Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 26EYLÜL2000SALI
HABERLER
DUNYADA BUGUN
AIİSİRMEN
Ermeni Tasarısına TepM
Ermeni soykınm tasansının ABD Temsilciler
Meclisi alt komisyonunda kabul edilerek öbür-
gün de, Uluslararası İlişkiler Komitesi'ne gelme-
si, Ankara'nın haklı tepkisine yol açtı.
Eğer öbürgün tasan burada da kabul edilirse
Temsilciler Meclisi'nin 15 Ekim'deki tatilinden
önce, genel kuaıla gelip kararlaşması çok bü-
yük bir ihtimal.
Artık herkes, ABD Yönetimi'nin bu tasarının
karar haline dönüşmesini istemediğini biliyor.
Ama, yine herkes biliyor kı, Beyaz Saray da-
ha önce de olduğu gibi, bu ve benzeri konular-
. da, çekingen bir tepki koyuyor, Türkiye'ye kar-
şı da hep aynı defiyi ileri sürüyor "Bizistemiyo-
ruz, ama Kongre'ye karşı yapacak birşeyimiz
yok. Fazla ciddiye almayın! Yönetimin tavnn-
da, dost Türkiye'ye karşı bir değişiklikyok."
Içinde kimi haklılık kınntılan da bulunan bu sav
geçerli değil. Aslında karar, yaptınm gücü olma-
yan sınırlı kalacak etkîye sahip bulunsa bile gö-
zardı edilebilecek cinsten olmadığı gibi, yeni
yeni girişimlere basamak teşkil edecektir.
Kaldı ki, ülkeler arasında ilişkiler devletten
devletedir. Devlet erkinın organlarından organ-
lanna değil. .
•••
' Bu yüzden de, Türkiye ABD Yönetimi'ne "S/-
zi anlıyoruz ama karar, karardır. TBMM, Inciriik
Üssü'nün kapatılması yolunda birkaran, hükü-
mete karşın alsa siz acaba bizim karan, 'biz de
istemedik, ama ne yapaltm Meclis ...'yollu, ma-
zeretemize ne derdiniz ki?" diyebilmelidir.
Ancak burada bir noktaya dikkat etmek ge-
rek. Iç ya da dış ayırımı yapmaksızın politikanın
amacı üzüm yemektir, bağcı dövmek değil.
Türkiye dikkatini güç gösterisine değil, çözü-
me yöneltmeli.
Bir yandan ABD'ye tepkisıni gösterirken bu-
nun, Ankara - Washington ilişkilerini temelden
yıkacak doğrultuya oturtmayacak, ama yaba-
na da atılmayacak bir boyutta olmasına dikkat
ederken öte yandan da sorunun kendısinın üs-
tüne gitmek durumundadır. , ' .
Sorun nereden kaynaklanıyor?
Son 25 yıl içinde sözde "Ermeni soykınmı"te-
zinin ilk kez yeniden ısıtılarak tarih sahnesine ye-
niden sürülmesinin ardında diasyoradaki kimi
Ermeni kuruluşlan ile Ermeni Ortadoks Kilise-
si'nin, kaybolmaya yüz tutmuş Ermeni kimliği-
ni yeniden canlandırma kaygısı yatıyordu.
Bu kez saldınnın odağı değişık. Artık olayın
arkasında Erivan var.
Ter Petrosyan Ermenistan'ının Türkiye ile
dostluk arayan akıl dolu politikasının yerini, Ko-
çaryan Ermenistan'ında iç ekonomik güçlük-
lerden kaynaklanan şoven ve intikamcı politi-
kası almış bulunmaktadır.. ^ ı w
•*•
Türkiye artık, tepkisinin büyüğünü Emnenis-
tan'a yöneltmek durumundadır.
Ankara, Ter Petrosyan döneminde uyguladı-
ğı politikayı değiştiımeli, o zaman insani yardı-
mın en kısa zamanda bu ülkeye ulaşması için
açtığı hava koridorunu kapamalı ve çeşitli yol-
lardan bu ülkeye gıden, Türkiye kaynaklı, mik-
tarı 100 milyon dolara ulaşan gıda ürünlerinin
akışını önlemelidir.
Her ikibuçuk kişiden birinin işsız olduğu, ken-
di bağımsız variığına ulaştığı anda varolan nü-
fusunun 1 /3'ünü dış göç yoluyla kaybetmiş bu-
lunan Ermenistan'ın bugünkü yönetimi ancak
bu şekilde, Türkiye politikasını yeniden gözden
geçirmek zorunluğunu duyacaktır. Geçirmez-
lerse de kendileri bilirier!
VVashington'daki Temsilciler Meclisi Dışiliş-
kiler Komitesi'nin hemen ertesi günü Ankara'da
toplanacak olan MGK'de bu konunun ele alı-
nacak olması çok doğru ve yerinde bir davra-
nıştır.
Ama aynı şeyi, Ankara'nın Bağdat ile ilişkile-
rini büyükelçilik düzeyine çıkarma konusunda
daha önceden alınmış olan karannı yaşama ge-
çirmeyi, ABD'ye endekslemesi ve büyükelçi
atamasını bir gözdağına çevirmesi için söyle-
mek mümkün değil.
Eğer Ankara gerçekte, komşusu ile ilişkileri-
ni kendi doğrultusunda yürütürken fırsatı gani-
met biliyor da, bunu bir ön önce yürürlüğe sok-
mak için durumdan yararlanıyorsa amenna!
Ama Bağdat ile ilişkisini salt VVashington'a
endeksliyorsa bu büyük bir yanlışlıktır.
^
HADEP'Lİ SADPAK GÖZALTEVDA
AfÖrgütü'nden acil
eylem uygulaması
DtYARBAKIR
(Cumhuriyet Bürosu) -
HADEP'in Batman il
kongresinden Şırnak'a
dönenHADEPŞırnakll
Başkanı Resul Sad-
dak'ın da bulunduğu
araçta bir Kalaşnikof ile
3 el bombası ele geçiril-
diği öne sürüldü. Olayla
ilgili 11 kişi gözaltına
alındı. Sanıklann avuka-
tı Tahir Elçi, suç unsuru
oluşturması için Sad-
dak'ın evine görevliler
tarafından patlayıci
madde bırakıldığıru id-
dia etti. Elçi'nin başvu-
rusu üzerine Uluslarara-
sı AfÖrgütü, acil eylem
uygulaması başlattı.
23 Eylül'de Düzova
Köyü'nde gözaltına alı-
nan HADEP Şırnak II
Başkanı Saddak, Rüs-
tem Bayar, Mehmet Ça-
kar, Nihat Usal, Cengiz
Bahk, A. Rezzak İnan,
Nezir Ayan, Yakup Kur,
M. Temel Kurar, İzzet
Belge ve Tahir Kutlu ile
ilgili soruşturma Şınıak
II Jandarma Alay Ko-
mutanlığı'nda sürüyor.
Sanıklann avukatlan
Tahir Elçi, silah bulun-
duğu iddialannın gerçek
dışı olduğunu savundu.
HADEP'liler için Ulus-
lararası Af Orgütü ile
Avrupa Işkenceyi Önle-
me Komitesi'ne acil ey-
lem çağnsında bulunan
Elçi, başvuru dilekçe-
sinde, HADEP'in Şır-
nak'ta yeni örgütlendi-
ğini belirtti. Elçi'nin
başvurusu üzerine Af
Örgütü "acfl eylem" uy-
gulamasına geçti.
Sektörde geçen yılın aynı dönemindeki batık kredi miktannın bu yıl ikiye katlandığı bildirildi
Turizm kredileri geri dönmüyorBAHAR TANRISEVER
ANKARA - Turizm sektörüne
yılın ilk 7 ayında kullandınlan
kredilerin yaklaşık 1 milyar
dolannın geri dönmeyişi,
yetkililerce turist sayısınm
artışına dayanılarak çizilen
"pembe taWo"yu yalanlıyor.
Sektörde, temmuz ayı ıtibanyla
kullanılan 7 milyar dolarlık
kredinin yüzde 15'inin batık
durumda olduğu bildirildi.
Merkez Bankası'nm
"bankalann kullandınhğı nakit
kredikr raporu" verilerine göre
kredılenn geri dönüşünde en
çok sorun, tekstilden sonra
turizm alanında yaşanıyor.
Tekstil sektörüne kullandınlan
nakit kredilerin yüzde 20'sinden
fazlası geri ödenmezken bu
rakam turizmde yüzde 15'i
buluyor. Turizm kesimi, 2000
yılının başından beri aldığı
• Merkez Bankası'nm "bankalann kullandırdığı nakit
krediler raporu" verilerine göre kredilerin geri dönüşünde en
çok sorun, tekstilden sonra turizm alanında yaşanıyor.
Sektörde, temmuz ayı itibanyla kullanılan 7 milyar dolarlık
kredinin yüzde 15'inin batık durumda olduğu bildirildi.
kredilerin 580 trilyon lirasını
ödeyemedi. 7 ayda yaklaşık 7
milyar dolarlık kredi kullanıldı.
Turizmde geçen yılın aynı
döneminde 466 milyon dolar
olan batık kredi miktannın bu
yıl ikiye katlandığına işaret
edildi. 1999'daalınan kredilerin
yüzde 6'sı ödenemezken
kullanılan toplam kredi
miktannm da 7.8 milyar dolar
rakamıyla bu yıldan daha fazla
olması dikkat çekti. Temmuz
ayında sektörün kullandığı 1
milyar 12 milyon dolarlık
kredinin yaklaşık yüzde 15'ini
oluşturan 150 milyon dolan
geri ödenmedi. 1999 yılının
aynı ayında bu rakam 73 milyon
dolardı. Turizm kesiminin
kullandığı kredilerin toplam
krediler içindeki payının da
sürekli düşüş göstermesi dikkat
çekti. Geçen yıl temmuz
ayında turizme kullandınlan
krediler toplam içinde yüzde
3.7 oranına sahipken bu yıl yan
yanya düşerek yüzde 2.9 oldu.
1999yılında PKKlideri
Abdullah Ocalan'ın
yakalanması ve Marmara
depreminin de etkisiyle ağır bir
bunalım yaşanmasının ardından
bu yıl turist sayısının artışıyla
birlikte sektörün dururaunun
düzelmeye başladığı
savunuluyordu. Ancak turist
sayısındaki artışın ülkeye kalan
gelire yansımaması sektörü
ciddi bir ödeme güçlüğü içinde
bıraktı. Başta Turizm Bakanı
Erkan Mumcu olmak üzere
yetkililerce yapılan
"son yülann en verimB
sezonunun yaşandığı'1
açıklamalannm da gerçek
durumu yansıtmadığı belirtildi.
2000 yılt ocak-ağustos
döneminde Türkiye'ye 6
milyon 871 bin turist geldi.
Geçen yılın aynı dönemine
oranla turist sayısı yüzde 35
arttı. Sezonun en yoğun ayı
olması gereken ağustosta
Türkiye'ye 1 milyon 488 kişi
gelirken geçen yılın aynı ayına
göre turist sayısında yüzde 38
yükselme oldu. 2000 yılı ocak-
haziran dönemindeki turizm
gelın de 2.5 milyon dolar olarak
gerçekleşti. Geçen yılın aynı
döneminde 1.8 milyon dolar
gelir sağlanmıştı.
Polisin şiddet uygulamasına tepki
lutuklu ve hükümlü aüeleri, F tipi cezaveierini protesto
eylemlerinde gözaltına alınmalanna ve dayak yemelerine
tnsan Haklan Derneği (ÎHD) tstanbul Şubesi'nde
düzenledikleri basın toplanüsıyla tepki gösterdiler. F tipi
cezaevlerine karşı gelişen demokratik tepkilerin şiddetie
basünldığını savunan aileier, gözaltına almdıklarında
kendilerine baskı uygulandığuu söylediler. Polisin önceki gün
Ulucanlar Katiiamı'nda ölen Ümit Alüntaş'ı mezan başmda
anmak isteyen 300 kişiyi döverek gözaltına alrnasını d ı r
kınayan tutuklu ve hükûrnlfl 'aileieri, "Çocuklanmızm
hücrelere konulmasına izin vermeyeceğiz.
Onlann ölnıesini istemiyoruz. tnsanbktan yana olan berkesi
hücrelere karşı olmaya çağmyoruz" dedikr. Çağdaş
Hukukçular Derneği'nden yapılan yazılı açıklamada da yeni
ölümlerin yaşanmaması için hükümetin, F tipi cezaevlerinden
vazgeçmesi istenerek "Katüamda yaralanlara ve ölenlerin
aiklerine gerçekçi tazminattar ödenmeudir" denildi.
(Fotoğraf:ÖZKAN GÜVEN)
DYP tstanbul İl Başkanhğı 'nda basın toplantısı düzenleyen Çiller seçim istedi
'Iktidar ülkeyi yönetemiyor'tstanbul Haber Servisi -
DYP Genel Başkanı
Tansu ÇStter, Türk
ekonomisinin duvara
toslamasının kaçınılmaz
hale geldiğini belirterek
seçim istedi. Çiller,
"Böyle bir teklifimiz
olmamasına rağmen, bu
iktidar bu ülkeyi
çıkmaza götürdüğü için,
_, „.„ bir an içinde
Tansu Çüler Türidye'nin önüne
seçim ve sandık getebfln-" dedı. DYP
Istanbul II Başkanlığı'nda basm toplantısı
düzenleyen Çiller, demokrasinin
altematıfsız olmayacağını, hükümeti ve
iktidan alternatifsiz görenlerin, demokrasiyi
anlamadığını ve rafa kaldırdığını söyledi.
Hükümetin alternatifinin bulunduğunu,
ülkenin kurtuluşunun, hükümetin gıtmesınc
bağlı olduğunu belirten Çiller, " 'Bu
iktidann altematifi yoktur' diye diye, Türk
ekonomisi duvara toslamaya doğru gidiyor.
Türk ekonomisinin duvara toslaması
kaçınılmaz hale gekniştir" diye konuştu.
Çiller, ülke ekonomisinde cari işlemler
açığının önemli bir gösterge olduğunu,
ekonomide ilk 6 aylık verilerin
açıklandığını anımsattı. thracatın yüzde 4,
ithalatın ise yüzde 36 arttığma dikkat çeken
Çiller, cari işlemler açığınm da ilk 6 ayda 6
milyar dolar civannda olduğunu, yıllıîc
bazda 12 milyar dolar olarak
gerçekleşmesinin beklendiğini, son çeyrek
yüzyılda böyle bir açığın gerçekleşmediğini
savundu. ABD Temsilciler Meclisi alt
komitesinde kabul edilen sözde Ermeni
soykınmı tasansına da değinen Çiller, "Ük
önce büyük bir gaflettir. Bıına Türidye'nin
ve ABD'nin müsaade etmesi mümkün
değfldir. Türk devleti bir soylanma
girmemistir. Türidye'nin Almanya Nazi
dönemine benzer bir uygulaması obnamıştır.
'ABD bizim arkamızdâ' diye diye, Ermeni
tasansuun önünü kesmeyi becerememişsiniz.
Bunlarm hesabmı miBet adma soruyorum.
Nihayet AB'yi benimsedüer, ama Türkiye'yi
13 devietin arkasında bırakülar. Bu iktidar,
Irakta ne olduğunun farkında mı? Orada
bir devlet kuruluyor. Bu iktidar, bir terörist
başı hakkmda Türk yargısırun verdiği karan
yerine getirme cesareti verememiştir.
Soj kırmı var diye bir anlayışı ABD'nin yasa
tasansı olarak çıkarmasına müsaade
edilirse, bu hükümetin iki yakasına birden
yapışuTz" dedi. Çıller, siyasetı tıkanmış
iktidann ülkeyi yönetemeyecek noktaya
geldiğini, ülkenin tıkanma nedeninin
iktidann aczi ve bilgisizliği olduğunu
savundu ve "Türkiye'mn yönetflemez hale
gelmesinin mesulü bu iktidardır" diye
konuştu. -•.•••
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR
TURKTELEKOM
Taşınmazlar
hesaplanamadı
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Hükü-
metin satmak için yeni
yöntemlerûzerinde ça-
hşüğı Türk Tele-
kom'un Türkiye gene-
line yayılan taşınmaz
mallanna değer tespiti
yapümaması tartışma
yaratn. Telekom'un
özelleştinne sürecin-
deki tartışmalar 2001
yılı bütce görüşmele-
rinde de aynntılı olarak
gündeme gelecek.
DYP'nin yaptığı çahş-
mada, Ozelleştirme
îdaresi Başkanlığı'nın
Telekom'un tamamı
için açıkladığı 10 mil-
yar dolarlık değere tep-
ki gösterildi. Muhale-
fet partisinın TB-
MM'de de gündeme
getireceği hesaplama-
nın ana hatlan şöyle:
"1992 >ıh başında
her abone başına 3 bin
dolardeğer biciiiyordu.
O zaman 12 milyon
abone vanh ve en dü-
şük hesaplamayla 30
milyar dolardan fazla
ederdL Bazı konjonk-
türdetkenlerhesaplan-
dığmda en az20 mflyar
dolara sanlabüirdi. O
dönemde Türkiye'nin
iç borcunun tamamı 20
milyar dolar civann-
daydı, Daha sonra 2
adet uydusu oidu,
GSM şebekea ekkDdL
Her yü 500 bin dolar
yatinm yapıkh. Şimdi
sadece sabk abone sa-
yısının 21 milyon adete
akması hesaplanıyor.
Iki uyduyu, GSîVTyi
saymazsanız, abone ba-
şına bin doiar bedel
koysamz bile en azın-
dan 21 mflyar dolar et-
mesi gerekir. Kaldı ki
Avrupa ile Uzak Doğu
ülketeri arasında tran-
sit fletisim açısmdan
stratejik durumu var.
ÜlkeferlHitransitakta-
nm üzerindenpay ab-
yorlar. Türkiye'den Ja-
ponya'ya kadar geçen
aktanm soz konusu."
Elektrik Mühendis-
leri Odası'nın (EMO)
birçok etkeni göz
önünde bulundurarak
biçtiği değer de 50 mil-
yar dolan aşıyor.
Bedele ilişkin tartış-
malar son olarak gayri-
menkullere yöneldi.
Türkiye geneünde
tüm ilçeler ve büyük
köylerde bile arsa ve
binası bulunan kuru-
mun taşınmazlanna
ilişkin değer tespiti ya-
pılması dunımunda 10
miryar dolarlık bedele
ilişkin gerekçelerin
açığa düşeceğine dik-
kat çeldldi.
Haber-Sen Merkez
Yönetim Kumlu üyesi
Abdullah Kahraman,
kurumun yalnızca An-
kara'daki binalannın
sayısınınbile 50'yi ge-
çeceğine, Ankara Ah-
latlıbel, tstanbul Gay-
rettepe ve Izmir'deki
bazı arazilerin değeri-
ni hesaplamanın bile
çok zaman alacağına
işaret etti.
Yüzde 20'likhissesi-
ne 1.6 milyar dolar de-
ğer biçilen kurumun
yıllık kânrun 1.3 rûüyar
dolar olduğunu vurgu-
layan Kahraman, "De-
gertespcti,alacak knru-
hışlarmişffleyarayacak
şekflde yapıhyor. Tele-
kom'un binası ofanayan
ilçe ve büyük köy bfle
yokniEJCn azjandarma
kadar yaygın bir kuru-
luş. Hemen hemen bu-
lunduğu tüm yerferde
binavearsalan kendfai-
ne aittir. Gerçek bir de-
ğer tespiti yapdsa o fi-
yaü verecek isadanu
buhnakzor" dedi.
SÎSTEM DEĞtŞtYOR
Emniyette atama ve
terfilere TSKmodeli
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Emniyet
teşkilatında terfi koşul
ve esaslan ile emeklilik
sistemi değişti. Terfi ve
emeklilik sisteminde
Türk Silahlı Kuvvetle-
ri'nde (TSK) olduğu gi-
bi "personel piramidi"
oluşturuldu. Terfi ve ata-
malar, her yıl haziran
ayında topluca yapıla-
cak.
Emniyet Teşkilaü Ka-
nununda Değişiklik Ya-
pılması Hakkmda Kanun
Hükmünde Karamame,
Resmi Gazete'de yayım-
lanarak yürürlüğe girdi.
Poüs amirleri, rütbe sıra-
sına göre komiser yar-
dımcısı, komiser, başko-
miser, emniyet amiri, 4.
suııf emniyet müdürü, 3.
sınıf emniyet müdürü, 2.
sınıf emniyet müdürü, 1.
sınıf emniyet müdürü ve
sınıfüstü emniyet müdü-
rü olarak sıralandı. Bu
rütbelere terfiler, öngö-
rülen sınav ve eğitim ko-
şulu saklı kalmak üzere
kıdem ve liyakata göre
yapılacak. Kıdem sırası,
Emniyet Genel Müdüriü-
ğü'nce her yıl mart ayın-
da topluca teşkılata du-
yurulacak.
Terfüer ve atamalar,
kanuni zorunluluk halle-
ri dışında her yıl haziran
ayındatopluca yapılacak
oralcalislar@yahoo.com
Cumhuriyet Halk Partisi, ülkemi-
zin her zaman önemli bir partisi ol-
du. CHP'liler, demokrasi ve özgür-
lüklerin gelişmesi yanında saf tuttu-
lar, ilerlemenin destekçisi oldular.
1991 yıhnda DYP-SHP koalisyo-
nuyla başlayan dönem, sosyal de-
mokrat hareket için hatalar ve hayal
kınklıklarıyla dolu bir serüvenin de
yolunu açtı. Bu koalisyonlar döne-
minde faili meçhul cinayetler arttı.
Devlet görevlilerinin sokaktan adam
kaçınp yok ettikleri olaylar birbirini
izledi. Azerbaycan'da, MİT görevlisi
olduğu anlaşılan darbeciler ortaya
çıktı. Aydınlar birer birer hapishane-
leretıkıldıtar. Güneydoğu'da milyon-
larca insan yerinden yurdundan edil-
di, köyler yaktldı yıkıldı, kanunsuzluk
kol gezer hale geldi.
SHP, izlediği çizgi nedeniyle köşe-
ye sıkışınca, Deniz Baykal önderli-
ğindeki küçük CHP ile birleşme yo-
luna gitti. Böylece CHP ve Baykal
dönemi başladı. Baykal, Türkiye'yi i-
ki kez erken seçime götürdü. Birinci
CHP Kurultayı Yaklaşırken
seçimde CHP yüzde 10'luk barajı zar
zoraştı, Refah Partisi bu seçimin so-
nucunda birinci parti haline geldi.
Baykal'ın ikinci seçim zorlaması ise
CHP'yi Meclis dışında bıraktı. İkinci
zorlamanın ürünü ise güçlü MHP ol-
du.
Türkiye'yi iki kez seçime götüren
Deniz Baykal, parti barajın altında
kalınca genel başkanjıktan aynlma-
ya zorlandı. Altan Öymen genel
başkan oldu. Parti içinde çeşitli grup-
lar güçlerini korudular. özellikle Bay-
kalcılar, parti içinde eskiden gelen
örgütlenmeleriyle yeni bir iktidar kav-
gası için kuvvetlerini ayakta tuttular.
Hasan Febmi Güneş ve arkadaşla-
rı ise parti içindeki "sol" eğilimleri
temsil ediyoıiardı.
Öymen, iki taraf açısmdan da he-
sapta olmayan bir çıkış yaptı ve Tü-
zük Kuruttayı'nı genel başkanlık ya-
nşına çevirdi. Çünkü, içe dönük ça-
tışmalan aşmak ve parti yönetimin-
de rahatlamak istiyordu. Baykal, bir
süre tereddüt ettikten sonra genel
başkanlık yanşına girmeye karar ver-
di. Dahadoğrusu, resmi biraçıklama
yapmamakla birlikte, aday olacağı
konusunda çevresine açıklamalarda
bulundu.
•••
Gönül istiyor ki CHP bu kurultay-
dan güçlü çıksın. Çünkü Türkiye'nin,
ağırlığı olan bir sosyal demokrat par-
tiye ihtiyacı var, tıpkı ağırlığı olan bir
sosyalist partiye ihtiyacı olduğu gibi.
Belki de dünyada yaşanan bunca
gelişmeden sonra sosyal demokrat-
larla sosyalistlerin bir çatı altında top-
landığı sosyalist bir parti yaratılması
gerekiyor.
Sosyal demokratlann bu türden
tartışmalara yönelmesinin zamanı
gelmedi mi? Yeni türden bir sosya-
list parti gerekmiyor mu? Sosyal de-
mokratlann bunu tartışmaya eğilim-
leri ve birikimleri var mı? Dünyada
sol yükseürken Türkiye'de solun de-
vamlı dibe vurmasının öznel neden-
leri gündeme gelmeyecek mi?
Türk solu nerede yanlış yapıyor?
Bizim ülkemizin hangi koşullan solu
köşeye sıkıştırıyor? Devletle birey,
demokrasiyle özgürlük düşmanlığı
arasındaki çelişmeler konusunda ne-
rede durulduğu acaba tartışılmaya-
cak mı? Siyasi Islam, Kürt sorunu gi-
bi Türkiye'nin son yıllanna damgası-
nı vuran konularda CHP'lilerin, MGK
karariannın ötesinde bir söyleyecek-
leri yok mu?
Terörie Mücadele Yasası'ndan
312. maddeye, F tipi cezaevinden
Kürt kimliği sorununa kadar bir dizi
yakıcı sorun konusunda sol şaşkın-
lık içinde. Bu konularda otoriter tez-
ler, Türkiye'de egemenliğini sürdü-
rüyor. CHP'lilerin buna itirazlan var
mı?
Bu itirazlannı şimdiye kadar neden
dile getirmediler? Kıbns'ta Denk-
taş'a endekslenen 26 yıllık siyasetin
iflas ettiğini CHP'liler görmüyoriar
mı? Bu konuda MGK'de belirlenen
siyasetler dışında özel bir çizgileri ol-
duğu söylenebilir mi?
• • •
Parti için mücadelenin CHP'ye bir
zaran olmaz. Yalnız bu mücadele, il-
keler temelinde olmalı. En temel ko-
nularda siyasetler ortaya konmalı,
tartışmalar siyaset bazında yürütül-
meli. Deniz Baykal ve ekibi geçen
seçimlerde neden başanlı olamadı-
lar? Deniz Baykal ekibinin Altan öy-
men'e yönelttiği temel siyasi eleşti-
rilernelerdir, bunları öğrenmek istiyo-
ruz. Delegelere bunlar anlatılsın.
CHP, solun içinde bulunduğu du-
rumu yansrtıyor. Gide gide henüz bir
arpa boyu yol alamadığımız gerçeği
en iyi CHP'de ifadesini buluyor. U-
marım, bu kurultay bir başlangıç
olur.