Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 14 AĞUSTOS 2000 PAZARTESİ
HABERLER
Erek: Bıçak
kemiğe dayandı
• TOKAT(AA)-DYP
Genel Sekreteri Ali Şevki
Erek, belediyelerde
bıçağın kemiğe
dayandığını söyledi. Bir
süredir seçim bölgesi
Tokat'ta yerel yöneticilerle
görüşen DYP Genel
Sekreteri ve Tokat
Milletvekili Erek, özellikle
küçük belediyelerin
bunalım içerisinde
bulunduğunu belirtti.
Erek, belediyelerin
işçilerinin maaşlannı ve
sigorta primlerini
ödeyemediğini, benzin ve
mazot alamadıklan için
görevlerini yerine
getiremediğini söyledi.
Anadoludaki belediyelerin
tam bir üvey evlat
olduğunu belirten Erek,
"Belediyelerde bıçak
kemiğe dayanmıştır. Eğer
yerel yönetimler yasası bir
an evvel belediye paylannı
yükselterek çıkmazsa bir
kamu kurumu olan
belediyeler tamiri güç
yaralar alacaklardır" dedi.
6APTV
GAFtayok
• ANKARA (AA)-
Radyo ve Televizyon Üst
Kurulu'nun (RTÜK)
araştırması, TRT GAP
Televizyonu'nun Doğu ve
Güneydoğu Anadolu
Bölgesi'ndeki 57 ilçede
"hiç" izlenemedigini
ortaya koydu. RTUK
Kamuoyu ve Yayın
Araştırmalan Dairesi
Başkanı Cengiz Özdiker
başkanlığındaki ekip
tarafından yapılan
araştırma doğrultusunda
Türkiye genelinde 80 il ve
849 ilçede vali ve
kaymakamlar aracıhğıyla
yapılan araştırmaya göre.
TRT-l yayınlan Türkiye
genelinde 661 ilçede net
olarak izlenebilirken 48
ilçede "hiç"
seyredilemiyor. Ulusal
yaym yapan özel
kuruluşlardan Kanal D
646, Show TV 623, TGRT
608, Interstar 599 ilçede
"net" olarak izlenebiliyor.
Gökalp
Samsun'da
• SAMSUN (AA) - Tanm
ve Köyişleri Bakanı
Hüsnü Yusuf Gökalp,
" Yağlı tohumlu ürünler
yetiştirmeyi teşvik
etmemiz gerekir" dedi.
Bafra Beledjyesi
tarafından düzenlenen
"Yaz Şenlikleri"ne
katılmak üzere önceki
akşam Samsun'a gelen
Bakan Gökalp, gezisinin
ikinci gününde Bafra Yağ
Fabrikasf nda (BAFAY)
incelemelerde bulunarak
yetkililerden bilgi aldı.
Gökalp, burada yaptığı
açıklamada, Türkiye'de
önemli oranda ham yağ
açığı bulunduğunu
belirterek özellikle soya
fasulyesi üretiminin
arttınlması gerektiğini
söyledi.
Zararaödül
• AYDIN(AA)-Devlet
Bakanı Yüksel Yalova,
SEKA'nın geçen yıl
zarannın 4.5 trilyon lira
olduğunu, bu yıl sonunda
bu rakamın 9 trilyon lira
olmasını beklediklerini
kaydederek "Bu yıl
sonunda da SEKA'nın
zaran yine aynı rakam
olursa bunu başan sayarak
genel müdür ve işletme
müdürüne ödül
vereceğim" dedi. Yalova,
uretım maliyetlerinin
SEKA'da özel sektöre göre
daha yüksek rakamlarda
olduğunu ve bunun da yıl
sonu kâr zarannı önemli
ölçüde etkilediğini
kaydetti.
MEB, belediye, vakıf ve demek kurslanna ilişkin yönerge hazırladı
Irticacı kurslara gözalbEMİNEKAPLAN
ANKARA-Milli Eğitim Bakanlığı, ir-
ticai faaliyetlerde bulunan kurslan göze-
tim altına almak ve denetlemek için yö-
nerge taslağı hazırladı. Taslağa göre, be-
lediyeler, meslek kuruluşlan, vakıflar,
dernekler, resmi ve özel kurumlar kurs
açmak için bakanlıktan izın alacak. Ba-
kanlık programlannın uygulanacağı
kurslar, yasa ve yönetmeliklere aykın
davranılması durumunda geçici ya da sü-
rekli olarak kapatılacak. Kurslar, bakan-
lık müfettışleri tarafindan periyodik ola-
rak denetlenecek.
Milli Eğitim Bakanlığı'nca hazırlanan
yönerge taslağı, kurslann açılışı, işleyi-
şi, denetımı, kapatılması, görev alacak
personelin yetki ve sorumluluklarını ye-
niden düzenliyor. "trticayla mücadeîe"
çerçevesinde hazırlanan yönerge, şu dü-
zenlemeleri öngörüyor:
Ülkücü kadrolasma
• Belediyeler, meslek kuruluşlan, va-
kıflar, dernekler, diğer resmi ve özel ku-
nım ve kuruluşlar, gerekli koşullan ye-
rine getirdikten sonra mülki amirlikler-
den kurs açma ve öğretime başlama izni
için başvuruda bulunacak. Bir ilçe sınır-
lan içinde açılacak kurslar için kayma-
kamlıktan, birden çok ilçede açılacak
kurslar valilikten, birden çok ilde açıla-
cak kurslar için Milli Eğitim Bakanlığı
Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdür-
lüğü'nden izin alınacak.
• Mülki amirlikler yoluyla yapılan
başvuru, milli eğitim müdürlükleri tara-
fından değerlendirilecek. Müdürlük, be-
lirtilen adresteki kurs yerinin eğitim or-
tamı yeterliliği, program düzeyinin uy-
gunluğu, araç-gereç yönünden yeterlili-
ği, sağlık ve güvenlik durumunu bir in-
celeme raporuna bağlayacak. Olumlu
görüşte olunması durumunda kurs açma
ve öğretime başlama izni verilecek.
• Kurslarda, devletin birliğini ve bü-
tünlüğünü koruyucu, Atatürk ılke ve in-
kılaplan doğrultusunda çağdaş ve bilim-
sel eğitim yapılması zorunlu olacak. Ya-
sa, yönetmelik ve yazılı emirlere uyma-
dığı anlaşılan kurslara çeşitli yaptınmlar
uygulanacak. llk aşamada yazılı olarak
uyanlacak kurslar, bildirilen süre içeri-
sinde koşullann yerine getirilmemesi,
kurs açma ve öğretime başlama iznine e-
sas olan unsurlardan biri ya da birkaçı-
mn çiğnenmesi durumunda geçici ya da
sürekli olarak mülki amirüklerce kapa-
tılacak.
• Kurslarda Milli Eğitim Bakanlığı'nın
özel ve resmi yaygm eğitim kurs prog-
ramlan uygulanacak. Bakanlıkça ya da
yerel düzeyde uygulanan programlar dı-
şmda yeni birprogramın uygulamaya ko-
nulması için Çıraklık ve Yaygın Eğitim
Genel Müdürlüğü'nün izni gerekecek.
• Kurs sonu sınavlan, Halk Eğitim
Merkezi Müdürlüğü'nün yönetici ve öğ-
retmenlerinin katılımıyla ortak belirle-
necek tarihlerde yapılacak. Bunun için
kurs merkezlerinde sınav komisyonu
oluşturulacak. Komisyon başkanı, halk
eğitim merkezi müdürü olacak. Kurslan
başan ile bitirenlere "kurs bitirmebelge-
si" verilecek.
• Kurslar, ilköğretim müfettişleri, mil-
li eğitim müdürleri, halk eğitim başkan-
lan, merkez yöneticileri ve gerektiğinde
bakanlık müfettişleri tarafından periyo-
dik olarak denetlenecek ve gerekli reh-
berlik hizmetleri de verilecek.
• Mülki amirlikler, yönerge hükümle-
rine aykın kurslar açdmaması için gerek-
li önlemleri alacak. Izinsiz kurs açanlar ve
öğretmen görevlendirenler, mülki amir-
üklerce önce yazıh olarak uyanlacak, ter-
si davranışlann devam etmesi durumun-
da Türk Ceza Yasası'nın 261 ve 526.
maddeleri gereğince işlem yapılacak.
TürkTelekom'da
MHP'ye 150yeni
kadroverUdi
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Telsiz
Genel Müdürlüğu ile
Türk Telekom AŞ'nin
birleştirilmesiyle oluş-
turulan Telekomünikas-
yon Kurulu Başkanlı-
ğı'nda ülkücü kadrolaş-
maya gidiliyor. Telsiz
Genel Müdürlüğü'nde
mevcut bulunan kadro-
nun üzerine alınan yeni
150 kişilik kadroya
MHP'lilerin atanacağı
öne sürüldü. Resmi Ga-
zete'nin 5 Ağustos 2000
tarihli sayısmda yayım-
lanan Bakanlar Kurulu
karanyla birleşme sonu-
cunda unvam değiştiri-
len 181 çalışandan
80'ine 1-2 milyar lira
arası maaş alma yolu
açılırken, 100 çahşanın
ise 160 milyon ile 400
milyon lira arası maaş
alacağına dikkat çekil-
di. Atamalann yann ya-
pıhnası bekleniyor.
Türk Telekom AŞ 'nin
özelleştirilmesini kolay-
laştırabilmek amacıyla
Telsiz Genel Müdürlü-
ğü ile birleştirilerek
oluşturulan Telekomü-
nikasyon Kurulu'nun
başkanı Mehmet Fatih
Yurdal eski ülkücü ola-
rak biliniyor.
Kadrolasma oyunu
tki kurumun feshedil-
mesi ile çeşitli kadrolar-
do çalışan uzmanlann
unvanlan değiştirilerek,
aynı eğitimi almış kişi-
lerin farklı maaş almala-
n sağlanıyor. Örneğin
daha önce başmüfettiş
olarak görev yapan bir
kişi başkanlık müşaviri
kadrosuna atarak 1-2
milyar lira arası maaş al-
ması sağlanırken, aynı
düzenleme ile örneğin
şef kadrosunda çalışan
bir kişinin, ambar me-
muru kadrosuna atana-
rak 160 ile 400 milyon
lira arası maaş almasına
neden olunuyor. Yapılan
düzenleme ile bazı mü-
hendisler veznedar, ba-
zılan da tekniker olarak
atanıyorlar. Var olan bu
kadrolara dışandan ata-
malar yapılarak
MHP'ye yakın bazı
isimlerin unvanlanmn
yükseltilmesi de bekle-
niyor. Resmi Gazete'nin
5 Ağustos tarihli sayı-
sındaki Bakanlar Kuru-
lu karanna göre "Tele-
komünikasyon Kurumıı
Başkanı'na ücret, zam,
tazminat, ödenek, ikra-
miye,fazia çahşma ücre-
ti ve sair isünler altında
yapılacak ödemeler kar-
şıhğmda obnaküzere ay-
hk net 2 milyar Hra, ku-
rul üyekrine ise ayhk 1
milyar 700 milyon Kra
ödeme yapılacak."
Inonu veKarayakın nıkah şahuu
Eski Devlet Bakanı Mehmet Kahraman'm
»* *»** Kahraman ^ M « ı Aky**
önceki akşam Tarabya Hâkûn Evteri'nde
düzenlenen nikâh töreninde yaşamtormı birieştirdL Çiftm nikâh şahftiiklerini Erdal tnönû öe CHP PM üyesi
Murat Karavalçm yapü. tnönü. nıemurlann meslekten ihracuu koiaylaşüran kanun hûkmfinde karamameyle
flgüi olarak. 'arük siyasette oünadığı için' yorum yapmazken Karayalçın, "CHP oiarak Cumhurbaşkanı Ah-
met Necdet Sezer'in tasarrunmu doğnı büluyoruz" dedi Eski Adalet Bakanı Mehmet Moğultay da, Sezer'in
tavnnı ve yapöklanm doğnı bukhığunu vurguladı. (Fotoğraf: ECEVİT KILINÇ)
Mumcu, Kışlalı, Aksoy ve Üçok cinayetlerinin sanıklan bugün yargı önünde
UMUT operasyonu davasıANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Gazetemiz yazan Uğur
Mumcu'nun katillerinin yakalan-
ması amacıyla başlablan ve orta-
ya çıkan bağlantılar üzerine Ah-
met Taner Ktgah, Muammer Ak-
soy, Bahriye Uçok cinayetlerinin
de aralannda bulunduğu 22 ola-
yın aydınlatıldığınm bildirildiği
"UMUT Operasyonu'' davası bu-
gün başlıyor. Iddianamede adlan
geçen 17 sanık, bugün Ankara
DGM'de hâkım önüne çıkacak.
Ankara 2 No'lu DGM'de bugün
başlayacak olan UMUT operas-
yonu davasında 9 sanık idam iste-
miyle, diğer sanıklar da 4 yıldan
22 yılakadarhapis cezası istemiy-
le yargılanacak. Ankara DGM
Savcısı Hamza Keleş tarafından
hazırlanan iddianamede; oluşumu
Iran'da olan yasadışı Kudüs Ordu-
su Orgütü'nün Türkiye'ye yönelik
faaliyetlerini yapan gruplann bir-
birinden habersiz olduğu belirtili-
yor. iddianamede, örgütün, eylem-
lerin gizli yürüttüldüğü, hedefın
belirlenmesi ve eyleme konulma-
sını askeri kanatta görevli kişilere
bıraktığı için uzun süre gizliliğini
koruduğu ve deşifre olmadığı an-
latüıyor. İddianamede, Kudüs Or-
dusu Orgütü'nün amacının, "Tûr-
krye'de oluşturulacak kaos ortamı
sonucu silah zonı ile anayasal dü-
zeni yıkarak yerine tran benzeri
bir tslam devleti kurmak" olduğu
bildirilıyor.
_ tddianamede, sanıklar Ferhan
Ozmen, Oğuz Demir ve Necdet
Yüksel"ın katledılmesinden önce-
ki akşam bir araçla Uğur Mum-
cu'nun evinin bulunduğu Karlı
Sokak'ainen ara yola kadar gel-
dikleri, Ozmen arabada kalu-ken
diğer sanıklann hazırlanan bomba
ile Karlı Sokak'a girdikleri beiir-
tüiyor. Necdet Yüksel'in gözcü-
lüğünde Oğuz Demir'in poşet
içindeki bombayı Mumcu'nun
aracının altına yerleştirdiği de
kaydediliyor. îddianamede, Ah-
met Taner Kışlalı'ya yönelik bir
eylem yapmayı kararlaşhran Nec-
det Yüksel, Oğuz Demir, Ferhan
Ozmen ve Rüşrü Aytufan'm olay
gününden önce Kışlah'nm evinin
yakınındaki parka gelerek bulun-
duklan araçta hazu-lanan bomba-
nın nasıl kullamlacağını ve teknik
ayarlamasının nasıl yapılacağını
konuştuklan belirtiliyor. Yük-
sel'in gözcülüğünde Aytufan'm
aracm ön camınm silecekleri ara-
sına bombayı yerleştirdiği, ardın-
dan da araçta bekleyen Ozmen ile
birlikte olay yerinden aynldıklan
ifade ediliyor. tddianamenin so-
nunda Ferhan Özmen, Necdet
Yüksel, Hakkı Selçuk Sanh, Yu-
suf Karakuş, Muzaffer Dağdevi-
ren, Abdülhamit ÇeBk, Fatih Ay-
dın, Hasan Kıbç ve Mehmet Şa-
hin'in TCY'nin anayasal düzeni
zorla bozmaya kalkışmak hükmü-
nü düzenleyen 146/1. maddesine
göre ölüm cezasına çarptınhnala-
n isteniyor. Sanıklar Mehmet AK
Tekin ve TaBp Özcelik hakkında
22 yıl 6'şar aydan az olmamak
üzere ağır hapis cezsası istenirken;
Mehmet Kasap, Mehmet Gürova,
Adil Aydm ve Murat Nazh hak-
kında ise 15'eryıldan 22'yıl6'yar
aya kadar ağır hapis cezası iste-
minde bulunuluyor. tddianamede
sanıklar Arif Tan ve Musa Ko-
ca'ya da yardım ve yatakhk suç-
lamasıyla 4 yıl 6'şar aydan 7 yıl
6'şar aya kadar ağır hapis cezası
isteniyor. AA'nın haberine göre
Ankara Barosu Başkanı HakkıSu-
ha Okay, olaylarda mağdur olan
ailelerin avukatlannm baro bün-
yesinde oluşturduğu ve aralannda
kendisinin de bulunduğu "hukuk
komisyonu" olarak 2 No'lu
DGM'de başlayacak davaya mü-
dahil olarak katılma isteminde bu-
lunacaklannı söyledi.
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com
"Bu dûzen değişmelidir"
çağrısı, 1960'lann sonu,
1970'lerin başında Bülent
Ecevit'in ve CHP'nin kaderini
değiştirmişti. CHP'nin kudret-
li önderi Ismet Inönü, bu çağ-
n yapıldığında partinin başın-
daydı ve bu çağnya karşı "Va
Bülent ya ben" demişti.
CHP'liter, yürekleri sızlasa da
"Bu düzen değişmelidir" diyen
genç lideri, "Milli ŞeHerine
tercih ertiler. CHP sola açıldı,
militarist devletçi bir parti gö-
rünümünden kurtuldu. Ecevit
önderiiğinde, 12 Mart askeri
darbesine, demokrasiyi ve öz-
güriükleri savunan bir tutumla
karşı çıktı.
Halk, mesajı hemen aldı.
CHP'nin yeni sivil yüzü ona
sempatik geldi. Düzenin de-
ğişmesi isteğine destek verdi.
Ecevit, bu sloganla halkın gö-
zünde "umut" oldu, "Karaoğ-
lan" oldu. Tutucular, militarist-
ler Ecevit'i sevmediler, onun
önünü kesmeye çalıştılar.
Bu yöndeki her çaba,
CHP'yi ve Ecevit'i büyüttü.
Sezer, 'Bu Düzen Değişmelidir' Diyor
Herkes onun kurulu düzene
karşı yenilgiye uğrayacağını
sanırken tersi oldu, başan ka-
zandı. 1973 seçimleri darbe
koşullannda yapılmasına rağ-
men CHP, oylann yüzde 33'ten
fazlasını alarak birinci parti ha-
line geldi. 1977 seçimlerinde
ise oy oranı bir rekora ulaştı:
Yüzde 41.8
Ecevit'i hâlâ seven milyon-
larca insanın bulunmasının te-
mel nedenlerinden birisi,
1970'lerdeki demokratik, eşrt-
likçi çizgisidir. Toprak işleye-
nin, sukullananın", "Kontrge-
rilla'dan hesap soracağım"
sozlerini, demokrasi için ver-
diği kavgayı halk unutmadı.
Ona hep bir değer verdi.
• • •
KHK kriziyle garip bir para-
doks yaşanıyor. KHK ile bir
başka askeri darbenin; 12 Ey-
lül'ün hukuksuz düzeninin sür-
dürülmek istenmesine bu kez
bir başka kişi, Cumhurbaşka-
nı Ahmet Necdet Sezer karşı
çıkıyor. Önce 12 Eylül'ün ar-
mağanı YÖK sisteminin değiş-
mesi için ilk adımları attı.
YÖK'ün üniversiteler üzerinde-
ki keyfiliğini engelleyebilmek
için rektörler listesini geri çevir-
di. Yönetimlerde, üniversite
öğretim üyelerinin tercihleri yö-
nünde hareket edilmesini sağ-
ladı.
KHK'yi geri çevirirkenki tav-
rı da YÖK'e karşı çıkışından
farklı değildi. Sezer, hepimize
şu mesajı veriyordu: "Hukuk-
suzJuğa dayalı bu düzen de-
ğişmelidir. " Sezer'in tavn, ba-
sit bir karamame krizi olarak
algılanmamalı. Sezer, uzun za-
mandan beri savunduğu hu-
kuk devleti anlayışını Cumhur-
başkanlığı makamına taşıdı.
Biliyoruz ki, bu ülkede 12 Ey-
lül'den sonra iyice artan hu-
kuksuzluk, kendi çıkarzümre-
lerini yarattı. Hukuksuzluk or-
tamı, elinde silah olandan pa-
ra olana ve medya gücü olana
kadar birçok çevreyi kuvvet ve
kudret sahibi yaptı. Onlar hu-
kuksuzluk ortamının meyvele-
riyditer. Bu iktidarsahipleri, Se-
zer'in hukuka bağlı tutumun-
dan, kendi iktidarian adına en-
dişeye kapıldılar.
Küstahlık ve kabadayılık ilik-
lerine işlediği için, Sezer'in ha-
yır demesi onlan kızdırdı. Üs-
luplannı hemen sertleştirdiler
ve onu yok edilmesi gereken-
ler listesine koyuverdiler. Bir
hücum bombardımanıyla onu
serseme çevirmeye kalkıştılar.
Sezer'in direndiği nokta, çok
önemli bir nokta. Bu KHK'yi
imzalayıp imzalamamakla sı-
nıriı bir tavır değil.
Sezer, hukuksuzluğa dayalı
bu düzenin değişmesini istiyor.
Bunu net, temiz ve tartışmaya
yer vermeyecek açıklıkla yapı-
yor. Sezer, hiçbir etkili ve yet-
kili gücün temsilcisi olarak de-
ğil, hukuka bağlı bir cumhur-
başkanı olarak böyte davranı-
yor. Arkasında, hukuk düzeni
isteği ve halkın sempatisinden
başka bir güç yok. Onun izle-
diği tutumun başanya ulaşıp
ulaşamaması, Türkiye'nin yö-
nelimini belirteyecek.
Sorun, bazı büyük gazetele-
rin sunduğu gibi "Imzalayacak
mı, imzalamayacakmı?" soru-
nu değil. Sorun; birilerinin yağ-
masına ve egemenliğine taş
koyan hukuk devleti anlayışı-
nın yerieşip yerleşmemesi so-
runu. Sezer, kişisel bir kavga
vermiyor. Türkiye'nin gelece-
ğine ilişkin bir tavır ortaya ko-
yuyor. tıpkı Ecevit'in 1970'ler-
de yaptığını yapıyor.
Yaşamın garip cih/esi, Bülent
Ecevit, 30 yıl sonra kurulu dü-
zeni savunanlann safında; "Bu
düzen değişmelidir" diyen Se-
zer'e karşı çıkıyor. Tarihin teke-
ri ise düzenin değişmesi yö-
nünde dönüyor. Umanz Ecevit,
tavnnı değiştirir ve kendi geç-
mişine daha uygun olan yerde
durur ve Sezer'le aynı safa, hu-
kuk devleti safına geçer.
2000X1YILLARDA
ERDAL ATABEK
Çocukların YeniOyunlam...
Bugünlerde yeni bir çocuk oyunu neredeyse sal-
gın düzeyinde her tarafa yayılıyon "Poke-mon."
"Pocket Monster" (cep canavan) sözcüklerinden
kısaltılmış bu oyuncak simgesi, artık küreseileşen
çocuk oyunlannın yeni gözdesi. "Küresel Çocuk
Tüketim Endüstrisi" tarafından bulunup üretilmiş,
bütün dağıtım yollanyla çocuklara iletilen yeni
oyuncak. Ninja Kaplumbağalan ile başlayıp Povver
Ranger"s'laria sürdürülen, Action-Man tipiyle ye-
nilenen savaşçı karakterierin -şimdilik- sonuncu-
su. Bir süre sonra doyum noktasına ulaşılınca çö-
pe atılıp yerini yeni birisine bırakacak olan bir "sa-
vaş fedaisi". Bunlann eğitilip yetiştirilebildiği, yeni
özellikler kazandınlabildiği söyleniyor. Tamagoşi
de kız çocukJanna yapay bebek olarak sunulan bir
oyuncaktı. "Pokemon "un kartları var, açıklama ki-
tapçıklan var, televizyon filmi, bilgisayar oyunlan
var, herhaldetişörtleri, bardaklan, tabaklan da ola-
caktır. Endüstri hiçbir alanı ihmal etmeden çocuk-
lan tüketmeye alıştınyor. Peki, ya etkileri?
Çocuk oyunlannın çocuklan etkilediği biliniyor.
öyle ki oyun yoluyla eğitim, kendi başına bir sis-
tem; belki de geleceğin eğitimi her bilgi dalına uy-
gulanan oyunlar biçiminde olacak. Ancak bütün
dünyaya yayılan bu oyunlann bir ideolojisi var, bu
tiplerin ifade ettiği bir anlam var. Bu ideoloji, açık-
ça görüldüğü gibi savaş ideolojisidir. Bu oyunlann
örtük ve açık mesajı, her yerde iyilerin ve kötüle-
rin bulunduğu, "bizim iyiler olarak kötülerie sava-
şacağımız ve onlan öldürerekyok edeceğimizdir".
Anahtar sözcükler, "biz", "düşmanlar", "savaş",
"yoketmek" ve "kurtarmak"t\r. Bu mesajın yansıt-
tığı ideoloji, Amerika'nın her savaşı için öne sür-
düğü ideolojidir. "Biz uygahık için, demokrasi için,
özgühükier için savaşıyoruz. Düşmanlan yeniyo-
ruz ve halklan kurtanyoruz." Uygarlığı da, demok-
rasiyi de, özgüriüğü de Amerika ve onun yandaşı
olan Batı ülkeleri temsil etmektedir ve yaptıklan her
savaş "iyilerle kötülerin savaşıdır". "İyiler" her za-
man kendileridir, "kötüler" ise öbürteri.
Çocukların bilinçdışına da bilincine de bu mesaj
iletilmektedir: Dünyada iyiler ve kötüler vardır. İyi-
lerin savaşarak dünyayı kötülerden kurtarması ge-
rekmektedir. Kötüler savaş yoluyla ve yok edilerek
yenilir, dünya da kurtulur.
Şöyle bir olasılık hiç ortada yoktur; "karşılıklı gö-
rüşerek birbirini anlamak, banş yoluyla sorunlan
çözmek denenmelidir, başanlı olabilir". Şöyle bir
oyun hiç görülmemektedir Bir yerdeki sel baskı-
nına karşı çeşitli ülkelerin kurtarma ekipleri birbi-
riyle yanşmaktadır. Kimin önce geleceği merak
edilmektedir, böyle bir yanşın sonu ne olabilir?
Bunlar hiç sunulmamakta, böyle ya da buna ben-
zer konular oyunlann içeriğinde yer almamaktadır.
lyiliğe, yardımlaşmaya, insanca dayanışmaya yer
veren hiçbir konu bir çocuk oyununun özünü oluş-
tunmamaktadır.
Küreseileşen kapitalizmin mantığı, şirketler ara-
sında da "savaş stratejileri"n\ ve "savaşçı" tipini
olumladığına göre, çocuk oyunlan da çocuklan ya-
nnın şirketlerinin piranhalan olmaya mı hazıriamak-
tadır? Anne-babalar da bu ezici rekabet dünyasın-
da başanlı olmak başkalannı' ezmeye dayandığı-
na göre çocuklannın şimdiden bu dünyanın kural-
lannı öğrenmelerini içlerinden onaylıyor olabiliıier
mi? Yoksa hiç kimsenin üzerinde durmadığı, ço-
cuk oyunu olarak görüp bir oyuncak almak olarak
değertendirdiği, bu nedenlerie kayrtsız kaldığı bir
durumu mu yaşıyoruz?
Bütün bunlar büyük yanılgılardır. Çocuk oyunla-
n da, oyuncaklar da küresel ekonominin mantığı
içinde düşünülen, üretilen, tanıtılan, yaygınlaştın-
lan küttür araçlandır. Yerel kültürün, hatta ulusal
kültürün oyunlan da oyuncaklan da ortadan kalk-
maktadır. Çocukluğumuzun "sokak oyunlan" bit-
miştir, çünkü sokak yok olmuştur. Çelik çomak gi-
bi, saklambaç gibi, mile gibi, topaç çevirmek gibi
oyunlar unutulmuştur. Sokak oyunlan, sokak kav-
galan, erik hırsızlığı, mahalle gruplan olaylan da or-
tadan kalkmıştır. Bütün bunlann yerini "Çocuk Tü-
ketim Endüstrisi"n\n uluslararası pazara yönelik
oyunlan, oyuncaklan, karakterieri almıştır. Geçmi-
şin gemilerde miçoluk yapan, serüven arayan ço-
cuk-gençleri, yerini savaşçı-dövüşçü-vurucu ka-
rakteriere bırakmıştır. Şiddete dayalı bir ideoloji,
çocuk kültürünü istediği gibi biçimlendirmekte,
günümüzün öyle düşünmeyen anne-babalannı bi-
le çaresiz bırakarak katkılannı almaktadır. lletişim
araçlannın yenilikteri, etkinlikleri, yaygınlaşması bu
ideolojinin gücüne hizmet etmektedir.
Bütün bunlantartışmak için ne beklendiğini sor-
mak acaba yanlış mıdır?
e-mail: erdal.atabeklmynetcom.tr
Faks:0212-513 9098
Dünya gençliği
'Banş Zirvesi'nde
İZMİR (Cumhuriyet
Ege Bûrosu) - Dünya
gençleri, "evrensel ba-
nş" için Kuşadası'nda
bir araya geliyor.
UNESCO'nun "Banş
Kültürü ve Şiddet Kar-
şımğın
olarak ilan ettiği
2000 yılmdaki bu söy-
lem doğrultusunda çe-
şitli ülkelerden 200 üni-
versite öğrencisi, 16-27
Ağustos tarihleri arasın-
da Kuşadası'nda "Banş
Zirvea"nde buluşacak-
lar. Etkinliğe Başbakan-
lık Tamtma Fonu, Avru-
pa Komisyonu, Avrupa
Kültür Fonu, Avrupa
Gençlik Fonu ve çok sa-
yıda üniversite destek
veriyor.
Avrupa Öğrenci Fo-
rumu'nca (AEGEE) dü-
zenlenen Banş Zirve-
si'nde ağırlıklı olarak
"Çaüşma Çözümkme-
teri" ve "Banş Yapıcı-
hk" konularınm tartışı-
lacağı belirtildi. Öğren-
cilerin yanı su^ akade-
misyenler ve konunun
uzmanı çok sayıdaki ka-
ülımcımn bir araya ge-
leceği etkinligin açılışı
Marmara depreminin
yıldönümü olan 17
Ağustos günü yapıla-
cak. Açılış töreni Efes
Antik Kenti'nde ger-
çekleştirilecek.
Maddi çıkar gözet-
meyen, politik olarak
bağımsız ve laik bir ku-
rum niteliğindeki AE-
GEE'nin dünya gene-
linde 286 kentte temsil-
ciliği bulunuyor. Ulus-
lararası nitelikteki öğ-
renci birliği, Avrupa'da
sımrlann kaldınhnası
ve vize karşıtı eylemle-
rinin yanı sıra insan
haklan konferanslan,
kültürel etkinlikler ve
sempozyumlar düzenli-
yor. Bağunsız bir öğren-
ci yapılanması olan AE-
GEE'nin Kuşadası'nda
gerçekleştireceği Banş
Zirvesi'nde önemli me-
sajlann verilmesi bekle-
niyor.
AEGEE Ankara ve
Atina temsilciliklerinin
etkin olarak görev aldı-
ğı Kuşadası buluşması-
nın, Türk ve Yunan
gençlerinin 1996 yılın-
da başlattığı ortak çalış-
malann bir yansunası
olduğu kaydedildi.