22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 4 AĞUSTOS 2000 PAZARTESJ CUMHURİYET SAYFA HABERLER PhilipMorris'in önlenemeymyükselişi Pazarlama stratejileri Universite kantinlerinde kövboyçizmesi Kendisine özel yapılan bir yasa değışiklığıyle, Türkiye'de serbest fiyat belirleme ve dağıtım yetkisine kavuşan Phılip Morris, bu yasal yetkınin çıkmasından birkaç ay sonra Sabancı Holding'le bir ortaklık kurduğunu açıkladı. Torbalı'daki 100 mılyon dolariık fabrikanm yapımına da o dönemde başlandı. Fabnka 1993 te açıldığında bu döneme dek Philip Morris'in Türkiye'de yaptıgı harcamalar 230 milyon dolan bulmuştu. Artık Philip Morris'in Türkiye'de üretim kapasitesi yılda 28 miryar sigara olan bir fabrikası da vardı. 1994 Eylül'ünde Philip Morris, kendi dağıtım ve pazarlama ışine resmen başladı ve bütün satış noktalanna kovboy kılığındaki dağıtım elemanlannı gönderdı. Bütün dünyada olduğu gibi Philip Morris satan bayıler bir reklam öğesıne dönüstürüldü. Pek çok bar ve kahve, firmanın sponsorluğuyla 'Mariboro tarzında' dekore edıldi. Gençtere 'örnek' sigaralar dağıükfa Nüfusunun üçte bınnin 35 yaş altında olduğu bir ülkede Philip Morris'in hedef kitlesi, doğal olarak gençler olacaktı. Wall Street Journal'da Philip Morris'ın Türkiye pazanna giriş hıkâyesıni kaleme alan gazeteci Sueın Hwang, Istanbul'dakı gözlemlerini şöyle aktanyor: "Istanbul'un en prestijü okuOanndan biri olan Galatasaray Lisesi'nin dövme demir kapılannın ardmdalri kafetervada, 17 yaşmdaki Özlem, ild kız arkadaşrvia birİikte oturuyordu. Masada ûç adet Marlboro paketi vanh: 'Cep harçhğımızın yüzde 20'sini sigara için harcıyoruz.' Arkadaşı düzdrti: 'Sigara değil, Marlboro' Son smıf öğrencisi Can Açıkel, Philip Morrfe ve RJ. Re\ nolds için çalışan adamlann haftanın her günü özeflikle okullarda ya da yakın yerkrde günde 5 pakete yakın sigarayı 'örnek' olarak dağıraldannı söykdi." Gazeteci, Philip Morris firması yetkililennin bu konuda kendisine yorum yapmadığını ekleyerek o dönemde 18 yaşın altındakılere sigara satışının yasak olmasına karşın Philip Morris ve RJR'nin 'örnek' adı altında sigara dağıtarak bu yasağı ıhlal ettiklerini belirtiyor. R.J. Reynolds sözcüsü ise bu konuda konuşamayacağmı çünkü böyle bir oiaydan haberdar olmadığını ancak yapıldıysa yanhş olduğu yanıtı vermektedir. Her türlü sigara reklamımn ve içmeyi teşvik edici yayının yasak olduğu Türkiye'deki reklam yasağım delmek bu konuda tecrübeli olan Philip Morris gibi sigara firmalan için hiç te zor değıldir. Dergi ve gazetelerde Marlboro'nun sponsorluk yapüğı etkinliklerin haberlerinde fînnanın adı 'yannşlıkla' silinmeden yayımlanır. Marlboro tarafindan tasanmı yapılmış sigara bayılenndekı tabelalardan Marlboro yazısı çıkanlır ancak kolayca tanınacak kırmızı şeritler olduğu gibi kalır. Aynı uygulama Camel'ın devesi için de geçerlidir. Yasa hiçbir şeyı değiştirememiştir. Dünya Sigarasız Gfinü'nde parti Türkiye Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi Başkanı Prof. Dr.EKfDagh da ABD'li sigara devlerinin bu konudaki ihlallerinın ileri boyutlara vardığırun altıru çiziyor. Dagh, Marlboro'nun 31 Mayıs 199 l'de (yani ne tesadüftür ki Dünya Sigarasız Günü'ne rastgelen bir günde) Istanbul'da Marmara Cniversitesi Kampusu'nda bir 'Mâzflc Disko Şov' düzenlediğini ancak bu olaya tepkinin gazetedeki küçük bir köşe yazısından öteye gitmediğine dikkat çekiyor. Her türlü reklamın yasak olmasına karşın sigara fîrmalan, gazetelere logo ve firma isimlerini kullanarak fiyat değışikliklerini bildırmek için ılan vermekte, hatta işin daha da komiği Tryatlanmızda değişikfik ohnamışör' gibi ibarelerle ilanlar çıkmaktadır. 3. Dünyadaki Sigara Tıızağı M U T L U D E M İ R K A N Dünyadaki her 6 sigaradan bi- rinin üreticisı olan Philip Mor- ns'in Türkıye pazanna giriş hıkâ- yesinın. dığer 30 ülkeye 'szma' stra- tejisıyle benzerlıkler taşıdığını be- lirten Hwang, şırketın önce hükü- metin tütün fıyatlan üzenndekı kontrolünü ortadan kaldırmak için lobı faalıyetleri düzenleyerek Tür- kiye'nın en saygıdeğer ışadamla- nyla yakınlık kurduğunu ıfade edi- jLJünyadaki her 6 sigaradan birinin üreticısi konumundaki Philip Morris'in Türkiye pazanna 'sızrna' öyküsü, diğer ' üçüncü dünya ülkelerindekinden pek farklı değil. Bu süreç dev tütün şirketlerinin azgelişmiş ülkelerde uyguladıkları pazara giriş stratejisine de IŞIK ruruyor. yor. Daha sonra mılyonlarca dolar harcanarak TEKEL fabnkalann- da üretılen sıgaralara dıkkatlı bir mühendıslik çalışmasıyla yerel tü- tünden farklı, daha güçlü ve daha fazla nikotin ıçerikli olan 'Ameri- kan lezzetinin kattbnasT sağlan- dı. Bu sigaralar tüm yurda dağıtı- lırken kovboy reklamlan için pa- ra musluklan açılmıştı. Bu süreç- te, Phıhp Morris'm pazar payının Türk pıyasasında önlenemeyen yükselışı başladı. 1995'te yüzde yüzde 15 olan pazar payıru 23' e çı- İcanrken TEKEL'in pazar payının aynı süre ıçınde yüzde 82'den yüz- de 70'e gerilemesınm nedenı de ortaya çıkıyordu. Hwang, 1980'lerin başına ka- dar yabancı sigaralann satışının yasal olmadığını anlatarak şöyle de- vam ediyor makalesine: "Ulkesi- ni serbest girişimin bir modeti ha- inegetirmeyekarar veren dönemin başbakanıTurgut Özal'mükhedef- lerinden biri TEKEL oldu. TE- KEL yıflar süren bir süreçte, bû- rokratlarca Bay Özal'ın istediği değişiktiklere haarlandı. 1984 yı- hnda ÖzaL yabancı sigaralann sa- üşına izin verüdiğini açüdadL." Ancak TEKEL'in dağitım ve fi- yat konusundaki kontrolü sürü- yordu. TEKEL, bu avantajuıı kul- lanarak Tekel 2000 markası ile pa- zann yüzde 25 'ine hâkim dunıma geldi Philip Morris, bu dezavan- tajını gidermek için hükümete kar- şı 'yannm' kozunu kullandı. Şir- ketin o dönemdekı Türkiye bölü- mü şefı NormanJanefle. TEKEL'ın dağıtım ve pazarlamadakı kontro- lünden vazgeçmesı durumunda mılyonlarca dolariık yatınm mus- luğunu açacaklannı belırten de- mecinı verdı. Özel yasa değişikliği Philip Morns Türkıye'run güç- lü ışadâmlanndan Sakıp Sabancı ıle ilışkilerini çoktan gelıştirdiği- nı aktaran ABD'li gazeteci, yapı- lan girişımlerle TEKEL yetkilile- rinin yumuşadığını ve Phıhp Mor- ris'in, 1991 yılında fiyat belirle- me ve dağıtım yapma hakkını al- dığını belırtıyor. Prof. Ehf Dağlı Türkiye'de tü- tün fiyat kontrolüyle ılgili yasarun Philip Morris'in Türkiye ortakhğı PhilSa'nın kuruluş sürecine para- lel olarak değıştuildığınin altmı çiziyor: "2000tonunüzerinde üre- tim yapan her firmaya" fiyat be- lirleme, dağıtım ve serbest satış hakkının verilebilmesini sağlayan degişıkhk, bu dönemde bu kapsam- da üretim yapan tek firma olan PhılSa'ya yanyordu. Sigaıadevlerirıin üzerindekikara leke: ABD'li sigara şirketleri, tiryakiler tarafin- dan açılan tazmınat davalannın ardından bü- yük çaplı yeni bır saldın dalgası ıle karşı kar- şıya. Newsweek dergisinin 31 Temmuz tarihli sayısında, dünya çapında kaçak- çıhk operasyonlanyla çoğunluğu ABD'lı büyük tütün şirketleri arasındakı bağın araştınldığı ve giderek daha fazla ülke- de bu konuda soruşturma ve dava açıl- dığı vurgulandı. Geçen aylarda ABD'de federal savcı- lar büyük tütün şırketı yö- , neticılerinı sigara kaçak- çılığı ıle ılgılı olarak sor- guladılar. Son 8 ayda Kanada. Kolombiya ve Ekvador. ABD'nın antı-şantaj yasalannı kullanarak Amenkan tütün şır- ketlenne yönelık sigara kaçak- çılığıyla ilgıh dava dosyalan hazırladılar. Av- rupa Bırliği, temmuz ayı ortalannda ABD'li sigara üreticilerinın kaçakçılıkia bağlantısı ıddıalanna karşı bir dava açmayı planladığı- m duyurdu. Ingıltere, Çın ve Italya'da aym konu üzennde soruşturmalar yürütülüyor. Ka- nada ve Avrupah müfettişler, tütün sanayııne karşı dava açmak içm ABD'li meslektaşlany- la birlikte çahşıyorlar. Haklarında kaçakçılıkia ılgili her tür iddiayı redde- den büyük tütün şırketlen ıse sigara kaçakçılığına yük- sek vergilerin yol açtığı gö- rüşünü savunuyorlar. Çin ve Kolombiya gıbı bazı ülkelerde halİcın bü- yük çoğunluğu kaçak ola- rak gıren yabancı sıgarala- n ıçiyorlar. Hatta ABD'de vergilenn düşük olduğu eya- letlerden, daha yüksek oldu- ğu bölgelere sigara götürü- lüp satılıyor. Yıllık hacmı mılyarlarca dolan bulan si- gara kaçakçılığmdan elde edılen kânn Hizbullah gibi terör örgütlerinin gelır kay- naklan arasında olduğu da Newsweek dergisinin ak- tardığı iddıalar arasında. ABD'de Northern Brands Intematıonal (NBI) şırketmın parlak satış ele- manlanndan bın olan LesHeThompson'ın si- gara kaçakçılığı ıle bağlantılı kara para akla- ma suçlarmdan sorgulanmasının ardından açı- lan dava, Amerıkalı yetkililenn sigara kaçak- çılığı ıle ılgılı şemada karanhk kalan bazı yön- leri aydınlatmasına yardımcı oldu. 1998 yılın- da Thompson bu nedenle ceza yıyen tek si- gara şırketı yetkılısıydi. NBI 15 milyon do- lariık ceza ödemesıne karşın şirkette başka hıç bır yönetıcı suçlu bulunmadı. Davanın Kana- • Newsweek dergisi, dünya çapında kaçakçüık operasyonlanyla, çoğunluğu ABD 'li büyük tütün şirketieri arasındaki bağın araşürdmaya başlandığuıı ve giderek daha fazla ülkede bu konuda soruşturma açddığını vurguluyor. da'daki bölümünde yetkililer, bu suçun orga- nize bır eylem gerektırdiğine ye Thompson'ın bu ışı tek başına yapmasının mümkün olma- dığına dikkat çekmelerine karşın söz konusu dava büyük tütün şırketı yönetıcılennın dık- katle izlenmelen dışında bır yankı getırmedı. ttalya'da ıse son jıllarda giderek içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Ülkeye büyük sürat tek- neleriyle bir gecede sokulan kaçak paket sa- yısı 7.5 milyonu buluyor. Şubataymda kaçak- çılann arabasının bır polis arabısan çarpma- sı sonucu iki polisin ölümü Italya'da sıgara ka- çakçılığıyla ilgilı mücadçleyı yoğunlaştu-dı. Ingıltere'de yüksek vergiler nedenıyle si- gara kaçakçılığmdan nasıbini alan ülkeler ara- sında. Ingilız basmı British American Tobac- co'nun (BAT) kaçakçılüc operasyonlanndaki rolüyle ilgili ıddialara da yer veriyor. Avam Kamarası, bu konuda bır soruşturma yürütü- — yor. tngiliz sigara karşıtı bir gnı- bun yayımladığı bir belge, şir- ketin pazar payına da yer vere- rek kaçakçılığı destekledığmi ortaya koydu. Bu belgeler şirke- tin ürettıği sigaralann ne kada- nnın kaçakçılara gittiğini bildi- i ğjjjj gösteriyordu. Şirketin 1993-97 pazarlama planında, 'ge- nel tkaret' başlığı altında bir kaleme yer ve- riliyordu. Bu kalemin altında yabancı sigara satışına ızin verihneyen Çin ve Vietnam gibi ülkelerdeki satışlar da göstenlıyordu. Sigara karşıtı eylemciler, 'genel tkaret' başhğı altın- da kaçakçüık için kullanılan bir 'sektör jar- gonu" olduğuna dikkat çekiyorlar. Sigara karşıtı gruplar, büyük tütün şirketlerinin kaçakçıhğm boyutlanııı bildiğini ve göz.vumduğu, hatta desteklediğini ileri sürmor. Bu gruplardan birinin yayunladığı bir belgede, BAT'm yabancı sigara saüşuun yasakolduğu Çin veVîetnam'daki saöşhedefl yer akyordu. Siz tüketirken onlar kazanıyorDünyanın en büyük sigara şırketı Phıhp Morns, pıyasanın yüzde 16 sı- nı kontrol altında tutuyor ve dünya- nın en popüler sigara markasını satıyor. 54 ülkede sigara şube, or- taklık ya da lisans anlaşması var. 1990'dan ben ABD'dekı sa- tışlannı sadece yüzde 4.7 art- tırmasına karşın yurtdışında bu oran yüzde 80"ı buldu. 1997'de yurtdışındakı sattşlar- dan elde edilen kâr 4.6 miryar do- lara ulaşarak ılk defa yurtiçındeki kar rakamuıı gende bıraktı. Şirket yönetım kurulu başkanı Ge- oftrey Biblein artan sigara satışlann- dan kaynaklanan ıkramıye tutan 30 mılvon dolardı S'rket genelinde bu • Philip Morris'in eski başkanı Geoffiey Bible'ın artan sigara satışlanndan kaynaklanan ikıamiye tutan 30 milyon dolardı. Şirkö genelinde ikramiye 170 milyon dolara ulaşıyotdu. BAT'ın - patronu Martin Broughton'ın 1997'deki maaşı 1.3 milyon dolardı. Eski RJR-Nabisco'nun başkanının 19%'daki maaşı, ikramiyeler ve ortaklık payı ile birlikte 7.1 milyon dolat ikramiye tutan ıse 170 mil- yon dolara ulaşıyordu. 1996'da Philip Morris (PM) yurtdışı reklamlar ıçın 813 mil- yon dolar harcadı. Dünya- nın 2.büyük şırketi olan Bn- tish Amencan Tobacco (BAT), dünya çapuıda sektörün yüzde 15'mı kontrol ediyor. 1997 yılında BAT'm yurtdışı operasyonlardan gelen kân 2 milyar dolara ulaştı. BAT Latin Ame- rika pazannm yüzde 60'ını kontrol ediyor. Bu oran PıhılıpMorns'ın yüz- de 30 olan pazarpayının ıkı katını oluş- turuyor BAT'ın patronu Martin Bro- ughton'ın 1997'deki maaşı 1.3 milyon dolardı. Dünyanın üçüncü büyük sigara şır- ketı RJR Nabısco'nun ıse 57 ülkede şu- be, ortaklık ve lisans anlaşması var. RJR ise dünya pazannın yüzde 4'üne sahıp. Başkanı Steven Goldstone un 1996 yılı ücretı, ikramiyeler ve ortak- lık payı ıle birlikte 7.1 milyon dolar 1990'dan ben yurtdışmdaki satışlan- nı yüzde 75 arttırmasına karşın şirket, Phıhp Morns ve BAT'a ayak uydura- madı. 1980'lerin başında gerçekleştı- nlen R.J. Reynolds-Nabisco bırleşme- sınden gelen büyük borcun ve aleyhı- ne açılan davalann maliyetının etkısıy- le, yurtdışı satışlannda önemli ölçüde gerileme kaydettı 1997'de kân yüzde 5 düştü. RJR Nabısco, geçen hafta ıçınde Japon Tobacco tarafindan satın almdı ve ısmı değıştınldı ABD yönetiminin tütün ihracı için büyük ölçekli promosyonu, 'Banşiçin Gıda' programı altında yüzlerce mil- yon dolariık tütünün Asya, Afrika ve Latin Amerika'ya gemılerle taşuıdığı 2. Dünya Savaşı sonrası döneme da- yanır. Bu program bugünün çokulus- lu şirketlerinin yolunu açtı. Washington'ın rolü Kongrenın ABD tıcaret yetkiuleri- nin sıgara reklamı yapmasuu sınırlayı- cı kararlar almasına karşın büyük siga- ra şırketlerı serbest pıyasalara gırebü- mek ıçın her gün yenı yöntemler gehş- tıriyor. PM ve BAT, NAFTA'dan sonra Meksika'da yerel firmalann koruma önlemlerinı delip geçmeyi başardı. GÖRÜŞ DEMİRTAŞ CEYHUN Gerçekten KimdirBu Prof. Bcmeleddin İhsanoghı? Sayın Ekmeleddin Ihsanoğlu'nun adını, anım- sadığım kadanyla 1980'lerden bu yana, özellikle de şu son yıllarda sık sık duyduğum halde, kendisıy- le bugüne dek hiç karşılaşmadım, yüzünü hiç gör- medim. ', Dolayısıyla, hiç tanımadığım bir kişiye niçin say- gısız davranayım, niçin hakaret edeyim ki... Tam' karşıtı, kimi gazete ve televizyonlann kendısinden, sık sık inanılmaz bir saygı ve övgüyle söz ettiği, sık1 sık uluslararası başan haberlerini verdiğı Sayın Ih- sanoğlu'nun kimliğini dehşetli merak ediyorum sa- dece. ömeğin, gene gazete ve televizyonlardan öğren- diğimize göre haziran ayında da kendisine, sanı- nm Cumhurbaşkanlığı'nca "Devlet Üstün Hizmet Madalyası" verilmişti. Gerçekten kimdi bu Sayın Ekmeleddin Ihsanoğ- lu? Cumhuriyet gazetesinde 9 Temmuz günü çıkan konuşmamda da, 1980 sonrası şöhretlerimizden bu Sayın kişinin kimliğini merak ettiğimi dile getir- miştim. Inanın, tehdidinden korktuğum için söylemiyo- rum, ama Sayın Ihsanoğlu'nun bu konuşmamla il- gili 23 Temmuz 2000 gunlü Cumhuriyet'te çıkan "Açıklamasında", sözlerimi "tevazu gereklerine aykın" bulduğu ve "mesnetsiz sözlehme karşı" kendisini savunma zorunda olmadığını göstermek için yanıtlamadığını belirttikten sonra "Kişilik hak- fanmı ihlal eden bu beyanlara karşı hukuki başvu- ru imkânlanmı saklı tutmak üzere" demesine ger- çekten bir anlam veremiyorum. Sayın Bay, siz "hukuki başvunı haklannızı gene saklı tutunuz", ama üzülerek belirteyım ki, aynı so- rulan size bir kez daha soracağım. örneğin, 12 Mayıs 2000 günlü Milliyet gazete- sinde çıkan konuşmanızın başlık spotundaki "Ba- ron's Who's Who tarafından 'Yeni Yüzyılda Önde Gelen 500 Şahsiyet' arasında gösterildi" sözleri- ni siz mi söylediniz?.. Çünkü, Sayın Doğan Hasol'un "Yapı" dergisi- nin Haziran 2000 sayısında çıkan "Ben de Yüzyı- lın Seçkin Avrupalısıyım (!)" başlıklı yazısında açık- ladığına göre "Baron's Who is VVho" yetkilileri Türkiye'deki daha birçok kişi gibi Sayın Hasol'a da "The Europa 500- Leaders for the New Century" adlı kitapla ilgili form göndererek şayet lüks bas- kılı The HarvardEdition"a girmek istiyorsa 895 Ame- nkan Dolan, yok ucuz baskılı kitaba gırmeye razıy- sa 395 Amenkan Dolan göndermesi gerektığini bildirmiştir. Siz, umanm "The Harvard Edition "a girmişsiniz- dir. Sayın Bay, ne yazık ki Türkçe ansiklopedilerde sizinle ilgili bir bilgiye rastlayamadım. Bulabildiğim tek kaynak olan, Istanbul Edebiyat Fakültesrnce, Bilim Tarihi Bölümü'nün 10. kuruluş, sizin de 50. yaş gününüz dolayısıyla 1995 yılında adınıza arma- ğan olarak yayımlanmış "Osmanlı BilimiAraştırma- lan" adlı kitapta verilen bilgilere göre de; c 1943 yılında Kahıre'de doğmuş, ortaöğreni- migene Kahire'de tamamladıktan sonra da 1966 yılında Kahire'deki Ain Shams Üniversitesi Fen FakûltesiFizik-Kimya Bölümü'nübitiımişsiniz. Yük- sek lisansınızı da gene aynı fakültede "organik kimya" konusunda yaptıktan sonra, 1970 yılında da Törkiye'ye gelmişsiniz. c Türidye'de de, aynıyıl 1970te Ankara Üniver- sitesi Fen Fakültesi'nde asistan olarak görev al- mış ve 1974 yılında gene "organik kimya" üzeri- ne doktora yapmışsınız. 1975-77 yıllan arasında Ingiltere'ye gitmiş, 1978 yılında Ankara'ya döne- rek gene Fen Fakültesi'nde "Organik Kimya Do- çenti" olmuşsunuz. c 1980 yılında da, Islam Konferansı örgütü adı- na Istanbul'da "Islam Tarih Sanat ve KültürAraş- tırma Merkezi"ni (IRCICA) kurmak üzere genel di- rektörtüğe atanmış ve Istanbul'a gelmişsiniz. c Istanbul'da da, Istanbul Üniversitesi Rektör- lüğü'ne ve YÖK'e yaptığınız öneri kabul edilmiş, Istanbul Üniversitesi IRCICA işbihiğiyle Edebiyat Fakültesi'nde 1984 yılında Bilim TarihiAnabilim Da- lı'nı kunmuş ve başına geçmişsiniz. Görüldüğü gibi söz konusu kaynakta ne zaman ve nerede profesör olduğunuza ve kimya doçent- liğinden Osmanlı ve Sanat Tarihi profesörlüğüne nasıl geçtiğinize dair hiçbir bilgi verilmemektedir.' Gene, aynı kaynakta Mısır'da yaşayan bir T.C. vatandaşı olduğunuza dair de herhangi bir bilgi yok- tur. Oysa, bildiğimiz kadanyla, bir Türk üniversite- sinde asistan olabilmek için de Türk olmak ve Tür- kiye'deki bir üniversiteyi bitirmek veya bitirilen ya- bancı üniversitenin eşitliğıni sınavla tanıtlamak ge- rekmektedir. Bildiğiniz gibi, 1969 yılında kurulan Islam Kon* feransı örgütü'ne Türkiye, laik bir cumhuriyet ol* duğu için ta 1975 yılına kadar katılmamıştır. Bu ta j rihlerin 1. Milliyetçi Cephe iktidan ve 12 Eylül döı nemleriyle çakışması elbette bir rastlantı değildir^ Tevazuu" bir an için bırakınız da, lutfen yanıt- layınız, gerçekten, kimstniz? KADBKÖY 2. ASIİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1999/433 Es Davacı Sınan Uzun veküı tarafindan davalı Gülsen Uzun aleyhıne açılan boşanma davasında davalının adre- sı tüm araştınnalara rağmen tespıt edılemedığmden ıla- nen teblıgata karar venlımş olup, Davacı vdab taraün- dan davalı aleylune 7 5 1999 tarihuıde şıddeth geçunsız- lık sebebı ıle boşanmalanua, mûşterek çocuk Mehmet Cemırın velayetının da\ alıya v enlmesıne dair açılan bo- şanma davasında davalının duruşmanın bırakıldjğı 28 9 2000 saat 9 30"da mahkememız salonunda hazır bu- lunması, gelmedığı, mazeret bıldırmedığı veya kendısını bır vefal ıle de temsıl ettırmedığı takdırde da\ anın yoklu- ğunda görûlup karar venlecegı ve gazetenın yayınlandı- ğı tanhten ıübaren 7 gün sonra da\ alıya tebliğ edılmış sa- yılacağı, dava düekçesı ve duruşma gününün davalı Mustafa kızı, 1962 doğumlu Gulsen Uzun'a teblığı yen- ne geçmek üzere ılan olunur 8 8 2000 Basın 45471 PENDİK SULH HUKUK HÂKÎMLİĞİ'NDEN 1999/622 Davacı Mehmet Gezer vekılı Av Ipek Sayın tarafin- dan davalı lsmaıl Hoşboy aleybıne açılan 1 Şuyuu dava- sından dolayı venien ara karan gereğınce Dahılı davalı Ozan Kaygusuz'un Cıhangir Mah No 15/2 Cıhan- gır'dekı adresıne çıkartılan teblıgabn bıla ıkmal geldığı, yapılan zabıta tahkıkatında bılen ve tanıyana rastlanıl- madığı anlaşıldığuıdan HUMK 'nun 509 ve 510 madde- len gereğınce yukanda adı geçen da\ alımru duruşma gû- nu olan 12 9 2000 saat 10 OO'da bızzat hazır bulunması veya kendısını bır vekılle temsıl ettırmesı, duruşmaya gelmedığı ve herhangi bır yazıiı savunma dılekçesı ver- medığı takdırde 1 Şuyuu davasının gıyabında devam edeceğı dava dılekçesı ve duruşma günû yerme kaım ol- mak üzere ılanen tebliğ olunur 26 6 2000 Basın 45485
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle