Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
C30 HA2İRAN 2000 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
EcevrTeÖcalan
mektubu
• ANKARA
(CTumhuriyet Bürosu) -
Uluslararası Af Örgütü,
Başbakan Bülent Ecevit'e
mektup göndererek
Abdullah Öcalan'ın
cezaevi koşullaruıın
iyileştirilmesini istedi.
Ocalan'a verilen 'hücre
hapsinin' insanlık dışı bir
uygulama olduğunu
belirten örgüt, Ecevit'ten
bu konuya ilgi
göstermesini
beklediklerini iletti.
'Bedelsiz ithalaf
davası
• ANKARA (AA)-
Kapatılan RP'nin son
genel başkanı Necmettin
Erbakan'ın, Başbakan
olduğu 'REFAHYOL
Hükümeti' döneminde
düzenlenen tkinci
Bedelsiz Ithalat
Kampanyası sırasında
'Ziraat Bankası Genel
Müdürlüğü'nü
dolandırdıklan ve resmi
belgede sahtecilik
yaptıklan' öne sürülen 2'si
eski banka görevlisi 3
kişinin dava dosyastnın
görevsizlik karanyla
Ankara DGM'den
gönderilmesinin ardından,
ağır ceza mahkemesinde
yargılanmalanna dün
başlandı. Mahkeme
heyeti, duruşmayı erteledi.
İHD'den T tipi'
tepkisi
• İZMİR(Cumhuriyet
Ege Bürosu) - IHD Izmir
Şubesi'nden dün yapılan
yazılı açıklamada, F tipi
cezaevlerine yönelik
etkinliklere karşı,
demokratik kitle örgütleri
ve tûm duyarlı yurttaşlann
destek vermesi istenerek
ÎHD ve sanatçılann
lstanbul'dan başlatılmak
istenen Ankara
yürüyüşünün güvenlik
güçlerince engellenmesi
kınandı.
Gazi olayları
davası
• TRABZON(AA)-
Kamuoyunda 'Gazi
olaylan' olarak bilinen
davada yaklaşık 2.5 yıl
tutuklu yargılanan ve
cinayet suçundan mahkûm
edilen polis memuru
Adem Albayrak,
duruşmalarda Gazi
Mahallesi halkına hakaret
ve şartlı tehditte'
bulundugu gerekçesiyle
dün yeniden hâkim
karşısma çıktı. Mahkeme,
şikâyetçilerin ifadelerinin
tek tek alınması için
duruşmayı erteledi.
Sıvas olaylarının
7.y*
• İstanbul Haber Servisi -
Türkiye Yazarlar
Sendikası(TYS), Sıvas
Madımak Oteli'nde ölen
37 kişinin unurulmaması
için herkesi duyarlı
olmaya çağırdı. PEN
Yazarlar Derneği,
Edebiyatçılar Derneği ve
Tiyatro Yazarlan Derneği
temsilcileri ile 1 Temmuz
Cumartesi günü,
Gazeteciler Cemiyeti
Lokali'nde, Sıvas olaylan
ile ilgili ortak basın
açıklaması yapacak.
Ozbüginde
aymldı
I ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Cumhurbaşkanlığı Genel
Sekreter Yardımcısı Oğuz
Özbilgin görevinden
aynldı. Çankaya
Köşkü'nde büyük bir
personel operasyonu
gerçekleştiren
Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer, sayısı 30'u
bulan danışman ve
başdanışman kadrosunu
da 4'e indirmişti.
Hava Kuvvetleri Komutanı, 'harici ve dahili bedhahlar'ın olduğunu şöyledi
Celasin de sert konuştuANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)-Kara Kuvvetleri Komuta-
nı Orgeneral Atilla Ateş'in ardın-
dan Hava Kuvvetleri Komutanı
Orgeneral Ergin Celasin de yur-
tiçindeki irtica savunuculan ve
onlann yurtdışındaki destekçi-
lerine sert uyarılarda bulundu.
Celasin, Hava Kuvvetlen perso-
neline "Sizler, laik ve demokra-
tik cumhuriyetin temellerine, ge-
rek yazılan gerek sözleri, gerek-
se hareketkri iledinamit koyma-
ya çahşan harici ve dahili bed-
hahlara (kötülükisteyenler) kar-
şı en büyük güvencelerimizden
birisiniz" diye seslendi.
Celasin, hava atış yanşması
ödül töreninde yaptığı konuş-
mada, Hava Kuvvetleri'nin ulu-
sun sınır tanımayan fedakârlık-
lan sayesinde donatılarak yük-
sek teknoloji ürünü silahlarla
çok üstün bir savaş gücüne ulaş-
tığını vurguladı. Çağcıl silah sis-
temlerinin başansının onu kul-
lanan ve destekleyen personelin
eğitim düzeyi ve kazandığı de-
neyimle sınırlı olduğuna işaret
eden Celasin, yanşmalardaki
performans ve isabetli vuruşla-
nn Hava Kuvvetleri'nin ulaştığı
düzeyin yüksekliğini gösterdi-
ğini söyledi.
Türk Hava Kuvvetleri'nin
Bosna-Hersek ve Kosova'da her
türlü koşullarda uçarak bölge
banşına katkıda bulunduğunu
anımsatan Orgeneral Celasin,
Türk pilotlannın "Red Flag"
benzeri okyanus ötesi tatbikat-
lardan diğer ülke hava kuvvetle-
rinin takdirlerini kazanarak dön-
düklerini söyledi. Hava Kuvvet-
leri Komutanı, konuşmasında
ABD Savunma Bakanlığı tara-
findan gönderilen ödül belge-
sinde yer alan şu ifadelere dik-
kat çekti:
"Amerikan Hava Kuvvetie-
ri'yle eğitim ve işbirliğinin geÜş-
tirOmesi yönündeki gayretler, 6
Türk F-16'sı ve 1 Türk KC-135
havada ikmal uçağuun ABD'de-
Id Red Flag tatbikanna katdımı
için yapılan fevkalade başardı
bir intikalle sonuçlanmıştır.
OzeOikle kırmızı ekip içinde sal-
dırgan roide görev yapan Türk
uçaklan, Amerikan Hava Kuv-
vederi pilotlannca şimdiye ka-
dar gehîıiş geçmişler arasında en
iyisi olarak gözlemleıuniştir."
Türk Hava Kuvvetleri pilotla-
nnı göğüsleri "gerçekiman'' ve
"kafalan en haküd mürşit olan
bilimle" dolu Atarürk'ün açtı-
ğı çağdaş yolda parlak ışığını o-
nun ilke ve devrimlerinden alan
seçkin personel olarak niteleyen
Celasin, Hava Kuvvetleri görev-
lilerinin, bomba butonuna basan
uçucusundan, bombalan yükle-
yen silahçısına kadar ekip çalış-
masmın en güzel örneklerini
verdiklerini söyledi.
Celasin, Atatürk'ün gençliğe
seslenişine gönderme yaparak
vatanın "laf üreterek sevilmeye-
ceğme" işaret etti.
Paris-İstanbul
Çakıcı'ya
dava
yağmuru
lstanbul Haber Ser-
visi - Fransa'nın daha
önce 2 suçtan dolayı
Türkiye'ye iade ettiği
ülkücü mafya lideri
Alaattin Çakıcı. iade
kapsamını genişleten
Aix-en Provence Mah-
kemesi'nin verdiği
muvafakate ilişkin
prosedürlerin tamam-
lanmasından sonra
Türkbank ihalesine fe-
sat kanştınlması ve
işadamı Emin Can-
kurtaran ın yaralan-
ması davalannda da
sanık olarak yargılana-
cak. AA'mn haberine
göre, muvafakat kara-
nnm yasal prosedürler
tamamlanarak kesin-
leşmesi halinde, Türk
Ticaret Bankası ihale-
sini işadamı Korkmaz
Yiğit'in kazanması
için ihaleye giren diğer
işadamlanna baskı
yaptığı iddia edilen
Çakıcı hakkında ek id-
dianame ile 2 yıl 3 ay
ile 5 yıl arasında ağır
hapis istemiyle dava
açılabilecek.
Çakıcı'nın dosyası,
halen bu konuda lstan-
bul 6 No'lu DGM'de
görülen ve işadamlan
Erol EvciL, Korkmaz
Yiğit, Hayyam Gari-
poğlu ile Mehmet
Emin Cankurtaran'ın
da aralannda bulundu-
ğu 9 sanıklı dava ile
birleştirilecek.
Öte yandan lstanbul
DGM Cumhuriyet
Başsavcılığı, Kartal
Özel Tip Cezaevi'nde
birbirlerini mektuplar-
la tehdit eden çete li-
derleri Alaattin Çakıcı
ve Nuri Ergin ile bu
mektuplan yayımla-
yan Hürriyet, Radikal,
Star, Sabah ve Posta
gazetelerinin sorumlu
yazıişleri müdürleri
hakkında 4422 sayılı
^Çıkar Amaçlı Suç
Örgütleriyle Mücade-
le Kanunu'na muhale-
fet" suçundan kamu
davası açtı.
-&m
ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART
ÎMKB 8 yıllık eğitime 100 trilyon katkıda bulundu
'IHClere başvuru azaklr
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Başbakan Bülent Ecevit, 8
yıllık kesintisiz eğitimin laikliğin
güvencesi olduğunu belirterek
yurtlann devlet egemenliğine
geçmesi ve "onun bunun elinden
kurtanlması" için ciddi adımlar
atıldığım söyledi. Ecevit, imam-
hatip liselerine gereksinmenin
çok ötesinde başvuru yapılma-
sından yakınılan zamanlar oldu-
ğunu anımsatarak "Reformun
yürürlüğe girmesinden sonra bu
okullara başvuru yüzde 60 ora-
nında azahnıştır'' diye konuştu.
Başbakan Ecevit, IMKB'nin 8
yıllık kesintisiz eğitime 100 tril-
yon lira katkı yapması nedeniyle
düzenlenen protokol törenine ka-
tıldı. Ecevit, ÎMKB'nin eğitime
cömert ve yapıcı katılımının çok
büyük değer taşıdığını belirterek
yöneticileri kutladı. İMKB'nin
katkılanyla 47 okulun yapımımn
tamamlandığmı anlatan Ecevit,
100 trilyon liralık katkı ile de 121
okul ve dört çıraklık eğitim mer-
kezinin kurulacağını kaydetti.
Meslek okullanna ağırlık
1997 yılında başlatılan eğitim
reformunun 8 yıllık kesintisiz
eğitimle sınırlı olmadığını belir-
ten Başbakan şunlan söyledi:
"Meslek okullanna, teknik eği-
time özel bir ağırlık verilmesi, ar-
bk kalkınma ve sanayileşme süre-
cinde zorunlu hale geunistir. O-
nun için gerek MEB, gerekse
LMKB, meslek ve teknik eğitime
artan ölçüde önem vermektedir-
ler. Bu çok yerinde bir karannr.
Dolaştığun \ erlerde şunu ögreni-
yorum. nerede tam teşekküllü
meslek okuhı veya teknik okul
kurulmuşsa orada işsizlik azal-
maktadır. Bu okullan bhirenler
iş bulmakta hemen hemen hiçbir
zorluk çekmemektedirler."
Ecevit, eğitim reformuyla
gençlerin gerçek gereksinmelere
göre yönlendirilmesi yolunun
açıldığını kaydetti. Eğitim refor-
mu kapsamında yatılı bölge
okullanna. pansiyonlu okullara
ve taşımalı eğitime büyük ağırlık
verildiğinı belirten Ecevit, "Biz,
Atarürk'ün çağdaş uygariık dü-
zeyinin üsrüne çıkma konusunda-
ki iddiab hedefıne, ancak çağdaş
ve laik eğitimle ulaşabihriz. Bu
eğitim reformunun sounclan atan-
dıkça. laiklik de büyük bir güven-
ceye ka\ uşmaktadır" dedi.
Ecevit, bazı özel kişi veya ku-
ruluşlann kurduklan, kuruhnası-
na katkıda bulunduklan okullar-
da da çağdaş eğitim ve bilgi tek-
nolojilerine ağırlık verdiklerini
bildirdi. Insanlara evlerinde bile
eğitim görme olanağı sağlandığı-
nı kaydeden Ecevit, "Buteknoio-
jiyi de yurdun ber köşesindeki
okullara yaymak amacındayız.
Tabü bu bir kaynak sorunudur.
Bunun için gerekli kaynağm da
önümüzdeki yıllarda bidunacağı-
na inanıyorum" diye konuştu.
Hizbullah
VeUoğhı'nun
makamaracı
mazottankeri
YurtHaberleri Servisi-
Gaziantep polisi, Hizbul-
lah'ın öldürülen lideri
Hüseyin Veüoğlu'nun ma-
kam oracı olarak kullan-
dığı tankeri buldu. Silah
naklinde de kullanıldığı
belirlenen tankerin bir bö-
lümünde bannma ve yol-
culuk için düzenlemeler
yapıldığı belirlendi.
Gaziantep Emniyet
Müdürü An" Kalkan, Hiz-
bullah"ın askeri kanadın-
dan 2 kişinin yakalanma-
sı sonrasında yürütülen
çalışmalar kapsamında,
önemli bilgilere ulaşıldı-
ğmı söyledi. tsimleri
açıklanmayan 2 teröristin
verdiği bilgiler sonrasm-
da Gaziantep'te bir evde
AbduDah Tunça. Dıyar-
bakır'ın Bismil ilçesinde
ise BBP Silvan llçe Baş-
kanı'nın 1998 Aralık
ayında kaçuılan oğlu Re-
cep Orak a ait cesetlerin
bulunduğunu anımsatan
Kalkan, "Askeri kanat
üyesi 2 teröristin sorgusu
ve operasyonlanmız ke-
sintisiz devam ediyor" de-
dı. Operasyonlar sırasın-
da örgüte lojistik destek
sağladıklan ve terör örgü-
tünün önemli isimlerin-
den olan 3 kişinin daha
yakalandığını anlatan
Kalkan, "Aynca,elegeçir-
diğimi/ ve silah naklinde
kullanılan tankerin. aynı
zamanda örgütün öldürü-
len lideri Hüseyin Veüoğ-
lu'nun yurtiçi gezOerinde
makam aracı olarak kul-
lanıldığı saptandr diye
konuştu. Tankerin bir bö-
lümünün motorin dolumu
için aynldığını, kalan kıs-
mınm ise Velioğlu'nun
yolculuğunda kullanımı-
na yönelik düzenlendiği-
ni vurgulayan Kalkan
şöyle devam etti:
• "Bir anlamda Hüseyin
Velioğlu'nun makam ara-
a olan tankerin, dışandan
dikkat çekmemesi için ha-
valandırması alttan dü-
zenlenmiş. Gaziantep'te
şubat ay ı içerisinde ortay a
çıkardığınıız ve gerçek an-
lamda cephanetik olan de-
poda ele geçirilen silahlar
da bu tanker ile taşuımış."
IRMIKIAYDIN ENGİN aenginto doruk.net.tr
- Komünizm yıkıldıktan sonra geriye
Ftuslar, Kazaklarve Tatarlarkaldı. Rus-
lar artık iyice çürüdü. Durmadan vot-
ka içiyor ve ahlaki bir yozlaşma yaşı-
yorlar. Gelecekte, bu bölge Alman-
ya 'nın hâkimiyetine geçecek. Kazaklar
uzakta Sibirya'da, Don ve Volga boy-
lannda yaşıyortar. Geleceğin Rusya 'sı-
nı onlar kuracak. Bir de Tatariar var.
Ruslar "Tatar" kelimesini, yıkılan ko-
münist rejimin Rus olmayan bütün
halkları için kullanıyoıiar; Türkîler, Mo-
ğollar, Tatarlar ve Türkler için yani. Bu
halklann yaşadıklan, Güneyde Kazan'a
kadar olan topraklar da Türkiye'nin hâ-
kimiyet bökjesi olacak...
Nasıl?
Bu gelecek öngörüsünü, bir gazete-
ci grubuna Moskova gezisi yaptıran
otobüsün önünde, elinde mikrofon, bir
-tijr-tufist rehberliği"yte görevtt ^elt-
kanlı yaptı.
Ciddiye alınırsa müthiş bir öngörü.
Moskova, Leningrad da dahil Ural
Dağlan'nın batısında Almanya; Ural-
lar'ın doğusunda Kazakların kurduğu
yeni bir Rusya ve Orta Asya dahil bü-
tün güneyde Türkiye...
Dayanamayıp bu "bilgi'nin kaynağı-
nı sorduk.
Yanıt yürekler acısıydı:
- Moskova Üniversitesi'nde benim
gibi doktora öğrencisi olan bir Rus ta-
nıdığım söyledi...
Kaynağın "ciddiyeti", öngörünün
Fethullah Gülen'in Okullan...
ctddiyetinin de birölçütü. Gülüp geçe-
bilirdik.
Geçmedik. Çünkü bu sözlerin ger-
çekliğine içtenlikle inanarak, çok
önemli bir siyasal tahlil olduguna da
inanarak söyleyen delikanlı, Fethullah
Gülen cemaatinin Moskova'daki en
parlak gençlerinden biri.
•••
Biliyorsunuz, dört beş gün önce,
dört beş günlüğüne Moskova ve Le-
ningrad'a gidip gezdim, tozdum, ke-
derlendim, öfkelendim, içlendim; yüre-
ğimin ağrısı, belimin ağnsını bastırdı. O
günlerde Tırmık Moskova'dan, Le-
ningrad'dan yazıldı. O yazılarda "öe-
njm ".Moşkovamj, "öen/m^l^ningraı
dımı okudunuz.
Oysa bu bir grup gezisiydi. AD der-
gisinin tanıtımı için bir grup gazeteci
çağnlıydı. AD kısaltması, ilk sayısı ya-
yımlanan "Avrasya Diyalog Dergisi"
için kullanılıyor. Dergiyi, Fethullah Gü-
len cemaatine bağlı bir kuruluş yayım-
lıyor. Çift dilli bir dergi: Türkçe ve Rus-
ça. Yazı kurulunda Türkiye'den ve Rus-
ya'dan tarihçiler, yazarlar, akademis-
yenler yer alıyor.
AD'nin tanıtım töreni ve kokteyli,
Moskova'da, Kızıl Meydan'ın hemen
bitişiğindeki o görkemli Lenin Kütüp-
hanesi'nin büyük salonunda yapıldı.
Lenin ve Nurcular. Tarihin bu acıma-
sız "ironisi"ni bir yana koyun.
Ama tanıtım töreninde Türkiye'nin
Moskova Büyükelçisi'nin baş konuk
olduğunu; törende, derginin öneminin
altını defalarca çizen bir konuşma yap-
tığını bir yana koymayın.
AD'nin tanıtımının dışında, gezi
programının ağırlık noktasında, Fethul-
lah Gülen cemaatinin Moskova ve Le-
ningrad'da açtığı okullann gezilmesi
vardı.
ikisini de gördük. Öğretmenleriyle,
bu okullan açan, yürüten ve finansma-
nını sağlayan Tolerans Vakfı'nın yöne-
ticileriyle tanıştk, konuştuk. Sorular
sorduk; kimilerine yanıt aldık, kimileri
geçiştirildi; okullar üstüne gözlemler
yaptık.
Orada da bize sık sık Ecevit'in, Ar-
^ navutluk ve Romanya'dakı Güten okul-
larını gezip övgüler düzdüğü anımsa-
tıldı. Bu övgünün gerekçelerine Mos-
kova ve Leningrad'da da bizim tanık-
lık etmemiz istendi.
Türkiye'ye döndük.
Birkaç gün geçmedi, Türkiye'nin Or-
ta Asya ülkelerindeki büyükelçilerinin
Başbakan'a ve Dışişleri Bakanlığı'na
sunulmak üzere hazırladıklan ortak ra-
porun haberi gazetelereyansıdı. Büyü-
kelçiler ortak raporlannda "Gülen okul-
lannın son derece kaliteli eğitim ver-
diklerini" vurguluyorlardı.
Bu konuda bizim gazetenin haberi
daha da çarpıcı. Çünkü haber şu cüm-
leyle başlıyor:
"Dışişleri Bakanlığı, Fethullah Gü-
len'in Orta Asya ve Kafkaslar'da açtı-
ğı okullann kaliteli ve itibartı olduğunu
ve Türk imajının bölgede yerieşmesi
açısından yarariı olduğunu bildirdi..."
Yani resmi bir görüş!. .
•••
Bu açıklamalarla kendi gözlemleri-
mizi birleştîrip soralım:
- Sahiden kaliteli mi bu okullar?
Soruya, soruyla yanıt:
- Kaliteden ne anlaşıldığına bağlı?
Üstüne bir de sorulmayan, ama so-
rutması gereken bir soru daha:
- Niçin varbu okullar? Kim, niye, ne
amaçla, hangi hedefe hizmet etmesi
için bu muazzam, devlet gücü gerek-
tiren eğitim yatınmlannı gerçekleştir-
di?
Eğer, "Bana bak gazeteci, sen alış-
tın, günlükyazıyerinepehlivan tefrika-
lan yazıyorsun. F tipinden sonra şim-
di de yeni bir tefrika mı" diye itiraz et-
mezseniz, soruların yanıtlannı yarın
vermeye çabalayalım.
Siz de yarına kadar bu yazının
girişindeki "alıntı" üstüne biraz beyin
cimnastiği yapadurun e mi?
POLITİKA GUNLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
Şifre... ^
Sağa ve sola yatmış dört beş katlı bınalann yani
sıra denizle dağlarm yamaçlan arasına sıkışıp kal-
mış gökdelenler ayakta duruyor...
Beyaz çadııiar, kadınlar, çocuklar...
Izmit geride kaldı, Sakarya'ya doğru yol alıyo-
ruz...
Karşı tepelerde yeşilin her tonu, göğün mavisiy-
le kucaklaşıyor...
Solumuzda Sapanca Gölü... ,'•,
Düzce'yegiriyoruz... •/
Bircami...
Üzerinde insanın gözüne giren kocaman bez bir
afiş:
"Bugün Allah için ne yaptın ?"
Sıcak iyice bastırdı...
Dünya kamuoyu gen şifresini tartışıyor... ''
Gen haritasının gözler önüne serilmesi acaba ne-
yin habercisidir? '<
Gökyüzünde bulutlar uçuşuyor gibi...
Shakespeare'in bir dizesini anımsıyorum:
"Yaşlısın deseler de bana inanmam aynalarsh,/
Gençlik ve sen aynı yaştasınız ya!"
Bilim insanlan, bir insan genini oluşturan 3 milyar
kimyasal 'harf gizinin çözülmesini tartışadursunlar,
bizim din bezirgânlan, "Allah için bugün ne yaptın"
yerine "İnsanlık için bugün ne yaptın" demiyorlar..:
Düzce'de de çadıriar...
Gelecege umutla bakamayan çocuklar...
insanlık tarihi yeni bir devrimi bilimle gerçekleşti-
rirken yaşamlannı din sömürüsü üzerine kurmuş
'mağara kaçkınlan' hâlâ Kuran kurslannın, başör-
tüsünün peşindeler...
Düzce'de şöyle bir tur attım...
On beş-yirmi dakika içinde dört-beş Kuran kur-
su gördüm...
Yollarda başlannı 'siyasal Islamın simgesı' olan
'sıkma baş 1a örten 7-10 yaşları arasında kız çocuk-
lanna rastladım...
Düzce'de yıkıntının büyük bölümü kaldınlmış...
Yıkılmayan binalara baktım...
Sapasağlamdı hepsi de!..
Acaba neden?
Çünkü müteahhit hırsız değildi!..
• • •
Peki halkımız gen haritası ve gen şifresi üzerine
ne düşünüyor?
Vallahi, onlar Düzce'de inşaatı hâlâ başlamayan
kalıcı deprem evlerini düşünüyorlar!..
Ben, geçen gün bizim komşu apartmanda otu-
ran Hasan Bey'e sordum:
"Gen haritasından haberiniz varmı?"
Yüzüme bir tuhaf baktı...
Dedı ki:
"Memur maaşlanna hani zam yapılacaktı?"
Ben ısrar ettim:
"Şu gen haritası canım!"
Hasan Bey duraksadı:
"Bizim politikacılar, televizyoncular, bazı köşe ya-
zarlan, işadamlan, sanayiciler, Bostancı pazanna
birgelsinler..."
Hasan Bey, alnında biriken teri elinin tersiyle si-
lerken devam etti:
"Fiyatlar her hafta katlayarak artıyor ama, bizim
maaş yerinde sayıyor..."
Hasan Bey'e "EnHasyon düşecek" dedim, "biraz
bekle". Hay demez olaydım. O iyice öfkelendi:
"Ne düşmesi, göreceksin sonbaharda faizlerpat-
layacak, dolaralıp başını gidecek..."
Hasan Bey'i yumuşatmaya çalıştım:
"Galatasaray UEFA Kupası'nı aldı, ulusal takımı-
mız çeyrek finale katıldı. ArtıkA vrupalı olduk. O yüz-
den enflasyon düşecek..."
Hasan Bey yine ters ters baktı...
içinden geçenleri biliyordum... - -
Başka bir şey söylemedim...
•••
Akçakoca'da deniz kıyısında mola verdik...
Çaylargeldi!..
Garsona sordum:
"Gen haritasına ne diyorsun?" , J
Yüzüme bön bön baktı... , ^
Üstelesem üstüme yürürdü...
Karşı masadaüç kişi sohbetediyordu... "
Kulakverdim... •'*
Fındık taban fiyatlannı konuşuyoriardı...
Bense denize karşı Shakespeare'in dizelerini oku-
yordum:
"Yaşlısın deseler de bana inanmam aynalara I
Gençlik ve sen aynı yaştasınız ya!"
Bulutlar ötesinde bir çocuğun ağlamaklı sesiyle
irkildim...
2000 yılında doğanlar, elli yıl sonra bugünün
Türkiyesi için çok şeyler söyleyeceklerdi!..
Trafık kazalanndan günde ortalama otuz kişinin
öldüğü Türkiye!..
Insanlann bile bile zehirli mantar yiyip öldüğü
Anadolu topraklan!.. ^
Çete, mafya!..
Karadeniz mavi bir örtüyle uyanmıştı...
Bizim insanımız umutla yaşamayı çoktan unut-
muştu...
Oysa umutları çoğaltmak, yaşamı kucaklamak
gerekirdi!..
Bizlerse hüzünler ülkesindeydik...
Her şeyimiz giz perdesi altındaydı...—:
—-
Şöyle doya doya, özgürce bağıramıyorduk:
"Dumanlar gerisinde sen belirsen I sen belirsen
de yaksan tekmil ışıklan I Sen bir gece yarısı bek-
lediğim I getirsen el değmemiş sevdalan..."
Istanbul'a dönerken Akçakoca'ya ve Düzce'ye
akşam iniyordu...
Camideki kocaman bez afiş yerindeydi:
"Bugün Allah için ne yaptın?"
Bu bir gen şifresi değil!..
Güneydoğu'da camileri örgüt evi yapan Hizbul-
lah, bu şifreyi çözer!
hikmet.cetinkaya(â cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
THMM'dan styanürttt attma tepkr
• KONYA (Cumhuri>et) - TEMA Vakfınca
Cumhurbaşkanı ve Başbakan'a ulaştırılan yazıda,
Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) yönetmeliğine
eklenen 'ruhsatsız işletmelere bir üretim yapmışlarsa
ruhsat almalan için yeterli süre verilmesi' ifadesinin
her yönüyle 'Anayasaya, Çevre Kanunu'na v e ÇED
yönetmeliğine aykın' olduğu belirtıldi.
HVFye ikinci ek niyet mektubu
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye'nin
hazırladıgı ikinci ek niyet mektubunun, IMf'ye
gönderildiği öğrenildi. tkinci ek niyet mektubunun
15 Temmuz'dan önce IMF lcra Direktörleri
Kurulu'nda görüşülerek onaylanması beklenirken
böylece 3. dıhm stand by kredı->ı serbest bırakılacak.