Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 27 HAZİRAN 2000 SALI
HABERLER
DUIYYADA BUGUN
ALt SİRMEN
Giiie Giile Giiven Erkaya
Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Güven Erka-
ya'yı dün toprağa verdik.
Erkaya'nın, değerli bir asker olduğu kadar,
aydın niteliğinin de ağır bastığını, kendisini ya-
kından tanıyanlar ısrarla vurguluyoriar.
Uzun süredir çekmekte olduğu hastalık yü-
zünden erken yaşta emekliye aynlan ve yine er-
ken yitirdiğimiz Erkaya, büyükelçi rütbesiyle kı-
sa süren sivil hizmetleri de olmuş bir kişi.
Boğazlar'dan emniyetli geçiş konusundaçok
değerli çalışmalar yapmış olan Erkaya, dini si-
yasete ve ticarete alet etmeyi amentü ve geçim
ile iktidar aracı yapmış olan, onu bunu hedef
göstermekten çekinmeyen bir kısım basın ta-
rafından ölümünden sonra da eteştirildi, eleşti-
rilmekten öte, çirkin saldırıların hedefi haline
getirildi.
Gelişmiş toplumlarda eleştiriden yüksünmek
yanlıştır.
, Ama böylesine saldınlar...
Bunlar onu değil, kamuoyu önünde olsa ol-
sa faillerini yaralar.
Neyse...
J
»•./ Erkaya'nın bir kısım suç kışkırtıcısı varakpa-
renin boy hedefi haline gelmesinin nedeni, 28
Şubat'a giden yolda tavnnı ortaya koymaktan
çekinmediği için, adından sık söz edilen bir ko-
mutan olması.
• • •
Kimi çevreler, 28 Şubat'ı, salt Türk Silahlı Kuv-
vetleri'nin girişimi, hatta onun da içinde belirii
bir komuta kademesinin girişimi olarak görme
eğilimindeler.
Şimdi, TSK'de emir komuta zincirinin halka-
lannın yerine otumnuş olmasına karşın, gelene-
ğin, yapılan açıklamalann salt kimi komutanla-
nn eğilimi olmayıp, genel düşüncenin ürünü ol-
masına büyük özen gösterilmesi biçiminde
oluştuğu üzerinde uzun uzun tartışacak deği-
liz.
Yine son yıllarda, TSK'nin bin düşünüp, bin
yutkunup, birkonuşmayı şiaredindiği yolunda-
ki bilinen gerçeği de yinelemeyeceğiz.
Ama ortada başka bir olgu daha var. O da,
28 Şubat sürecinin, yalnızca cihet-i askeriyeden
gelen bir girişim olmanın ötesinde, iktidarı bir
şekilde ele geçirmiş olanlann, laik sivil demok-
rasiyi baltalayıp ortadan kaldırma çabalarına
karşı, toplumun geniş sivil kesimlerinin artan
tepkilerinin tercümanı olduğudur.
Bu gerçeği görmeyenler, Türkiye'nintoplum-
sal yapısını da gereğince kavramak olanağın-
dan yoksundurlar.
• • •
Geriye bir tek soru kalıyor: 28 Şubat süreci-
ne yol açan tepki ve bu süreç demokratik yapı
içinde yer bulabilir mi?
Tepkinin, kaynağında sivil ve demokratik ol-
duğunu belirtmiştik ve çok geniş kesimler bu
gerçeği tartışma götürmez biçimde kabul et-
mişlerdir.
Tepkinin dile getiriliş biçimi ve yeri ise, iktida-
n ele geçirmiş olanlann, başka yolla dışa vuru-
lan demokratik tepkilere kulaklannı tıkamalan-
nın sonucudur.
O çevreler ki, Cumhuriyet'in özüne de açık-
çakarşıdırlar...
Burada çağdaş demokrasinin önemli ve ben-
zeri tehlikelerle karşılaşmış ülkelerde çözüme
bağlanmış bir sorunu ile karşılaşıyoruz:
Demokrasilerin, bu kendilerini yok etmeye
yönelik tehditler karşısında varlıklannı koruma
haklan var mıdır, yok mudur?
Çağdaş demokrasiler, özellikle bu tür tehlike-
lerle karşılaşmış olanlan, sorunun yanrtını, 'evet,
vardır' diye vemnişlerdir.
p v
Bu açıklamalann ışığında, 28 Şubat'a ve Er-
" kaya'ya yönelen saldırıların asıl hedefi kendili-
ğinden çıkıyor ortaya.
Bu saldınların faillerine, geride daha çok Er-
v
AV
Kaya'lar kaldığını da anımsatmak yerinde ola-
"oeaktır.
-Z- Sayın Erkaya'ya parlak bir yaşamın sonunda
güle güle derken gani gani rahmet diliyoruz.
Hizbullah operasyonları
G.Antep'te 1 erkek
cesedi bulımdu
GAZİANTEP/BAT-
MAN (AA) - Gaziantep
Emniyet Müdürlüğü Te-
rörle Mücadele Şubesi
ekiplerince, şeriatçı te-
rör örgütü Hizbullah'a
yönelik yürütülen ope-
rasyon kapsamında bir
evde yapılan kazıda, bir
erkek cesedi bulundu.
Terörle Mücadele Şu-
besi ekipleri, dün Cum-
huhyet Savcısı Hüseyin
Üsgüloğlu'nun yöneti-
minde, terör örgütünün
daha önce kullandığı Ye-
şilevler Mahallesi 99
-44e'l» Sekat 24-N<>4»-
^eve, Hizbullah'ın askeri
kanat üyesi olduğu be-
lirtilen 2 kişiyi yüzleri
kar maskeli halde getir-
diler. Isimleri açıklan-
mayan söz konusu kişi-
lerin yer göstermesi üze-
rine, evin girişindeki
merdivenin altında bulu-
nan ve garaj olarak kul-
lanılan yer4 belediye iş-
çisi tarafından kazıldı.
Beton zemin ile biriikte
70 santimetre kazı yapıl-
dıktan sonra cesede ula-
şıldı. Elleri ve ayaklan
arkadan bağlanan ve bü-
külü durumda olan cese-
din, Şırnak'tan kırmızı
bir Tempra ile getirile-
rek aynı evde sorgulanan
30-35 yaşlanndaki Ab-
dullah Tunça ait olduğu
belirlendi. Tunç'un 7-8
ay önce teüe boğularak
öldürüldüğünün tahmin
edildiğini belirten yetki-
liler. bağlanma şeklinin
domuz bağından farklı
olduğuna dikkati çekti-
ler.
—Batroaa Emniyet Mü-
dürlüğü Terörle Müca-
dele Şubesi ekiplerince
düzenlenen operasyon-
da, Hizbullah terör ör-
gütüne yardım ve yatak-
lık ettikleri iddiasıyla bi-
risi Batman Defterdarlı-
ğı'nda görevli memur, 9
kişi yakalandı. tfadeleri-
nin alınmasına başlanan
9 kişinin önümüzdeki
günlerde mahkemeye
sevk edilecekleri bil-
dirildi.
DSP konvoyunun Şanlıurfa'ya sokulmamasının arkasında 5.7 trilyonun paylaşımı yatıyor
Konvoy olayında ilıale gölgesiMEHMETFARAÇ
Başbakan Bülent Ecevit'i izleyen
1500 araçlık DSP konvoyunun Şanlıur-
fa'ya sokulmamasının ardında 5.7 tril-
yonluk bir ihale paylaşımının yattığı
ileri sürüldü. Köy Hizmetleri ihalele-
rindeki usulsüzlükleri önlemeye çalı-
şan DSP Urfa örgütünün safdışı bıra-
kılması için, bazı MHP'li politikacıla-
nn etkilediği Urfa Valiliği ve emniye-
tindeki Türk-Islam sentezci kadrolann
"kompk>düzenkdiğr iddia edildi. Ola-
yı soruşturan üç mülkiye müfettişi,
konvoyu kente sokmayan üç yıldızlı ko-
misere talimat veren yetkiliyi anyor.
Şanhurfa'da özellikle 1985'ten son-
ra kurumsallaşan "parti-bürokrat-iha-
le" üçgenine geçen yıl atanan DSP Ur-
fa örgütü de kanştı. Geçici işçi alımla-
n, trafo, sondaj çalışmalan ve köy yol-
lan yapımında örgütteki bazı yönetici-
lerin yurttaşlarla para ilişkisine girme-
si tartışma yarattı.
Tartışmalar sürerken DSP D Başka-
nı Nihat Ava milletvekili adaylığı için
görevden aynldı. Yerine vekil olarak
atanan Veysi Kaymazda aynı suçlama-
lardan kurtulamadı. DSP içindeki iha-
le paylaşımı geçen yılın ortalanndapar-
• Komplonun, "Köy Hizmetleri ihalelerindeki usulsüzlükleri önlemeye çahşan DSP
Urfa örgütünün safdışı bırakılması için bazı MHP'li politikacılann etkilediği Urfa
Valiliği ve emniyetindeki Türk-Islam sentezci kadrolarca düzenlendiği" iddia edildi.
1500 araçlık konvoyu dağıttı. DSP'nin
bir yöneticisi, Ecevit'i izleyen konvo-
yun güzergâhının Emniyet Müdürü
Orhan Okur'un da katıldığı partıdekı
bir toplantıda düzenlendiğini söyledi.
Buna karşın konvoy Hal Pazan kavşa-
ğından itibaren üç yıldızlı bir komiser
tarafından dağınlmaya başlandı. Ecevit
ziraat fakültesindeyken Mardin Kav-
şağı'ndan Gaziantep yönüne çekilen
konyovun kente girmemesi için barikat
kuruldu. Komiser, DSP konvoy görev-
lilerinin tüm uyanlanna karşın, "Emir
var kaküramam" diyerek bankatta ıs-
rar etti. DSP yöneticilerini bile barikat-
tan geçirmeyen komiserin tavn DSP
Genel Sekreteri Hayri Diri'nin haber-
dar edilmesiyle de değişmedi. Başba-
kan da 500 kişilik cılız bir kalabalığın
önüne çıkmak zorunda kaldı. Mülkiye
müfettişleri skandalla ilgili valilik ve
emniyet yetkililerinin ifadelerini ahr-
ken komisere talimat veren üst düzey
yöneticiyi de saptamaya çalışıyor. Bu
arada olaya neden olan köy hizmetle-
rinin arazı düzenlemesı, topraktesviye-
ti binasında kurşun seslerinin duyul-
masıyla dışa vuruldu. Iddiaya göre gö-
revden aynlan Avcı ve Kaymaz'ın ye-
ğenleri birbirine silah çekti. Çatışma
büyümeden önlenirken olay örtbas
edildi.
İhale mafyasıyla ilişld iddiası
Kaymaz bu olaym ardından görev-
den alınırken yerine atanan Naci Sa-
öş'ın da, eski ANAP milletvekili Seyit
Eyüboğlu'nun danışmanı olduğu orta-
ya çıktı. Satış da görevden alındı. Urfa
DSP il örgütü 4 ay süreyle boş kaldı.
"thak mafyasıyla ilişld kurmak"la suç-
lanan aralannda eski yöneticilerin de
bulunduğu grup, partiye yeniden talip
olurken il başkanlığına 29 Mart'ta avu-
katMûslümAkaluıatamlı Şaibeyeka-
nşmamış, müteahhitlerle hiçbir yakın-
lığı bulunmayan çoğu üniversite me-
zunlanndan yönetimi oluşturan Aka-
lın ihale mafyasının tepkisini çekti.
"Parti-bürokrat-ihaİe" üçgenini bo-
zan Akalın ve yönetimi, ANAP döne-
minde atanan Köy Hizmetleri Bölge
Müdürü AK Kaya'nın ilişkilerini de ya-
kın takibe aldı. Parti yöneticileri, Kaya
ile biriikte Köy Hizmetleri İl Müdürü
thsan Albayrak'tan da ihalelerin ilan
verilerek şefaf yapumasını istediler. Kı-
sas Belde Başkanı Behzat Demirkolu
da "temiz politika uygulamasına ters
davrandığı" gerekçesiyle görevden
alan DSP'nin tavn, kurumdan ihale
alan ANAP ve MHP'hlerirahatsızet-
ti.
Harpırt rahatazhğı
Bu arada DSP Genel Merkezi'ne
gönderilen bir raporda, Şanlıurfa Vali-
si Sehabettin Harput'un uygulamalan-
nın yarattığı rahatsızlık yansıtıldı. iha-
le mafyasının sıkmtısı ve Harput'la il-
gili raporun yarattığı gerginlik, Ece-
vit'in Urfa gezisinde konvoy skandalı-
na dönüştü. Iddiaya göre, "DSP örgü-
tflnü safdışı bırakmak için komplo ha-
ztriayan" bazı MHP'li politikacılar, Ur-
fa emniyetindeki Türk-Islam sentezci
kadrolan kullanarak Ecevit'i izleyen
si, köy yolu, içme suyu işlerini kapsa-
yan 5 trilyon 770 milyar bedelli ihale-
nin paylaşümasuıa yönelik iddialar da
müfettişlere yansıdı.
'MHIetvekfli de işin içinde'
Köy Hizmetleri'ndeki yetkililer, 1
trüyon 470 milyarlık asfalt ihalesinin
Urfa'da, 4.3 trilyonluk ihalenin de An-
kara'da yapılacağını söylediler. Yetki-
lilere göre, Bölge Müdürü Ali Kaya,
bu ihale için uzun süredir Ankara'da.
İhalenin peşinde bir MHP milletvekili
ile eski bir ANAP milletvekili aday
adayı da var. Yurttaşlardan gelen köy
yolu ve sondaj taleplerini Köy Hizmet-
leri'ndeki bu yapılanma yüzünden ye-
rine getiremediklerini anlatan bir DSP
yöneticisi,"DSP komploculan gördü"
diyerek tartışmalan şöyle noktaladı:
"Urfa Valiliği ve emniyetindeki ülkü-
cu-şeriatçı kadrolar, partiyi kemiren
ihale mafyasını kullanıyor. Bu arada bir
emniyet yetkuisi, DSP örgütü ateyhine
Ankara'ya iki dakikada bir faks çekfl-
diğini söylüyor. Başbakan'a kafa futu-
hıyor. Emniyet uygulacu, vaü göz yum-
du. Konvoy skandahm birkaç polise
yüklemesinler.Birpoiisdevletinvalisin-
defLemnhvt müdüründen habersiz ha-
reketedebilirmi?"
Uyuşturucu yaygınlaşıyor
İstanbul eroin, kokain ve uyuşturucu hap, İzmir ise esrar
kullanımında birinci. 1999 yılında 168 kişi aşın dozdan öldü
İstanbul Haber Servisi -
Türkıye'de uyuşturucu
kullanımı her gün biraz
daha yaygınlaşıyor.
Emniyetin verilerine göre
istanbul eroin, kokain ve
uyuşturucu hap, tzmir ise
esrar kullanımında birinci
sırada yer aldı. Türkiye'de
en çok kullanılan
uyuşturucunun esrar
olduğu ortaya çıktı. Resmi
verilere göre 1992'de 802
olan uyuşturucu
kullamcılannın sayısı
1999'dayüzde 234.4
oranında artarak 2 bin
682'yeulaştı.
Emniyet Genel Müdürlüğü
Kaçakçılık ve Organize
Suçlarla Mücadele Daire
Başkanhğf nın 1999 yılı
çalışma raporuna göre
"sosyete uyuşturucusu"
olarak bilinen kokain
kullamcılannın yüzde 67'si
istanbul, geriye kalan
yüzde 33'ü diğer illerde
yaşıyor. İstanbul'un yüzde
52'lik payla birinci olduğu
diğer uyuşturucu türü ise
eroin. Bu ili yüzde 19'luk
payla Gaziantep, yüzde
7'lik payla Kakkâri, yüzde
4'lük payla Ankara, yüzde
3'lük payla Kilis izlerken,
diğer tüm illerin payı da
yüzde 15 olarak
gerçekleşti.
Esrar kullanımında ise
yoğunluk, yüzde 26.5'lik
oranla Izmir'de oldu. Bunu
İstanbul, Adana, Içel,
Ankara, Bursa, Balıkesir,
Gaziantep, Antalya,
Malatya, Manisa, Aydm,
Diyarbakır, Muğla ve Şanlıurfa
izledi.
Uyuşturucu hap kullanımında
İstanbul yüzde 19, İzmir yüzde
10, Gaziantep yüzde 8, Malatya
yüzde 7, Van yüzde 6'hk paya
sahip oldu.
Aşın dozda uyuşturucu
kullanımı sonucu 1992'de 11,
1993'te27, 1994'te23, 1995'te
24, 1996'da36, 1997'de22,
1998'de 16 ve 1999 yıhnda da 9
kişi hayatuıı kaybetti.
SİGARA
1
Yaşam boyu en az bir kez ıçım (%)
Eskişehir
Diyarbakır
Sivas
Van
Erzurum
Kocaeli
Trabzon
İstanbul
İzmir
Antalya
Denizli
Muğla
Malatya
Ankara
Adana
72.9
71.6
67.7
67.6
66.5
65.7
65.2
64.9
63.6
63.4
63.4
60.1
59.1
58.5
54
ALKOL
Yaşam boyu en az bir kez sarhoş olma
! İzmir 39.7
Antalya
Eskişehir
L
Kocaeli
İstanbul
Muğla
Adana
Ankara
Denizli
Malatya
Trabzon
Van
Erzurum
, Sivas
Diyarbakır
<%)
35.5
30.3 /
28.4 / V
27.9 / \
26.7
25.3
252
20
13.9
13.9
12
11.1
11
9.2
VCKll
X»AV|
TVMSİ
K J
çok kullandıklan
uyuşturucu maddenin ise
yüzde 82.3'lük oranla
esrar olduğu anlaşıldı.
Bunu, yüzde 10'luk oranla
eroin, yüzde 2.9'luk
oranla uçucu, yüzde
1.9'luk oranla kokain,
yüzde 0.3'lük oranla
sentetik ve yüzde 2.6'lık
oranla da diğer maddeler
izledi.
Ankette, deneklerin yüzde
44.7'si uyuşturucuya
başlama nedeni olarak
a
arkadaşhk"ı, gösterirken
yüzde 37.5'i "merak",
yüzde 14.2'si "sonınlar"
ve yüzde 3.6'sı da
"eğlence'' yüzünden
başladıklannı kaydetti.
Uyuşturucu madde
kullanımmda 1992'den
1999'a kadar yüzde 234.4
oranında artış görülmesine
ragmen, bu artışm
yürütülen çalışmalar
kapsamında "henüz endişe
verid ve önü almamaz
boyuta ulaşmadığı'"
bildirildi.
Bakırköy Ruh ve Sinir
Hastalıklan Hastanesi
AMATEM Ue bir
bankanın finansmanını
sağladığı SAMAY
(Gençler arasmda sigara
alkol ve madde kuHanım
yaygınlığı ile . . .
özelliklerinin
değerlendirilmesi) anketi
gençlerimizin durumunu
1999 verilerine göre kokain kuUananların yüzde 67'si, eroincUerin de ortaya çıkardı. Araştırma
llk denenen maddenin nereden bulunduğu
Esrar
Banaağabeyım veyaablam , 7
tarafından venldı
Benden yaşça büyuk bir erkek veya « 7
kız arkadaş tarafından venldı
Benım yaşlarımda veya daha küçük bir „ -
arkadaş tarafından venldi
Bıldığım, fakat kışısel olarak tanımadığım g g
bırısı tarafından venldı
Bir yabancı tarafından venldı 1-9
Bir grup arkadaş tarafından «0 fi
paylaşıldı ^
ö
-°
Bir arkadaştan satın aldım 5.2
Bıldığım, fakat kışısel olarak tanımadığım - 5
bınsınden satın aldım
Bir yabancıdan satın aldım 4.4
Aıle büyüklerımden bınsı tarafından 3 Q
verıldi
Aılemin iznı olmaksızın evden aldım 1.1
Bunlann hıçbın 13.5
Uçucu
3.3
9.5
5.3
5.3
2.7
17.2
4.1
5.3
6.2
5.6
3.0
32.5
Hap
3.3
14.2
6.6
3.6
2.6
19.7
4.4
5.8
3.3
5.8
6.2
24.5
Eroin
8.1
16.2
2.7
3.6
3.6
21.6
9.0
9.9
8.1
5.4
11.7
-
Kokain
5.3
9.5
5.3
6.3
4.2
18.9
9.5
9.5
7.4
5.3
3.2
15.8
Ecstasy
7.0
13.3
3.5
6.3
4.9
25.2
7.7
4.9
8.4
3.5
15.4
-
Akineton
7.2
12.4
6.2
6.2
4.1
23.7
2.1
10.3
5 ^
7.2
3.1
12.4
yüzde 52'si IstanbuTda yaşıyor.
Raporda, 1999 yılında 1633 kişi
üzerinde uygulanan madde
bağımlılığı anketinin sonuçlan
da yer aldı. Buna göre
uyuşturucu bağımlılannın
yüzde 0.3 "ünü 16 yaşından
küçükler, yüzde 38. 8 ini 16-30,
yüzde 43.7'sini 31-45, yüzde
16.1'ini 46-65, yüzde 1.1 "ini de
65 yaştan büyükler oluşturdu.
Geçen yıl, uyuşturucuya
başlama yaşının yüzde 77.5'lik
oranla 16-30 yaş grubu olduğu
görüldü. Bunu, yüzde 11.4'lük
oranla 31-45, yüzde 8.6"lık
oranla 16 yaş altı, yüzde 2.5'lik
oranla 46-65 yaş grubu izledi.
Bağımlılann yüzde 97. 6'sını
erkekler, yüzde 3. 4'ünü de
kadınlar oluştururken, eğitim
düzeyi aynmında da ilk su^yı
yüzde 57.2'lik payla ilkokul
mezunları aldı. Geriye kalan
bağımlılann yüzde 15.1* inin
ortaokul, yüzde 10.4'ünün lise,
yüzde 0.8'inin yüksekokul
mezunu, okur-yazar olanm 9.1,
okuma yazması obnayanın da
7.4 olduğu görüldü.
Aynı ankette, bağımlılann en
sonucuna göre ülkemizde
genç yaş grubu arasmda
giderek artan uyuşturucu
maddeleri genelde aileden bin
veriyor. 15-17 yaşlan
arasındaki gençlerin yüzde
5.7'si esran, yüzde 8.9'u
uçuculan, yüzde 13.5'i eroini,
yüzde 10.6'sı kokaini kendisine
aılesinden birinin verdiğini
söylüyor. Gençlerin yüzde 5'i
ise maddeye ulaşmayı çok
kolay olarak görüyor.
Uzmanlar, anne-babalann
bilgili olması gerektiğini
vurguluyorlar.
TİHVnin calısması
'İşkence lOyıhhı
1 mifyon kişiyi
etlüledV
ANKARA/İZMİR (Cumhuriyet) -Türkiye
lnsan Haklan Vakfı (TÎHV), işkence olayla-
nnın 10 yıllık bilançosunu çıkardı. Son 10
yılda yaklaşık 1 milyon yurttaşın işkenceden
etkilendiğini açıklayan vakıf, Türkiye'de iş-
kencenin "münferit'' değil kurumsal, sistcm-
h ve yaygın olarak gerçekleştirildiğini bildir-
dı.
işkenceden sağ kurtulanlara tedavi ve reha-
bilitasyon hizmetleri sunan, işkence olayları-
nı izleyen, mağdurlara hukuki destekte bulu-
nan TİHV, 26 Haziran BM işkence Görenler
ile Dayanışma Günü'nde Türkiye'de işkenceT
nin önlenmesinc dönük 10 yıllık çabalanna
üişkin bir çalışma hazırladı.
Çalışmayı basma tanıtan TtHV Başkanı Ya-
vuz Önen, Türkiye'de işkencenin sistematik
olmaktan çıkacağı konusunda umutlu olduk-
lannı belirterek "Umutluyuz, çünkü ulusla-
rarası kununlardan sonra uhısal kurumlar
tarafindan da geç de olsa sorunlan tespit edip
çözüm aranmaya başlannnş görüntüsü bulu-
nuyor
TI
dedi. işkencenin bugüne kadar önle-
nememesinin en büyük nedeninin siyasi ira-
de eksikhği oldugunu kaydeden Önen, "Söz
konusairadenmhepümzmkatkısıik>-akınbir
tarihtegeliseceğini ümitetınek isti>t)ruz" diye
konuştu.
TtHV'nin çahşmasında şu sonuçlar ortaya
kondu:
- TlHV'nin kurulduğu 1990 yılından bu ya-
na Türkiye'de tahmincn 1 milyon yurttaş iş-
kenceden etkilendi.
-1998 yüınakadargeçen 8 senedeenaz 173
kişi işkencede yaşamını yitirdi. Cezaevlerin-
de en az 177 ölüm yaşandı. En az 189 yurttaş
kayboldu. 1998 yılında 3 bin 853 işkence ola-
yı saptandı. Bunlardan 981' i kadınlara, 209 'u
da çocuklara yöneîik.
-1999 yılında en az 5 kişi gözaltında yaşa-
mını yitirdi.
- TtHV'ye, 1999 ydı sonuna kadar 4 bin 696
işkence mağduru tedavi için başvurdu. İşken-
ce mağdurlannın büyük çoğunluğunu siyasal
suçlamalarla gözalöna alınan ya da tutukla-
nanlar oluşturdu.
- TlHV'ye başvuranlann çoğu polis kara-
kollannda değil emniyet merkezlermde işken-
ce gördüklerini belirttiler. Jandarma karakol-
lannda da yaygın işkence yapıldığı görüldü.
- TlHV'ye tedavi amacı ile başvuran işken-
ce mağdurlanmnbüyük çoğunluğunu Güney-
doğu ve Doğu Anadolu'da doğan yurttaşlar
oluşturdu. İşkencenin, Diyarbakır'ın yanı sı-
ra istanbul, Adana, İzmir ve Mersin gibi batı
illerinde de yaygın olduğu ortaya çıktı.
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR :-;i-... *"» oralcalislar@yahoo.com
NEMRUT / KAHTA - Güneş Kom-
magene tanrılarının yüzünü aydınla-
tryor. Kendisini tannlarla eşit koltuğa
oturtan Kral Antiokhos, 2000 yılın-
da çocuklannı seyrediyor. Gövdesin-
den yuvartanmış kafasını bir gün kur-
tanrlar da yeniden yerine oturturlar
diye bekliyor. Bine yakın insanın sa-
bahın seher vaktinde neden bu tepe-
ye akın ettiğini anlamaya çalışıyor.
Güneşini kesmek için önüne dikilen,
sırtına binen bu hoyrat kalabalığın
nereden gelip nereye gideceğini me-
rak ediyor.
önceki gün sulara gömdüğümüz
Zeugma (Belkıs harabeleri), Rumka-
le ve Halfeti'yi gezip, yitip giden ta-
rihe ağrt yakmıştık. Dün sabaha kar-
şı ise dünyanın en kıymetli antik yer-
lerinden Nemrut'un giderek yok ol-
ma tehlikesiyle yüz yüze geldiği en-
dişesine kapıldık. İki yıl önce geldi-
Tanrılar Dağında Tam Festival
ğimde, Nemrut'taki tann heykelleri-
nin yerine oturtulacağı ve ciddi bir
restorasyon için projelerin kabul edil-
diöi söylenmişti.
Tki yıl sonra, bu konuda henüz bir
adımın atılmadığını dehşetle fark et-
tim. Eşi bulunmaz heykeller hâlâ sa-
hipsiz, yerlerdeyatıyordu. Aşınmaya,
yıpranmaya devam ediyorlardı. Her
türlü finansmanın bulunmasına kar-
şın neden bir türlü restorasyon baş-
lamaz? Restorasyon başlayana ka-
dar, neden heykeller korumasız bir
halde bırakılırlar? Hangi akıl, aynı an-
da yüzlerce insanı, hiçbir koruma ön-
lemi almadan dağa çıkanr?
• • •
Nemrut Dağı'nın çok önemli birtu-
rizm potansiyeli olduğu açık. Kâhta-
lılann dağa sahip çıkan, Nemrut'u ta~
nıtmaya çalışan tutumlan da yerinde.
Ancak, Nemrut çok büyük ve önem-
li birtarih hazinesi. Kral mezannı giz-
leyen tümülüsün değer açtsından
Mısir piramitlerinden ne farkı var?
Tümülüsün yapılma tekniği de he-
nüz çözülebilmiş değil.
Işte böyle bir yer, ne yazık ki, bir
anlamda kaderine terk edilmiş du-
rumda. Hergelişimizde birtakım pro-
jelerden söz ediliyor. Gelip görüyoruz
ki bir şey yapılmış değil. Heykeller,
hoyrat kullanım yüzünden her yıl bi-
raz daha yıpranıyor. Aynca tümülü-
se rasgele tırmanıldığı için taşlar et-
rafa yayılıyor ve özelliğini yitiriyor.
Arsania, Kâhta ve çevresindeki
önemli bir antik kent. Rumkale, Ga-
ziantep'in Yavuzeli ilçesine 40 km.
uzaklıkta. Rumkale, Incil'i yazanlar-
dan Johannes'in yaşadhğı bir kale.
İki yanından nehrin aktığı ulaşılması
zor bir tepe üzerinde kurulan Rum-
kale'nin çevresini de sular basıyor.
Rumkale'ye, araba lastikleri üzerine
konulmuş tahtalardan yapılan ilkel
bir salla geçtik.
Johannes'in, karanlık merdivenler-
le inilen kuyu içindeki odasına indik.
Incil'i yazdığı bölmeye gizliden bir
ışık sızıyordu. Bu ışıkta Incil'i yazdı-
ğı söyleniyor. Rumkale, Kasaba kö-
yünün sınırlan içinde. Görülmeye de-
ğer başka bir tarih hazinesi.
Kasaba köyünün muhtan Mah-
mut Nedim Yazgan, Rumkale'ye
fazla turist gelmediğinden yakındı.
Rumkale, yerli ve yabancı turistler
tarafından keşfedilmeyi bekliyor.
•••
Son günkü gezimizin son ayağı Ur-
fa. Kommagene Festivali eksikleriy-
le, yanlışlanyla ve iyi niyetli çabalar-
la sona eriyor. Bu festivale en çok
emeği geçenlerden birisi, Kâhta Tu-
rizm Danışmanı Mahmut Arslan'dı.
Son dakikaya kadar gayretini sür-
dürdü.
Bizim bölgeyı gezmemıze ise Ay-
şenur Arun ve Arsan ekibi yardım-
cı oldu. önemli bir tarih ve kültür ge-
zisini geride bırakırken Anadolu'dan
yeni şeyler öğrenerek dönüyoruz.
Güneş tannlann yüzüne vuruyor.
Nemrut yeni bir güne başlıyor.
Kommagene Kralı Antiokhos,
2000 yıl sonra çevresine toplanan
oğullannı, kızlannı seyrediyor.
Nemrut, kurtanlmayı bekliyor.