25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30 TEMMUZ 2000 PAZAR 12 PAZAR KONUGU Orman Mühendisleri Odası Genel Başkanı Salih Sönmezışık, son yıllarda yangınlarınfaillerinin bulunamadığını söyledi 'ORMANLAR SÎYASETE ALET EDİLDÎ' 'Orman koylusunu kalkındırmak' - Yanlış arazi kullanımı orman yangınlan riskini arttırıyor mu? - Olmaz olur mu? Buralarda uzun ara kesitler oluşuyor. Bu durum da ormanlarda yeni yangın riskleri oluşturuyor. 1996'daki büyük Marmaris yangını DPT kampı yüzünden çıktı. Onnanlar içindeki bu kadar yapılaşma ormanlan tehdit ediyor. Enerji nakil hatlan ormandan geçiriliyor. Çûnkü bedelsiz. Ondan sonra yangın çıkıyor. Karayolian ormandan geçiyoı; çûnkü bedelsiz. Orada atüan her ızmarit ormanı tehdit ediyor. Turistik tesisler hep ormanlarda. Gazetede okudum. Orman ve Içişleri bakanlıklan ormana giriş çıkışı yasaklamayı düşünüyorlarmış. Yapamazlar ki. Çûnkü orman içme yapılmış 17 bin 500 tane orman köyü var. 1995 yıhnda orman nitelığinı kaybetmış yerlerin köylüye verilmesi adı altmda bir yasa çıkanldı. Anayasa Mahkemesi bunu iki kez iptal etti. Ama bu yerler şimdı orman köylûsû yerine mafyaya satılıyor. Bunlar üç dört kez el değıştırdi. Şımdi satış işlemleri, Antalya'dan, Izmir'den başladı. Tûrkiye'de ormanlar "orman köylüsfinfi kalkındırmak amacı" adı aitında yok ediliyorlar. Bundan köylûnûn hiç haberi yok. Tûrkiye'de bır orman köylüsü dalkavukluğu-yapılıyor. Ama sonunda köylüye hiçbir şey verilmiyor. Ormandan elde edilecek bütün nemalar siyası erkin kendi adamlanna peşkeş çekîliyor. ülkede ormanlar neden yanıyor? - Orman Bakanltğı 'nın bir stratejisi var. Bu strateji orman yangınlannı önlemeye değtt de söndürmeye yönelik. Bu ne kadar doğru? -Zaten hata oradan başhyor. Demin de dediğim gıbı orman yangını çıktığında söndürmek büyük masraf gerektiriyor. Oysa orman yangınlannı önlemek çok basit masraflarla gerçekleştırilebilir. Uygulanacak ormancılık polıtıkalan değiştirilmeli, orman köylüsü eğitilrneli, temiz çevrecilik yapılmalı, ormanlarda yanıcı azaltılmah, ülkeye erken uyan sistemi getınlmeli, veri tabanı oluşturulmalı. Ama bu saydıklanmın hiçbirisi yok. Orman Bakanlığı'nda Onnan Yangınlannı Araştırma Kurumu diye bir kurum bile yok. Bu olmadığı için ülkemizde orman yangını uzmanı da yok. Ormancıhk çok dinamik bir kavram. Siz bu kavramın öğelerini bilmiyorsanız orman yangınlanyla mücadele edemezsiniz. Ben de, önce öğeleri tanıyahm ki yangınlan önleyelim, diyorum. Orman söndürme çalışmalannda başanlıyız, diyoruz. Geçen yıl yanan orman alanı 5000 hektar olduğu için başanhyız, dediler. Ama bu yılın başında 10 bin hektara ulaştık. Geçen yıl belki mevsım koşullan uygundu, belki de rakamlarla oynadık, ondan başanlı olduk. Fenerbahçe Kulübü'nün transfere ayırdığı para tutan Tûrkiye'de ormaniann bakımı ve geliştirilmesine aynlan paranın on kaü. Böyle de bir anlayışınuz var. Ondan sonra, "Bu ülkede ormanlar nedea yamyor" diye soruyoruz. Çünkü siz yangın öncesi hiçbir önlem almıyorsunuz ki... -Peki, Orman Bakanhğı'nınpersonel politikası uygun mu? - Siyasi baskıdan dolayı insanJar bir görevde iki yıldan fazla kabnıyorlar. Çok düşük ücretlerle çalışıyorlar, tazminat da alamıyorlar. Hiç olmazsa yangınlarda yanan giysileri için kendilerine bir tazminat verilse.. O da yok. - Peki, orman yangınlannm nedenieri neler? - Orman Genel Müdürlüğü istatistiklerine göre yüzdeler şöyle: Yüzde 4 yıldınm düşmesınden, yüzde 39 ihmalden, yüzde 14 kasıttan, yüzde 43'ü de bilinmeyen nedenlerden çıkıyor. Bana göre bu nedenler klişeleşmiş istatistik nedenJer. Gerçek nedenler bunlar değil. Orman yangınlannm esas çıkanlış nedenlerini ciddiyetle araştırmak lazım. Onun için de hâlâ bir yangın araştırma merkezı kurulmamış. Geçmış yangmlardan da ders almıyoruz. LEYLA TAVŞANOĞLU Yineyaz geldi, yine orman yangınlan... Zaten ülkemizi, ağaçları tıraşlaya tıraşlaya, betonlaştıra betonlaştıra kel kafaya döndürmüşüz. Bu topraklarda yaşayanlar yeşile düşman. Yeşil gördüler mi kırmızı görmüş boğaya dönüyorlar. Yakalım ormanlan, açahm tarla. Tıraşlayalım ormanlan, dikelim villa. Akıljikir rantta. Para, daha çok para; çıkar, gözleri döndürmüş. Ormaniann yok edilmesiyle insan sağlığıyla nasıl oynadıklarının bilefarkında değiller. Siyasiler geçirmişler ellerine Orman Bakanlığı 'nı, orman alanlannı istediklerine peşkeş çekiyorlar. Bu kimi zaman vakıfüniversiteleri, kimi zaman turistik tesisler, kimi zaman inşaat şirketleri, hatta mezarhklar, çöplükler olabiliyor. îç sızlatan bu orman yağması rezaletini Türkiye Orman Mühendisleri Odası Genel Başkanı Salih Sönmezışık 'la enine boyuna konuştuk. PORTRE / SALİH SÖNMEZIŞIK 1949, Aydın doğumlu. İlk ve ortaöğrenimini Aydın 'da,yüksek öğrenimini tÜ Orman Fakültesi'nde tamamladu Almanya'da 16aystajyaptu Türkiye'ye dönüşünde sırasıyla Adapazan, Karasu, Kastamonu, Azdavay, Samsun, Çarşamba, Finike, Çanakkale, Ankara, Adana, Erzjurum-Oltu, Bolu ve Ankara'da Orman Bakanlığı 'na bağlı görevlerde bulundu. Halen Orman Bakanlığıy nda müşavir olarak çalışıyor. Türkiye Orman Mühendisleri Odası Genel Başkanhğı 'nı yürütüyor. - Tûrkiye'de orman yağmalan, yangtnlar ve çeşitii biçim- lerde sürüyor. Hatta doğalgaz alma uğruna Türkiye 'nin pek çok orman alanının Türkmenistan, Kazakistan, Azerbaycan cumhurbaşkanlanna hediye edildiği haberieri de aldı yiirii- dü. Sizce Türkiye 'de ormanlan koruma bilinci neden yerleş- medi? -Osmanlı döneminde Türkiye'de ormanlar "dbal-i mübaha" yani herkesin faydalanmasına açıktı. Gumhunyet döneminde bu yasa kaldınldı, ama halkımız Osmanlı'dan kalma alışkan- lıkla hâlâ ormanlan rahathkla faydalanabileceği alanlar olarak görüyor. - Hükümetler bu alışkanhğı teşvik mi ediyorlar? • Tabii. Bizim ülkede ormanlar hâlâ halkın temel desteğini sağlama aracı olarak görülüyor. Bu nedenle de ormanlar siya- si amaçlara kurban ediliyor, seçim malzemesi yapılıyor. Cumhuriyet dönemine baktığınuz zaman, ormanlaraleyhin- deki yasalar nedense hep genel seçımler öncesinde çıkanlmış- tır. Başka ülkelerde ortalama 150 yılda orman yasalan bir ya da bilemedüıiz iki kere değiştirilir. Ama bizim ülkemizde, Çumhuriyet döneminde yasada tam 23 kez köklü değişiklik ya- pılnuştır. Bizim ormancılık politikamızı yönlendiren, dûnyanın hiç- bir yerinde olmayan yasal düzenlemeler var. örneğin 1982 Anayasası'nın 169. maddesinde insanın tüylerini ürperten bir olgu var. Diyorki: Orman olarak muhafazasına gerek görülmeyen, aksıne ta- nm alanına dönüştürülmesinde yarar görülen yerler... Anayasada böyle bir hüküm olduktan sonra Orman Yasası da buna göre düzenleniyor. Nitekim 1974'ten bugüne kadar 448 bin hektar orman alanı üzerindeki ağaç örtüsü kesilip yok edil- diği için orman olmadıgı gerek- çesiyle orman sınırlan dışına çı- kanlmışnr. Oysa bir ağaç, ormanın asli unsurudur belki, ama ormanı belirleyen bir öğe değildir. Ağaç, bir ormanda var olan 25 bin öğeden bir tanesidir. Yasa- lanmıza baktığımızda da onnan tammı ağaçla ilgili. Orman Ka- nunu'nun birinci maddesi diyor ki: "Ağaç ve ağaççüdann butun- duğu yerier onnan sayıhr." 61 çeşlt yatınm alanı Öbür öğelerden hiç söz etmı- yor. Böyle olunca da oradaki ağaçları kaldırdığımzda orası orman niteliğini kaybediyor. Bununla da kalmıyor. Son yıl- larda, özellikle 1982 sonrasında "kamıı yaran" adı altmda vakıf üniversitelerinden tutun da meyhanelere, turistik tesisler- den tutun da çöplüklere vannca- ya kadar ormanlanmız yatınm alanlanna dönüştürüldü. Benim tespitlerime göre tam 61 çeşit yaünm alanı için or- manlanmızdan bir milyon hektara yakın bir bölüm 49 yıllığı- na tahsis edilmiştir. Çumhuriyet tarihinde Orman Bakanlığı 1.7 milyon hektar ağaçlandırma yapmış. Ama son 15 yılda 1 milyon hektar pro- düktif orman alanı 49 yıllığma birilerine peşkeş çekilmiş. Bu ülkede devlet eliyle yapılan orman yağması önlenmedi- ği sürece orman yangınlan da önlenemez. Orman yangınlan konusunda vatandaşm bilinçsiz olduğunu kabul etmiyorum. Çünkü Tûrkiye'de artık orman o kadar kolay elde edilebilir bir meta ki o yüzden halkın gözünde değeri yok. Değeri olmayın- ca da "yansa ne olur?" düşüncesi yerleşmiş. Bu sadece halkımızda değil, kuruluşlarda da vurdumduy- mazlık yaratıyor. -Halk arasında ormanın çok kolay elde edilebÜecek bir me- ta gibigörüldüğünü söylediniz. Bir ormanyetiştirmek kaçyıl alıyor? -Prodüktifbir orman alanını yetiştirmek derken, bu ağaç tür- lenne göre değişir. Ülkemizde çok bilinen karaçam, sançam var. Karaçamda 100 yıl, sançamda 120 yıl gerek. Ege yöresin- de çok yetişen ve yangınlarda çokça yanan kızılçamda ise 60- 70 yıldır. - Yetişmesi bu kadar uzun süregerektiren ormanlar mı çok kolay elde edilecek metalar olarak görülüyor? - Bu ormanlar çok güç koşullarda ve çok uzun süreçlerde olu- şuyor. Ama biz bu ormanlan yağma Hasan'ın böreği gibi is- tediğinıiz anda istediğimiz kişilere dağıtabiliyoruz. Bu neden- le de halk üzerinde olumsuz etkiler oluşuyor. Halk ormanlara değerli varlıklar olarak bakmamaya başhyor ve doğal olarak da özen göstermiyor. - O zaman da akla şu soru geliyor: Orman Bakanlığı, or- man bölge müdürlüklerinin görevi nedir? Bunlar gösterme- lik kuruluşlar mı? - Bu uygulamalan yapan siyasi erk. Orman Bakanlığı'na bağlı örgütler ormaniann korunması için gerçekten müthiş bır mücadele veriyorlar. Üstelik de büyük bir özvenyle çalışıyor- lar. Pek çok meslektaşımızı orman yangınlannda şehit verdik. Ama ne yazık ki orman yangınlannda ölenler şehit kabul edil- mediklen için şehitlik tazmınatı da bağlattıramadık. Biz kendı aramızda para toplayıp bu şehitlerin geride kalan ailelerine yardım edıyoruz. Ormancılık örgütü büyük bir mücadele veriyor. Ama or- mancılıkla halkımız arasında yeni bır sınıf türedi. Bu da siya- setçı. Sıyasetçi kesınlıkle rahat bırakmıyor. Eskiden çıkan orman yangınlannın yüzde 40'ının faili bu- lunuyordu. Bunun da nedeni halkın yardım etmesiydi. Ama son yıllarda, özellikle ormanlar siyasete alet edildikîen sonra or- man yangınlannın failleri hiç bulunmadı. Ormancılık örgütü orman köylüsüyle yabancılaştı. 'Uçaklar orman yangınlannı söndürme konusunda gündeme getlrlllyor - Büyük gazeteler ve büyük medyada son zamanlarda sık- hkla bazı haberlerdikkaümiçeker oldu. Bu haberlerde orman yangınlannın yangın söndürme uçaklan alınmadığı için sön- dürülemediği ilerisürülüyor. Gerçekten orman yangınlannın söndûrülememesinin nedeni yangın söndürme uçaklannın ahnmaması mı? -Hayır. Önemli olan orman yangmlannı önlemektir, söndür- mek değil. Eskiden Türkiye'de orman yangını sayısı yıllık or- talama 1024'tü, son yıllarda 2000'e çıktı. O kadar çok orman yangını çıkıyor kı medya ancak Bodrum, Marmaris, Antalya gibi tunstik yörelerde orman yangınlan çıktığı zaman bunlar- da haber değen görüyor. Geçen yıl ülkemizde 1939 orman yangını çıktı. Hiç kımse de ilgilenmedi. Uçaklar orman yan- gınlannı söndürme konusunda gündeme getiriliyor. Ama or- man yangını büyüdükten sonra istediğimiz sayıda uçak olsun, bunlan söndüremez. Uçaklar orman yangınlannı söndürmede o kadar etkili bır araç değildir. Bır orman yangınında ısı yak- laşık 700-800 dereceye kadar çıkıyor. Orman Bakanlığı, Hava Kuvvetleri'nden bir C-130 uçağı al- dı. Bu 10 ton su atabiliyor. Geçenlerde Kumluca-Adrasan'da bir orman yangını çıktı, ama bu uçak etkili olamadı. Nedeni de şu: Orada arazi sarp Uçak sarp arazide alçalamaz. Dolayısıyla havadan attığı su da derhal buharlaşır, faydası olmaz. Uçaklann yangınlara etkili olarak müdahale edebilmesi için en az 30 metreye kadar alçahnası lazım. Ülkemizdeki orman- lar da genelde sarp arazide. O yüzden de uçaklar gereğince al- çalamıyorlar. Bence Orman Bakanlığı'na uçak satmak isteyen lobilerin baskısı olduğu için bu haberler medyada yer alıyor. Nitekim, her orman bakanı değıştiğinde uçak lobilerinin yetkilileri ge- lir, uçaklannı satmak için baskı yaparlar. Kanada'da, ABD'de bizdekinin 20 misli büyüklükte orman yangınlan çıkıyor, ama onlar da uçaklarla bu yangmlan söndüremiyor. 'Ya önlerslnlz ya da yayılır' - Ormanyangınlannın bu kadar sıkça çıkması vebüyüme- sinin nedenierineler? Etkiliyangın söndürmeyöntemleri ne- dir? - Bizdeki ormanlar blok halınde değil, bölük pörçük. Bizde de o kadar büyük ormanlar olsa yangın da o kadar büyük olur. 1980'de Marmans'te 11 bin hektar orman yandı. Ondan bü- yük yangın yok, bizde. Ama ABD'de tek bir yangında yakla- şık 500-600 bin hektar orman yanıyor. O ülkeler orman olarak kabul ettikleri bütün alanlan, kaya- lıklanyla, meralanyla "orman" diye nıtelıyor. Oysa biz orman olarak sadece ağaçlıklı alanlan biliyoruz. tkincisi, onlar yan- gına ilk müdahale ettikleri zaman yangını genelde önleyebili- yorlar. Zaten yangına ilk müdahale önemlidir. O sırada ya önlersi- niz ya da yayılır. Yangın yayıhnca artık müdahale etmıyorlar. Çünkü söndür- me işlemlen çok pahalı. Orman Bakanlığı son yıllarda yangın söndürme becerisiyle övünüyor. Oysa Türkiye birim başına yangın söndürmede en pahalı ülkelerden birisi. Demek ıstediğım şu: Yangına müdahale ettiğiniz ilk yanm saatte söndürürseniz başanlısınız. Ama ondan sonra yayılan yangını, istediğiniz ka- dar uçağınız olsun, önleyemezsiniz. - Ormanyangmınıyanm saatiçindesöndürebilmeninyön- temi nedir? - O konuda Orman Bakanlığı başanlı. Orman Bakanlığı'nın elinde ülke çapında 779 tane yangm gözetleme kulesı var. Ku- leden yangın ilk görüldüğü anda, belli yerlere konuşlandınl- mış ilk müdahale ekıpleri hemen yangm yerine ulaştıklan za- man o ilk yanm saatte zaten yangını önlüyorlar. Bir yangm büyümüşse bılın ki ona geç müdahale edilmiştir. Ama olağanüstü sertlikte bir rüzgâr varsa o zaman durum de- ğişir. Son zamanlarda Orman Bakanlığı belli yerlerde helıkopter- ler konuşlandırdı. Helikopter zaten üç beş dakikada yetişip yangını söndürüyor. Helikopter orman yangıniannda çok fay- dalı, çünkü çok alçaktan uçabıldiği gibi yangının başına kur- tarma ekibini indırebiliyor. İlk müdahale ekipleri yanguıı kaçınrlarsa bilin ki ellennde yeterince donanun, araç-gereç olmadıgı içindir. Orneğin bu ekiplerimizde rüzgâr ölçer, nem ölçer gibi aletler de yok. Bu- na karşın bazı odaklar bizi çok pahalı ve lüks olan uçak alımı- na zorluyor. Ekiplerimiz ilk müdahaleyi yapabılecekleri araç- gcreçlerle donatılmış olsalar orman yangınlan da kısa sürede söndürülür. - Ülkemizdeyapılaşma için orman yangını çıkanlıyor mu? - Eskiden çıkanlıyordu. Seçim yıllannda çıkanlan yasalar ya- pılaşma için çıkanldı. Ama son yıllarda yanan orman alanlan artık yapılaşmaya açılmıyor, tahsis ediliyor, derhal ağaçlandır- maya aluııyor. Ancak gözden kaçan bir şey var. Tûrkiye'de or- manı ayakta yakarak onu yapılaşmaya açamazsınız. Ama ya- tık yanan onnan yerleşime açılabilir. Böyle alanlarda bırçok da tanm alanı açılmıştır. Bunun miktan da 448 bin hektar. Bu da nasıl oldu, biliyor musunuz? Ağaçlar kesildi, yakılarak da yok edildi. Yerinde yakılarak yok edil- diği zaman yaptınmı yok. 'Yüzde 6ya yapılaşma getlrlldf - Ormaniann yapılaşmaya açılmasından söz ederken bunun en güzel örneklerinden birisi yıl- lar önce Beykoz'un üstlerindeki özel Saip Molla Ormanı 'nın ba- Şina gelenler. Birkaç inşaat ku- ruluşu bu ormanda çok az sayı- da viüa yapma izni aldu Ama sonra ormanı tıraşlayıp oraya binlerce villayaptûar. Bir ülkede böyle bir olguya nasûgözyumu- labüir? Sonılduğu zaman bunla- nn yasal olarakyapüdığı söyleni- yor. Ülkemizde bu konudaki ya- salar bu kadar mı kötü? - özel orman dahi olsa orman- da yapılaşma yasaktı. Ama Or- man Yasası'nda 1986'da yapılan bir değişiklikle özel ormanlarda yüzde 6'ya kadar yapılaşma getirildi. Oysa Saip Molla Ormanı'nda yapılaşma yüzde 95'in üzerinde. 1986'da o yasada değişiklik yapıldıktan sonra şöyle bir tehlike baş gösterdi: Türkiye'de özel onnan oluşturmak amacıyla birçok kişi ve kuruluşa orman alanlan tahsis edilme- ye başlandı. Yasa diyor ki: "Orman alanı ohışturma amaayla onnan alanı tahsis edflir." Böylece birçok kişi ve kuruluşa or- man alanı tahsis edildi. Şu anda Ege ve Akdeniz'de "özel ağaç- landırma" adı aitında binlerce dönüm orman alanı insanlara tahsis edildi. Bunlar, gûnûn birinde Saip Molla Onnanı gibi tamamı ya- pılaşmaya gidecek. özel orman kurmanın süresi de yasada belli değil. Parlamentoda özel ağaçlandırmayla ilgili yasa çı- karken bütün partiler bir araya geldiler. Bir arkadaşımız TB- MM'de siyasi partilerin iki konuda, orman yağması ve kendi maaşlanna zam yapma konusunda ancak bir araya geldıkleri- ni söylemiştı. Haklıymış. - Yüzde 6yapılaşmaya izin verilen özel ormandayüzde 95'in üzerindeyapılaşma oluncayasada herhangibiryaptmmyok mu? -Yok. Zaten yasa yüzde 6 yapılaşmaya izin vererek özel or- manlan peşkeş çekmiş. Yani, sizin sorunuza yanıt olarak "Bu yasa kötü" diyeceğim. Bu, ormaniann yağmalanmasına yöne- lik bir yasa. Zaten o doğrultuda da kullanılıyor. - Türkiye'deki toproklar gerçekten amaçlon için mi kulla- nılıyor? - Hayır, ülkemizdeki bütün topraklar amaçlan dışmda kul- lanılıyor. Orneğin, tanm topraklan sanayide, sanayide olması gereken topraklar merada, mera topraklan tanmda, ormanlar da mera olarak kullanılıyor. Toprakla ilgili tüm sektörler bir- birleriyle girift ilişkiler içinde. Hepsi birbirine tecavüz etmiş. Ama bütün sektörler ormandan yer kazanmışlar. Dolayısıyla da orman sürekli kan kaybeden bir sektör haline gelmiş. - Topraklann bu tür amaçlan dışmda kullanüması dep- remleri nasıletküiyorya da depremlerin etkileri nasıl oluyor? -Tanm arazileri kentleşmeye uygun olmayan arazılerdir. A- ma biz tanm arazilerine kentler kurmuşuz. Sanayiyi getirmi- şiz. Oralan bilim ve tekniğe aykın olarak yapılaşma yoğunlu- ğu kazanmış. Tekniğine uygun yapı da yapmadığımız için en ufak depremde yapılar yerle bir oluyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle