Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtiyaz Sahibi: Berfeı Nadi
Genel Yayın Yönetmeıu: Orhan Erinç
# GenelYayın Kcx>rdınatorü Hikmet
Çetinkaya # Yazıışlen Muduru tbra-
him Yıldız • SorumJu Müdür Fik-
ret İlkiz # Haber Merkezı Müdürü.
HakanKara
tstıhbarat Cengiz Yüdınm # Ekonomı Özlem
Yüzak • Kultür Handan Şenköken • Spor
Abdülkadir Yncelman • Makaleler Sami
Karaören • Duzeltme Abdullah Yazıcı •
Fotoğraf Erdoğın Köseoğlu • Bılgı-Belge
EdibeBuğra^YurtHaberlen Mehmet Faraç
Yaym Kunılu tlhan SeJçok
(Başkan), Orhan Erinç,
Hikmet Çetinkaya, Şükran
Sooer. tbrahim YıJdız. Orhan
Bursalı, Mostafa Balba),
HakanKara.
Ankara Temsılcısı Mustafa Balbay Atatüık Bulvan Nop
125,Kat4,Bakanlıklar-AnkaraTeI 4i95020(7hat), Faks.
4195027 • îzmır Temsücısı Serdar Kızık, H Zıya Blv
1352S 23Tel 4411220, Faks 4419117 •AdanaTanalcısı.
Çetin Yiğenoğhı, Inönu Cd. 119 S. No 1 Kat:l, Tel 363
12 11, Faks 363 12 15
Müessese Müdûıü' Üstön
Akmen • Koordınatör
Ahmet Korulsan 9
Muhasebe: Bölent Yener
• Idare Hüseyin GSrer
• Satış: FazUet Kdza
MEDYA C: • Yönetım
Başkanı - Genel Mûdür G uia
Erduran • Koordınatör Reha
Işıtman • Genel MüdürYardımcısı
SevdaÇobM Tel 514 07 53 -
5139580-5138460*1,Faks 5138463
YıyıalltM re Bann: Yenı Gûn taber \ıansı. Basın ve Yayıncıhk A $
TSrkoagı Cad. 39'41 Oıgaloğlu 3634 Istanbul PK_ 246 - Sıritecı 34435 taanbul
Tel (0/212)5120505 (20 hal)
Faks. (0/712)513 85 95 www.cumhunyet.com.tr 3OHAZÎRAN20O0 Imsak:3.27 Gûneş: 5.28 Öğle: 13.15 tkindi: 17.13 Akşam: 20.47 Yatsı: 22.40
Çeşme, 5 yıldızh otelleriyle Yunan turistleri ağırlamaya hazırlanıyor
Umut komsuda
SÖYLEŞİ ATTİLAİLHAN
ASUMAN
ABACIOĞLU
Vunanmanken
Ifflti TiMye'de
• Haber Merkezi - llk
kez 1998 yılında
Türkiye'ye gelen
Yunanıstan'ın en ünlü
mankeni Viki,
önümüzdekı günlerde
yapılacak olan Nelson
Mayo'nun2001 yılı
katalog çekimlen içın
yeniden ülkemize geliyoı
Yunanistan'ın en güzel
vücutlu mankeni seçilen
Vıki, mayo fırmalannın
vazgeçemedığı mankenler
arasında bulunuyor.
Basm kartlan
• Haber Merkezi - Devlet
Bakanı Rüştü Kazım
Yücelen, Başbakanlık
Basın Yayın ve
Enformasyon Genel
Müdürlüğü'nce hak
sahıplenne dağıtılan basın
kartlannın, 'resmi kimlik
niteliği taşıdığını bildirdi.
Türkıye Gazeteciler
Cemiyeti'nden (TGC)
yapılan açıklamada,
Devlet Bakanı
Yücelen'in, bu konuda
adalet, ıçışleri ve malıye
bakanlıklanna 26 Haziran
2000 tarihınde gönderdığı
yazıya yer venldi.
Öğrenciaffı
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
1980-2000 yıllan arasında
okullanndan ıhşikleri
kesılen tüm öğrencilerin
affedilmesını öngören
yasanın, geçici maddelerle
düzenlenen konulara
ilişkin YÖK Yasası'ndakı
hükümleri kaldırmaması
nedeniyle yasa teknığine
aykın olduğu ileri sürüldü
Tüm. Öğretim Üyeleri
Derneği (TÜMÖD) Genel
Başkanı Prof. Dr. Tahir
Hatıpoğlu, "Yardımcı
doçentlik maddesinde
ilgili hüküm yerine bu
konmuştur denilmesi
lazım. Bır hükûm 12 yılla
sınırlıyor, bir hüküm
kaldınyor" dedi.
ÇEŞME - Izmir'in,
hatta bazılannın iddiası-
na göre Türkiye'nin ilk
sayfiye yerleşimlerinden
biri olan Çeşme, bu yıl,
"yazlıkçüarın ve günü-
birükçilerin" mekfnı ol-
ma kısır- döngüsünü kı-
rarak kıtlesel turizrae
açümanın işaretlerini ve-
riyor.
Turizmcilerin ve yerel
yöneticilerin pekhoşuna
gitmeyen ve ilçeye yük
olmaktan öte bir şey ka-
zandırmayan bu kısır-
döngüyü aşma nedenle-
rini, Çeşme'nin bu yıl
turızm sezonuna birçok
avantajla gırmesi oluş-
turuyor. Öncelıkle, ge-
çen yıl 17 Ağustos Mar-
mara depreminden Tür-
kiye'nın genelinde olduğu gibi
olumsuz etkilenen Çeşme, dep-
remle gelişen Türk-Yunan yakın-
laşmasının meyvelerinı topla-
maya ve Ege adalanndan gele-
cek Yunanlı ve diğer yabancı
turistleri ağırlamaya hazırlanı-
yor. Yeni beş yıldızh otellerin
açılması ve termal turizmi can-
landıracak gelişmeler de Çeş-
mehlenn beklennlerini arrünyor.
Çeşme'de 194 tesis ve 15 bin
yatak kapasitesi bulunuyor. Te-
sislenn 35 'i turistik belgeli, di-
ğerleri belediye denetimli. Top-
lam tunstık belgeli yatak kapa-
sitesi 6500.
Gençler için komşu kapıa
tzmir'e olan yakınlığının,
otobanın tamamlanmasıyla yolun
yanm saate inmesi, ilçeyi kentın bir
banliyösü durumuna getirmiş. Yaz
aylanna özgü sabah yazlıktan işe, ak-
şam ışten yazlığa gıdıp gelme alış-
kanlığuun kış aylanna da sarkma-
sı, yakın bir dönemde olası gözükü-
yor. Yazhklann Izmir'deki konutla-
ra kıyasla sahip oldu-
ğu lüks göz önüne ah-
nırsa bu, kış aylannda
aül kalan binlerce konu-
tun değerlendırilmesi
ve deprem nski nede-
niyle yüksek binalar-
dan kaçacak yerarayan
Izmırliler ıçin yabana aulmayacak
bir düşünce. Disko, bar ve gece ku-
lüpleri ile zengın seçenekler sunan
Çeşme'ye, eğlence gereksinimleri-
ni karşüamak için akşamüstleri uğ-
rayan tzmirli gençlerilçeyi komşuka-
pısı haline getirmışler.
En güzel alanlan istıla eden say-
fiye evlen, turİ2mın sırnnda bır kam-
bur oluşturuyor. Aynı şeküde karpuz-
lannı, piknik tüplerinı ve her türlü
Çeşme'de 35'i turistik belgeli olmak Ozere toplam 194 tesis buhınuyor.
Onur Otel, 400 yataklı Süzer
gereksmımlennı yanlannda getıre-
rek hafta sonlan kumsallara kamyon-
lannı çeken günübirlikçıler de öy-
le. Çeşme'nin ekonomisine birkat-
kıda bulunmayan, tersine geride bı-
raktıklan çöpleri ve alkol aldıktan
sonra yarattıklan olumsuz görün-
tülerle yerel yöneticileri sıkıntıya
• Çeşme bu yıl turizm sezonuna birçok avantajla
girdi. Çeşme, depremle gelişen Türk Yunan
yakınlaşmasının meyvelerini toplamaya ve Ege
adalanndan gelecek Yunanlı ve diğer yabancı
turistleri ağırlamaya hazırlanıyor.
sokan günübırlikçiler, istenilen ")w-
Kturist" tanımına gırmıyor. Çeşme-
liler, artık "para harcayacak" turist
istiyor. Her ne kadar geçen yılkı
krizden sonra yerli turist arayışına
gırseler de günübırlikçıler turizm-
cilerin beklentisine uymuyor.
Çeşmelilerin beklentisini karşı-
layacak 5 yıldızlı üç otelin yapımı
hızla devam ediyor. Bu sezonda dev-
reye girmesi beklenen 650 yataklı
Otel ve 1050 yataklı Sheraton,
ilçenın 5 yıldızh ılk otellerinı
oluşturuyorlar.
îzmır'in eski vahsi KemdNeh-
rozoğhı'nun, aynhşından bır gün
önce yapılan görüşmeler ıle Ala-
çan'dakı Kutlu Aktaş Barajı'ndan
gelecek su konusundakı fıyat so-
rununu çözmesi, tunzm açısın-
dan büyük ferahlık sağlamış.
Nehrozoğlu'nun Çeşmelilere
yaptığı bir başka iyüik de ilçede
sağlık turizmini de başlatacak
ve tunzmi yüın 12 ayına yaya-
cak proje kapsamında termal su
kaynaklannın ilçedekı otellere
verihnesini sağlamak olmuş.
Başkan Faik Türüncüoğlu,
CHP'lı bır belediye olmalan ne-
denıyle Maliye ve Bayındırük bakan-
lıklarının, kendilerine aynlan öde-
neğı sürekli kısıtiamasından yakını-
yor. Yaz aylannda artan sorunlarla
baş etmeye çahşnklannı vurgula-
yan Türüncüoğlu, bu yıl tunzmden
oldukça umutlu. ilçede Yunanlı tu-
rist beklentisi o kadar yüksek ki es-
naf çarşıda her gördüğü
"yabancrya''Hdhs''di-
ye sesleniyor. Çeşme Tu-
rizm Müdürü Osman
NuriKabasakaTın verdi-
ğı bilgiler bu savı doğru-
larnitelikte. Kabasakal,
Sakız Adası ile Çeşme
arasında bugüne kadar görülmemiş
yoğunlukta tunst geliş gidişi oldu-
ğunu söylüyor. Sakız Adası'ndaki
turizm enformasyon bürosu, Çeş-
me ve Türkıye kıyılanndaki tuns-
uk yöreleri tanıtan broşür dağıtırken
aynı şekılde Çeşme'deki turizm bü-
rosu da Sakız'la ilgili bilgileri içe-
ren broşürler dağıtıyor.
SÜRECEK T
'Kadro Hareketi...'
Düşünüyorum da, 'bunlar' hepi topu, bir avuç
aydın; 'bunlar" dediğim, 'Sosyalist Sol'; üs-
telik, bu bir avucun, yansı 'haın' addediliyor, en
oturaklısı da, Şevket Süreyya bey! Kadro'nun ya-
yınlanışından haberim bile olamazdı, çocuktum;
olayı, aklımda yanlış kalmadıysa, 'Tornacı' Ömer
(Karaman)'den, eski Izmir Cezaevi'nin 2. Ferâ-
nesı'ndeki, 'gece ders/eri'mizin birinde öğren-
miştim; lâfını sakınmıyor, düpedüz 'hain' diyordu;
sonra da, 'San' Mustafa (Börklüce)'yı tanıdığım
güne kadar, hep öyle dedilen Mustafa'nın ona,
'hain' dediğim hıç işitmedim; adıyla, Şevket di-
yerek, söz ederdi; besbelli dosttular, 'akıllı ve di-
râyetli' olduğunda ısrar ediyon ona kalırsa 'Sos-
yaist Sd'u, 'ancakŞevket derieyp toptayabilir'rnş,
yâni gerçek bir lider.
Aklımın alamadığı, bu nasıl bir 'hain'? Musta-
fa Türkeş, açık ve hayli kapsamlı kitabında, şöy-
le bir 'tespit'te bulunmuştur:
"...Ayttemir, (Şevket Süreyya) sosyo/ekono-
mik gelişmelerin temel ilkelerini tahhsel materya-
lizm'e göre açıklamakta ve üretim araçlanndaki
ilişkinin, bir toplumsal yapıdan diğerine geçişi ifâ-
de ettiğini de vurgulamaktadır. Aydemir'e göre,
iki temel faktör; sosyal dönüşümlerde beliheyici
rol oynamaktadır; insanlann doğaya hâkim olma
isteğinden kaynaklanan, üretim araçlanndaki ge-
lişme ve üreticigûçler.yâniinsanlararasındakiiliş-
ki..."(s. 143)
Bu nasıl bir'halnlir?
O imdi, birdakika! 'Aydınlık' devrindeki Şevket
VSüreyya'yı degil; Kadro' devrindeki Şevket
Süreyya yı irdeliyoruz; yânı, adı 'hain'e çıkarılmış
olanını; bu nasıl bir 'hain'öir ki, metoduna a'dan
z'ye sâdık kaldığını beyân ediyor; hele şu 'meto-
du' beş ana noktada ozetleyışını, -onun kadar us-
talıkla- 68 Kuşağı'nın 'hızlılan'ridan, acaba han-
gisi becerebılırdı?
"...Marks 'ın diyalektiği şu esasJarda hûlâsa edi-
lebilin 1/ Her şey değişir, her şey inkişâf eden
hâdise bir madde hareketinden ibârettir. 2/
•Kemmr terâküm, 'keyfi' değişikiikleri dâvet
eder. 3/ Bir 'keyfiyetten diğerine intikâl, âni s»ç-
ramalarta müterâfıktr. 4/ fnkişaf, tezat kuvvet-
lerin çarpışmasryia vücut bulur. 5/ Kanûniyet
demek, sebeblerin birbirine zinciıienmesi de-
mektin her hâdiseyi, sebeblerin mütekâbil mü-
nâsebeti içinde tefrik etmek lâzımdır. Bu esas-
lara göre tezat, gerek tabiat gerek cemiyette
inkişâfın anasıdır." ('Kadro', Temmuz, 1933,
s. 10)
O korkunç sorunun, sırası geldi: bir aydının sa-
dâkati, dünya görüşünün temel metoduna, sada-
kâtiyle mi ölçülür, yoksa, o metodu zaten eğip bü-
ken, herhangi bir sıyasi kliğe intisap derecesıyle
mi? Eğer önceki doğruysa,- kı öytedir-; Şevket Sü-
reyya'ya nasıl 'hain' dıyebilinz: Şevket Süreyya
ve Kadrocuiar 'Kadro Hareket'ni, a'dan z
r
ye,
diyalektik materyalist bir platforma oturtmuş;
Osmanlı'daki 'intisap müessesesi'nin marrtı-
ğa bağlı, Stalin'in dogmatizmi'ne itiraz ve onu
inkâr ediyorlan daha açıkçası, Marksizm'in
suiist'mali'ne!
'San' Mustafa (Börklüce) bunu anladığından
mı, ona 'haın' demezdi; sanmıyorum, doktrine hâ-
kimiyeti, yetmezdi buna; onun davranışı, ağırlıklı
olarak, 'Jbeşeri'ydi sanınm, epeyce duygusal: iki-
si de, o ve Şevket Süreyya bey, Sultan Galiyef
/ Mustafa Suphi çizgisine gönül vermişlerdi. Evet,
•Kadro Hareketi'nin Müdafaa-i Hukuk Doktri-
ni'ni, ulusal ve özgün bir çerçevede Mark-
sizm'e oturtulmak istendiği, o istikamette bir
sentez teşebbüsü olduğu, elbette doğrudur,
ama bu teşebbüsün, Şevket Süreyya bey*in
KUTVa kadar uzanan, TKP ilişkjleri ve çeNş-
kileriyie bağlarrblı olduğu da doğrudur.
Mustafa Türkeş çalışmasında, bu konuda bi-
raz mütereddit mi dersiniz?
Temel çellşklde 'mutâbakaf I..
Süreyya bey, daha başlarken şu te-
w me/ çelişkJ' tespitini yapıyor ki, acaba bunu Sul-
tan Galiyefin 'temel çelişki' tespitınden ayırmak
mümkün müdür?
"... 'müstemleke1
ve 'makine', Emperyalizm'in,
ilk ve genç çağının öyle iki unsurudurki, bu iki un-
sur, doğduklan günden beri, içinde yaşadığımız
cihânı: 1- Makinalı memleket ve müstemlekeli
memfeket; 2- Makinadan mahrum memleket ve
müstemleke memleket diye iki aşın ve zıt karar-
gâha ayırmıştır...""... 1- Makınalan, yâni Büyük Sa-
nayii elinde toplayan karargâh; 2- Makinalardan,
yâni büyük sanayi'den mahrûm olan, yahut müs-
temleke karargâh! Bu iki karargâh, tabii bu iki ka-
rargâh bâki kaldığı müddetçe, birbirine zıt ve bir-
birinden ayndır, müstemleke istismân bâki kaldık-
ça mücâdele asıldır..."
"... işte Emperyalizm, sermâye, sanâyi ve
müstemleke hâkimiyetini elinde tutan, mah-
dut memleketterin; sermâyeden ve sanâyiden
mahrum geri memJeketJerin üzerinde tesis et-
tikleri ve hâlâ da yaşatmak istedikleri teâdi
(karşrUık) ve istismar razâmının adıdır..."
"...buna karşı isyan, müstemleke kayıtlannın
tasfıyesini, sanâyiin bütün cıhâna dağılışını, hü-
lâsa cihânın yeniden tanzimini hedef tutan mü-
câdele nizâmının da, şimdi bir adı var. Millf Kur-
tuluş NizâmıL" ['Kadro', Nisan 1933)
Acaba Galiyefin 'Mazlumlar Enternasyona-
li'nin üzenne kurduğu, Mazlumlar/Zâlimler temel
çelişkisinden çok mu uzaklardayız? Şevket Sü-
reyya'nın -Kadro'nun- farkı, sorunu koyarken,
30'lu yıllarda Kemalizm'in içinde bulunduğu 'ko-
şullardan', dışanya çıkamayışından doğmuyor
mu? Meselâ Galiyef, kurtuluşu en başta Türk-
ler/Müslümanlar için talep eder; aynı tatep, hiç de
sosyalist sayılamayacak bir muhtevâyta, Enver Pa-
şa'nın, 'Cihan Islâm Ihtilâli' projesinde mevcut-
tun oysa Kemalizm, ulusal demokratik bir dev-
rim, dolayısıyla lâik; ona Marksist bir taban oluş-
turmaya çalışacaklann, Islâmiyetten söz etmeye-
cekleri belli; belli de, acaba bu, 'tahlH'm mana ve
ehemmiyetini değtştirir mi, yoksa, pekiştirir mi?
Üstelik Şevket Süreyya'nın Sovyet Ihtilâli'yle
'ülfetr, handiyse, Surtan Galryefin kaderiyle 'pa-
ralel'; kilrt tarih, ikisi için de, 1925; yâni V. Komin-
tern Kongresi'nin toplandığı yıl; bilindiği gibi, -bir
adı 'bolşevikleştirme, yâniRuslaştırma' kongresi
olan- bu Kongre; tek ülkede Sosyalizm' fiknne
yatmış; Ingiliz/Sovyet Anlaşması gereğince,
Moılum MHIetier'* etan 6ovy«t d*«to§rni çok-
rneye vönelrniştir. Bu, KemalstTurkiye'yedes-
teğin de cekilmesi aniamını taşıyordu. Şevket
Süreyya, -Dr. Şefik Hüsnü'nün tersine,- buna
karşı çıkmıştır. Rusya'daki bir başka 'devrimci'ca
aynı çıktşı yapar ki, onun için sonun başlangıcı-
dır o 'devrimci'rnn adı Mirseyit Sultan Gaiiyefu.
'Olayın' taşıdığı ağır 'dramı', o devrin 'konjonk-
türünü' irdeledtgimiz zaman, daha iyi göreceğiz.
MerakJısı için not kitabın künyesi şudur: MLK
tafa Türkeş, 'Kadro HareketiV'Ulusçu Sol Bir
Akım', Imge Kitabevi yayınlan, 1999, Ankara,
Ttf: 0.312/419 46 10.
http-yAvww.prizrna.nettr/AILHAN
http^/www.bilgiyayınevi.com.tr/ailhan
Faks: 0-212/26019 88
Tarihi eser kaçakçılığı
ArkeologNezih
Boşgelen 'e ceza
Haber Merkezi-Beyoğ-
lu 7. Asliye Ceza Mahke-
mesi'nde yargılanan ar-
keolog Nezih Başgden <İa-
rihi eserleri bfldirmediği"
gerekçesıyle "tarihi eser
kaçakçıhğT suçundan 10
ay hapıs cezasma çarptı-
nldı. Başgelen'in cezası
iyi hali ve daha önce baş-
ka suç işlemediği gerek-
çesıyle önce 2 miryon 812
bın lira para cezasına çev-
rildı daha sonra ertelendi.
Başgelen'in işyerinde
1996 yılmda yapılan ara-
mada çok sayıda eski eser
bulunmuştu.
Bunun üzerine Başge-
len hakkında tarihi eserle-
ri resmi makamlara bil-
dirmediği gerekçesıyle da-
va açılmıştı. Mahkeme,
Başgelen hakkında 2863
saydı Kültürve Tabiat Vfcr-
lıklannı Koruma Yasa-
sı'nm 67. maddesi uya-
nnca ceza verdi.
goruntu
arasında
ne fark var?
Arçelik'ten yepyeni bir teknoloji.
SuperFlat TV. Tam düz kare, 72 ekran.
Üstün teknolojisi sayesinde olabilecek
yansımaları kırıp daha büyük görüntü
sağlıyor. Hangi açıdan bakarsanız
bakın görüntü kaybı olmuyor. Koltuk
kavgasına son verin. Flat TV ile tanışın.
Her açıdan keyif alın.
Yok. Görüntü kaybını önleyen "tam düz kare" ekran,
yeni SuperFlat TV'lerde.
e-posta: tan @ prizma. net tr
www.arcelik.com.tr H a y a t a .