16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 EYLÜL2000SAU CUMHURİYET SAYFA HABERLER Bakan Çağan, Karaca'yı kabul etti • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Orman Bakanı Nami Çağan, dûn TEMA Vakfi Başkanı Hayrettin Karaca'yı makamında kabul etti. Çağan, yüzde 26 olan orman alanıru gelecek yüzyılda yüzde 30'açıkarmayı hedeflediklerini, bu hedefe ulaşmada TEMA'nın"10Miryar Meşe Tohumu Ekimi Kampanyası"nın önemli bir rolü olduğunu söyledi. TÜPk-Yunan Medya Konferansı' • tstanbul Haber Servisi - Basın Konseyi ile Bastn Konseyi Dayanışma ve Geliştirme Vakfı'nca dûzenlenen "Ikinci Türk- Yunan Medya Konferansı", 7-8 Ekim tarihlerinde İstanbul'da yapılacak. Hyatt Regency Hotel'de gerçekleştirilecek olan ve 50 Yunanlı gazetecinin katılacağı konferansta "Türk-Yunan ilişkileri nasıl geliştirilebilir" konusunun işleneceği belirtildi. Ulucanlar katlîaını / • ADAISA (Comhuriyet' Güney İBeri Bürosu) - Ulucanlar katlıamının 1. yıhnda cezaevinde öldürûlen lOkişi anılırken, sorumlulannın bulunması ve yargılanması için cumhuriyet savcıhğına suç duyurusunda bulunulacağı açüdandı. Dayanışma-Der, tHD, Halkevi, Adana Aydın ve Sanatçı Gırişimi, Yaşadığımız Vatan, Alınterimiz, Kızıl Bayrak ve Devrimci Demoktasi adına yapılan acıklamada, bugünB.OO'telHD önünde basın açıklaması yapüacağı saat 13.30'da adliyeye gidilerek suç duyurusunda bulunulacağı belirtildi. Acıklamada yann da Ceyhan Cezaevi önünde saldınrun kınanacağı belirtildi. Güneydoğu'da operasyon • DÎYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Bıngöl'ün Yedisu Ilçesi'ne bağlı Dinarbey köyü kırsalında operasyon düzenleyen güvenlik güçleriyle PKK'liler arasmda sıcak temas sağlandı. Çıkan çatışmada, 5 PKK'li öldürüldü, 1 güvenlik görevlisi şehit oldu, 2 güvenlik görevlisi ise yaralandı. Bölgede operasyonlar sürüyor. Öte yandan Tunceli'nin Ovacık Üçesi'nde 1 PKK'li silahıyla birlikte güvenlik güçlerine teslim oldu. operasyonu • DİV ARBAKIR (AA) - Diyarbakır'da, Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince. şeriatçı terör örgütü Hizbullah'a yönelik operasyonlar kapsamında gözaltına alman 8 kişi, dün Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi Başsavcılığı'na sevk edildi. Sanıklardan 7'si tutuklamrken 1 'i tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Şeriatçı örgütün tetikçisi, Pişmanlık Yasası'nın genişletilmesini istedi w Hizlnıllalı hemen biter'MAHMUTORAL DtYARRAKIR- Dıyarbakır Cezaevi'nde tutuklu bulunan ve idarala yargılanan Hiz- bullah tetikçilerinden Ceffl Sûtçû, bir grup itirafçı adına Içişleri Bakanı Sadettm Tan- tan'a mektup yazarak Itirafçılık Yasası'nın, adam öldüraıe veyaralamayı da kapsayacak şekılde yenıden düzenlenmesını ıstedı. Süt- çü, bu şekilde örgüt militanlannın devlete doğru çekilebileceğinı ve Hizbullah'ın son- suza gömülebileceğinı savundu. Diyarbakır DGM'de "6 Id^nin öldörül- mest, 5 kişmin de yaralanması eytemlerini gerçekkştiren silahh birimde aktif görev al- mak" iddiasıyla idam istemiyle yargılanan Hizbullah'ın tetikçilennden Celil Sütçü, Içişleri Bakanı Sadettin Tantan'a bir grup Hızbullah ıtirafçısı adına mektup gönderdi Öğretmen olduğu sırada örgüt içinde ger- çekleştirdiğieylemlerdenduyduğupişman- lık nedeniyle kendiliğınden Batman'ın Be- şiri ilcesinde cumhuriyet savcısına teshm olan Sütçü, yazdığımektupta, eğıtımıni sür- dürdüğü süre içindeen büyük hayalinın "Fa- tıh Sultan Mehmet kadar adfl, Mustafa Ke- mal Atatûrk kadar yenüikçi ve adfama <*• mak* olduğunu belırttı. Dıcle Ünıversıte- sı'nde okuduğu sırada "ölkesiniseviyonnuş gibi görûnen ve her türlü zarara unsurlar- dan uzak oian, yaimzca namazını küan ve birbirlerine yardımcı olmak için bir araya getdflderini söykyen bir gnıp"la tanıştıguu ve bu şekilde örgüt içine gırdığını anlatan Sütçü, "her an birilerinin öldürükJüğü bir ortamda denize düşenin yıianasankhğıgibi örgüte sanJdığmı" savundu. Yürürluktekı Pişmanlık Yasası'ndan öl- dürme ve yaralamaey lemlerine kahlanlann yararlanamadığını belirten Sütçü, bu neden- le itirafçı olanlann örgüt mensubu olmakta direnen ve pişmanlık duymayan bir kişiyle aynı yasamaddesinden ve aynı cezahüküm- leriyle yargılandığını anlattı. Sütçü, Tan- tan'a gönderdiği mektubunda şu ifadelere yer verdi: "Hizbullah terör örgütü mensınv lan birçok yerde propaganda ve askeri gö- revteri beraber sünhlrür. Askeri görevfcre buiaşmayançok az bir kesimvanhr.Yapfak- lanndan pişmanlık duvmalanna rağmen fayrialanjyaL-l^n hirya<aınlmaritgmriandw- letin kendüerini dısladığmı düsünen örgüt mensuptaı%koğuştariDdakalarak,yap(ıld>- nherşevireddedmkcezaevindenkurtntma ytttaıııabaşYunnaktadıriar.Baııokbıdaçıka- nlacak geniş kapsamiı bir Pişmanhk Yasa- a'nn, yaralama ve ötdûnneyi de içennesi- nin, örgütün gend fpiHt»n latfcsmi devlete doğruçekeceğineveörgütünsonsuzagömöi- mesini sağjayacağma inanıyoruz." FP milletvekili Fatsa acıkladı 'MHP'li Enginyurt idamını istediği Erbakan'ın elini öptü' ERPOĞANERİŞEN ORDU - Kanştığı olaylarla tepki çeken MHP Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt, ko- nuşmalannda eleştirdi- ği, son olarak da "İdam edümehdir'" dedığı Nec- mettin Erbakan'ın elini öptü mü? Fazilet Partisi Ordu Milletvekili Eyüp Fatsa, Refah Partisi ile MHP'nin ittifak yaptığı 1991 yılı genel seçimle- rinde Enginyurt'un ken- disinin de bulunduğu bir karşılamada Erbakan'ın elini öptüğünü belirte- rek, "O Enginvuıt, bu Enginyurt'' dedi. Fatsa, 312. maddenin kaldınl- masına karşı çıkan MHP'liler için de, "On- lann flkri ve dûşüncesi ohnadığıiçin312.madde onlariçinsorun değü. O- nun için kaldınlmasını istemiyoriar" diye ko- nuştu. . •'• • "Fazilet Partisi Ordu MiHetVekili Eyüp Fatsa, partisinin il binasında beraberinde eski Devlet Bakanlanndan Diyarba- kırMiUetvekiliProf.Dr. Sacit Günbey ve Antal- ya Milletvekili Dr. M. Zeki Okutan'ın da bu- lunduğu toplantıda MHP'li Cemal Engin- yurt'u hedef aldı. Engin- yurt'u seviyesizlikle suçlayan Fatsa, bu kişi- nin yaptığı konuşmalan da "MHP'nin basürü- mışvüzfi" olarak değer- lendırdi. Daha önce Engin- yurt'un söylediklerine yanıt vermeyi düşünme- diğıni belirten Eyüp Fat- sa, "bizim bu susmamız- dan cesaret alarak Fazi- let Partisi'ne çok çirkin ve seviyesiz sözlerie sal- dırtn" dedi. Enginyurt'un, FP Grup Başkanvekili Bü- lent Annç için söylediği "Faşist, yobaz, gerid" sözlerini değerlendiren Fatsa, "Kimin faşist, ld- min antidemokratik ol- duğunu kamuoyu gördü. Kendipartisinin bakaın- na kürretmekten, silah çekmekten geri kalma- yananlayışmı faşist,yok- sa 65miİyoninsanm der- di için çalışan zümryet mi" diye sordu. Erbakan'ın eUniöptû Eyüp Fatsa, Engin- yurt'un "Erbakan idam edilmetidir" şeklindeki sözüne de şu yanıtı ver- di: "Bu söz, Cemal En- ginyurt'a ve o çizgryi ta- şryanlara uygun sözdür. O çizgi zaten bir başba- kam idam ettinniştir. O çizgiden geidikleri için insan asmak,insan haya- nna son vermek onlar için normaldir. Onun için yadırgamryorum. 1991 yüı seçimlerme MHP-RP ittifak yapa- rak girdL Refah Partisi lideri Necmettin Erba- kan Ordu'ya geküğinde CemalEngmyurt' Sayın Başbakanım, emrinize hazınz' diyerek elini öp- tü. tşte o Engmyurt, bu Engmyurtturf Yasaklı siyasüer nikâh şahidi Kapatdan RP'nin yasakh lideri Necmettin Erbakan ve eski tstanbul Büvüksebir Belediye R^^kanı Recep Tayyip Erdoğan, önceki gece, FP Adryaman MiOetvekili Mahmut Göksu ve FP Istanbul İl Başkan Yardımcısı Tevflk Göksu'nun kardeşi Mustafa Göksu ile Gezer tertiklerinin sahibinin kızı Kübra Özalp'in nikâh töreninde bir araya geknler. Damaduı şahitüğini Erbakan, geuninkmi ise Erdoğan yapO. tki yasakh sryasetçinm aralarmda konuşmadıklan nikâha çok sayıda FP'B yönetki kaökn. Nikâhı kıyan FP'U Bağcılar Belediye Başkanı Feyzullah Kıyıkhk, iki şahidin de yasakfa otanasmdan yakmarak daha özgür bir fllke istedikkrini söyledi Kuran-ı Kerim okunan, Uahiler söylenen ve harem-selamhk oturulan törende Erbakan, "Savunan adam" ve M Asrm Hderi" olarak anons edildi. (Fotoğraf: YEŞİM GÜL) Enerji Yapı Yol Sen yetkililerine göre yanlış politikalar kriz getirdi Kapasitenin yarısı kullanıhnıyor HASAN KIZILTAŞ ELAZIĞ - Enerji Yapı Yol Sen yetkilileri son 15 yüdır özelleştir- me amaçlı uygulanan yanlış poli- tikalar nedeniyle enerji krizi ya- şandığıru belirterek Enerji Bakan- hğı, TEAŞ, TEDAŞ, BOTAŞ, TÜPRAŞ, POAŞ gibi kuruluşla- nn yeterli koordinasyonda bulun- madıklannı ifade ettıler. Sendika- cılar, Türkiye'deki enerji kapasi- telerinin sadece yüzde 45'inin kullanıldığını, ancak Avrupa'da bu oranın yüzde 70 olduğunu be- lirrti. Enerji Yapı Yol Sen yetkilileri yaptıklan acıklamada enerji krizi- nin nedenlerine değindiler. Yıllardn- tahmin edilen talebe paralel yatınm yapılmadığına dikkat çekilen acıklamada, enerji sektörûnde koordinasyonsuzluk ve plansızlığm hâkün olduğu ifa- de edildi. Enerji sektöründeki Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan- hğı, TEAŞ, TEDAŞ, POTAŞ, TUPRAŞ, POAŞ gibi kuruluşlar arasuıda yeterli koordinasyonun da bulunmadığuu belirten sendi- kacılar krizin nedenlerini şöyle sı- raladılar: - Türkiye'nin elektrik enerjisin- deki kurulu gücü 27.300 mw'tır, puant gücü 19.000 mw'tır. 8.000 mw güçlük yedek güç bulunma- sma rağmen, santrallann akıllı kullanılmamasından dolayı talep karşılanamamaktadır. - Santrallann kapasite kullanı- mı yüzde 45, Avrupa'da bu oran yüzde 70'tir. - Santrallann yedek parça ge- reksinimlen karşüanmamaktadır. - Deneyimli ve birikimli perso- nel, kadrolaşma nedeniyle masa başına çekilmekte, işbasına dene- yimsiz kadrolar getirihnektedir. - Personel sayısı yetersizdir. 100 mühendisin çalışması gere- kenyerde 10 mühendis çalışmak- tadn-. - Bakım ve onanm işleri ehli- yetsiz şirketler tarafindan yapıl- maktadır. - Elektrik iletim ve dağınmın- dan yüzde 25-30'luk kayıp- ka- çak oranı bulunmaktadır. Bazı il- lerde bu oran yüzde 50'ye var- maktadır. Avrupa ülkelerinde bu oran yüzde 5-6'dır. - Ülkemizde enerji kaynaklan gerektıği gibi kullanılmamakta- dır. Hidrolik enerji potansiyelınin yüzde 30'ü kullanıknaktadır. Je- otermal enerji kapasitesinin yüz- de 3'ü kullamlmaktadır. Rüzgâr enerji potansiyeli 83.000 mw iken bu kaynak kullanılmamaktadır. Güneş enerjisi potansiyeli açısm- dan oldukça zengin bir ülke ol- mamıza rağmen bu kaynaktan ol- dukça sınırh yararlanılmaktadır. - Kamu yannmlan azalmış, za- man zaman hiç yapılmamıştır. Özel sektör yannmlan üzerinden beklenn'ye girilmiş, ancak umu- lan bulunmamışnr. Yap-işlet-dev- ret ve yap- işlet modelleriyle ya- pılan santrallar TEAŞ'a pahalıya patlamışnr. Sözleşmelerde alım garantisi bulunması nedeniyle TEAŞ'm TEDAŞ'a kilovatsaati 4.5 sente sathğı elektriği, yap-iş- let modeliyle yapılan santrallar- dan 10-12 sente almıştır. TEAŞ miryar dolan aşan zarara uğramış- tır. IRMIKI AYDBN ENGtN aengin@ doruk-nettr. Bana mı öyle geiiyor ? Git- gide daha mı sık tekrarianır oldu ve her sık tekrarlanan gi- bi, gitgide yalama olmaya mı başladı? Şu bildik tanımdan, "de- mokrasinin bir uzlaşma kûl- tûrü olduğunu" vurgulayan yargıdan söz ediyorum. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, emekli gene- ral Kenan Evren'in Armuta- lan'daki sığınağına konuk gi- diyor, hemen ağızlara sakız oluyor: Demokratik uzlaşma! Sizi ise bir öfke basıyor. Başlıyorsunuz demokrasi üstüne bugüne dek öğren- diklerinizi gözden geçirmeye, "demokratik uzlaşma" kav- ramını sorgulamaya... Adam, demokrasiyi bütün kurumlarıyla ve hem biçim- sel olarak hem özüyle tahrip, hatta yok etmiş. Biçimsel olarak yok etmiş. Çünkü parlamentoyu zor kul- lanarak dağıtmış; anayasayı "ilga" etmiş; siyasi partilerin önder kadrolannı, tuttuğu gi- bi hapse tıkmış. Yani Türk Ceza Yasası'nın 146. mad- desinin suç saydığı fiillerin bütün biçimsel gereklerini Evet, Demokrasi Uzlaşmadır. Ama Kimle? yerine getirmiş. Demokrasiyi özüyle de yok etmiş. Yüzbin- lerce kişi yargı karan olmak- sızın gözaltına alınmış, işken- ce tezgâhlanna yatınlıp be- densel ve ruhsal olarak tah- rip edilmiş; eğitim sistemi YÖK'lenip bilim ve kültürün yeşerecegi toprak çölleştiril- miş; pıtrak gibi imam-hatip li- seleri açtırılarak siyasal Islam için gürül gürül akan şeriat pı- narlan yaratılmış; kitabın suç, aydının düşman sayıldığı ze- hirli bir sosyal ortam beslen- miş. Bugün elini kolunu sal- layarak dolaşabiliyor, proto- kol listelerinde baş köşelere kurulabiliyorsa, "hayır" de- menin fiilen yasaklandığı bir halk oytaması ile dayattığı 12 Eylül Anayasası'na koydurt- tuğu koruyucu zırh sayesin- de. Kurumlanyia ve özüyle de- mokrasiyi yok etme suçu iş- lemiş biri ile demokrasiye bağlılık, hukukun üstünlüğü- nü savunma yemini etmiş bir cumhurbaşkanının buluşma- sı, el sıkışıp birlikte temel at- ması nasıl olur da bir "de- mokratik uzlaşma" örneği olarak kutsanıp alkışlanabi- lir? ••• Siz bu kavram çarpıtma- sıyla uğraşırken önünüze dü- şünce özgürtüğünü geliştir- mek, banş ortamını pekiştir- mek için bir "demokratik uz- laşma" önerisi konuyor: 312. maddeden hüküm giymiş Eşber Yağmurdere- li, Akın Birdal, Hasan Celal Güzel, Necmettin Erba- kan'ın suç sayılan sözlerinin yer alacağı bir kitaba ortak yayıncı olarak imza koyma- nız, özgün bir "sivil itaatsizlik" eytemiyle "demokratik biruz- laşma" içinde buluşmanız is- teniyor. Listenin bir ucunda Eşber Yağmurdereli. öteki ucunda Necmettin Erbakan. Size de bir kez daha öfke- tenmek kalıyor. Hükümette iken önüne ko- nan 312. madde degişikliği- ni "Eşber Yağmurdereli ya- sası" diye yıvışık bir nitele- meyle reddedip demokrasi- nin ırzına geçmekte duraksa- mayan başmolla ile uzlaş- mak! Kendisine demir par- maklık yolu görününce, de- mokrasi havarisi postuna bü- rünüp kulluk yasalannı (şeri- at) egemen kılmak için "yurt- taş yasalanna" sığınan kök- tendinci ikiyüzlülükle demok- rasiyi biryaşam biçimi olarak belleyip savunan ve bedelini başının gölgesini önüne dü- şürmeden ödeyen Eşber Yağmurdereli, hangi düzlem- deuzlaşacak? •*• Sorular, çağnşımlaraebelik ediyor. 1974 seçimleri sonra- sında CHP (Ecevit) ile MSP (Erbakan) arasmda kurulan koalisyonun bir "demokratik uzlaşma" olarak kutsandığı günleri anımsıyorsunuz. 12 Mart'ın "utangaç faşiz- mi'nin hapishaneieredoldur- duğu yurttaşlara özgürlükle- rini geri vermek, faşizmin tah- ribatını onarmak için hazırla- nan af yasası oylanırken "ka- dermahkûmlan"n\, ardından köktendinci eylemterden do- layı içeri düşmüşlerin affı için oy kullanıp sıra sosyalistlere, Marksistlere geldiğinde siya- set bezirgânlanna özgü o pis sırıtışlaria ret oyu veriveren molla-milletvekillerini gözü- nüzün önüne getiriyor ve "Demokratik uzlaşma ha? Uzlaşmayı anladık da, de- mokratlık bunun neresinde" diye soruyorsunuz. Yann, Susurluk katilteri ve elebaşılan ile el sıkışılıp bu- nun bir "demokratik uzlaş- ma" olduğu söylenirse buna kim şaşacak? ••• Demokrasi bir uzlaşma kültürüdür. Doğru. Ama demokratlar arasın- daki bir uzlaşmadır bu. Siya- setarenasının "//t»era//era ldu- rağında eyleşenlerden, mer- keze, merkez sola, Marksist- lere kadar her siyasal güç uz- laşabilir. Ama ancak demok- rasi temelinde uzlaşabilir... Demokrasi düşman ya da katilleriyle uzlaşmanın, de- mokrasiye karşı işlenecek suçlan özendirmekten öte ne anlamı var? ÜĞÜPOLTIİK4 GtONLÜĞÜ HtKMET ÇETtNKAYA Nurcular... Çoğunluğu saka>-ta k keli erkekler, kara çar- şaflı kadınlar... Erkekler salonda. kadınlar balkonda... Uluslararası bir s<nipozy urn -- Konu şu: 'Risaie- Nur'a göre Kuran'ın insana bakışı...' TürkiyeCumhuriySti'nin valileri orada, milletve- killeri orada... Gözler elbet kaçâk Nurcu Fethullah Gülen'i aramıştır... O yok!.. Nur kamplannda 'Laik dûzeni yıkacağız, şeri- atı getireceğiz" diy«fi öğrencileri orada!.. Toplantıya 40 bilin insanı katılmış!.. Demokratik bir i#ede demokrasinin temeli- ne dinamit koymaksteyenleri görüyorsunuz, ne kadar özgür!.. *» Bu toplantıyı FetfnJİIahçılar örgütlüyor!.. Para bol!.. Peki, bu dolariarn kaynağı nerededir? ABD Hartfort Ünıversitesi'nden Prof. Dr. Kel- ton Cobb, "Ben Said-i Nursi'y/ geç tanıdım" deyip ekliyor: "Nursi, Islam'ın sesidir. Ben samimibirHıristi- yanım. Fakat Risale-i Nur"u okuyunca inancım daha dapekişti..." Nurcular, Rusya'dan ABD'ye dek pek çok ülked© hızlı bir örgütlenme içinde- ter... Son duraklan Almanya!.. örgütlenme modelleri PKK'ye çok benziyori.. Birden yıllar öncesine dönüyorum... Ikinci MC iktkjarda... Başbakan Süteyrnan Demiret, Başbakan Yar- dımcısı Necmettin Erbakan ve Alparslan Tür- keş... Ege, Akdeniz, Karadeniz kıyılannda 'Nurkamp- lan' açılıyor... Fethullah Gülen işin başında... Her sabah çadırlarda uyanan 12-13 yaşlann- daki çocuklar 'şeriat yemini' ediyorlar!.. Devlet ise sadece seyretmiyor, destek veriyor... ••• Said-i Nursi yaşamı boyunca 'Kürdistan' dü- şü görmedi mi? Fefrıullah Güten'in kasetlerini bir izleyin, 9O'lı yıl- larda PKK'nin başı Abdullah Öcalan'la "iyi ge- çinelim" mesajını verdiğini, Güneydoğu'ya "Kür- distan" dediğini göreceksiniz!.. ABD'den Nurculara, dolayısıyla Fethullah Gü- len'e büyük destek var!.. Rusya da öyle değil mi? Sibirya Üniversitesi'nden Ibrahim Macaoğlu, Said-i Nursi'nin tüm kitaplannın okunduğunu söyleyip ekliyor "Ûstadın elli yıl önce belirttiği gibi Rusya din- siz kalamaz, Hıristiyanlığa da dönemez, ancak Kuran'a istinadedermüjdesigerçekleşiyor. Rus- ya'da da böyle birsempozyum tertip edilmesini istiyorum..." Nurculara bakılırsa tüm Hıristiyan dünyası enin- de sonunda Türk-lslam sentezini kabul ede- cek... Nurcular bu sentezi, on yıl önce Kürt-lslam sen- teziyle birleştirip Güneydoğu'da 'Kürdistan dev- leti' hayalini gerçekleştirmek istemiyoriar mıydı? • • • Nurcular Türkiye'de devleti kuşatmış durum- da!.. Hem iç destek var hem dış destek!.. ABD güdümündeki Nurcular (Fethullahçılar) Türkiye'de parçalanmış durumdalar... İstanbul'da yapılan toplantıya katılanlar arasm- da Fethullah Gülen'e tepki duyanlar da var!.. Orneğin Mehmet Kutlular!.. Devletin valileri sempozyumda!.. Milletvekilieri de orada!.. Fethullah Gülen 18 Mart 1999'dan ben Ame- rika'da... Ne diyor ABD'deki Georgetovm Üniversite- si'nden Haddad Yazbeck: "Kuzey Amenka'daki Müslüman cemaatleh araştırmak için Risale-i Nur'u bilmek gerekli. Amerikan Deniz Gücü'nde rahiplikyapan birpa- pazla görüştüm. Nursi'nin fikiherini inceledikle- rini söyledi. Said-i Nursi, günümüz ötesine ışık tutmaktadır..." Görüyorsunuz, Amerikan Deniz Gücü asker- teri sözüm ona Said-i Nursi'nin düşünceleriyle yetiştiriliyorlaıi.. Burada Türk Silahlı Kuvvetleri'ne mesaj verili- yor... Deniliyor ki: "Siz ordu içindeki Nurculan ihraç ediyor- sunuz!" llginç değil mi? i [email protected] Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 ÇumhuriYet .. krtap kulübü frfâkm&i Q&thıkzıy& X (AİININ TAMIĞI ÜÇ YAZAR 2. BASI KVBİLAYOLAYIVETARİKAT SANCIU YILLAR KUŞATILMIŞ UMuULAR * BASI | | Z | POSTUNDA KURT |MUAKSAIUDABULA$TIIUUİ MN BARONUNUN KAILARI SOKAĞI UVDANIN ADRESİ BEUİ DEĞİL TVtKİYE'HİN ŞEYTAN UÇ6EHİ «ÖZUIİN POYIAZ Cumhunyet Kitap Kulijbü No:39/41 (34334, Pazarlama A Ş Turkocağı Cad "lu-lstanbulTel. 514 01 96
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle