Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 30 TEMMUZ 2000 PAZAR
12 PAZAR KONUGU
Orman Mühendisleri Odası Genel Başkanı Salih Sönmezışık, son yıllarda yangınlarınfaillerinin bulunamadığını söyledi
'ORMANLAR SÎYASETE ALET EDİLDÎ'
'Orman
koylusunu
kalkındırmak'
- Yanlış arazi kullanımı orman yangınlan
riskini arttırıyor mu?
- Olmaz olur mu? Buralarda uzun ara
kesitler oluşuyor. Bu durum da ormanlarda
yeni yangın riskleri oluşturuyor. 1996'daki
büyük Marmaris yangını DPT kampı
yüzünden çıktı. Onnanlar içindeki bu
kadar yapılaşma ormanlan tehdit ediyor.
Enerji nakil hatlan ormandan geçiriliyor.
Çûnkü bedelsiz. Ondan sonra yangın
çıkıyor. Karayolian ormandan geçiyoı;
çûnkü bedelsiz. Orada atüan her ızmarit
ormanı tehdit ediyor. Turistik tesisler hep
ormanlarda. Gazetede okudum. Orman ve
Içişleri bakanlıklan ormana giriş çıkışı
yasaklamayı düşünüyorlarmış. Yapamazlar
ki. Çûnkü orman içme yapılmış 17 bin 500
tane orman köyü var. 1995 yıhnda orman
nitelığinı kaybetmış yerlerin köylüye
verilmesi adı altmda bir yasa çıkanldı.
Anayasa Mahkemesi bunu iki kez iptal
etti. Ama bu yerler şimdı orman köylûsû
yerine mafyaya satılıyor. Bunlar üç dört
kez el değıştırdi. Şımdi satış işlemleri,
Antalya'dan, Izmir'den başladı.
Tûrkiye'de ormanlar "orman köylüsfinfi
kalkındırmak amacı" adı aitında yok
ediliyorlar. Bundan köylûnûn hiç haberi
yok. Tûrkiye'de bır orman köylüsü
dalkavukluğu-yapılıyor. Ama sonunda
köylüye hiçbir şey verilmiyor. Ormandan
elde edilecek bütün nemalar siyası erkin
kendi adamlanna peşkeş çekîliyor.
ülkede
ormanlar
neden yanıyor?
- Orman Bakanltğı 'nın bir stratejisi var.
Bu strateji orman yangınlannı önlemeye
değtt de söndürmeye yönelik. Bu ne
kadar doğru?
-Zaten hata oradan başhyor. Demin de
dediğim gıbı orman yangını çıktığında
söndürmek büyük masraf gerektiriyor.
Oysa orman yangınlannı önlemek çok
basit masraflarla gerçekleştırilebilir.
Uygulanacak ormancılık polıtıkalan
değiştirilmeli, orman köylüsü eğitilrneli,
temiz çevrecilik yapılmalı, ormanlarda
yanıcı azaltılmah, ülkeye erken uyan
sistemi getınlmeli, veri tabanı
oluşturulmalı. Ama bu saydıklanmın
hiçbirisi yok.
Orman Bakanlığı'nda Onnan
Yangınlannı Araştırma Kurumu diye bir
kurum bile yok. Bu olmadığı için
ülkemizde orman yangını uzmanı da yok.
Ormancıhk çok dinamik bir kavram. Siz
bu kavramın öğelerini bilmiyorsanız
orman yangınlanyla mücadele
edemezsiniz. Ben de, önce öğeleri
tanıyahm ki yangınlan önleyelim,
diyorum.
Orman söndürme çalışmalannda
başanlıyız, diyoruz. Geçen yıl yanan
orman alanı 5000 hektar olduğu için
başanhyız, dediler.
Ama bu yılın
başında 10 bin hektara ulaştık.
Geçen yıl belki mevsım koşullan
uygundu, belki de rakamlarla oynadık,
ondan başanlı olduk. Fenerbahçe
Kulübü'nün transfere ayırdığı para tutan
Tûrkiye'de ormaniann bakımı ve
geliştirilmesine aynlan paranın on kaü.
Böyle de bir anlayışınuz var. Ondan
sonra, "Bu ülkede ormanlar nedea
yamyor" diye soruyoruz. Çünkü siz
yangın öncesi hiçbir önlem almıyorsunuz
ki...
-Peki, Orman Bakanhğı'nınpersonel
politikası uygun mu?
- Siyasi baskıdan dolayı insanJar bir
görevde iki yıldan fazla kabnıyorlar. Çok
düşük ücretlerle çalışıyorlar, tazminat da
alamıyorlar. Hiç olmazsa yangınlarda
yanan giysileri için kendilerine bir
tazminat verilse.. O da yok.
- Peki, orman yangınlannm nedenieri
neler?
- Orman Genel Müdürlüğü istatistiklerine
göre yüzdeler şöyle:
Yüzde 4 yıldınm düşmesınden, yüzde 39
ihmalden, yüzde 14 kasıttan, yüzde 43'ü
de bilinmeyen nedenlerden çıkıyor.
Bana göre bu nedenler klişeleşmiş
istatistik nedenJer. Gerçek nedenler
bunlar değil.
Orman yangınlannm esas çıkanlış
nedenlerini ciddiyetle araştırmak lazım.
Onun için de hâlâ bir yangın araştırma
merkezı kurulmamış. Geçmış
yangmlardan da ders almıyoruz.
LEYLA TAVŞANOĞLU Yineyaz geldi, yine orman yangınlan... Zaten ülkemizi, ağaçları tıraşlaya tıraşlaya, betonlaştıra
betonlaştıra kel kafaya döndürmüşüz. Bu topraklarda yaşayanlar yeşile düşman. Yeşil gördüler mi kırmızı görmüş boğaya
dönüyorlar. Yakalım ormanlan, açahm tarla. Tıraşlayalım ormanlan, dikelim villa. Akıljikir rantta. Para, daha çok para;
çıkar, gözleri döndürmüş. Ormaniann
yok edilmesiyle insan sağlığıyla nasıl
oynadıklarının bilefarkında değiller.
Siyasiler geçirmişler ellerine Orman
Bakanlığı 'nı, orman alanlannı
istediklerine peşkeş çekiyorlar. Bu kimi
zaman vakıfüniversiteleri, kimi zaman
turistik tesisler, kimi zaman inşaat
şirketleri, hatta mezarhklar, çöplükler
olabiliyor. îç sızlatan bu orman
yağması rezaletini Türkiye Orman
Mühendisleri Odası Genel Başkanı
Salih Sönmezışık 'la enine boyuna
konuştuk.
PORTRE / SALİH SÖNMEZIŞIK
1949, Aydın doğumlu. İlk ve ortaöğrenimini
Aydın 'da,yüksek öğrenimini tÜ Orman Fakültesi'nde
tamamladu Almanya'da 16aystajyaptu Türkiye'ye
dönüşünde sırasıyla Adapazan, Karasu, Kastamonu,
Azdavay, Samsun, Çarşamba, Finike, Çanakkale,
Ankara, Adana, Erzjurum-Oltu, Bolu ve Ankara'da
Orman Bakanlığı 'na bağlı görevlerde bulundu.
Halen Orman Bakanlığıy
nda müşavir olarak
çalışıyor. Türkiye Orman Mühendisleri Odası Genel
Başkanhğı 'nı yürütüyor.
- Tûrkiye'de orman yağmalan, yangtnlar ve çeşitii biçim-
lerde sürüyor. Hatta doğalgaz alma uğruna Türkiye 'nin pek
çok orman alanının Türkmenistan, Kazakistan, Azerbaycan
cumhurbaşkanlanna hediye edildiği haberieri de aldı yiirii-
dü. Sizce Türkiye 'de ormanlan koruma bilinci neden yerleş-
medi?
-Osmanlı döneminde Türkiye'de ormanlar "dbal-i mübaha"
yani herkesin faydalanmasına açıktı. Gumhunyet döneminde
bu yasa kaldınldı, ama halkımız Osmanlı'dan kalma alışkan-
lıkla hâlâ ormanlan rahathkla faydalanabileceği alanlar olarak
görüyor.
- Hükümetler bu alışkanhğı teşvik mi ediyorlar?
• Tabii. Bizim ülkede ormanlar hâlâ halkın temel desteğini
sağlama aracı olarak görülüyor. Bu nedenle de ormanlar siya-
si amaçlara kurban ediliyor, seçim malzemesi yapılıyor.
Cumhuriyet dönemine baktığınuz zaman, ormanlaraleyhin-
deki yasalar nedense hep genel seçımler öncesinde çıkanlmış-
tır. Başka ülkelerde ortalama 150 yılda orman yasalan bir ya
da bilemedüıiz iki kere değiştirilir. Ama bizim ülkemizde,
Çumhuriyet döneminde yasada tam 23 kez köklü değişiklik ya-
pılnuştır.
Bizim ormancılık politikamızı yönlendiren, dûnyanın hiç-
bir yerinde olmayan yasal düzenlemeler var. örneğin 1982
Anayasası'nın 169. maddesinde insanın tüylerini ürperten bir
olgu var. Diyorki:
Orman olarak muhafazasına gerek görülmeyen, aksıne ta-
nm alanına dönüştürülmesinde yarar görülen yerler...
Anayasada böyle bir hüküm olduktan sonra Orman Yasası
da buna göre düzenleniyor. Nitekim 1974'ten bugüne kadar 448
bin hektar orman alanı üzerindeki ağaç örtüsü kesilip yok edil-
diği için orman olmadıgı gerek-
çesiyle orman sınırlan dışına çı-
kanlmışnr.
Oysa bir ağaç, ormanın asli
unsurudur belki, ama ormanı
belirleyen bir öğe değildir.
Ağaç, bir ormanda var olan 25
bin öğeden bir tanesidir. Yasa-
lanmıza baktığımızda da onnan
tammı ağaçla ilgili. Orman Ka-
nunu'nun birinci maddesi diyor
ki:
"Ağaç ve ağaççüdann butun-
duğu yerier onnan sayıhr."
61 çeşlt yatınm alanı
Öbür öğelerden hiç söz etmı-
yor. Böyle olunca da oradaki
ağaçları kaldırdığımzda orası
orman niteliğini kaybediyor.
Bununla da kalmıyor. Son yıl-
larda, özellikle 1982 sonrasında
"kamıı yaran" adı altmda vakıf
üniversitelerinden tutun da
meyhanelere, turistik tesisler-
den tutun da çöplüklere vannca-
ya kadar ormanlanmız yatınm
alanlanna dönüştürüldü.
Benim tespitlerime göre tam 61 çeşit yaünm alanı için or-
manlanmızdan bir milyon hektara yakın bir bölüm 49 yıllığı-
na tahsis edilmiştir.
Çumhuriyet tarihinde Orman Bakanlığı 1.7 milyon hektar
ağaçlandırma yapmış. Ama son 15 yılda 1 milyon hektar pro-
düktif orman alanı 49 yıllığma birilerine peşkeş çekilmiş.
Bu ülkede devlet eliyle yapılan orman yağması önlenmedi-
ği sürece orman yangınlan da önlenemez. Orman yangınlan
konusunda vatandaşm bilinçsiz olduğunu kabul etmiyorum.
Çünkü Tûrkiye'de artık orman o kadar kolay elde edilebilir bir
meta ki o yüzden halkın gözünde değeri yok. Değeri olmayın-
ca da "yansa ne olur?" düşüncesi yerleşmiş.
Bu sadece halkımızda değil, kuruluşlarda da vurdumduy-
mazlık yaratıyor.
-Halk arasında ormanın çok kolay elde edilebÜecek bir me-
ta gibigörüldüğünü söylediniz. Bir ormanyetiştirmek kaçyıl
alıyor?
-Prodüktifbir orman alanını yetiştirmek derken, bu ağaç tür-
lenne göre değişir. Ülkemizde çok bilinen karaçam, sançam
var. Karaçamda 100 yıl, sançamda 120 yıl gerek. Ege yöresin-
de çok yetişen ve yangınlarda çokça yanan kızılçamda ise 60-
70 yıldır.
- Yetişmesi bu kadar uzun süregerektiren ormanlar mı çok
kolay elde edilecek metalar olarak görülüyor?
- Bu ormanlar çok güç koşullarda ve çok uzun süreçlerde olu-
şuyor. Ama biz bu ormanlan yağma Hasan'ın böreği gibi is-
tediğinıiz anda istediğimiz kişilere dağıtabiliyoruz. Bu neden-
le de halk üzerinde olumsuz etkiler oluşuyor. Halk ormanlara
değerli varlıklar olarak bakmamaya başhyor ve doğal olarak
da özen göstermiyor.
- O zaman da akla şu soru geliyor: Orman Bakanlığı, or-
man bölge müdürlüklerinin görevi nedir? Bunlar gösterme-
lik kuruluşlar mı?
- Bu uygulamalan yapan siyasi erk. Orman Bakanlığı'na
bağlı örgütler ormaniann korunması için gerçekten müthiş bır
mücadele veriyorlar. Üstelik de büyük bir özvenyle çalışıyor-
lar.
Pek çok meslektaşımızı orman yangınlannda şehit verdik.
Ama ne yazık ki orman yangınlannda ölenler şehit kabul edil-
mediklen için şehitlik tazmınatı da bağlattıramadık.
Biz kendı aramızda para toplayıp bu şehitlerin geride kalan
ailelerine yardım edıyoruz.
Ormancılık örgütü büyük bir mücadele veriyor. Ama or-
mancılıkla halkımız arasında yeni bır sınıf türedi. Bu da siya-
setçı. Sıyasetçi kesınlıkle rahat bırakmıyor.
Eskiden çıkan orman yangınlannın yüzde 40'ının faili bu-
lunuyordu. Bunun da nedeni halkın yardım etmesiydi. Ama son
yıllarda, özellikle ormanlar siyasete alet edildikîen sonra or-
man yangınlannın failleri hiç bulunmadı. Ormancılık örgütü
orman köylüsüyle yabancılaştı.
'Uçaklar orman yangınlannı söndürme
konusunda gündeme getlrlllyor
- Büyük gazeteler ve büyük medyada son zamanlarda sık-
hkla bazı haberlerdikkaümiçeker oldu. Bu haberlerde orman
yangınlannın yangın söndürme uçaklan alınmadığı için sön-
dürülemediği ilerisürülüyor. Gerçekten orman yangınlannın
söndûrülememesinin nedeni yangın söndürme uçaklannın
ahnmaması mı?
-Hayır. Önemli olan orman yangmlannı önlemektir, söndür-
mek değil. Eskiden Türkiye'de orman yangını sayısı yıllık or-
talama 1024'tü, son yıllarda 2000'e çıktı. O kadar çok orman
yangını çıkıyor kı medya ancak Bodrum, Marmaris, Antalya
gibi tunstik yörelerde orman yangınlan çıktığı zaman bunlar-
da haber değen görüyor. Geçen yıl ülkemizde 1939 orman
yangını çıktı. Hiç kımse de ilgilenmedi. Uçaklar orman yan-
gınlannı söndürme konusunda gündeme getiriliyor. Ama or-
man yangını büyüdükten sonra istediğimiz sayıda uçak olsun,
bunlan söndüremez. Uçaklar orman yangınlannı söndürmede
o kadar etkili bır araç değildir. Bır orman yangınında ısı yak-
laşık 700-800 dereceye kadar çıkıyor.
Orman Bakanlığı, Hava Kuvvetleri'nden bir C-130 uçağı al-
dı. Bu 10 ton su atabiliyor. Geçenlerde Kumluca-Adrasan'da
bir orman yangını çıktı, ama bu uçak etkili olamadı. Nedeni
de şu: Orada arazi sarp
Uçak sarp arazide alçalamaz. Dolayısıyla havadan attığı su
da derhal buharlaşır, faydası olmaz.
Uçaklann yangınlara etkili olarak müdahale edebilmesi için
en az 30 metreye kadar alçahnası lazım. Ülkemizdeki orman-
lar da genelde sarp arazide. O yüzden de uçaklar gereğince al-
çalamıyorlar.
Bence Orman Bakanlığı'na uçak satmak isteyen lobilerin
baskısı olduğu için bu haberler medyada yer alıyor. Nitekim,
her orman bakanı değıştiğinde uçak lobilerinin yetkilileri ge-
lir, uçaklannı satmak için baskı yaparlar. Kanada'da, ABD'de
bizdekinin 20 misli büyüklükte orman yangınlan çıkıyor, ama
onlar da uçaklarla bu yangmlan söndüremiyor.
'Ya önlerslnlz ya da yayılır'
- Ormanyangınlannın bu kadar sıkça çıkması vebüyüme-
sinin nedenierineler? Etkiliyangın söndürmeyöntemleri ne-
dir?
- Bizdeki ormanlar blok halınde değil, bölük pörçük. Bizde
de o kadar büyük ormanlar olsa yangın da o kadar büyük olur.
1980'de Marmans'te 11 bin hektar orman yandı. Ondan bü-
yük yangın yok, bizde. Ama ABD'de tek bir yangında yakla-
şık 500-600 bin hektar orman yanıyor.
O ülkeler orman olarak kabul ettikleri bütün alanlan, kaya-
lıklanyla, meralanyla "orman" diye nıtelıyor. Oysa biz orman
olarak sadece ağaçlıklı alanlan biliyoruz. tkincisi, onlar yan-
gına ilk müdahale ettikleri zaman yangını genelde önleyebili-
yorlar.
Zaten yangına ilk müdahale önemlidir. O sırada ya önlersi-
niz ya da yayılır.
Yangın yayıhnca artık müdahale etmıyorlar. Çünkü söndür-
me işlemlen çok pahalı. Orman Bakanlığı son yıllarda yangın
söndürme becerisiyle övünüyor. Oysa Türkiye birim başına
yangın söndürmede en pahalı ülkelerden birisi.
Demek ıstediğım şu:
Yangına müdahale ettiğiniz ilk yanm saatte söndürürseniz
başanlısınız. Ama ondan sonra yayılan yangını, istediğiniz ka-
dar uçağınız olsun, önleyemezsiniz.
- Ormanyangmınıyanm saatiçindesöndürebilmeninyön-
temi nedir?
- O konuda Orman Bakanlığı başanlı. Orman Bakanlığı'nın
elinde ülke çapında 779 tane yangm gözetleme kulesı var. Ku-
leden yangın ilk görüldüğü anda, belli yerlere konuşlandınl-
mış ilk müdahale ekıpleri hemen yangm yerine ulaştıklan za-
man o ilk yanm saatte zaten yangını önlüyorlar.
Bir yangm büyümüşse bılın ki ona geç müdahale edilmiştir.
Ama olağanüstü sertlikte bir rüzgâr varsa o zaman durum de-
ğişir.
Son zamanlarda Orman Bakanlığı belli yerlerde helıkopter-
ler konuşlandırdı. Helikopter zaten üç beş dakikada yetişip
yangını söndürüyor. Helikopter orman yangıniannda çok fay-
dalı, çünkü çok alçaktan uçabıldiği gibi yangının başına kur-
tarma ekibini indırebiliyor.
İlk müdahale ekipleri yanguıı kaçınrlarsa bilin ki ellennde
yeterince donanun, araç-gereç olmadıgı içindir. Orneğin bu
ekiplerimizde rüzgâr ölçer, nem ölçer gibi aletler de yok. Bu-
na karşın bazı odaklar bizi çok pahalı ve lüks olan uçak alımı-
na zorluyor. Ekiplerimiz ilk müdahaleyi yapabılecekleri araç-
gcreçlerle donatılmış olsalar orman yangınlan da kısa sürede
söndürülür.
- Ülkemizdeyapılaşma için orman yangını çıkanlıyor mu?
- Eskiden çıkanlıyordu. Seçim yıllannda çıkanlan yasalar ya-
pılaşma için çıkanldı. Ama son yıllarda yanan orman alanlan
artık yapılaşmaya açılmıyor, tahsis ediliyor, derhal ağaçlandır-
maya aluııyor. Ancak gözden kaçan bir şey var. Tûrkiye'de or-
manı ayakta yakarak onu yapılaşmaya açamazsınız. Ama ya-
tık yanan onnan yerleşime açılabilir. Böyle alanlarda bırçok
da tanm alanı açılmıştır. Bunun
miktan da 448 bin hektar. Bu da
nasıl oldu, biliyor musunuz?
Ağaçlar kesildi, yakılarak da yok
edildi. Yerinde yakılarak yok edil-
diği zaman yaptınmı yok.
'Yüzde 6ya
yapılaşma getlrlldf
- Ormaniann yapılaşmaya
açılmasından söz ederken bunun
en güzel örneklerinden birisi yıl-
lar önce Beykoz'un üstlerindeki
özel Saip Molla Ormanı 'nın ba-
Şina gelenler. Birkaç inşaat ku-
ruluşu bu ormanda çok az sayı-
da viüa yapma izni aldu Ama
sonra ormanı tıraşlayıp oraya
binlerce villayaptûar. Bir ülkede
böyle bir olguya nasûgözyumu-
labüir? Sonılduğu zaman bunla-
nn yasal olarakyapüdığı söyleni-
yor. Ülkemizde bu konudaki ya-
salar bu kadar mı kötü?
- özel orman dahi olsa orman-
da yapılaşma yasaktı. Ama Or-
man Yasası'nda 1986'da yapılan
bir değişiklikle özel ormanlarda yüzde 6'ya kadar yapılaşma
getirildi. Oysa Saip Molla Ormanı'nda yapılaşma yüzde 95'in
üzerinde. 1986'da o yasada değişiklik yapıldıktan sonra şöyle
bir tehlike baş gösterdi: Türkiye'de özel onnan oluşturmak
amacıyla birçok kişi ve kuruluşa orman alanlan tahsis edilme-
ye başlandı. Yasa diyor ki: "Orman alanı ohışturma amaayla
onnan alanı tahsis edflir." Böylece birçok kişi ve kuruluşa or-
man alanı tahsis edildi. Şu anda Ege ve Akdeniz'de "özel ağaç-
landırma" adı aitında binlerce dönüm orman alanı insanlara
tahsis edildi.
Bunlar, gûnûn birinde Saip Molla Onnanı gibi tamamı ya-
pılaşmaya gidecek. özel orman kurmanın süresi de yasada
belli değil. Parlamentoda özel ağaçlandırmayla ilgili yasa çı-
karken bütün partiler bir araya geldiler. Bir arkadaşımız TB-
MM'de siyasi partilerin iki konuda, orman yağması ve kendi
maaşlanna zam yapma konusunda ancak bir araya geldıkleri-
ni söylemiştı. Haklıymış.
- Yüzde 6yapılaşmaya izin verilen özel ormandayüzde 95'in
üzerindeyapılaşma oluncayasada herhangibiryaptmmyok
mu?
-Yok. Zaten yasa yüzde 6 yapılaşmaya izin vererek özel or-
manlan peşkeş çekmiş. Yani, sizin sorunuza yanıt olarak "Bu
yasa kötü" diyeceğim. Bu, ormaniann yağmalanmasına yöne-
lik bir yasa. Zaten o doğrultuda da kullanılıyor.
- Türkiye'deki toproklar gerçekten amaçlon için mi kulla-
nılıyor?
- Hayır, ülkemizdeki bütün topraklar amaçlan dışmda kul-
lanılıyor. Orneğin, tanm topraklan sanayide, sanayide olması
gereken topraklar merada, mera topraklan tanmda, ormanlar
da mera olarak kullanılıyor. Toprakla ilgili tüm sektörler bir-
birleriyle girift ilişkiler içinde. Hepsi birbirine tecavüz etmiş.
Ama bütün sektörler ormandan yer kazanmışlar. Dolayısıyla
da orman sürekli kan kaybeden bir sektör haline gelmiş.
- Topraklann bu tür amaçlan dışmda kullanüması dep-
remleri nasıletküiyorya da depremlerin etkileri nasıl oluyor?
-Tanm arazileri kentleşmeye uygun olmayan arazılerdir. A-
ma biz tanm arazilerine kentler kurmuşuz. Sanayiyi getirmi-
şiz. Oralan bilim ve tekniğe aykın olarak yapılaşma yoğunlu-
ğu kazanmış. Tekniğine uygun yapı da yapmadığımız için en
ufak depremde yapılar yerle bir oluyor.