18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 AĞUSTOS 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER TBMM însan Haklannı Inceleme Komisyonu Başkanı Pişkinsüt'ün Güneydoğu izlenimleri ' ARAYIŞ 4 Halk koruculardan rahatsız'ANKARA (Cnmhuriyet BOrosu) - TBMM Insan HakJannı Inceleme Ko- misyonu Başkanı Sema Pişkinsût Gü- neydoğu'dayurttaşlann "Dahaçokko- rucuiara aityaylalar veköyler açıhyor, bizler köylere gjdemiyoruz" yakınma- sını ılettıJdennı büdırdi. Koruculuk sistemınden "çok bûyûk raiutsEzfak" bulunduğunu kaydeden Pişkinsût, devletin Ağn'ya "aynma" davranarak bu kentte yoksulluğun ye- mlmesının sağlaması gerektiğine işa- retetti. Halkın, terör örgütü PKK'ye büyük tepki gösterdiğini belirten Pişkinsût, yurttaşlann "yardıın ve yatakhk" ko- nusunda tedirginlıklerinın sürdüğünü belirtti. Pişkinsût; Van, Ağn, Hakkâri, Bin- göl, Muş, Bitlis, Siirt, Batman ve Di- yarbakır'a yaptığı 10 günlük gezinin izlenimlerini dün gazetecilere anlattı. • Van, Ağn, Hakkâri, Bingöl, Muş, Bitlis, Siirt, Batman ve Diyarbakır'a yaptığı 10 günlük gezinin izlenimlerini dün gazetecilere anlatan Pişkinsût halkın, terör örgütü PKK'ye büyük tepki gösterdiğini belirtti. Kendi olanakJan ile gittiği bölgede aşın sıcak aitında günde 500-600 ki- lometre katettiğini söyleyen Pişkin- sût, yurttaşlar, sivil ve mesleki toplum öıgütleri temsilcileriyle görûştûğûnü bildirdi. Pişkinsût, Ağn'da çok büyük mad- di olanaksızlıklarbulunduğuna dikkat çekerken "Ağn'ya sosyal devletin tüm ükelern le vetüm aynmcıhğıyla girme- si lazun" diye konuştu. Hakkâri 'de çok hızlı bir değişim ya- şandığını bildiren Pişkinsût, bu kent- le ilgili izlenimlerini de şöyle anlattı: "Hakkâri'de sokaktaki sade vatan- daşlar çok umutiu, çok beklenti içeri- sinde. Terörün azabmşobnasmın getir- diği ortamla birtikte ülkenin birtikte kalkmma projelerinin işletilebflmesi çok değişik kesiııüerdekj vatandaşlar tarafindan dile getirildi. 'Elele vermek lazım, ancak onurumuzu istiyoruz' cûmleieri çok belirgin.'' Yurttaşlann "yardun ve yatakhk" suçu konusunda tedirginlikleri bulun- duğunu ifade eden Pişkinsût, bu konu- da bir aynma gidilmesinin istendiğini belirtti. Pişkinsût, yardım ve yataklık- la ilgili münferit olaylann terör suçu sayılmamasının istendiğini anlattı. Koruculuk sıstemı konusunda da "çok büyük rahatuzhk" bulunduğunu bildiren Pişkinsût, koruculuğun ulusal bir politika içerisinde ele alınıp kısa sürede sonuçlandınlmasının önemli olduğunu söyledi. Koruculuğun kaldı- nlmasının devlet açısından neyi geti- rip götüreceğinin de konuşulması ge- rektiğine işaret eden Pişkinsût, Bin- göl'de yaylalann yüzde 80'den fazla- sının açıldığını, ancak "daha çok ko- ruculara aitolanyaylalar veköyier açı- lıyor,bizler köylere gktemiyonız" söy- lemleriyle karşılaştığını ıfade etti. Se- ma Pişkinsût, köye dönüş konusunda da sorunlar yaşandığını ve bunun in- sanlan üretimden uzaklaştırmaktan kaynaklandığını belirtti. Olağanüstü Hal'in kaldınlmasıyla birlikte bölgeye sosyal, ekonomik yönden bazı programlann gırmesinin planlandığını, baa yerlerde de bunun çok aktif olarak gûndeme getirildiği- ni arumsatan Pişkinsût, şunlan kay- detti: "Valikrimizin, sivil otoritenin, dev- letin hizmetveren shü birimlerininçok daha aktif, çok daha Kyakaüi çok da- ha demokrat ve uluslararası nonnlan da gözetebilecek icraat yapan kisikr- den oluşması lazım. Bürokratlann ta- rafsız ve aynı zamanda da oradaki ki- şüeri birevseJ haklan açmndan da ku- caklayacak yapıda olmalan gerekli." Bölgedeki son durumla ilgili bir rapor hazırlayacağını bildiren Pişkinsût, bu konuda, Anadolu'nun batı kesiminde yaşayan insanlann düşüncelerini de öğrenmek istediğini bildirdi. Güneydoğu 'daki yurttaşlann terör örgütü PKK'den şikâyetçi olduklannı da belirten Pişkinsût, "Bölgede yaşa- yan insanlar bepsi ayn ayn PKK'nin çok yanhş yapbğını söyKiyoıiar. Bunu çok net olarak söylüyorlar. PKK'den aleni olarak şikâyet var" dedı. Depremzede dernekleri 'Geleceğimiz hakkmdabirjîkre sahipdeğiüz' *' Istanbul Haber Servisi • Depremzede dernekleri, 17 Ağustos depremınden son- ra yasanan karmaşanın sür- düğünü, hâlâ gelecekleri hakkında bir fıkre sahip ol- madıklannı belirterek "Deprem sonrası her şeyi çok tuzfa yaşadık, çok hızfa öğrendik. Bunlann başında da örgütiü toplumve bflimin öne çıkanlması var" dedı- ler. Depremin birinci yılında uyumayacaklannı söyle- yen, yurttaşlardan da gece boyunca ışıklannı acık tut- malannı isteyen depremze- deler, 17 Ağustos'ta insan zinciri oluşturacaklannı, sı- yah giyineceklerini, siyah kurdele ve siyah bayraklar asarak acılannı duyuracak- lannı söylediler. Düzce, Adapazan, Yalo- va ve Avcılar'dan birer, Ko- caeli'den ise alrı depremze- de derneği adına görüşleri- ni açıklayan, Izmit Bekirpa- şa'dan Sedat Yıbnaz, Ada- pazan'ndan Ersel Dede ve Yalova'dan Tuncay Aydıni- çen, depremin birinci yılın- da eşgüdüm ve pianlama eksikliğinin giderilemedi- ğini, insanlann gelecekleri- nin her açıdan behrsiz oldu- ğunu, yetişkinler açısından iş, çocuklar ve gençler açı- sından ise eğitimin en baş- ta gelen sorunlar olduğunu söylediler. Adapazan Dep- remzede Derneği'nin, bele- diyenin deprem sonrasmda hazırladığı ımarplanına, ze- min etûtleri dikkate alınma- dığı için karşı çıktığını be- lirten depremzedeler, a tda- reye karşı açılan tazminat davalan sürüyor" dediler. Depremzede dernekleri- nin saptama ve istemleri şöyle: • 17 Ağustos ve 12 Ka- sım depremleri, plansız ya- pılaşma ve kalitesiz yapı ûretimi konusunda tüm ku- rum, kuruluş ve bıreylerin sorumlu olduklannı göster- di. Yasa önünde sorumlu olanlaryargılanmalı, bu an- lamda yerel yönetunler he- sap vermelidir. • Hasar tespıü ve hak sa- hipliği konusunda yapılan çalışmalarda Bayındırlık ve Iskân Bakanlığı özensiz davranmıştır. Bu çalışmalar daha sağlıklı biçımde yapıl- malıdır. • Orta hasarlı binalann onanmı nedeniyle kurulan "deprem-ticaret" ılışkısıne son vermelı, bilimsellik ön- de tutulmalıdır. • Kalıcı konutlar en kısa zamanda bıtınlmeU, dağıü- mında komşuluk ılişkileri dikkate alınmalıdır. • Deprem bölgesinde iş- siz kalan 58 bin kayıtlı işçi- nin, kayıtlı olmayan ve sa- yısı bilinmeyen işsizlerin is- tıhdam sorunu çözûlmeli- dir. • Sakatlanan depremze- delere tedavi ve rehabilitas- yon hizmeti verilmeli, gele- cek güvencesi sağlanmalı- dır. • Depremnedeniyle çıka- nlan ek vergiyle toplanan paralann, iç ve dış yardım- lann nereye harcandığı açık- lanmalıdır. • Hâlâ bulunamayan, ıs- rar ve inatla aranan kayıp insanlar vardır. Devlet bun- iara karşı duyarsızdır. • Eğitim ve sağlık hiz- metlerinde, sosyal devlet il- kesine uyulmalıdır. • Yeniden yapılanmada, kamusal denetim ve meslek odalannın denetimi sağlan- malıdır. • Kiractlann konut soru- nu çözülmelidir. • Esnafa kredi desteği verilmeli, gerekli muafıyet ve istisnalar sağlanmalı, mali milat ilan edilmelidir. tstanbul ve AnkanTdan gelen tutuklu yakmlanndan 30 kişi gezdiriJdikJeri cezaevinin tecrit' olduğunu söylediler. Afleler F tipi cezaevini inceledi ANKARA (Cumhmiyet Bürosu)-Adalet Bakanı Hflanet Sami Türk ile önceki gün görüşen Tutuklu ve Hükümlü Yakınlan Der- neği'nden (TAYAD) 30'ar kişilik iki grup Sincan F Tipi Cezaevi'nde incelemelerde bulundu. Incelemelerin ardından Güven- park'ta açıklama yapan Şükran Ağdaş adlı mahkûm annesi, insanlann beynine hükme- dileceğini belirterek "Ne kadar güzei olur- sa obun, ister zümrüoe kaplayuı, ister alön- la kaplayın, ama ben evladınu oraya koy- durtnuun. Ne derlerse desmler şu ana yüre- ğfani inandıramaziaröyle obnadığına n diye konuştu. Istanbul'dan Ankara'y a gelen tutuklu ve hükümlü yakmlanndan oluşan 2 grup dün Adalet Bakanlığı görevlileri eşüğinde Sin- can F Tipi Cezaevi'ni gezdi. Daha sonra Gü- venpark'a gelen tutuklu ve hükümlü yakın- lan adına açıklama yapan Şükran Ağdaş, "kafa yapBinı" tartıştıklannı kaydederek "Bfz demiyonızki nümari yapısını çok körü yapnnşsmg.^ıldan,a}'dmlatmasıyokdemi- yonız. Biz diyonız ki buralar tecrit" dedı. Şükran Ağdaş izJenimlerini şöyle an- lattı: "Cezaevinde çifte standart var. Bir tarafi çok aydmok, diğer tarafta 3-4 tane karannk oda var. Bu odalann ne olduğunu sorduk. 'Buralar buzhane. Tutuklulann yiyecekleri- nin depolan' dedfler. Depo dedikleri yer mutfaktan çok uzakyeıierdL Çamaprhane diye bir yere gittik. Bastonumu sokrum, di- • TAYAD üyesi 30'ar kişilik iki grup Sincan F Tipi Cezaevi'nde incelemelerde bulundu. Incelemelerin ardından açıklama yapan Şükran Ağdaş, insanlann beynine hükmedilecef ini belirterek "Ben evladımı oraya koydurtmam" diye konuştu. bine değmiyor. Eğildim yine sokrum, yere değmedi Bizde mazgal derler. Bu niye bu- rada diye sorduğumuzda, 'Yıkanan çama- şırlann suyu buraya akıyor. Burdarı da bo- ru ile dışanya gıdıyor' dediler. Bizim bfldi- ğimizöylekuvTilarolraazçamasırhaneterde. Borudan akar. O kafanuza takıldL Başka şeyler dnşünfiyoruz." 'Ana yureğimi inandıramaziar' İ\â tane tecrit odası oiduğunu kaydeden Ağdaş, "Oranm altma karton koyacaklar- nuş, fistûne muşamba çekeceklermiş. Niye diye sorduk. Dediler ki 'Esrar ıçenler geli- yormuş karakoldan.' Hiç aklını alraadı. KarakoMan cezaevine esrar içmiş adanu getirirler mi? 'Deliler geliyor buraya. Ka- falanm duvara vuruyorlar, kafalan kınl- masın diye yaptık bunlan.' Dcö beninı bil- diğim Bakırköy'de omarhanede yatar, ha- pishanede mi yatar? Oralar hücre. gördfi- ğfimuz o yerler işkencehaneler. Ne derler- se desinler şu ana vüreğimi inandıramaz- iar öyle ohnadıgma" dedi. İnsanlann beynine hükmedilecegini sa- vunan Ağdaş sözlerini şöyle sürdürdü: "Her şeyimehükmebne hakkına sahip de- ğüsm.Bcvııiınedehüknıefn]ehakkuıa sahip değilsin. Bunun için diyoruz ki ne kadar gû- zel ohırsa oisun, ister zümrüuV kaplav ın. is- ter ahınla kaplayın, ama ben eviadmiı ora- yakoydurtmam.Bizçocuklarınuza,kan ak- masuıdedik.Bizelimizdengeleniyapacağız. Bunun ortak bir noktası var efendüer. Akd- bsımz; ben okuma yazma bflmiyorum. tn- sanJBnn, bunun ortak noktasuıı buhm, bu kadar insan karJedflmesin, ölmesinler. Çok kan akacak, inanın bana çok kan akacak, Bunun sorumhısu ne içerdeyatanlar olacak ne debizokcağız.Bunun sorumhısu biüpde buna bir çare buhnayanlar olacak." Ağdaş "Biz diyoruz ki buralar tecrit ln- sanlanyoketmekjcin,be>inleriniçürütnıek için. 3 kişflik odada kim kalacak dhorum. 'Islah edilmiş olanlar kalacak' di>»r. Bir in- san bir insanı nasd tslah eder? Benim beyni- mi sökfip afanan lazım ıslah ofanak için. Biz tatmin olmadık. Biz bu hücreteri istemiyo- ruz" diye konuştu. Ağdaş, "Hepiniz oraya gireceksiıaz. Bir adam demiş, kim olduğunu nömivorum, 'Cezaevlerini öyle yapın ki bir gün kendi- niz kaiacaksınız' deîniş.Herkesgirecek. Hu- kukçu, gazeted, yazar düşünüyorsa o gire- cek. TerörteMûcadeJeYasas'mn hepteakal- dınlması gerekjyor" ,;TOKTAMIŞ ATEŞ Akkuyu Kampı Mersin Akkuyu'da kurulması öngörülen, fakat Sa- ylh Bülent Ecevit'in "içinesindinemedipini" ifade et- mesi üzerine vazgeçilen ya da şimdilik ertelenen nükleer santralı, protesto etmek ve bu protestoyu bir "şenliğe" dönüştürmek isteyen gençlerin, "Ulusal Gençlik Kampı" bugün başlıyor. Nükleer santra! ihalesinin ertelenmesi üzerine, "Acaba kampı açmaktan vazgeçeriermi?" diye dü- şündüğüm Atatürkçü çocuklanmız; bunca hazırlık- tan sonra, kamptan vazgeçmemişler. Siz bu satıria- n okurken, programlannın 1. günündeki faaliyetleri- ni sürdürüyortar. "Nükleere Hayır, Bağımsız Türkiye" sloganıyia yo- la çıkan gençler; bu konuda yayımladıklan bir bildi- ride, şu satırlara yer veriyoriar "Genç Arkadaş! Güzelyurdumuzun içinde bulunduğu durvma bir bak. Tersanelerimiz, Hmanlanmtz, madenlerimiz birer bireryabancı tekellerin eline bırakılıyor. Hayvancılı- ğımız bitirildi, piyasamıza deli dana girdi. Tanmımız çökertildi. Dünyada kendine yetebilen birkaç ülke- den biri olan Türkiye, dışandan besin ithal etmeye başladı. Tütüne kota koydular. Kurtuluş savaşımızın kahramanlan olan Ege köylüsü perişan. Patatester elimizde kaldı. Mersin köylüsü bibeheh yollara dö- küyor. Sıra domates, pamuk, kayısı ve çayda. Işte milletimizin efendisi dediğimiz köylümüzün durv- mu. Eğitim kunımlanmız özelleştiriliyor. Halk çocukla- n artık üniversite okuyamayacak. Eğitim anlayışımız değişti. Artık okuluna gelen çocuk, 'Good morning çocuklar' diyen öğretmenlerie derse baslayacaklar. ıngilizce eğitim, büyük bir hızla yayılıyor. Kendi dili- ne, kendi kültürüne yabancı bir gençlik yaratılmaya çalıştlıyor. Okullanmıztaik ve bilimseleğitim amacın- dan uzaklaştınlarak, holdinglerin ve tarikatlannpen- çesine bırakılıyor." Aynı bildiri daha sonra şöyle sürüyor "...Bir ulusun bağımsızlığını kazanması, kendi öz kaynaklanna dayanması ile mümkündür. Köyfüsü- nûn ünjnünû taıiada bırakıp yabancı besin ithal e- den, fabrikalannı yabancı sermayeye özeHeştirme adı aitında teslim edip işçisini sokağa atan, genci- nin ulusal eğitim hakkını elinden alan hükümetler, şimdi de ulusal enerji kaynaklannı ten\ edip nükleer santralaçacaklarmış. Hele de doğalgüzelliklerte do- lu, birturizm cennetiolan ülkemize ihanettirbu. Ay- nı anlayış, 1919'da boğazlan Ingilizler'e bırakmış, Yunanlılar'ın Izmir'igirmesine gözyummuş, tüm ha- berieşme hatlannı, demiryollannıyabancılara teslim etmiştir." • • • Nükleer santralın ihalesi ertelendi... Geçen günler- de Melih Aşık ve Şükran Soner'in de işaret ettik- leri gibi, şimdi ihaleye giren şirketlerin masraflannın, 'tazmin edilmesi" tartışılıyor. Oysa ki ihale şartname- sinde, ibaJenin verüip verilmemesi konusunda tam bir serbesti var. Peki, bu tazminat nereden^ıkıyor? Bu ne biçim bir utanmazlıktır?.. • • • Turgut Özal, aklımıza hayalimize gelmeyecek ki- mi uyguJamalara tepki duyulduğu zaman, 'Alışırsı- ntz, alışırsınız..." degeriendinmesini yapar ve bizleri iyiceçileden çıkartırdı. "Alışmayacağız..."diyedire- nirdik. Fakat şimdilerde bakıyorum da alışmasak bile, ga- liba "kanıksamaya" başladık. Yoksa, böyte istedik- teri gibi "at koşturabilirler" mi? Demokrasinin kural- lannı, böylesine pervasızca istismar edebilirier mi? Nerede görülmüş bu? Gerçekten demokrasimiz, bir "rantpaylaşımı" sis- temine dönüştü. Halkın "katılımı" ya saptınlıyor, ya engelleniyor veya da her şeyden daha tehlikeli ola- rak "satın alınıyor". Evet, attını çizerek yineJryorum, "satın alınıyor..." Siyaset çok pahalı bir uğraş oldu. Belli bir "biriki- mi" olmayan insanlar için, hayal bile edilemez. Fa- kat parası olanlann da belirli "oy desteğine" gerek- sinimleri var. işte "oyun", burada kirletiliyor. Ve kimi- leri, "gaye vasıtayı meşru kılar" anlayışında... Müthiş bir rant paylaşılıyor. Düşünün ki Akkuyu ihalesine katılan firmalara 30'ar milyon dolar, yani yaklaşık 20'şer trilyon tazminat ödenmesinden söz ediliyor. Ve birkaç köşe yazanndan başka, kimsenin sesi çıkmıyor. Olacak şey değil... ••• Sanıyonjm, "vatandaşa" haklannı ve yetkisini anımsatacak bir siyasal orgütlenmenin gereksinimi içindeyiz. Bu örgüt, aynı zamanda halkın tepkisini de "kanalize" etmeli. Ve sanıyorum, CHP'ye ağır bir sorumluluk ve yük düşüyor. 4 YILLIK YÜKSEKÖĞRETİM PROGFt AMLAR IN IN SIRALI 99 TABAN PUANLARI Bu listelerde en son T 99 ÖSYS'de ögrenci alan prog- ramlar, taban puanlanna göre en yûksekten başlana- rak sıralannuştır. Bu sıralama sizin seçtiğmiz program- lann aynı tür puanla öğrenci alan diğer programlar içindeki yerini görmetüzi sağlayacaknr. Programın listedekı sırası aynı zamanda, adaylar tarafindan istenme sırasını da göstermektedır. Bır programın bu sıraJamadaki yeri, onu tercihleri arasına alan adaylann puanına ve programı kaçıncı ter- cihlerine yazdıldanna bağlı olarak oluşmuştur. Bu İis- teleri yorumlarken "Listelerin en başında yer alan programlann, kontenjanını, '99*da sınav başansı çok yüksek adaylarla dolduran, bu adaylar tarafindan çok istenen programlar" olduğunu söylemek yanhş ol- maz. Aşağıya doğnı inildikçe programlann, adaylann daha ait sıralardaki tercihlerinde yer aldığı. kontenjan- larının daha az puan alan adaylar tarafindan doldurul- duğu düşünülmelidir. *99 ÖSS ile 2000 ÖSS'de DtL puanlanndan Al- manca dışındakiler arasında çok yaİon değerler oluş- muştur. Adaylann ÖSS-DİL Almanca puanıyla öğrenci alan programlarda en az 10 puanhk bir düşüş; olası- hğını dikkate almalannda yarar vardır. Bu iıstelerde- ki programlan ÖSS puanlan 120'nin üstünde olan adaylann seçebiJeceğini, aJanian dışındakı program- lara yerleştinnede 0.2 AOBP'li Y-ÖSS puanlannin kullanılacağmı anımsatalım. Yeni açılan bolümler bu listede yer almamaktadır. M.31JFAK9M U*KM£ MCMİ •uzifCurı. ATATtM »TATİm M9NÛ 3Ûlf ATAHjfft CHUTA ATUU NQHQ vsirrEK 19LtT1 tstrs 1MJK 1MJ36 1M30B 90SVOLOJ ÜÛ) nw*veora. SOStdOJ A (ŞLFTMt ShTASfT « L M VC IKI& UÇ M7J7T 1*J30 SfVASCT MUM VE UU& 1 4 FATh UM.Te' BT/IMU ÇAC BKCBIT IHJtG 13UH 1Mİ12 1Î11M WTSM0â( ff» Omtoutn GftTAOOĞU T »MCfTTBt •u.nmı KJLT vç EparcAtı 'Z OU VE EOÖtYAfl izc*.l\t€txm*n İMGUZCEÖGfi OOKUZEYUJl CMXxıeiMv ÇUKUfKVA SEÇl* DOÛUÇ ULUDMS mouz Uü & tnat foâ'i tcn B6VKEKT GAÜ MG0J2 DM X. MOUZPS.BİLM ITALVAN O»J JE SO Z 0*1 EDCBrrATI flUtS.U| Ç<M<*MH£9W*r MOLZ OU VÇ EOEBtrAn WÜT£RCMTEKC İMM) MGUZ DO VE EDe9r/AT1 RUS OU VE EDGtfMI N £ O ( > (O) MOLIZORJ WÇ Bxmx ı a i 2 a j ve eoEBh-AT n«KTRE>«SUGt WG»J; c t ve EoarfAT MGLZCE OÛA 0>>l* NaU7Otf«Q£tfVA71 taouzgt V E H I RUSOt/wf E3EVvAn KJRSUJI 153 «33 E5Kİ r t f * * MJ VE H « r t MJMMf OIU VE S€af¥ATI ftUS D«J VC aCBTfATI MMWt ûkJ VE EOarTATI JHE>t«(AN KUTttKl VE EC AUİMCACOR SM0LOJ MKtH M2O23 14* H T MIMI MJttt* OİÜ VE *RAF DHJ VE G ENCMC8 UOTEBCfcl TEJtC 0 •UUAUOGB U.S«>OUVES>al«ATI ınaı «2» Çağdaş D e r s h a n e ve C u m h u r i y e t i ş b i r l i ğ i ile h a z ı r l a n m ı ş t ı r - lietîşim için: IncirM Cad. No: 8 Bakırköy/ISTANBUL-0212 660 51 52
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle