23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 9 TEMMUZ 2000 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA LJ1İ. kultur@cumhuriyetcom.tr 15 SAHNEDEN AYŞEGÜL YÜKSEL Su üe zeytinyağı ı-i*-a-'-s Fanl Say ile Kudsi Erguner'in tstan- bul Caz Festivalı kapsamında yer alan dinletileri geniş bir dinleyici kıtlesi- nin igisini gördü. Biletlerin 40 mil- yonakadar karaborsada satıldığını öğ- rendfc. Neden olmasın? Müzik dün- yamızın iki büyük adı bir araya geli- yordu. Fazıl Say, klasik müzık dünya- sı ile caz müziğıni birleştirme yolun- da ilgi derleyen çalışmalar yapmıştı. Kudsi Erguner ise çok değişik ortam- lan, çok değişik kültürleri ney ışığı içinde birleştirmışti bugûne dek. Her ürisi de çalgılarının ustasıydı. Heriki- si de çalgüannın olanaklannı çok iyi tanıyordu. Üstelik aralanna kattıkla- n kontrbasçı Volkan Orhon ve per- küsyoncu Emrah Kotan ile bir caz ku- vartetinin genel görünümünü tamam- lamışlardı. Müzik sahnesinde değişik kültürlerin iç ıçe işlenmesi; otantik söylemle elektronik ortamın ve yeni deyişlerin birleşmesı, şu sıralarda dün- yanın her köşesinde kabul görmekte. Biz de dinleyici olarak bu sanatçı- lann yaratıcı ımge dünyasına teslim et- tik kendimızı. Kimi çahşmada çalgı- lara künlikler kazandınlmış, tiyatro sahnesindekı gibi rol dağıtımı yapıl- mıştı. Bana göre bu birleşimin en başan- lı iki yapıtı, Fazıl Say'ın bestesi olan Derviş in Manhattan ile Kudsi Ergu- ner'in bestesi olan lstanbul's Kid idi. Birisi otantik sesimizi New York'un ortasına taşıyordu. Diğeri, bugünûn çok-etkili müzik dünyasından sıyn- lıp eskiye özlemın dingin ortamında, incir ağaçlan altında oynayan bir kız çocuğunu betimliyorda Konserde din- lediğim dığer çalışmalardan etkilen- diğimi söyleyemeyeceğım. Ney ile pi- yanonun kendı deyımleriyle zeytin- yağı ile su gibı uyumsuzluğu yer yer bir arayış olmaktan öte bir kargaşaya dönüşebiliyordu. Ney'in sesi, o gi- zemsel güzel duyumunu diğer çalgı- lann altında yitiriyordu. Piyano ise ezgisel özelliğinden sıynlıp vummsal- hğını öne çıkartmıştı. Böylesi bir projede sanatçılan yü- reklilikleri için kutlamak gerek. Yal- nız konserdeki yorum süresinde değil, konser öncesi tanıtım süresinde de yü- î^&|86SJ»JYI*<W e &, Uyurnsuzjkj.^ çalgıyı özellikle seçtiklerini, karşıtlı- ğın bırleşinrinı sergileyeceklerini, bu- nun çok zor olduğunun bilincinde ol- duklannı açıkladılar. Bu açıklamalar da ayn bir albeni yaratn. Karşıtlığı sergilerken yine de birlikteliğin tını- sını anyorlardı. Bence bu projenin yerleşmesi için bir süre daha karşıtlık- birliktelik arayışında çalışmalar yap- malılar. Şimdilik, zeytinyağı ile su- yun aynşması ağır basıyor. Her ne ka- dar sanatçılann amaçlan bireşime (sen- irleşimin en başanh iki yapıtı Fazıl Say'ın bestesi olan Derviş in Manhattan ile Kudsi Erguner'in bestesi olan îstanbul's Kid idi. Diğer çalışmalardan etkilendiğimi söyleyemeyeceğim. Ney ile piyanonun kendi deyimleriyle zeytinyağı ile su gibi uyumsuzluğu yer yer bir arayış olmaktan öte bir kargaşaya dönüşebiliyordu. Ney'in sesi, o gizemsel güzel duyumunu diğer çalgıların altında yitiriyordu. Piyano ise ezgisel özelliğinden sıynlıp vurumsallığını öne çıkartmıştı. teze) vannak olmasa da, konser son- rasında dinleyicinin aklında yalnız zeytinyağı üe su aynşması kalmama- h. Akdeniz Gençük Orkestrası Alanya ve Aspendosta On beş yıllık bir geçmişe sahip olan Akdeniz Gençlik Orkestrası, Akde- niz ülkelerinden oluşan genç sanatçı- larla Akdeniz'in çeşıtlı ülkelennde verdiği konserlerle tarunır. Fransa'da kurulan bu orkestranın içindeki yinni ülkeden birisi de Türkiye'dir. Buyıl 19 Temmuz gecesi Aspendos'ta, 21 Tem- muz gecesi Alanya Belediye Meyda- nı'nda ve 22 Temmuz gecesi Club Sa- lima'da üç konser vermek üzere Tür- kiye'ye gelen 90 kişilik orkestraya bir de Akdeniz Oryantal Topluluğu adın- da bir grup kanlıyor. Otantik Akdeniz müziğine de yer vermeyi ilke edinen orkestra, 20 Kuzey Afrikalı sanatçıdan oluşan bu topluluğu programına ekle- miş. Senfonik müzik öncesinde Tan- buri Cemil Bey'in ve kimi Arap-Os- manlı şarkılannın Kudsi Erguner ta- rafından yapılmış uyarlamalan ile bir dinleti sunulacak. Ardından da Bocc- herini, Beetfaoven ve Çaykovskinın yapıtlan şef G. Pebüvanian tarafından yönetilerek seslendınlecek. Hande Daltahç'ın Saygun CD'si Ahmed Adnan Saygun'un (1907- 1991) üç dönem piyano yapıtlanndan -••<<•: ;. m » oluşan bir CD Yeni tanıd'ığımız pi- yanist Hande Dalküıç (1974) tarafın- dan çalınmış. Güherdal Karamanoğ- lu ile piyanoya başlayan sanatçı, son- radan Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatlan Fakültesi'nde eğitim görmüş. Halen Prof. Ersin Onay'm öğrencisi olarak master çalışmasını sürdürmekte. Bilkent'in "2000-Türk Bestecüeri Yıb" projesi içinde kayda alınan Saygun yapıtlan özenle, beste- cinin üç ayn döneminden seçilmiş. îlk yapıt bir gençlik ürünü olan 1938 yılının Sonatin'i. Sonra 1964'ten, Op. 38 Aksak Tartılar (ritimler) Üstüne On Etüd ve yaşamının son yılında ta- mamladığı Op. 76 olarak belirtilen dört bölümlük Sonat yer almış. (Be- nim kayıtlanma göre Op. 76 iki Piya- no için Poem başlıjhnı taşıyor. Sonat ise Op. 77 olmah.) Özellikle bu sona- tın ilk kez kayda alınması çağdaş mü- ziğimiz adma büyük bir kazanç. Bes- tecinin son döneminde, daha doğru- su son günlerinde nasıl bir ruh hali içinde olduğunu duyuruyor. Yaşamı- nın bir özeti gibi. Sanki yer yer Skryi- abin'in karanlık akorlanyla, yaşam boyu verilmiş bir savaşın noktalan- makta olduğunu anlatıyor. Hande Dalkılıç'uı parlak piyano tekniği ile Sonatin'i coşkulu, çocuk- su bir anlanmla dirdiyoruz. On Etüd'ün saydamlığma karşın biraz daha olgun- laştığmda yeni bir yorum getireceği- ne kuşkumuz yok. Sonat'ta ise Say- gun'un gizemi Hande'nin gençlik coş- kusuyla birleşerek yeni anlamlar ka- zanmış: Ölümle dirim arasında köp- rüler kurulmuş. evini@boun.edu.tr Usmanbaş'a onursal doktoraÇağdaş Türk bestecısı tDıan Usmanbaş'a (1921) Boğaziçi Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi tarafından "Fahri Doktora" unvam verildi. 29 Temmuz günü diploma töreni ıçındekendisme okuhmcTIB&esi giydirildi ve doktora belgesi sunuldu. Rektör Üstün Ergûder ve Dekan Ayşe SoysaL, bu unvanın Usmanbaş'a çağdaş Türk kültürüne hizmetinden ötürü verildiğını söyledileT. Prof. Usmanbaş da konuşmasında Boğaziçi Üniversitesi 'nin önemli bir eğitim kurumu olduğunu ve özellikle kütüphanesinın müzikçiler açısından büyük değer taşıdığmı belirtti. ' ' Zaman zaman fahri doktora törenleri basma geniş ölçüde yansır. Doğal ki verilen kişinin medyatik kimliğine bağhdır bu yansıma. Usmanbaş gibi yıllannı çagdas kOTtüre hizmetîe geçirmiş ! " bir müzik-bılim adamının bu unvana değer bulunması kültür ve sanat dünyamız adına sevindirici. Hiçbir zaman medyatik bir kimlik peşinde koşmamış, kendi köşesinde. kendi bildiği doğnınun peşinde, ödün vermeden yürümûş bir sanatçuun kazandıgı ödüller ya da aldığı unvanlar da o denli kendi köşesinde yerini buluyor. 26 Temmuz'da konser verecek Dany Brillant Istanbul'da Kültür Servisi - Fransız müziğinin ilah isimlerin- den Dany Brillant, Kemer Golf/Country Clup üye- lerine özel bir gecede konser vermek amacıyla 26 Temmuz'da Istanbul'a geliyor. Çıkardığı albümler- le müzik piyasasını altüst eden Brillant, ülkemizde de beğeniyle izleniyor. Türkiye'de özellikle 'QuandJeMrisTesYeux' ad- lı şarkısıyla belleklerden silinmeyen Brillant,ilk kez Türkiye'ye geliyor. Müziğinin yanı sıra. kişiliği ve görünümüyle de dikkat çeken sanatçı, konserde so- ul, latin ve caz kanşımı yeni albümü 'Nouveau Jo- ur' ve diğer albüm- lerinden oluşan bir program sunacak. Brillant, Fran- sa'da haziran ayın- da 100 bin kişilik Stade de France'da Celin Dion'dan ön- ce konser vermişti. Sahne hayatının asıl hayatı olduğu- nu söyleyen sanat- çı, Tunus doğum- lu ve küçük yaş- tan bu yana Fran- sa'da yaşıyor. Tıp eğitimini yanda bırakıp tiyatroya başlayan Brillant, bu yıllarda kaldınmlarda ve kafeler- de gitanyla rock'n roll parçalan çalan şarkıcı ola- rak keşfedümiş ve LesTrois Mafllets kabaresinde ça- lışmaya başlamış. Tiyatro yıllannda Francis Hus- ter'ın 'On a Vole Ctaarlie Spencer' fılmı ıçın rol al- ması ve bir şarkı söylemesi istenen sanatçı, sonra- danünlü olacağı şarkısı Suzette'i yazrruş. Ancakbir- kaç ay sonra rolünün ve şarkısının kesildiğini fark edince fılm dünyasında yer almamış. Dany Brillant, bir müzik yıldızı olmak için 1990 yılmda ilk adım- lan atmış. Sanatçmın ilk albümü'C'est Ça Qui Est Bo«' 1994 yılında altın plak ödülünü alırken 1996 yıhnda yılmda yaptığı 'Havana' albümü de platin dısk unvamnı almıştı. Dany Brillant şarkılannı ki- şısd deneyimleri üzenne yazdığını ve bu yüzden din- leycilerin kendisini sevip dinlediklerini söylüyor. Ney sesiylesona erenfestival Fazıl Say ve Kudsi Erguner Caz Dörtlüsü ÇeşmeAçıkhava Tıyatrosu 'ndaydı ÖNDER KÜTAHYALI tZMtR - Dinle neyden kim hi- kâyetetmede Aynhklardan şikâyet etmede Şeyh Galip' in Mevİana'dan çe- virdiği bu nefis dızeler, neyin yal- nızca bir yönünü anlatır gibıdir. Sevgili Nedim'ın, "Nâyın diye- bOmemkinehâietvariçinde'' di- zesi ise çagıdaki duygu ortamımn, aynlık kavramım da aştığını gös- teriyor. 14. Uluslararası Izmir Müzik Festivah'nin Çeşme Açıkhava Ti- yatrosu'ndaki son dinletisinde, bir kez daha Kudsi Erguner ve bir kez daha ney vardı; ama çal- gımız bu dinletide çağdaş bir top- luluğun, "Fazü Sa> ve Kudsi Er- guner Caz DörÖûsü"nün üyesiy- di. Yeni kurulan dörtlünün amacı, Fazıl Say'm geleneksel müzikle- rimizdeki makam ve usullerden yola çıkarak yazdığı yapıtlarla, dahası geleneksel müzığimizin kendisiyle cazın çağdaş buluşla- n arasında bıreşim yapmaktır. Bir yandan Refîk Fersan'ın Sultani- yegâh Sırto'sunu, Erguner'ın ken- di ezgilerini ve ney taksimlerini dinliyoruz, bir yandan da en yeni caz tmılanna ve doğaçlamalanna tanık oluyoruz. Say'ın kollannı kullanarak çaldığı Salkım akorla- n bile bu tınılann içinde. Neye gelince: Fazıl Say, kendi- siyle yapılan ve festival kitabın- da yer alan "Söyleşi''de, piyano- ya en uzak çalgı olarak neyi gör- düğünü, bu nedenle onu caz dört- lüsüne aldığını söylüyor. Gerçek- ten de Erguner'in ustalığı ve yo- rumu, neyin bizim izlediğimız dinletiye kıyasla çok daha çağdaş yaklaşımlarla kullanılabilecek bir gizil gücü olduğunu gösteriyor. Sanatçılann sunduğu yapıtlar- ALğır akışlı parçalann oranı, cazaözgü devingenliğe kıyasla fazlaydı. Kudsi Erguner, yaptığı doğaçlamalan ya da çaldığı parçalan ney taksimleriyle doldurmaktaydı ve Saba makamı bu taksimlerin odak noktası gibiydi. dan bazılan şunlardı: "Istanbul'da Kr Sabah" (Say), "Ley" (Ergu- ner), "Manhattan'da Bir Der- \Tş"(Say), "Doğaçlama'' (Ergu- ner), "Banfiscoses" (Say) ve "Nas- reddin Hoca" (Say). Dörtlüde, Fazıl Say ve Kudsi Erguner ile birlikte Volkan Or- hon (kontrbas) ve Emrah Kotan (vurmalı çalgüar) müzık yapıyor. Beni çok etkilemiş olan bu iki sa- natçıyı, Fazıl Say'ın, yukanda de- ğindiğim "Söyleşi''deki açıklama- lanyla tanıtmak istiyorum: "Kontnıbascımız Volkan Or- hon, bammkonservatuvaryılannı- dan beri taudığımbir arkadaşnn- dır.Yaklaşıkon>TİdırAmerika'da yaşryor.GerekIdasiktegerek diğ«- daharda tanınmış. çok takdir edi- len bir müzis>en. Bazı parçalan dünyada ondan iyi çalabflen biri- nin olduğunu sanmıyorunu- Em- rah Kotan da Ankara Konserva- tuvan mezunu. 22 yaşında, iki yıi- dırAÜanta'da öğreniminisürdür- mekte. Şimdi asistanhk yapr>or. ÖzeDDde Türk usullerinden yola çıkan ritimlenk müthiş buhışian var." Volkan Orhon, caz müziğine, bu sanahn geleneği olan pizzica- tolann yanında yay üe müzik ya- parak da katıhyor. Böylece dört- lü, özgün bir nitelik taşıyor. Sanat- çı, bazı parçalan viyolonselin ya da insan sesinin güzelliğinde çal- dı. Solosundaki pizzıcatolar ise yumuşak vibratolarla çalgıya şa- şutıcı güzeüikler getirmekteydi. Emrah Kotan da cazın vurma çal- gı takımında büyük bir usta; so- losu, çok buluşçu, renklı ve heye- can vericiydi. Bütün bu güzelliklere karşın dinletiden niçin heyecanla aynl- madığımı, sunulan müzikten ne- den yeterince etkilenmediğimi çok düşündüm. Belki şunu söyle- mem gerek: Ağır akışlı parçalann oranı, ca- za özgü devingenliğe kıyasla faz- laydı. Kudsi Erguner, yaptığı do- ğaçlamalan ya da çaldığı parça- lan ney taksimleriyle doldurmak- taydı ve Saba makamı bu taksim- lerin odak noktası gibiydi: Süre- si iki saati bulan dinletide bol bol Saba makamı. Sanatçmın cazda- ki soyutlama olgusuna yeterince yaklaşmaması, geleneksel müzi- ğimize her koşulda bağh kalmak istemesi de beni tedirgin eden özelliklerden bıri olabilir. Ne di- yelim? Değerli sanatçılann yeğ- lediği anlatım yolu bu. Saygıyla karşılamak gerek. Izlediğimiz dinleti, bir festiva- li daha geride bırakıyordu. Böy- lesi etkinliklerin, bir kentteki sa- nat yaşantısı açısından solungaç işlevi yaptığı görüşünde ısrarlı- yım. Acaba 14. Uluslararası tzmir Müzik Festivah', burada bulunan müzikseverlerimize ve müzikçi- lerimize yeni bir soluk getirebıl- miş ve onlan düşündürebilmiş mi- dir? Soruya "Hayu-" yanıtını ver- mek durumundayım. Bu inatçı sözcüğün nedeni ise yazımızın boyutunu aşıyor. m% 2000 OHmpiyat Oyunlan'mn açılışında çıkacak • STONEY (AFP) - Avustralyah rock grubu INXS, üç yıl önce otel odasında ölü bulunan solistleri Mıchael Hutchence'ı kaybetmenin ardından tekrar eski ününe kavuşmaya çalışıyor. Yeni solistleri Jon Stevens'la yurtdışı turnelerine ağırlık veren grup, Sıdney'de eylül ayında başlayacak 2000 Olimpiyat Oyunlan'nda da açılış gecesinde sahne alacak. Ornans'ta Courbet sergisi I Kültür Servisi - Realist akımın öncülerinden olan ve bugün hâlâ resım sanatının en büyük ustalanndan sayılan Fransız ressam Courbet'nin şimdiye kadar hiç sergilenmemiş yapıtlannın da aralannda olduğu sergi, 8 Temmuz'dan itibaren Fransa'nın Ornans şehrinde sergilenmeye başladı. Avrupa'run çeşitli kentlerindeki özel koleksiyonlardan toplanan yapıtlarla oluşturulan sergide, sanatçının 130 tablo ve deseni yer alıyor. Sergıdeki 40 yapıtın, ressamın daha önce hiç sergilenmemiş resimleri olduğu bildirildi. 'Chicken Run'ın başarısı • Kühür Servisi - 42 mılyon dolara mal olan anımasyon fılmi Çhicken Run, ABD'de haftalardır ilk 5 arasında. lngiltere'nin tanınmış animatörlerinden kurulu 'Aardman' ekibi tarafından gerçekleştırilen filmın yaratıcılan, karakterlen seslendıren, aralannda Mel Gibson'ın da bulunduğu ünlü sanatçılarla birlikte ABD'yi ziyaret ettiler. Ekibin anımasyonlannın en önemli yanının her yaş grubuna seslenmesinin olduğu belirtiliyor. Fihn, özgürlük için giriştikleri kaçışı gerçekleştirmeden önce sayısız kaçma girişiminde bulunan çıftlik sakinleriyle 2. Dünya Savaşı esir kampı genlimini anlatıyor. Madonna'mn yeni albümü IVIusic' 19 Eylül'de piyasada • NENVYORK (AFP)- Madonna'mn son albümü 'Music'in dağıtımına tüm dünyada 19 Eylül'de başlanacak. Madonna'mn Fransız şarkıcı Mirvvais ile ortak yapımı olan albüm Londra'da kaydedıldi ve elektronik, folk ve pop ezgilerini taşıyan sekız parça içenyor. Ağustos aymda albümden bir single'ın yayımlanacağı ve parçanın klibinin 'Ray of Light'ı çeken Jones Akerland tarafından Los Angeles'ta tamamlandığı açıklandı. Bian'm resimleri sepgileniyor • VVASHINGTON (AA) Küba ile ABD arasında paylaşılamayan 6 yaşmdaki Elian Gonzalez'in ABD'deki bazı Kübalı sınıf arkadaşlanyla birlikte Kübalı anneler ıçın yaptıklan çiçek resimleri, Küba Devlet Başkanı Fıdel Castro'nun isteğiyle, Elian'ın büyüdüğü Cardenas'taki Oscar Maria de Rojas müzesinde, özel bir odada sergilenmeye başlandı. Babasınm ABD'de kazandıgı hukuk zaferinin ardmdan haziran sonunda Küba'ya dönen Elian'ın resimlenni sergileyen müze müdürü Lazaro Miranda, "Elian'ın resimlerini sergilemek bizim için bir onur. Bu oda, Elian'ın ve Elian'm anavatanma dönüşü için mücadele veren Küba halkırun onuruna açıldı" dedi. ABO'deki suçfcüar operada • VVASHINGTON (AA) - ABD'de şiddet dışındaki suçlardan hüküm giyen 21 mahkûm, yargıç tarafından, Verdi'nin ünlü 'Aida' operasmı, 'toplum hizmeti' olarak sahneye koymakla görevlendirildi. Bu çerçevede, Cincinnati'deki Opera Birliği prodüksiyonu için gönüllü olarak katılan 21 mahkûm, her cuma akşamı, Aida operasında sahne alarak zorunlu toplum hizmeti görevıni >erine getiriyor. M. Arif Derbenırden Dk roman • Kültür Servisi - Mehmet Arif Derbendin 'Yalnız Balayı' adh kıtabı, Altıkırkbeş Yayınevi'nden çıktı. Kıtabın ılginç yanı, kitapla birlikte okuyucuya ulaşacak olan bir 'book soundtrack'inin olması. 1970'lerde başlayan bir 'köy masalı' olarak nıtelenen kitap \e soundtrack, Derbend'in yaşamından kesıtler sunuyor. Yazann kendi deyimiyle hiçbir edebi kaygı gütmeden yazdığı kıtap, Türkiye'nın geçirdiği evnmi kendi başkalaşımıyla ortaya koyuyor. Kitapla birlikte edinılebilecek soundtrackte 12 parçaya yer verilmiş. Free, Davıd Bovvıe, Status Quo, The Jam, Joe Jackson ve Paul Mauriat albümdekı isimlerden dikkati çekenler arasında yer alıyor. BUGİTN • DARPHANE-1AMİRE de yaz etkinlikleri çerçevesinde saat 11.00 ve 13.00'te "Türk Canlandırma Sineması Tarihi 3" adh belgesel izlenebilir. (513 50 82) • RUMELİ HİSARInda saat 21 OO'de Beyazıt Oztûrk'ün stand-up gösterisi izlenebilir (448 70 00)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle