Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 AĞUSTOS 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
MİıJvi_/iıV/IVJLI / ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13
Haaneborç
östlendj
• ANKARA (ANKA)-
Hazine, verdiği
garantiler kapsamında,
bu yılın ilk yansında
kamu kuruluşlanna ait
498 milyon dolarlık dış
borcu üstlenerek ödemek
zorunda kaldı. Hazine
verilerine göre, anılan
dönemde borçlulan
taraftndan ödenmediği
için Hazine'nin ödemek
zorunda kaldığı dış
borçlann 225 milyon
dolarla en büyük bölümü
yerel yönefinîlere ait
bulunuyor. Hazine
tarafindan ödenen
garantili dış borçlann
149 milyon dolannı da
KlT'lerin borçlan
oluşturuyor.
TCOO'de kısnü
özefleştipme
• ANKARA (ANKA)-
KÎT'lerin fınansman
açıklannı denetim altına
almak için yapılan
toplantılarda, TCDD'nin
"kısmi özelleştirilmesi"
gûndeme geldi.
Başbakan Yardımcısı
Hüsamettin özkan
başkanlığında yapılan
toplantıda, IMF'ye
verilen taahhütler
çerçevesinde performans
knten uygulanan 8
KİT'ten biri olan
TCDD'nin, 2000 yüını
500 trilyon liranın
üzerinde zararla
kapatacağı söylendi.
Balkanlar'da
iştıirtiği arayışi
• İSTANBUL(AA)-
Ekonomik ve ticari
işbirlikleri aracılığıyla
Balkan ulkelerinin
yeniden yapılandınlması
için oluşturulan "Balkan
Partnership 2000"
programı 9-10 Kasım'da
Selanik'te
gerçekleştirilecek.
Yaklaşık 150 firmanın
katıiacağı belirtilen
programda ticari, mali ve
ar-ge alanlannda işbirliği
olanaklan hedefleniyor.
Madalya
sahVerfne ayHt
• ANKARA (AA)-
Devlet Övünç, Üstün
Hızmet ve Şeref
Madalyası sahiplerine,
"ihtiyaçlanna binaen ve
istemeleri" halinde aylık
bağlanmasının
öngörüldüğü bildirildi.
Bu arada düzenlemeyle
asıl, muhtaç
durumdakı söz konusu
madalya sahibi kişilere,
"Devletin yanlannda
olduğunu
hıssettirmenin"
amaçlandığı vurgulandı.
Ihracatçı
havaaiaM Isted
• YENtŞEHİR(AA)-
Bursa yöresınde taze
meyve ve sebze
ihracatının
arttınlabilmesi için,
Yemşehır Uluslararası
Havaalanı'nın bir an
önce açılması ıstendi.
Yenışehir'de meyve
sebze ihracatı yapan
Avcı, AŞ'nin Pazarlama
ve Işletme Sorumlusu
Abdullah Bulut, meyveyi
Avrupa ûlkelerine
TIR'larla
gönderdiklerini, ancak
ortalama 5 gûn süren
yolculuk sırasında
ûrünlerin tazeliğinı
yitirdiğini bildirdi.
Pancar ekicileri
kâp etmek istiyop
• AMASYA (AA)-
Amasya Şeker Fabrikası
AŞ'nin yüzde 51.02'lik
hissesi, Amasya Pancar
Ekici leri Kooperatifı'ne
geçti. 117 bin ortağı ile
Tüıkiye'nin en çok
üyeye sahip kooperatifi
olan Amasya Pancar
Ekicileri Kooperatifi,
Amasya Şeker
Fabnkası'nda 22.43 olan
hisse oranıru, 28.62 hisse
daha satın alarak toplam
51.02'yeyükseltti.
Amasya Pancar Ekicileri
Kooperatifi Başkanı
Mahmut Demir,
amaçlannın, zarar eden
kunüuşu kâr eder
dururna getirmek
olduğunu belirtti.
îhracatçılar gündemin saptınldığını öne sürerken ithal otocular Ankara yolunda
Ithalata değfl, ihracata bak
• TÎM Başkanı Okan
Oğuz, dış ticaretteki
sorunu sadece ithalattaki
artış olarak algılayıp
tartışmalan bu boyutta
sûrdürmenin, çözüm
üretmenin önünü «.
keseceğini kaydederek,
"Çözüm, ihracat ve
üretimi teşvik edici
önlemlerde yatıyor" dedi.
HACERGEMİCİ
Mayıs ayı dış ticaret rakam-
lannın açıklanması ile tüketim
mallanndakı ıthalata yönelik
yeni önlemler gindeme gelir-
ken ithalattaki arnşı "heves eko-
Domisi" olarak adlandıran îhra-
catçılar, ıthalata değil ihracata
yönelik önlemler ahnması ge-
rektiğine işaret ediyorlar. Özel-
likleyoğun birtalep artışının ya-
şandığı ithal otomobile yönelik
önlemlerin, Tûrkiye'yi ulusla-
rarası anlaşmalar karşısında zor
durumda bırakacağını belirten
Türkiye Ihracatçılar Meclisi
(TÎM) Başkanı Okan Oğuz,
"Sorunu sadece ithalattaki ar-
bş olarak algilayıp tarüşmalan
bu boyutta sûrdûrmek, çözüm
Cumhurbaşkam
TİM'I kabul ettl
TÎM Başkanı Okan Oğuz,
Türkiye îhracatçılar Meclisi
Icra Komitesi olarak dün
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet
Sezer'i ziyaret ederek
Türkiye'nin 7 aylık ihracan ve
dış ticareti ile ilgili bilgi sundu.
Sezer'in enflasyonla mücadele
kampanyasına imza attığı
görüşme sonrasında Oğuz,
ithalatın rrenlenmesiyle ilgili
olarak da "Lluslararası
böyle potisiye tedbirierin fayda
gctirnıeyeceğini diişünüyorum.
Yapdması gereken, üretim ve
ihracat aroşıyia dengeienmeye
çahşıhnasT görüşünü savundu.
üretmenin de önünü keser. Çö-
züm ihracat ve üretimi teşvik
edici önlemlerde yaüyor" dedı.
Hükümetın, 9Aralık 1999
tarihinde uygulamaya koydu-
ğu ekonomi programma gölge
düşüren dış ticaret açığı ithal
otomotivde yoğunlaşan yeni bir
tartışma cephesi açtı.
Dış ticaret rakamlannın itha-
lat verileri üzerinde yoğunlaşı-
lırken ihracann ikinci plana itil-
diğini belirten TlM Başkanı
Okan Oğuz, Türkıye'nin 1999
yılında son elli yılın en büyük
küçülmesı ile karşı karşıya kal-
dığını anımsatarak "Ekonomi
yüzde 6.4 küçühnüş. 2000yıh ra-
kamlannı 1999'la karşılaştır-
mak o nedenle çok doğru değiL
1997 ve 1998'e bakıldığuıda dış
açığın asbnda ürkütücü boyut-
larda obnadığını görürüz" de-
di. Oğuz, ihracatın ithalatı kar-
şılama oranının düşük olduğu-
nu kabul etmekle birlıkte bura-
da asıl önemli olanın ithalatın
önünü kesmek değil, ihracan
arttırmak olduğunun altmı çiz-
di. Okan Oğuz, "Ök birkaç ay
otomotiv ve beyaz eşya gjbi tü-
ketimmaBannatakpotrnuşoia-
binr. Ancak bu heves ekonomi-
si. Daha önce yüksek faizk re-
poda rutulan paralar burada
kâr bitincehevesekonomismcyö-
neldi. Ancak bir noktada doy-
mak zorunda ve o naktada geJ-
miş görünüyor" diye konuştu.
îthal otomobilciler Ankara yolcusu
Dış ticaret açığmda faruranın kesildiği
ithal otomobılciler, raporlarla Ankara'ya
gidiyorlar. îthal otomobilin rakamlarla port-
resini çıkaran îthal Otomobilciler, Türkiye
Mümessılleri Demegi Başkanı Yuksd Mer-
mer, "Hemen birtakım tedbirkr aJahm di-
yoriar. Ancak getirisini, götürüsûnü besap-
lamadan yoia çıkmak doğru olmaz. Rapo-
rumuzda bunlan ortaya koyacağtz" dedı.
Haziran ayı itiban ile yedek parça dışın-
da sadece otomobil ithalatı için 1 miryar 150
milyon dolar döviz harcandığını kaydeden
Mermer, bunun "800 miryon dolannın da
vergi olarak devletin kasasma gittiğinr dı-
le getırdi. Mermer, "Söz konusu fthalaün
yüzde 50'sini zaten onlar vapmış. Vergi ge-
Krse bu onlara da yansıyacak" dedi.
Mermer sözlerine şöyle devam etti: "Siz,
ben ithalatı keseceğun o nedenle ithal oto-
mobfller Van'dan girişyapacak derseniz di-
ğerülkelerindesizintekstilürünterinizeay-
nı vöntemi kuflanmasmı teşvik edersuüz."
Ote yandan dün Başbakan BükntEee-
vit ile görüşen Iktısadı Kalkınma Vakfı
Başkanı Meral Gezgin Eriş, Türkiye'nin
gümrük birliği çerçevesinde ithalata engel
tanımasının söz konusu olmadığına dik-
kati çekerek "Hükümetin böyle düşün-
mediğini de bugün Sayıa Başbakan'dan
dinledik" dedi.
İhracatçı ne
bekliyor?
• Kur baskısı ile ortaya
çıkan sıkıntının aşılabilmesi
için telafı edici önlemler
zaman kaybetmeden
alınmalı.
• Exımbank'ın kaynaklan
arttınlmaü.
• îhracatçı-sanayicı başta
enerji ve hammadde olmak
üzere temel girdilenni hâlâ
rakıplerinden daha pahalıya
alıyor, bu konu acıl çözüme
kavuşturulmalı.
• Gümrük Idaresi bir
reforma tabi tutulmah.
• îstihdam teşviki
uyguianmaJı.
• Komşu ülkelerle sınır
ticareti ve doğrudan ihracat
olanaklannı arttıncı tedbirler
alınmalı.
• Kur farldanmn
vergilendirilmesinden
vazgeçümeli.
DSVnin 'su çıkmaz'dediği bölgeyi cennete çeviren îleri ailesi hredi alamıyor
calesKyııyoktan var ettiDtYARBAKIR (CumhuriyetBürosu)
- Güneydoğu'da son yıllarda yaşanan
kuraklık, çiftçileri büyük ölçüde mağ-
dur ederken Diyarbakır'ın Cabbar Kö-
yü'nde bir mucize gerçekleştirildi.
DSl'nin "Suçjkmaz" dediği arazıde île-
ri ailesi sondajla 21 kuyu açnrdı. Her ku-
yudan saniyede 80 lıtre su elde edilırken
taştan temizlenen çorak topraklar ade-
ta bir vahaya dönüştü.
Köyün hemen yakmında inşa edilen
baraj gölünden de büyük borularla 20 bin
dönümlük alan üzerinde su dağıtım ağı
kuruldu. Verimli hale getirilen toprak-
larda pirinç, pamuk, buğday ve sebze-
den büyük rekolte elde ediliyor.
Ornekköy
îşadamı Bahri Üeri, bölgede doğa
şartlanna bağlı ziraatten tüm yörenin
büyük çile çektiğini anımsatarak şöy-
le konuştu:
"Sulu tanm için projeler hazuiadık
ve bunlan kademen olarak yaşama ge-
çirdik.Sannakbğımız20 bindönüm ara-
zisi buhınan köy, adeta çağuı gerisindev -
di Ben ve ağabeyim Abdullah îleri, önü-
müze bir hedefkov dukveadrnı adnn bu-
na ulaşmaya başladık. Bölgede örnek bir
köy modeK geKştirdik. DSİ uzmanlan
arazimizde yapöğı araşürmada su çık-
mayacağını söyledi,ancakbizbuna inan-
macnk, kendi suyumuzu kendimiz çıkar-
dık.Pirinçten pamuğa kadar bölge şart-
larmın 5-10 kat üstünde üriin elde edi-
yoruz. Arazimizde açüğımız kuyular-
dan sannede 80litre sufişku-ryor,binler-
ce dönüm alan, yağmur yağmadan son
teknoktji ile sulamyor."
îleri ailesi, oluşturduklan balık üretim
tesislerinde miryonlarcatonbalığı ihraç edi-
lebilmek için işletme kredısı bekliyor.
Balık üretüdi
îşadamı Bahri îleri, yüzde 95'i bit-
mesine karşın devletin kendilerine des-
tek vermemesi nedeniyle tesisleri işlet-
meye açamadıklarıru belirterek şöyle
devam etti: "Ortadoğu ve Uzakdoğu'ya
yönelik yeni bir pazar dinmi yakaladık.
Yüda 100 miryon dolarhk birihracat po-
tansiyefi var. Ancak tesislerimiz tamam-
lanmasına rağmen, devletten beklediği-
mizkrediyi 5 yıktar alamryoruz. Oncele-
ri800işcminçahşOğıtesislerimizdebusa-
yı 60'a kadar düştü. Ekonomik olarak
darboğaza girdiğimiz için mecburen iş-
çi çıkarmak zorunda kaldık. Göletteyü-
lardır biriken bahklar adeta birbirini yi-
yor. Oysa, üretime başlarsak ber iki te-
• 20 bin dönüm arazi, mini
baraj ve htyulardan
çıkarılan suyla verimli hale
getirilirken iki dev balık
üretim tesisinde bulunan
tonlarca aynalı sazan
Ortadoğu, Uzakdoğu ve Orta
Asya 'ya ihraç edilmeyi
bekliyor. Ancak aile, devletten
kredi alamadığı için
tesislerini işletmeye açamıyor.
siste 5 bin 200 işçiye iş imkânı doğacak.
Ülke ekonomisine ydda miryonlarca do-
lar kazandıracağız.''
1985'ten bu yana görev yapan hükü-
metlerin sürekli ekonomik kallanmapa-
ketleriyle geziler düzenlediği Güney-
doğu'da örnek bir tesis, devletin ilgisiz-
liği yüzünden atıl durumda. îleri ailesi,
bölgeye örnek olması beklenen, istihdam
sorununa da katkı sağlaması planlanan
tesisleri için hükümetin ilgisini bekliyor.
Körfez Krizi'yle başlayan süreç, Türkiye'ye en az 80 milyar dolarlık zarara yol açtı
Ambargoyla 11 yıl Körfez'e gömüldü
• Ambargoyu "Türkiye için kayıp
yıllar" olarak tanımlayan Gaziantep
Sanayi Odası Başkanı Koçer,
"Ürdün ve S. Arabistan, Iran içinse
'kazanç' yıllan oldu" dedi.
GAZtANTEP(AA)-Irak bir-
liklerinin, 2 Ağustos 1990'da Ku-
veyt'i işgali ile başlayan Körfez
Knzi 11. yümagirdi. Körfez Kri-
zi süreci, Irak'a uygulanan ve
hâlâ kaldınlmayan ambargo ile
de Türkiye için, ekonomik ve
sosyal olumsuzluklann bir ara-
da yaşandığı dönem oldu.
Gaziantep Sanayi Odası (GSO)
Başkanı NejatKoçer ve Gazian-
tep Ticaret Odası (GTO) Baş-
kanı MehmetAslan, Körfez Kri-
zi ile başgösteren sürecin, Tür-
kiye dışındaki birçok ülkenin le-
hine sonuçlara sahne olduğunu
belirttiler.
Körfez Krizi ile başlayan sü-
recı Türkiye için kayıp yıllar"
olarak tanımlayan Koçer. "Ür-
dün ve Suudi Arabistan. hatta
Iraniçinisebu süreç 'kazanç' yıl-
lan oldu" dedı. Bu ülkelenn,
Bahh firmalann adeta taşeron-
luğunu üstlendiğını ıfade eden
Koçer, "Birleşmiş Milletler Ko-
miserliği görevi verilen Türkiye
ise kaderine terk edildi" dedi.
Ambargo kevgire döndü
Türkiye'nin, Irak'a uygula-
nan ambargoya yönelik her tür-
lü girişiminin BM taranndan en-
gellendiğını vurgulayan Koçer,
şunlan söyledi: "Türkive'yi,BM
Yasası'nm 50. Maddesi'nden ya-
rarlanma baştaolmaküzere. kri-
zin çözümü konusunda biraz gev-
şek buluyorum. Biz seyrediyo-
ruz, dünyanuı en büyük şirket-
Jeri Irak ile dolayb olarak ticari
ilişki içinde bulunuyor. Ambar-
goke\gire döndü. Işin içine Tür-
kiye'nin girmesi söz konusu ol-
duğunda ise ambargo aşümaz
bir duvar haline geliyor."
GTO Başkanı Aslan ise Kör-
fez Krizi ile başlayan sürecin,
30 milyar doları Güneydoğu
Anadolu Bölgesi'ne ait olmak
üzere, Türkiye'nin en az 80 mil-
yar dolarlık zaranna yol açtığı-
nı savundu. Aslan, şöyle konuş-
tu: "Bizleri bir anda çıkmaz so-
kağa iten bu süreçte; bölgedeki
ekonomik gelişme durdu, bin-
Ierceiş>erikapandugünde2-3bnı,
ayda .vaklaşık 100binaracın Irak
ve üzerinden diğer ülketere git-
mesi önlendi. Işsizlik çok önem-
li bir sorun haline gekti."
Körfez Knzı ve Irak'a uygu-
lanan ambargo sonrasında, Tür-
kiye'nin uğradığı zararlar, şu
noktalarda yoğunlaştı:
• Körfez Krizi ve Irak'a uy-
gulanan ambargo sonrasında,
Türidyetaşnnagelirierindenyok-
sun kaldığı gibi,trafığin durma-
sına bağlı olarak yol üzerinde
işyerteri kapandı.
• On binlerce kamyon ve TIR
aûJ kaldı; geçimini sürücüJük ya-
pan lar, simit satmaya, seyyar
satıcıhk, ayakkabı boyacılığı ve
çaycılık yapmaya başladı. Ka-
pıkule'den- Habur'a kadar olan
güzergâhta transit geçiş, gemi-
lerle Mersin ve îskenderun li-
manlanna getinlen yükün li-
man ve navlun gelirlerinden bir
anda yoksun kalındı. Ayrıca,
Kerkük-Yumurtalık Petrol Bo-
nı Hata'ndan petrol pompalan-
madığı için, bonı hattı gelirle-
ri ortadan kalktı.
IŞÇtMNEVRENtVDEN
ŞÜKRAN SONER
Son haftalann hükümet - Türk-lş - DİSK ilişkile-
rinde, küçük hesaplara dayalı küçük oyunlar, 12 Ey-
lül sürecindeki kimi gelişmelere çok fazla benzemeT
ye başladt.
12 Eylül darbeyönetimince DİSK'in fiilen kapatıl-
rnası, yöneticilerinin hapse atlıp işkenceden geçi-
rilmesinde Türk-lş'in uzaktan yakından bir suçu yok-
tu. Ama DİSK'in başına gelenleri kendisı için bir şan-
taj olarak algılayıp (ki bu algılama çok doğruydu)
kurtulmak için seçtiği yöntem, Türk-lş'i hem işçile-
rin, sendikal haklann hem de DİSK'in başına gelen-
lerde soa/mlu yaptı.
Türk-lş'in o tarihteki yönetim kadrolan, bedel öde-
meden sıyırtmak, dahası kazançlı çıkmak için evren-
sel sendikal değerler, ilkelerden kopmayı yeğlediler.
Büyük olasılıkla bire bir dostluklan olan DİSK yöne-
ticilerinin başına gelenlerden üzülmüş olsalar da dö-
nemden kazançlı çıkmanın ucuz hesaplannı yaptı-
lar...
Askeri darbe yönetiminden gelen baskının altın^
da, uluslararası sendikal harekete, DİSK'in, sendi*
kal faaliyetleri nedeniyle değil illegal siyasi faaliyetr
leri nedeniyle yargılanmakta olduğu yolunda, Türk-
Iş'ten resmi yazılar bile gönderildi. Türk-iş, darbe yö^
netiminin hükümetine genel sekreterini bakan bile
verdi. Yine de o dönemde sendikal faaliyetlerinin bir
iç genelge ile durdurulmasından, toplusözleşmele-
rin DİSK üyeleri ile birlikte YHK'ye devredilmesinden
kurtulamadı.
Çok daha önemlisi, bugün hâlâ çok ağır bedelle-
ri ödenen anayasa ve yasalardaki, işçileri, bütün
sendikalan, elbette Türk-lş'i de baglayan yasaklar
geldi. Kazanılmış işçi haklan, sözleşmelerle gelmiş
tüm kazanımların, ücretlerin geriye çekilmesinde
Türk-lş sorumluluktan pay almış oldu. DİSK'in fiilen
kapalı olduğu süreçte, Türk-lş'e gizli bir rüşvet ni-
teliğinde DİSK üye tabanının verilmesi bite Türk-lş'in
işine yaramadı.
Türk-lş, 12 Eylül artı küresel saldın ile öylesine
ağır bir darbe yedi ki kendisine tepsi ile sunulan
DİSK tabanına rağmen bugün 12 Eylül öncesinin çok
daha altında, ancak yansında kalan toplam üyeye
sahip. Sendikal gücünde, kazanılmış haklarda, ör-
gütlülükte, moral değerlerde 1980'lerin çok daha
gerisinde bir yerierde.
Sözün özü, kiriendiği ile kaidı. Kazanmadı, çok şey
kaybetti. En kötüsü, Türkiye işçı sınrfının bütününün
çok şey kaybetmesinden sorumluluk aldı.
Sendikasızlaştırma, işçi haklanna, emek haklan-
na yönelik saldınlar öylesine etkin, sendikal örgüt-
lülük öylesine ağır bir sakJın attında ki günümüzde
Türk-lş, DİSK, Hak-lş, kamu sendikalannın üç kon-
federasyonu birden, oluşturduklan Emek Plarfor-
mu, Emek Cephesi hareketi olarak bile, uygulanmak-
ta olan emek karşıtı kararlarda etkili, caydıncı yeter-
li gücü meydana getiremiyoriar.
ışte, IMF reçetelerini eksiksiz uygulama adına sa-
dece özelleştirmede değil, sosyal güvenlık reformu,
tahkim, ücretlerin daha daha aşağı çekilmesi, enf-
lasyon altında kalan ücret artışlannda istediğini ya-
pan hükümet karşısında her olayda yenik düşen bir
işçi, emek hareketi ile karşı karşıyayız. Hep birlikte
toparlanmalannı beklerken, yeni biroyuna testfm ol-
muş bir Türk-lş yönetimi ile karşılaşıyoruz...
Sosyal güvenlikte geçici maddelerde bugünkü
üyelerinin kurtanlmasına teslim olma ayıbı yetmez-
miş gibı, Türk-lş yönetimi hükümetin barajlar oyu-
nuna doğrudan suç ortaklığı yapıyor. Türk-lş yöne'
timi kendi sendikası için de şantaj olarak kullanılan
istatistik oyunu ile yetki düşürülmesine karşı çıkmı-
yor. Barajı savunmayı sürdürerek, gerçekçi istatis-
tiklerte kendi sendikası için de geçerli olan tehdicfi
görmezlikten geliyor. Kendi üyeleri de dahil kimi sen-
dikalann, öncelikle de DİSK'in, hükümet polrtikaia-
nna karşı çıktığı için cezalandınlması oyununa suç
ortaklığı yapıyor.
Türk-lş yönetiminin, Bayram Meral'in istatistik
oyununa, DİSK'in genel kurulunda buna karşı çıkıl-
masına, anlaşılmaz açıklamalanna, birdenbiretaze-
lenen Bayram Merai-Bülent Ecevft yakınlaşmasf
tuz biber ekiyor. Deneyimli sendikacılann istatistik
oyunu ile belleri kınlmak istenen sendikal tabandan
kendilerine birşevfergetebileceğini ummalan için ge-
rizekâlı olmalan gerekiyor. Kaybedilen herörgütlen-
me, ortadan kalkan her sözleşme örgütsuzluğü, sen-
dikasızlaştırmayı perçinliyor. Var olan örgütlülük,
sendikacılık için de olumsuz ömek ve geriye gidişin
temelini oluşturuyorlar. ı
Dert; büyümek, işçi haklannı, örgütlülüğü bulun-
duğu noktadan ileriye götürmek olmayınca... Sen-1
dikal ilkeler, değerler terk edilince... Galiba tek ölçü»
tek kaygı olarak; sendikal kottuğu, kişisel çıkarian kol-r
lamak, şantaja boyun eğmek kalıyor. Tabii sendikal
taban, işçi hareketi buna izin verirse... Bugünkü du-
rumun 12 Eylül'den oldukçafartdı boyutlan olduğu^
nu görmek, aymak gerek. ;
sukransoner@yahoo.com j
Özel sektörden Ercel'e tepki
'Günah |
keçisi aranıyor'
EkoDomiServisi-An-
kara Ticaret Odası Baş-
kanı Sinan Aygün, Hazi-
ne Müsteşan SelçukDe-
miralp'in özel sektörün
zam yapma alışkanlığı-
m sürdürdüğü şeklinde-
ki açıklamalanna tepki
göstererek "Galiba enf-
iasyon beklenildiğmden
yüksekçıkü. Yinegünah
keçisi anyorlar" dedi.
ATO Başkanı Aygün,
enflasyonun yüksek çık-
tığı aylarda sürekli ola-
rak özel sektörün suç-
landığını beürterek, bu
alışkanlığın devam et-
mesinden üzüntü duy-
duklannı söyledi.
îstanbul Sanayi Oda-
sı (ÎSO) Yönetim Kuru-
lu Başkanı Hüsamettin
Kavi, Merkez Bankası
Başkanı ve Hazine Müs-
teşan'nın bazı özel sek-
tör firmalanna ilişkin
yaptıklan açıklamalan
yadırgadığım bildirdi.
Kavi, bir yerde yanlışlık
varsa ilgili taraflan davet
edip konuşmak yerine
kamuoyuna şikâyet et-
menin, çözüm aramak il-
kesi ile bağdaşmadığı gö-
rüşünü dıle getırdi.
'Tehdit'
Öte yandan, DYP Gc
nel Başkan Yardımcısı
Ufük Söylemez de Ha-
zine Müsteşan Selçuk
Demiralp ve Merke^
Bankası Başkanı Gazi
Erçel'in. "talep arüşuıı
firsat bflen baa kuruluş-
lann fiyatlanna zam
yaptıklarına" dönük
açıklamalannı serbest
piyasa ekonomisine
vahim bir tehdit olarak
niteledi. ,'