Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 9 TEMMUZ 2000 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
LJ1İ. kultur@cumhuriyetcom.tr 15
SAHNEDEN AYŞEGÜL YÜKSEL
Su üe zeytinyağı
ı-i*-a-'-s
Fanl Say ile Kudsi Erguner'in tstan-
bul Caz Festivalı kapsamında yer alan
dinletileri geniş bir dinleyici kıtlesi-
nin igisini gördü. Biletlerin 40 mil-
yonakadar karaborsada satıldığını öğ-
rendfc. Neden olmasın? Müzik dün-
yamızın iki büyük adı bir araya geli-
yordu. Fazıl Say, klasik müzık dünya-
sı ile caz müziğıni birleştirme yolun-
da ilgi derleyen çalışmalar yapmıştı.
Kudsi Erguner ise çok değişik ortam-
lan, çok değişik kültürleri ney ışığı
içinde birleştirmışti bugûne dek. Her
ürisi de çalgılarının ustasıydı. Heriki-
si de çalgüannın olanaklannı çok iyi
tanıyordu. Üstelik aralanna kattıkla-
n kontrbasçı Volkan Orhon ve per-
küsyoncu Emrah Kotan ile bir caz ku-
vartetinin genel görünümünü tamam-
lamışlardı. Müzik sahnesinde değişik
kültürlerin iç ıçe işlenmesi; otantik
söylemle elektronik ortamın ve yeni
deyişlerin birleşmesı, şu sıralarda dün-
yanın her köşesinde kabul görmekte.
Biz de dinleyici olarak bu sanatçı-
lann yaratıcı ımge dünyasına teslim et-
tik kendimızı. Kimi çahşmada çalgı-
lara künlikler kazandınlmış, tiyatro
sahnesindekı gibi rol dağıtımı yapıl-
mıştı.
Bana göre bu birleşimin en başan-
lı iki yapıtı, Fazıl Say'ın bestesi olan
Derviş in Manhattan ile Kudsi Ergu-
ner'in bestesi olan lstanbul's Kid idi.
Birisi otantik sesimizi New York'un
ortasına taşıyordu. Diğeri, bugünûn
çok-etkili müzik dünyasından sıyn-
lıp eskiye özlemın dingin ortamında,
incir ağaçlan altında oynayan bir kız
çocuğunu betimliyorda Konserde din-
lediğim dığer çalışmalardan etkilen-
diğimi söyleyemeyeceğım. Ney ile pi-
yanonun kendı deyımleriyle zeytin-
yağı ile su gibı uyumsuzluğu yer yer
bir arayış olmaktan öte bir kargaşaya
dönüşebiliyordu. Ney'in sesi, o gi-
zemsel güzel duyumunu diğer çalgı-
lann altında yitiriyordu. Piyano ise
ezgisel özelliğinden sıynlıp vummsal-
hğını öne çıkartmıştı.
Böylesi bir projede sanatçılan yü-
reklilikleri için kutlamak gerek. Yal-
nız konserdeki yorum süresinde değil,
konser öncesi tanıtım süresinde de yü-
î^&|86SJ»JYI*<W
e
&, Uyurnsuzjkj.^
çalgıyı özellikle seçtiklerini, karşıtlı-
ğın bırleşinrinı sergileyeceklerini, bu-
nun çok zor olduğunun bilincinde ol-
duklannı açıkladılar. Bu açıklamalar
da ayn bir albeni yaratn. Karşıtlığı
sergilerken yine de birlikteliğin tını-
sını anyorlardı. Bence bu projenin
yerleşmesi için bir süre daha karşıtlık-
birliktelik arayışında çalışmalar yap-
malılar. Şimdilik, zeytinyağı ile su-
yun aynşması ağır basıyor. Her ne ka-
dar sanatçılann amaçlan bireşime (sen-
irleşimin en başanh iki yapıtı Fazıl Say'ın bestesi olan Derviş in Manhattan ile
Kudsi Erguner'in bestesi olan îstanbul's Kid idi. Diğer çalışmalardan
etkilendiğimi söyleyemeyeceğim. Ney ile piyanonun kendi deyimleriyle
zeytinyağı ile su gibi uyumsuzluğu yer yer bir arayış olmaktan öte bir kargaşaya
dönüşebiliyordu. Ney'in sesi, o gizemsel güzel duyumunu diğer çalgıların altında
yitiriyordu. Piyano ise ezgisel özelliğinden sıynlıp vurumsallığını öne çıkartmıştı.
teze) vannak olmasa da, konser son-
rasında dinleyicinin aklında yalnız
zeytinyağı üe su aynşması kalmama-
h.
Akdeniz Gençük Orkestrası
Alanya ve Aspendosta
On beş yıllık bir geçmişe sahip olan
Akdeniz Gençlik Orkestrası, Akde-
niz ülkelerinden oluşan genç sanatçı-
larla Akdeniz'in çeşıtlı ülkelennde
verdiği konserlerle tarunır. Fransa'da
kurulan bu orkestranın içindeki yinni
ülkeden birisi de Türkiye'dir. Buyıl 19
Temmuz gecesi Aspendos'ta, 21 Tem-
muz gecesi Alanya Belediye Meyda-
nı'nda ve 22 Temmuz gecesi Club Sa-
lima'da üç konser vermek üzere Tür-
kiye'ye gelen 90 kişilik orkestraya bir
de Akdeniz Oryantal Topluluğu adın-
da bir grup kanlıyor. Otantik Akdeniz
müziğine de yer vermeyi ilke edinen
orkestra, 20 Kuzey Afrikalı sanatçıdan
oluşan bu topluluğu programına ekle-
miş. Senfonik müzik öncesinde Tan-
buri Cemil Bey'in ve kimi Arap-Os-
manlı şarkılannın Kudsi Erguner ta-
rafından yapılmış uyarlamalan ile bir
dinleti sunulacak. Ardından da Bocc-
herini, Beetfaoven ve Çaykovskinın
yapıtlan şef G. Pebüvanian tarafından
yönetilerek seslendınlecek.
Hande Daltahç'ın Saygun CD'si
Ahmed Adnan Saygun'un (1907-
1991) üç dönem piyano yapıtlanndan
-••<<•: ;. m »
oluşan bir CD Yeni tanıd'ığımız pi-
yanist Hande Dalküıç (1974) tarafın-
dan çalınmış. Güherdal Karamanoğ-
lu ile piyanoya başlayan sanatçı, son-
radan Bilkent Üniversitesi Müzik ve
Sahne Sanatlan Fakültesi'nde eğitim
görmüş. Halen Prof. Ersin Onay'm
öğrencisi olarak master çalışmasını
sürdürmekte. Bilkent'in "2000-Türk
Bestecüeri Yıb" projesi içinde kayda
alınan Saygun yapıtlan özenle, beste-
cinin üç ayn döneminden seçilmiş.
îlk yapıt bir gençlik ürünü olan 1938
yılının Sonatin'i. Sonra 1964'ten, Op.
38 Aksak Tartılar (ritimler) Üstüne
On Etüd ve yaşamının son yılında ta-
mamladığı Op. 76 olarak belirtilen
dört bölümlük Sonat yer almış. (Be-
nim kayıtlanma göre Op. 76 iki Piya-
no için Poem başlıjhnı taşıyor. Sonat
ise Op. 77 olmah.) Özellikle bu sona-
tın ilk kez kayda alınması çağdaş mü-
ziğimiz adma büyük bir kazanç. Bes-
tecinin son döneminde, daha doğru-
su son günlerinde nasıl bir ruh hali
içinde olduğunu duyuruyor. Yaşamı-
nın bir özeti gibi. Sanki yer yer Skryi-
abin'in karanlık akorlanyla, yaşam
boyu verilmiş bir savaşın noktalan-
makta olduğunu anlatıyor.
Hande Dalkılıç'uı parlak piyano
tekniği ile Sonatin'i coşkulu, çocuk-
su bir anlanmla dirdiyoruz. On Etüd'ün
saydamlığma karşın biraz daha olgun-
laştığmda yeni bir yorum getireceği-
ne kuşkumuz yok. Sonat'ta ise Say-
gun'un gizemi Hande'nin gençlik coş-
kusuyla birleşerek yeni anlamlar ka-
zanmış: Ölümle dirim arasında köp-
rüler kurulmuş.
evini@boun.edu.tr
Usmanbaş'a onursal doktoraÇağdaş Türk bestecısı tDıan
Usmanbaş'a (1921) Boğaziçi
Üniversitesi Fen-Edebiyat
Fakültesi tarafından "Fahri
Doktora" unvam verildi. 29
Temmuz günü diploma töreni
ıçındekendisme okuhmcTIB&esi
giydirildi ve doktora belgesi
sunuldu. Rektör Üstün Ergûder
ve Dekan Ayşe SoysaL, bu unvanın
Usmanbaş'a çağdaş Türk
kültürüne hizmetinden ötürü
verildiğını söyledileT. Prof.
Usmanbaş da konuşmasında
Boğaziçi Üniversitesi 'nin önemli
bir eğitim kurumu olduğunu ve
özellikle kütüphanesinın
müzikçiler açısından büyük değer
taşıdığmı belirtti. ' '
Zaman zaman fahri doktora
törenleri basma geniş ölçüde
yansır. Doğal ki verilen kişinin
medyatik kimliğine bağhdır bu
yansıma. Usmanbaş gibi yıllannı
çagdas kOTtüre hizmetîe geçirmiş
!
"
bir müzik-bılim adamının bu
unvana değer bulunması kültür ve
sanat dünyamız adına sevindirici.
Hiçbir zaman medyatik bir
kimlik peşinde koşmamış, kendi
köşesinde. kendi bildiği
doğnınun peşinde, ödün
vermeden yürümûş bir sanatçuun
kazandıgı ödüller ya da aldığı
unvanlar da o denli kendi
köşesinde yerini buluyor.
26 Temmuz'da konser verecek
Dany Brillant
Istanbul'da
Kültür Servisi - Fransız müziğinin ilah isimlerin-
den Dany Brillant, Kemer Golf/Country Clup üye-
lerine özel bir gecede konser vermek amacıyla 26
Temmuz'da Istanbul'a geliyor. Çıkardığı albümler-
le müzik piyasasını altüst eden Brillant, ülkemizde
de beğeniyle izleniyor.
Türkiye'de özellikle 'QuandJeMrisTesYeux' ad-
lı şarkısıyla belleklerden silinmeyen Brillant,ilk kez
Türkiye'ye geliyor. Müziğinin yanı sıra. kişiliği ve
görünümüyle de dikkat çeken sanatçı, konserde so-
ul, latin ve caz kanşımı yeni albümü 'Nouveau Jo-
ur' ve diğer albüm-
lerinden oluşan bir
program sunacak.
Brillant, Fran-
sa'da haziran ayın-
da 100 bin kişilik
Stade de France'da
Celin Dion'dan ön-
ce konser vermişti.
Sahne hayatının
asıl hayatı olduğu-
nu söyleyen sanat-
çı, Tunus doğum-
lu ve küçük yaş-
tan bu yana Fran-
sa'da yaşıyor. Tıp
eğitimini yanda
bırakıp tiyatroya
başlayan Brillant,
bu yıllarda kaldınmlarda ve kafeler-
de gitanyla rock'n roll parçalan çalan şarkıcı ola-
rak keşfedümiş ve LesTrois Mafllets kabaresinde ça-
lışmaya başlamış. Tiyatro yıllannda Francis Hus-
ter'ın 'On a Vole Ctaarlie Spencer' fılmı ıçın rol al-
ması ve bir şarkı söylemesi istenen sanatçı, sonra-
danünlü olacağı şarkısı Suzette'i yazrruş. Ancakbir-
kaç ay sonra rolünün ve şarkısının kesildiğini fark
edince fılm dünyasında yer almamış. Dany Brillant,
bir müzik yıldızı olmak için 1990 yılmda ilk adım-
lan atmış. Sanatçmın ilk albümü'C'est Ça Qui Est
Bo«' 1994 yılında altın plak ödülünü alırken 1996
yıhnda yılmda yaptığı 'Havana' albümü de platin
dısk unvamnı almıştı. Dany Brillant şarkılannı ki-
şısd deneyimleri üzenne yazdığını ve bu yüzden din-
leycilerin kendisini sevip dinlediklerini söylüyor.
Ney sesiylesona erenfestival
Fazıl Say ve Kudsi Erguner Caz Dörtlüsü ÇeşmeAçıkhava Tıyatrosu 'ndaydı
ÖNDER KÜTAHYALI
tZMtR - Dinle neyden kim hi-
kâyetetmede
Aynhklardan şikâyet etmede
Şeyh Galip' in Mevİana'dan çe-
virdiği bu nefis dızeler, neyin yal-
nızca bir yönünü anlatır gibıdir.
Sevgili Nedim'ın, "Nâyın diye-
bOmemkinehâietvariçinde'' di-
zesi ise çagıdaki duygu ortamımn,
aynlık kavramım da aştığını gös-
teriyor.
14. Uluslararası Izmir Müzik
Festivah'nin Çeşme Açıkhava Ti-
yatrosu'ndaki son dinletisinde,
bir kez daha Kudsi Erguner ve
bir kez daha ney vardı; ama çal-
gımız bu dinletide çağdaş bir top-
luluğun, "Fazü Sa> ve Kudsi Er-
guner Caz DörÖûsü"nün üyesiy-
di.
Yeni kurulan dörtlünün amacı,
Fazıl Say'm geleneksel müzikle-
rimizdeki makam ve usullerden
yola çıkarak yazdığı yapıtlarla,
dahası geleneksel müzığimizin
kendisiyle cazın çağdaş buluşla-
n arasında bıreşim yapmaktır. Bir
yandan Refîk Fersan'ın Sultani-
yegâh Sırto'sunu, Erguner'ın ken-
di ezgilerini ve ney taksimlerini
dinliyoruz, bir yandan da en yeni
caz tmılanna ve doğaçlamalanna
tanık oluyoruz. Say'ın kollannı
kullanarak çaldığı Salkım akorla-
n bile bu tınılann içinde.
Neye gelince: Fazıl Say, kendi-
siyle yapılan ve festival kitabın-
da yer alan "Söyleşi''de, piyano-
ya en uzak çalgı olarak neyi gör-
düğünü, bu nedenle onu caz dört-
lüsüne aldığını söylüyor. Gerçek-
ten de Erguner'in ustalığı ve yo-
rumu, neyin bizim izlediğimız
dinletiye kıyasla çok daha çağdaş
yaklaşımlarla kullanılabilecek bir
gizil gücü olduğunu gösteriyor.
Sanatçılann sunduğu yapıtlar-
ALğır akışlı
parçalann oranı,
cazaözgü
devingenliğe
kıyasla fazlaydı.
Kudsi Erguner,
yaptığı
doğaçlamalan
ya da çaldığı
parçalan ney
taksimleriyle
doldurmaktaydı ve
Saba makamı bu
taksimlerin odak
noktası gibiydi.
dan bazılan şunlardı: "Istanbul'da
Kr Sabah" (Say), "Ley" (Ergu-
ner), "Manhattan'da Bir Der-
\Tş"(Say), "Doğaçlama'' (Ergu-
ner), "Banfiscoses" (Say) ve "Nas-
reddin Hoca" (Say).
Dörtlüde, Fazıl Say ve Kudsi
Erguner ile birlikte Volkan Or-
hon (kontrbas) ve Emrah Kotan
(vurmalı çalgüar) müzık yapıyor.
Beni çok etkilemiş olan bu iki sa-
natçıyı, Fazıl Say'ın, yukanda de-
ğindiğim "Söyleşi''deki açıklama-
lanyla tanıtmak istiyorum:
"Kontnıbascımız Volkan Or-
hon, bammkonservatuvaryılannı-
dan beri taudığımbir arkadaşnn-
dır.Yaklaşıkon>TİdırAmerika'da
yaşryor.GerekIdasiktegerek diğ«-
daharda tanınmış. çok takdir edi-
len bir müzis>en. Bazı parçalan
dünyada ondan iyi çalabflen biri-
nin olduğunu sanmıyorunu- Em-
rah Kotan da Ankara Konserva-
tuvan mezunu. 22 yaşında, iki yıi-
dırAÜanta'da öğreniminisürdür-
mekte. Şimdi asistanhk yapr>or.
ÖzeDDde Türk usullerinden yola
çıkan ritimlenk müthiş buhışian
var."
Volkan Orhon, caz müziğine,
bu sanahn geleneği olan pizzica-
tolann yanında yay üe müzik ya-
parak da katıhyor. Böylece dört-
lü, özgün bir nitelik taşıyor. Sanat-
çı, bazı parçalan viyolonselin ya
da insan sesinin güzelliğinde çal-
dı. Solosundaki pizzıcatolar ise
yumuşak vibratolarla çalgıya şa-
şutıcı güzeüikler getirmekteydi.
Emrah Kotan da cazın vurma çal-
gı takımında büyük bir usta; so-
losu, çok buluşçu, renklı ve heye-
can vericiydi.
Bütün bu güzelliklere karşın
dinletiden niçin heyecanla aynl-
madığımı, sunulan müzikten ne-
den yeterince etkilenmediğimi
çok düşündüm. Belki şunu söyle-
mem gerek:
Ağır akışlı parçalann oranı, ca-
za özgü devingenliğe kıyasla faz-
laydı. Kudsi Erguner, yaptığı do-
ğaçlamalan ya da çaldığı parça-
lan ney taksimleriyle doldurmak-
taydı ve Saba makamı bu taksim-
lerin odak noktası gibiydi: Süre-
si iki saati bulan dinletide bol bol
Saba makamı. Sanatçmın cazda-
ki soyutlama olgusuna yeterince
yaklaşmaması, geleneksel müzi-
ğimize her koşulda bağh kalmak
istemesi de beni tedirgin eden
özelliklerden bıri olabilir. Ne di-
yelim? Değerli sanatçılann yeğ-
lediği anlatım yolu bu. Saygıyla
karşılamak gerek.
Izlediğimiz dinleti, bir festiva-
li daha geride bırakıyordu. Böy-
lesi etkinliklerin, bir kentteki sa-
nat yaşantısı açısından solungaç
işlevi yaptığı görüşünde ısrarlı-
yım. Acaba 14. Uluslararası tzmir
Müzik Festivah', burada bulunan
müzikseverlerimize ve müzikçi-
lerimize yeni bir soluk getirebıl-
miş ve onlan düşündürebilmiş mi-
dir? Soruya "Hayu-" yanıtını ver-
mek durumundayım. Bu inatçı
sözcüğün nedeni ise yazımızın
boyutunu aşıyor.
m% 2000 OHmpiyat
Oyunlan'mn açılışında çıkacak
• STONEY (AFP) - Avustralyah rock grubu
INXS, üç yıl önce otel odasında ölü bulunan
solistleri Mıchael Hutchence'ı kaybetmenin
ardından tekrar eski ününe kavuşmaya çalışıyor.
Yeni solistleri Jon Stevens'la yurtdışı turnelerine
ağırlık veren grup, Sıdney'de eylül ayında
başlayacak 2000 Olimpiyat Oyunlan'nda da
açılış gecesinde sahne alacak.
Ornans'ta Courbet sergisi
I Kültür Servisi - Realist akımın öncülerinden
olan ve bugün hâlâ resım sanatının en büyük
ustalanndan sayılan Fransız ressam Courbet'nin
şimdiye kadar hiç sergilenmemiş yapıtlannın da
aralannda olduğu sergi, 8 Temmuz'dan itibaren
Fransa'nın Ornans şehrinde sergilenmeye başladı.
Avrupa'run çeşitli kentlerindeki özel
koleksiyonlardan toplanan yapıtlarla oluşturulan
sergide, sanatçının 130 tablo ve deseni yer alıyor.
Sergıdeki 40 yapıtın, ressamın daha önce hiç
sergilenmemiş resimleri olduğu bildirildi.
'Chicken Run'ın başarısı
• Kühür Servisi - 42 mılyon dolara mal olan
anımasyon fılmi Çhicken Run, ABD'de
haftalardır ilk 5 arasında. lngiltere'nin tanınmış
animatörlerinden kurulu 'Aardman' ekibi
tarafından gerçekleştırilen filmın yaratıcılan,
karakterlen seslendıren, aralannda Mel Gibson'ın
da bulunduğu ünlü sanatçılarla birlikte ABD'yi
ziyaret ettiler. Ekibin anımasyonlannın en önemli
yanının her yaş grubuna seslenmesinin olduğu
belirtiliyor. Fihn, özgürlük için giriştikleri kaçışı
gerçekleştirmeden önce sayısız kaçma
girişiminde bulunan çıftlik sakinleriyle
2. Dünya Savaşı esir kampı genlimini anlatıyor.
Madonna'mn yeni albümü
IVIusic' 19 Eylül'de piyasada
• NENVYORK
(AFP)-
Madonna'mn son
albümü 'Music'in
dağıtımına tüm
dünyada
19 Eylül'de
başlanacak.
Madonna'mn
Fransız şarkıcı
Mirvvais ile ortak
yapımı olan albüm
Londra'da
kaydedıldi ve
elektronik, folk ve
pop ezgilerini
taşıyan sekız parça
içenyor. Ağustos
aymda albümden
bir single'ın
yayımlanacağı ve parçanın klibinin 'Ray of
Light'ı çeken Jones Akerland tarafından Los
Angeles'ta tamamlandığı açıklandı.
Bian'm resimleri sepgileniyor
• VVASHINGTON (AA) Küba ile ABD arasında
paylaşılamayan 6 yaşmdaki Elian Gonzalez'in
ABD'deki bazı Kübalı sınıf arkadaşlanyla birlikte
Kübalı anneler ıçın yaptıklan çiçek resimleri,
Küba Devlet Başkanı Fıdel Castro'nun isteğiyle,
Elian'ın büyüdüğü Cardenas'taki Oscar Maria de
Rojas müzesinde, özel bir odada sergilenmeye
başlandı. Babasınm ABD'de kazandıgı hukuk
zaferinin ardmdan haziran sonunda Küba'ya
dönen Elian'ın resimlenni sergileyen müze
müdürü Lazaro Miranda, "Elian'ın resimlerini
sergilemek bizim için bir onur. Bu oda, Elian'ın
ve Elian'm anavatanma dönüşü için mücadele
veren Küba halkırun onuruna açıldı" dedi.
ABO'deki suçfcüar operada
• VVASHINGTON (AA) - ABD'de şiddet
dışındaki suçlardan hüküm giyen 21 mahkûm,
yargıç tarafından, Verdi'nin ünlü 'Aida'
operasmı, 'toplum hizmeti' olarak sahneye
koymakla görevlendirildi. Bu çerçevede,
Cincinnati'deki Opera Birliği prodüksiyonu için
gönüllü olarak katılan 21 mahkûm, her cuma
akşamı, Aida operasında sahne alarak zorunlu
toplum hizmeti görevıni >erine getiriyor.
M. Arif Derbenırden Dk roman
• Kültür Servisi - Mehmet Arif Derbendin
'Yalnız Balayı' adh kıtabı, Altıkırkbeş
Yayınevi'nden çıktı. Kıtabın ılginç yanı, kitapla
birlikte okuyucuya ulaşacak olan bir 'book
soundtrack'inin olması. 1970'lerde başlayan bir
'köy masalı' olarak nıtelenen kitap \e soundtrack,
Derbend'in yaşamından kesıtler sunuyor. Yazann
kendi deyimiyle hiçbir edebi kaygı gütmeden
yazdığı kıtap, Türkiye'nın geçirdiği evnmi kendi
başkalaşımıyla ortaya koyuyor. Kitapla birlikte
edinılebilecek soundtrackte 12 parçaya yer
verilmiş. Free, Davıd Bovvıe, Status Quo, The
Jam, Joe Jackson ve Paul Mauriat albümdekı
isimlerden dikkati çekenler arasında yer alıyor.
BUGİTN
• DARPHANE-1AMİRE de yaz etkinlikleri
çerçevesinde saat 11.00 ve 13.00'te "Türk
Canlandırma Sineması Tarihi 3" adh belgesel
izlenebilir. (513 50 82)
• RUMELİ HİSARInda saat 21 OO'de Beyazıt
Oztûrk'ün stand-up gösterisi izlenebilir
(448 70 00)