20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 TEMMUZ 2000 ÇARŞAMBA HABERLER Yerel yönetimter yasa tasansı 6 ay içinde çricar • AYDLN (Cumhuriyet) - ANAP Genel Başkan Yardımcısı Cengiz Altınkaya, hükümetin, yerel yönetimler yasa tasansını 6 ay içinde TBMM'den çıkaracağını öne sürerek "Eğer Türkiye'de yerel yönetim reformu tam anlamda gerkçekleşirse, yerel yönetimlere kaynak yaratan, yönetimlere halkın katıhmını sağlayan yepyeni bir model oluşacaktır" dedi. Her bölgenin kendine özgü koşullan ve potansiyeli olduğunu belirten Altınkaya, reformla birlikte bu kaynaklann dahaiyi değerlendirilebileceğini savundu. 1 Gericı1ik ve yobaztıktafi kurtulacağız' • ADANA (Cumhuriyet Güney tfleri Bürosu) - Adana Ticaret Odası'nda (ATO) "AB Türkiye Bölgesel Bilgi Ağı Adana Bürosu"nun kurulması nedeniyle düzenlenen toplantıda konuşan ATO Meclis Başkanı Erçin Çıtınk, "AB'ye geçiş demek, ûlkenin kalkınması, ekonomik gelişme, gericilik ve yobazlıktan kurtulma, aydınlık bir gelecek demektir" dedi. Oda Başkanı Fethi - Kamışlı da aralık ayında Avrupa Komisyonu Türkiye Temsilcisi Büyükelçi Karen Fogg tarafından resmen açılacak olan temsılcilığın, Adana ekonomisine, sanayici ve işadamlanna büyük hizmetler vereceğini söyledi. Öğneünene „? dayak • İZMİR(AA)- Akıncılar llköğretim Okulu'nda öğretmen olan Haşim Tutan (50), evinden alınıp Kısıkköy ormanlık alana götûrülerek dövûldü. Zorbalar, öğretmeni ormanlık alanda bırakıp kaçtılar. Tutan, onnanlık alan yakınlanndaki bir marketten evine telefon açarak başından geçenleri anlattı. Tutan, olay yerine gelen ambulansla tedavi için Yeşilyurt Atatürk Araştırma Hastanesi'ne kaldınldı. Hükümet halk düşmanı' • ANKARA (ANKA)- Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), hükümetin "halk düşmanı" bir politika izlediğini ileri sürdü. Ülkede gelir dağılımının bozulduğu, hükümetin, IMF ve Dünya Bankası'nın dayatmalı politikalanna teslim oldugu ve AB'ye boyun egdığı bildirildi. ADD tarafindan yapılan açıklamada, tanmda desteklemelerin kesilmesi ve buğdaya mal oluşunun altında taban fıyat verilmesinin bu uygulamalann sonucu oldugu ve dış ticaret açığının korkunç boyutlarda oldugu savunuldu. Yapılan açıklamada, 163. maddenin kaldırılmasından sonra şeriatçılann temel hedefi olan 312. maddenin de yozlaştınlması ile Türkiye Cumhuriyeti'nin hukuksal olarak savunmasız bırakılmaya çalışüdığı üen sürüldü. Olağanüstü hal, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da 13. yılını tamamladı leror 00 bm can alchDtYARBAKIR (Cumhuri- yet Bürosu) -Doğu ve Güney- doğu'daki 13 ilde 1987'denbu yana uygulanan Olağanüstü hal (OHAL) 13. yılını tamam- ladı. OHAL Valiliği'nin Inter- net sitesindeki verilere göre 13 yıllık süre içinde terör, 23 bin 279'u terörist, 5 bin 18'i gü- venlik görevlisi, 4 bin 44O'ı yurttaş olmak üzere toplam 33 bin 44 cana mal oldu. Terör, ekonomiyi de çökertti. Bölge- de binlerce kamu binası tahrip edilirken yüz milyarlarca lirâ zarar meydana geldi. 1987 yıhnda Diyarbakır, Bingöl, Hakkâri, Mardin ve Si- irt'te sıkıyönetimin kaldmlma- sı ile Bakanlar Kurulu'nda alı- nan 285 Sayılı Kanun Hük- münde Kararaame ile Bingöl, Diyarbakır, Elazığ, Hakkâri, • 13 yıllık süre içinde terör, 23 bin 279'u terörist, 5 bin 18'i güvenlik görevlisi, 4 bin 44O'ı yurttaş olmak üzere toplam 33 bin 44 cana mal oldu. Terör, ekonomiyi de çökertti. Bölgede binlerce kamu binası tahrip edilirken yüz milyarlarca lira zarar meydana geldi. Mardin, Siirt, Tunceli ve Van OHAL kapsamına, Adıyaman, Bitlis ve Muş ise mücavir il sta- tüsüne alındı. Olağanüstü Hal Yönetimi 13. yılmı tamamla- dı. 11 ilde uygulamaya konan OHAL, zaman ıçerisinde Bat- man ve Şımak'ın ıl olması ne- deniyle 13 ilde sürdürüldü. O- HAL yönetimi, halen Diyarba- kır, Hakkâri, Şırnak ve Tunce- li'de sürdürülürken, Batman, Bingöl, Bitlis, Muş ve Siirt ise mücavir il statüsünde bulunu- yor. MGK'de alınan tavsiye ka- ran doğrultusunda bugünden itibaren Van'da OHAL uygula- ması sona erdiriliyor. OHAL Valiliği'nin Inter- net'teki sitesine göre 13 yıllık sürede 23 bin 279 terörist öldü- rüldü. 619 terörist yaralı olarak ele geçirilirken 3 bin 14'ü de yakalandı. Militanlann 2 bin 351'ı de kendıliğinden teslim oldu. Bölgede meydana gelen çahşma ve saldırüarda 220 su- bay, 418 astsubay, 3 bin 14 er- baş ve er, 190 polis ve 1366 ko- rucu olmak üzere 5 bin 18 gü- venlik görevlisi de şehit oldu. 526 subay, 1013 astsubay, 6bin 975 erbaş ve er, 683 polis ve 2 bin 470 korucu olmak üzere toplam 10 bin 984 güvenlik gö- revlisi ise yaralandı. Bölgede meydana gelen terör olaylann- da 504'ü çocuk, 519'u kadın ve 3 bin 417 de erkek olmak üze- re 4 bin 440 yurttaş yaşamını yitirdi. 646 çocuk, 799 kadın ve 3 bin 988 de erkek olmak üze- re de 5 bin 433 sivil yaralandı. 96'sı ögretmen, 70'i muhtar, 32'si imam olmak üzere 307 ka- mu görevlisi yaşamını yitirir- ken, 204'ü de yaralandı. 13 yılın toplam bilançosun- da ise terör 33 bin 44 kişinin yaşamına mal oldu, 17 bin 240 kişi yaralandı. PKK saldınlannın başladığı 1984 yıltndan bu yana maliye- ti 100 milyar dolan bulan har- camalar yapıldı. Ülke ekono- misinin önemli bir bölümü si- lah ve mühimmata harcandı. Bölgedeki çatışmalarda, 127 okul, 21 köprü, 8 sağlık ocağı, 238 kamuya ait araç, 80 kara- kol, 346 özel şirket aracı, 193 PTT ve cami olmak üzere 1053 araç, bina veya yapı kısmen, 114 okul, 5 köprü, 6 sağuk oca- ğı, 262 kamu aracı, 45 vagon, 9 karakol, 278 özel şirkete ait araç, 112 de PTT veya cami ol- mak üzere 831'i de tamamen tahrip edildi. Bu tahribatın gi- derilmesi ve boşaltılan köyle- re geri dönüşün sağlanması için devlet bütçesinden harca- malar devam ederken PKK önemli bir gerileme yaşadı. Milli Savunma Bakanlığı, şehit er Sedat Özdemir'den 54 milyar tazminat istiyor Şehit aflesine tazminat cezası AHMETŞEFİK TRABZON - Sabahın erken saatlerinde Erzurum'dan yola çıkmıştı Ağn 12. Mekanize Piyade Tugayı 2. Taburu. Bir ıç güvenlik operasyonu dolayısıyla Bingöl'e gidiyorlardı. Içlerinde askerler olmak üzere 35 araçlık bir konvoy oluşmuştu. Ondeki altı araç öncülük görevi yapıyordu. En önde bir Mercedes kamyon, arkasında Giresun- Keşaplı Piyade Onbaşı Sedat Özriemir'in kullandığı MAN marka kamyon 15 yolcusuyla yolda . seyrediyordu. . """' • Yolculuk haşlayalı üç buçuk saat olmuşta. 3J3649 plakalı kamyonf BıngöTün Karlıova ilçesi Herde Deresi mevkiine geldiğinde önündeki hafîf tepeyi aşü. Yokuş aşağı inmeye başladı. Araç giderek hızlanıyordu. Vites boştaydı. Araç komutanı Asteğmen Gfirel Dunnuş, araç şoförü Sedat Özdemir'e vites küçültmesi emrini verdi. Ancak araç giderek hızlandığı için vites almadı. Tepeden hızlanmaya başlayan araç, 300 metre sonra yoldan çıkarak 50 metrelik uçuruma yuvarlandı. Kazada araç şoförü Giresunlu Sedat Özdemir, piyade er Mardinli Orhan Bozkurt ve piyade er Trabzonlu Halil Karagöz şehit oldu. araçtaki 13 kişiyse çeşitli yerlerinden yaralandı. Piyade erler Özdemir, Bozkurt ve Karagöz, dönemin Cumhurbaşkanı Sükyman DemireL Milli Savunma Bakanı Mehmet Gölhan ve diğer ilgililer tarafından Devlet Övünç Madalyası ve Şehitlik Belgesi ile onurlandınldı. Davalar açüıyor Kazanın ardından yapılan inceleme ve bilirkişi raporlannda, aracuı vitesinin boşa alınmasının kazada en önemli sürücü hatası oldugu belirtiliyordu. Bütün bunlara karşın 12. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı Askeri Savcıhgı, "kovuşturmaya gerek olmadığT karannı veriyordu. Kazada belden aşağısı felç olan Manısalı piyade er Necati Akbudak, Milli Savunma Bakanlığı aleyhine tazminat davası açtı. Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesi, 24 Mart 1998 tarihinde yasal faizleriyle birlikte bakanlığı 49 milyar 133 milyon lira tazminat ödemeye mahkûm etti. Kazada yaşamını yıtiren Mardinli Orhan Bozkurt'un babası Sabri Bozkurt da V--- Öhunhaberi üzerine büyük acılaragömüten Sedat Özdemir'in ailesi, Cumhurbaşkam, bakanlar ve diğer yetkfliierin ilgisi, Devlet Övünç MadalyasTnın verilmesiyle aalannıbir «. ,•- Mçûde f#r. yüreklerine gömmüşler, oğuilannın vatanın korunması doğrultusunda yüce bir değer için şehit olduğunu düşünerek acıb, ama başlan dik olarak Doğu Karadeniz Jandarma Bölge Komutanı luğg. Baki Onuriubaştan madah/alaruu ahnışlardı. Ankara 21. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde bakanlık aleyhine açtığı tazminat davasını kazandı ve 5 milyar 485 milyon lira almaya hak kazandı. Milli Savunma Bakanlığı, Yargıtay'a gittiyse de kararlar onandı. Rücudavası Davalan kaybeden ve toplam 54 milyar 618 milyon lira tazminat ödemeye mahkûm olan Milli Savunma Bakanlığı, kaybedilen bu paranın yasal faizleriyle birlikte şehit er Sedat Özdemir'in ailesinden alınması için "rücuen tazminat davası'' açtı. Keşap Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dava başlatıhrken Hazine avukatı, şehit erin mirasçılannın bütün mallanna ihtiyati tedbır koydurttu. Sedat özdemir'in mirasçılannnı avukatı Kadir Maden, şehit ere yüklenen suçların hiçbirisinin gerçegi yansıtmadığinı, müvekkilinin şehit olmasına idarenin kusurlu hareketlerinin neden olduğunu, ancak müvekkillennin Türk Silahlı Kuvvetlen ve Milli Savunma Bakanlığı 'na saygılanndan dolayı dava açmadıklarmı belirtti. Bilirkişi raporlannın çok yetersiz olduğunu, gerekli araştırma ve incelemelerin yeterince yapıhnadığını belirten avukat Maden, "B snm ehuyeti oian şehit ere ağır vasıta kuDandmhnası, idarenin en büyük suçudur. Aynca böyle bir iddiada kasten ve gareze dayanarak dayın meydana . -,^A "i îspan gereldr" dedi. - Bakangöreve Avukat Kadir Maden, olay sırasında tutulan raporlara göre bile Sedat Özdemir'in suçlu sayılamayacağmı belirterek "Bakanhğuı bu tavn, vatanı ve bayrağj uğruna canuu seve seve veren şehidin kemiklerini sızlatmaktadır. Böyk bir davanın akla uygun tarafi oiamaz, Dava abJaki değUdir"dıye konuştu.Dava karşısında büyük bir şaşkınlık yaşayan Sedat Özdemir'in annesi Ayşe Er ise şöyle dedi: "Devlete 21 yaşmda bir eviat verdim. Karşıhğuida bana iki madalya verdfler. Şimdi devlet kalkmış benden para istiyor. Bunasddevlettir?Ben Apo'ya yapılan masraflan da ödemeye haTirmy Ama karşıhğmda bana oğlumu verebilecekler mi? Bu tavır aalannuzı daha da büyûhtû. Devlet bu dul kadından para isteır.eye utanmryor mu? Bize verdikleri madahalan geri göndereceğim.'' Şehit erın ablası SaHha ile kardeşi Fatih Özdemir de karşılaştıklan bu tutum karşısında büyük bir şok yaşadıklannı belirttiler ve "Sedat'ı vatana kurban verdik. Şimdi elimizdeki avucumuzdaki her şeyi devlet bizden alıyor. Bize miras mi kakü. Gelsinler canınuzı alsınlar obun bitsin'' diyerek tepkilerinı ortaya koydular. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] RTÜK, 'özgür Radyo'yu tam 365 gün kapattı. Sebep: Kültür Bakanlığı'ndan bandrol izni alınmış, piyasadaserbest- çe çalınan bir kaseti yayımla- mış olması. Kasetin biryüzün- de 5, diğer yüzünde de 5 par- ça olmak üzere 10 parça yer alıyor. Bu kaset 1996 yılından bu yana yasal olarak piyasa- da satılıyor, çalınıyor, dinleni- yor. Işte RTÜK, üzerinde bandrolu olan bir kaseti çaldı- ğı için bir radyoyu tam bir yıl kapatıyor. Bunu, ortalama ge- lişmişlikteki bir ülkede anlatsı- nız, size abartıyorsunuz derier. Ama bu Türkiye'de oluyor. RTÜK; Ataol Behramoğ- lu'nun "...Öldükçe çoğalıyor adamtar/Ben tükenmekteyim öldürdükçe..." sözlerinde ve Avusturya Işçi Marşı'ndan alı- nan "Hazıriandık son kanlı kav- gaya/ Bayrağını yükselt, daha daha yükselt/ Yükselt bayrağı- nı yukan/Bugüne vuralım, ya- nnı kuralım /Kaldıralım sınıfla- n" sözlerinde inanmayacaksı- nız ama bölücülük suçu göre- rek kapattı. RTÜK'ün yeni baş- kanı Sedat Nuri Kayış, kapat- ma karannı şöyle bildirdi: Bağımsız Kıbns ve RTÜK "3984 sayılı Kanun 'un 4.mad- desinin (g) bendinde belirie- nen 'Toplumu şiddet, terör ve etnik aynmcılığa sevk eden ve toplumda nefret duyguları oluşturacak yayınlara imkân verilmemesi' ilkesinin ihlal edilmiş oldugu Üst Kurulu- muzca tespit edilmiştir." Düşünün ki, 5 yıldır piyasa- da satılan, 20-25 yıldır Türki- ye'de okunan ve söylenen bir şiiri yayımlayan bir radyo, bir daha belini doğrultamayacak kadar ağır bir cezaya çarptın- lıyor. Bunun adı yargısız infaz değilse nedir? Aynca, o söz- lerin bölücülükle, halkı kine teşvik etmekle ne ilgisi var? Diyelim ki var, bunu ancak bir yargı kurumu saptayabilir. Bu RTUK ne mene bir kurumdur ki, aklına eseni yapacak yetki- yi kendinde görüyor? • • • Tam Özgür Radyo'nun ka- patılmasıyla ilgili yazıyı yazar- ken Kıbns'ta günlerdir casus oldugu gerekçesiyle ifadesi alınan ve gözaltında tutulan gazeteci Şener Levent'in mahkeme tarafından serbest bırakıldığı haberi geldi. Şener Levent'i tanımam, ama Kıbns'ı biliyorum. Kıbns'ın en değerli gazetecilerden birisi Kutlu Adalı, yıllar önce tıpkı Uğur Mumcu gibi bir faili meçhul cinayete kunban gitti. Onun katili bugüne kadar buluna- madı. Kıbnsgibi küçükbiryer- de, bu cinayetin failinin bulun- mamasj garip değil mi? Şener Levent'in casus ol- madığı belliydi. Şener Levent casus değildi ama Türkiye'ye bağımlı olarak yürütülen Kıb- ns siyasetlerinin murtaliflerin- den birisiydi. Denktaş'ın ve adada bulunan Türk Güvenlik Güçleri'nin rolünü eleştiriyor- du. Polis dahil bütün güvenlik güçlerinin Kıbns'taki yönetime bağlı olması gerekirken Türk Silahlı Kuvvetleri'ne bağlı ol- masını kabul edilemez bulu- yordu. Bunu bir çok kimseden farklı olarak açıkça dile getiri- yordu. Şener Levent bunlan söy- lerken yalnız değildi. Toplum- cu Kurtuluş Partisi lideri Mus- tafa Akıncı da Neşe DüzeTe şunlan söylüyordu: "Türki- ye'yle eşitlikçi ilişki istiyonız. Kıbns Tün\ halkı kendi kurum- lannı kendi yönetir hale gel- melidir, Bağımsız bir devlet ol- manın gereği de budur. Poli- sin sivil otoriteye bağlanması 'yeni yaşamın' bir parçası iş- te. Bu talep hafife alınmama- lı. Harekâtın üzerinden 26 yıl geçti, artık çözüm üretelim. Tün\ Ordusu da asli görevine dönsün." Kıbns'ta önümüzdeki gün- lerde 20 Temmuz Müdahale- si'nin yıldönümü kutlanacak. Aradan 26 yıl geçti. Kıbns'ın kuzeyi ile güneyi arasındaki fark, o günden bugüne izle- nen siyasetlerin ne kadar ba- şansız olduğunu da gözler önüne seriyor. Kıbns'ın güne- yindeki Rumlar'ın, yaşam dü- zeyi olarak toplumdaki de- mokrasi düzeyi olarak Yuna- nistan'la ilişkisinin özerkliği olarak çok ileride olduklan ve o günden bugüne çok mesa- fe aldıklan bir gerçek. Türki- ye'nin kayıtsız şartsız deste- ğiyle 26 yıldır kuzeye hükme- den Rauf Denktaş'ın yaptıkla- n da ortada. Tam bir hayal kı- nklığı ve başansızlık. Şimdi Kıbns'lı Türkler bu si- yasetleri sorguluyoriar. Onlann en sivri dilli sözcüsü susturul- mak istendi. Ancak Kıbns'ta mahkemeler hâlâ Türkiye'den farklı bir şekilde işl'ıyor. Kadın yargıç Emine Dizdar, Levent'i serbest bıraktı. Kıbns'ta şimdi yeni bir dö- nem başlıyor. Türkiye, Denk- taş'a dayalı Kıbns siyasetleri- nin başansız olduğunu artık kabul etmeli ve Kıbns'ta yeni çıkan sese kulak vermeli. Kıb- nslılann kendi siyasetlerini kendilerinin belirleyeceği bir ortamın oluşmasına yardımcı olmalı. Tersi işleri iyice içinden çıkılmaz hale getirecek. ••• RTÜK denen garip yasak merkezinden de, Kıbns'ta ar- tık başansızlığı kanıtlanan si- yasetlerden de vazgeçmenin zamanı geldi, geçiyor. Fark edilir diye umuyoruz. Bahceli'nin tsklifine sıcak bakılmıyor FP'de312ve Erbakan'a af tartışması H ^ Bahceli'nin Erbakan'ı hapisten kurtarmaya yönelik af ön erisi, FP'lilerin tepkilerine n e Jen oldu. Abdullah Gül, "Erbakan için onur kıncı olur" dedi. Hüsamettin Korkutata da "Erbakan'ın affından söz etn'ek 312. maddeyi hafife almaktır. Konuya böyle yaklaşmak ahmakhktır" dive konuştu. yet Bûrosu) - p RP'nin liden Necıoetniı Erbakan'ın hapis ceza- sınm kesinleşmesınden sonra FP yönetüninin TCY'nin312. maddesi- nin değiştirilmesi için atağa geçmesi partJ için- de yeni bir tartışma baş- lattı. Yenilikçiler aceleci davranmak yerine diğer partilerin desteğini al- mak için uzlaşmacı tavır izlenmesi gerektiğini sa- vunuyorlar. FP Kayseri Milletvekili Abdullah Gûl, geçmişte TCY'nin 312. maddesınden pek çok yazar ve düşünür mahkûm edilirken du- yarsız kalındığuu belir- terek "Geçmişteki ihma- Kmiz nedenhle şimdi bu konuyu gündeme getir- diğimizde sadece Erba- kan'uı meselesivmiş gibi algüamyor" dedi. Gül, MHP lideri ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bab- çeU'nin TCY'nin 312. maddesinin değiştiril- mesi yerine Erbakan'ın affiyla ilgili önerisiyle il- gili olarak da "Ben ol- sam bunu kabul etmem. Erbakan için onur kma olur" dedi. FP Bingöl Milletvekili Hüsamertin Korkutata da "Erba- kan'uı affından söz et- mek 312,maddeyi hafife almaktır. Konuya böyle yatdaşmak ahmakhkur" dıye konuştu. FP grubu, Yetki Yasa- sı'nın iptali için Anaya- sa Mahkemesi'ne yapı- lacak baş\-uru ve 312. madde ile ilgili gelişme- leri değerlendirmek üze- re dün olağanüstü top- landı. Basına kapalı ola- rak yapılan toplantı ön- cesinde gazetecilerin so- rulannı yanıtlayan Ab- dullah Gül, TCY'nin 312. maddesinin eninde sonunda değiştirileceği- ni, ancak FP'nin tek ba- şına bunu gerçekleştir- meyeceğini vurguladı. Gül, ekim ayından ön- ce TBMM'nin olağanüs- tü bir toplantıyla 312. maddeyi değiştirmesi beklentisinde olan FP yönetiminin aksine ken- disının kaygılan bulun- duğunu vurgularken olumlu yaklaşan Ece- . vit'in bu konuya öncü- lük etmesini istedi. Gül, "Ecevit'e yakışan, bu işc öncülük ederek şerefini de üstienroektir" diye konuştu. FP grup toplantısında 312. madde ile ilgili sü- reci ve liderlerle yaptığı göriişmeleri anlatan FP Genel Başkanı Kutan'ın a BabçeB bu konuyu Er- bakan meselesi olarak görüyor. O nedenle 312. maddenin değiştirflmesi- ne sıcak bakmryor" dedi- ği öğrenildi. Toplantıda FP Genel Başkan Yardımcısı Lütfiı Esengün de söz alarak daha önce 312. madde değişikliğine karşı çık- tıklan savların«tdfigR}i oJmadıgını söyJedı. Grupı sonrasında basmitopU&r. tısı düzenleyen Kutan, 312. maddenin tümüyle kaldınlmasını değil, de- ğiştirilmesini istedikkri- ni belirtti. FP grup top- lantısında Yetki Yasa- sı'nın iptali için Anaya- sa Mahkemesı'ne yapı- lacak başvuru ile ilgili unza toplandı. Erdoğanın transferi DYP'nin teklifi FP'yi şaşırtmadı • Daha önce ANAP'la da temaslan oldugu belirtilen Erdoğan hakkındaki parti yönetimi değerlendinnesinde, "Erdoğan'ın istikameti DYP değil, yeni sağ bir oluşum" denildi. ANKARA (ANKA) . Eski Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Tavyip Erdoğan'a DYP tarafin- dan transfer teklifi yapıl- dığına ilişkin tartışma, FP'de "beklenen gefişme" olarak karşılandı. FPye göre partinin kapatılması durumunda Erdoğan, bir grup yenilikçıyle birlikte aynlacak, ancak DYP'ye gitmeyip yeni bir oluşum deneyecek. Araşnrmalarımiz, Tay- yip Erdoğan'a transfer teklifi yapan ilk partinin DYP ohnadığı souucunu verdi. TCK'nin 312'inci maddesınden mahkûm edilip siyasi yasakU ko- numa girmesi ve Erba- kan ve FP yönetımiyle yollannm aynhnasından bu yana Erdoğasla te- masa giren partiler ara- suıda ANAP da bulunu- yor. ANAP'la Abdullah Gül ismi üzerinde ılk ku- lis, Genel Merke2'e kar- şı Yenilikçiler adıyla Ab- dullah Gül'ün adayhğı etrafinda organize olan parti içi muhaleftt tara- findan gerçeklestırildi. Bu dönemde FP kongre- sinde Abdullah Gül'ü destekleyeceğini belinen Erdoğan'a telefoiia ko- nuştuğu FP Gen;l Baş- kan yardımcılanrjan bi- ri, "Yenflikçüeramia yo- la çıkan arkadaşbnntzuı ANAP'hlarla azkyasa- ğuuzı kakürmak karşıb- ğuıda 5+5'e ret oyu vere- cekleri ve ardından da Mesut Yılmaz'ın Cum- hurbaşkam ada>hğmı destekleyecekleri konu- şuluyor" diyerek, ANAP'la flörtü gündeme getirdi. Erdoğan, bu söz- lere, "Yokcanımnereden çıkanyorsunuz" yanıtını vennesine karşın parti içinde yayılan "ANAP'la flört" söylentilenni de yalanlamadı. FP kongreye giderken Erdoğan'ın Hasan Cdal Güzei'in eski partisi Y- DP ile ANAP ve DYP dı- şında politika yapmak is- teyen bazı kesimlerle de görüşmeler yürüttüğü, parti içinde açık açık ko- nuşuldu. Erdoğan'ın DYP'den transfer teklifi alması, bu nedenlerle parti yönetiminde şaş- knılığa neden olmadı. Yapılan değerlendirmeye göre Erdoğan, partiden kopmak için Anayasa Mahkemesi "ndekı kapat- ma davasını bekleyecek. Partinin kapatılması ha- linde bir grup yenilikçi milletvekiliyle birlikte partiden aynlacak. FP yönetimine göre "Erdo- ğan'm istikameti ANAP ya da DYP değU, tüm bu partilerin genel merkez yönetinılerinden boşnut ounayanlann kaüldığı sağda yeni bir oluşum."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle