültûrel ve dile fliş- Idn haklannın Türk hüküme- ti tarafindan tanınması" çağ- nsını içenyor. Frank Pallone ve Robert Andrews adlı milletvekilleri tarafindan ayn ayn sunulan ta- sanlarda, Türkiye'nin Kardak kayalık- ları üzerindeki egemenlik iddiasının Kongre tarafindan reddedilmesi öngörü- lüyor. George Radanovich'ın tasansın- da ise Ermenı soykınmma ilişkin Ame- rikan belgelerinin ABD makamlan ta- rafından toplanarak tasnif edilmesi ön- görülüyor. Michael Bilirakis ve Tom CampbeD tarafından sunulan tasanlarda ise Türki- ye "nin Kıbns'tan askerlerini çekmesı öngörülüyor. Tasanlann bu yasama dö- neminde Temsilciler Meclisi'nden geç- mesı mümkün görünmüyor. Turkiye Masası şefi Servantie AB'nin önceliği siyasi kriterler EkoDomi Servisi - Avru- pa Birliği'nın genişleme- den sorumlu Türkiye Ma- sası Şefı Alain Servantie, hükümete sert eleştiriler yönelterek uyum çalışma- lannın çok yavaş yürüdü- ğünü belirtti. Servantie, Türkiye'nin AB ile tam üyelik müzakerelerinin açıl- ması için öncelikle Kopen- hag Kriterleri ile Kıbns ko- nusunda sonuca vanlması gerektiğini söyledi. Türkiye Genç Işadamla- n Demeği (TÜGÎAD) ta- rafindan düzenle- nen "AB Süredn- deYohuı Neresin- deyiz''konulutop- lantıyakonuşma- cı olarak katılan Servantie, Türki- ye'nin, özellikle "azınhJdann ko- runması, insan haklan. düşünce özgûrlüğü" gıbı Kopenhag kriter- leri'ni uygulama- Alain Servantk enflasyonun mutlaka düşü- rülmesinin gerektiğini vur- gulayan Servantie, IMF ile hazııianan ekonomik istikrar programının iyi istikamette olduğunu kaydetti. Servan- tie, "Türkiye'nin ekonomik olarak yükselisi devam ede- cek. lstanbul'a her geldiğim- de şaşınyorum, bü>ük fler- lemeler var. Tûridve, bölge- sel ekonomik güç olmaya başladı" dedi. Işadamlanyla görûştfi Servantie, 'Kabhm Or- takhğı Belgesi'ne ilişkin bir soruyu cevaplarken de bel- genin içeriğinin he- nüz netleşmediği- ni, ancak tnsan Haklan Yüksekls- tişare Kunılu rapo- runun ilk versiyo- nunun çok olumlu bulunduğunu bil- dirdi. Servantie, TÜ- GtAD üyelerinin ya hız vermesi gerektiğini kaydetti. Servantie, AB mevzuatı- na uyumla ilgili çalışmala- nn yetersız kaldığmı, bugü- ne kadar tüm sektörlerde mevzuatın, ancak yüzde 10'unun uyumlaştrnldığı- nı ifade ederek TBMM'nin yeni yasama döneminde uyumla ilgili yasa tasanla- nnaöncelikvermesi gerek- tiğini de vurguladı. Gelir dağılımındaki bo- zukluğun gıderilmesi için daha çok siyasi konular üze- nne soru yöneltmelerini şaş- kınhkla karşıladığın) belırtir- ken, TÜGİAD Başkanı Mu- harrem Yümaz kendisini, "Biz uzunyıDardanberi AB üyeteri ileticaret> ı apıyor ve ekonomik açıdan sorun ya- şamryoruz. Mali aktanmla- nn önüne ise engel olarak daima AB tarafindan bu so- nınlar getiriliyor. tşadamla- n öncelikle bu konuian açık- uğa kavuşturmak istiyor" diye yanıtladı. BinlerceKübalıyürüdü Binlerce Kûbah. liderleri Rdel Castro ile biıükte, ABD'nin yasadışı göçü teşvik eden poütikasım protesto etmek için başkent Havana'daki ABD Bûyükelçfliği önünde toplandL Oğrenci Federasyonu ve komünist gençtik örgütierinin inisfyatifryle düzenlenen protesto gösterünin, ABD Göcmen ve Vatandaşhk Bürosu'nuı^lNS), Küba'dan havalandıktan sonra kaçmkhğı bildirilen ve ardından Florida BoğazTnadişen küçük uçaktan kurtuian 9 kişinin istedikerı takdirde ABD'de kalabikceğini açıklanunna tepki olduğu betirtikii. (Fotoğraf: REUTBtS) Ingiliz önerisi Klerides'i kızdııdı NEWYDRK(Ajansbr)-Dolay- h Kıbns görüşmelerinin 4. turu dün sona ererken tngilizlerin giri- şimiyle gayri resmi BM belgesi- ne dahil edildiği öne sürülen bir öneri, Kıbns Rum yönetimi lide- ri Glafkos Klerides'i kızdırdı. Diplomatık kaynaklar, öneri- nin "dönüşûmlü başkanhk siste- nüyfc" ilgili olduğunu ve tngilte- re'nin Kıbns temsilcisi Sir David Hannay'in ısran üzerine belgeye eklendığıni söylediler. Klerides, bu konudaki görüşü- nü önceki gün BM Genel Sekre- teri Kofi Annan'ın Kıbns özel temsilcisi Alvaro de Soto ile son görüşmesinden sonra yaptığı açık- lamada dile getirdi. Klerides, Rum gazetecilerle konuşurken KKTC'nin egemenliği ve dönü- şümlü başkanlık gibi hususlann kabul edilemeyeceğini söyledi. Denktaş: Boşa geçmedi KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ise 4. tur görüşmelerin, KKTC'nin pozisyonunun, gerek BM Sekretaryası, gerek ABD, tn- giltere ve Rusya'mn Kıbns özel temsilcileri tarafından dha iyi anlaşılmasına katkıda bumdu- ğunu belirtti ve iki haftanLboşa geçmediğini bildirdi. BM kaynaklan, görüşm^rin 4 ana konu olarak adlandıılan hususlar esas almarak yürütüJü- ğünü ifade ediyorlar. New York'taİd 4. tur dolaylı §- rüşmelerde de taraflann görüşL rinin birbirine yakrnlaşmadığı oı taya çıktı. Taraflann, kasun ay başında Cenevre'de 5. tur için ye- niden bir araya gelmeleri bekle- niyor. BIÇAK StRTI EROL MAMSAU Türkiye'ninÖıfindekl ki Seçenek Türkiye-Avrupa Biriiği ilişkilenıde Türkiye'nin önünde iki seçenek bulunuyor. 1) AB ile ilişkilennde, Brüksel'in ayiediklerini ye- rine getiren, AB'nin ekonomik, politik/e küttürel gü- dümünde olan, ancak AB'nin içine liçbir zaman alınmamış bir aday ülke olmak. 2) AB'nin Türkiye'yi. yann da tam üy> yapmaya- cağı gerçeğini kabul edip, AB ile ilişkilai, tek yan- lı değil, karşılıklı çıkarlara dayalı bir yapfçinde, or- neğin bir Norveç gibi sürdürmek, AB'nn manda- sı değil, iyi bir komşusu olmak. önce birinci seçenek üzerinde duralım.. Bu kö- şede çok yazdım, AB yann da Türkiye'yi am üye yapamaz, çünkü bunun AB için olağanüstıbüyük politik, ekonomik ve kültûrel bedeli bulunuytr. Tür- kiye'nin tam üye yapılmasının AB açısındanhiçbir "akılcı gerekçesi" bulunmamaktadır. AB Türkiye'yi içine almadan, kendisine tek^an- lı bağımlı bir ülke olarak güdümünde tutmak ste- mektedir. 1995 gümrük biriiği düzenini sürdürrrek, bu arada Türkiye'den Güneydoğu, Ege ve Kılns konulannda ödün sağlamak, Türkiye'nin bütün ! ç işlerine müdahale edebilmek amacındadır. Türkiye bu amaçla aday ülke yapılmıştır. Türki ye için AB'nin benimsediği bu yol Türkiye tarafın- dan "benimsendiği" takdirde bu topraklar AB'nin postmodem bir mandası durumuna gelir. Gerçek yaklaşım... Helsinki'de Türkiye'nin adaylığına karşıhk, Tür- kiye'nin önüne, hiçbir zaman yerine getiremeye- ceği "özelkoşullar" konmuştur. Aralık 1999'dan be- ri Brüksel bu tutumunu her vesıle ile göstermiştir. Son olarak Eylül 2000'de AB Pariamentosu tara- fından hazırianan yeni bir raporda, "Güneydoğu, Ege ve Kıbns konulannda AB'nin istekleri yerine getirilmez ise Türkiye'nin AB'ye üye olamayaca- ğı" açık olarak belirtilmiştir. AB yann da Türkiye'yi tam üye yapmayı, aklın- dan bile geçirmemektedir. Helsinki'den bugüne kadar Brüksel'in ortaya koyduğu tutum, zaten bu- nu açıklıyor. Bu gerçeğin artık anlaşılması, kabul- lenilmesi gerekir. Ecevit ve Yılmaz'ın dedikleri... Ecevit ve Yıimaz, Türkiye'nın 1 -2 yıl içinde, eğer mevzuat değişıklıklen yapılırsa tam üyelik görüş- melerine başlayabileceğini söylüyoriar. Acaba, "Tün\ıye'den istenen ödünlerin, bu ara- da verileceğini mi kastediyohar?" Bunu kamu- oyuna açıklamalan gerekir. Eğer, "Biz ödün verme- yeceğiz, ama tam üyelik görûşmeleri yine de baş- layacak" diyoriarsa bu, AB'nin söyledikleri ile ta- ban tabana zıttır. Ama karan verecek olan da on- lar, biz değiliz. Içeride hükümet dahil AB lobisi, "AB'nin istedi- ği ve Türkiye'nin hiçbir zaman veremeyeceğı ödün- leri" kamuoyundan saklamakjsctır. Işı sadecemevT zuat değişikliği ile sınıriı bir şeymiş gibi sunmakta- dır. ..-» Gerçekler neden saktanıyor? Türkiye'de hükümet, büyük sermayenin bir bö- lümü ve bu çevrenin etkisi altındaki bürokrasi "bi- rinci seçeneğı" tercih etmiş görünüyorlar. "Türkiye hiçbir zaman tam üye yapılmayacak, ama AB güdümünde, AB'ye tekyanlı bağımlı bir ülke olarak ılişkilerini sürdürecek, Türkiye AB'nin birarka bahçesi, postmodem bir mandası olacak." AB'nin istediği bu. Hemen hatıriatalım; AB'nin istediği bütün ödün- ler verilmiş otsa bile AB yann da Türkiye'yi alma- yacaktır. Bunu Brüksel'de herkes biliyor, hattasöy- lüyor. AB açısından Türkiye'yi içeri almanın çok büyük bedeli vardır. Türkiye tarihi dönemecte... AB'ye hiçbir zaman tam üye yapılmayacak olan Türkiye'yi, AB'nin arka bahçesi yapmaya çalışan etkili ve güçlü bir çevre var. Bu çevrede herkesin kendine göre bir hesabı bulunuyor. - Bölücüler ve şeriatçılar, AB güdümüne girmiş bir Türkiye'de ne Atatürkçülüğün, ne MGK'nin, ne 28 Şubat'lann olacağını, ulusalcı bir politikanın iz- lenemeyeceğini çok iyi biliyoriar. Meydan onlara ka- lacak diye düşünüyoriar. - Geleceğini uluslararası sermaye ile bütünleş- tirmiş bir çevre ise Türkiye'nin Ankara yerine Brük- sel'den idare edilmesini tercih ediyor. - Türk toplumuna "yabanalaşmış" ve "zihnen dev- şirilmiş" bir aydınlar çevresi ise AB'nin arka bah- çesi olmuş bir Türkiye'de yabancılıktan kurtula- caklanna inanıyoriar. Işin en acı yanı, bazı politikacılann bu çevrelere alet olmalan. Hem de göz göre göre. SEVİMSÎZHAYALET... SOYKIRIMd)-ErcanÇITLIOĞLJ Ankara, yaklaşaıı ayak seslerine hep kıılaldanıu tılayor 22 Ocak 1973'te, Kaliforniya. Santa Bar- bara'da Turiciye'nin Los Angeles Başkonso- losu Mehmet Baydar ve yardımcısı Bahadır Demir, yemek davetine uyarak gittikleri Ge- orge Yanüdan adlı yaşlı bir Ermeni tarafin- dan Bıltmore Oteh'nde vurularak öldürüldü- ğünde, bu olayın, 22 ve 24 Ekim 1975 gün- lerinde Paris ve Viyana büyükelçilerimiz Is- mail Erez'le Daniş Tunahgfl'in yaşamlanna son veren ve aralıksız 10 yıl süren kanlı bir terör kampanyasını tetikleyecegi, Türkiye'nin, Talat, Cemal ve Sait Halim paşalann Ermeni terönstlerce öldürüldüğü 1920'li yıllan yeni- den yaşayacağı ku, JSUZ düşünülmemiştı... Tıpkı 1985 yıhnda Avustralya-Sydney'de- ki bır eylemın ardından karanlığa gömülen ve üzenndeki gız perdesi bütünüyle hâlâ ayduı- latılamayan Ermeni terör örgütü ASALA'nın sahneden çekilmek zorunda bırakılmasından sonra, 1996yılındaKalıfornıya EyaletMec- lisi'nin24Nisan'ı, "Ermeni SoyküimınıAn- ma Gûnö" olarakkabul edişinın ABD'den Ka- nada, tngiltere, Fransa, Belçika, îsveç, Hol- landa, Yunanistan, Avustralya'ya değin "do- mino efekti" yaratarak bir dizi siyasi karan tetikleyeceğinin düşünülmediği gibi... Ne var ki 1915'in sevimsiz hayaletinin zaman tünelinden çıkarak başladığı turlanna veri- len uluslararası destek çok daha eskilere, 1977'ye, Kıbns Rum Demokratık Partisi'nın "Kıbns Elenizmi,Ermenimucadefesmihudut- suz biçimde destekleyecektir" tümcesıne yer verdiği bildirisıne ve dönemin Rum yöneti- mi lideri Kipriyanu'nun, Ermeni Patriği Ko- bentarafından "Ermeni da%-asınahizmetleriı>- den" dolayı Kılikya Haçı nişanı ile ödüllen- dirildiği günlere değin uzar. Kaldı ki 2000 yı- h Eylülü'nde ABD Temsilciler Meclisi Ulus- lararası Operasyonlarve tnsan Haklan Alt Ko- misyonu'nda görüşübnesine başlanan tasa- n, 1984'lüyıllardanbuyana Kongre'den soy- kınmkonulu geçfi- rihnek istenen ya- salar zincirinin yal- nızca günümüze uzananbır halkası- dır. Ömeğin24Ni- sanl984'te247sa- ^ — — — — ^ ~ - yüı ortak kararla ABD Kongresi'ne indırilen 121 imzalı "24 Nisan'm, insanın insana vah- şetini anma günû" ilanını ve "tüm Amerikan vatandaşbnnınbugündebütün soytanmkur- banlan ve özeOOde 1915-1923 yıDan arasmda Türkiyetarafindan gjrişflen kaÜEundaölen 1^ müyon Ermeni'yi" anmasuu öngören tasan yeter sayı olan 218 imzaya ulaşamadığı için yasalaşamamıştı. Yine Temsilciler Meclisi'nde 99 üyenin imzaladığı 171, Senato'da 22 üyenin imzala- dıgı 124 sayüı,"~ 1915-1923 yıHan arasında Osmanlı Türk hükümeti tarafindan tasarla- narakplanh birbiçimde soykınmyapıknğıve 1^ mflyon Ermeninin öldürüldüğü, ABD'nin bu tarihi olay ve gerçeği tarumasını" öngören ortak tasanlarda yeterlı ımza sayısına ulaşa- mayarak yasaya dönüşememişti. ABD'de 1984'lü yıllardan başlayarak gü- nümüze uzanan "Soytaranıtamma" yasası çı- karma girişimlerini Kongre'de sonuçlandıra- mayan Ermeni lobisinin, bu tarihlerden baş- layarak çabalannıeyaletmeclislerinde yoğun- sayısal çoğunluklan ile kıyaslanmayaca^ı. çüde büyük olan Ermeni lobisine de önfc oluşturmuş, Kalifonıiya'yı, Virginia, Rhce Island, Georgia, Massachusetts gibi eyaletV ardı ardına izlemeye başlamışlardır. ABD'de Temsilciler Meclisi alt komisyo nunda soykınm yasa tasansının göriişülne- si ile eş zamanlı olarak Kaliforniya Eyalet Me>- lısi'nde "soytarnnkurbanlanmnvârislerinı sigortalarca tazminat ödenmesi" , Rhode Is- land Eyalet Eğitım Komısyonu'nda ise "soy- _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ kınmın orta dere- %J zun soluklu savaşımda, Türidye'nin kendi tezi ya da doğrulannı anlatma ve inandırma konusunda yazık ki yeteri etkinlikte davranamadığı gerçeği ortaya çıkmaktadır. laştırdıklan ve bugüne değin 24 eyalet mec- lisinden soykınmı bir şekilde tanıyan karar- lar çıkarma başansını gösterdikleri anımsan- dığında, bu uzun soluklu savaşımda, Türki- ye'nin kendi tezi ya da doğrulannı anlatma ve inandırma konusunda yazık ki yeteri etkin- likte davranamadığı gerçeği ortaya çıkmak- tadır. Nitekim Kaliforniya Eyalet Meclisi'nin 1996 yılında aldığı, 24 Nisan'ı "Soykmmı Anma 0000" kabul karan pek çok eyalet ve elbette ABD'deki ekonomik ve siyasal gücü ce-okuDardazorun- lu ders olarak oku- tulmasını 1 " öngören kararlann müzake- relerinin sürüyor ol- — — ^ — ^ - ^ " ^ ^ ması ve 1984'lere değin geri giden bu tür girişimler, "Başkan- hk seçinıkri önceaErmeniseçmenlere" selam yorumu ile ucuzlatılamayacak önemde sayıl- malı ve Türkiye her defasında kendisini "re- havete" kaptıran yapay gerekçeler arama sa- vurganlığından tanh önünde artık vazgeçme- lidir. Bu anlaşılmaz rehavet nedeniyledir ki Fransa Ulusal Meclisi 29 Mayıs 1998'de, "Fransa 1915 Ermeni soykınmını açıkça ta- nır" tümcesinden oluşan tasanyı yasalaşrır- dığında (söz konusu yasa Senato'da onaylan- madığı için yürürlük kazanmanuştır.) Türki- ye, yaklaşan ayak seslerini yine duymamış, örneğın Fransız hükümetinin iki bakanı, Hu- bertVfedrineve Moscovfci'nin 21 Nisan 1998'de yaptıklan açıklamalann "sinyal niteliği''ru al- gılayamamıştır. 'Soykınmı şahsen kabul ediyorum' Oysa Vedrine, "Tûrkive, Ermenilerin kat- li konusunda çok daha ileri adım atmab", Moscovici ise "Şahsen ben Ermeni soykın- mını kabul edryonım" derken 29 Mayıs'ta gerçekleşecek olayuı fotoğrafinı daha bir ay öncesinden Türkiye'ye iletmişlerdi. Yine bu rehavet nedeniyle Kaliforniya valet Meclisi'nin aldığı karann hemen ar- '«dan, Yunanistan Ulusal Meclisi'nin, 26 î^ın 1996'da "Ermeni SoykınmTna Uiş- ' ^ i karar tasansım kabulü ile Fransız Meclisi'nin 29 Mayıs 1998 günlü ^ Yunanistan hükümet sözcüsü Di- ^ p p a s n anında alkış tutarak "Wı- nanis^ özellikle tarihe karşı duyariıhk ta- şıyan Vnsan haklanndan yana bir tutum sergiley j , e r üikenin yasama girişimlerine saygı^duj-" açıklamasuıdakı "saray soyta- nhğı" dii^tlerden kaçarak tepkisiz kahn- mıştı. SÜRECE
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle