20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
GAKANT 1995 GAKANTI 1996 GAKANT I 9 9 7 GAKANTI 199» ' tt'-İ- JU 1*. '* O (Jl j-»l r* Garanti, k Euromoney'ye göre * ^ 5. kez Türkiye'de "Yılın En lyi Bankası". Tek bir farkla. Artık yeni bir logomuz var. * • * * * - * " » - • * . • • A- -' V. {{Garanti^ ^ Başka bır arzunuzf i «* ı ««« garantı com tr CUMHURİYET 30TEMMUZ 2000PAZAR OLAYLAR V E G O R U Ş L E R [email protected] Atatürk'ün Sorduğu Sorular - Yaptığı Sınavlar ArdanKAYNARDAĞ S oru sorma önemlı bır şeydır Öy- le kı felsefe dünyası, bılım dün- yası, sorulan sorular uzenne ku- rulmuştur Bu tur sorulann çok- ça sorulması, tanhte ılk kez eskı Yunanıstan'da görûlur Ortaçağa gelınınce soru sorma neredeyse yasaklanır O dönem- de dınsel ınaruşlara bağlı değışmez doğru- lar olduğu kabuJ edılmıştır Ronesans ve aydınlanma donemlennde so- ru sorma eylemı yeruden özgûrleşır Fran- sa, Ingıltere, Almanya gıbı ûlkeler 17 ve 18 yüzyılda soru cennetı konumuna gelır Do- layısıyla bılım ve felsefe buyûk gelışmele- nnı bu yuzyıllarda yaşar Tûrlaye aydınlanma düşuncesıne, yanı akılcı felsefe ve bılımsel düşünceye 19 yüz- yılın ortalannda yonelmeye başlamıştır Yu- kanda değındığrm anlamdakı sorular bu yö- nelme ıle bırlıkte gûndeme gelır Bılım, fel- sefe, ahlak, özgürlük, eşıtlık nedır gıbı so- rulann kımı yazar ve dûşünurler tarafından sorulduğu görûlür Ikıncı Meşrutıyet dönemınde, yanı 1908'den sonra sorular artar Atatürk bu dö- nem aydmlanrun npık orneğıdır Kafasın- da oluşan sorulan ılkın kıtaplara sorar, ya- nıtlan onlardan almak ıster Okuduğu lcıtap- larda altını çızdığı satırlann yanına konıil- muş soru ışaretlennın sayısı az değıldır Da- ha sonra çevresındekı aydınlara sormaya başlar Bunlann ıçuıde en zor sorular, "kav- ramlann tanımlanması"yla ılgılıdır Orneğın, bır gun ıktısatcı Ahmet Hamdi Başar'a "Uberalizm nedir" sorusunu, baş- kagün felsefecı HasanÂh Yücd'e "Stfirne- dir" sorusunu sorar Edebıyatçı tsmaS Ha- bip Sevük'u "Edebiyat nedir" dıye sıkıştı- nr(l) Atatûrk öğrenmeye ve öğretmeye merak- hdır Kafasında ve gönlunde her zaman öğ- rednenKk eğümıi taşımıştır 0nun bu özel- hğı, yazı, tanh ve dıl devrımı gûnlennde ıvıce bellı olur Kendısı Çankaya'da, Dolma- bahçe'dedır, ama aklı hep okullardadır, gı- dıp öğrencılerle konuşmak, sınavlarda bu- lunmak ıster Sınavlara gırer, not verdıgı de olur Burada Atatürk'ün yaptığı uçsınavıan- latacağım Once tanınmış bılım tanhçımız Prof Aydın Sayıh'nın bu konudakı anısını özetleyeceğım (2) 1933 yılında Ankara Erkek Lısesf nde ta- nh, coğrafya sınavlan vardır Atatûrk yanın- da Mılh Eğıtım Bakanı Reşk Galip, valı ve daha başkalanyla bırlıkte sınav odasına gı- rer Oğretmenler sırası gelınce Aydın Sayı- h'yı ıçen alırlar Sayılı, "Benimsuunnn^ta- rih öğretmemm değil tek başına Atatûrk yapö"dıyor "Ükin, Volga ve Don ırmakla- rmın birbirine bağiamnalan girişiminin ta- ritafaıi Mrdu,yaortfaMkm.lste§ üzerinebu gi- rişimin siyasai ve ekonomik öoenrini de ân- latbm. Başka sorusu şu idi: Rusya'da Sov- yef rejiminin kurulmasm4a Türkiye'nin et- tâa obnus mudur? E\et, dedını \e etkiyi an- btmaya çanşüm. Ders ldtapbuı çerçevesin- detniutçsorudaha sorduğumıanııııayoruın. Yanıtianmdan memnun kalmışd. Öğrendi- ğüne göre not da vernüş ve MiDi Eğjtim Ba- kanı Reşit Gaüp'ten benimle UgUenihnesini istemiştL O w»nana kadar su mühendısı oi- mak istryor ve keodinu ona gore hazırbyor- dum. Sutavdansonrabakanhğmw öğretmoı- lerimin benim için 'bılım tanhı'ni uygun görmeierj üzerine ABD'ye, Harvard Uni- versitesi'De gönderildim ve bu ûniversitede flk büün tarihi doktorasını ben yaptnn." Hemen söyleyeyım, Aydın Sayılı yurda döndukten sonra Dıl ve Tanh Coğrafya Fa- kûltesrnde Bıhm Tanhı Kürsûsu'nu kurmuş- tur Anlatacağım ıkıncı anı, tanınmış hukuk profesoru İlhan Postaaoğhı na aıt Postacı- Oğlu 1933'te Galatasaray Lısesı'nde yapı- lan smavuıı şöyle anlaöyor (3) "Atatûrk yanında tarihçi Âfet Inan, Ge- neral Şukru Nâılî (Gökberk) ve başka idm- sderle liseye geldL Doğru sınav odasına gir- dLSma>sırasıbendeidLİlksonıyutarihöğ- retmenimiz Cavıt Baysun'un sormasını is- tedi Sonra kendisi sormaya başladL Bir so- rusu Mondros Mütarekesi Oe UgüiydL tz- mir'de geçen çocukhığumda Vunan tşgahni yaşadığun için bu konudaverdiğim yanıdar ortaokuldûzeyini aşıyordu,bu da Atatürk'ün hoşunagidrvordu. Birara nasüotduysa'stra- tejı gereğı dedun. Atatûrk bu sözcuğûn Arapçasını sordu. 'Bılmıyorum' deyince güldü. Bümeyisimden memnun olmuş gi- biydL." Atatûrk, ıyı ızlennnler ednıdığı bu sma- vm ertesı günu Dârûlfûnûn'a (Istanbul Unı- versıtesı'ne) gıtmış, oradakı devletlerhuku- ku sınavında bır oğrencıden u manda reji- mi"nı anlatmasını ıstemiftı Doğru yamt alamayınca böyle bn" durumdan hoşlanma- dığını bellı ettı (4) Oysa Galatasaray Lı- ses'nden pek memnun aynlmıştı Sözunu edeceğım üçûncü suıav, yukan- da anlattıklanma benzemıyor Bu başka tûr- lü sınavı bana değerh dostum, emeklı yük- sek yargıç Cânan Ankan (5) aniattı Yıl 1934 Cânan Hanım, Ankara Kız Lı- sesı orta bınncı sınıfta oğrencıdır 5 Mayıs gelınce, müdür yardımcısı, Atatürk'ün da- vetlısı olarak Gazı Orman Çıftlığı'ne gıdı- leceğını söyler Oğretmenlerle bırlıkte çıft- lığe gıdılır Atatûrk oradakı Marmara Ha- vuzu'nun dört yanında toplanılacak bıçım- de hazn-hk yapürmıstır Sağda kendısı ve öğ- retmenler, solda öğrencıler oturur oğretmenlerle söyleşıde bulunur (sohbet eder) Atatûrk Bu^z sonra büyûk suuflann öğrencılen zeybek oynarlar Ağızlannda tuttuklan kaşıklarla yumurta taşıma yanşı yaparlar Bn- başka grup koşarak yanşu1 Sonrasmı Cânan Ankan 'dan dınleyelım "Koşu yanşuıda ben ikinci otmuştum. Atatûrk birinciyi ve ikmciyi yanına çağınh. Aiklerimjz hakİanda sorular sordu. Benim aifcmdeçokaskervann,onlanyakındanta- mdığıanbsıhyordu. Sooraayağakalkü ve öf- rencüere sestenerek - Çocuklar, hadı bakahm üaye aynlın, de- di Şımdı Timurleng'ın Ankara Savaşı'nı sahneye koyacaksınız Ddyeayrüdık, dağdaklere'Aranızdan Sul- tan Beyazıt'ı seçın' dedi. Soklakilerin deTS- murteng'i seçroeierinı istedi Eüni havaya kaknnncasavaşıbaşlaUcağuıısöytediveeii- ni kakhnh. Biz sanki önceden sözkşmiş gi- bî hep birden Tunurleng'in üzerine atddık. Kofianndanbacaklanndanyakaiayarakkı- mıklayamaz duruma getinükve Atatürk'ün önüne bırakarak 'Tunurleng'ı esıraldık' dedik. Atatûrk 'Yooo, olmaz' dryerek bu hare- ketimize karşı çıka. - Çocuklar tanhın gerçeklerinı değıştıre- mezsınız, dedL Ankara Savaşı'nda yenen Tımurleng, yenılen Beyazıt'ör Yapacağı- nız şey, gerçeğı kabul etmek ve bu gerçek- ten ders çıkarmaktır O gun, bütün öğrendfer ve oğretmenler tarihe naal bakılacağuu iyke öğrenmiştik. Yapdğumz şey gerçek sınavda obaydı, Ata- tûrk bize herhalde tam not vermezdl' 1 Cânan Ankan v e arkadaşlan, yalnız tan- he bakışta değıl, her zaman nesnel olmarun gereğuıı o gun çok ıyı oğrendıler Uerleyen yıllarda, anİamak ıçın sordular, öğrenmek ıçın sordular, sormaktan korkmadılar Kımı yargıç oldu onlann, kımı öğretmen, kunı yönencı Hangı mesleğı seçerlerse seçsın- le r, doğrudan yana olmaya çaba gösterdıler (1) Bahnız Nükte, Fıkra ve Çızgtlerle Atatûrk, 1955 tstanbul, Der Yavınlan Nıyazı Ahmet Ba- noğlu (2) A vdm Sayılı, Atatürk le Bır Sınav Anısı Er- dem Dergısı 1986, Kasım, Atatûrk özel sayısı (i) tlhan E Postaaoğlu, Atatûrk önünde Tanh Bakaloryası 1979, Istanbul (4) Agy, syf 32 vd (5) Cânan, Ataköy'de oturduğum apartmanda komsumdur, kendısıylesıkçagöriişupkonuşuyo- rum. Soru: Isıran Köpeğe Ne Yapılır? "Köpek bızı ısırdı dıye bız köpeğı ısır- mtyonız." Prof Ali Nesin boyle demış1 Kopek gelıp sızı ısırsa ne yaparsınız? Hemen hastaneye koşarsınız, kuduz aşı- sı yaptınrsınız. Gunlerce acı çekersınız. Bu yuzden olenlerde oturen korkunç bı- çımde can vererek!., Kopeğın ısırmasını onlemenın tek yo- lu kopek sorununu çozumlemektır. Aşı- lamak, boynuna zıncır takmak, tehlıkelı danlannı tutup bır yerlere kapatmak. Eskıden Istanbul'dakı butun kopekle- n toplayıp Hayırsızada'ya kapatmışlar Orada hayvanlar bırbınyie boğuşarak ölup gıtmış. Feryatlan Istanbul'dan du- yulurmuş... Çoğunu tanıdtğım değeriı kışıler, "Dü- şünceye Özgüriük" adlı bır krtaba ımza attıklan ıçın adalet onunde hesap ven- yorlar. Şaırler, yazarlar, duşunurier, sınemacı- lar... Herturiu duşunceye ozgurluk! "S;- zin göruşünüze katılmıyorum, ama du- şûncenızı söylemekte özgür olmanız- dan yanayım." Vottaire'ın sozlen gunu- muzde de etkısını surduruyor Lale Mansur, Emine Şenliklioğiu ıkı bırbmne ters duşen ınsan.. Bınfilmoyun- cusu, otekı kara çarşaflı kara anlayışlı brsözde yazar 1 Bırbırlenne hıç mı htç ben- zemezler. Ama duşunce ozgurluğunu savunmada yan yana gelmışler1 Man- sur, ıçtenlıklı elbet, ama Emine Hanım ne denlı ıçtenlıkle yaklaşıyor bu konuya bellı! Dın somuruculen ıçın her araç ya- saldıri Dedıklen gıbı "Demokrası bızım ıçın bır amaç değıl bır araçtır." Nereye kadar! ulkede şenat duzenı kurulana ka- dar! Ondan sonra Lale Hanım'lar kaça- cak yer arayacaklart Ulkede şenatçı bır duzenın yerieşme- sı tehlıkesıne karşı buyuk savaşım veren- lerden bın Aziz Nesin ıdı Yazdıklan, ko- nuştuklan ortada 1 Ama oğlu AJi, duşun- ce ozguriuğu adına bu tehlıkeyı gormez- lıkten mı gelıyor, yoksa umursamıyor mu? "Ama düşûnce özguriuğunden yana- yım, benı Erbakan'dan farklı kılan, be- nı ınsan yapan özellık." Demek Erbakan ınsanlık dışı bır şey 1 Hatta bu sozlere ba- kılırsa ınsanlan ısıran, rahatsız eden, kor- kutan bır 'şey'' Nesin ve onun gıbı du- şunenler, yanı Erbakan'ın duşuncelen yuzunden bır ıkı ay hapse gırmesını doğ- ru bulmayanlar Refah lıdennın, yıllardır surdurduğu gencılık uğraşını hoşgor- mekten yana mıdıriar? Hoşgoru bır ye- re kadar lyıdır de.. bır haikın, bır ulkenın uygariık duzenını değıştırmeye kalkışan- lara anlayış gostenldı mı, ışın rengı de- ğışır! Erbakan ve takımının kırk yıldır "ınsan haklan", "uygariık", "demokrası"'konu- lannda nelersoyledığını, neler yaptığını, nelen gerçekleştırmek ıstedığını "Bızher- kesı savunuruz" dıyen kışıler bılıyortar mı, hâlâ oğrenemedıler mı? Erbakan ta- kımının bır yıl suren ıktıdarlannda ulkeyı hangı yone doğru suruklemek ıstedıkle- n lyıce gun ışığına çıkmadı mı? Anİamak zor Erbakan'ı hapısten kur- tarmak telaşını!.. Bu ulkede hapse gır- meyen mı kaldı? Varsın Erbakan da nı- ce yurttaş gıbı hapse gırsın1 Yetmış alfc yaşında amacı uğruna buyuk çaba har- cayan bır kışı elbet adalet onune de çağ- nlır, hapse de gırer. Benım şaştığım, goz onundekı ger- çeklen 'hoşgönı' dıye yorumlamak ıste- yen "ıyı nıyetlı" arkadaşların tutumu!... EVET/HAYIR OKTAY AKBAL PENCERE Ziimputten Akisler... A. M. Celal Şengör'un "Zumrutname" adlı kı- tabı (Yapı Kredı Yayınlan'nda) çıktı. CBPde (Cum- hunyet Bılım Teknık Ekı'nde) her cumartesı yayım- lanan yazılar toplu olarak okura sunuldu. Şengor'u tanıtmaya gerek yok!.. Çunku artık genış halk kıtlelen Profesör Şen- gor'u tanıyorlar Nereden?.. Depremden. '' e Ne yazık kı yerbılımcı profesorlenmızı deprem top- lumatanrttı; bılım adamı, depremın acısıyla un ka- zanmanın kekremsı mutluluğunu bırlıkte yaşamak zorunda kaldı; bu çarpıcı ıkılem, ınsanda huzun ya- ratır; hayatın çelışkısını ınsanın yureğıne çarpı ışa- retı gıbı ışler Krtlelenn bakış açısında bırbınnden ayn gıbı go- runmesıne karşın, yaşam ıle bılım bır butundur. "Zumrutname" bu gerçeğın vurgulanmasıyla değerlenen bır krtap.. Yaşama sevıncını de ıçeren bır kıtap!.. Kitabın sayfalan ınceden ınceye açılarak kat kat şerbetlenmış yufkalardan alınabılecek bır damak tadıyla okunuyor; bılgıyle akıl, zekâ şımşeğının ay- dınlığında koşe kapmaca oynuyor; bılım adamının bınkımı, köşe yazısının çerçevesıne sığışırken bır temel kuralı başkoşeye oturtuyor. Nedır o temel kural?.. Rodin'e sormuşlar - Nasıl heykel yaparsın?.. Sanatçr - Bır taş alınm, demış, fazlalıklan atanm, genye kalan heykeldır. Koşe yazısı da boyle yazılır. • Ancak bu ış her bılım adamına yakışmayabilır; belkı de ters duşebılır. Celal Şengöryazılannda bılgı ıle coşkuyu harman- larken hayatı ve mutluluğun anlamını yakalamak davasındadır; beyaz kâğıt uzenndekı kara harfler ancak boyle can kazanabılır. Amanasılbircan? Her can her cana benzemez; canlar arasındaki benzertık, olum karşısındakı özun cevhennı taşı- malanndadır, ancak o cevherin de tekduze oldu- ğunu kım soyleyebılır? Tek duzelık zaten oium değil mı?.. Kimlik aynşması, yazıda bıçemın özünu oluştu- rur; sıradanlığın ölumculluğunu aşarak ıçenğınde canlanan yazıdır aranan ve duşunduren . • Şengör'un kıtabındakı XVıncı yazısının başlığı du- şundurucu' "Bılım Adamlan ve Profesörler" Aynm çarpıcı, değil mı?.. Her profesör bılım adamı mı?.. Ya da her bılım adamı profesör mü?.. Celal Şengor soruya yanıt anyor. Varacağı sonu- cu soaınun gelışınden kestırebılırsınız. Hele YÖK devrini yaşadığımız Turkıye'de soruruun yanıtının ne olacağı bellı değıl mı?. Yalnız dunya âlemın bıldığı gıbı Celal Şengor hem profesordür... ' ' ' Hem bılım adamıdır. Yetmıyormuş gıbı "Zümrütname"de bır de ya- zar olarak çıkıyor karşımıza... Hern de köşe yazan!.. ,, r , . Gel de kıskanma!.. Ferroli'den klima doğruları; - Soğutulan mekana geien güneş ışığı perde ve panjur ile azaltlmalı. - Klima kullanılan mekanlarda kapı ve pencereler mumkun olduğunca kapalı tutulmalı. IFERROLI | Isıtma ve Klima Sistemleri Tel (0216)416 54 93 www ferrolı net tLAN TC ANKARA 1. ASIİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo 2000/411 Davacı Şıhmus Özdemır vekılı tarafından davalı Nu- fus Idaresı aleyhıne açılan ısım tashıhı davasının yapılan yargılaması sonucunda. Davanın kabulu ıle Gazıantep ılı, Islahıye ılçesı, Ka- rapınar koyu, 0052 cılt, 0019 kutuk sıra no'da nufusa ka- yıtlı bulunan Alı ve Sultan'dan olma 1 6 1968 doğumlu Şıhmus özdemır'ın ısmının Emre olarak düzeltılmesı- ne, nüfusa bu şekılde tescılıne, Şıhmus ısmının ıptaune, MK'nuı 26 maddesı gereğınce gazetede ılan olunur 26 7 2000 Basın 42723
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle