Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 TEMMUZ 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Yftnaz'a
mahkûmiyet
• ANKARA (AA)-
Yargıtay 9. Ceza Dairesi,
eski milletvekili Şevki
Yümaz'a verilen 25 ay
hapis cezasını onadı.
Yılmaz, "hükümetin
manevi şahsiyetini
alenen tahkır ve tezyif
etmek" ve "Atatûrk
Aleyhine tşlenen Suçlar
Hakkında Kanun"a
muhalefetten
yargılandığı davada,
Düzce Ağır Ceza
Mahkemesi'nce toplam
25 ay hapis cezasma
çarptınldı. Bu karann
temyiz incelemesini
yapan Yargıtay 9. Ceza
Dairesi, yerel
mahkemenin karannı
Osul ve yasaya uygun
bularak onadı. Yılmaz'a,
hakkında açılan
davalardan verilen bazı
mahkûmiyet kararlan da
Yargıtay tarafından
onanmıştı.
•nantftatjp
ISisRıe tepki
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Eğit-Der Genel Başkanı,
CHPMYKüyesi
Mustafa Gazalcı,
ABD'nin imam-hatip
okullan, Kuran kurslan
ve türban konusunda
yapüğı araştırmaya tepki
gösterdi. Gazalcı,
Türkiye Cumhuriyeti
çocuklanmn eğitiminin
anayasa ve yasalarla
düzenlendiğini
anımsatarak, eğitim
anlayışının büimsel,
Atatûrk ilke ve
devrimlerini gözeten, din
etkisinden uzak bir
anlayış olduğunu
anımsattı. Din ile
eğitimin ayn ve
birbiriyle ügisiz
kavramlar olduğunun
alnnı çizen Gazalcı,
"ABD'de basketbol
maçmda dua yasaklayan
bir anlayış var.
Çocuklann dinsel
etküerden konınması
haklı olarak amaçlamyor.
Bızım ülkemızde de
eğitimin en az ABD'deki
kadar olması
hakkımızdır" dedi.
TBNlrTdeki Wam
dosyalan
• ANKARA (AA)-
Avrupa Birliği'ne tam
üyelik sûrecinde idam
cezasının kaldınlması
tartışılırken idama
mahkûm olmuş 67 kişiye
ait dosyalar
TBMM Adalet
Komisyonu' nda
görüşülmeyi bekliyor. Bu
tezkerelerden 8 tanesi,
"Devletin hâkimiyeti
altındakı topraklardan bir
kısmını devlet
idaresinden ayırmaya
matuf eylemler ve terör
örgûtü PKK'nin amacı
doğrultusunda eylemlere
katılmak" suçlanna
ilişkin ölüm cezalannı
kapsıyor. Söz konusu 8
dosya, Türk Ceza
Kanunu'nun(TCK)125.
maddesi uyannca 16
' kişiye verilmiş ölûm
cezasını içeriyor.
Memup
I ANKARA (AA)-
Kamuda ıstihdam
edilen ve Tûrk
Silahlı Kuvvetleri
Personeli ile
KlT'lerde çalışan
sözleşmeli personel
dışında kalan
toplam 1 milyon
544 bin 34 memurun
aylık ortalama maaşının
189 milyon 118 bin lira
bulunduğu bildirildi.
Fazilet Partisi suç tanımında değişiklik, DYP yasa üzerinde uzlaşma istiyor
312'de kafalar kanşıkANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - FP, Necmettin
Erbakan'a "ömür boyu siyasi
yasak" getiren Tûrk Ceza
Yasası'nın 312. maddesinin
korunmasını, ancak
maddedeki "suç tanımının"
değiştirilmesini istiyor. FP
Genel Başkan Yardımcısı
Faruk ÇeÛk, mevcut yasada
suçun tarifinin iyi
yapılmaması nedeniyle halkı
bütünleştirici yöndeki
ginşimlerin bile bölücülük
sayıldığına işaret ederek
"PartimJz 312. maddenin
kalkmasiDdan yana değü,
HTTW ViK *y* tanımlanmah"
dedi. DYP Genel Başkan
TBMM
• FP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Çelik, partisinin 312. maddenin
kalkmasından yana olmadığını, suçun iyi tanımlanmasını istediğini dile getirdi.
DYP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Sağlam da 312. madde için uzlaşma
çağnsında bulundu.
Yardımcısı Mehmet Sağlam
da312. maddenin
değiştirilmesı için uzlaşma
çağnsında bulundu.
Necmettin Erbakan'ın hûküm
giydigi 312. madde nedeniyle
ömür boyu siyasetten yasaklı
olması değişiklik için FP
yöneticilerini harekete
geçirirken ceza maddesinin
kaldınlmasını değil,
değiştirilmesı gerektiğini dile
getiriyorlar. FP Genel Başkan
Yardımcısı Faruk Çelik,
Erbakan'ın mahkûmiyetini
"28 Şubat sürerinin devamı"
olarak nıtelendirdi.
Milletvekillerinin TBMM
kürsüsünde bile özgûrce
kendini ifade edemediğini,
FP'nin kapatılmasına
çalışıldıgını kaydeden Çelik,
"77 yıDık ömrünü devlet
hizmetine adamış bir devlet
adamının suçu neydi" diye
konuştu. Gazetelerin "Hoca
brtti" diye manşet attığına
işaret eden Çelik, "Hoca
bitmedi, birfleri demokrasryi
bıtirryor" görüşünü savundu.
312. maddenin yeniden
dûzenlenmesini isteyen
Çelik, "FP, 312. maddenin
ama suç iyi tanımfaınnnıh. Biz
elbefte ayaklanmaya, ırkçıhk,
mezbepçilik esasma dayah,
anarşik olaylara karşıyız"
dedi. DYP Genel Başkan
Yardımcısı Mehmet Sağlam
da 312. maddenin yeniden
dûzenlenmesi için
uzlaşmanın şart olduğunu
belirterek "Avrupa
Topluhığu'na eski bir
başbakanın 6 yıl önce
söylediği bir sözden dolayı
hapse konmasmı izah
edemeyiz" dedi.
Din ve mezhep aynlıgına
dayanan particilik
yapılmasına ilişkin birinci
maddenin konınması
gerektiğine de işaret eden
Sağlam, "Ama 1 yıla
mahkûm ohnasmın en
azmdan para cezasına
çevirme gibi ya da
cumhurbaşkannğmca
affedOmesi gibi bir yolla
haHedümesi çok önemK" dedi.
FP engellemeseydi
Erbakan kurtulacaktı
ANKARA (ANKA)-
Kapatüan RP'nın genel
başkanı Necmettin Er-
bakan'ın cezasının
Yargıtay'da onanmasın-
dan sonra 312'inci
madde değişikliğinin
görüşûlmesi için Mec-
lis'in olağanûstû top-
lanmasıru isteyen
FP'nin geçen yasa dö-
neminde aynı yasayı
engellediği belirlendi.
TBMM tutanaklann-
da yer alan bilgilere gö-
re, Mesut Yümaz'ın
başbakan olduğu 55'in-
ci hükümet döneminde
Devlet Bakanı Hikmet
Sami Tûrk tarafından
hazırlanan Terörle Mü-
cadele Yasası'nm 8'in-
ci maddesi ile TCY'nin
312 'nci maddesınde
değişiklik öngören ya-
sa tasansı 2 Nisan 1998
tarihinde TBMM'ye
sunuldu.
Tasannm komisyon-
lardakabul edilmesinin
ardından genel kurul
gündeminin ön sıralan-
na alınması için koalis-
yonu oluşturan ANAP,
DSP ve DTP grup baş-
kanvekilleri 14 Nisan
1998 tarihinde Danış-
ma Kurulu'nutoplantı-
ya çağırdı. FP'nin tasa-
nya, "Eşber Yağmur-
dereli ile Yaşar Kemal'i
kurtarmak için getirO-
di" gerekçesiyle karşı
çıkması üzerine Danış-
ma Kurulu'nda anlaş-
ma sağlanamadı.
Genel Kurul günde-
mine getirilen öneri ile
tasan gündemin 10'un-
cu sırasına alındı.
Ancak bu dönemde
gündemin ilk sırasında
RTÜK Yasa Tasansı
bulunduğu için Genel
Kurul'un uzun sûre ça-
hşması engellendi.
1 Haziran 1998'de
toplanan Danışma Ku-
rulu'nda yine anlaşma
sağlanamayınca FP, 2
Haziran 1998 tarihinde
Genel Kurul'a yenı bir
öneri getirdi.
• —FP Grup Başkanve-
küi Lütfü Esengün ım-
zasıyla yapılan öneride,
10'uncu sıradaki
312'inci madde deği-
şikliği yerine Hayvan-
lan Koruma Yasası Ta-
sansı'nın getirilmesi is-
tendi.
ÇtZMEDEN YUKARI MUSAKART
Erbakan vaktivk demokrasi mücadeiesi verenkri gulu gulu dana yapmakla suçlamıştL
Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusu
Refah'ın mutemedi Darçın
için sahtecilik suçlaması
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Necmettin Erbakan'ın mutemedi Be-
şir Darçın hakkında vergi kaçırdığı ve
sahte fatura düzenlediği gerekçesiyle
suç duyurusunda bulunuldu. 1995 yı-
lında yapılan soruşturma sonucu yar-
gılama geçen hafta bitti.
Yargılama süreci olayın soruşturma-
sı sırasında yapılan bir ihmali de göz-
ler önüne serdi.
Hesap uzmanlan tarafından sahteci-
likle suçlanan ısımler arasında yer alan
Beşir Darçın hakkında 5 yıl sûreyle da-
va açılmadığı Ankara 8. Ağır Ceza
Mahkemesi'nde Darçm'ın ortağının
yargılanması sırasında ortaya çıktı.
Bu gelişme üzerine 8. Ağır Ceza
Mahkemesi, Cumhuriyet Başsavcılı-
ğı'na başvurarak Darçın hakkında ay-
nı suçtan dava açılmasını istedi.
Mercûmek skandalınm yoğun ola-
rak tartışıldığı dönemde Maliye Ba-
kanlığı Hesap Uzmanlan Kurulu üye-
leri Ahmet Açıkd ve Kaan Korkmaz,
Beşir Darçın'ın sahibi olduğu Sûrtaş
Sürûm thtiyaç Maddelen AŞ'de yap-
üklan incelemelerde sahte fatura ve
vergi kaçakçılığı belirlediler.
14 Temmuz 1995'te hazırlanan ra-
porda, takvim imalatı ve pazarlaması
yapan şirketin bilerek sahte ve iceriği
itibanyla yamltıcı belge kullanarak
vergi kaçakçıhğı yapüğı belirtildı. Sür-
taş'ta yapılan incelemede Nuri Efe ad-
lı bir kişi tarafından kâğıt satışı düzen-
lendiği belirtilen (1993 yılı rakamlan-
na göre) 8 milyar liralık fatura bulun-
du.
Jfc TlRMIK IAYDEV ENGİN
Taban tepkilerinin cılız kalması dikkat çekici
Erbakan'a ömür boyu yasak
FP'de yeni dönem açaeak
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Kapatılan RP'nin lideri Necmettin Er-
bakanhakkındaki hapis cezasının Yar-
gıtay tarafından onanmasının FP'deki
parti içi dengeler açısından muhalifle-
ri rahatlatacağı savunuldu.
TCY'nin 312. maddesi ve Siyasi
Partiler Yasası'nda değişiklik yapıl-
mazsa ömûr boyu siyasi yasakla karşı
karşıya kalacaİc olan Erbakan'm FP
Kongresi'nde büyük ölçüde zaafa uğ-
rayan gücünü tûmüyle yitireceği yo-
rumlan yapılırken Yargıtay'ın karan-
nın ardından parti tabamndan gelen
tepkilerin cüızlığı da dikkat çekti.
RP'nin kapatılması sûrecinde başla-
yan ve ardından FP"de artarak devam
eden parti içi muhalefetin 14 Mayıs'ta
yapılan kongrede gücünü büyük ölçü-
de arttırması yeni bir dönemi başlaür-
ken Erbakan hakkındaki hapis cezası-
nın onanmasıyla muhaliflerin güçleri-
ni artnracaklanna dikkat çekildi. Erba-
kan'ınkongre sürecindekı tüm yönlen-
dirmelerine karşm muhaliflerin adayı
AbduDah Gül'ün az farkla yanşı kay-
betmesiyle düş kınklığına uğrayan FP
yönetimi Yargıtay'm karanyla yeni bir
şok daha yaşadı.
Sloganlı cuma namazı
Bu arada Erbakan'ın cuma namazı
sonrası yapüğı konuşma sırasında
sloganlar atıldı. Erbakan, konunun
kışisel bir sorun olmadığını, ülke
sorunu olduğunu savundu. Erbakan,
karann insanlann düşüncelerini açık-
ladıklan zaman haksızlıklara uğraya-
cağı anlamma geldiğini ve bu nedenle
ûzüntû duydugunu söyledi.
aengin@doruk.net.tr
Nereden ölçrün de, bu "halkın", bu
"/)û/a;mete''yakışmadığını bulup çıkar-
dın da o başlığı koydun, diye sormaym?
ölçüp biçip öytesi yargılarvermek be-
nim ne haddim, ne âdetim. Ben sade-
ce Başbakan Bülerrt. Ecevrt'le CHP
Genel Başkanı Altan Öymen arasında
parlak veren ve şu boğucu yaz sıcakla-
nnda, siyasal havayı da iyiden iyiye bo-
ğuculaştıran HADEP tartışmasının satır
aralanndan buiup çıkardım.
Yani başlığa oturan yargıda bir isabet
ya da isabetsizlik varsa, vann gidin he-
sabını Başbakan'dan sorun.
Gelin Ecevit'in sözterini adım adım iz-
leyelim.
Başbakan önce CHP ile HADEP ara-
sında bir yakınlaşma ve diyalog bulun-
duğuna ilişkin kendisine "istihbari" bil-
-giter geldiğini söyledi.
Hımmm... Demek bu ülkenin istihba-
rat servisleri, ajanlannı işe koşarak, giz-
li dinleme yöntemleri kullanarak, kapa-
lı kapılar ardında CHP ile HADEP yöne-
ticilerinin görüşmeler yaptıklannı, olası
bir seçimde ortak davranabilecekleri
noktalar aradıklannı saptamış ve devle-
tin güvenliği için birteridit oluşturduğu-
nainandığı bu bilgileri bir "istihbaratno-
tu" olarak Başbakan'a iletmiş.
Daha bu noktada, bumunuza hukuk-
sal bir yanık kokusu geidi mi?
CHP, anayasada demokratik parla-
Bu Halk, Bu Hükümete Yakışmıyorsa...
menter sistemin vazgeçilmez kurumla-
n olarak saptanan siyasi örgütlenme-
lerden biri. En eskisi. Ülkenin iyi siyaset-
çilerini bağnnda toplayan, güçlü gele-
neklere dayanan, pariamento dışında
kalışını kendini yenilemek için bir fırsat
olarak değerlendirmeye çalışan bir par-
ti.
Peki HADEP?
Tepesinde Demokles'in kılıcı ömeği
kapatılma olasılığı dolaşmasına rağ-
men, yargı tersine bir karar vermedıği
sürece, HADEP de CHP'den (ya da öte-
ki siyasi partilerden) zerre kadar farkı
olmayan bir siyasal örgütlenme. O da
anayasada parlamenterdemokratik re-
jimin vazgeçilmez bir kurumuolarak ta-
nımlanıyor.
Bu cahil gazetecinin bildiğini kosko-
ca Başbakan bilmez mi?
O başbakanlığına bağlı istihbarat ör-
gütü bilmez mi?
Peki öyleyse iki büyük siyasal parti
hakkında, "/sryAıbar7D/7g/ter"toplanma-
sının hukuksal özellikle anayasa huku-
ku açısından anlamı ne?
Aynca, neymiş o "istihbari" bilgiler?
Ecevit'ten alıntılayalım: "...CHP ile
HADEParasında ciddi bir ilişki ve işbir-
liği, en azmdan diyalog olduğunu açık-
ça gösteriyor..."
Eeee? N'olmuş yani?
CHP ya da HADEP, hangi partiyle iliş-
ki ve diyalog kuracaklannı, işbiriiği ya-
pacaklarını Başbakan'dan ya da bir
başka kişi ve kurumdan izin akjıktan
sonra mı karariaştıracaklar?
Gerçi hakkını yemeyelim, Başba-
kan'ın sözleri CHP'yi kollamak ısteğıni
yansıtıyor. Ne de olsa eski partisi ya,
başına bir hal gelmesin diye uyanyor.
İyi de HADEP neolacak?
Başbakana göre DEP deneyinde de
yaşandığı üzere HADEP'le ilişki, diyalog
kurmak, işbiriiği yapmak, "rejim açısın-
dan da sakıncalı bulurum" diyecek ka-
dar sakat bir siyasal tuturn(rnus)l
• • •
Bu ülkede "Kûrt sorunu'nun "PKK
sorunu"na indirgenemeyeceği, PKK
sorununun askeri yöntemlerle çözülebi-
lecegi, hatta çözütdüğü ama Kürt soru-
nunun aynı yöntemlerle çözülemeye-
ceği, bu köşede okuyucuyu bıktıracak
kadar çok vurgulandı.
Daha da vurgulanacak...
HADEP'e sakıncalı, rejim açısından
zarariı parti gözüyte baktınız mı, hele
hele bunu başbakan olarakyaptınız mı,
ister istemez size sorulur
HADEP son milletvekili seçimierinde
barajı aşamadığı için Meclis'e gireme-
di. Tıpkı CHP gibi.
Ama aynı HADEP bu ülkenin Diyarba-
kır, Siirt, Bingöl gibi önemli illeri de da-
hil birçok ilde belediye başkanlığı seçi-
mini açık farkla kazandı. Aynı HADEP,
Mersin gibi gelişmiş bir sanayi ve turizm
kentinde merkez ilçe betediyelerinden
biri dahil Güney ve Güneydoğu Anado-
lu'nun pek çok ilçesinde ve beldesinde
belediye başkanlığını elinde tutuyor.
Bu seçimlerde bu ülkenin yurttaşla-
n oy kullandı. Seçimin sonucunu o böl-
gelerdeki halkın oylan belirledi.
Eğer Başbakan, HADEP'i, rejim için
sakıncalı ilan ediyorsa, o partiye oy ve-
ren halkla ilgili de bir şeyler yapılmast
_flerekmez mi? ^_
ır Crneginbu hükümeteyakışrnayan'o
halk"\u feshedilmesi filan düşünülmeii
değil mi?
•••
...Deyip yazıyı bitirirdimama içime bir
kuşku düştü.
İster misiniz bu Tımvk'a hükümetten
tepki gelsin ve bana "Yahu bu bizim de
aklımıza geliyor. O halkın nasıl feshedi-
lebileceği üstûne bir bildiğin varsa bi-
ze söytesen de..."filan diye soru yönett-
sinler mi?
Dertsiz baştma dert mi açtm ne?
POLtTtKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETtNKAYA
•••Aynanm Gerçeği
Masanın üzerinde bir kitap:
Aynanın Gerçeği...
Ressam ve eğrtmen Gülseren Südor'un kita-
bı...
Cumhuriyet Yayınlan''ndan çıktı...
Cumhuriyet Kitap Kulübü Genel Yayın YÖnet-
meni Üstûn Akmen, bu yaz sıcaklannda okura
güzel bir kitabı kuşekâğıda basıp yayımlamış...
Herokuyanın kolaycaözümseyeceği biryapıt...
Kitabın birinci bölümünü, 'sanat, sanatçı, sanat
tarihi' konulan oluşturuyor...
Sanat nedir, sanatçı kimdir?
Insanlar sanata niçin gereksinim duyarlar? Ne-
den sanat eserierini izlemek, okumak, hatta edin-
mek isterter?
Kitabın sayfalannı çeviriyorum...
Resimler renkli...
Leonardoda Vind'nin Mona Usa'sı hüzünlü...
Ispanya'dan duvar resimleri, Yeni Gine Totemi,
Pompei Mozaiği 'Müzikçiler1
, Giriften bir duvar
resmi 'Uçan Balık...'
Sanatçı Gülseren Südor, kitabının ilk bölümün-
de 'sanatan' tanımını yapıyor:
"Insanoğlunun, kendınde varolduğunu anladı-
ğı sanatsal kapasitede yapıt veren kişiye 'sanat-
çı' diyoruz. Insanı diğer canlılardan ayıran özel-
lik aklını kullanabilmesi ise sanatçıyı diğer insan-
lardan ayncalıklı kılan da, sanatsal yetenekleri
doğrurtusunda ürettiği yapıtlandır. Herinsan bir
noktada sanatçıdır. Bir demet rengârenk çiçeği
vazoya yeheştirirken renk uyumuna dikkat etme-
diniz mi? Yazdığınız mektubun anlaşılır olmasını
sağlamanın yani sıra, şiirsel bir dil kullanmaya
özen göstenvediniz mi? Hiç kendinize ait melo-
diler içeren bir şarkı mınldanmadınız mı? Elinize
geçen bir kil ya da hamur parçasına şekil ver-
mediniz mi? Her ınsanın içinde mutlaka sanatsal
biryetenek vardır. önemli olan, insanın bu yete-
neği anlaması, geliştinvesi ve özgün yapıtlar ve-
rebilmesidir."
• • •
Femand Leger'in 'Horozlu Kadın'\na bakıyo-
rum...
Kucağında horoz bulunan kadın figürü, resmin
bütününü çizgiyle algılamamızı önlüyor...
Yüzeyde kırmızı renk egemen!..
Fkjürier gri...
Coşku, yoksa hüzün mü öne çıkmış acaba?
Etkileniyorum...
Eduard Manet'nin 'Kırda Kahvaltı' adlı yapıtı,
Paul Gauguin'in 'Kadınlar'\ çizgi ve biçimi yan-
sıtıyor renklerle birlikte...
Peki resimde ritim nedir?
Pompeo Batoni'nin 'Oturan Kadın'\, Tiziano
VecelHo'nun 'Baküs ve Arianna'sına bakıyorum...
Yaşamın içinden çıkmış gibi bu resimler...
Gerçeği de bu zaten!..
Sevinçlerimiz, tutkulanmız, aşklanmız, hüzün-
lerimiz, doğaya karşı acımasızlığımız!..
Hepsi iç içe!..
Ressam Gülseren Südor diyor ki: }
"Ritim büyür, yaşar, yani nabız atar... *
Yasamda ritim nedir?
Yüreğin atışlan!..
Heyecan!..
SevgiL
Kaçışl..
Dostluk!..
Aşk!..
Bir serçe sürüsünün havalanışı, zamanın ge-
çişi, mevsimlerin yaşamla buluşması!..
Kar, fırnna, çiçekler...
Bunlar hep ritim!..
• • •
Gülseren Südor ne diyor:
"YeritiJrenin herkıtasında, resim sanatının baş-
langıcına ait binlerce yıl öncesine dayanan ör-
neklere rastlanır. Bilinen en eski ömekler, günû-
müzden yakla$ık on beş bin yıl önce yapıldıklan
düşünülen, Güney Fransa'daki Lascaux ve Is-
panya 'daki Altamira mağaralan ile Kuzey Ameri-
ka yeriilerinin duvarresimleridir. Mağara adamla-
nnın, duvariara yaptıklan resimleri boyamadan
önce, flgürterin çevrelerini ince çizgiler ya da
sert taş uçlanyla kazıyarak belirginleştirdikleri sı-
rada nelerdüşündüklerini bilemiyoruz. Bildiğimiz,
onlann belirli görevieri üstlenmiş nesnelerüret-
tikleri. Kabile büyücüsü olarak nitelendireceği-
miz bu kişiler, birtakım ortak inançlann sembol-
lerini resim dili ile anlatryorlardı. Insan aklının en
önemlianlatım araçlan konuşma, resim veyazı di-
lidir. Bunlann ikincisi olan resim, belki de konuş-
madan hemen sonra başlamıştır."
Aynanın Gerçeği...
Bu kitap, insanın resim egitimi ve sanatla kar-
şılaşmasını içeriyor...
Mısır'dan Sümer'e; Hröt'ten Girit'e dek bir ge-
lişimin öyküsü!..
Herkesin anlayabileceği bir yapıt!..
Renk uyumu bir şiırdir; şiir seven resim de se-
ver!..
hikmetcetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Olumunun 5. yılı
Ayborpazjir
günü amlacak
ktanbulHaberServisi
- Türkiye sosyalist
hareketinin
önderlerinden, eski
Türkiye Işçi Partisi
(TÎP) Genel Başkanı
Mehmet An" Aybar,
ölümünün 5. yılında, 9
Temmuz Pazar günü
Aşiyan'daki mezan
basındasaat 11.00'de
amlacak.
Sporcn Aybar
1995 yıhnda 87
yaşında yaşamını
yitiren Mehmet Ali
Aybar, 1908 yıhnda
Istanbul'da doğdu.
"Bağunsızhk,
SosyaKzm", «12 =^
Mart'tan Sonra",
"TtP Tarihi''
gibi pek çok eseri
bulunan Aybar, aynı
zamandabir
sporcuydu. 200-400
metre Balkan
şampiyonluğu
bulunan Aybar,
atletizm milli
takımının kaptanlığını
da yaptı.