18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 HA2İRAN 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMI /ekonomi(« cumhuriyetcom.tr 13 MenMr cmcNISinG ekzam • ANKARA(AA)- Emekli Sandığı, memur maaşlama enflasyon nedeniyie yapılan yüzde 4.1 'lik et zammı, memur emeklilerine de aynı oranda yansıttı. Bütçe Kanunu hükmü ve DÎE'nin açıkladığı enflasyoa rakamlanna göre emekli, dul ve yetim maaşlanda 15 Haziran'dan geçerli olmak üzere yüzde 4.1 oranında yükseltildi. TÜRKSAT-2A'ya kredi • ANKARA(ANKA)- Türk Telekom, Türkiye'nm üçüncü haberleşıne uydusu TÜRSAT-2A'nın yapımının tamamlanabilmesi için The Chase Manhattan Bank ile 150 milyon dolarlık kredi anlaşması imzalıyor. Yûzde 95'i tamamlandığı belirtilen TÜRKSAT-2A uydusunun eylül aymda uzaya fırlatılması planlanıyor. Uçaklarla telefon bağtantısı • ANKARA (Cumhumet Bfirosu) - Türk Telekom, uçaklarla yerden telefon ve faks bağlantısı kurulabilmesini sağlayacak telefon arama servisini hİ2mete açıyor. Türk Telekom Genel Müdûrü tbrahim Hakkı Alptürk, normal telefon şebekesinden uçağa veya uçaktan normal telefon şebekesine görüşmeler yapılabilecegini ve faks haberleşmesinin kurulabileceğini belirtti. Arçeik'te birfeşme • İZMİR(AA)- Arçehk'ınlzmırve Istanbul Topkapı'dakı 2 fabrikasının birleştirilme projesinin yakında kesınlık kazanacağı bildirildi. Genel Müdür Mehmet Ali Berkman, 2 fabrikanın Arçelik'in Çerkezköy Organize Sanayı Bölgesi'ndeki tesislerine taşmacağını belirtti. Berkman, yeni fabrikanın düşûk maliyet ve yüksek teknolojisi sayesinde varolan rekabet gücünü arttıracağını dile getirdi. ESK'ye katılmayan sosyal taraflar, ekonomik sorunlann onaylatılmak istendiğini savunuyorlar 'Suç ortağı arânıyor'ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Ekonomik ve Sosyal Konsey'in (ESK) oluşumunu demokratik bulmadıklan için toplantıya katılmayan Tûrkiye Zi- raat Odalan Birliği (TZOB) Genel Baş- kanı FarukYüceL, tarıma ilişkin yasa ve kararlann zaten çıkanldığını belirterek kendilerinin çağnlmasının nedenınin IMF'nin isteği doğrultusunda bunlann altına imza attırmak olduğunu söyledi. Yücel, "Hükümet soruna çözüm bul- madığı gibi, sonınu onaylattıracakü" dedi. DtSK Genel Başkanı Vahdettin Karabay da, konseydeki çahşmalann, hü- kümetın programına kendilerini ortak et- menin ötesine gitmediğini kaydederek "Hükümetin amacu prognunmı bize da- yatmak" dıye konuştu. Hükümetin IMF politikalan doğrul- tusundaki icraatına sosyal taraflan da or- tak ederek muhalefeti önleme girişimi geri tepti. ESK'ye katılmayan TZOB Genel Başkanı Yücel ve DlSK Genel Başkanı Karabay, toplantıya katılmama nedenlerini değerlendırdiler. Yücel, ta- nma ilişkin kararlann yaşama geçirildi- Vahdetnn Karabay • TZOB Başkanı Yücel hükümetin ekonomik programı kendilerine dayatmak istediğini ifade ederken DlSK Genel Başkanı Karabay da "Konsey müzakere yeridir, noter ya da onaylama yeri değil" dedi. FarukYücd ğine işaret ederek hükümetin IMF'nin isteği dogrultusunda aldığı kararlann altına kendilerine imza attınlmak isten- diğini vurguladı. Yücel, "Baştan bize 'Gelin taban fi- yatlannı, Tanm Satış Kooperatifleri Ya- sası'nı, destekleme ahmlannı görüşe- lim, anlaşalım' deseler biz kaçmayız. Gftmezsek temsil ettiğimiz khkye ihanet olur. Bütün bu kararlar alındıktan son- ra gklip bunlann altına imza atarsak o zaman da temsfl ettiğimiz kitieye ihanet etmiş olunız" diye konuştu. TUSlAD ile çıkarlannın çatıştığını kaydeden Yücel şu değerlendirmeyi yaptı: "Ben mabmı TÜSİAO'a satiyorum. Eğer o memnunsa ben ağlıyorum de- mektir. Bizim alınterimiz gasp ediüyor. Almterimizin gasp edihnesinden tüketi- ci yararlanmıyor. Enflasyonla mücade- le kapsanu içinde ben alınterimden fe- dakârhk yapıyorsam bunu tüketkinin yemesi lazun." TZOB Genel Başkanı Faruk Yücel, hü- kümetin sorunlara çözüm bulmadığını, tersine sorunlan onaylattıracağını vur- gulayarak "Konsey müzakere yeridir, noter yadaonaylaına yeri değDdü-" de- di. DlSK Genel Başkanı Vahdettin Ka- rabay, bir önceki ESK'den bu yana kon- seyin genelgeden kurtanlarak yasalaş- ması gerektiğini söylediklerini anımsa- tarak "Toplann yalnızca hükümetin ar- zusu üzerine değfl, taraflarm isteği üze- rine de yapılabilmeii. Konsey gösterme- Hkohnamah,ama bunu anlatamıyoruz" diye konuştu. Konseyin hükümetin al- dığı kararlara kendilerini ortak etmenin bir adım ötesine geçmediğini vurgula- yan Karabay şunlan söyledi: "Hükümet, programına destek ohın- masını istivor. Peki program başansız olursa buraya kaolanlann bu ülke için söyledikleri sözler nereye gidecek? Tür- kiye'de kan içüecek pofitikayı herkesin onaylaması isteniyor. Amaç, programı- nı biziere dayatmak. Konuşuiup alınan somut bir karar yok." Krizden ders çıkaran esnaf, kaliteyle rekabet etmeye çalışıyor LalelFde değişim rüzgârı • Laleli'del996 yılındaki patlama yaşanmasa da bavul ticareti önemli derecede yükseldi. Bavul ticaretinden, geçen yıla göre 2 kat artarak 4-4.5 milyar dolar gelir elde edileceği öngörülüyor. NİLÜFERŞENSÖZ Ekonomik krizle birlikte işle- nn durduğu Laleli 'de hareketlen- me yaşanıyor. Laleli esnafi ken- dini yenıleyerek rekabet gücünü arttırmaya çalışıyor. Laleli, 1996 yılındaki "arandevri"ni yaşama- sa da 2000 yıltnın ilk üç aymda bavul ticareti öoemli dejş^ede yükseldi. Merkez Bankası'nın verilerine göre, 1999 yılının ocak ayında 160 milyon dolar olarak gerçek- leşen bavul ticareti, yüzde 38 ora- nında artarak 2000 yılının aynı döneminde 170 milyon dolara ulaştı. Bavul ticareti, şubat ayın- da da geçen yıla göre yüzde 47.54'lık artışla 236 milyon do- lara çıkarken mart ayında 230 mil- yon dolar oldu. Bu temponun de- vam etmesi halinde yıl sonunda Türkiye'nın bavul ticareti geçen yıla göre 2 kat artarak 4-4.5 mil- yar dolar gelir elde edileceği ön- görülüyor. LAStAD Başkanı Ay- Zor bir dönem atlatan Laleli esnafi, fıyattan çok kaliteyle ön plana çıkmaya çalışıyor. han Karaham. Laleli esnafımn artık fıyattan çok kaliteyi ön pla- na çıkarmaya başladığını vurgu- layarak Türkiye'nın yeniden reka- bet gücünü arttırmaya başladığı- nı belirtti. 98 krizini aşan şirket- lerinı kendisinin yeniledigine dik- kat çeken Karaham, "Krizden ön- ce btırada 40 binin üzerinde şir- kctvardı. Krizdensonraönemfibir eknme meydana geldi. 40 bin şir- ketin yûzde 40'ı kapaiHh. Bu çok büyük birrakam.Türkiye'ninek- si 6.4 küçülmesine neden olan un- sur, özeffikle Laleli'nin pazar gü- cünü kaybetmeskür" dedı. Rusya pazannda "befirgnT bir canlılık yaşandığını da söyleyen Karaham şöyle konuştu: "Rusya krize karşın bavulticaretindeyüz- de 15 kayıp yaşadı. Bizim ise Rus- ya pazanndaki kaybımız yüzde 80'lere ulaşü. Demek ki Türki- ye'nin pazarianndakipaymmazal- masının nedeni sadece krizyaşan- masıdeğU." Karaham, Laleli'nin yüzünün artık değişmeye başladığına işa- ret ederek "Avnıpa'daki modayı eski Doğu Bktku ülketeri ve Tür- ki cumhurhr'edere taşıyonız. Ay- nca sadece Doğu'\a değu, ABDve Avrupa'va da mal sauyoruz. Üye- lerhnizin kurduğu sektörd şirke- tin Baü'ya ihracatı 11 milyon do- lara uiaştT diye konuştu. İSO Başkanı Kavi 'Katılımcı anlayış yok' Ekonomi Serviai - tstan- bul Sanayı Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hüsamet- tin Kavi, Ekonomik ve Sos- yal Konsey'de kanumın sı- mrlı nıtulmasuıı eleştire- rek katılımcı bir anlayışı yansıtmadığı için de AB standartlanna uyulmadığı- nı söyledi. Ka\a, ESK ya- sa tasansının da yetersiz olduğunu kaydederek "Konseyin her türiu prob- leme çare bulmasını bekle- yemezsiniz.tlgfliMeclisko- misyonuna müracaat ede- rek bizi çağırmalannı ve dinlemelerini istedik, bu takdirde AB'deki 4.5 >ılbk ESK denevimini paylaşa- biüriz" dıye konuştu. Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı ZaferÇağ- layan da enflasyonla ilgılı sorunun gelecek yıl yaşa- nacağını belirterek "Asıl 2001 yüuıda enflasyonu dü- şürmek zor olacak" dedi. Faturanın özel sektöre çı- kanlmasından rahatsız ol- duğunu behrten Çağlayan, tepkisini "Sermaye düş- manbğtyaparsanızözdsek- törü kapatmz" dıye dile getirdi. Çağlayan, işçi kon- federasyoıüannın özel sek- tör var olduğu sürece var olacağını bilmek zorunda olduklannı ileri sürdü. Lassa alın, "yol yardımı// ndan ucretsiz* yararlanın. Gellşmekte olan ülkelerde 125 bin, Türfclye'de de 5 bln eleman açığı var Internet'te uzman ihtiyacı "Galiba sv kaynatiıld" LASSA Lassa'dan. bınek oto sahiplerine, yepyeni bir hızmet Dört ya da ıkı binek lastıği alın, bir yıl ya da altı ay ^ureyle, ucretsız* yol yardımı hakkını kazarun Turkıye'run her yennde. Şehir içi ya da dışında Gunun ya da gecenin her saatınde Akunun brtmesmden tuoın, -t)U(ilenn ıslanmasına kadar araonızm yolda kalmasına yol açacak her sorun. sizın ıçın sorun olmaktan çıksın Lassa'lannızı alın. "Yol Yardımı" Ekonomi Servisi - Türkiye'de In- temet alamnda 5 bin yetişmiş eleman açığı yaşanırken bu ihtiyacın gide- rilmemesi halinde yurtdışındanele- man ithal edileceği belirtildi. ULAK- BÎLfM ve Cisco işbirliği ile 8 üni- versitede "tnternet alanmda uzman açığını kapatmayT amaçlayan eği- tim programı, dün bir basm toplan- tısı ile tanıtıldı. Toplantıda konuşan Cisco Systems Genel Müdür Yardımcısı Ta- ner Güneşn, Intemet'in hız- la yaygınlaşmasına paralel olarak bu alanda yetişmiş ele- man açığının hızla büyüdüğü- nü belirterek 2002 yılında Avrupa'da 600 bin, Türki- ye'nin de dahil olduğu geliş- mekte olan ülkelerde ise yak- laşık 125 bin yetişmiş elema- na ihtiyaç duyulacağını söy- ledi. Güneşli, Türkiye'de yetiş- miş eleman açığının 2003 yı- lında 20 bin üzerine ulaşabi- leceğini söyleyerek bu açı- ğın giderilmemesi halinde yurtdışından uzman ithal edi- leceğini beUrtti. • Teknolojideki hızlı gelişme istihdamın da yeniden şekillendirümesini zorunlu kılıyor. Gelişmekte olan ûlkelerde 125 bin yetişmiş elemana ihtiyaç var. ULAKBtLİM ve Cisco'nun işbir- liği ile gerçekleştirilen eğitim prog- rama Orta Doğu Teknik Universite- si, Istanbul Teknik Üniversitesi,Sa- bancı Üniversitesi, Dokuz Eylül Üni- versitesi, Kocaeli Üniversitesi, Sakar- ya Üniversitesi, Van 100. Yıl Üniver- sitesi ve Elazığ Fırat Üniversitesi'nin dahil olduğu bildirildi. Cisco Systems Genel Müdür Yar- dımcısı Güneşli, özel sektör ve dev- let koordineli bir şekilde yeni Inter- net ekonomisi nrsatlanm yakalayabil- mek için elbirhğiyle çalışması gerek- tiğini vurguladı. Kamukuru- luşlanndan da talep gelmesi üzerine Meteorolojı Işleri Ge- nel Müdürlüğü, Sağhk Bakan- hğı, TÖCA, Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nda da uygulan- maya başlanan programın en- düstn meslek liselerinde de uygulanabılmesı amacıyla Mil- h Egıtım Bakanlığı ile görüş- melenn sürdüğü bildirildi. Programa kaülmak için bi- reylerden önşart olarak tngi- hzce bilmeleri, eğitimi ta- mamladıktan sonra sertifika alabibnek için iseprogram- dan yüzde 80 ortalama ile mezun olabilmeleri gerekti- gı ifade edildi. Milyonlarca tüketici için fiyatların yükseleceği ileri sürülüyor aşağıdakı hızmetlen kapsamaktadır vırn, ile kunaninUN "" götürecek bir çekıci. hızla ulaşsın size. * İLretsız yKtl yardımı heiırh hmıllerle vmrlıdır Ltmttler aşıidtğıtuüt aşılan ktstm ıçtn üırpt ahmr Bu bumet ııtnntruie W iarzhmı ı^ıkartmast bulıınan httttm kJSM vtfı^ TKjktaJtınTuia WorldCom-Sprint birleşmesine dava nedenıvie karukJafna • Araan emaneı ve muhafazası • Araan jnzalandığı >wdc kıspğm stepne ıle dc^ıştınknea LASSA Kmyayabakm,Uasa'yigörflamiz. Ekonomi Servisi - ABD Adalet Bakanlığı, WorldCom ve Sprint şirketlerinin 129 milyar dolarlık birleşme girişiminin, milyonlarca tüketici için fiyatlan yükselteceği gerekçesiyle engellenmesi amacıyla dava açtı. ABD Adalet Bakanı Janet Reno, basın toplantısındaki açıklamasında, a Bu birleşme, AT and T'nin telekomünikasyon sektöründe 16 yıl önceki tekelinin kınlmasından bu yana elde edilen rekabetçi kazammlan tehdit ediyor'' dedi. Adalet Bakanlığı'nın 16 yıl önceki girişimiyle, AT and T, ulusal çapta uzak mesafeli telefon şirketi ile dokuz bölgesel telefon şirketine bölünmüştü. Bu arada, WorldCom ve Sprint birleşmesi, AB engelini aşamadı. Avrupa Komisyonu karan, tarihmde ilk kez merkezi AB üyesi ohnayan ülkelerdeki 2 şirket arasındaki birleşmeyi engellemiş oldu. İŞÇİNİN EVREMNDEN ŞÜKRAN SONER Şu Ünlü Tartışma Gün geçmiyor ki Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri üzerine bir haber olmasın. Resmi-özel bir görüş- me, konuya ilişkin düzenlenen bir toplantı, ilgili il- gisiz bir konuda yapılan açıklama ile Türkiye-Av- rupa ilişkileri arasında kurulan bir bağlantı.. Kopen- hag Kriterieri ile yatıp kalkıyoruz. Yaşadığımız her durumun, olayın, bu kriterlere uyup uymadıgını tar- tışıyoruz. Sahi Kopenhag Kriterleri'nin içeriğinde neler var? Sizi bilemem ama, ben bilmediğim için, birşey- ler öğrenebilirim umuduyla geçen hafta sonu He- inrich Böll Vakfı ile Istanbul Barosu Insan Haklan Merkezi'ninortaklaşadüzenledikJeri "Kopenhag Kri- terferi, Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği'nin Or- tak Paydası mı?" başlıklı sempozyumu izledim. Anayasalara benzer bir dizi kararlar metnine ula- şabileceğimı düşünüyordum. Bir sayfaya yazılmış birkaç cümlelik bir metinle karşılaştım. Benim gi- bi bilgisizler için ve de kısa olduğu için bu Kopen- hag Kararian'ndan alıntı metni aynen yayımlıyorum: "Ûyelik, aday ülkenin demokrasiyle hukukun üs- tûnlüğûnü, insan haklannı ve azınlıklann korun- ması ve saygı görmesini teminat altına alan kurum- lann istikrara kavuşturimuş olmasını, işleyen birpi- yasa ekonomisinin mevcudiyetini, AB içindeki re- kabet ve piyasa güçlehyle baş etme kapasitesini gerektirmektedir. Üyelik, adayın, siyasi, ekonomik ve parasal biriiğe katılma da dahil olmak üzere, üyeliğin getirdiği yükümlülükleri üstlenebileceği- ni varsayar." Gördüğünüz üzere sabahtan akşama tartıştığı- mız işte bu metnin yorumlanması üzerine oluşmuş AB'nin pek çok organ kararı, Insan Haklan Avru- pa Sözleşmesi, Insan Hakları Avrupa Mahkemesi kararlan... Iş Kopenhag Kriterleri'nin yorumlanmasına da- yalı kararlara, somurt uygulamaya, Türkiye'ye yö- nelik kararlara, çıkışlara dökülünce, işler iyice ka- nşıyor. Uzmanlan, işin içinde olanlan, Avrupa'nın asıl üyesi ülkelerin konumlannın bile çok farklı ol- duğunu, uyma yükümlülüklerine ilişkin dayatma- lar ile ülkelerin uyma çabalannın çok farklı ve çe- lişkiler yumağı olduğunu itıraf ediyorlar. Sözün özü aynı temel ilke bir ülke için başka, bir başka ülke için başka uygulanmış oluyor. Aynı ko- numdaki durumlar için birbirinin tam tersi tepkiler verilebiliyor. Dahası Avrupa mahkeme kararlann- da bile ortak krrter ve standartlann uygulandığın- dan söz edilemiyor. Yine de temel insan haklan ve ortak değerier, uyul- ması zorunlu kriterier var tabii ki. Ama gürültü de zaten aynntı gibi görünen, ama ülkelere göre öz- de çok farklı sonuçlar getiren yorum, yaklaşım farklılıklanndan kaynaklanıyor. Elbette evrensel haklar ve değerlerde buluşmak, standart sapmalardan annmak zor ve uzun soluk- lu bir uğraşımı gerekli kılıyor. Yine elbette ki, AB'nin de ortak değerier ve standartlarda, en azından çif- te standartlardan anndınlması yolunda ortak ça- balann olduğunun pek çok örneği verilebiliyor. Tür- kiye'nin çok daha fazla çaba gösterme gereği, so- runlannın boyutlan da ortaya çıkryor. Ama kişisel olarak beni etkileyen, yeni öğrendik- terim neler diye sorarsanız: AB'deki gidişin, geliş- menin yönü üzerinde olabilir. O konuda ortaya çı- kan net tablo ise, klasik insan haklan kavramlan üzerinde titizliğin geliştirildiği ölçüde, insan yaşa- mı üzerinde gerçek etkili olan sosyal insan hakla- n standartlanndan vazgeçılmekte olduğudur. AB kararlannı, standartlann belirienmesi, soyut kavramlann somutlandınlması çalışmalannı irdele- yen AB uzmanlan sosyal haklara ilişkin standart- lann belirienmesinden vazgeçilebileceği üzerinde duruyoriar. Gerçi gerekçe çok masum, sosyal hak- larda evrensel standartlarda, olmazsa olmaz ku- rallarda buluşmanın çok daha zor olduğunu söy- lüyoriar. Gerçekten öyle mi? Bir yandan "Türkiye'de Kürtlerin azınlık sayıl- maması, siyasal Islamcı partilerin kapatılması, as- keri şûranın vartığı bizim demokrasi standartlan- mıza ölçülerimize uymuyor" diyeceksiniz. Diğer yandan, "Bırakınız sendikal haklan, isterseniz si- gortasız, vergisi ödenmeksizin, kayıt, kural dışı is- tediğiniz kadar işçi çalıştırabilirsiniz, bizi ilgilendir- mez" diyecek, sosyal devlet, sosyal güvenlık üze- rine doğrudan olmasa bile IMF, Dünya Bankası aracıtığı ile AB standartlannın çok gerisinde dayat- malan getireceksıniz. Bırakınız Türkiye'yi, AB'nin üye ülekleri arasın- da ortak parada birieşmişken, ortak sendikal hak- lar, sosyal devlet ilkeleri, ücret ve çalışma koşulla- n üzerinde hiçbir ortak ilkeye ulaşmak, karar almak yolunu seçmeyeceksiniz. Dahası bu konularda da- ha önce var olan ilkelerinizi bile yok sayma eğili- minde olacaksınız...Yoksa AB giderek ABD ile ya- nşma adına NAFTA'ya mı benzemeye özeniyor. Giderek daha fazla paylaşımda eşitlikten, gerçek insan haklannın belirleyicisi ölçütlerden, sosyal devletten vazgeçip AB'nin ekonomik güçlenmesi uğruna, baştaTürkrye, aday ülkeleri ABD'nin NAF- TA'sında olduğu üzere daha fazla arka bahçe yap- maya mı bakıyor? sukransoner« yahoo.com Toyota ve Mitsui ile ortaklık Sabancı Otomotiv dünyaya açılıyor Ekonomi Servisi- Sabancı Holding Otomotiv. "küresel satış prensibi" ilkesiyle Toyota ve Mitsui ile yeni ortaklıklar kurarak dünya pazanna jıçılıyor Sabancı Holding Otomotiv Grubu Başkam Hazun Kantarcı. ToyotaSa Toyota Sabancı Pazarlama ve Satış AŞ ve Toyota Sabancı Otomotiv Sanayii AŞ şirketleri ile kurulan ortaklığın karşılıklı çıkarlan maksimize etme esasına dayandığını söyledi. Kantarcı, yüzde 50 Türk, yüzde 50 Japon eşit ortaklığına bağlı kalarak taraflann uzman olduğu alanda çalışma ağırlığını ortaya koyacağı bir şirket yapılanmasına gideceklerini bildirdi. Bu yeni yapılanmanın : dünya pazannda Toyota'nın payını arttırmak, ekonomik büyümeyle orantıh olarak dünyaya açılmak olduğunu bildiren Kantarcı, şirketin üretim üssü modeli ile dünyanın ihtiyacı olan otomotiv açığım kapatacaklannı bildirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle