27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HAZİFVN 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Ozan Ceyhun'a beraat • İstanbul Haber Servisi -E>evrimci^ol(DEV- YOL) örgûtû üyesi oldhığu ve 1980 yılında Mustafa Eroğlu'nun öldürülmesı Dİayına kanştığı iddi3sıyla yaı^ılanan Avrupa Birliği (AB) Parlamentosu Milletvekili Ozan Ceyhun beraat etti. Eroglu'nun öldürülmesi olayına kanşnğı iddia edilen sanık Ceyhun'un karut yetersizliğinden beraatına karar veren mahkeme heyetı Ceyhun'un, 'yasadışı örgüt üyeliği'yle suçlandığı davanın da zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldınlmasını kararlaştırdı. KeşifGüçve OHAL'e uzatma • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Genel Kurulu'nda, Keşif Güç olarak bilinen Kuzeyden Keşif Harekâtı'nın görev süresinin 30 Haziıan'dan itibaren 6 ay süreyle, 4 ildeki olağanûstü hal uygulamasının da 30 Temmuz'dan itibaren 4 ay süreyle uzatılması kabul edildi. Van'da OHAL uygulamasının kaldınlmasına ılişkin Başbakanlık tezkeresi de benimsendi. Bu çerçevede, Diyarbakır, Şırnak, Hakkâri ve Tunceli iüerinde OHAL'in sûresi uzatılırken 30 Temmuz itibariyle Van, 'normal' yönetime dönecek. Danıştay'dan dırdunna • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye Elektrik Üretim ve lletim AŞ'nin (TEAŞ) üçe bölünmesine ilişkin Bakanlar Kurulu karan, Danıştay engeliyle karşılaştı. Danıştay 10. Dairesi, TEAŞ'ın üçe bölünmesine ilişkin Bakanlar Kurulu karan hakkında yürütmeyi durdurma karan aldı. Tes-lş Sendikası tarafından açılan dava sonucunda, nisan ayında alınan Bakanlar Kurulu karan gereği, halen sürdürülen TEAŞ'ın üretim, iletim ve ticaret konulannda üç ayn şirkete bölünmesi işlemi durdurulmuş oldu. FP r den312.ve 69. madde atağı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - FP Başkanlık Dıvanı dün genel başkan Recai Kutan başkanlığında 2.5 saat süren bir toplantı yaptı. FP Başkanlık Divanı, Meclis tatile girmeden aralanndan TCY'nin312. ve partilerin kapatılmasıyla ilgili anayasanın 69. maddesinin de yer aldığı bazı yasa ve anayasa maddelennde değişiklik yapılması için öneride bulunmayı kararlaştırdı. Beraat karan bozuldu • ANKARA (ANKA)- Yargıtay 8. Ceza Dairesi, ülkücü mafya lideri Alaattin Çakıcı'nın "sağ kolu" ve "tetikçisi" olarak bilinen, Tevfik Nurullah Ağansoy cinayetinden de yargılanan Adnan Çiçek'in sevincini kursağında bıraktı. Daire, Çiçek ve arkadaşı Hüseyin Gençer'i çete da^asından beraat ettiren Istanbul 6 No'lu DCM'nin karannı oybırliği ile bozdu. 8 soruşturma komisyonu raporunun görüşülmesi bugün tamamlanıyor Meclis'te 6 aldannıa' günüANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - TBMM Genel Kuru- lu'nda bugün, aralannda ANAP Genel Başkanı MesutYıfanaz'la ilgili Turkcell-Telsim ve DYP lideri Tansu Çiller'le ilgili örtü- lü ödenek raporlannın da bu- lunduğu 8 soruşturma komis- yonu raporu görüşülecek. Kar- şılıklı uzlaşmalarla "aklama" operasyonunun tamamlanması ve Yılmaz'a hükümete girme yolunun açılması bekleniyor. Hakkındaki 5 soruşturma ko- misyonu raporunun geçen haf- tagörüşülmesiyle "rahatiayan" ANAP lideri Yılmaz, bugün de Turkcell-Telsim komisyonunun Yüce Divan'a sevk karan veri- len raporunun görüşülüp oylan- masıyla Yüce Divan'dan kurtul- muş olacak. DYP'lilerin geçen hafta Yılmaz'la ilgili raporlann oylamasına katılmadığı dikka- te alınırsa, bugün de 276 bulu- narak Yüce Divan yolunun açıl- ması olanaklı görünmüyor ve Turkcell-Telsim soruşturma ko- misyonu raporunun reddedil- mesi bekleniyor. DYP lideri Mesut Yılmaz'dan Tansu Çiller'e aklama sinyali 'Hiçbirpartiye kinimizyok9 ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP Genel Başkanı MesutYılmaz, bugün TBMM Genel Kurulu'nda görüşülecek olan Meclis soruşturmalan konusunda DYP ile karşdıklı "aklama" anlaşmasmın işaretini verdi. 18 Nisan seçimlerinden sonra siyasi olarak yeni bir sayfa açnklarmı belirten Yılmaz, "Bizim biçbir partiye, hiçbir kisjl ve kuruma, gruba karşı kin ve husumetimiz yoktur" dedi. Siyasetin kişisel husumet aracı değil, ülkeye en iyi hizmet yolunu bulma amacına dönük olduğunu kaydeden Yılmaz, grubundan, Meclis soruşturmalan konusunda "duygusal değil, manttkh" hareket ederek kararlannı vennelennı istedi. Yılmaz, insarun gen hari- tasının çıkanlmasmı değerlendirirken de "In- san geninin sırian çözüldü. Ama biz, hâlâ bizi birbirimize düşüren, düşman eden toplumsal genin sırlannı çözemedik" görüşünü dile ge- tirdı. Çiller hakkında Yüce Divan'a sevk karan verilen örtülü öde- nek soruşturma komisyonu ra- porunun da ANAP'lılann katıl- mayarak verecekleri dolaylı destekle reddedileceği kayde- dildi. Çiller Kınkkale'de yaptı- ğı konuşmada bugün görüşüle- cek olan örtülü ödenek soruş- turma komisyonu raporu doğ- rultusunda endişelerinin olma- dıgını belirterek "Kala kala bir dolandıncuun iddialanna lud- düar" diye konuştu. Yılmaz'a bağlanması planla- nan AB Genel Sekreterliği ku- rulmasına ilişkin tasarının da önceki gün genel kurulda kabul edildiğine dikkat çekıldi. Diğer soruşturma komisyo- nu raporlan şöyle: Turizm alanları llanı Istanbul'da turizm merkezlen i- lan edilmesiyle ilgili savlar üze- rine Yılmaz hakkında kurulan komisyon Yüce Divan'a sevke gerek olmadığına karar verdi. Kurtköy Ihalesi Kurtköy Havaalanı ihalesinde görevini kötüye kullandığı savıyla kuru- lan komisyon, Yılmaz'ın Yüce Divan'a sevkine gerek olmadı- ğına karar verdi. Karadeniz sahll yolu Karadeniz sahil yolunun deva- mı olan yollann ihalesinde usulsüzlük yapıldığı savıyla es- ki Bayındırhk ve Iskân Bakanı Yaşar Topçu hakkında kurulan komisyon Yüce Divan'a sevk karan verdi. izmK körfez geçlşl Körfez geçiş ihalesinde devleti zarara uğratarak görevini kötü- ye kullandığı savıyla Topçu hakkında kurulan komisyon, Topçu'nun Yüce Divan'a sev- kine gerek görmedi. Ağar-ÇOte Eski içişlen ba- kanlanndan MehmetAğar hak- kında çete savlan nedeniyle ku- rulan komisyon, Yüce Divan'a sevke gerek olmadığına karar verdi. Genel kurulda bugün ya- pılacak görüşmeler sırasında D- SP'li tsmail Aydınlı ile bazı MHP'lilerin Ağar'ın Yüce Di- van'a sevki yönünde önerge ve- rebilecekleri bildirildi. Burhan Kara komisyo- nu Eski Devlet Bakanı Burhan Kara hakkında Denizcilik Müsteşarlığı'ndaki yolsuzluk savlan nedeniyle kurulan ko- misyon da Yüce Divan'a sevke gerek olmadığına karar verdi. Erkaya'nın vefatının ardından yayımlanan yazılarda suç unsuru olup olmadığı araştınlacak Akit gazetesine soruşturmatstanbul Haber Servisi - Bağcılar Cumhuriyet Baş- savcılığı, Adalet Bakanlı- ğı'nın yazısı üzerine, eski Deniz Kuvvetleri Komuta- m Emekli Oramiral Güven Erkaya'nın vefatının ardın- dan yayımlanan yazılarla ilgili olarak Akit gazetesi yöneticileri hakkında so- ruşturma başlattı. Akit ga- zetesinin dünkü sayısı Is- tanbul 5 No'lu DGM tara- fından toplatıldı. Adalet Bakanlığı'nm, eski Deniz Kuvvetleri Kp; mutanı Emekli Oramiral Güven Erkaya'run vefatı- mn ardından Akit gazete- sinde yer alan haber ve ya- zılarda suç unsuru bulunup bulunmadığının araştınl- masını istediği yazısı, Bağ- cılar Cumhuriyet Başsav- cılığı'na ulaştı. Bunun üzerine Bağcılar Cumhuriyet Başsavcıhğı, Akit gazetesinde 25 Hazi- ran'da u Hakkımızı helal et- mryonız" ve 26 Hazıran'da da "Rantçüar üzükHT baş- lığı altında yayımlanan ha- ber ve yazılara ilişkin so- ruşturma başlattı. Akit gazetesinin dünkü sayısı "halkı sınıf. din, ırk, mezbep veya bölge farkub- ğıgözeterek kin vedüşman- hğa apkçatahfikettiğT ge- rekçesiyle Istanbul 5 No'lu DGM tarafından toplatıldı. Istanbul DGM Cumhu- riyet Başsavcıhğı'mn dün "Hata etmişiz" başlığıyla çıkan gazetenin toplahlma- sı yolunda yaptığı başvuru- yu değerlendiren Istanbul 5 No'lu DGM, istemi ye- rinde bularak gazetenin toplatılmasını kararlaştırdı. Toplatma karannda söz ko- nusu başlık altında yer alan haber ve yorumlarda "hal- km sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge farkhlığı göze- tilerek kin ve düşmanhğa açıkça tahrik edikttğT be- lirtildi. Türkiye Gazeteci- ler Cemiyeti (TGC), eski Deniz Kuvvetleri Komuta- nı Erkaya'mn ölümünün ardından iki gazetede yer alan yayınlarla onu izleyen söreçtefc Sn£rfve yamtla- nn meslek ilkeleri ile bağ- daşmadığını açıkladı. TGC'den yapılan yazılı açıklamada, TGC Hak ve Sorumluluk Bildirgesi'nin "Gazetecinin temel görev- leri ve ilkeleri" bölümü anımsatılarak gazetecinin banş, demokrasi ve insan haklan olmak üzere ınsan- hğın evrensel değerlerini, çoksesliliğı ve farklılığa saygıyı savunduğu vurgu- landı. Açıklamada, bildir- genin 3. maddesinde de be- lirtildiği gibi gazetecinin, bir ulusun, topluluğun ve bireylerin kültürel değerle- rini, inançlannı veya inanç- sızhğını doğrudan saldın konusu yapamayacağı be- lirtilerek 5. maddedeki "Gazeted, temel bilgfleri yok edemez, görmezden ge- lemez ve metinler ile belge- leri değiştiremez. tahrifede- mez. Yanhş, yanıraa ve tah- rif edilmiş yaym malzemesi kuBanmaktanuzakdurur" ilkesı anımsatıldı. Duruşma çıkışında açıklama yapan Atahan, Gülen'k ilgili davanın bir tazminat davası olmaktan öte, kamu davası olduğunu belirterek "Biz bu ağm içine düşecek olan insanlar beklenmeden Fethullah Gülen hakkın- dakamudavası açumasınıveonunyargılanmasını istiyoruz" dedi Gülen'in konuşmalannda "Gerekirse avu- katian ve hâkimkri sann alacağmı" söykdiğM ifade eden Atahan, "Bizter Türkiye'de gerçek hâkimlerin <*• duğuna ve adaletin sağlanacağına inamyoruz" diye konuştu. (İPEK YEZDANt) GülenSTKdavası sürüyorIstanbul Haber Servisi- Fethullah Gülen'in Sivil Toplum Kuruluşlan Birliği'ne (STKB) açtığı tazminat davasuıda 68'liler Birliği Vakfi Başkanı Haşmet Atahan, kendilerinin Fethullah Gülen'e '^rümcek" demediğini, Gülen'in kendi müritlerine "Tıpkı bir örümcek sabn fle ağumzı kurup, o ağm içine düşecek imanl»n beklemeü" dediğini söyledi. Sivil Toplum Kuruluşlan Birliği (STKB) tarafmdan yayımlanan ve Gülen'in okullanndaki şeriatçı egıtimin anlatıldığı "Hocanm OkuUan" adlı kıtapta kendisine hakaret edildiği gerekçesiyle Gülen'in STKB aleyhine açtığı tazminat davasına devam edildi. Fatih 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dün görülen davaya, STKB Yürütme Kurulu adına davalılar Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Istanbul Şube Başkanı Bilge Bilgiç, 68'liler Birliği Vakfi Başkanı Haşmet Atahan, Çağdaş Eğitim Vakfi Başkanı Gülseven Yaşer, SODEV Yönetım Kurulu ûyesi Osman Erten, Serhat Özkan, Tabib Derinbay, tsmafl Özdemir, Gazanfer l ğural katıldı. Oturuma izleyıci olarak STKB'nin o zamanki dönem başkanı Prof. Dr. Büknt Berkarda ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Demeği Genel Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan katıldı. Atahan, toplanan delillere göre yeniden bilirkişi raporu alınmasmı istedi. Hâkım, taraflann ve vekillerinin istemlerinin değeriendirilmesi amacıyla duruşmayı erteledi. IRMIKIAYDIN ENGÎN aengin@ doruk.net tr Bu, art arda yayımlanan be- şinci ve -şimdilik- sonuncu ya- zı. Beş yazıda da bazen dolay- lı, bazen dolaysız, cezaevi tar- tışmasının "koğuş sistemi - F tipi" çatalına sıkıştınlmayaca- ğını vurgulamaya çahştık. Bir de sorunun cezaevi mimari- siyle, infaz hukuku tekniğiyle ele alınmasındaki yalınkatlığın, dar görüşlülüğün altını çizme- ye... Sorun, gûvenlik sorunudur. Ne tuhaf! Adalet Bakanlığı da F tipi cezaevlerini tanrtır- ken "yûksek güvenlikli ceza- ev/eri"nitelemesini kullanıyor. Anlattılar, öğrendik. Cezaev- leri "düşük güvenlikli"den başlayıp "yüksek güvenlik- //"ye doğru sıralanırmış. Öme- ğin, yanaçık cezaevleri düşük güvenlikliler sırasında yer alır- mış; orneğin, Kartal E Tipi Ce- zaevi ise yüksek güvenlikliler... Kartal Cezaevi'ni bildiniz canım, hani şu Alaattin Çakı- cı denen "kader kurbanrnın, beşinci cep telefonunu gü- venlik içinde taşıdığı ceza- evi... Bu hesapça F tipi de en yüksek güvenlikli cezaevi sıra- sında yer alıyor. öyle midirdersiniz? Güven- likli midir F tipi cezaevleri? örneğin, Ankara Ulucanlar Yumuşak G Tipi Cezaevi Cezaevi'nden daha mı güven- lidir? Buca, Aydın, Çanakkale, Gebze, Diyarbakır, Kırklareli cezaevlerinden daha mı gü- venlidir? Bu sorulara, boş bulunup ya da pişkinliğe vurup "evef" di- yenlere hemen sorulur: - Kuzum, sizin gûvenlik de- diğiniz nedir? Siz, neyin gü- venliğinden söz ediyorsunuz? Hükümlüvetutuklulann "fî- rar etmelerine" karşı bir gü- venlikten söz ediliyorsa her- halde doğrudur. Gerçi güven- liklinin de güvenliklisi var. ör- neğin Imralı var. Ama tartıştı- ğımız bu değil. Geçelim. Peki, anayasasında "hukuk devleti" yazan bir ülkenin ya- salannın öngördüğü süre dört duvar arasında tutulma ceza- sına çarptınlmış yurttaşlannın can güvenliği söz konusu ise güvenlikli midir F tipi cezaev- leri? Örneğin Ankara - Ulucanlar Cezaevi kadar güvenlikli mi- dir? ••• Savunulacakyanını gömne- diğimizi dün açık açık belirtti- ğimiz "koğuş s/stem/"nde, ya- ni onlarca, yüzlerce tanık önünde, çoğu hüküm bilegiy- memiş, yargılanmalan tutuklu olarak süren 10 genç yurtta- şımız yok edildi. Şimdi dağın başında, örneğin Kandıra yo- lunun kuş uçmaz kervan geç- mez biryamacında kurulu Ko- caeli F Tipi Cezaevi'ne kona- cak tutuklu ve hükümlülerin canlan acep nasıl olacak da "daha güvenli" olacak? Ulucanlar'da, işkence edi- lerek, boğularak, uzun namlu- lu tüfeklerte vurularak yok edi- lenlerin çığlıklan kameralann mikrofonlanna, hapishane önünde bekleyenlerin kulak- lanna kadar ulaşmıştı. F tipi cezaevlerinde o çığ- lıklann salt sağır kayaiarda yankılanmayacağının güven- cesini kim verecek? Devlet mi? Güldürmeyin (ya da ağlat- mayın) bizi! Buca Cezaevi'nde, gözü dönmüş jandarmaların kalın odunlarla kafasına indirdiği darbelerden gözleri yuvalann- dan fıriamış ve bir daha da yu- vasına dönmemiş Banş Yıl- dınm'a anlatın bu mavallan bakalım. O cezaevinden ötekine gez- dirilen ve gardiyan gören, sav- cı gören, jandarma gören a- ma asla doktorgörmeyen Ba- nş Yıldınm'ın annesine, o göz- leri kederle vetükenmeyen bir umutla ışıyan Ayşe Yıldınm'a anlatın bakalım? 1996Temmuzu'nda, "Dev- let teröristle pazarlıkyapmaz" afur tafuaıyla, gencecik yurt- taşlanmızın göz göre göre aç- lıktan ölmelerine yol açan da o devlet değil miydi? Bu devlet mi, F tipi denen yüksek güvenlikli cezaevinde tutuklu ve hükümlü yurttaşla- nn canlannı güvenceye ala- cak? Güidürmeyin (ya da. ağlat- maytn) bizi? . — ••• Profesör Hikmet Sami Türk, Adalet Bakanı, çelebi adam. Sağlam bir hukuk bilgi- si ve bilinciyle donanmış. Üs- telik hükümet üyesi. Hem de protokolde başbakandan sonra gelen bakanlığın başın- da. Hükümetin göbeğinde. Evet, hükümetin göbeğin- de, ama devletin olsa olsa çe- perinde. Gerçek erki elinde tu- tan devletin yapıp ettikteri, ya- pıp edecekleri karşısında ça- resiz. Tıpkı Ulucanlar'da on yurt- taş, hukukun ırzına geçilerek yok edilirken elleri böğründe seyretmek zorunda kaldığı gi- bi çaresiz. Ona yaptınlan yüksek gü- venlikli F tipi cezaevlerine, bir gece yansı dalıp canlan ana- yasal güvencedeki tutuklu ve hükümlü yurttaşlan yok ede- cek güçler, bu ülkenin "yük- sek güvensizlik" kaynaklandır. Abdullah Çatlı'yı kutsayan, yedi gencin katili Haluk Kır- cı'yı af kapsamına almaya ça- balayan, bizle alay edercesine JlTEM'in varlığını bile kabule yanaşmayan bu güç, devlet en<ini sımsıkı elinde tuttukça, A tipi yetmez, B; B yetmez C, o da elvermez D, E der, F'de karar kılâr, sorunun çözulme- diğini görür G tipi'ne geçersi- niz. Oysa cezaevlerimiz demok- ratik ülkelerin alfabelerinde "olmayan bir tiple yönetili- yor: Yumuşak G tipil.. Bu ülkede "A tipi" bir de- mokrasi ve hukuk egemenliği kurulmadıkçaalfabenin bütün harflerini tüketsen ne yazar. F tipi cezaevleri "yûksek güvenlikli"ym\ş\ Güldürmeyin (ya da ağlat- mayın) bizi!.. > sm sd POLTIİKA GÜNLÜĞLP HtKMET ÇETİNKAYA Karaelmas... '~f Bir haziran akşamında Karadeniz'i seyrediyo-* rum, Zonguldak Maden Mühendisleri lokalirv- den... •'-ı Denizin kirliliği karşısında hiç şaşırmıyorum.j.''} Yeşile çalınmış karşı tepelere bakıyorum... .'s Kentin caddeleri insan kaynıyor... Gençler, orta yaşlılar, şenlikcoşkusu içinde bet*'i ki de 'karaelmas'ın acısını unutup masalımsı bir evrendegeziniyoıiar... <ıı Yıllar önce geldiğim Zonguldak'ta bu kez ye&o ni bir şey aramıyorum ama galiba eskisi daha güsn zeldi... sa Deniz bu denli kirli değildi!.. Balık boldu!.. Işsizlik büyük ölçüde yoktu!.. İnsanlar daha mutluyduL Zonguldak yöresinde insanlar yaşamını 'j elmas'a bağlamışlardı... Maden işçisi kazanacak, esnaf da payını caktı!.. Güneş yavaş yavaş ufukta kayboluyor... Biraz sonra gecenin karanlığı kuşatacak tüm kenti... 'b Böyle akşamlarda ne konuşulur? Elbet politika!.. Eski ve yeni dostlarla önce CHP'yi, sonra DSP'yi çekiştirip sonra güncel konulara geçiyov. ruz... ı En çok şu soru yöneltiliyor: vd "UMUT operasyonu bitti mi? Hizbullah nere-- ye kadar uzanır?" Masadaki dostlanmız avukat ve maden mü~.; hendisi... Tümü Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Uğur Mumcu ve Ahmet Taner Kışlalı'yı tanıyor- lar... Aynı mekânda denize karşı oturup konuşmuş- lar yıllar önce... Gece ilerliyor... Deniz lacivert bir bekleyiş içinde... Deniyor ki: "önemli olan tetikçileri yakalamak değil, teti- ği çektirenler bulunmalı..." • • • Gece derin bir sessizliğe gömülürken düşü- nüyorum... 1.1 milyar tonluk rezerviyle ülkemizin tek koklaşabilir taşkömürü kaynağına sahip olan Zonguldak havzası neden bu denli geri bırakıldı? Zonguldak karayoluyla Ankara'ya 3-4, Istan- bul'a 5-6 saat uzaklıkta bir kentimiz... Ama Zonguldak, kaderine terk edilmiş!.. Zonguldak sanki üvey çocuk!.. Ankara-Zonguldak demiryolu artık 'kör yol' olmuş... Tren seferleri yapılıyor elbet!.. Ankara-Zonguldak trenle kaç saat? 12-13 saat!.. -•]<,•!-nn Demıryollannı 'komünistlerin icadı' olarak gö- ren düşünce hâlâTürkıye'de egemenliğını sürdd- rüyor... - . w% Sohbet uzuyor... ı Saat gece yansını çoktan geçti!.. s< Hafif bir esinti... Denizin üzerinde karşı tepelerden düşen cı- lız san ışıklann gölgelerini seyrederken karael- mas 'ın nereden nereye geldiğini bir kez daha fark. ediyorum... Türkiye'nin elinde 1.1 milyar tonluk kömür re-j zervi bulunurken dışandan srfır gümrükle 350 mil- yon dolarlık kömür ithal etmek kimlerin aklından çıkmıştır? Bunun adı kimilerine göre 'dünyayla bütünleş- me', 'ulusötesikalkınma', 'küreselleşme'mayra-v. sıdır ama o 350 miryon dolar, halkın verdiği ver- gilerdir... "j Zonguldak yöresinde 1988 yılında 3 milyon 255. bin ton satılabilir kömür üretiminin, 1998 yılında • 2 milyon ton olarak gerçekleştirilmesinin ardın- da yatan gerçek, devletin yanhş politikalarıdır...si 1985'te 21 milyon dolar kâr eden kurum, 1993. yılında 684 miryon dolar zarara uğramıştır... Bunlar, 1983 sonrası başlatılan bilinçli ekoncŞÖ mik politikalann sonucudur... * ••• , 1980'li yıllar Türkiye'de her şeyi altüst etti... -I 12 Eylül 1980 darbesi 'Türk Solu'nu buldozef gibi ezip geçti; dinci örgütlenmenin ekonomik altyapısını kurmaya hizmet etti!.. ~\ Kenan Evren ve Turgut Özal!.. * Biri 'Atatürkçülük' adına, diğeri 'küreselleş- me' adına tüm değerlerimizi çiğnedi!.. •„, Güneydoğu'da 1981 yılında askeri uçaklarla', 'Kuran'dan ayetler' atan düşünce, Hizbullah'ın il£4 tohumlarını serpmedi mi? . Karadeniz sakin!.. ' Kent çoktan uykuya çekilmiş... Karaelmas düş yorgunu!.. Biz ise sessizliğin çığlığı içinde gibiyiz!.. Bİ hikmet.cetinkaya(a cumhuriyetcom.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 16 Â? ?r m • CumhuriYet ^ kitap kulübü Xiistf>/mrı ÇAĞININ TANIĞI ÜÇ YAZAR 2 BASI KUBİLAY OLAYI VE TARİKAI KAMPLARI 4. BASI SANCILI YILLAR KUŞATILMIŞ SOKAKLAR 4. BASI ZU POSTUNDA KÜRT -P A aı ZAMAK SANA DA BUUIŞTI KAN DİN BARONUNUN KAZLARI 2 BASI AJIK KADINLAR SOKA&I 2 BASI ŞERİAT PAZARI SEVDANIN ADRESİ BELLİ DEĞİL TÜRKİYE'NİN $EYTAN ÜÇGEHİ ZLERİN POYRAZ Cumhunyet Kıtap Kulubu Çağ Pazarlama A Ş Törkocağı Cad No.39/41(34334)Cağaloğlu-lstanbul Tel.514 01 96
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle