Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
30 TEMMUZ 2000 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Stvrthisar'ıta
• StVRtHlSAR (AA) -
DYP Genel Başkanı
Tansu Çiller, dûn
Eskişehir'in Sivrihisar
ilçesinde düzenlenen
'Nasreddin Hoca Dogum
Şenlikleri'ne katıldı.
Şenlik alanına gelişinde,
temsili Nasreddin Hoca
tarafından karşılanan
Çiller, Nasreddin Hoca
Anıtı'na buket koydu.
Çiller, hükümeti
Nasreddin Hoca fikralan
ile eleştirerek
"Nasreddin Hoca'ya her
zamankinden çok ihtiyaç
var, çûnkü adeta millete
gülmeyi unutturuyorlar"
dedi.
Betadfye
başkanına
destek
• MtLAS(AA)-
Muğla'nın Milas ilçesi
Ören beldesinin CHP'li
Belediye Başkanı Kazım
Turan'ın Içişleri
Bakanlığı'nca görevden
alınması ûzerine,
Turan'a bu akşam
başlatılacak ımza
kampanyasıyla destek
verüeceği bildirildi.
Kampanyaya Yatağan ve
Muğla belediye
başkanlan ile CHP ilçe
başkanlannın da
katılacağı belirtildi.
Turan'a destek için bu
akşam Ören'de belli bir
sûre ışıklann
karartılacağı, 3 Ağustos
Çarşamba günü de CHP
yetkililerinin Muğla'da
bir basın toplantısı
yapacağı kaydedildi.
Kutan'dan
312gezisi
• ANKARA (ANKA)-
Avnıpa'ya
yaklaşımındaki büyük
dönüşüm tartışma
konusu olan FP'nin
Genel Başkanı Recai
Kutan, Necmettin
Erbakan'ın cezası ve
partisinin kapatılması
davasına karşı AB
çevrelerinden bizzat
destek istemek için
Avrupa gezisine
hazırlanıyor. Anayasa
Mahkemesi'ndeki FP
davasında kaıar
oturumlan başlamadan
ve Erbakan hapse
girmeden hemen önce
eylül ayında
gerçekleşecek gezi için
FP Dış tiişkiler
Başkanlığı tarafından ön
görüşmeler tamamlandı.
Ecevit'in konutu
• ANKARA (AA)-
Başbakan Bülent
Ecevit'in konutunun
yakınından gelen silah
sesleri, emniyet güçlerini
alarma geçirdi. Edinilen
bilgiye göre önceki gece
Oran'da bulunan
Başbakan Ecevit'in
konutunun yakınından 3-
4 el silah sesi geldi. Silah
seslerini duyan
Başbakan'ın korumalan
ve asayiş ekipleri alarma
geçti. Konut ve
çevresinde yapılan
incelemelerde emniyet
güçleri, ateş eden kişiyi
ve silahı aradılar.
Kadın üye
yazHM
• ANKARA (AA) - DYP
Genel Başkan Yardımcısı
ÜmranAkkan,DYP
Kadın Kollan
Başkanlığı'nın başlattığı
"yeni kadın üye"
kampanyası çerçevesinde,
en fazla kadını partisine
üye kaydeden il ve ilçe
başkanlan ile kadın
kollan il ve ilçe
başkanlannın DYP
lidedir Tansu Çiller
tarafından
ödüllendirileceğini
bildirdi.
Başbakanlık, memuriyetten ihracı kolaylaştıran düzenlemenin gerekçesini bildirdi
4
Devlet katüe maaş ödüyor'• Başbakanlık
Basın Merkezi,
Hizbullah
örgütüne üye 535
kamu görevlisinin
gözaltına
alındığını,
bunlardan
378'inin
tutuklandığını,
ancak devletten
maaş almaya
devam ettiİderini
açıkladı.
T a r t ı ş ı l a n k a r a r n a m e m e t n i
Kovuşturmayapılmasıgerekmîyor
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Başba-
kanlık, rejime karşı yı-
kıcı ve bölücü eylemde
bulunan memurlann
kamudan atılmasuu ön-
gören Kanun Hükmûn-
de Kararnamenin
(KHK) zorunlu olduğu-
nu bildirirken, cinayet
işleyen militanlann da
aralannda bulunduğu
Hizbullah örgütü üyele-
rine devletin halen ma-
aş ödediğini açıkladı.
Başbakanlık Basın
Merkezi, Hizbullah
operasyonlannda gözaltına alınan 535
kamu görevlisinden 378'inin tutuklan-
dığını, bunlardan 118'inin öğretmen,
69'unun imam, 201 'inin de hâkim, be-
lediye başkan yardımcısı, doktor ve mü-
hendis olduğunu bildirdi. Milli Güven-
lik Kurulu'ndan, Cumhurbaşkam Ab-
met NecdetSezer'in de ikna edici gerek-
çe istediği belirtilen KHK konusunda
Başbakanlık Basın Merkezi dün açıkla-
ma yaptı.
Başbakanlık' ın açıklamasında, yasa-
lann devlet memurunu koruyucu dü-
zenlemelerine dikkat çekilerek "Ku-
nımbınncaaçüandisipnnkovuşturma-
lannda haklarmda uyanna, kmama ve
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su)- Cumhurbaşkanı Ahmet Nec-
detSezer'in inceledıği, memurla-
nn işten çıkanlmasını kolaylaştı-
ran KHK düzenlemeleri şöyle:
Dahiiiye Memuıian Yasası'nın
23. maddesindeki değişikiik: Tür-
kiye Cumhuriyeti Anayasası ve
kanunlannın açıkça suç saydığı,
devletin ülkesi ve rnilleti ile bölün-
mez bütünlügüne ve cumhuriyetin
niteliklennden herhangi birini de-
ğiştirmeye, ortadan kaldırmaya
yönelik veya bunlara aykın ey-
lemleri veya irtikap ve irşatlan va-
zife ve memurluk haysiyet ve şe-
refme uymayan kötü itiyat ve hal-
leri şayi olduğu ve bu dunımlan
ayn ayn iki müfettiş tarafından ve-
rilen raporlar ve muhtelif iki ami-
rin gizli sicil raporlanyla teeyyüt
eden memur hakkında cezai taki-
bat yapüıp yapılmadığına bakıl-
maksızın vekiller inzibat komıs-
yonunun karan ve bakanın onayı
ile meslekten çıkanlır.
DMY nin 125. maddesinin (E)
bendmin (a) ah bendindeki deği-
şikiik: Yıkıcı veya bölücü veya
cumhuriyetin niteliklerinden her-
hangi birisini değiştirmeye veya
ortadan kaldırmaya yönelik veya
bunlara aykın eylem ve diğer fa-
aliyetlerde bulunan veya busuret-
le kurumlann huzur, sükûn ve ça-
lışma düzenini bozan veya boy-
kot, işgal, engelleme, işi yavaşlat-
ma, grev, toplu göreve gelmeme
eyleınleine kattlan, tahrik ve teş-
vık eden veya yardımda bulunan...
Aynı maddeyeeklenen diğer bö-
K (E) bendinin (a), (b) ve (ı) alt
bentlerindeki eylemleri sebebiyle
devlet memurluğundan çıkarma
cezasıyla cezalandınlanlar, ba-
kanhklar, kamu kurum ve kuru-
luşlan, yerel yönetimler ile bunla-
nn sermayesinin yüzde ellisinden
fazlasına sahip olduğu kurum ve
kuruluşlarda herhangi bir statüde
ıstıhdam edilemezler.
Hâkimler«Savcılar Yasası'nın
69. maddesindeki değişikiik: Di-
siplin cezasının uygulanmasını
gerektiren fıili suç teşkil etmese
ve hükümlülüğü gerektirmese bi-
le, mesleğin şeref ve onurunu ve
memuriyet nüfuz ve itibannı bo-
zacak nitelikte görüldüğü veya
anayasanm başlangıç bölümünde
ve 2. maddesinde belirtilen cum-
huriyetin niteliklerine, Türk varîı-
ğının devlet ve ülkesiyle bölün-
mezlığı esasına, laiklık ükesının
gereği olarak kutsal din duygula-
nnın devlet işlerine kanştınlama-
yacağı ilkesine aykın tutum ve
davranışlan içerdiği takdirde ve-
ya fıilin görevin yürütülmesinde
ideolojik veya sıyası amaclarla ha-
reket edilmesi ya da dil, ırk, cin-
siyet, siyasi düşünce, felsefı inanç,
djn ve mezhep aynmı yapılarak
kişilerin yarar ve zararlannı hedef
tutan tutum ve davTanışlarda bu-
lunulması şeklinde oluşmuş du-
rumlarda da meslekten çıkarma
cezası verilir.
KTTpersoDelininözlükhaklan-
na ffişkin 399 sayıh KHK'nin 45.
maddesine yapuan ekleme: Yıkı-
cı ve bölücü veya cumhuriyetin
niteliklerinden herhangi birisini
değiştirmeye veya ortadankaldır-
maya yönelik veya bunlara aykın
eylem ve diğer faaliyetlerde bu-
lunmak veya bu suretle kurumla-
nn huzur, sükûn ve calışma düze-
nini bozmak veya boykot, işgal,
engelleme, işi yavaşlatma ve grev
gibi eylemlere katıhnak veya bu
amaçlarlatoplu olarak göreve gel-
memek, bunlan tahrik ve teşvik
etmek veya yardımda bulunmak.
Aymmaddeyeeklenen diğer bö-
lüm: (f) bendindeki eylemleri se-
bebiyle sözleşmesi feshedilerek
sona eren personel, bakanlıklar,
kamu kurum ve kuruluşlan, yerel
yönetimler ile bunlann sermaye-
sinin yüzde ellisinden fazlasına
sahip olduğu kurum ve kuruluş-
larda herhangi bir statüde istih-
dam edilemezler.
aylıktan kesme gibi disiplin cezalan ve-
rîlebilen bu kişflerden cinayet işleyenler
de halen devletin memurudur,devletten
maaş ahnaktadır" denildi.
Devlet içinden istihbarat
Başbakanlık'ın açıklamasında, terör
örgütü üyelerinin itiraflanna dayanıla-
rak devlet içindeki istihbarat çalışmala-
nna değinildi. Açıklamada bu konuda
şu bilgiler yer aldı:
"Cinayet işleyerL, terör örgütüne dev-
let daireİerinin yerieşim plamndan ad-
res ve teiefon üstelerine kadar çeşitK bü-
gileri ilettiğini itiraf eden \-eya PKK te-
rör örgütüne devletin mali kaynaklan-
nı usulsüz bir şekilde aktaran birmemu-
nın faaliyetlerine ancak uyarma ve la-
nama gibi disiplin cezalan verilebilme-
si ve dolayısryla bu kişilerin memurryet-
lerinin devanu. irticai ve bölücü faaliyet-
lerde zafiyet yaratmaktadır."
Açıklamada, personel yasalannda
mevcut olan memuriyetten ihraç ceza-
sı verilecek durumlar için "yıkıcı vebö-
hlcü faahyetler ile cumhuriyetin temel
niteliklerine karşı faaByederin" eklendi-
ğine dikkat çekildi.
Başbakanlık Basın Merkezi, şu ge-
rekçeleri sıraladı:
"Memuriann, cumhuriyetin demok-
ratik, laik, sosyal hukuk devleti nitelik-
lerine aykm veya kanunlann suç saydı-
ğv devletin ülkesi vemiDetiylebölünmez
bütünhlğünü ve cumhuriyetin nitelikle-
rinden herhangi birini değiştinneye ve-
ya ortadan kakfarmaya yönelik faaliyet-
lerde bulunduğunun befirienmesa hann-
de, bu tür faaliyetlerde bulunulması bir
disiplin cezası ik cezalandınhnamış ol-
duğundan, açılan disiplin kovuşturma-
larmdaancak uyarma ve kmamagibi ce-
zalar verüebUmektedir. Verflen hafıf di-
siplin cezalannın ilgilüerin memuriyet-
leri Ue bu nitelikte faali>etlerinin devam
etmesine yol açması, irtkai, yüacı ve bö-
lücü faaliyetlerin önlenmesindezaaf ya-
ratfnaktartır" . . - ' ! : " .
Yasalann Kanun Hükmünde Kararname ile değiştirilmesine hukukçular tepki gösterdi
TBB: Meclis'in yetldsLdevredilemez
ANKARA (Cumhuri\«t Bü-
rosu) - Hükümetin, TBMM 'den
aldığı yetki yasasma dayanarak
yasalan Kanun Hükmünde Ka-
rarnameler (KHK) ile değiştir-
mesine hukukçular tepki gös-
terdi. Türkiye Barolar Birliği
(TBB) Başkanvekili Burhan
Karaçelik, TBMM'nin yasa
yapma görevini hükümete dev-
retmediğine dikkat çekerek
"Çok ivedi konular için bu yet-
ki verilmeti ve kullanıhnahdır"
dedi.
Kamu personelinin meslek-
ten çıkanlmasını kolaylaştıran
kararname Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet Sezer'in onayı-
nı beklerken tepkiler de sürü-
yor. TBB Başkanvekili Burhan
Karaçelik, yaptığı yazılı açık-
lamada, yasama yetkisinin
Türk ulusu adma TBMM'de ol-
duğuna işaret etti. Bu yetkinin
devredilemeyeceğini kaydeden
Karaçelik, anayasanın 91.
maddesinde TBMM'nin bazı
konularda Bakanlar Kurulu'na
KHK çıkarma yetkisi verebile-
ceğinin öngörüldüğünü anım-
sattı. Bu yetkinin "yasa yapma
görevinindevri'' rutelığinde ol-
maması gerektiğini vurgulayan
Karaçelik, "Çok ivedi konular
için bu yetki verümeu ve kulla-
Cinsel
aynmcüığa
tepki
'Lambda tstanbul' adb sivH tophun girişimi
tems0cileri,E-5karayohındaöWürüldöğüikri
sürülen Çağla Ünhl adh travestiyle Ogffi olarak
tnsan Haklan Derneği (tHD) tstanbul
Şubesi'nde bir açüdama v'apo. Temsücüer
toplanaya, yaşadıklan utancı dik geürmek
amacryta yüzterini siyaha boysyarak kaükniar.
Grup adma açıklamayı okuyan ve tstanbul
Onivenitea öğrend» oktağunu söykyen Deniz
Yıkhz (23), travesti, transseksâel, kadın ve
erkek eşcmseuerin, E-5teki cinayetfcre sessiz
kabna>
i
acaklannıvurgıılay-araktümsrvil
toplum kunıluşlannı tepki göstermeye çagtrdL
(Fotoğraf: ZEYCAN GÜL)
nılmaMır" dedi.
Temel hak ve özgürlüklerin
suıırlandınhnasmın ancak ana-
yasanm sözüne ve ruhuna uy-
gun olarak yasa ile yapılabile-
ceğine dikkat çeken Karaçelik,
"Anayasamıza göre suçluluğu
mahkeme karan ile saptanuı-
caya kadar künse suçhı sayüa-
maz. Suçluhıgu hükmen subu-
ta ermeyen kişiye ceza verik-
mez" dedi. Hükümetin çıkar-
mak istediği KHK'nin anaya-
sal ve yasal ilkelere aykuı oldu-
ğunu savunan Karaçelik şunla-
n söyledi:
"Mahkeme karan olmaksı-
zm,bir kimse, şayiahannde da-
hi idare tarafından cezalandı-
nlmakta. meslekten çıkarüma-
sına olanak verihnektedir. bd
müfettiş raporuyla memuriyet-
ten, bir daha devlet kuruluşla-
nnda, hattayerel yönetimlerde
işe ahnmamak üzere çıkarma
hukuk devleti ilkekrine açıkça
aykındır. Bu tip uygulamalar
ancak poüs devtetinde olabiür.
TürkiyeCumhuriyetipoHsdev-
leti değüdir."
Karaçelik, devlet yetkilileri-
nin bir yandan demokratikleş-
me çabası gösterirken diğer
yandan polis devleti uygulama-
sına olanak vermekten kaçm-
malanm istedi.
IRMIKI AYDIN ENGtN aengin@doruk.nettr.
Gerçek adı bilinmiyor. Ama
"kod adı" kesin: Yeşil. Mar-
mara Adası'nın güney kıyıla-
nnda, Mestanağa Koyu'ndan
Miskinler Koyu'na kadar olan
bölge onun kesin ve mutlak
egemenliği altında. Her gün
düzenli olarak bölgeyi dolaşı-
yor. Bir tür devriye.
Henüz ya da hâlâ boyun eğ-
meyenleri pataklıyor, evlerine
kaçıp güvenli bir köşeye sinin-
ceye kadar kovalıyor.
Yeni gelenler için özel bir
program uyguluyor. Bir tür
"hoş geldin" dayağı ve yanlış
anlaşılması olanaksız bir uya-
n:
- 6u bölgede Yeşil'in sözü
geçer, Yeş/7'e karşı çıkılmaz ve
haracı verilmedikçe bu bölge-
de yaşanılmaz!
Çok güçlü ve çok çetin bir
yaşam savaşından yenilme-
den çıkmayı biliyor. Bu yıl Mar-
mara Adası'nda kış çok zorlu
geçti. Yıllardır görülmedik öl-
çüde kar yağdı; ayaz ısırdı,
dondurdu; adalılar evlerinden
çıkmaya bile çekindiler.
Bu zorlu koşullarda yazlıkçı-
ların geride bıraktıklan sar-
manlar, tekirler, araplar ve pa-
'Yeşil' Marmara Adası'nda
muklar, günlerce belediyenin
önündeki meydanda ya da
balıkçı teknelerinin yanaştığı
limanda bir lokma yiyecek
umuduyla bekleştiler. Sonra
birer ikişer kışa yenildiler. Ba-
han, postlannın ısınacağı gü-
neşi bir daha göremeyecek-
ler.
Yeşil farklı. Bölgesini terk
edip köye inmeye bile tenez-
zül etmedi. Kapılan sımsıkı ka-
panmış, insansız, ıssız, tekir-
siz, sarmansız, arapsız ve pa-
muksuz villalarda bir iki dolan-
dı. Satt martı çığlıklannın ve kı-
yıya vuran dalga seslerinin
yankılandığı insansız koylar-
dan yukanya, tepelere doğru
tırmandı. Adanın yerlileri ye-
min billah ederek tanıklık edi-
yor Yeşil bütün kış tavşan ya-
kalayarak açlığı yendl ve kışı
geçirdi. Şimdi yazın tadını çı-
kanyor. Hem güneşin, hem de
yeniden tekirterle, sarmanlar-
la, araplar ve pamuklarla can-
lanan villalarda bilek gücüyle
el koyduğu "Whiskas"\anr\,
"Kitekat"\anu ya da yansı yen-
miş balıklann tadını...
Bu onun sağ çıktığı ve insa-
noğluna ödün vermeden üs-
tesinden geldiği ikinci kış. Onu
tanıyanlar daha çoook kıştan
sağ çıkacağına ve bahar ve
yaz aylannda Mestanağa Ko-
yu'ndan Miskinler Koyu'na
kadar koca bir bölgede fırtına
gibi eseceğine eminler.
Ona "Yeşil" kod adını yakış-
tıranlar, istanbul'dan yazlığa
gelin<en birlikte getirdikleri na-
nemolla, çıtkınldım ev sar-
manlannın, tekirlerin, pamuk-
ların ve arapların sahipleri.
Kendisine "Yaşil" gibi uğursuz
bir kod adı takılmasından hoş-
nut mu bilemiyoruz; ama bu
adın çağrıştırdığı korkudan
sonuna kadar yararlandığı bir
gerçek.
Artık sadece şöyle bir gö-
rünmesi yetiyor. Patisini kaldı-
np hiçbirine okkalı bir pençe
savurmasına bile gerek kal-
madan, sarmanlann, tekirle-
rin, araplann ve pamukların
köşe bucak kaçmalan işini ko-
laylaştınyor.
Daha geçenlerde Oya Ha-
nım'ın kapkara ve yaşlı "kızı",
merdiven aralığında gözleri
korkuyla kısılmış, soluk bile al-
madan, sınlsıklam terlemiş
(korku terletir), tüyleri diken di-
ken, tıslamaktan bile ürkerek
sessizce bakarken, Yeşil olan-
ca rahatlığı -ve laf aramızda
zarafeti- ile mutfağa süzüldü
ve ciğer, şehriye, havuç ren-
desinden oluşan özel mama-
yı afıyetle yedi ve olanca zara-
feti ile ve hiç acele etmeden
çekti gitti.
Kendi çıtkınldım ve nane-
molla "yavrulanna" çok düş-
kün ev sahipleri, Yeşil'e karşı
örgütlü bir mücadele başlattı-
lar. Miskinler Koyu'nda, mü-
zisyenlikle balıkçılık arasında
gidip gelen Celal ile usta ba-
lıkçı, acemi briççi Turan Abi,
bir de Mestanağa Koyu'nun
kıdemlilerinden Alman Dieter,
kendilerine birer lastik sapan
edindiler ve bir yerlere ufak
taşlardan oluşan cephane
stokladılar. Akıllannca Yeşil
göründü mü, taş-mermileri
sapana sürüp Yeşil'i kovala-
yacaklar. Oya Hanım'sayufka
yürekli ve şiddet karşıt oldu-
ğundan, elinin altında bir ko-
va su bulundurmakla yetindi.
Aklı sıra Yeşil gelince onu ısla-
tıp kaçıracak.
Yeşil onlara gülüp geçmiş
olmalı. Bugüne kadar taş ya
da su isabet ettiren çıkmadı.
Oysa Turan Abi'nin Monica'sı
da, Celal'in Kızım'ı da, Di-
eter'in Pamuk'u da, Oya Ha-
nım'ın Nina'sı, Füsun Ha-
nım'ın Arap'ı ve Mınk'ı da Ye-
şil'den günlük dayaklannı yi-
yor ve haraçlannı gönüllü ya
da gönülsüz ödemeye devam
ediyoriar.
Marmara Adası'nda Yeşil
efsanesi her gün yeni "menkı-
beler"\e zenginleşerek sürü-
yor. Belki bu yaz onun üstüne
bir Tırmık daha yazılır. Yeşil
bunu hak ediyor.
Bu yazı okuyucu ile Yeşil'i
tanıştırmak için yazılmış bir
"Pazaryaz/s(°ndan ibaret.
Onunla bu köşede bir, belki
birkaç kez daha buluşacaksı-
nız. Çünkü yazar "o' Yeşil'den
ne kadartiksiniyorsa, "bu" Ye-
şil'i o kadar seviyor...
POÜTİKA GÜTNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Varlığın Anahtarı
Sessiz bir bekleyiş içinde insanlar...
Kıyıda taş yapılı evler...
Pencerelerinde el örmesi beyaz perdeler...
Çocuklar, içlerinde coşkuyta denize taş atıyorlar...
Varlığın anahtan nedir sizce? Yaşam mıdır, gecey-
le gündüzü birteştiren?
Bir kadın ve bir erkek...
Belki Vıcente AteixandreI
yitartışıyortar bir Akde-
niz sabahında...
Hava sıcak mı sıcak!..
Havadan sudan konuşuyorlar kadınla erkek...
Kadın:
"Biliyormusun, senisûrükleyen tekbiryûrektir. El
etek çeker, kendi acın, daralmış yüreğin ferahlar.
Tekbiryûrekolursun, şakaklannda duyarsın atışını,
seni sarar, göğsünü kabartır, yürüdükçe güç verir
kollanna..."
Erkek:
"Ama yürek kimizaman beni sürüklernez, durdu-
rur. Birsesle irkilirim. Korkanm işte kirnizaman. El-
lerim titrer, başım döner. Bir yaz ormanında yantyor
gibi olunım. Düşûncelerim kaçıp gider. Sesini duy-
maz olurum..."
Kadın:
"Sen yanılıyorsun her zamankj gibi. Güçlü olman
gerekir. Eğerdikilirsen, bir an yükseltirsen sesini, bi-
lirsin ki bir türküdürsöylediğin; karanlık ve uçsuz bu-
caksız bütün bedenlenn derininden kopup gelen
aydınlıktır bu..."
Erkek:
"Belki senin söylediğin gibidir. Hiç düşünmemiş-
tim. Sedenterde ve ruhlarda senin haykınşınla bor-
cunu ödeyendir."
Kadın:
"Gördün mü, anlasıyoruzseninle. O, sana destek
olanlann sesidir. İçinde sen varsın o sesin. Şaşıra-
rak kendini tanıdığın, güçlü ve gerçek ses."
Erkek:
"Sence bu ses, darmadağın olmuş yürekferin se-
si mtdir?"
Kadm:
"Neden olmasın? Gırtlağından fışlanp gökteri sa-
ran o ses, sade ve açıktır."
Erkek:
"O zaman dingin dalgalara bırakalım kendimizi;
yumuşak itişlerie gidip gelelim istersen?"
Kadın:
"Olmaz, çok sıcak hava. Hem bak konuşuyonjz
güzel güzet!..'
Erkek:
"Kafamdan ne geçtiğini biliyor musun?'
Kadm:
'Sadece gözlerine bakıyorum ve düşünüyo-
rum..."
• • •
Erkeğin bakışlannda alaya bir gûlümseme var-
dı...
Kadın başını çevirdi...
Bir balıkçı motoru iskeleye yanaşt...
Zaman akıp gidiyordu...
Erkek, "Haydi, variığının anahtannı anlat bana"
dedi. Kadın duraksadı. Üstlerinde mavi bir gökyüzü
yürüyordu. Çocuklar kaybolmuştu...
Kadın: . . . . . = . . - , -
"Benim kalbim narin bir ağaçtr, sen bunun far-
kında bile değilsin."
Erkek şaşırdı...
Dediki:
"Nereden çıkardın bunu!"
Kadın birden hırçınlaştı:
"Senin kalbinin biryağmurmu, yoksa fırtına mı ol-
duğunu bilmek istiyonım ben. Sen bir çiçek misin
ya da kuş mu? Susuzluk mu, uçurum mu, gûneş mi,
kamçı mı? Söyle, sen nesin?"
Erkek:
"Sesten sözediyorduk. Nereden nereye geldik...
Hen\es için yükselir ses. Gel o sesi arayalım. Bütün
insanlığın kulağı sende."
Kadın:
"Of, sıkıldım senden. Beni anlamıyorsun. Ben bil-
mek (stfyorum, bir taşın neden tüy olmadığını. De-
dim ya, benim kalbim narin birağaç. Sen hiçbir za-
man bunu anlamadın."
Erkek:
"Saçmalıyorsun yinel.."
Kadın:
"Ben bilmekistiyomm, gecebeyazmı görür? Eğer
deniz beni samoş eden gizli bir kuşkuysa, sen ne-
den benim yanımdasın? Benim variığımın anahtan,
değişken kapılan açar. Sen ise hiç değişken değil-
sin. Evet, sen çağdışısın..."
• • •
Acının depreştiği bir kalabalıkta yaşanryor bu öy-
küler...
Vıcertte Aleöçandre ne dtyor.
"Sair herkes için söyler türküsûnüL "
Çocuklar, kadınlar ve erkekler...
Acı apaçık onlann bakışlannda...
Bir tek kalabalık, tek bir vartık gibi geçer gözleri-
nin önünden...
Ve sen, daralmış yüreğin, tek başına kalmış acı-
nın kudurganlığıyla, son bir çabayla kalabalığa kan-
şırsın!..
O anda güneşin rengi alınlarda solar...
Kuyvetin ve gerçeğin maviliği yankılar insanlann
sesini!..
hikmetcetnkayan cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/513 90 98
Cumhurtyet
L. Kitap kulübü
(A6ININ TÂJdĞI ÜÇ YAZAR
2BASI
T
KUBİLAY OLAYI VE TARİKAT
UNCIU YILLAR KU$AniJM$
ŞOKAKLAR4
BASI
»POSTUNDAKÜRT
ZAMAAK SANA DA BULAŞTIKAN
BARONUNUN KAZLARI
ASf
m KADİNLAR SOKAĞI
' BASI
&RİAT PAZARI
ÎÎVDANIN ADRESİ BELLİ DEĞİL
nİRKİYE'HİH MYTAN ÜÇ6ENİ
ZLERİN POYMZ
Cumhunyet Kıtap K u l ^ Ç a ğ P a z a r 1 a m a A
.Ş. Türkocağ! Cad.