25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 TEMMUZ 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Yftnaz'a mahkûmiyet • ANKARA (AA)- Yargıtay 9. Ceza Dairesi, eski milletvekili Şevki Yümaz'a verilen 25 ay hapis cezasını onadı. Yılmaz, "hükümetin manevi şahsiyetini alenen tahkır ve tezyif etmek" ve "Atatûrk Aleyhine tşlenen Suçlar Hakkında Kanun"a muhalefetten yargılandığı davada, Düzce Ağır Ceza Mahkemesi'nce toplam 25 ay hapis cezasma çarptınldı. Bu karann temyiz incelemesini yapan Yargıtay 9. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin karannı Osul ve yasaya uygun bularak onadı. Yılmaz'a, hakkında açılan davalardan verilen bazı mahkûmiyet kararlan da Yargıtay tarafından onanmıştı. •nantftatjp ISisRıe tepki • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eğit-Der Genel Başkanı, CHPMYKüyesi Mustafa Gazalcı, ABD'nin imam-hatip okullan, Kuran kurslan ve türban konusunda yapüğı araştırmaya tepki gösterdi. Gazalcı, Türkiye Cumhuriyeti çocuklanmn eğitiminin anayasa ve yasalarla düzenlendiğini anımsatarak, eğitim anlayışının büimsel, Atatûrk ilke ve devrimlerini gözeten, din etkisinden uzak bir anlayış olduğunu anımsattı. Din ile eğitimin ayn ve birbiriyle ügisiz kavramlar olduğunun alnnı çizen Gazalcı, "ABD'de basketbol maçmda dua yasaklayan bir anlayış var. Çocuklann dinsel etküerden konınması haklı olarak amaçlamyor. Bızım ülkemızde de eğitimin en az ABD'deki kadar olması hakkımızdır" dedi. TBNlrTdeki Wam dosyalan • ANKARA (AA)- Avrupa Birliği'ne tam üyelik sûrecinde idam cezasının kaldınlması tartışılırken idama mahkûm olmuş 67 kişiye ait dosyalar TBMM Adalet Komisyonu' nda görüşülmeyi bekliyor. Bu tezkerelerden 8 tanesi, "Devletin hâkimiyeti altındakı topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya matuf eylemler ve terör örgûtü PKK'nin amacı doğrultusunda eylemlere katılmak" suçlanna ilişkin ölüm cezalannı kapsıyor. Söz konusu 8 dosya, Türk Ceza Kanunu'nun(TCK)125. maddesi uyannca 16 ' kişiye verilmiş ölûm cezasını içeriyor. Memup I ANKARA (AA)- Kamuda ıstihdam edilen ve Tûrk Silahlı Kuvvetleri Personeli ile KlT'lerde çalışan sözleşmeli personel dışında kalan toplam 1 milyon 544 bin 34 memurun aylık ortalama maaşının 189 milyon 118 bin lira bulunduğu bildirildi. Fazilet Partisi suç tanımında değişiklik, DYP yasa üzerinde uzlaşma istiyor 312'de kafalar kanşıkANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - FP, Necmettin Erbakan'a "ömür boyu siyasi yasak" getiren Tûrk Ceza Yasası'nın 312. maddesinin korunmasını, ancak maddedeki "suç tanımının" değiştirilmesini istiyor. FP Genel Başkan Yardımcısı Faruk ÇeÛk, mevcut yasada suçun tarifinin iyi yapılmaması nedeniyle halkı bütünleştirici yöndeki ginşimlerin bile bölücülük sayıldığına işaret ederek "PartimJz 312. maddenin kalkmasiDdan yana değü, HTTW ViK *y* tanımlanmah" dedi. DYP Genel Başkan TBMM • FP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Çelik, partisinin 312. maddenin kalkmasından yana olmadığını, suçun iyi tanımlanmasını istediğini dile getirdi. DYP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Sağlam da 312. madde için uzlaşma çağnsında bulundu. Yardımcısı Mehmet Sağlam da312. maddenin değiştirilmesı için uzlaşma çağnsında bulundu. Necmettin Erbakan'ın hûküm giydigi 312. madde nedeniyle ömür boyu siyasetten yasaklı olması değişiklik için FP yöneticilerini harekete geçirirken ceza maddesinin kaldınlmasını değil, değiştirilmesı gerektiğini dile getiriyorlar. FP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Çelik, Erbakan'ın mahkûmiyetini "28 Şubat sürerinin devamı" olarak nıtelendirdi. Milletvekillerinin TBMM kürsüsünde bile özgûrce kendini ifade edemediğini, FP'nin kapatılmasına çalışıldıgını kaydeden Çelik, "77 yıDık ömrünü devlet hizmetine adamış bir devlet adamının suçu neydi" diye konuştu. Gazetelerin "Hoca brtti" diye manşet attığına işaret eden Çelik, "Hoca bitmedi, birfleri demokrasryi bıtirryor" görüşünü savundu. 312. maddenin yeniden dûzenlenmesini isteyen Çelik, "FP, 312. maddenin ama suç iyi tanımfaınnnıh. Biz elbefte ayaklanmaya, ırkçıhk, mezbepçilik esasma dayah, anarşik olaylara karşıyız" dedi. DYP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Sağlam da 312. maddenin yeniden dûzenlenmesi için uzlaşmanın şart olduğunu belirterek "Avrupa Topluhığu'na eski bir başbakanın 6 yıl önce söylediği bir sözden dolayı hapse konmasmı izah edemeyiz" dedi. Din ve mezhep aynlıgına dayanan particilik yapılmasına ilişkin birinci maddenin konınması gerektiğine de işaret eden Sağlam, "Ama 1 yıla mahkûm ohnasmın en azmdan para cezasına çevirme gibi ya da cumhurbaşkannğmca affedOmesi gibi bir yolla haHedümesi çok önemK" dedi. FP engellemeseydi Erbakan kurtulacaktı ANKARA (ANKA)- Kapatüan RP'nın genel başkanı Necmettin Er- bakan'ın cezasının Yargıtay'da onanmasın- dan sonra 312'inci madde değişikliğinin görüşûlmesi için Mec- lis'in olağanûstû top- lanmasıru isteyen FP'nin geçen yasa dö- neminde aynı yasayı engellediği belirlendi. TBMM tutanaklann- da yer alan bilgilere gö- re, Mesut Yümaz'ın başbakan olduğu 55'in- ci hükümet döneminde Devlet Bakanı Hikmet Sami Tûrk tarafından hazırlanan Terörle Mü- cadele Yasası'nm 8'in- ci maddesi ile TCY'nin 312 'nci maddesınde değişiklik öngören ya- sa tasansı 2 Nisan 1998 tarihinde TBMM'ye sunuldu. Tasannm komisyon- lardakabul edilmesinin ardından genel kurul gündeminin ön sıralan- na alınması için koalis- yonu oluşturan ANAP, DSP ve DTP grup baş- kanvekilleri 14 Nisan 1998 tarihinde Danış- ma Kurulu'nutoplantı- ya çağırdı. FP'nin tasa- nya, "Eşber Yağmur- dereli ile Yaşar Kemal'i kurtarmak için getirO- di" gerekçesiyle karşı çıkması üzerine Danış- ma Kurulu'nda anlaş- ma sağlanamadı. Genel Kurul günde- mine getirilen öneri ile tasan gündemin 10'un- cu sırasına alındı. Ancak bu dönemde gündemin ilk sırasında RTÜK Yasa Tasansı bulunduğu için Genel Kurul'un uzun sûre ça- hşması engellendi. 1 Haziran 1998'de toplanan Danışma Ku- rulu'nda yine anlaşma sağlanamayınca FP, 2 Haziran 1998 tarihinde Genel Kurul'a yenı bir öneri getirdi. • —FP Grup Başkanve- küi Lütfü Esengün ım- zasıyla yapılan öneride, 10'uncu sıradaki 312'inci madde deği- şikliği yerine Hayvan- lan Koruma Yasası Ta- sansı'nın getirilmesi is- tendi. ÇtZMEDEN YUKARI MUSAKART Erbakan vaktivk demokrasi mücadeiesi verenkri gulu gulu dana yapmakla suçlamıştL Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusu Refah'ın mutemedi Darçın için sahtecilik suçlaması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Necmettin Erbakan'ın mutemedi Be- şir Darçın hakkında vergi kaçırdığı ve sahte fatura düzenlediği gerekçesiyle suç duyurusunda bulunuldu. 1995 yı- lında yapılan soruşturma sonucu yar- gılama geçen hafta bitti. Yargılama süreci olayın soruşturma- sı sırasında yapılan bir ihmali de göz- ler önüne serdi. Hesap uzmanlan tarafından sahteci- likle suçlanan ısımler arasında yer alan Beşir Darçın hakkında 5 yıl sûreyle da- va açılmadığı Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde Darçm'ın ortağının yargılanması sırasında ortaya çıktı. Bu gelişme üzerine 8. Ağır Ceza Mahkemesi, Cumhuriyet Başsavcılı- ğı'na başvurarak Darçın hakkında ay- nı suçtan dava açılmasını istedi. Mercûmek skandalınm yoğun ola- rak tartışıldığı dönemde Maliye Ba- kanlığı Hesap Uzmanlan Kurulu üye- leri Ahmet Açıkd ve Kaan Korkmaz, Beşir Darçın'ın sahibi olduğu Sûrtaş Sürûm thtiyaç Maddelen AŞ'de yap- üklan incelemelerde sahte fatura ve vergi kaçakçılığı belirlediler. 14 Temmuz 1995'te hazırlanan ra- porda, takvim imalatı ve pazarlaması yapan şirketin bilerek sahte ve iceriği itibanyla yamltıcı belge kullanarak vergi kaçakçıhğı yapüğı belirtildı. Sür- taş'ta yapılan incelemede Nuri Efe ad- lı bir kişi tarafından kâğıt satışı düzen- lendiği belirtilen (1993 yılı rakamlan- na göre) 8 milyar liralık fatura bulun- du. Jfc TlRMIK IAYDEV ENGİN Taban tepkilerinin cılız kalması dikkat çekici Erbakan'a ömür boyu yasak FP'de yeni dönem açaeak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kapatılan RP'nin lideri Necmettin Er- bakanhakkındaki hapis cezasının Yar- gıtay tarafından onanmasının FP'deki parti içi dengeler açısından muhalifle- ri rahatlatacağı savunuldu. TCY'nin 312. maddesi ve Siyasi Partiler Yasası'nda değişiklik yapıl- mazsa ömûr boyu siyasi yasakla karşı karşıya kalacaİc olan Erbakan'm FP Kongresi'nde büyük ölçüde zaafa uğ- rayan gücünü tûmüyle yitireceği yo- rumlan yapılırken Yargıtay'ın karan- nın ardından parti tabamndan gelen tepkilerin cüızlığı da dikkat çekti. RP'nin kapatılması sûrecinde başla- yan ve ardından FP"de artarak devam eden parti içi muhalefetin 14 Mayıs'ta yapılan kongrede gücünü büyük ölçü- de arttırması yeni bir dönemi başlaür- ken Erbakan hakkındaki hapis cezası- nın onanmasıyla muhaliflerin güçleri- ni artnracaklanna dikkat çekildi. Erba- kan'ınkongre sürecindekı tüm yönlen- dirmelerine karşm muhaliflerin adayı AbduDah Gül'ün az farkla yanşı kay- betmesiyle düş kınklığına uğrayan FP yönetimi Yargıtay'm karanyla yeni bir şok daha yaşadı. Sloganlı cuma namazı Bu arada Erbakan'ın cuma namazı sonrası yapüğı konuşma sırasında sloganlar atıldı. Erbakan, konunun kışisel bir sorun olmadığını, ülke sorunu olduğunu savundu. Erbakan, karann insanlann düşüncelerini açık- ladıklan zaman haksızlıklara uğraya- cağı anlamma geldiğini ve bu nedenle ûzüntû duydugunu söyledi. aengin@doruk.net.tr Nereden ölçrün de, bu "halkın", bu "/)û/a;mete''yakışmadığını bulup çıkar- dın da o başlığı koydun, diye sormaym? ölçüp biçip öytesi yargılarvermek be- nim ne haddim, ne âdetim. Ben sade- ce Başbakan Bülerrt. Ecevrt'le CHP Genel Başkanı Altan Öymen arasında parlak veren ve şu boğucu yaz sıcakla- nnda, siyasal havayı da iyiden iyiye bo- ğuculaştıran HADEP tartışmasının satır aralanndan buiup çıkardım. Yani başlığa oturan yargıda bir isabet ya da isabetsizlik varsa, vann gidin he- sabını Başbakan'dan sorun. Gelin Ecevit'in sözterini adım adım iz- leyelim. Başbakan önce CHP ile HADEP ara- sında bir yakınlaşma ve diyalog bulun- duğuna ilişkin kendisine "istihbari" bil- -giter geldiğini söyledi. Hımmm... Demek bu ülkenin istihba- rat servisleri, ajanlannı işe koşarak, giz- li dinleme yöntemleri kullanarak, kapa- lı kapılar ardında CHP ile HADEP yöne- ticilerinin görüşmeler yaptıklannı, olası bir seçimde ortak davranabilecekleri noktalar aradıklannı saptamış ve devle- tin güvenliği için birteridit oluşturduğu- nainandığı bu bilgileri bir "istihbaratno- tu" olarak Başbakan'a iletmiş. Daha bu noktada, bumunuza hukuk- sal bir yanık kokusu geidi mi? CHP, anayasada demokratik parla- Bu Halk, Bu Hükümete Yakışmıyorsa... menter sistemin vazgeçilmez kurumla- n olarak saptanan siyasi örgütlenme- lerden biri. En eskisi. Ülkenin iyi siyaset- çilerini bağnnda toplayan, güçlü gele- neklere dayanan, pariamento dışında kalışını kendini yenilemek için bir fırsat olarak değerlendirmeye çalışan bir par- ti. Peki HADEP? Tepesinde Demokles'in kılıcı ömeği kapatılma olasılığı dolaşmasına rağ- men, yargı tersine bir karar vermedıği sürece, HADEP de CHP'den (ya da öte- ki siyasi partilerden) zerre kadar farkı olmayan bir siyasal örgütlenme. O da anayasada parlamenterdemokratik re- jimin vazgeçilmez bir kurumuolarak ta- nımlanıyor. Bu cahil gazetecinin bildiğini kosko- ca Başbakan bilmez mi? O başbakanlığına bağlı istihbarat ör- gütü bilmez mi? Peki öyleyse iki büyük siyasal parti hakkında, "/sryAıbar7D/7g/ter"toplanma- sının hukuksal özellikle anayasa huku- ku açısından anlamı ne? Aynca, neymiş o "istihbari" bilgiler? Ecevit'ten alıntılayalım: "...CHP ile HADEParasında ciddi bir ilişki ve işbir- liği, en azmdan diyalog olduğunu açık- ça gösteriyor..." Eeee? N'olmuş yani? CHP ya da HADEP, hangi partiyle iliş- ki ve diyalog kuracaklannı, işbiriiği ya- pacaklarını Başbakan'dan ya da bir başka kişi ve kurumdan izin akjıktan sonra mı karariaştıracaklar? Gerçi hakkını yemeyelim, Başba- kan'ın sözleri CHP'yi kollamak ısteğıni yansıtıyor. Ne de olsa eski partisi ya, başına bir hal gelmesin diye uyanyor. İyi de HADEP neolacak? Başbakana göre DEP deneyinde de yaşandığı üzere HADEP'le ilişki, diyalog kurmak, işbiriiği yapmak, "rejim açısın- dan da sakıncalı bulurum" diyecek ka- dar sakat bir siyasal tuturn(rnus)l • • • Bu ülkede "Kûrt sorunu'nun "PKK sorunu"na indirgenemeyeceği, PKK sorununun askeri yöntemlerle çözülebi- lecegi, hatta çözütdüğü ama Kürt soru- nunun aynı yöntemlerle çözülemeye- ceği, bu köşede okuyucuyu bıktıracak kadar çok vurgulandı. Daha da vurgulanacak... HADEP'e sakıncalı, rejim açısından zarariı parti gözüyte baktınız mı, hele hele bunu başbakan olarakyaptınız mı, ister istemez size sorulur HADEP son milletvekili seçimierinde barajı aşamadığı için Meclis'e gireme- di. Tıpkı CHP gibi. Ama aynı HADEP bu ülkenin Diyarba- kır, Siirt, Bingöl gibi önemli illeri de da- hil birçok ilde belediye başkanlığı seçi- mini açık farkla kazandı. Aynı HADEP, Mersin gibi gelişmiş bir sanayi ve turizm kentinde merkez ilçe betediyelerinden biri dahil Güney ve Güneydoğu Anado- lu'nun pek çok ilçesinde ve beldesinde belediye başkanlığını elinde tutuyor. Bu seçimlerde bu ülkenin yurttaşla- n oy kullandı. Seçimin sonucunu o böl- gelerdeki halkın oylan belirledi. Eğer Başbakan, HADEP'i, rejim için sakıncalı ilan ediyorsa, o partiye oy ve- ren halkla ilgili de bir şeyler yapılmast _flerekmez mi? ^_ ır Crneginbu hükümeteyakışrnayan'o halk"\u feshedilmesi filan düşünülmeii değil mi? ••• ...Deyip yazıyı bitirirdimama içime bir kuşku düştü. İster misiniz bu Tımvk'a hükümetten tepki gelsin ve bana "Yahu bu bizim de aklımıza geliyor. O halkın nasıl feshedi- lebileceği üstûne bir bildiğin varsa bi- ze söytesen de..."filan diye soru yönett- sinler mi? Dertsiz baştma dert mi açtm ne? POLtTtKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETtNKAYA •••Aynanm Gerçeği Masanın üzerinde bir kitap: Aynanın Gerçeği... Ressam ve eğrtmen Gülseren Südor'un kita- bı... Cumhuriyet Yayınlan''ndan çıktı... Cumhuriyet Kitap Kulübü Genel Yayın YÖnet- meni Üstûn Akmen, bu yaz sıcaklannda okura güzel bir kitabı kuşekâğıda basıp yayımlamış... Herokuyanın kolaycaözümseyeceği biryapıt... Kitabın birinci bölümünü, 'sanat, sanatçı, sanat tarihi' konulan oluşturuyor... Sanat nedir, sanatçı kimdir? Insanlar sanata niçin gereksinim duyarlar? Ne- den sanat eserierini izlemek, okumak, hatta edin- mek isterter? Kitabın sayfalannı çeviriyorum... Resimler renkli... Leonardoda Vind'nin Mona Usa'sı hüzünlü... Ispanya'dan duvar resimleri, Yeni Gine Totemi, Pompei Mozaiği 'Müzikçiler1 , Giriften bir duvar resmi 'Uçan Balık...' Sanatçı Gülseren Südor, kitabının ilk bölümün- de 'sanatan' tanımını yapıyor: "Insanoğlunun, kendınde varolduğunu anladı- ğı sanatsal kapasitede yapıt veren kişiye 'sanat- çı' diyoruz. Insanı diğer canlılardan ayıran özel- lik aklını kullanabilmesi ise sanatçıyı diğer insan- lardan ayncalıklı kılan da, sanatsal yetenekleri doğrurtusunda ürettiği yapıtlandır. Herinsan bir noktada sanatçıdır. Bir demet rengârenk çiçeği vazoya yeheştirirken renk uyumuna dikkat etme- diniz mi? Yazdığınız mektubun anlaşılır olmasını sağlamanın yani sıra, şiirsel bir dil kullanmaya özen göstenvediniz mi? Hiç kendinize ait melo- diler içeren bir şarkı mınldanmadınız mı? Elinize geçen bir kil ya da hamur parçasına şekil ver- mediniz mi? Her ınsanın içinde mutlaka sanatsal biryetenek vardır. önemli olan, insanın bu yete- neği anlaması, geliştinvesi ve özgün yapıtlar ve- rebilmesidir." • • • Femand Leger'in 'Horozlu Kadın'\na bakıyo- rum... Kucağında horoz bulunan kadın figürü, resmin bütününü çizgiyle algılamamızı önlüyor... Yüzeyde kırmızı renk egemen!.. Fkjürier gri... Coşku, yoksa hüzün mü öne çıkmış acaba? Etkileniyorum... Eduard Manet'nin 'Kırda Kahvaltı' adlı yapıtı, Paul Gauguin'in 'Kadınlar'\ çizgi ve biçimi yan- sıtıyor renklerle birlikte... Peki resimde ritim nedir? Pompeo Batoni'nin 'Oturan Kadın'\, Tiziano VecelHo'nun 'Baküs ve Arianna'sına bakıyorum... Yaşamın içinden çıkmış gibi bu resimler... Gerçeği de bu zaten!.. Sevinçlerimiz, tutkulanmız, aşklanmız, hüzün- lerimiz, doğaya karşı acımasızlığımız!.. Hepsi iç içe!.. Ressam Gülseren Südor diyor ki: } "Ritim büyür, yaşar, yani nabız atar... * Yasamda ritim nedir? Yüreğin atışlan!.. Heyecan!.. SevgiL Kaçışl.. Dostluk!.. Aşk!.. Bir serçe sürüsünün havalanışı, zamanın ge- çişi, mevsimlerin yaşamla buluşması!.. Kar, fırnna, çiçekler... Bunlar hep ritim!.. • • • Gülseren Südor ne diyor: "YeritiJrenin herkıtasında, resim sanatının baş- langıcına ait binlerce yıl öncesine dayanan ör- neklere rastlanır. Bilinen en eski ömekler, günû- müzden yakla$ık on beş bin yıl önce yapıldıklan düşünülen, Güney Fransa'daki Lascaux ve Is- panya 'daki Altamira mağaralan ile Kuzey Ameri- ka yeriilerinin duvarresimleridir. Mağara adamla- nnın, duvariara yaptıklan resimleri boyamadan önce, flgürterin çevrelerini ince çizgiler ya da sert taş uçlanyla kazıyarak belirginleştirdikleri sı- rada nelerdüşündüklerini bilemiyoruz. Bildiğimiz, onlann belirli görevieri üstlenmiş nesnelerüret- tikleri. Kabile büyücüsü olarak nitelendireceği- miz bu kişiler, birtakım ortak inançlann sembol- lerini resim dili ile anlatryorlardı. Insan aklının en önemlianlatım araçlan konuşma, resim veyazı di- lidir. Bunlann ikincisi olan resim, belki de konuş- madan hemen sonra başlamıştır." Aynanın Gerçeği... Bu kitap, insanın resim egitimi ve sanatla kar- şılaşmasını içeriyor... Mısır'dan Sümer'e; Hröt'ten Girit'e dek bir ge- lişimin öyküsü!.. Herkesin anlayabileceği bir yapıt!.. Renk uyumu bir şiırdir; şiir seven resim de se- ver!.. hikmetcetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Olumunun 5. yılı Ayborpazjir günü amlacak ktanbulHaberServisi - Türkiye sosyalist hareketinin önderlerinden, eski Türkiye Işçi Partisi (TÎP) Genel Başkanı Mehmet An" Aybar, ölümünün 5. yılında, 9 Temmuz Pazar günü Aşiyan'daki mezan basındasaat 11.00'de amlacak. Sporcn Aybar 1995 yıhnda 87 yaşında yaşamını yitiren Mehmet Ali Aybar, 1908 yıhnda Istanbul'da doğdu. "Bağunsızhk, SosyaKzm", «12 =^ Mart'tan Sonra", "TtP Tarihi'' gibi pek çok eseri bulunan Aybar, aynı zamandabir sporcuydu. 200-400 metre Balkan şampiyonluğu bulunan Aybar, atletizm milli takımının kaptanlığını da yaptı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle