18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
C30 HA2İRAN 2000 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER EcevrTeÖcalan mektubu • ANKARA (CTumhuriyet Bürosu) - Uluslararası Af Örgütü, Başbakan Bülent Ecevit'e mektup göndererek Abdullah Öcalan'ın cezaevi koşullaruıın iyileştirilmesini istedi. Ocalan'a verilen 'hücre hapsinin' insanlık dışı bir uygulama olduğunu belirten örgüt, Ecevit'ten bu konuya ilgi göstermesini beklediklerini iletti. 'Bedelsiz ithalaf davası • ANKARA (AA)- Kapatılan RP'nin son genel başkanı Necmettin Erbakan'ın, Başbakan olduğu 'REFAHYOL Hükümeti' döneminde düzenlenen tkinci Bedelsiz Ithalat Kampanyası sırasında 'Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü'nü dolandırdıklan ve resmi belgede sahtecilik yaptıklan' öne sürülen 2'si eski banka görevlisi 3 kişinin dava dosyastnın görevsizlik karanyla Ankara DGM'den gönderilmesinin ardından, ağır ceza mahkemesinde yargılanmalanna dün başlandı. Mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi. İHD'den T tipi' tepkisi • İZMİR(Cumhuriyet Ege Bürosu) - IHD Izmir Şubesi'nden dün yapılan yazılı açıklamada, F tipi cezaevlerine yönelik etkinliklere karşı, demokratik kitle örgütleri ve tûm duyarlı yurttaşlann destek vermesi istenerek ÎHD ve sanatçılann lstanbul'dan başlatılmak istenen Ankara yürüyüşünün güvenlik güçlerince engellenmesi kınandı. Gazi olayları davası • TRABZON(AA)- Kamuoyunda 'Gazi olaylan' olarak bilinen davada yaklaşık 2.5 yıl tutuklu yargılanan ve cinayet suçundan mahkûm edilen polis memuru Adem Albayrak, duruşmalarda Gazi Mahallesi halkına hakaret ve şartlı tehditte' bulundugu gerekçesiyle dün yeniden hâkim karşısma çıktı. Mahkeme, şikâyetçilerin ifadelerinin tek tek alınması için duruşmayı erteledi. Sıvas olaylarının 7.y* • İstanbul Haber Servisi - Türkiye Yazarlar Sendikası(TYS), Sıvas Madımak Oteli'nde ölen 37 kişinin unurulmaması için herkesi duyarlı olmaya çağırdı. PEN Yazarlar Derneği, Edebiyatçılar Derneği ve Tiyatro Yazarlan Derneği temsilcileri ile 1 Temmuz Cumartesi günü, Gazeteciler Cemiyeti Lokali'nde, Sıvas olaylan ile ilgili ortak basın açıklaması yapacak. Ozbüginde aymldı I ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı Oğuz Özbilgin görevinden aynldı. Çankaya Köşkü'nde büyük bir personel operasyonu gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, sayısı 30'u bulan danışman ve başdanışman kadrosunu da 4'e indirmişti. Hava Kuvvetleri Komutanı, 'harici ve dahili bedhahlar'ın olduğunu şöyledi Celasin de sert konuştuANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-Kara Kuvvetleri Komuta- nı Orgeneral Atilla Ateş'in ardın- dan Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ergin Celasin de yur- tiçindeki irtica savunuculan ve onlann yurtdışındaki destekçi- lerine sert uyarılarda bulundu. Celasin, Hava Kuvvetlen perso- neline "Sizler, laik ve demokra- tik cumhuriyetin temellerine, ge- rek yazılan gerek sözleri, gerek- se hareketkri iledinamit koyma- ya çahşan harici ve dahili bed- hahlara (kötülükisteyenler) kar- şı en büyük güvencelerimizden birisiniz" diye seslendi. Celasin, hava atış yanşması ödül töreninde yaptığı konuş- mada, Hava Kuvvetleri'nin ulu- sun sınır tanımayan fedakârlık- lan sayesinde donatılarak yük- sek teknoloji ürünü silahlarla çok üstün bir savaş gücüne ulaş- tığını vurguladı. Çağcıl silah sis- temlerinin başansının onu kul- lanan ve destekleyen personelin eğitim düzeyi ve kazandığı de- neyimle sınırlı olduğuna işaret eden Celasin, yanşmalardaki performans ve isabetli vuruşla- nn Hava Kuvvetleri'nin ulaştığı düzeyin yüksekliğini gösterdi- ğini söyledi. Türk Hava Kuvvetleri'nin Bosna-Hersek ve Kosova'da her türlü koşullarda uçarak bölge banşına katkıda bulunduğunu anımsatan Orgeneral Celasin, Türk pilotlannın "Red Flag" benzeri okyanus ötesi tatbikat- lardan diğer ülke hava kuvvetle- rinin takdirlerini kazanarak dön- düklerini söyledi. Hava Kuvvet- leri Komutanı, konuşmasında ABD Savunma Bakanlığı tara- findan gönderilen ödül belge- sinde yer alan şu ifadelere dik- kat çekti: "Amerikan Hava Kuvvetie- ri'yle eğitim ve işbirliğinin geÜş- tirOmesi yönündeki gayretler, 6 Türk F-16'sı ve 1 Türk KC-135 havada ikmal uçağuun ABD'de- Id Red Flag tatbikanna katdımı için yapılan fevkalade başardı bir intikalle sonuçlanmıştır. OzeOikle kırmızı ekip içinde sal- dırgan roide görev yapan Türk uçaklan, Amerikan Hava Kuv- vederi pilotlannca şimdiye ka- dar gehîıiş geçmişler arasında en iyisi olarak gözlemleıuniştir." Türk Hava Kuvvetleri pilotla- nnı göğüsleri "gerçekiman'' ve "kafalan en haküd mürşit olan bilimle" dolu Atarürk'ün açtı- ğı çağdaş yolda parlak ışığını o- nun ilke ve devrimlerinden alan seçkin personel olarak niteleyen Celasin, Hava Kuvvetleri görev- lilerinin, bomba butonuna basan uçucusundan, bombalan yükle- yen silahçısına kadar ekip çalış- masmın en güzel örneklerini verdiklerini söyledi. Celasin, Atatürk'ün gençliğe seslenişine gönderme yaparak vatanın "laf üreterek sevilmeye- ceğme" işaret etti. Paris-İstanbul Çakıcı'ya dava yağmuru lstanbul Haber Ser- visi - Fransa'nın daha önce 2 suçtan dolayı Türkiye'ye iade ettiği ülkücü mafya lideri Alaattin Çakıcı. iade kapsamını genişleten Aix-en Provence Mah- kemesi'nin verdiği muvafakate ilişkin prosedürlerin tamam- lanmasından sonra Türkbank ihalesine fe- sat kanştınlması ve işadamı Emin Can- kurtaran ın yaralan- ması davalannda da sanık olarak yargılana- cak. AA'mn haberine göre, muvafakat kara- nnm yasal prosedürler tamamlanarak kesin- leşmesi halinde, Türk Ticaret Bankası ihale- sini işadamı Korkmaz Yiğit'in kazanması için ihaleye giren diğer işadamlanna baskı yaptığı iddia edilen Çakıcı hakkında ek id- dianame ile 2 yıl 3 ay ile 5 yıl arasında ağır hapis istemiyle dava açılabilecek. Çakıcı'nın dosyası, halen bu konuda lstan- bul 6 No'lu DGM'de görülen ve işadamlan Erol EvciL, Korkmaz Yiğit, Hayyam Gari- poğlu ile Mehmet Emin Cankurtaran'ın da aralannda bulundu- ğu 9 sanıklı dava ile birleştirilecek. Öte yandan lstanbul DGM Cumhuriyet Başsavcılığı, Kartal Özel Tip Cezaevi'nde birbirlerini mektuplar- la tehdit eden çete li- derleri Alaattin Çakıcı ve Nuri Ergin ile bu mektuplan yayımla- yan Hürriyet, Radikal, Star, Sabah ve Posta gazetelerinin sorumlu yazıişleri müdürleri hakkında 4422 sayılı ^Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücade- le Kanunu'na muhale- fet" suçundan kamu davası açtı. -&m ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART ÎMKB 8 yıllık eğitime 100 trilyon katkıda bulundu 'IHClere başvuru azaklr ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Başbakan Bülent Ecevit, 8 yıllık kesintisiz eğitimin laikliğin güvencesi olduğunu belirterek yurtlann devlet egemenliğine geçmesi ve "onun bunun elinden kurtanlması" için ciddi adımlar atıldığım söyledi. Ecevit, imam- hatip liselerine gereksinmenin çok ötesinde başvuru yapılma- sından yakınılan zamanlar oldu- ğunu anımsatarak "Reformun yürürlüğe girmesinden sonra bu okullara başvuru yüzde 60 ora- nında azahnıştır'' diye konuştu. Başbakan Ecevit, IMKB'nin 8 yıllık kesintisiz eğitime 100 tril- yon lira katkı yapması nedeniyle düzenlenen protokol törenine ka- tıldı. Ecevit, ÎMKB'nin eğitime cömert ve yapıcı katılımının çok büyük değer taşıdığını belirterek yöneticileri kutladı. İMKB'nin katkılanyla 47 okulun yapımımn tamamlandığmı anlatan Ecevit, 100 trilyon liralık katkı ile de 121 okul ve dört çıraklık eğitim mer- kezinin kurulacağını kaydetti. Meslek okullanna ağırlık 1997 yılında başlatılan eğitim reformunun 8 yıllık kesintisiz eğitimle sınırlı olmadığını belir- ten Başbakan şunlan söyledi: "Meslek okullanna, teknik eği- time özel bir ağırlık verilmesi, ar- bk kalkınma ve sanayileşme süre- cinde zorunlu hale geunistir. O- nun için gerek MEB, gerekse LMKB, meslek ve teknik eğitime artan ölçüde önem vermektedir- ler. Bu çok yerinde bir karannr. Dolaştığun \ erlerde şunu ögreni- yorum. nerede tam teşekküllü meslek okuhı veya teknik okul kurulmuşsa orada işsizlik azal- maktadır. Bu okullan bhirenler iş bulmakta hemen hemen hiçbir zorluk çekmemektedirler." Ecevit, eğitim reformuyla gençlerin gerçek gereksinmelere göre yönlendirilmesi yolunun açıldığını kaydetti. Eğitim refor- mu kapsamında yatılı bölge okullanna. pansiyonlu okullara ve taşımalı eğitime büyük ağırlık verildiğinı belirten Ecevit, "Biz, Atarürk'ün çağdaş uygariık dü- zeyinin üsrüne çıkma konusunda- ki iddiab hedefıne, ancak çağdaş ve laik eğitimle ulaşabihriz. Bu eğitim reformunun sounclan atan- dıkça. laiklik de büyük bir güven- ceye ka\ uşmaktadır" dedi. Ecevit, bazı özel kişi veya ku- ruluşlann kurduklan, kuruhnası- na katkıda bulunduklan okullar- da da çağdaş eğitim ve bilgi tek- nolojilerine ağırlık verdiklerini bildirdi. Insanlara evlerinde bile eğitim görme olanağı sağlandığı- nı kaydeden Ecevit, "Buteknoio- jiyi de yurdun ber köşesindeki okullara yaymak amacındayız. Tabü bu bir kaynak sorunudur. Bunun için gerekli kaynağm da önümüzdeki yıllarda bidunacağı- na inanıyorum" diye konuştu. Hizbullah VeUoğhı'nun makamaracı mazottankeri YurtHaberleri Servisi- Gaziantep polisi, Hizbul- lah'ın öldürülen lideri Hüseyin Veüoğlu'nun ma- kam oracı olarak kullan- dığı tankeri buldu. Silah naklinde de kullanıldığı belirlenen tankerin bir bö- lümünde bannma ve yol- culuk için düzenlemeler yapıldığı belirlendi. Gaziantep Emniyet Müdürü An" Kalkan, Hiz- bullah"ın askeri kanadın- dan 2 kişinin yakalanma- sı sonrasında yürütülen çalışmalar kapsamında, önemli bilgilere ulaşıldı- ğmı söyledi. tsimleri açıklanmayan 2 teröristin verdiği bilgiler sonrasm- da Gaziantep'te bir evde AbduDah Tunça. Dıyar- bakır'ın Bismil ilçesinde ise BBP Silvan llçe Baş- kanı'nın 1998 Aralık ayında kaçuılan oğlu Re- cep Orak a ait cesetlerin bulunduğunu anımsatan Kalkan, "Askeri kanat üyesi 2 teröristin sorgusu ve operasyonlanmız ke- sintisiz devam ediyor" de- dı. Operasyonlar sırasın- da örgüte lojistik destek sağladıklan ve terör örgü- tünün önemli isimlerin- den olan 3 kişinin daha yakalandığını anlatan Kalkan, "Aynca,elegeçir- diğimi/ ve silah naklinde kullanılan tankerin. aynı zamanda örgütün öldürü- len lideri Hüseyin Veüoğ- lu'nun yurtiçi gezOerinde makam aracı olarak kul- lanıldığı saptandr diye konuştu. Tankerin bir bö- lümünün motorin dolumu için aynldığını, kalan kıs- mınm ise Velioğlu'nun yolculuğunda kullanımı- na yönelik düzenlendiği- ni vurgulayan Kalkan şöyle devam etti: • "Bir anlamda Hüseyin Velioğlu'nun makam ara- a olan tankerin, dışandan dikkat çekmemesi için ha- valandırması alttan dü- zenlenmiş. Gaziantep'te şubat ay ı içerisinde ortay a çıkardığınıız ve gerçek an- lamda cephanetik olan de- poda ele geçirilen silahlar da bu tanker ile taşuımış." IRMIKIAYDIN ENGİN aenginto doruk.net.tr - Komünizm yıkıldıktan sonra geriye Ftuslar, Kazaklarve Tatarlarkaldı. Rus- lar artık iyice çürüdü. Durmadan vot- ka içiyor ve ahlaki bir yozlaşma yaşı- yorlar. Gelecekte, bu bölge Alman- ya 'nın hâkimiyetine geçecek. Kazaklar uzakta Sibirya'da, Don ve Volga boy- lannda yaşıyortar. Geleceğin Rusya 'sı- nı onlar kuracak. Bir de Tatariar var. Ruslar "Tatar" kelimesini, yıkılan ko- münist rejimin Rus olmayan bütün halkları için kullanıyoıiar; Türkîler, Mo- ğollar, Tatarlar ve Türkler için yani. Bu halklann yaşadıklan, Güneyde Kazan'a kadar olan topraklar da Türkiye'nin hâ- kimiyet bökjesi olacak... Nasıl? Bu gelecek öngörüsünü, bir gazete- ci grubuna Moskova gezisi yaptıran otobüsün önünde, elinde mikrofon, bir -tijr-tufist rehberliği"yte görevtt ^elt- kanlı yaptı. Ciddiye alınırsa müthiş bir öngörü. Moskova, Leningrad da dahil Ural Dağlan'nın batısında Almanya; Ural- lar'ın doğusunda Kazakların kurduğu yeni bir Rusya ve Orta Asya dahil bü- tün güneyde Türkiye... Dayanamayıp bu "bilgi'nin kaynağı- nı sorduk. Yanıt yürekler acısıydı: - Moskova Üniversitesi'nde benim gibi doktora öğrencisi olan bir Rus ta- nıdığım söyledi... Kaynağın "ciddiyeti", öngörünün Fethullah Gülen'in Okullan... ctddiyetinin de birölçütü. Gülüp geçe- bilirdik. Geçmedik. Çünkü bu sözlerin ger- çekliğine içtenlikle inanarak, çok önemli bir siyasal tahlil olduguna da inanarak söyleyen delikanlı, Fethullah Gülen cemaatinin Moskova'daki en parlak gençlerinden biri. ••• Biliyorsunuz, dört beş gün önce, dört beş günlüğüne Moskova ve Le- ningrad'a gidip gezdim, tozdum, ke- derlendim, öfkelendim, içlendim; yüre- ğimin ağrısı, belimin ağnsını bastırdı. O günlerde Tırmık Moskova'dan, Le- ningrad'dan yazıldı. O yazılarda "öe- njm ".Moşkovamj, "öen/m^l^ningraı dımı okudunuz. Oysa bu bir grup gezisiydi. AD der- gisinin tanıtımı için bir grup gazeteci çağnlıydı. AD kısaltması, ilk sayısı ya- yımlanan "Avrasya Diyalog Dergisi" için kullanılıyor. Dergiyi, Fethullah Gü- len cemaatine bağlı bir kuruluş yayım- lıyor. Çift dilli bir dergi: Türkçe ve Rus- ça. Yazı kurulunda Türkiye'den ve Rus- ya'dan tarihçiler, yazarlar, akademis- yenler yer alıyor. AD'nin tanıtım töreni ve kokteyli, Moskova'da, Kızıl Meydan'ın hemen bitişiğindeki o görkemli Lenin Kütüp- hanesi'nin büyük salonunda yapıldı. Lenin ve Nurcular. Tarihin bu acıma- sız "ironisi"ni bir yana koyun. Ama tanıtım töreninde Türkiye'nin Moskova Büyükelçisi'nin baş konuk olduğunu; törende, derginin öneminin altını defalarca çizen bir konuşma yap- tığını bir yana koymayın. AD'nin tanıtımının dışında, gezi programının ağırlık noktasında, Fethul- lah Gülen cemaatinin Moskova ve Le- ningrad'da açtığı okullann gezilmesi vardı. ikisini de gördük. Öğretmenleriyle, bu okullan açan, yürüten ve finansma- nını sağlayan Tolerans Vakfı'nın yöne- ticileriyle tanıştk, konuştuk. Sorular sorduk; kimilerine yanıt aldık, kimileri geçiştirildi; okullar üstüne gözlemler yaptık. Orada da bize sık sık Ecevit'in, Ar- ^ navutluk ve Romanya'dakı Güten okul- larını gezip övgüler düzdüğü anımsa- tıldı. Bu övgünün gerekçelerine Mos- kova ve Leningrad'da da bizim tanık- lık etmemiz istendi. Türkiye'ye döndük. Birkaç gün geçmedi, Türkiye'nin Or- ta Asya ülkelerindeki büyükelçilerinin Başbakan'a ve Dışişleri Bakanlığı'na sunulmak üzere hazırladıklan ortak ra- porun haberi gazetelereyansıdı. Büyü- kelçiler ortak raporlannda "Gülen okul- lannın son derece kaliteli eğitim ver- diklerini" vurguluyorlardı. Bu konuda bizim gazetenin haberi daha da çarpıcı. Çünkü haber şu cüm- leyle başlıyor: "Dışişleri Bakanlığı, Fethullah Gü- len'in Orta Asya ve Kafkaslar'da açtı- ğı okullann kaliteli ve itibartı olduğunu ve Türk imajının bölgede yerieşmesi açısından yarariı olduğunu bildirdi..." Yani resmi bir görüş!. . ••• Bu açıklamalarla kendi gözlemleri- mizi birleştîrip soralım: - Sahiden kaliteli mi bu okullar? Soruya, soruyla yanıt: - Kaliteden ne anlaşıldığına bağlı? Üstüne bir de sorulmayan, ama so- rutması gereken bir soru daha: - Niçin varbu okullar? Kim, niye, ne amaçla, hangi hedefe hizmet etmesi için bu muazzam, devlet gücü gerek- tiren eğitim yatınmlannı gerçekleştir- di? Eğer, "Bana bak gazeteci, sen alış- tın, günlükyazıyerinepehlivan tefrika- lan yazıyorsun. F tipinden sonra şim- di de yeni bir tefrika mı" diye itiraz et- mezseniz, soruların yanıtlannı yarın vermeye çabalayalım. Siz de yarına kadar bu yazının girişindeki "alıntı" üstüne biraz beyin cimnastiği yapadurun e mi? POLITİKA GUNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA Şifre... ^ Sağa ve sola yatmış dört beş katlı bınalann yani sıra denizle dağlarm yamaçlan arasına sıkışıp kal- mış gökdelenler ayakta duruyor... Beyaz çadııiar, kadınlar, çocuklar... Izmit geride kaldı, Sakarya'ya doğru yol alıyo- ruz... Karşı tepelerde yeşilin her tonu, göğün mavisiy- le kucaklaşıyor... Solumuzda Sapanca Gölü... ,'•, Düzce'yegiriyoruz... •/ Bircami... Üzerinde insanın gözüne giren kocaman bez bir afiş: "Bugün Allah için ne yaptın ?" Sıcak iyice bastırdı... Dünya kamuoyu gen şifresini tartışıyor... '' Gen haritasının gözler önüne serilmesi acaba ne- yin habercisidir? '< Gökyüzünde bulutlar uçuşuyor gibi... Shakespeare'in bir dizesini anımsıyorum: "Yaşlısın deseler de bana inanmam aynalarsh,/ Gençlik ve sen aynı yaştasınız ya!" Bilim insanlan, bir insan genini oluşturan 3 milyar kimyasal 'harf gizinin çözülmesini tartışadursunlar, bizim din bezirgânlan, "Allah için bugün ne yaptın" yerine "İnsanlık için bugün ne yaptın" demiyorlar..: Düzce'de de çadıriar... Gelecege umutla bakamayan çocuklar... insanlık tarihi yeni bir devrimi bilimle gerçekleşti- rirken yaşamlannı din sömürüsü üzerine kurmuş 'mağara kaçkınlan' hâlâ Kuran kurslannın, başör- tüsünün peşindeler... Düzce'de şöyle bir tur attım... On beş-yirmi dakika içinde dört-beş Kuran kur- su gördüm... Yollarda başlannı 'siyasal Islamın simgesı' olan 'sıkma baş 1a örten 7-10 yaşları arasında kız çocuk- lanna rastladım... Düzce'de yıkıntının büyük bölümü kaldınlmış... Yıkılmayan binalara baktım... Sapasağlamdı hepsi de!.. Acaba neden? Çünkü müteahhit hırsız değildi!.. • • • Peki halkımız gen haritası ve gen şifresi üzerine ne düşünüyor? Vallahi, onlar Düzce'de inşaatı hâlâ başlamayan kalıcı deprem evlerini düşünüyorlar!.. Ben, geçen gün bizim komşu apartmanda otu- ran Hasan Bey'e sordum: "Gen haritasından haberiniz varmı?" Yüzüme bir tuhaf baktı... Dedı ki: "Memur maaşlanna hani zam yapılacaktı?" Ben ısrar ettim: "Şu gen haritası canım!" Hasan Bey duraksadı: "Bizim politikacılar, televizyoncular, bazı köşe ya- zarlan, işadamlan, sanayiciler, Bostancı pazanna birgelsinler..." Hasan Bey, alnında biriken teri elinin tersiyle si- lerken devam etti: "Fiyatlar her hafta katlayarak artıyor ama, bizim maaş yerinde sayıyor..." Hasan Bey'e "EnHasyon düşecek" dedim, "biraz bekle". Hay demez olaydım. O iyice öfkelendi: "Ne düşmesi, göreceksin sonbaharda faizlerpat- layacak, dolaralıp başını gidecek..." Hasan Bey'i yumuşatmaya çalıştım: "Galatasaray UEFA Kupası'nı aldı, ulusal takımı- mız çeyrek finale katıldı. ArtıkA vrupalı olduk. O yüz- den enflasyon düşecek..." Hasan Bey yine ters ters baktı... içinden geçenleri biliyordum... - - Başka bir şey söylemedim... ••• Akçakoca'da deniz kıyısında mola verdik... Çaylargeldi!.. Garsona sordum: "Gen haritasına ne diyorsun?" , J Yüzüme bön bön baktı... , ^ Üstelesem üstüme yürürdü... Karşı masadaüç kişi sohbetediyordu... " Kulakverdim... •'* Fındık taban fiyatlannı konuşuyoriardı... Bense denize karşı Shakespeare'in dizelerini oku- yordum: "Yaşlısın deseler de bana inanmam aynalara I Gençlik ve sen aynı yaştasınız ya!" Bulutlar ötesinde bir çocuğun ağlamaklı sesiyle irkildim... 2000 yılında doğanlar, elli yıl sonra bugünün Türkiyesi için çok şeyler söyleyeceklerdi!.. Trafık kazalanndan günde ortalama otuz kişinin öldüğü Türkiye!.. Insanlann bile bile zehirli mantar yiyip öldüğü Anadolu topraklan!.. ^ Çete, mafya!.. Karadeniz mavi bir örtüyle uyanmıştı... Bizim insanımız umutla yaşamayı çoktan unut- muştu... Oysa umutları çoğaltmak, yaşamı kucaklamak gerekirdi!.. Bizlerse hüzünler ülkesindeydik... Her şeyimiz giz perdesi altındaydı...—: —- Şöyle doya doya, özgürce bağıramıyorduk: "Dumanlar gerisinde sen belirsen I sen belirsen de yaksan tekmil ışıklan I Sen bir gece yarısı bek- lediğim I getirsen el değmemiş sevdalan..." Istanbul'a dönerken Akçakoca'ya ve Düzce'ye akşam iniyordu... Camideki kocaman bez afiş yerindeydi: "Bugün Allah için ne yaptın?" Bu bir gen şifresi değil!.. Güneydoğu'da camileri örgüt evi yapan Hizbul- lah, bu şifreyi çözer! hikmet.cetinkaya(â cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 THMM'dan styanürttt attma tepkr • KONYA (Cumhuri>et) - TEMA Vakfınca Cumhurbaşkanı ve Başbakan'a ulaştırılan yazıda, Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) yönetmeliğine eklenen 'ruhsatsız işletmelere bir üretim yapmışlarsa ruhsat almalan için yeterli süre verilmesi' ifadesinin her yönüyle 'Anayasaya, Çevre Kanunu'na v e ÇED yönetmeliğine aykın' olduğu belirtıldi. HVFye ikinci ek niyet mektubu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye'nin hazırladıgı ikinci ek niyet mektubunun, IMf'ye gönderildiği öğrenildi. tkinci ek niyet mektubunun 15 Temmuz'dan önce IMF lcra Direktörleri Kurulu'nda görüşülerek onaylanması beklenirken böylece 3. dıhm stand by kredı->ı serbest bırakılacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle