25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURfYET 8 TEMMUZ 2000 CUMARTESİ HABERLER DUNYADA BUGUN ALİStRMEN 'Onlar da 5+5 Peşinde' "Saba "nın 5+5 formülünü eleştirip yerden yere vuranlan, "kakavan" diye niteleyen ah- babım sevinçliydi. Dün bu dünya ahvaliyle yakından ilgili gö- rünen, ama çoğu zaman sapla samanı birbi- rine kanştıran ahbabın sesini duyunca tele- fonda.. gülümsedim. Çünkü ne diyeceğini biliyordum. - N'aabeer dedi, gördün mü, senin Fran- sa'da da Cumhurbaşkanı 5+5 peşinde. - önce diye yanrtladım, neden benim Fran- sa olsun, sonra da, olay pek senin sandığın gibi değil. - Ne diiili dedi, Chirac açıkladı, eylülde de referandum var. Hani 'Baba'nın formülü kö- tûydü? Kulağından yakalamıştı ya bir olayı, esası- na gitmeyecek, haklı olmadığını, arada fark- lar bulunduğunu kabul etmeyecekti. Aslında, gerçekten Fransa'da politika gün- deminin birinci konusu şu anda 5+5 tartışma- sı. Bilindiği gibi, 1958 tarihli Fransız 5. Cum- huriyet Anayasası'nın 6 Kasım 1962'de refe- randumla değiştirilen 7. maddesinin son şek- line göre cumhurbaşkanı, 7 yıl için genel oy- la seçiliyor. Şimdi yeniden referanduma sunularak de- ğiştirilmesi istenen madde bu. ••• Olay bizim basına, Chirac'ın isteği gibi yan- sıdı. Ama pek de öyle değil. Her ne kadar, Cumhurbaşkanı, geçen se- çimler sırasında konuyu gündeme getirmiş idiyse de, son zamanlarda pek ağzına almı- yordu. Olayı tekrar ısıtıp kamuoyu önüne ko- yan ve Chirac'ı da, pek gönülsüz de olsa, bu yola iten, Sosyalist Başbakan'ın, Jospin'in bu konudaki takipçiliği. Aslında Chirac'ın hiçbir kazanctyok bu de- ğişiklikten. Kendisi henüz ilk dönemini yaşı- yor, yani bugünkü düzenleme değişmediği takdirde, kendisi bir yedi yılı tamamladıktan sonra, eğer becerip sandıktan çıkabilirse, ikinci bir yedi yılla birlikte 14 sene Elysee'de kalabilir. Ama yeni düzenleme ile bundan böyle cumhurbaşkanlığının süresi en çok iki dönem lOyılolacak. Kısacası Chirac, "kendi için birşey istiyor- sa namert". Ama bu kez bu laf palavra değil, dupedüz gerçek. ••• Tabii, Fransa'da "Yedi mi olsun, beş mi" tartışmâsı kişiye endeksli değil, tam tersine rejimin ana yapısını etkileyecek kadar önem- li. 1958 Anayasası öylesine genişyetkilerve- riyor ki cumhurbaşkanına, bütün anayasa ve siyaset bilimcileri bu sistemin tam başkancı değilse bile pariamenter de olmadığı, baş- kancı bir yapı olarak nitelendirilebileceği ko- nusunda görüş birliği içindeler. Cumhurbaşkanı ile parlamentonun aynı ço- ğunluktan çıkması halinde, pek sorun oluş- turmayan sistemin, bu iki kurumun ayn ayn siyasi kuruluşlara, çoğunluklara dayanması halinde ne olacağı sorusu ortadaydı. Nitekim Cumhurbaşkanı Mitterrand - Baş- bakan Chirac, Cumhurbaşkanı - Chirac Baş- bakan Jospin döneminde, iki kez gündeme geldi sorun. Ama her ikisinde de, "cohabitation" (biıiik- te ortaklaşa hükümet etme) fonmülüyle kar- şılıklı uzlaşma sonucunda, sistemin kendi sı- nırlan içinde ustaca çözüldü. Ancak söz konusu anayasa değişikliği olur da, cumhurbaşkanı ile parlamento aynı dö- nemde ayn ayn seçimlerle seçilirlerse, artık bu sorun ve iki başlılık tümden ortadan kal- kacak. Görüyorsünuz, Fransa'da da 5+5 tartışma- sı var ama, bizdeki gibi kişiye endeksli değil. Çünkü Fransa, "Bizi kim kurtanr" anlamsız sorusunun geçerii oimadığı ve insanlann sü- rüler gibi "Kurtar bizi Babaaa!" diye haykır- madığı, aslında çözümün kurumlarda aran- dığı bir gelişmiş demokrasi. Bu yüzdendir ki, Süleyman'ın 5+5 'ini eleş- tirenler de, çok bilmiş görünen ama pek bir şeyden çakmayan ahbabımın ileri sürdüğü gibi, kakavan değiller. TEKSİF'ten Koc'a elestiri Gozlerı ışçının üç kuruş maaşmda' EkonomiSeryisi-Tür- kiye Tekstil, Örme ve Giyim Sanayii Işçileri Sendikası (TEKSlF) Genel Başkanı Zeki Pb- lat, hükümetten toplu- sözleşmelere müdahale edilmesini ıstcyen Koç Holding Yönetim kuru- lu Başkanı RahmiKoç'u sert birdille eleştirdi. Po- lat, "Enflasyonla müca- deie bahanc. Hep bana zihnheti De karşı karşı- yayız. tşçmin üç kuruşu- na göz dikilerek enflas- yonla mücadele edil- mez"dedi. TEKStF yöneticileri ve çahşanlar, tekstil ve metal işkollanndatoplu- sözleşme hazırlık süre- cinde, "Toplusözleşme- lere müdahale edilmesi- ni" isteyen Rahmi Koç'u protesto ettiklerini açık- ladılar. TEKSlF Başkanı Po- lat, dün yaptığı yazılı açıklamada, hükümete çağnda bulunarak "top- hısözleşme özerkliğinin knnınmagnı" ıstedi. Po- lat şunlan söyledi: "Tûrk ulusunun bü- yük çoğunluğu katiand- maz hale gelen geçim so- nnmyta boğnşmaJktadn*. Koç Grubu Türk haDo- nın yabancısı değfldir. A- ma kendi çıkarlanndan başka birşey görmemek- tedir. tşçinin üç kuruşu- na göz dikerek enflas- yonla mücadete edilmez. Başta işçiler ohnak üze- re, iktisaden güçsüz ke- simlerle 1980'den bu ya- na çok oynanmışar. Bu böyle devam edemez." Yargıtay 8. Ceza Dairesi, Necmettin Erbakan hakkındaki 1 yıl hapis cezasıyla ilgili eleştirilere yanıt verdi Onanmasıgecikti bfle'• Daire yetkilileri, TCY'nin 312. maddesi kapsamındaki dosyalann öncelikli incelendiğini belirterek "Bunlar normalde 1 haftada çıkarken dairede en çok Necmettin Erbakan'ın dosyası bekledi" açıklamasını yaptı. ANKARA (Cumhuriyet Bfirosu) - Yargıtay 8. Ceza Dairesi yetkilileri, kapatılan RP'nin genel başkanı Nec- mettin Erbakan hakkındaki 1 yıl ha- pis cezasımn onanması konusunda yöneltilen eleştirilere yanıt verdi. Da- ire yetkilileri, TCY'nin 312. madde- si kapsamındaki dosyalann öncelikli incelendiğini belirterek "Bunlar nor- malde 1 haftada çıkarken dairede en çok Erbakan'ın dosyası bekledL Di- ğer 312. madde kapsamındaki dosya- lara göre Erbakan'ın karan gecikti" görüşünü dile getirdiler. Yargıtay 8. Ceza Dairesi yetkilileri, Erbakan hakkındaki hapis cezasını onamalanmn ardından kendilerine gösterilen tepkileri yersiz ve yargıya saygısızhk olarak değerlendirdiler. Yetkililer, Batı demokrasisini öraek gösterenlerin buralardaki yargı karar- lanna gösterilen saygıyı sergilemeyi de öğrenmesi gerektiğine dikkat çeke- rek "Tony Blair'in oğlu yaka paça yol ortasından götürûJdü. Kimse sesini çt- karmadT dedıler. Geçen yıllarda da 312. madde ile düzenleme çalışmala- n yürütüldüğünü ammsatan yetkili, "Daha önce bunlar neredej düer" gö- rüşünü dile getirdi. Dairenin, kişilerin konumuna göre ceza tayin etmesinin söz konusu ol- mayacağını vurgulayan yetkililer, ter- si durumun ceza hukukundaki genel eşitlik ilkesine aykın olacağına dikkat çektiler. Daire yetkilileri, Necmettin Erba- kan hakkındaki dosyanın öne alınma- sı yönündeki eleştirilere şu yanıtı ver- diler: "312. madde kapsamındaki dosya- lar öncelikli degerlendirüir. 312. mad- de kapsamındaki dosyalar diğer suç- lara göre bekletilmeden incelenir ve 1 haftada çıkarken Erbakan'ın dosyası en çok bekleyen dosyadır. Dairede 1 aya yakın bir süre kaldı. Erbakan'ın karan diğer 312. maddedekilere göre gecikti. Bugüne değin yüzlerce 312. maddeden karar onandı. Onlann kimsesi olmadığı için sesleri çıkmıyor- du. Daha önce neredeydilerr Türkiye'nin A\Tupa Birliği'ne üye- liğinin gündemde oldugu dönemde karann olumsuz etki yaratacağı gö- rüşüne karşı çıkan yetkililer, "Erba- kan için böyle bir karar verflince mi Türkiye'nin AB'ye grrişi etkileniyor, diğerleri etkilemiyor muydu" diye tepkilerini dile getirdiler. Yargıtay 8. Ceza Dairesi yetkilileri, TCY'nin312. maddesinin rejimin gü- vencesi olduğuna işaret ederek "Suç tanımı kesin çizgUeıİe belirgin hale ge- tirilebilir. Ancak bu maddenin kakn- rüması başta laikük olmakûzere cum- huriyetin temelilkelerinin savunmasız bırakılması anlamına geür. Ulke bü- tünlüğü açısmdan da tebüke yaraor" görüşünü dile getirdiler. Yetkililer, Erbakan hakkında bırkaç yıl sonra dava açılmasına gösterilen tepkılenn anımsatılması üzerine, "Zamanaşunuıa uğramadığına göre suç halen ortadan kalkmamıştır. Za- manaşımı gerçekleşse>di ancak o za- man suç ortadan kalkann. 7jımgna- şımına uğramadığına göre halen suç ortadadır" dediler. Yetkililer, hakaret ve iftira boyutu- na varan açıklamalar ile haberler hak- kında suç duyurusunda bulunmak için hazırlıklara başlâdıklannı büdirdiler. islamcı basıti Zaman'don FP'ye 'örtütii' elestiri ANKARA (Cumhuriyet Bfirosu) - Türk Ceza Yasa- sı'nın 312. maddesi nede- niyle daha önce hüküm gi- yen sol aydınlarla ilgili tep- kisiz tavırlan dikkat çeken tslamcı basın, kapatılan RP'nin lideri NecmettinEr- bakan hakkındaki hapis ce- zasının Yargıtay tarafından onanmasını manşetlere ta- şıdı. Yargıtay'ın karannı ön- ceki gün "Türldye'yeyakiî- madT başlığıyla manşeti- ne taşıyan Zaman gazetesi- nin dünkü manşetinde ise FP'nin Erbakau'ı kurtarma çabalanna yönelik örtülü bir elestiri yer aidı. "Ortak aynı sorgulanıyor" manşe- tiyle "cifte standartiı tavn*- lara" dikkat çeken Zaman gazetesinin-"Eşber Yağ- murdereli, Işık Yurtçu, Ya- şar Kemal gibi isimler 312. madde ile biçinrken sessiz kalanlar, aynı maddeyle kendileri biçiürken yanhm isteyen gözlerle etraflanna bakıyorlar'' yorumu dikkat çekti. Gazetede "Çiftestan- dart meselesi hangi kesimle ilgili ohırsa obun bir ahbk zaandır. Bunun temel nede- ni insanlann düşünce fark- hhğına rağmen ahlaken eşjt olduklanna inanmamak" değerlendirmesi de yer aldı. FP'nin yayın organı ola- rak bilinen Milli Gazete'de "Hiç kimse sindiremedi" manşetiyle karann tepkile- re neden oldugu görüşüne yer verildi. Gazetenin baş- yazısında ise "Hakkı savu- nan büyüklere ne oldujsa muhterem Erbakan Ho- ca'ya da ayıusı olacak. Ne bekliyordunuz, gerisi oyun- cak değil mi" denildi. Yenı Şafak gazetesinin birinci sayfası da tümüyle Erbakan'la ilgili karara ve yansımalanna aynldı. Yeni Şafak gazetesinin birinci sayfa başlıklannda, düşün- cenın suç sayılmaması ge- rektiğini savunan liderlerin sözlerini tutmalan gerektiği belirtildi. ÎĞNELÎ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN •AZİZHBİN 5.ÖUM mtöMMPZ <MHUA Wİ* MjfffMM MFİKItİUC mmk PÎKKİK 5 yılda 312'nci madde nedeniyle 77'si çocuk, 2 bin 784 kişi hakkında 1483 dava açıldı Sadece Erbakan değüANKARA (ANKA) - Düşünen, konuşan herkesi cezalandırmakta yaygın olarak kullanılan TCY'nin 312. maddesi Recep Tayyip Erdo- ğan'dan Akuı Birdal a, Yaşar Ke- mal'den Müslüm Gündûz'e, Ah- met Altandan Eşber Yagmurdere- K'ye, Işık Yurtçu dan Erol Yarar'a kadar çok sayıda kişinin yaşamını etkiledi. Adalet Bakanı Hikmet Sami Tûrk, FP Milletvekili Tevhit Ka- rakaya'nın soru önergesini yanıt- larken Adli Sicil ve Istatistik Genel Müdürlüğü'nce yaş gruplanna ve karartürlerine göre bilgi toplanma- sına 1994 yılından itibaren başlan- dığını ifade etti. Türk, TCY'nin 312'ncimaddesinden 1 l-14yaşla- n arasında 2'si kız, 7'si erkek 9 ço- • Düşünen, konıışan herkesi cezalandırmakta yaygın olarak kullanılan bu madde, Recep Tayyip Erdoğan'dan Akın Birdal'a, Yaşar Kemal'den Müslüm Gündûz'e, Ahmet Altan'dan Eşber Yağmurdereli'ye, Işık Yurtcu'dan Erol Yarar'a kadar çok sayıda kişinin yaşamını etkiledi. cuk, 15-17 yaşlan arasında da 5'i bayan 63 kişi hakkında dava açıl- dığını bildirdi. 5 yıl içinde 312'n- ci madde nedeniyle 1483 davada 2 bin 784 kişinin yargılandığını be- lirten Türk, 1151 sanığın mahkûm olduğunu bildirdi. TCY'nin 312'nci maddesi bugü- ne kadar pek çok kişinin canını yaktı. Düşünen, konuşan herkesi cezalandırmakta yaygın olarak kul- lanılan söz konusu madde, sağcı- sından solcusuna kadar çok sayıda kişinin yaşamını etkiledi. Daha ön- ce eski Istanbul Büyükşehir Bele- diye Başkanı Recep Tayyip Erdo- ğan, eski Kayseri Büyükşehir Be- lediye Başkanı Şökrü Karatepe ve eski Sincan Belediye Başkanı Be- kir Yıknz bu madde nedeniyle ce- zaevine girerken çok sayıda gaze- te ve derginin yayuı yaşamını da bu madde sona erdirdi. 312'nci maddeden haklannda dava açılan bazı kişi ve kurumlar şöyle: HasanCeblGüzel,HasanHüse- yin Cevlan tbrahim HaKl ÇeBk, Hasan Mezarcı, Müslüm Gündüz, Akın Birdal, Yaşar Kemal, Hatip Dicle, eski Şırnak MilleUekili MahmutAhnak, Ahmet Altan, Eş- ber Yağmurderelı. Prof. Haluk Gerger, eski MÜStAD Genel Baş- kanı Erol Yarar. Yıhnaz Odabaşı. gazeteci Ali BavTamoğlu, gazeteci Ragıp Duran, Fatoş Güney, Şanar Yurdatapan. Amerikalı gazeteci Atiza Marcus, Dino FHsııîk) (Italya Banş Derneği üyesi, Fricclanc ga- zetesi muhabiri), SlP Genel Başka- nı Aydemir Güler, Özgür Gündem gazetesinin ilk yazıişleri müdürü Işık Yurtçu, sendikacı Münir Cey- lan. eski CHP Gençlik Kollan Baş- kanı Erhan Baydar, ÇGD tstanbul Şube Sekreteri Muteber Yıldınm. HADEP'ten tepki Demir: Ecevitsuç işltyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - HADEP Genel Başkanı Ahmet Turan De- mir. Başbakan Bülent Ece- vit'in, CHP ve HADEP arasında işbirliği oldugu yönündeki açıklamalanyla HADEP'in yasallığını ze- deleme çabası içinde oldu- ğunu söyledi. Ecevit'in suç işlediğini ve demokrasiyi hazmedemediğini kayde- den Demir, "Ecevit'in her beyanaündan sonra başı- mıza bir musibetgehnekte- dir"dedi. HADEP Genel Başkanı Demir, dün partisinin ge- nel merkezinde basın top- lantısı düzenleyerek Ece- vit'in açıklamalannı eleş- tirdi. Demir, "Ancak kendi dtşındakini hazmedeme- mek, ona karşı kin ve öfke taşunak, siyasi etiğe, de- mokrasinin kuraDannasığ- mayan bir tutum içinde ol- mak,ldmseninhakkıdeğfl- dir" diye konuştu. DSP'yeziyaret HADEP Ankara II Baş- karu Cennet Ayhan ve be- raberindeki il yöneticileri, dün DSP Ankara tl Baş- kanlığı'nı ziyaret ettiler. DSP Ankara İl Başkanı Mech Şekercioğhı, ziyaret öncesinde il başkanlığına gelen gazetecilere, HA- DEP'lilerin kendılerinin bilgisi dışında görüşmeyi basına bildirdiklerini, ga- zetecilerin de olması halin- de görüşmeyi kabul etme- yeceklerini söyledi. "Bu kapı kimseye kapah değü. Ama olay belki bir komplo niteliği taşıvorsa, kabul et- memekgerekir'' diyen Şe- kercioğlu, saat 16.00'da zi- yarete gelen HADEP he- yetini kabul etti. Şekerci- oğlu görüşmenin ardınüaü yaptığı açıklamada, parti- sirin görüşlerini HA- DEP'lilere anlartığmı be- lirterek "Hukuksal açıdan kendilerine hiçbir şeküde karşı ohnadığunızı. ancak siyasi açıdan bazı söylem- lerde bulunmamızm çok doğal olduğunu ifade et- tun"dedi. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com Cezaevlerinden gelmiş sayısız mektup önümde yığılı duruyor. Ce- zaevleri üzerine gazetelerde çıkan yazılan okuyorum. Murat Dil'in kam- panyalar sonrası serbest bırakılma- sının ardından gelen ölüm haberi yü- reğime oturuyor. Ülkemizin aydınla- n, siyasileri, muhalifleri hep yaşam- lannın bir bölümünü cezaevlerinde geçirdiler. Çevreme bakıyorum, llhan Sel- çuk, Hikmet Çetinkaya, Aydın En- gin, Erdal Atabek, Orhan Bursalı, Ipek Çahşlar, Deniz Teztel, Ali Sir- men rıemen gözüme çarpan isimler. Hepsi cezaevlerine defalarca girip çtkmış insantardan btrkaçı yalmzca. Türkiye'de cezaevteri, aydıntanmızın durak yeri. Bu nedenle cezaevi üze- rine çok şeyler yazılıp çok şeyler söy- lenir bu ülkede. Cezaevleri bizim ilgi alanımız. Hap- se tıkılanlar için, yani siyasiler için te- mel iddia hep şu olmuştur: "Vatan haini." Eski gazete koleksiyonlannı kanştırıyorum: "Bir komünist hain şebekesi daha yakalandı" başlıklan- nın ne çok yer aldığını görüyorum. F tipi (hücre) cezaevleri tartışmâsı Yine Cezaevi Mektupları, Hücreler başladığından bu yana, çeşitli yazı- laryazdım. Yazılanlan datakip etme- ye çalışıyorum. Öncelikle şu nokta- da bir bulanıklık oldugu anlaşılıyor. Cezaevindeki siyasi tutuklu ve mah- kûmlar, "devlete karşı suçlar" mad- desinden tutuklanıp yargılandıklan için, kutsal devletine sahip çıkmak isteyenler, onlan "devlet düşmam" olarak görüyorlar ve her türlü cezayı hak ettiklerine inanıyorlar. Şu kadannı düşünmüyorlar Anka- ra'da Mectis'te "Üniversite harçlan- na hayır" pankartı asan gençler, uzun sorgulamalardan sonra bir terör ör- gütünün üyesi olduklan gerekçesiy- le yargı önüne çıkanldılar. Ortada bir örgüt olmadığı halde onlar "silahlı çefe"ye üye olmaktan mahkûm edil- diler. Manisa'daki çocuklar da du- variara birkaç kelimelik yazı yazdık- lan için "terör örgütû üyesi" oldular. Onlara işkence yaptığı Yargıtay ka- rarıyla kesinleşen Manisa Emniye- ti'nin o zamanki müdürü de sanınm bu faaliyerlerinin karşılığı olarak An- kara Emniyet Müdürü oldu. Şimdi Emniyet Genel Müdürlüğü için adı geçiyor. ••• Hücre tipi cezaevini ve "terör suç- lulan"n\ bu boyut içinde düşünme- dikçe, onlara yapılan hertürtü eziye- ti onaylayanlar olacaktır. Cezaevin- deki siyasi tutuklu ve mahkûmlaria aynı düşünceleri kimse paylaşmak zorunda değil. Bazı eylemlerin ev- rensel hukuk içinde suç otaTak kabul edileceği de bir gerçek. Çoğunluğu- nun hiçbir şiddet eylemine katılma- dığı halde "terör suçlusu" olarak sa- yıldıklan da bir gerçek. Terörle Mücadele Yasası'nın 16. maddesinde, bu yasa uyannca mah- kûm olanlann cezalannı tek kişilik ve- ya üç kişilik hücrelerde çekeceği hükmü yeralıyor. Aynı maddede, bu cezaevine konulanlann birbiıieriyle ve diğer hükümlülerle irtibatına ve haberieşmesine de engel olunur, de- niyor. Bu ne anlama geliyor? Yeni ya- pılan hücre tipi cezaevleri "Terörle Mücadele Yasas/"ndan mahkûm olanlariçin hazıriandı. Yani bunlar si- yasi amaçlı cezaevleri. Eğer ben de cezam geçici süre ertelenmeseydi, yasa gereği bu cezaevlerinin hücre- lerinde tecrit edilerek cezamt çek- mek zorunda kalacaktım. Birden cezaevlerinde, yaşlan 18- 25 arası "terör örgütü üyesi" olduk- lan gerekçesiyle mahkûm edilen lise ve üniverstte öğrencitertnf tlöşön»^ düm. Terörist diye anılan 10 bin mah- kûmun 9 bini bu kategoriye giriyor. Onlann yeri işte bu hücrelerin diple- ri. Orada onlara nasıl muamele edi- leceği ise oradaki cezaevi idaresinin insafına kalmış. Bir hücreye tıkılmış, kanun gereği kimseyle haberieşme- sine izin verilmeyen biryaşama mah- kûm edilecekler. Ehü Onlar devlet düşmanı ya, ne yapılırsa onlara müstehaktır. Haluk Kırcı mı? Oral Çelik mi? Onlar terö- rist değil ki... Onlar vatan için ölüp, öldürmüş kahramanlar. Hukuk öğrencisiyken hapse atılıp tam da bu tarif ettiğim tanıma giren Asude Şafak Bozdoğan durumu şöyle tanımlıyor: "Bir geceyansı ça- lan kapılar, yaşamı boyunca silah kullanmamış bihni 'ele geçirmek' üzere silahlanmış birçok insan. 14 gün işkence. O günden beri 4 yıldır Gebze Cezaevi'ndeyim. Aynı örgü- te üye olmak suçuyia ikinci bir kez yargılandım. Tekdelil, daha önce ce- za almamdı. Yardım ve yataklık et- mekten 3 yıl 9 ay daha ceza aldım. Yanlış anlamadınız, silahlı-bombalı ^Bytenryapmadım, adam OîdOrme- dim, kimseyi dolandırmadım. Suça dair hiçbir delil olmaksızın tam 16 yı- lı aşkın ceza aldım. Bu konudaki tek ömek de değilim. Adalet Bakanı'nın söylemiyle daha 12 yıl bir 'oda'da yaşayacağım. Dayanabildiğim süre- ce, işkencenin armağanı birbelfıtığı ile kimi zaman yataktan bile kalka- mazken, yaşama savaşı vereceğim o tabutun içinde." Asude Şafak'ın yaşı 20'lerde. Sizin hiç 20 yaşlannda bir yakınınız var mı?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle