Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27 MAZİRAN 2000 SALJ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Çett'e fetfs
istemi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ülkücü militan
Oral Çelık ıle arkadaşı
Nebi Doğan'ın yabancı
uyruklu bır kadını zorla
kaçırdıklan ıddiasıyla
yargılandıklan Ankara
7. AgırCeza
Mahkemesi'nde dün savcı
esas hakkındaki görüşünü
bildirdi. Çelik ile Doğan'ın
katılmadığı oturumda
dunışma savcısı Hasan
Dursun, Çelik hakkında
"zorla ırza geçmeye
teşebbüs suçundan" dava
açüdığını ancak bu suçla
ilgilı kanıt bulunmadığını
belirtti. Dursun, sanıklann
TCY'nin "zorla kadın
kaçuma ve ahkoyma"
hükmünü düzenleyen
maddelen uyannca 3
yıldan 10 yıla kadar ağır
hapisle cezalandınlmalannı
istedi. Dunışma sanıklann
savunması ıçin ertelendı.
'ftcalan
yakatonmanuş'
• ANKARA (AA)-
Ankara 2 No'lu DGM
tarafından hakkında verilen
ölüm cezası Yargıtay'ca
onanan PKK lideri
Abdullah Öcalan, eşi
Kesire öcalan ile örgütün
sözde üst düzey
sonımlulan Cemil Bayık
ve Murat Karayılan'ın da
aralannda bulundugu 101
sanığın, "12 Eylül
1980'den önce Şanlıurfa ve
çevresinde ışledikleri
suçlarla ilgıli olarak"
haklannda açılan davada
idam ıstemıyle
yargılanmalanna dün
devam edildi. Öcalan'ın,
dava dosyasında halen
yakalanmamış olarak
gözüktüğü anlaşıldı.
Mahkeme Başkanı Hikmet
Uyar, dosyadakı diğer
eksikliklenn de
giderilmesine karar vererek
duruşmayı erteledi.
Alevf-Bektaşi
belgeseN
• ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosn) - Gazi Üniversıtesi
Tûrk Kültürü ve
Hacıbektaş Veli Araştınna
Merkezı'nce hazırlanan
"Kazakistan'dan
Macaristan'a Erenlenn
îzinden" adlı belgesel
film, bugün Başbakanlık
Konutu'nda tanıtılacak.
Alevi-Bektaşi kültür
birikimini yansıtan
belgeselin çekimleri 13
ûlkede gerçekleştirildi.
Çalışmalan Başbakanlık
Tanıtma Fonu'ndan tahsis
edilen 500 bın dolarlık
bütçe ile TRT
eşgûdümünde yürütülen
belgesel için 90 bin
kilometre yol katedildi.
ESK bugün
toplanıyor
• ANKARA (Cumhuriyet
Bârosu) - Ekonomik
Sosyal Konsey, Başbakan
Bülent Ecevit
başkanlığında, işçi
konfederasyonu, işveren
konfederasyonu ve oda
temsilcilerinin kaülımıyla
bugün toplanıyor
Hükümetin beliriediği ve
ekonomik politikalannı da
içeren gündemle yapılacak
toplantıya, konseyin
yapısını 'antıdemokratik'
bulan DtSK, temsilci
göndermeyecek.
Yrimaz,ABD
yolcusu
" • ANKARA (Cmnhıırlyer
Bürosu)-ANAP Genel
Başkanı Mesut Yılmaz,
hakkındaki Yüce Dıvan
dosyalannın perşembe
günü TBMM'de
görüşülnıesinin ardından
ABD seyahatine çıkacak.
Yılmaz'ın Meclis
soruşturmalanndan
aklanması durumunda da
ABD dönüşü hükümete
gireceği dile getinldi.
'Güvercin-kurt' tartışmasından sonra Mesut Yılmaz'a 'miyop' suçlaması
Hükümet 'atışarak' sürüyorANKARA (CumhuriyetBürosu) - Hü-
kümet ortaklan arasında "anşmalar" sü-
rerken Yüce Divan hesaplaşmasınnı bu
hafta tamamlanması ve ANAP Genel
Başkanı Mesut Yılmaz'ın temmuz ayı
içinde hükümete girmesi bekleniyor.
MHP Genel Başkanı ve Başbakan Yar-
dımcısı DevletBahçeli'nin "siyaamiyop-
lukla" suçladığı ANAP lıden Yılmaz,
"Üzerüne ahnmariım, çünkü ben miyop
değflun" dedi. Bahçeli'nin, ANAP ve
DYP'yi hedef alan sert çıkışlannı parti
kongresinin yapılacağı eylül ayına kadar
sürdüreceği belirtildi. Meclis soruştur-
malanndan "ağn vanan" ANAP, anaya-
sanın 100. maddesinin değiştirilmesini
öngören değişiklik önerismi imzaya açtı.
TBMM Genel Kurulu'nda 29 Haziran
Perşembe günü, ANAP lideri Yılmaz'ın
Yüce Divan'a sevkine karar veren Turk-
cell-Telsim soruştunna komısyonu rapo-
ru ile DYP Genel Başkanı Tansu Çffler
hakkında örtülü ödenekle ilgıli savlar ne-
deniyle aym yönde karar veren soruştur-
ma komisyonu raporlan görüşülecek.
DYP'lilerin geçen hafta Yılmaz'la ilgili
soruşturma komisyonu raporu görüşme-
lerine girmedikleri dikkate alınırsa
ANAP'lılann da bu hafta benzer bir yak-
laşım sergilemesi ve bu dosyalann kapa-
ülması bekleniyor.
Yıhnaz kabineye girecek
Soruşturma komisyonlanyla ilgili gö-
rüşmelenn tamamlanmasının ardmdan
ANAP Genel Başkanı Yıhnaz, temmuz
ayında AB'den sorumlu Başbakan Yar-
dımcısı olarak hükümete girmeyi planlı-
yor. Yıhnaz'm SEKA komisyonundan
aklanmasından sonra ortaklardan gelen
"Hükümet uyum içinde sürecek" mesaj-
lanna karşın ANAP ve MHP arasındaki
söz düellosu sürüyor.
MHP lideri Bahçeli'nin, öncekı gün
Seydişehir'de yaptığı, "Türkiye düztüğe
çıkmaya çahşırken sorumluluk dönemle-
rini poBtik miyophıkiçerisinde geçirenler
ve buna devlet idaresi adını verenlerin bu-
gün bize söylediklerinin hiçbir değeri yok-
tur. Bunlar bugün de aynı miyopluğu sür-
dürürken bizi de aynı kuhvara çekme gay-
retindefer" açıklamasına ilk yanıt ANAP
Genel Başkanı Yılmaz'dan geldi.
Yıhnaz, dün başkanlık divanına girer-
ken Bahçeli'nin "siyasi mryopluk" suçla-
masından alınmadığını söyledi. Yılmaz,
gazetecilerin sorusu üzerine, "Üzerüne
ahnmryorum, çünkü ben miyop değüim"
dedi. Yıhnaz, komisyon raporu görüşme-
lerinin tamamlanmasuıdan sonra hükü-
mete girip girmeyeceği sorusuna, "O ko-
nuda henüz değeriendinne yapmadınT
yanıtını verdi. Yıhnaz, Çıllerhakkmdakı
örtülü ödenek oylamasında ANAP'ın tav-
nnın sorulması üzerine de, bu konudakı
siyasi partilerin grup karan alamadığını
dikkat çektı. Yılmaz. "Bu nedenle parti
tavnnın söz konusu olmayacağuu, ancak
parrili milletvekilkrinin tek tek tavuian-
nı gösterecekterini" ıfade etti.
ANAP yönetimi, Meclis soruşturma
sisteminin değiştirilmesi için harekete
geçti.
Mesut Yılmaz'm başkanlığında topla-
nan ANAP Başkanlık Divanı'nda, Mec-
lis soruşturma sistemine "ön hazuhk ko-
misyomTnun eklenmesini önger^n ana-
yasanın 100. maddesinin değiştirilmesi-
ne ilışkin yasa önerisinin imzaya açılma-
sı kararlaştınldı.
ÇÎZMEDEN YUKARI MUSAKART
Xîenel Kurul'da Boray Uras'ın Ankara yürüyüşü konuşuldu
Meclis'te 'trafik' tarbşmasısatarak trafik terörünün önlen-
mesi için gerekli yasal değişik-
lıklerin hızla çıkanlması gerek-
tiğini söyledi. Boray Uras'ın
acısını paylaşan bınlerce ana-
baba olduğunu vurgulayan
Sökmenoğlu, Trafik Yasası de-
ğışıkliğı yasa tasansının bir an
önce TBMM'ye sunulması ge-
rektiğini belirtti.
DYP Grup Başkanvekili Saf-
fet Ankan Bedük, partısinin
milletvekillerince venlen yasa
önenlerimn "aşın hız ve trafik
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - TBMM Genel Kuru-
lu'nda, trafik kazasında kızını
kaybeden Boray Uras'ın Anka-
ra yürüyüşü değerlendirilirken
Trafik Yasası'nda yapılacak de-
ğişiklikle ilgili olarak partiler-
den farklı görüşler gel-
di. ANAP, trafik kaza-
lannın önlenmesi için
gereken düzenlemelerin
yetki yasası kapsamına
alınmasını önerdi. Ada-
let Komisyonu Başkanı
Emin Karaa, tasannın
çıkanlmasında aceleci
davranılmasının sakın-
calı olacağını belirtir-
ken TBMM Başkanve-
kili Murat Sökmenoğlu
Meclis tatıle gırmeden
önce sorunun çözüme
kavuşturulmasını istedi.
Sökmenoğlu, dün
TBMM Genel Kuru-
lu'nu açarken Boray
Uras'ın eyleminı anım- Boray Uras'ın bugün akşam Ankara'da obnası bekleniyor. (Fotoğraf: AA)
kurallanna uymama" gibi ko-
nulan içerdiğıni belirterek bu
önerilerin gündeme alınması
gerektiğini söyledi.
Emin Karaa ise, bu konunun
aceleye getirilmesinin sakınca-
lı olabıleceğinı belirterek yasa
değişikliklerinin sivil
toplum örgütlen ve il-
gili kurumlann görüşü
alınarak enine boyuna
tartışıldıktan sonra çı-
kanlması gerektiğini
bildirdi.
ANAP Başkanlık Di-
vanı'nda da, Boray
Uras'ın Ankara yürü-
yüşü ele alındı. Toplan-
tıdan sonra açıklama
yapan ANAP Genel
Başkan Yardımcısı
Ahat Andican, Trafik
Yasası'nın bir an önce,
Meclis tatile gırmeden
çıkanhnası için her tür-
lü çabayı gösterecekle-
rini söyledi.
Meclis
'Aklama'
sonrası
tatil
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Soruşturma
komisyonu raporlan, yet-
ki yasa tasansı, OHAL ve
Keşif Güç'le ilgili süre
uzatma kararlanrun alın-
masının ardmdan TB-
MM'nin 1 Temmuz Cu-
martesi günü tatile girme-
si planlanıyor.
TBMM Genel Kuru-
lu'nda dün 8. Beş Yıllık
Kalkınma Planı üzerinde-
ki görüşmeler tamamlan-
dı. Genel kurulda bugün
OHAL ve Keşif Güç'ün
görev süresinin uzatılma-
sı için görüşme yapıla-
cak. Genel kurulda yann
ise Vakıfbank'ın özelleş-
tirilmesinin de aralannda
bulundugu hükümete çe-
şitli konularda 6 ay sürey-
le yetki veren kanun hük-
münde kararname görü-
şülecek. Bu görüşmeden
sonra zaman kalırsa, gö-
rüşühnesine başlanan AB
Genel Sekreterliği Kurul-
ması'na ilişkin yasa tasa-
nsınm görüşmelerine de-
vam edilecek.
29 Haziran günü
ANAP Genel Başkanı
Mesut Yılmaz hakkında
Yüce Divan'a sevk kara-
n veren Turkcell-Telsim
soruşturma komisyonu
raporu ile DYP Genel
Başkanı Tansu Çiller hak-
kında örtülü ödenek sav-
lan nedeniyle aynı yönde
karar veren soruşturma
komisyonu raporlan ele
alınacak.
tktidar ortaklan TB-
MM'nin 1 Temmuz günü
tatile girmesini hedefli-
yor. Medya patronlanna
kamu ihalelerine ginne
yolunu açan tasanmn da
tatilden önce çıkanlması
için girişimlerde bulunul-
du, ancak şimdilik sonuç
almamadı. Anayasa Ko-
misyonu, tasanyı alt ko-
misyona havale ederken
tasannın ancak yeni ya-
sama yılmda görüşülebi-
leceği kaydedildi.
IRMIKIAYDIN ENGÎN aengin@doruk.net tr
Yok, yok.. başlıkta yanlış yok. Dün-
kü Tırmık'ın başlığının aynı yinelendi. F
tipi cezaevi tartışmasını tek yazıda bi-
tiremeyip kalanını bugüne (bitmezse
belki yanna) sarkıtınca başlık da yine-
ienmek zorunda kaldı.
Bir üst paragraftaki"...bitmezse bel-
ki yanna" notu boşuna konmadı. F ti-
pi cezaevi, belki az kişi farkında ama,
yaz aylannın ve hele hele sonbahann
en sıcak, en yakıcı konusu ve sorunu
olacak. Gazetelerde yazıp çızenler bu
konuya isteseter de istemeseler de de-
falarca dönmek zorunda kalacaklar.
•••
Tartışmanın kilidi, anlamsız bir "fe-
rim" tarbşması gibi görünüyor. Hücre
mi, oda mı?
Adalet Bakanlığı ısrarla ve inatla
"hücre" terimini reddediyor. F tipi ce-
zaevlerinin "koğuş" sisteminden "o-
da" ststemine geçiş okkıgufHJ tsraria
vurguluyor ve vurgulanmasını diliyor.
Siyasal tutuklu ve hükümlüler, onla-
nn aileieri, onlaria dayanışma içinde
olan kuruluşlar ise F tipi cezaevlerinin
bal gibi "hücre sistemi" okJuğunda ıs-
rarlılar.
Dünkü Tırmık'\ anımsayın. Orada
"hücre" teriminden kimin ne anladığı
üstünde durulmuş, şöyle denmişti:
". Hücre deyince, Vıctor Hu-
go'nun Sefiller'/ncte/c/ gibi, yerin yedi
kat dibinde, tepedeki daracık biryank-
Yumuşak G Tipi Cezaevi
tan ışıkalan (yani almayan), duvariann-
dan sular s/zan, zemini çamur içinde,
saçı sakalına kanşmış, paçavralariçin-
deki mahkûma kedi büyüklüğündeki
farelehn arkadaşlık ettiği bir 18. yüzyıl
zindanı anlaşılıyorsa, hiç tartışmasızF
tipinde hücre yok, oda var.
Ama artık dünyanın hiçbir mapusha-
nesinde de öyle hücreleryok.
Bugün mapushane dilinde 'hücre
1
,
ötekimahkûmlardanyalıtılmak, tekba-
şına bırakılmak, eski deyimle 'tecrrt'
edilip çıldırtıcı, tüketici, kişiliğin sakat-
landığı, kimliğin ağır ağır yok edildiği
bir yalnızlığın içine gömüimek de-
mek. "
Peki, "hücre" terimini, bu içeriği ile
kavrar ve tanımlarsak F tipi cezaevle-
finde oda ststemt mi, hücre sistemt mt
var?
Kocaeli F tipi cezaevini bizlere gez-
dirirken, Adalet Bakanı ve bakanlık üst
yöneticileri, Ftipi cezaevleri için özel bir
"içyönetmelik" hazırlandığını, 500
sayfaya yaklaşan bu yönetmelik ta-
mamlanmadan F tipi cezaevlerinin kul-
lanımına geçilmeyecegini söylediler.
Sütten ağzımız yandığından yogur-
du üfledik ve sorduk: "Bu kesin bir ka-
rar mı?" Yönetmeliği hazıriamakla so-
rumlu Genel Müdür Yardımcısı Yılmaz
Sağlam ileride kendini bağlayacak bir
kesinlikle yanıtladr.
- Kesin efendim. Benim ağzımdan
aynen yazabilirsiniz. Inşaatlar bitse bi-
le bu cezaevlerinde görevlendirilecek
personelin özel eğitimi tamamlanma-
dan ve sizin sorduğunuz içyönetmelik
(Yılmaz Sağlam, yönetmelik yerine
tretman deyimini kullanıyor) bitme-
den, bu cezaevlehne tutuklu ve hü-
kümlü konmayacak. Bu üç ayak, yani
inşaat, tretman vepersonel eğitimi eş-
zamanlı olacak...
Işte bu çok çapraşık, bu çok yakıcı
sorunun birkaç kilidinden biri de tam
burası.
İçyönetmelik, tutuklu ve hükümlüle-
rin hak ve yükümlülüklerinin belirtendi-
ği bif beJge. Bif ijaşka deyişte "ceza-
evinin hukuku".
Bu hukukun özü ne?
Örnegin, tutuklu ve hükümlülerin yat-
ma saatleri dışında kullanacaklan ve bir
arada olabilecekleri "ortak alanlar'm
kullanımı hangi hukuksal felsefeye da-
yanılarak düzenleniyor?
Kimse "Merak etmeyin, hukuk dev-
letine yaraşır bir yönetmelik olacak"
deyip içimizi serinletmeye kalkmasın.
Biz bu ülkede "Ağar Tretmam" diye
anılan cezaevi yönetmeliklerine de ta-
nık olduk. Cezaevi yönetiminin toplu-
ca "konuşmama eylemi"n\ bile disip-
linsizlik sayan; yargıç karşısında sus-
ma hakkının kullanılmasını bile ceza-
landıran bir hukuk utancının anılan pek
taze.
Bir yönetmelik yaparsınız ve mapus
damındakiyurttaş'ın, ortak alanlarda bir
arada olup yalıtılmışlığın çıldırtıcı, yok
edici çemberini gevşetebilecegi ola-
naklan cezaevi yönetiminin iki dudağı-
nın arasına sıkıştınrsınız:
Yan baktın, "hücre-oda "dan ve o-
nun havalandımnasından çıkmak yok.
Düz baktın, spor salonunda, kütüpha-
nede öteki arkadaşlarınla buluşma
hakkın yandı. Yere baktın, aynı hava-
landırmayı kullanan bitişik hücre-oda-
lan boş bıraktım. Hücrende ve hava-
landırmasında tek başınasın artık. Yu-
kan baktın, çim sahadaki futbol maçı-
na seyirci olarak bile katılamazsm™ —
Bu keyfiliğe kapı araladıktan sonra
kalınan yerin adı ister "hücre" olsun, is-
ter "oda". Bunun adı yalrtmak, yalnız-
lığın, yapayalnızlığın çaresizliğine göm-
mek demektir ve sadece bu demektir.
Gelelim...
Nereye geliyoruz. Yer bitti. Çarşamba
günü Tırmık izinlidir. Bu hafta izin yap-
masın. Ftipi tartışması yann dasürsün...
Yazan bıkmayacak, okuyucu da bıkma-
sın. Yoksa birkaç ay sonra hep biriikte
ağlayacak ve kahrolacağız...
POLTltKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Dokuz Eylül üniversitesi...
Rektöriük seçimlerınde kıyasıya bir mücadele
oluyor...
Bugün, Dokuz Eylül Üniversitesi rektöriük se-
çimlerınde alınan sonuçlara ve eğıtim sisteraine
değineceğim...
Dokuz Eylül Üniversitesi rektöriük seçimlerine
üç aday katıldı ve tıp fakültesinden Prof. Dr. Emin
Alıcı 449 oy aldı. Seçimleri Alıcı kazandı. Görev
süresi dolan, ancak yeniden aday olan ProfvDr.
Fethi Idiman 389 oyda kaldı. Dığer aday Prof Dr.
Faik Sanalioğlu 142 oy alabildi... ;,
Seçimi kazanan Alıcı, Atatürkçü, demokVat,
yurtsever kimliğiyle tanınan bir bilim insanı... ,'
Alıcı ve Idiman, birkaç yıl önce 'Demokrasi
Platformu'nda yan yana çalışıyoriardı... ~-
Bu biryarış... ^
Yanşı Alıcı kazandı... ' r
'
Hem Alıcı hem de Idiman Atatürkçü, demol&at,
yurtsever kimliğe sahip...
Alıcı, Dokuz Eylül Tıp Fakültesi Dekanı oldîuğu
yıllarda bir 'ilk'\ başlattı; ezbere dayalı eğitim sis-
temi yerine, aktrf eğitim sistemini yaşama ge-
çirdi... s
Alıcı diyor ki:
"Ezbere dayalı eğitim sisteminde yetişen kişi-
lerşartlanmalara dayalı kişilerdir. Bu da reklanrfır-
malan ve yöneticiler için bulunmaz fırsattır. Tbp-
lumu oluşturan bireyler, kendilerine sunulan bil-
gilerin nedenıni araştırmadıklan için tüm yanlış
yönlendırmelere açıktırlar. Yine bu bireyler, aday-
lar ve düşünceler arasında bağlantı kuramaz-
lar. Neden ve sonuç ilişkisiyaratamazlar..."
Emin Alıcı, "Fanatikler bu gruplararasındarhçı-
kar" dedikten sonra, bu kişilerin dogmalara inan-
dıklarını söylüyor...
Dogmalara inanmak ne anlama gelir?
Alıcı, bu soruya şu yanıtı veriyor:
"Bu kişiler amaçlanna ulaşmak için çalışmayi bir
kenara itip bunun yerine dıleklere, adaklara, kur-
banlara başvururlar. Kendı ayaklan uzerınde du-
ramazlar. Baskı ve tehdit altında yetişen bq ki-
şiler, dışsal kontrol merkezlidir."
•*• v
Eğitim, toplumu biçimlendiren, bireyler arasın-
daki farkı azaltan en önemli olgu değıl midir?
Prof. Dr. Emin Alıcı'ya "Nasıl bireğitim" diyeso-
ruyoruz...
Yanıt: i
"Uzun yıllar egemenliğini sürdüren klasik, ez-
bere dayalı eğitim, yerıni gıderek aktıf eğıtime bı-
rakmaya başlamıştır. Biz bunu üniversitemizin tıp
fakültesinde uyguladık. Klasik eğitim ezbere da-
yanır. Öğrenci, sunulan bilgilerin doğruluğuna
inanmadan bunu kabullenir. Ancak bunu kısa sü-
re sonra unutuhar. Bu eğitimde öğrenci pasif,
öğretmen aktrf konumdadır. Genellikle öğren-
me, biraraştırmaya, sorgulamaya dayanmaz. Öğ-
renci, bilgilere ulaşmak için çaba göstenvez. Sı-
nav tehdidiyle ezberietilmeye dayatılır. Öğren-
ci genellikle sunulan bilgilerin neden verildığJni,
gereklilığını bılmez. Bu tür eğitimde özgür dü-
şünme, tartışma, düşleme ortamı yoktur. Bas-
kı, korku ve mantıksız bir hiyerarşi sisteme hâkım-
dir."
Soru: • T;
"Bu kişilerin özellikleh nelerdir?" n'
Yanıt:
"özgür düşünme ve düşlemeden yoksun.ol-
duklan için yaratıcı özellikleri yoktur. Yeni bir şey
keşfedemezler. Girişimci değillerdir. Geleceğiça-
lışarak biçimlendirmek yerine fallara, yıldızlara
inanıhar. Bu bireylerin oluşturduğu toplumlar, ge-
nellikle sorunlariçin kurtancı bir efsane kahra-
manıbeMerter..."
•••
Alıcı, aktif öğrenmeye dayalı eğitimi savununken
şöyle diyor:
"Tartışma, araştırma, sorgulama, düşleme ve
özgür düşünme, bu eğrtimin temel taşlandır. Ko-
şullandırma, bireylen belırlı kalıplara sokma'bu
eğitimde yoktur. Bu eğitimden geçen çocuklaria-
natik olmazlar, sloganlarla yönlendirilemeZler.
Çünkü onlar öğrenmek ıçin kütüphaneye, bHgı-
sayara, CD'lere ve video krtaplıklarına başvu-
rurlar. Böyle bireğitim çağdışı kafalan değil, Ata-
türkçü, akılcı, çağdaş, yurtsever, özgühükçü dü-
şünceyi öne çıkanr..."
Emin Alıcı 449 oyla rektöriük seçimlerinii<a-
zandı... *
Bakalım YÖK, 449 oy alan Alıcı'yı kaçıncı sıra-
ya yeriestirip Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet 6e-
zer'e sunacak?
Diğer üniversitelere bir başka yazıda deği-
neceğim!.. )
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 f,
Cumhurtyet
kttan kıılıihü^ kitap kulübü
ı
—a
• i
sj Kî'cstpi&n
(AĞININ TANIĞI ÜÇ YAZftR
2 BASI
KUBİLAY OLAYI VE TARİKAT
KJUIIPUUtl
4 BASI
SANCILI YILLAR KU$ATILMI$
SOKAKLAR
4 BASI
'~Jk —
SOKAK
4. BASI
POSTUNDA KURT
ZAMBAK SANA DA BULASTIKAN
2 BASI ^ :—
DİN BARONUNUN KA2LARI '
2 BASI
AŞIK KADINLAR SOKAĞI
2 BASI
MRİAT PAZARI
SEVDANIN ADRESİ BELLİ DEĞİL
TÜRKİYE'NİN JEYTAH ÜÇGENİ
ZLERİN POYRAZ
Cumhunyet Kıtap Kulubu Çağ Pazarlama A Ş Turkocağı Cad
No.39/41(34334)Cağaloğlu-lstanbul TeJ:514 01 96