Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET A EYLÛL 2000 ÇARŞAMBA
10 DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr
'AliyeVln sağlık
dupumulyf
• TtFLİS(AA)-
Milenyum zirvesi için
gittiği ABD'de tedavi
gören ve hakkında "vefat
ettiği" şeklinde söylentiler
yayılan Azerbaycan
Cumhurbaşkanı Haydar
Aliyev, Gürcistan
parlamentosunda anıldı.
Aliyev'in vefatına ilişkin
«öylentilerin Azerbaycan
yetkilileri tarafından
yalanlanmasına karşın
konuyu gündemine alan
Gürcistan
parlamentosunda
millet\
r
ekilleri, Aliyev için
1 dakıkalık saygı
duruşunda buİundu.
Gelişmeler ûzerine
açıklamada bulunan
Azerbaycan'ın Tiflis
Büyükelçisi Hasan
Haciyev, Aliyev'in
sağlığının iyi olduğunu ve
yakın günlerde Bakû'ya
döneceğmi söyledi.
Koreler'den bfr
adnndaha
• CHEJU(AA)-Kuzey
ve Güney Kore'nin
yaklaşık yanm asırdır ilk
kez ikili görüşme için bir
araya gelen savunma
bakanlan, iki gün süren
görüşmelerini, ülkeleri
arasmdaki savaş tehdıdinin
azatılması yönünde
çalışma ve kasun ayında
Kuzey Kore'de yeniden bır
araya gelme konusunda
vardıklan anlaşmayla
tamamladı. Güney ve
Kuzey Kore savunma
bakanlan Cho sun-tea ile
Kim II Chul'un, Güney
Kore'nin Cheju
Adası'ndaki görüşmelerin
ardından yaptıklan ortak
açıklamaya göre, iki
ülkeyi ayıran askerden
anndınlmış bölgeye
(DMZ) insanlann ve
malzemelerin geçişine izin
verilmesi konusunda da
anlaşma sağlandı. tki ülke
savunma bakanlarının 18
Kasım'da yapacaklan yeni
tur görüşrnede, ülkeler
arasındaki askeri gerilimin
azaltılması yönündeki
tedbirlerin ele alınacağı
belirtildi.
Rus-Ermeni
optakHğı
• MOSKOVA(AA)-
Rusya Devlet Başkanı
Vladimir Putin ve
Ermenistan Devlet Başkanı
Robert Koçaryan, "21 'ınci
Yüzyılda Stratejik
Ortaklık" deklarasyonunu
imzaladılar. Putin,
belgenin, iki ülke arasında
müttefıklik derecesinde
yakın işbirliği
öngördüğünü belirtti.
Putin, Ermenıstan'ın,
Rusya'nın geleneksel
müttefıklen arasında
olduğunu kaydetö. Putin,
iki liderin liderler, belgenin
ımzalanmasımn ardından
Moskova'da düzenlediği
ortak basın toplantısında,
"Ermenistan'ın da
ımtiyaza ihtiyacı yok.
SSCB'nin yıkılmasından
sonra ortaya çıkan ülkeler
arasında birbirine eşit, ıyi
ilişkiler gerekli. Bu tür
ilişkiler hem Rusya'nın,
hem de Ermenistan'ın
yarannadır'" dedi.
lOyaşındakikn
bosanmak
OP
• TAHRAN (AA)- îran'da
8 günlük evli 10 yaşındaki
bir kız çocuğunun,
kendisine kötü muamele
eden 15 yaşındaki eşinden
bosanmak için dava açüğı
bildirildı. Iran gazetesinin
haberine göre,
Muhammed'in eşi
Meryem'in oyuncak
bebekleriyle oynamasına
tahammül edememesi
üzerine bir süre sonra
çocuk çift arasında şiddetli
tartışmalar çıktı.
Muhammed gazeteye
yaptığı açıklamada,
sonunda kansmı ve
kayınvalidesini dövdüğünü,
ardından da annesinin
evine sığındığını söyledi.
tran meclisinde, evlenmek
için asgari yaş kız
çocuklannda 14,
erkeklerde de 17 olarak
kabul edilmişti.
Tasan yanlılan, Türkiye'nin lobi şirketinin başındaki eski partililere ateş püskürüyor
Cumhuriyetçfler böÜindü
• ABD Temsilciler
Meclisi'nde, Ermeni
soykınm tasansı
dışında, 5'i Kıbns,
2'siEge, 1'iKürtler
ve l'iyine Ermeni
soykınmıyla ilgili
olinak üzere Türkiye
karşıtı toplam 9
tasan daha
bulunuyor.
VVASHINGTON (AA) -
ABD'de kasım ayında yapı-
lacak Kongre seçirnlerinde Er-
meni oylannı kazanabilmek
için Ermeni soykınm tasansı-
m alevlendiren Cumhuriyetçi
Parti çevreleri, Türkiye'nin
lobi şirketinin başında bulunan Cumhu-
riyetçi Partili iki eski milletvekili Bob LJ-
vingston ve Genüd Solomon'a ateş püs-
kürüyor.
Kongre haberierini yayımlayan Roll
Call gazetesine konuşan ve Ermeni ta-
sansını destekleyen üst düzey Cumhu-
riyetçi Parti yetkilileri, Türkiye adına
çalışan Livingston ve Solomon'un, tasa-
nya karşı mücadele ederek "Cumhuri-
yetçi Parti'nin yaşamsal seçim davasına
ihanet ettiğmi" öne sürdüler. Üst düzey
bir parti yetkilisi, "Lrvingston ve Solo-
mon'un vapöğı,Cumhuriyetçi Parti'nin
TARtHÇt YURTSEVER: ASIL TÜRKLER KATLEPtLDİ
'Tarihiçarpıtıyorlar'
ADANA (AA) - Osmanlı ve
Genelkurmay Askeri ve Tarih
Stratejik Etüt (ATASE)
Başkanlığı arşivlerinde,
1916-1917 yıllannda, Ermeni
Dr. Hamparsun Boyaoyan ve
emrindekı mılıslenn,
Anadolu'da 500 bin Türk'ü
katlettiğinin belgelerle yer
aldığı bildirildı. Araştırrnacı-
tarihçi Cezmi Yurtsever,
AA'ya yaptığı açıklamada,
Ermeni soykuım tasansının
ABD Temsilciler Meclisi
Uluslararası Operasyonlar ve
însan Haklan Komitesi
tarafından kabul edilmesini,
"tarihin çarpıölmasj"
olarak nıteledi ve "Asl
katiedilen Türklerdir ve bu
gerçek, çok sayıda arastınnacı
tarafindan belgelerte ortaya
konmuştur" dedi.
Ermenilerin Türklere yönelik
katliam planının Osmanlı
Arşivi'nde 234 No'lu harita
ile belgeli olduğunu belirten
Yurtsever şöyle konuştu:
"Osmanh ve Genelkunnay
ATASE Başkanhğı
arşivlerinde yer alan
belgelerden, künlik bilgflerine
göre Adana'nın Kozan
Sancağı Haçin (Saimbeyli)
kasabası doğumhı Ermeni
Hamparsun Boyacryan'ın,
soykmmın birinci dereceden
sorumlusu olduğu
anlaştfm&ktadır.'*
bu tasanyla Ogfli konumuna aykın. tki
Cumhuriyetçinin, partiye yapağı bu kö-
tülüğe inananuyonım" dedi.
Eski Cumhuriyetçi milletvekili Ge-
rald Solomon ise Roll Call'a açıklama-
sında, işini yaptığını söyledi.
Gözlemcüer, Ermeni tasansının Ka-
üforniya'da 40 bini aşkm Ermeninin ya-
şadığı Glendale bölgesinden yeniden se-
çıme girecek Cumhunyetçı milletveki-
li James Rogan'ın sansının artması için
Cumhunyetçi Partili Temsilciler Mecli-
si Başkanı Dennis Hastert tarafından
desteklendiğine işaret ediyorlar. Hastert
ve yardımcılannın, bu nedenle tasanya
karşı Türkiye'nin yanında yer alan bü-
tün Cumhuriyetçilere husumet besledi-
ği ifade edıldi. Siyasi gözlemciler, Has-
tert'ın, bu göreve gelmesinde en büyük
rolü oynayan ve Türkiye adına lobi fa-
aliyetleri yürüten hocası Livingston'a
ihanet ettiği görüşünü dile getirdiler.
9ayntasan
Bu arada, Temsilciler Meclisi'ne, ge-
lecek ay sona erecek yasama dönemin-
de, aralannda şu anda genel kuruldan
geçme tehlikesi bulunan soykınm tasa-
nsının yanı sıra Türkiye karşı-
tı toplam dokuz tasan sunuldu-
ğu öğrenildi. Türk düşmanı
olarak tanınan milletvekilleri ta-
rafından sunulan tasanlann 5 'ı
Kıbns, 2'si Ege adalan, 1 'i yi-
ne Ermeni soykınmı, l'i de
Kürtler hakkında.
Bu tasanlardan milletvekili
Bob Fîbıer tarafından Temsil-
ciler Meclisi'ne sunulan tasa-
n, "Türkiye'de cezaevinde bu-
lunan Kürt millervekillerinin
koşulsuz serbest bıraküması ve
Kürtierin kültûrel ve dile fliş-
Idn haklannın Türk hüküme-
ti tarafindan tanınması" çağ-
nsını içenyor.
Frank Pallone ve Robert
Andrews adlı milletvekilleri
tarafindan ayn ayn sunulan ta-
sanlarda, Türkiye'nin Kardak kayalık-
ları üzerindeki egemenlik iddiasının
Kongre tarafindan reddedilmesi öngörü-
lüyor. George Radanovich'ın tasansın-
da ise Ermenı soykınmma ilişkin Ame-
rikan belgelerinin ABD makamlan ta-
rafından toplanarak tasnif edilmesi ön-
görülüyor.
Michael Bilirakis ve Tom CampbeD
tarafından sunulan tasanlarda ise Türki-
ye "nin Kıbns'tan askerlerini çekmesı
öngörülüyor. Tasanlann bu yasama dö-
neminde Temsilciler Meclisi'nden geç-
mesı mümkün görünmüyor.
Turkiye Masası şefi Servantie
AB'nin önceliği
siyasi kriterler
EkoDomi Servisi - Avru-
pa Birliği'nın genişleme-
den sorumlu Türkiye Ma-
sası Şefı Alain Servantie,
hükümete sert eleştiriler
yönelterek uyum çalışma-
lannın çok yavaş yürüdü-
ğünü belirtti. Servantie,
Türkiye'nin AB ile tam
üyelik müzakerelerinin açıl-
ması için öncelikle Kopen-
hag Kriterleri ile Kıbns ko-
nusunda sonuca vanlması
gerektiğini söyledi.
Türkiye Genç Işadamla-
n Demeği (TÜGÎAD) ta-
rafindan düzenle-
nen "AB Süredn-
deYohuı Neresin-
deyiz''konulutop-
lantıyakonuşma-
cı olarak katılan
Servantie, Türki-
ye'nin, özellikle
"azınhJdann ko-
runması, insan
haklan. düşünce
özgûrlüğü" gıbı
Kopenhag kriter-
leri'ni uygulama- Alain Servantk
enflasyonun mutlaka düşü-
rülmesinin gerektiğini vur-
gulayan Servantie, IMF ile
hazııianan ekonomik istikrar
programının iyi istikamette
olduğunu kaydetti. Servan-
tie, "Türkiye'nin ekonomik
olarak yükselisi devam ede-
cek. lstanbul'a her geldiğim-
de şaşınyorum, bü>ük fler-
lemeler var. Tûridve, bölge-
sel ekonomik güç olmaya
başladı" dedi.
Işadamlanyla görûştfi
Servantie, 'Kabhm Or-
takhğı Belgesi'ne
ilişkin bir soruyu
cevaplarken de bel-
genin içeriğinin he-
nüz netleşmediği-
ni, ancak tnsan
Haklan Yüksekls-
tişare Kunılu rapo-
runun ilk versiyo-
nunun çok olumlu
bulunduğunu bil-
dirdi.
Servantie, TÜ-
GtAD üyelerinin
ya hız vermesi gerektiğini
kaydetti.
Servantie, AB mevzuatı-
na uyumla ilgili çalışmala-
nn yetersız kaldığmı, bugü-
ne kadar tüm sektörlerde
mevzuatın, ancak yüzde
10'unun uyumlaştrnldığı-
nı ifade ederek TBMM'nin
yeni yasama döneminde
uyumla ilgili yasa tasanla-
nnaöncelikvermesi gerek-
tiğini de vurguladı.
Gelir dağılımındaki bo-
zukluğun gıderilmesi için
daha çok siyasi konular üze-
nne soru yöneltmelerini şaş-
kınhkla karşıladığın) belırtir-
ken, TÜGİAD Başkanı Mu-
harrem Yümaz kendisini,
"Biz uzunyıDardanberi AB
üyeteri ileticaret>
ı
apıyor ve
ekonomik açıdan sorun ya-
şamryoruz. Mali aktanmla-
nn önüne ise engel olarak
daima AB tarafindan bu so-
nınlar getiriliyor. tşadamla-
n öncelikle bu konuian açık-
uğa kavuşturmak istiyor"
diye yanıtladı.
BinlerceKübalıyürüdü
Binlerce Kûbah. liderleri Rdel Castro ile biıükte,
ABD'nin yasadışı göçü teşvik eden poütikasım
protesto etmek için başkent Havana'daki ABD
Bûyükelçfliği önünde toplandL Oğrenci
Federasyonu ve komünist gençtik örgütierinin
inisfyatifryle düzenlenen protesto gösterünin,
ABD Göcmen ve Vatandaşhk Bürosu'nuı^lNS),
Küba'dan havalandıktan sonra kaçmkhğı
bildirilen ve ardından Florida BoğazTnadişen
küçük uçaktan kurtuian 9 kişinin istedikerı
takdirde ABD'de kalabikceğini açıklanunna
tepki olduğu betirtikii. (Fotoğraf: REUTBtS)
Ingiliz önerisi Klerides'i kızdııdı
NEWYDRK(Ajansbr)-Dolay-
h Kıbns görüşmelerinin 4. turu
dün sona ererken tngilizlerin giri-
şimiyle gayri resmi BM belgesi-
ne dahil edildiği öne sürülen bir
öneri, Kıbns Rum yönetimi lide-
ri Glafkos Klerides'i kızdırdı.
Diplomatık kaynaklar, öneri-
nin "dönüşûmlü başkanhk siste-
nüyfc" ilgili olduğunu ve tngilte-
re'nin Kıbns temsilcisi Sir David
Hannay'in ısran üzerine belgeye
eklendığıni söylediler.
Klerides, bu konudaki görüşü-
nü önceki gün BM Genel Sekre-
teri Kofi Annan'ın Kıbns özel
temsilcisi Alvaro de Soto ile son
görüşmesinden sonra yaptığı açık-
lamada dile getirdi. Klerides, Rum
gazetecilerle konuşurken
KKTC'nin egemenliği ve dönü-
şümlü başkanlık gibi hususlann
kabul edilemeyeceğini söyledi.
Denktaş: Boşa geçmedi
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf
Denktaş ise 4. tur görüşmelerin,
KKTC'nin pozisyonunun, gerek
BM Sekretaryası, gerek ABD, tn-
giltere ve Rusya'mn Kıbns özel
temsilcileri tarafından dha iyi
anlaşılmasına katkıda bumdu-
ğunu belirtti ve iki haftanLboşa
geçmediğini bildirdi.
BM kaynaklan, görüşm^rin
4 ana konu olarak adlandıılan
hususlar esas almarak yürütüJü-
ğünü ifade ediyorlar.
New York'taİd 4. tur dolaylı §-
rüşmelerde de taraflann görüşL
rinin birbirine yakrnlaşmadığı oı
taya çıktı. Taraflann, kasun ay
başında Cenevre'de 5. tur için ye-
niden bir araya gelmeleri bekle-
niyor.
BIÇAK StRTI
EROL MAMSAU
Türkiye'ninÖıfindekl ki
Seçenek
Türkiye-Avrupa Biriiği ilişkilenıde Türkiye'nin
önünde iki seçenek bulunuyor.
1) AB ile ilişkilennde, Brüksel'in ayiediklerini ye-
rine getiren, AB'nin ekonomik, politik/e küttürel gü-
dümünde olan, ancak AB'nin içine liçbir zaman
alınmamış bir aday ülke olmak.
2) AB'nin Türkiye'yi. yann da tam üy> yapmaya-
cağı gerçeğini kabul edip, AB ile ilişkilai, tek yan-
lı değil, karşılıklı çıkarlara dayalı bir yapfçinde, or-
neğin bir Norveç gibi sürdürmek, AB'nn manda-
sı değil, iyi bir komşusu olmak.
önce birinci seçenek üzerinde duralım.. Bu kö-
şede çok yazdım, AB yann da Türkiye'yi am üye
yapamaz, çünkü bunun AB için olağanüstıbüyük
politik, ekonomik ve kültûrel bedeli bulunuytr. Tür-
kiye'nin tam üye yapılmasının AB açısındanhiçbir
"akılcı gerekçesi" bulunmamaktadır.
AB Türkiye'yi içine almadan, kendisine tek^an-
lı bağımlı bir ülke olarak güdümünde tutmak ste-
mektedir. 1995 gümrük biriiği düzenini sürdürrrek,
bu arada Türkiye'den Güneydoğu, Ege ve Kılns
konulannda ödün sağlamak, Türkiye'nin bütün
!
ç
işlerine müdahale edebilmek amacındadır.
Türkiye bu amaçla aday ülke yapılmıştır. Türki
ye için AB'nin benimsediği bu yol Türkiye tarafın-
dan "benimsendiği" takdirde bu topraklar AB'nin
postmodem bir mandası durumuna gelir.
Gerçek yaklaşım...
Helsinki'de Türkiye'nin adaylığına karşıhk, Tür-
kiye'nin önüne, hiçbir zaman yerine getiremeye-
ceği "özelkoşullar" konmuştur. Aralık 1999'dan be-
ri Brüksel bu tutumunu her vesıle ile göstermiştir.
Son olarak Eylül 2000'de AB Pariamentosu tara-
fından hazırianan yeni bir raporda, "Güneydoğu,
Ege ve Kıbns konulannda AB'nin istekleri yerine
getirilmez ise Türkiye'nin AB'ye üye olamayaca-
ğı" açık olarak belirtilmiştir.
AB yann da Türkiye'yi tam üye yapmayı, aklın-
dan bile geçirmemektedir. Helsinki'den bugüne
kadar Brüksel'in ortaya koyduğu tutum, zaten bu-
nu açıklıyor. Bu gerçeğin artık anlaşılması, kabul-
lenilmesi gerekir.
Ecevit ve Yılmaz'ın dedikleri...
Ecevit ve Yıimaz, Türkiye'nın 1 -2 yıl içinde, eğer
mevzuat değişıklıklen yapılırsa tam üyelik görüş-
melerine başlayabileceğini söylüyoriar.
Acaba, "Tün\ıye'den istenen ödünlerin, bu ara-
da verileceğini mi kastediyohar?" Bunu kamu-
oyuna açıklamalan gerekir. Eğer, "Biz ödün verme-
yeceğiz, ama tam üyelik görûşmeleri yine de baş-
layacak" diyoriarsa bu, AB'nin söyledikleri ile ta-
ban tabana zıttır. Ama karan verecek olan da on-
lar, biz değiliz.
Içeride hükümet dahil AB lobisi, "AB'nin istedi-
ği ve Türkiye'nin hiçbir zaman veremeyeceğı ödün-
leri" kamuoyundan saklamakjsctır. Işı sadecemevT
zuat değişikliği ile sınıriı bir şeymiş gibi sunmakta-
dır. ..-»
Gerçekler neden saktanıyor?
Türkiye'de hükümet, büyük sermayenin bir bö-
lümü ve bu çevrenin etkisi altındaki bürokrasi "bi-
rinci seçeneğı" tercih etmiş görünüyorlar.
"Türkiye hiçbir zaman tam üye yapılmayacak,
ama AB güdümünde, AB'ye tekyanlı bağımlı bir
ülke olarak ılişkilerini sürdürecek, Türkiye AB'nin
birarka bahçesi, postmodem bir mandası olacak."
AB'nin istediği bu.
Hemen hatıriatalım; AB'nin istediği bütün ödün-
ler verilmiş otsa bile AB yann da Türkiye'yi alma-
yacaktır. Bunu Brüksel'de herkes biliyor, hattasöy-
lüyor. AB açısından Türkiye'yi içeri almanın çok
büyük bedeli vardır.
Türkiye tarihi dönemecte...
AB'ye hiçbir zaman tam üye yapılmayacak olan
Türkiye'yi, AB'nin arka bahçesi yapmaya çalışan
etkili ve güçlü bir çevre var. Bu çevrede herkesin
kendine göre bir hesabı bulunuyor.
- Bölücüler ve şeriatçılar, AB güdümüne girmiş
bir Türkiye'de ne Atatürkçülüğün, ne MGK'nin, ne
28 Şubat'lann olacağını, ulusalcı bir politikanın iz-
lenemeyeceğini çok iyi biliyoriar. Meydan onlara ka-
lacak diye düşünüyoriar.
- Geleceğini uluslararası sermaye ile bütünleş-
tirmiş bir çevre ise Türkiye'nin Ankara yerine Brük-
sel'den idare edilmesini tercih ediyor.
- Türk toplumuna "yabanalaşmış" ve "zihnen dev-
şirilmiş" bir aydınlar çevresi ise AB'nin arka bah-
çesi olmuş bir Türkiye'de yabancılıktan kurtula-
caklanna inanıyoriar.
Işin en acı yanı, bazı politikacılann bu çevrelere
alet olmalan. Hem de göz göre göre.
SEVİMSÎZHAYALET... SOYKIRIMd)-ErcanÇITLIOĞLJ
Ankara, yaklaşaıı ayak seslerine hep kıılaldanıu tılayor
22 Ocak 1973'te, Kaliforniya. Santa Bar-
bara'da Turiciye'nin Los Angeles Başkonso-
losu Mehmet Baydar ve yardımcısı Bahadır
Demir, yemek davetine uyarak gittikleri Ge-
orge Yanüdan adlı yaşlı bir Ermeni tarafin-
dan Bıltmore Oteh'nde vurularak öldürüldü-
ğünde, bu olayın, 22 ve 24 Ekim 1975 gün-
lerinde Paris ve Viyana büyükelçilerimiz Is-
mail Erez'le Daniş Tunahgfl'in yaşamlanna
son veren ve aralıksız 10 yıl süren kanlı bir
terör kampanyasını tetikleyecegi, Türkiye'nin,
Talat, Cemal ve Sait Halim paşalann Ermeni
terönstlerce öldürüldüğü 1920'li yıllan yeni-
den yaşayacağı ku, JSUZ düşünülmemiştı...
Tıpkı 1985 yıhnda Avustralya-Sydney'de-
ki bır eylemın ardından karanlığa gömülen ve
üzenndeki gız perdesi bütünüyle hâlâ ayduı-
latılamayan Ermeni terör örgütü ASALA'nın
sahneden çekilmek zorunda bırakılmasından
sonra, 1996yılındaKalıfornıya EyaletMec-
lisi'nin24Nisan'ı, "Ermeni SoyküimınıAn-
ma Gûnö" olarakkabul edişinın ABD'den Ka-
nada, tngiltere, Fransa, Belçika, îsveç, Hol-
landa, Yunanistan, Avustralya'ya değin "do-
mino efekti" yaratarak bir dizi siyasi karan
tetikleyeceğinin düşünülmediği gibi... Ne
var ki 1915'in sevimsiz hayaletinin zaman
tünelinden çıkarak başladığı turlanna veri-
len uluslararası destek çok daha eskilere,
1977'ye, Kıbns Rum Demokratık Partisi'nın
"Kıbns Elenizmi,Ermenimucadefesmihudut-
suz biçimde destekleyecektir" tümcesıne yer
verdiği bildirisıne ve dönemin Rum yöneti-
mi lideri Kipriyanu'nun, Ermeni Patriği Ko-
bentarafından "Ermeni da%-asınahizmetleriı>-
den" dolayı Kılikya Haçı nişanı ile ödüllen-
dirildiği günlere değin uzar. Kaldı ki 2000 yı-
h Eylülü'nde ABD Temsilciler Meclisi Ulus-
lararası Operasyonlarve tnsan Haklan Alt Ko-
misyonu'nda görüşübnesine başlanan tasa-
n, 1984'lüyıllardanbuyana Kongre'den soy-
kınmkonulu geçfi-
rihnek istenen ya-
salar zincirinin yal-
nızca günümüze
uzananbır halkası-
dır. Ömeğin24Ni-
sanl984'te247sa- ^ — — — — ^ ~ -
yüı ortak kararla ABD Kongresi'ne indırilen
121 imzalı "24 Nisan'm, insanın insana vah-
şetini anma günû" ilanını ve "tüm Amerikan
vatandaşbnnınbugündebütün soytanmkur-
banlan ve özeOOde 1915-1923 yıDan arasmda
Türkiyetarafindan gjrişflen kaÜEundaölen 1^
müyon Ermeni'yi" anmasuu öngören tasan
yeter sayı olan 218 imzaya ulaşamadığı için
yasalaşamamıştı.
Yine Temsilciler Meclisi'nde 99 üyenin
imzaladığı 171, Senato'da 22 üyenin imzala-
dıgı 124 sayüı,"~ 1915-1923 yıHan arasında
Osmanlı Türk hükümeti tarafindan tasarla-
narakplanh birbiçimde soykınmyapıknğıve
1^ mflyon Ermeninin öldürüldüğü, ABD'nin
bu tarihi olay ve gerçeği tarumasını" öngören
ortak tasanlarda yeterlı ımza sayısına ulaşa-
mayarak yasaya dönüşememişti.
ABD'de 1984'lü yıllardan başlayarak gü-
nümüze uzanan "Soytaranıtamma" yasası çı-
karma girişimlerini Kongre'de sonuçlandıra-
mayan Ermeni lobisinin, bu tarihlerden baş-
layarak çabalannıeyaletmeclislerinde yoğun-
sayısal çoğunluklan ile kıyaslanmayaca^ı.
çüde büyük olan Ermeni lobisine de önfc
oluşturmuş, Kalifonıiya'yı, Virginia, Rhce
Island, Georgia, Massachusetts gibi eyaletV
ardı ardına izlemeye başlamışlardır.
ABD'de Temsilciler Meclisi alt komisyo
nunda soykınm yasa tasansının göriişülne-
si ile eş zamanlı olarak Kaliforniya Eyalet Me>-
lısi'nde "soytarnnkurbanlanmnvârislerinı
sigortalarca tazminat ödenmesi" , Rhode Is-
land Eyalet Eğitım Komısyonu'nda ise "soy-
_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ kınmın orta dere-
%J zun soluklu savaşımda, Türidye'nin kendi tezi ya da doğrulannı
anlatma ve inandırma konusunda yazık ki yeteri etkinlikte davranamadığı
gerçeği ortaya çıkmaktadır.
laştırdıklan ve bugüne değin 24 eyalet mec-
lisinden soykınmı bir şekilde tanıyan karar-
lar çıkarma başansını gösterdikleri anımsan-
dığında, bu uzun soluklu savaşımda, Türki-
ye'nin kendi tezi ya da doğrulannı anlatma
ve inandırma konusunda yazık ki yeteri etkin-
likte davranamadığı gerçeği ortaya çıkmak-
tadır.
Nitekim Kaliforniya Eyalet Meclisi'nin
1996 yılında aldığı, 24 Nisan'ı "Soykmmı
Anma 0000" kabul karan pek çok eyalet ve
elbette ABD'deki ekonomik ve siyasal gücü
ce-okuDardazorun-
lu ders olarak oku-
tulmasını
1
" öngören
kararlann müzake-
relerinin sürüyor ol-
— — ^ — ^ - ^ " ^ ^ ması ve 1984'lere
değin geri giden bu tür girişimler, "Başkan-
hk seçinıkri önceaErmeniseçmenlere" selam
yorumu ile ucuzlatılamayacak önemde sayıl-
malı ve Türkiye her defasında kendisini "re-
havete" kaptıran yapay gerekçeler arama sa-
vurganlığından tanh önünde artık vazgeçme-
lidir. Bu anlaşılmaz rehavet nedeniyledir ki
Fransa Ulusal Meclisi 29 Mayıs 1998'de,
"Fransa 1915 Ermeni soykınmını açıkça ta-
nır" tümcesinden oluşan tasanyı yasalaşrır-
dığında (söz konusu yasa Senato'da onaylan-
madığı için yürürlük kazanmanuştır.) Türki-
ye, yaklaşan ayak seslerini yine duymamış,
örneğın Fransız hükümetinin iki bakanı, Hu-
bertVfedrineve Moscovfci'nin 21 Nisan 1998'de
yaptıklan açıklamalann "sinyal niteliği''ru al-
gılayamamıştır.
'Soykınmı şahsen kabul ediyorum'
Oysa Vedrine, "Tûrkive, Ermenilerin kat-
li konusunda çok daha ileri adım atmab",
Moscovici ise "Şahsen ben Ermeni soykın-
mını kabul edryonım" derken 29 Mayıs'ta
gerçekleşecek olayuı fotoğrafinı daha bir ay
öncesinden Türkiye'ye iletmişlerdi.
Yine bu rehavet nedeniyle Kaliforniya
valet Meclisi'nin aldığı karann hemen ar-
'«dan, Yunanistan Ulusal Meclisi'nin, 26
î^ın 1996'da "Ermeni SoykınmTna Uiş-
' ^ i karar tasansım kabulü ile Fransız
Meclisi'nin 29 Mayıs 1998 günlü
^ Yunanistan hükümet sözcüsü Di-
^ p p a s n anında alkış tutarak "Wı-
nanis^ özellikle tarihe karşı duyariıhk ta-
şıyan Vnsan haklanndan yana bir tutum
sergiley j , e r
üikenin yasama girişimlerine
saygı^duj-" açıklamasuıdakı "saray soyta-
nhğı" dii^tlerden kaçarak tepkisiz kahn-
mıştı.
SÜRECE