18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20HAZİRAN2000SALJ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Edebiyatçılar Derneği'nde İANKARA (CumhuriyetBfirosu) - Edebiyatçılar Derneği'nin hafta sonunda yapüan 8. olağan genel kurulu toplantısında Burhan Günel yeniden genel başkanhğa seçildi. Seçimler sonrasında yapıJan görev dağılımında genel başkan yardımcılığına Vedat Yazıcı, genel sekreteriige Lütfiye Aydın, genel sekreter yardımcılığına Gökhan Cengizhan, genel saymanlığa Bilge Öngöre getirildi. Batman'da isim BATMAN (Cumhuriyet) - Batman Valiliği, HADEP'li belediye tarafindan değiştirilen ve aralannda "Zilan, Elmedina, Garzan, Mereto, Zozan, Laleş, Hazzo, Said Nursi"nin de bulundugu bazı cadde ve sokak isimlerinin, yasadjşı örgütleri çağnştırdığı gerekçesiyle Içişleri Bakanlığı'na başvurdu. Batman Valisi Isa Parlak, isimlerle ilgili Danıştay'a dava açacaklannı söyledi. EXSA'da grev ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Sabancılara ait SASA ve Marsa'dan sonra Exsa Export Sanayi MamuJleri Satış ve Araştırma işyerinde dün sabah greve çıkıldı. DtSK Tekstil îşçileri Sendikası Genel Başkanı Süleyman Çelebi, greve çıkılmasının ardından yaptığı konuşmada, "Büyük işyerlerinde sendıkalaşmaya yönelik saldınlar sûrerken bu, Sabancılar'm, küreselleşmeye, işadamlanna Adana'dan verdikleri mesajdır. 'Işçiye çok para veriyoruz' diyorlar. Exsa işçisi 80 milyon alıyor. Istenen ücret 100 milyon. Bunun neresi fazla. Işçi hakkını bile alamıyor" dedi. 1 tutuktama • Istanbul Haber Servisi - Bayrampaşa Cezaevi'nde 2 kişinin ölümü,2'si infaz koruma memuru 8 kişinin de yaraianmasıyla sonuçlanan olaya ilişkin 1 kişi tutuklandı. Eyûp Cumhuriyet Başsavcıhğı'na getirilen Osman Tabakdüzen, Nöbetçi 1. Asliye Ceza Mahkemesi'ne çıkanldı. Avukatı olmadığı gerekçesiyle burada ifade vermeyi reddeden Tabakdüzen, Bayrampaşa Cezaevi'ndeki olaya ilişkin tutuklanarak yine aynı cezaevine gönderildi. Kurtarıltftlar • ANTALYA/NİĞDE (Cumhuriyet) - Antalya Konyaaltı sabilinden kiraladıklan denİ2 bisikletiyle açılan 4 genç, poyrazın saatte 70 kilometrelik bir şiddetle esmesi nedeniyle kıyıya dönemedi. Deniz ve rûzgârla 10 saat boğuşan gençler Lara bölgesindeki Dedeman Oteli sahiline güçlükle çıkabildiler. Niğde'nin ÇâmaTdıiîçesi yakınlanndaki Demirkazık'tan inerken önceki gûn kaybolan İTÜDağcılıkKulübü ^ üyesi Janson Evrenseloğlu ile Burak İzmirlioğlu'nun bulundugu Sırttepe bölgesine AKUT ve jandarma ekipleri ulaşn. Niğde Jandarma Alay Komutanı Albay Hasan Peksoy, dağcılann sağlık iurumlannın ve norallerinin çok iyi îldugunu bildirdi. MHP Genel Başkanı Bahçeli, kongre ve seçim hesaplanyla 'uyumu'bozdu ANAP'tan sonrahedef DSPANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP'de kongre sûrecinin başlaması ne- deniyle partililerine mesaj vermek iste- yen ve erken ya da ara seçim hesabı ya- pan MHP lideri ve Başbakan Yardım- cısı Devlet Bahçeli, ANAP'tan sonra DSP'yi de hedef almaya başladı. Bah- çeli'nin "Güveran kurdu yiyemez* açıklaması, DSP'lilerin tepkisine yol açtı. DSP Ankara Milletvekili Uluç Görkaa, "Ben vejetaryenim, ama gü- verrinetidckurtetidevenmez" derken DSP'li Adalet Komisyonu Başkanı EminKaraa, "Bunlar,kongre ortamın- dapartililere dön ük olarak soj lenen söz- ler.Derookratik sistemde birinin bir baş- kasınıyemesi sözkonusu olanıaz" dedi. Hükümet kurulduğundan bu yana "nvumlu ortak" görüntüsü veren ve sık sık istemlerinden ödün vermek zorun- da kalan MHP sertleşmeye başladı. • MHP sertleşmeye başladı. Parti yönetimi MHP'nin kongre sürecine girmesi ve FP'nin kapatılması durumunda gûndeme gelebilecek ara seçim nedeniyle tabanı ve seçmeni hedef alan çıkışlar sergiliyor. MHP'nin kongre sürecine girmesi ve FP'nin kapatılması durumunda günde- me gelebilecek ara seçim nedeniyle par- ti yönetimi tabaru ve seçmeni hedef alan çıkışlar sergiliyor. ANAP Genel Baş- kan] MesutYımıazhakkında TBMM'de oluşturulan iki komisyondaki tavnyla bu partiye karşı eleştirilerini yûkselten MHP, koalisyonun büyük ortağı DSP'yi de hedef almaya başladı. Bahçeli, tabandan gelen "MHP, D- SP'nin etkisirıe girdi Ecevit kurdun ağ- ZHUbağJadı" yönündeki eleştirileri haf- ta sonu Tokat'a yaptığı ziyarette yanıt- ladı. Partilileri ile yaptığı toplantıda il- kelerinden ödün vermeyeceklerini, ge- rekirse muhalefete geçeceklerini kay- deden Bahçeli, "Güverdnin kurdu ye- djğineredegörülmüştür" diye konuştu. Kose'den tabana mesaj MHP Grup Başkanvekıli İsmafl Kö- se de dün "Türkfye'nin bölünmez bü- tünhlğüne kastedenierin jdam cezasmın kaknnlması söz konusu olamaz. AB'ye kendi Irimliğimizie gireceğiz. Türkiye ûniter bir devlettir" sözleriyle tabanla- nna mesaj verdi. Köse, soruşturma ko- misyonu raporlannı geciktirdikleri ha- berlerine de karşı çıkarak "Gdreceksi- niz, başkanlan MHPTi olan S soruştur- ma komisyonu raporlannı en öncevere- cek, veriyor. Danışma Kurulu 'nda > ann (bugün) konuşacağız. Perşetnbe günü nporian görüşmeye başlayacağız'' de- di. MHP Genel Sekreteri Abdurrahman Küçük de dün düzenlediği basm toplan- tısında, "BuhükümetiobeklentOereça- reobcağma vesorunlann üstesinden ge- leceğine inancınuz tamdır. Ancak bu yaklaşımımız yanhş anlaşıhnamaa, uz- Jaşmacı tutumumuz inandığunız ve be- nimsediğinılzkonulardataviz olarak ai- gılanmamahdır" dedi. DSP Ankara Milletvekili Uluç Gür- kan da Bahçeli'nin "Güverrin kurdu yiyemez'' sözlerine, "Ben vejetaryenim. Ama güverrinin de kurdun da eti yen- mez. HazDnazhkyapar" dıye alaylı bir yanıt verdı. ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART FP lideri Kutan 'Bahçeli'nin yaptığı * * >- çirkindir' ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - FP Genel Başkanı Recai Kutan. partisinin Anayasa Mah- kemesi'ndeki kapatma davası konusunda açıkla- maiarda bulunan Başba- kan Yardımcısı Deviet Bahçeu'ye tepki göster- di. Recai Kutan, dün Tu- tuklu ve Hükümlü Ailele- ri Yardımlaşma %'e Daya- nışma Derneği yetkilile- riyle görüşmesinde erken seçim tartışmalan ve hü- kümetteki bunalımı de- ğerlendirdi. Kutan, Bahçeli'nin ile- riye dönük olasılıklan düşünerek önlem alması ve taktik geliştirmesini olağan karşıladığını, an- cak bunun kamuoyu önünde yapılmasının çir- kin oldujğunu söyledi. CHP Genel Başkanı Altan Öymen, kararlann ilişkilere göre alındığını söyledi 'Âklanma siyasetin yüz karası oldu' MERStN (Cumhuriyet^ - CHP Genel Başkanı AKan Oy- men, Meclis komisyonlannda partilerarasındaki ilişkilere gö- re kararlar alındığını belirte- rek u Aklanma-paklanma mese- lesi Türk sijasetinin >üz kara- sı haBne gelmiştir" dedi. Altan Öymen, tçel'in Er- demli ilçesinde parti binası önûnde yaptığı konuşmada, hakkında yolsuzluk iddiası bu- lunan devlet adamlan, eski başbakanlar, bakanlar bulun- duğunu, bu iddialann doğru olup olmadığınuı bilinmediği- ni ve TBMM komisyonlannda verilen kararlara da artık kim- senin inanmadığıru söyledi. Meclis komisyonlannda. eğer hakkında iddia bulunan baka- nuı taraftan olan parti ile öteki partilerarasında ılişkiler iyi ise aklanma karan çıktığını; iliş- kiler iyi değilse, iddialar doğ- ru değilse de o bakanın Yüce Divan'a gönderildiğini ifade e- den Öymen şöyle konuştu: "Hangisi doğrudur? Sayın Mesut Yılmaz hakkmda 10 dosya var. Bunlann beşinden akbuıcb. Aldandıvsa da, kendi partisryie MHP arasında iBşki- ler ryi>di, acaba i>i olduğu icin mi akİandı? Bunlar bilinmiyor. Bugün bu iki parti arasma ka- ra kedi girdi Sayuı Yıimaz Ud dosyadan Yüce Divan a sevk edâme>1ekarşı karşıya.tldpar- ti arasma kara kedi girdiği için mi, yoksahakikaten hakkmda- Id iddialar ciddiydi deo juzden miYüceDivan'asevkedildi,bu da belli değfl. Zaten Yüce Di- van'a sevk karaıianmn amn- dan bir şey çıkmayacağı anlap- hyor." Konunun hafta içinde Mec- lis'te görüşüleceğini, hükümet ortaklan arasmdaki ilişkiier Partilerde YüceDivan böliinmesi ANKARA (CumhuriyetBürosu)-Üctidar ve muhalefet parlılen, ANAP Genel Başkanı Me- sut Yılmaz hakkında Yüce Divan'a sevk kara- n veren SEKA soruşturma komisyonu rapo- runun 22Haziran Perşembe günû TBMM Ge- nel Kurulu'nda yapılacak görüşmeleri önce- sinde "parçah" bir görünüm sergiliyor. Bazı DYP milletvekilleri oylamaya katıtaayarak Yılmaz'a dolayh destek vermeye hazırlanıyor. FP Genel Başkanı RecaiKutan da "Saym Yıl- maz ve Sayuı Çiller'in Yüce Divsuı'a gftmeÜV timaüni varitgörmüjorum'" dedi. Yılmaz hakkında Yüce Divan'a sevk kara- n verilen SEKA komisyonu raporu da per- şembe günü görüşülecek dosyalar arasında bulunuyor. ANAPÎıîar, Yılmazhakkında Yü- ce Divan'a sevkkaran verilen Turkcell-Telsim soruşturma komisyonu raporunun da TBMM 1 Temmuz'da tatile girmeden önce görüşülme- sini istiyor, MHP'liler ise bu raporun ekim ayına kalmasından yana. Komisyon raporunun yazımının geciktiril- diği kaydedilirken, Başbakan Yardımcısı Hi- samettin Özkan'ın raporun bir an öne yazıl- ması için devreye girdiği öğrenildi. Yılmaz'ın Yüce Divan'a gönderilmesi jçin 276oygerekiyor. Oylamada MHP'lilerin Yü- ce Divan'a sevk yönünde oy kullanacağı, bu- na karşılık muhalefet partilerinin kendi içle- rinde bölüneceği kaydedildi. FP içinde de bir grup millervekilinin oyla- maya katılmayacağı, bazılannın ise kaölarak Yüce Divan'a sevk yönünde oy kullanacakla- n bildirildi. FP lideri Kutan, "Herkes vicdaai kanaatine göre oy kuBanacakür. MHP pofiti- ka gereği komisyonlarda sevkyönündeoy kul- iandı'' dedi. Oylamaiarda DSP'den birkaç milletvekili- nin de "aJdama" raporlanna destek venneye- ceği kaydedildi. düzelirse, komisyonda aklana- mayanlann Meclis'te aklana- cağmı ifade edenÖymen, "Ak- lanma-paklaıuna meseiesi Tûrk sryasetinin yûz karası ha- Bne gelmiştir. Ortahkta iddi- alaria ilgili ckkti hiçbir çahşma yok. Hukukla da ügjsi olmayan bir uyguiama" dedi. Bu durumun, Türkiye'deki yolsuzluk olayının önemini arttırdığım belirten Öymen, yolsuzluğıuı her tarafa bulaş- tığım, gazetelerin bu konuda- ki haberleri vermeye artk say- fa yetişttremediğini savundu. Öymen, tüm bunlara karşın ciddi bir önlem alma hareke- tinin Meclis içinde görülmedi- ğıni ifade ederek "Bizkapıka- pı dolaşarak tüm bunlan her- kese anlatacağrz" diye konuş- tu. Öymen, konuşmasının ar- dmdan, DSP'den istifa ederek CHP'ye geçen Haluk-Fatma Gülekçiftine parti rozetini tak- tı. öymen, daha sonra Narlıku- yu beldesine giderek Belediye Başkanı Hasan Hüseyin Gü- ler'i ziyaret etti, sorunlar hak- kında bilgi aldı. IRMIKI AYDIN ENGtN [email protected] MOSKOVA - Havada 2.5 saat sürse de indiydi, bindiy- di, geç kalkıştı, Moskova'da SBKP dönemi bürokrasisini aratmayan pasaport deneti- miydi, otele vanp eşyalan koy- maktı derken Istanbul - Mos- kova yolculuğu 8 saati buldu. Akşam yemeğiydi, toplantıydı derken de Moskova'yı görme- âen gec&yansını etökr Otele dönerken küçük gru- bumuza rehberlik eden genç delikanlıya sordum: __ - Kremlin'in kulelerindeki yakut tozundan kızı'l yıldızlar geceleri ıştyor mu hâlâ? Böyle bir soruya ne alışkın, ne de bugüne dek akiına ge- lip dikkat etmiş. Biraz durak- sadı sonra onayladı: - Evet aydtnlatıyoriar... Ağnsı iyiceazan belime, uy- kusuzluğa, sabah çok erken kalkma zorunluluğuna rağ- men içime düşen kuşkuyu gi- dermeden yatağa giremedim. . YenilmişBirKentten... Gece yansını epey geçe otel- den çıkıp Kızıl Meydan'ın yo- lunu tuttum. Gören olsa saç- maladığımı düşünecek. O kı- zıl yıldızlann benim için taşı- dıklan simgesel anlamı bölü- şemeyen kimse beni anlama- Kızıl Meydan... ISSG. Çar Ni- kola Kilisesi gene masallar çağrıştınyor. Az ötesinde, es- kinin süngü gibi dimdik duran Kızıl Ordu nöbetçileri yerine, yaka bağır açık, cigara tüttü- ren "Putin askerferi"n\n bek- lediği Lenin Mozolesi. Mo- zolesırtını Kremlin duvarianna yaslamış. Kremlin duvarlann çizdiği dev boyutlu dörtgenin dört köşesinde birer kule. Ku- lelerin tepesinde... Dört yıldızdan ikisi sönüktü. Biri, görkem değil merhamet saçan cılız bir ışıkla kendini göstermeye çabalıyordu. So- nuncusu yanıyordu. Ama be- nim geldiğimi, kendisine bak- tığımı, saçtığı ışıktan anlamlar çıkaracağımı, çocukça umut- lar devşireceğimi sezmiş gibi sönüverdi. Inansam, "ilahibir —işaret* diyecegrm. Kızıl Meydan'ın göbeğinde üçü sönmüş, biri cılız ışığıyla kendini bile aydınlatamayan dört kızıl yıldızla baş başa ka- lakaldım. Baş başa. Yenilgiyi bir kez daha başıma kaka kaka... Otele, Moskova Irmağı bo- yunca yürüyerek döndüm. işim yazı yazmak olmasa bilgisayan açmayacağım; oda servisine telefon edip bir koca tas koyu kahve ve bir koca bardak Gürcii konyağı ısmar- layacağım. Hep yengiler kutlanırken içilmez ya! Bu kez de yenilgi- nin anısına içeceğim. Bilgisayan açıp çalıştırdım. Devrimin Moksova'sının bir- kaç simgesinden birinin, gör- kemli ve görgüsüz Ukrayna Oteli'nin dokuzuncu katında, Moskova IrmagYria bakan bir odada, üçü sönmüş, biri sön- meye yüz tutmuş kızıl Kremlin yıldızlan hâlâ gözümün önün- de Tırmık yazılacak... ^ ^ Hayıryazılmayacak. Insanoğluna umutlar saç- mış, yedi iklim dört bucakta haksızlığa, eşitstzfiğe, "ûretim araçlannın özel mülkiye- f/"nden kaynaklanan sömürü- ye başkaldıran ak, kara, san, kızıl derili milyonlarca insana esin vermiş bir başkentin, üçü sönmüş, biri sönrrteye yüz tut- muş dört kızıl yıldızının ardın- dan, sıcağı sıcağına ne yazılır ki? Haramilerin bastığı ve el koyduğu biryenilmiş kentten, okuyucuyla kederden başka ne bölüşülür ki? Şair, 1917'nin bir Ekim sa- bahını Aurora (=Şafak) zırhlısı- nın toplannın ağzından anlat- mışb. "Dûn erkendi, yann geç^ Aurora'nin toplan bugün de- di Ibugün dedi..." O "bugün"den bu yana 83 uzun yıl geçti. Ukrayna Oteli'nin lobisinde yorgun bakışlı gencecik ve çok güzel Rus kızlan bekleşi- yor. Odemeyi dolar üstünden yapacak birinin kendilerini alıp odasına çıkarmasını uman ve umutla bekleyen gencecik Rus kızlan. Bugün niye Tırmık yazılsın ki?.. Varsın bu köse bugün boş kalıversin... POLfliIiA GÜNLÜĞÜ; Acıya Çat*n Gülümseme.., Toprağın ve yıldtf'an'1 kokusu... . "'«"!? Sabahın perdesi açıldığında bakışlann bir nof£ taya kilitlenişi, son martılann çığlıklan, sulann ma- viye bulanması... ' Peki tüm bunlann neresindedir ölüm? : o Deniziçizebilirsiniz, yaşamı, aşkı, sevişmeyide*' Ölümün resmi neden çizilmez? -3 Günler, aylar, me^simler geçip gidiyor... tt Alaşağı edilmiş b»r gecede kanın kapılan yok; bir utanç belirtisi yc?k!,. ,a Ama kan ezilmiş t>ir tutku var!.. *[ Kaileşlik var!.. -r, Onun adı ölüm!.. >a Aşılan gri alanlar, ahşap balcıkta esen güney rüzgârlan neyin habercisidir? ? ( Dipten vuran bir dalga!.. Sonra bir sessizlik!.. \ Mîna Urgan, Rarf Ertem, Erol Geyran... a l Üç dinozori. Yaşamlannda hiç ödün vermeyen, karariılık çizV gisinden şaşmayan üç insan!.. .1' ölümden konuşmak gerçeklere aykın mıdır? >£ Aftın benekli fundalıklarda pusuya düşürülen, geceleyin gözleri bağlı götürülen bir alaca yav- rusunun ölümünde gözyaşı döken Raif Ertem, bjır haziran akşamında sonsuza doğru yürürken lyon* ya'nın lacivert sularında beyaz bir yelkenlideydı belki... Mîna Urgan, yıllarönce yağmurfu bir Bodrum ak-' şamında beyaza kesmiştaş evlerin bırbirine ya#- landığı dar sokaklardan geçerken fesleğen kokır- lannı içine dolduruyor, Erol Geyran sabahın ilk ışık-1 lanyla denize doğru yürüyordu... Bir anıdır şimdi dalgın uyuyan şiir... İnsan birçiçektir, uyku derindir, yaşam unutkaıv dırî.. W . . . T ^ . M « ••• Peki, ölüm nedir, ölüm?.. O zamanın akvaryumu ıçindeki ağaçlara ölüm kuşu konduğunda hep eski tanıdık yüzler mi kay- bolup gıdecektır? Artık yüreklerimiz eski vardiya yalnızlığı içinde- dir; umûtlanmız giderek yok olmaktadır... Ölümcül silahlann uğultusunda bölünen düş- lerimiz, kalıntı çağ mazgallannda ölümtere tuzak kuramıyor... Birer birer gidiyor bu toplumu sevenler.. özgür- lüğe, barışa, emeğe değer verenler... Cumhuriyet'in bahçesine son kez geliyor Raif Ertem... Gözlerim buğulanıyor... Sanki ölümde, opkı aşk gibi ürpertiler ve dina- mit yığınlan arasma saklanıyor... Her ölüm yüreğimizden bir parçayı alıp götürü- yor... ölümün yaşı yok!.. Bir babanın çığlığını duyuyoruz Babalar Gü- nü'nde... Kızını yitiren baba, Istanbul'dan Ankara'ya yü- rüyor... Baba Boray Uras alçalan sis buluttantHr1H<fW de taze güzelHkleri aramaktan yorulmuş.'.:' ••' -"^ Belki de, hersevda sözlennı şafağa haykırdığın- da bir gülün yalnızlığını düşier olmuş... • *•• fı Raif Ertem'in tabutuna bakarken 'Yeni Şakrani ve Dikili'yi düşünüyorum; deniz kıyısındaki 'Mavi Ev'V, boşalan rakı şişelerini, denizden yeni çıkan çi- purayı... Aylardan nisan mıydı, mayıs mtydı hatıriamıyo- rum!.. Deniz masmaviydi... Güneş, Midilfi üzerinden batıyordu... Bahçedeki iğde ağacı, eski ahşap ev, çocukla- nn çığlıklan... Sanki başka bir evrende gibiydik... Raif'in gözleri lyonya'nın mavi sularındaydü Düşlerinde büyüttüğü hüzün, maviyle siyahın or- ta yerinde belirıyordu... Bozbulanık arklar, çayırlar, çiçekler kuşatmış gj- biydi çevremizi... Mavi gökyüzü giderek yalnızlığa tutsak oluy«v du... Gazetenin bahçesinde dün sabah bunlan dd- şündüm!.. Genç ölülerin ardından sallanan eller, gözü yaş- lı anneten sevgililerin çığlıklan, çocukların ses 1 - sizliği gecikmiş mevsimler gibi önümden geçti..;' Mîna Urgan, Raif Ertem, Erol Geyran... "• Raif'in, Uğur'un, Ahmet Taner'in ölümünden sonra yazdıklannı, bir hukukçu gözüyle Metin Göktepe cinayetini yorumlayışını, bir kez daha anımsadım... ( I O son kez gelmişti Cumhuriyet'e... T Erdal Atabek, onu anlatırken içimden bir şeyr lerin koptuğunu hissettim!.. Onun gözlerinde acıya çalan bir gülümsemeyi bir kez daha gördüm fotoğrafına bakarken!.. Sanki yüzünde ilkyaz akşamlannda kop% nlmış solgun güiün romantızmini solur bir haj vardıL ^ hikmetcetinkayaca cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 « Cumhuriyrt ^ ^ kitap kuîübü AÖININ TANfĞI ÖÇ YAZAJt BASI OUYI VE TJtRİKAT SAHCIU YILIAR KÜJATIUUf SOKJUCUR ^ B A S l ^ J Z ^ ^ S Z 3 • .1 POSTUNDA KURT |AftUAK SANA DA BÜIAJTI KAN | OblJARONUNUN KAZURI MIKKADINIARSOKAĞI 2 BASI PAZARI SEVDANIN ADRISİ BELLJ DEĞİL TUftKİTE'NİN $EYTAN ÜÇCENf ZLERİN PÛYRAI Cumhunyet Krtap Kukftu Çağ Pazarlama A Ş TürKocağı Cad. No:39/41(34334iCağaloglu-lstanbül Td 514 0196
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle