Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 19 TEMMUZ 2000 ÇARŞAMBA
HABERLER
Yerel yönetimter
yasa tasansı 6
ay içinde çricar
• AYDLN (Cumhuriyet)
- ANAP Genel Başkan
Yardımcısı Cengiz
Altınkaya, hükümetin,
yerel yönetimler yasa
tasansını 6 ay içinde
TBMM'den çıkaracağını
öne sürerek "Eğer
Türkiye'de yerel yönetim
reformu tam anlamda
gerkçekleşirse, yerel
yönetimlere kaynak
yaratan, yönetimlere
halkın katıhmını sağlayan
yepyeni bir model
oluşacaktır" dedi. Her
bölgenin kendine özgü
koşullan ve potansiyeli
olduğunu belirten
Altınkaya, reformla
birlikte bu kaynaklann
dahaiyi
değerlendirilebileceğini
savundu.
1
Gericı1ik ve
yobaztıktafi
kurtulacağız'
• ADANA (Cumhuriyet
Güney tfleri Bürosu) -
Adana Ticaret Odası'nda
(ATO) "AB Türkiye
Bölgesel Bilgi Ağı
Adana Bürosu"nun
kurulması nedeniyle
düzenlenen toplantıda
konuşan ATO Meclis
Başkanı Erçin Çıtınk,
"AB'ye geçiş demek,
ûlkenin kalkınması,
ekonomik gelişme,
gericilik ve yobazlıktan
kurtulma, aydınlık bir
gelecek demektir" dedi.
Oda Başkanı Fethi -
Kamışlı da aralık ayında
Avrupa Komisyonu
Türkiye Temsilcisi
Büyükelçi Karen Fogg
tarafından resmen
açılacak olan
temsılcilığın, Adana
ekonomisine, sanayici ve
işadamlanna büyük
hizmetler vereceğini
söyledi.
Öğneünene „?
dayak
• İZMİR(AA)-
Akıncılar llköğretim
Okulu'nda öğretmen olan
Haşim Tutan (50),
evinden alınıp Kısıkköy
ormanlık alana
götûrülerek dövûldü.
Zorbalar, öğretmeni
ormanlık alanda bırakıp
kaçtılar. Tutan, onnanlık
alan yakınlanndaki bir
marketten evine telefon
açarak başından geçenleri
anlattı. Tutan, olay yerine
gelen ambulansla tedavi
için Yeşilyurt Atatürk
Araştırma Hastanesi'ne
kaldınldı.
Hükümet halk
düşmanı'
• ANKARA (ANKA)-
Atatürkçü Düşünce
Derneği (ADD),
hükümetin "halk
düşmanı" bir politika
izlediğini ileri sürdü.
Ülkede gelir dağılımının
bozulduğu, hükümetin,
IMF ve Dünya
Bankası'nın dayatmalı
politikalanna teslim
oldugu ve AB'ye boyun
egdığı bildirildi. ADD
tarafindan yapılan
açıklamada, tanmda
desteklemelerin
kesilmesi ve buğdaya mal
oluşunun altında taban
fıyat verilmesinin bu
uygulamalann sonucu
oldugu ve dış ticaret
açığının korkunç
boyutlarda oldugu
savunuldu. Yapılan
açıklamada, 163.
maddenin
kaldırılmasından sonra
şeriatçılann temel hedefi
olan 312. maddenin de
yozlaştınlması ile
Türkiye Cumhuriyeti'nin
hukuksal olarak
savunmasız bırakılmaya
çalışüdığı üen sürüldü.
Olağanüstü hal, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da 13. yılını tamamladı
leror 00 bm can alchDtYARBAKIR (Cumhuri-
yet Bürosu) -Doğu ve Güney-
doğu'daki 13 ilde 1987'denbu
yana uygulanan Olağanüstü
hal (OHAL) 13. yılını tamam-
ladı. OHAL Valiliği'nin Inter-
net sitesindeki verilere göre 13
yıllık süre içinde terör, 23 bin
279'u terörist, 5 bin 18'i gü-
venlik görevlisi, 4 bin 44O'ı
yurttaş olmak üzere toplam 33
bin 44 cana mal oldu. Terör,
ekonomiyi de çökertti. Bölge-
de binlerce kamu binası tahrip
edilirken yüz milyarlarca lirâ
zarar meydana geldi.
1987 yıhnda Diyarbakır,
Bingöl, Hakkâri, Mardin ve Si-
irt'te sıkıyönetimin kaldmlma-
sı ile Bakanlar Kurulu'nda alı-
nan 285 Sayılı Kanun Hük-
münde Kararaame ile Bingöl,
Diyarbakır, Elazığ, Hakkâri,
• 13 yıllık süre içinde terör, 23 bin 279'u terörist, 5 bin 18'i güvenlik
görevlisi, 4 bin 44O'ı yurttaş olmak üzere toplam 33 bin 44 cana mal oldu.
Terör, ekonomiyi de çökertti. Bölgede binlerce kamu binası tahrip edilirken
yüz milyarlarca lira zarar meydana geldi.
Mardin, Siirt, Tunceli ve Van
OHAL kapsamına, Adıyaman,
Bitlis ve Muş ise mücavir il sta-
tüsüne alındı. Olağanüstü Hal
Yönetimi 13. yılmı tamamla-
dı. 11 ilde uygulamaya konan
OHAL, zaman ıçerisinde Bat-
man ve Şımak'ın ıl olması ne-
deniyle 13 ilde sürdürüldü. O-
HAL yönetimi, halen Diyarba-
kır, Hakkâri, Şırnak ve Tunce-
li'de sürdürülürken, Batman,
Bingöl, Bitlis, Muş ve Siirt ise
mücavir il statüsünde bulunu-
yor. MGK'de alınan tavsiye ka-
ran doğrultusunda bugünden
itibaren Van'da OHAL uygula-
ması sona erdiriliyor.
OHAL Valiliği'nin Inter-
net'teki sitesine göre 13 yıllık
sürede 23 bin 279 terörist öldü-
rüldü. 619 terörist yaralı olarak
ele geçirilirken 3 bin 14'ü de
yakalandı. Militanlann 2 bin
351'ı de kendıliğinden teslim
oldu. Bölgede meydana gelen
çahşma ve saldırüarda 220 su-
bay, 418 astsubay, 3 bin 14 er-
baş ve er, 190 polis ve 1366 ko-
rucu olmak üzere 5 bin 18 gü-
venlik görevlisi de şehit oldu.
526 subay, 1013 astsubay, 6bin
975 erbaş ve er, 683 polis ve 2
bin 470 korucu olmak üzere
toplam 10 bin 984 güvenlik gö-
revlisi ise yaralandı. Bölgede
meydana gelen terör olaylann-
da 504'ü çocuk, 519'u kadın ve
3 bin 417 de erkek olmak üze-
re 4 bin 440 yurttaş yaşamını
yitirdi. 646 çocuk, 799 kadın ve
3 bin 988 de erkek olmak üze-
re de 5 bin 433 sivil yaralandı.
96'sı ögretmen, 70'i muhtar,
32'si imam olmak üzere 307 ka-
mu görevlisi yaşamını yitirir-
ken, 204'ü de yaralandı.
13 yılın toplam bilançosun-
da ise terör 33 bin 44 kişinin
yaşamına mal oldu, 17 bin 240
kişi yaralandı.
PKK saldınlannın başladığı
1984 yıltndan bu yana maliye-
ti 100 milyar dolan bulan har-
camalar yapıldı. Ülke ekono-
misinin önemli bir bölümü si-
lah ve mühimmata harcandı.
Bölgedeki çatışmalarda, 127
okul, 21 köprü, 8 sağlık ocağı,
238 kamuya ait araç, 80 kara-
kol, 346 özel şirket aracı, 193
PTT ve cami olmak üzere 1053
araç, bina veya yapı kısmen,
114 okul, 5 köprü, 6 sağuk oca-
ğı, 262 kamu aracı, 45 vagon,
9 karakol, 278 özel şirkete ait
araç, 112 de PTT veya cami ol-
mak üzere 831'i de tamamen
tahrip edildi. Bu tahribatın gi-
derilmesi ve boşaltılan köyle-
re geri dönüşün sağlanması
için devlet bütçesinden harca-
malar devam ederken PKK
önemli bir gerileme yaşadı.
Milli Savunma Bakanlığı, şehit er Sedat Özdemir'den 54 milyar tazminat istiyor
Şehit aflesine tazminat cezası
AHMETŞEFİK
TRABZON - Sabahın erken
saatlerinde Erzurum'dan
yola çıkmıştı Ağn 12.
Mekanize Piyade Tugayı 2.
Taburu. Bir ıç güvenlik
operasyonu dolayısıyla
Bingöl'e gidiyorlardı.
Içlerinde askerler olmak
üzere 35 araçlık bir konvoy
oluşmuştu. Ondeki altı araç
öncülük görevi yapıyordu.
En önde bir Mercedes
kamyon, arkasında Giresun-
Keşaplı Piyade Onbaşı Sedat
Özriemir'in kullandığı MAN
marka kamyon 15
yolcusuyla yolda .
seyrediyordu. . """' •
Yolculuk haşlayalı üç buçuk
saat olmuşta. 3J3649 plakalı
kamyonf BıngöTün Karlıova
ilçesi Herde Deresi mevkiine
geldiğinde önündeki hafîf
tepeyi aşü. Yokuş aşağı
inmeye başladı. Araç
giderek hızlanıyordu. Vites
boştaydı. Araç komutanı
Asteğmen Gfirel Dunnuş,
araç şoförü Sedat Özdemir'e
vites küçültmesi emrini
verdi. Ancak araç giderek
hızlandığı için vites almadı.
Tepeden hızlanmaya
başlayan araç, 300 metre
sonra yoldan çıkarak 50
metrelik uçuruma
yuvarlandı.
Kazada araç şoförü
Giresunlu Sedat Özdemir,
piyade er Mardinli Orhan
Bozkurt ve piyade er Trabzonlu Halil
Karagöz şehit oldu. araçtaki 13
kişiyse çeşitli yerlerinden yaralandı.
Piyade erler Özdemir, Bozkurt ve
Karagöz, dönemin Cumhurbaşkanı
Sükyman DemireL Milli Savunma
Bakanı Mehmet Gölhan ve diğer
ilgililer tarafından Devlet Övünç
Madalyası ve Şehitlik Belgesi ile
onurlandınldı.
Davalar açüıyor
Kazanın ardından yapılan inceleme ve
bilirkişi raporlannda, aracuı vitesinin
boşa alınmasının kazada en önemli
sürücü hatası oldugu belirtiliyordu.
Bütün bunlara karşın 12. Mekanize
Piyade Tugay Komutanlığı Askeri
Savcıhgı, "kovuşturmaya gerek
olmadığT karannı veriyordu.
Kazada belden aşağısı felç olan
Manısalı piyade er Necati Akbudak,
Milli Savunma Bakanlığı aleyhine
tazminat davası açtı.
Ankara 14. Asliye Hukuk
Mahkemesi, 24 Mart 1998 tarihinde
yasal faizleriyle birlikte bakanlığı 49
milyar 133 milyon lira tazminat
ödemeye mahkûm etti. Kazada
yaşamını yıtiren Mardinli Orhan
Bozkurt'un babası Sabri Bozkurt da
V---
Öhunhaberi
üzerine büyük
acılaragömüten
Sedat Özdemir'in
ailesi,
Cumhurbaşkam,
bakanlar ve diğer
yetkfliierin ilgisi,
Devlet Övünç
MadalyasTnın
verilmesiyle
aalannıbir «. ,•-
Mçûde f#r.
yüreklerine
gömmüşler,
oğuilannın
vatanın
korunması
doğrultusunda
yüce bir değer
için şehit
olduğunu
düşünerek acıb,
ama başlan dik
olarak Doğu
Karadeniz
Jandarma Bölge
Komutanı luğg.
Baki
Onuriubaştan
madah/alaruu
ahnışlardı.
Ankara 21. Asliye Hukuk
Mahkemesi'nde bakanlık aleyhine
açtığı tazminat davasını kazandı ve 5
milyar 485 milyon lira almaya hak
kazandı. Milli Savunma Bakanlığı,
Yargıtay'a gittiyse de kararlar onandı.
Rücudavası
Davalan kaybeden ve toplam 54
milyar 618 milyon lira tazminat
ödemeye mahkûm olan Milli
Savunma Bakanlığı, kaybedilen bu
paranın yasal faizleriyle birlikte şehit
er Sedat Özdemir'in ailesinden
alınması için "rücuen tazminat
davası'' açtı. Keşap Asliye Hukuk
Mahkemesi'nde dava başlatıhrken
Hazine avukatı, şehit erin
mirasçılannın bütün mallanna ihtiyati
tedbır koydurttu.
Sedat özdemir'in mirasçılannnı
avukatı Kadir Maden, şehit ere
yüklenen suçların hiçbirisinin gerçegi
yansıtmadığinı, müvekkilinin şehit
olmasına idarenin kusurlu
hareketlerinin neden olduğunu, ancak
müvekkillennin Türk Silahlı
Kuvvetlen ve Milli Savunma
Bakanlığı 'na saygılanndan dolayı
dava açmadıklarmı belirtti. Bilirkişi
raporlannın çok yetersiz olduğunu,
gerekli araştırma ve incelemelerin
yeterince yapıhnadığını belirten
avukat Maden, "B snm ehuyeti oian
şehit ere ağır vasıta kuDandmhnası,
idarenin en büyük suçudur. Aynca
böyle bir iddiada kasten ve gareze
dayanarak dayın meydana . -,^A
"i îspan gereldr" dedi. -
Bakangöreve
Avukat Kadir Maden, olay sırasında
tutulan raporlara göre bile Sedat
Özdemir'in suçlu sayılamayacağmı
belirterek "Bakanhğuı bu tavn, vatanı
ve bayrağj uğruna canuu seve seve
veren şehidin kemiklerini
sızlatmaktadır. Böyk bir davanın akla
uygun tarafi oiamaz, Dava abJaki
değUdir"dıye konuştu.Dava karşısında
büyük bir şaşkınlık yaşayan Sedat
Özdemir'in annesi Ayşe Er ise şöyle
dedi: "Devlete 21 yaşmda bir eviat
verdim. Karşıhğuida bana iki madalya
verdfler. Şimdi devlet kalkmış benden
para istiyor. Bunasddevlettir?Ben
Apo'ya yapılan masraflan da ödemeye
haTirmy Ama karşıhğmda bana
oğlumu verebilecekler mi? Bu tavır
aalannuzı daha da büyûhtû. Devlet
bu dul kadından para isteır.eye
utanmryor mu? Bize verdikleri
madahalan geri göndereceğim.''
Şehit erın ablası SaHha ile kardeşi
Fatih Özdemir de karşılaştıklan bu
tutum karşısında büyük bir şok
yaşadıklannı belirttiler ve "Sedat'ı
vatana kurban verdik. Şimdi
elimizdeki avucumuzdaki her şeyi
devlet bizden alıyor. Bize miras mi
kakü. Gelsinler canınuzı alsınlar obun
bitsin'' diyerek tepkilerinı ortaya
koydular.
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com
RTÜK, 'özgür Radyo'yu
tam 365 gün kapattı. Sebep:
Kültür Bakanlığı'ndan bandrol
izni alınmış, piyasadaserbest-
çe çalınan bir kaseti yayımla-
mış olması. Kasetin biryüzün-
de 5, diğer yüzünde de 5 par-
ça olmak üzere 10 parça yer
alıyor. Bu kaset 1996 yılından
bu yana yasal olarak piyasa-
da satılıyor, çalınıyor, dinleni-
yor. Işte RTÜK, üzerinde
bandrolu olan bir kaseti çaldı-
ğı için bir radyoyu tam bir yıl
kapatıyor. Bunu, ortalama ge-
lişmişlikteki bir ülkede anlatsı-
nız, size abartıyorsunuz derier.
Ama bu Türkiye'de oluyor.
RTÜK; Ataol Behramoğ-
lu'nun "...Öldükçe çoğalıyor
adamtar/Ben tükenmekteyim
öldürdükçe..." sözlerinde ve
Avusturya Işçi Marşı'ndan alı-
nan "Hazıriandık son kanlı kav-
gaya/ Bayrağını yükselt, daha
daha yükselt/ Yükselt bayrağı-
nı yukan/Bugüne vuralım, ya-
nnı kuralım /Kaldıralım sınıfla-
n" sözlerinde inanmayacaksı-
nız ama bölücülük suçu göre-
rek kapattı. RTÜK'ün yeni baş-
kanı Sedat Nuri Kayış, kapat-
ma karannı şöyle bildirdi:
Bağımsız Kıbns ve RTÜK
"3984 sayılı Kanun 'un 4.mad-
desinin (g) bendinde belirie-
nen 'Toplumu şiddet, terör ve
etnik aynmcılığa sevk eden ve
toplumda nefret duyguları
oluşturacak yayınlara imkân
verilmemesi' ilkesinin ihlal
edilmiş oldugu Üst Kurulu-
muzca tespit edilmiştir."
Düşünün ki, 5 yıldır piyasa-
da satılan, 20-25 yıldır Türki-
ye'de okunan ve söylenen bir
şiiri yayımlayan bir radyo, bir
daha belini doğrultamayacak
kadar ağır bir cezaya çarptın-
lıyor. Bunun adı yargısız infaz
değilse nedir? Aynca, o söz-
lerin bölücülükle, halkı kine
teşvik etmekle ne ilgisi var?
Diyelim ki var, bunu ancak bir
yargı kurumu saptayabilir. Bu
RTUK ne mene bir kurumdur
ki, aklına eseni yapacak yetki-
yi kendinde görüyor?
• • •
Tam Özgür Radyo'nun ka-
patılmasıyla ilgili yazıyı yazar-
ken Kıbns'ta günlerdir casus
oldugu gerekçesiyle ifadesi
alınan ve gözaltında tutulan
gazeteci Şener Levent'in
mahkeme tarafından serbest
bırakıldığı haberi geldi. Şener
Levent'i tanımam, ama Kıbns'ı
biliyorum. Kıbns'ın en değerli
gazetecilerden birisi Kutlu
Adalı, yıllar önce tıpkı Uğur
Mumcu gibi bir faili meçhul
cinayete kunban gitti. Onun
katili bugüne kadar buluna-
madı. Kıbnsgibi küçükbiryer-
de, bu cinayetin failinin bulun-
mamasj garip değil mi?
Şener Levent'in casus ol-
madığı belliydi. Şener Levent
casus değildi ama Türkiye'ye
bağımlı olarak yürütülen Kıb-
ns siyasetlerinin murtaliflerin-
den birisiydi. Denktaş'ın ve
adada bulunan Türk Güvenlik
Güçleri'nin rolünü eleştiriyor-
du. Polis dahil bütün güvenlik
güçlerinin Kıbns'taki yönetime
bağlı olması gerekirken Türk
Silahlı Kuvvetleri'ne bağlı ol-
masını kabul edilemez bulu-
yordu. Bunu bir çok kimseden
farklı olarak açıkça dile getiri-
yordu.
Şener Levent bunlan söy-
lerken yalnız değildi. Toplum-
cu Kurtuluş Partisi lideri Mus-
tafa Akıncı da Neşe DüzeTe
şunlan söylüyordu: "Türki-
ye'yle eşitlikçi ilişki istiyonız.
Kıbns Tün\ halkı kendi kurum-
lannı kendi yönetir hale gel-
melidir, Bağımsız bir devlet ol-
manın gereği de budur. Poli-
sin sivil otoriteye bağlanması
'yeni yaşamın' bir parçası iş-
te. Bu talep hafife alınmama-
lı. Harekâtın üzerinden 26 yıl
geçti, artık çözüm üretelim.
Tün\ Ordusu da asli görevine
dönsün."
Kıbns'ta önümüzdeki gün-
lerde 20 Temmuz Müdahale-
si'nin yıldönümü kutlanacak.
Aradan 26 yıl geçti. Kıbns'ın
kuzeyi ile güneyi arasındaki
fark, o günden bugüne izle-
nen siyasetlerin ne kadar ba-
şansız olduğunu da gözler
önüne seriyor. Kıbns'ın güne-
yindeki Rumlar'ın, yaşam dü-
zeyi olarak toplumdaki de-
mokrasi düzeyi olarak Yuna-
nistan'la ilişkisinin özerkliği
olarak çok ileride olduklan ve
o günden bugüne çok mesa-
fe aldıklan bir gerçek. Türki-
ye'nin kayıtsız şartsız deste-
ğiyle 26 yıldır kuzeye hükme-
den Rauf Denktaş'ın yaptıkla-
n da ortada. Tam bir hayal kı-
nklığı ve başansızlık.
Şimdi Kıbns'lı Türkler bu si-
yasetleri sorguluyoriar. Onlann
en sivri dilli sözcüsü susturul-
mak istendi. Ancak Kıbns'ta
mahkemeler hâlâ Türkiye'den
farklı bir şekilde işl'ıyor. Kadın
yargıç Emine Dizdar, Levent'i
serbest bıraktı.
Kıbns'ta şimdi yeni bir dö-
nem başlıyor. Türkiye, Denk-
taş'a dayalı Kıbns siyasetleri-
nin başansız olduğunu artık
kabul etmeli ve Kıbns'ta yeni
çıkan sese kulak vermeli. Kıb-
nslılann kendi siyasetlerini
kendilerinin belirleyeceği bir
ortamın oluşmasına yardımcı
olmalı. Tersi işleri iyice içinden
çıkılmaz hale getirecek.
•••
RTÜK denen garip yasak
merkezinden de, Kıbns'ta ar-
tık başansızlığı kanıtlanan si-
yasetlerden de vazgeçmenin
zamanı geldi, geçiyor. Fark
edilir diye umuyoruz.
Bahceli'nin tsklifine sıcak bakılmıyor
FP'de312ve
Erbakan'a af
tartışması H
^ Bahceli'nin Erbakan'ı
hapisten kurtarmaya yönelik af
ön
erisi, FP'lilerin tepkilerine
n e
Jen oldu. Abdullah Gül,
"Erbakan için onur kıncı olur"
dedi. Hüsamettin Korkutata da "Erbakan'ın
affından söz etn'ek 312. maddeyi hafife
almaktır. Konuya böyle yaklaşmak
ahmakhktır" dive konuştu.
yet Bûrosu) - p
RP'nin liden Necıoetniı
Erbakan'ın hapis ceza-
sınm kesinleşmesınden
sonra FP yönetüninin
TCY'nin312. maddesi-
nin değiştirilmesi için
atağa geçmesi partJ için-
de yeni bir tartışma baş-
lattı. Yenilikçiler aceleci
davranmak yerine diğer
partilerin desteğini al-
mak için uzlaşmacı tavır
izlenmesi gerektiğini sa-
vunuyorlar. FP Kayseri
Milletvekili Abdullah
Gûl, geçmişte TCY'nin
312. maddesınden pek
çok yazar ve düşünür
mahkûm edilirken du-
yarsız kalındığuu belir-
terek "Geçmişteki ihma-
Kmiz nedenhle şimdi bu
konuyu gündeme getir-
diğimizde sadece Erba-
kan'uı meselesivmiş gibi
algüamyor" dedi. Gül,
MHP lideri ve Başbakan
Yardımcısı Devlet Bab-
çeU'nin TCY'nin 312.
maddesinin değiştiril-
mesi yerine Erbakan'ın
affiyla ilgili önerisiyle il-
gili olarak da "Ben ol-
sam bunu kabul etmem.
Erbakan için onur kma
olur" dedi. FP Bingöl
Milletvekili Hüsamertin
Korkutata da "Erba-
kan'uı affından söz et-
mek 312,maddeyi hafife
almaktır. Konuya böyle
yatdaşmak ahmakhkur"
dıye konuştu.
FP grubu, Yetki Yasa-
sı'nın iptali için Anaya-
sa Mahkemesi'ne yapı-
lacak baş\-uru ve 312.
madde ile ilgili gelişme-
leri değerlendirmek üze-
re dün olağanüstü top-
landı. Basına kapalı ola-
rak yapılan toplantı ön-
cesinde gazetecilerin so-
rulannı yanıtlayan Ab-
dullah Gül, TCY'nin
312. maddesinin eninde
sonunda değiştirileceği-
ni, ancak FP'nin tek ba-
şına bunu gerçekleştir-
meyeceğini vurguladı.
Gül, ekim ayından ön-
ce TBMM'nin olağanüs-
tü bir toplantıyla 312.
maddeyi değiştirmesi
beklentisinde olan FP
yönetiminin aksine ken-
disının kaygılan bulun-
duğunu vurgularken
olumlu yaklaşan Ece- .
vit'in bu konuya öncü-
lük etmesini istedi. Gül,
"Ecevit'e yakışan, bu işc
öncülük ederek şerefini
de üstienroektir" diye
konuştu.
FP grup toplantısında
312. madde ile ilgili sü-
reci ve liderlerle yaptığı
göriişmeleri anlatan FP
Genel Başkanı Kutan'ın
a
BabçeB bu konuyu Er-
bakan meselesi olarak
görüyor. O nedenle 312.
maddenin değiştirflmesi-
ne sıcak bakmryor" dedi-
ği öğrenildi.
Toplantıda FP Genel
Başkan Yardımcısı Lütfiı
Esengün de söz alarak
daha önce 312. madde
değişikliğine karşı çık-
tıklan savların«tdfigR}i
oJmadıgını söyJedı. Grupı
sonrasında basmitopU&r.
tısı düzenleyen Kutan,
312. maddenin tümüyle
kaldınlmasını değil, de-
ğiştirilmesini istedikkri-
ni belirtti. FP grup top-
lantısında Yetki Yasa-
sı'nın iptali için Anaya-
sa Mahkemesı'ne yapı-
lacak başvuru ile ilgili
unza toplandı.
Erdoğanın transferi
DYP'nin teklifi
FP'yi şaşırtmadı
• Daha önce ANAP'la da temaslan
oldugu belirtilen Erdoğan hakkındaki
parti yönetimi değerlendinnesinde,
"Erdoğan'ın istikameti DYP değil, yeni
sağ bir oluşum" denildi.
ANKARA (ANKA) .
Eski Istanbul Büyükşehir
Belediye Başkanı Tavyip
Erdoğan'a DYP tarafin-
dan transfer teklifi yapıl-
dığına ilişkin tartışma,
FP'de "beklenen gefişme"
olarak karşılandı. FPye
göre partinin kapatılması
durumunda Erdoğan, bir
grup yenilikçıyle birlikte
aynlacak, ancak DYP'ye
gitmeyip yeni bir oluşum
deneyecek.
Araşnrmalarımiz, Tay-
yip Erdoğan'a transfer
teklifi yapan ilk partinin
DYP ohnadığı souucunu
verdi. TCK'nin 312'inci
maddesınden mahkûm
edilip siyasi yasakU ko-
numa girmesi ve Erba-
kan ve FP yönetımiyle
yollannm aynhnasından
bu yana Erdoğasla te-
masa giren partiler ara-
suıda ANAP da bulunu-
yor. ANAP'la Abdullah
Gül ismi üzerinde ılk ku-
lis, Genel Merke2'e kar-
şı Yenilikçiler adıyla Ab-
dullah Gül'ün adayhğı
etrafinda organize olan
parti içi muhaleftt tara-
findan gerçeklestırildi.
Bu dönemde FP kongre-
sinde Abdullah Gül'ü
destekleyeceğini belinen
Erdoğan'a telefoiia ko-
nuştuğu FP Gen;l Baş-
kan yardımcılanrjan bi-
ri, "Yenflikçüeramia yo-
la çıkan arkadaşbnntzuı
ANAP'hlarla azkyasa-
ğuuzı kakürmak karşıb-
ğuıda 5+5'e ret oyu vere-
cekleri ve ardından da
Mesut Yılmaz'ın Cum-
hurbaşkam ada>hğmı
destekleyecekleri konu-
şuluyor" diyerek,
ANAP'la flörtü gündeme
getirdi. Erdoğan, bu söz-
lere, "Yokcanımnereden
çıkanyorsunuz" yanıtını
vennesine karşın parti
içinde yayılan "ANAP'la
flört" söylentilenni de
yalanlamadı.
FP kongreye giderken
Erdoğan'ın Hasan Cdal
Güzei'in eski partisi Y-
DP ile ANAP ve DYP dı-
şında politika yapmak is-
teyen bazı kesimlerle de
görüşmeler yürüttüğü,
parti içinde açık açık ko-
nuşuldu. Erdoğan'ın
DYP'den transfer teklifi
alması, bu nedenlerle
parti yönetiminde şaş-
knılığa neden olmadı.
Yapılan değerlendirmeye
göre Erdoğan, partiden
kopmak için Anayasa
Mahkemesi "ndekı kapat-
ma davasını bekleyecek.
Partinin kapatılması ha-
linde bir grup yenilikçi
milletvekiliyle birlikte
partiden aynlacak. FP
yönetimine göre "Erdo-
ğan'm istikameti ANAP
ya da DYP değU, tüm bu
partilerin genel merkez
yönetinılerinden boşnut
ounayanlann kaüldığı
sağda yeni bir oluşum."