18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 HAZİRAN 2000 SALI HABERLER DUNYADA BUGUN ALt SİRMEN Çağdaşlık ve Niikteer... Türkiye, deprem kuşağı üzerinde olmadığı kesinlik kazanmamış bulunan, kimi uzmanlann bal gibi deprem bölgesi olduğunu belirttiği Ak- kuyu NükleerSantralı'nı tartışırken Almanya'da Schröder hükümeti, nükleer santrallann kapa- tılması karannı açıkladı. SPD - Yeşiller koalisyonunun karan, bu ikin- cilerin israriı baskılannın sonucu. Karann Yeşil- lerin radikal kesimini tam olarak hoşnat etme- mesine karşın, bu parti için birzaferolduğu ke- sin. Radikal kanadın hoşnutsuziuğu, kapatmasü- resinin 2021 yılına kadar geçen süreyi kapsa- ması. Gerçekten de, nükleer tesisler, kuruluş- lannı izleyen 32 yıl içinde kapatılmış Yeşillerin milletvekili Cem Özdemir, yeni bir çağa adım atıldığını, bundan dönüş olmadığı- nı, güneşe ve altematif enerjilere dönüleceğini açıkladı. • • • Gerçekten son girişim, Yeşillerin bir zaferi. Yalnız AJmanya'yı izleyenler; sosyal demokrat- ların 1989 tarihli son Berlin programında, hiz- met sektörüne ağıriık verilip sanayi yatınmlan- nın azattılması, dahadoğrusu ülkenin ekonomik ağırlığının sanayiden hizmete doğru kaydınl- ması öngörülürken burada, dahatemiz birçev- renin ve kalfteli yaşamın öngörüldüğünü bilirler. Ne var ki, "Genose Der Patron" (Patronlann Dostu) olarak tanımlanan Schröder, iş çevrele- rinin baskılarıyla programın öngördüğü bu giri- şimi hemen yaşama sokmakta tereddüt edi- yordu. Yoksa sosyal demokratlar da nükleer konu- sunda, Yeşiller kadar olmasa bile, yine de yeni ve nükleerden yana olmayan bir politika izliyor- lardı. Bu arada hemen belirtmek gerekir ki, bugün Almanya'nın enerji gereksiniminin yüzde 20'si- ni karşılıyor nükleer. Ama Almanya, son kararla dünyada gıttikçe gelişmekte olan ve 21. yüzyılda gelışmış ülke- lerde nükleer tesislerin tasfiyesiyle sonuçlana- cak görünen akıma uymuştur. ••• Olayın bizim için çok öğretici yanlan vardır. Türk insanını ve çevreyi ikinci plana itenlerin sürekli yineledikleri gerekçe, her alanda artık tabu haline gelmiş olan küreselleşme ve çağ- daşlaşma klişesidir. Her şey küreselleşmeyle yutturulmaya çalışı- lıyor. Oysa küreselleşen dünyada gelişmişler, nükleeri tasfiye yoluna girmişken bizdeki küre- selleşmeciler, nükleeri ülkemizesokuşturmaya çaiışıyoıiar. Akkuyu, Türkiye'nin enerji ihtiyacının ancak yüzde 1.5'ini karşılayacaktır. Akkuyu'ya yapıla- cak yatınmın çok daha azıyla elektrik kaçakla- nnı engelleyerek aynı enerjiyi sağlamak müm- kündür. Ama bu noktalara hiç dokunulmuyor nedense. ÜsteJik Türkiye, Almanya gibi hidroelektrik potansiyelinin tümünü kullanmış bir ülke olma- dığı gibi, yenilenebilir, soft enerji açısından da, Almanya'ya oranla çok daha büyük olanaklara sahiptir. Ama dış çevrelerie işbiriiği halinde olan kimi sermaye odaklan ve onlann politika ile medya- daki uzantılan, bu gerçekleri kamuoyu önüne getirmeyip nükleer karşıtlığını çağdışılık olarak yorumlayıp yutturmaya çalışıyorlar. Aslında olayın ardında yatan gerçek ayn. Evet gelişmişler, kirletici ve tehlikeli enerjileri tasfiye ediyorlar kendi ülkelerinde, ama tümüyle orta- dan kaldımnıyoriar. Onlan azgelişmişlere kaydı- nyorlar. Azgetişmişler bir yandan ekonomik ça- resizlikle eski ve kirletici teknolojiyi kullanırken bir de iş çevrelerinin politıkadaki etkinlikleri ve medya uzantılan vasıtasıyla kamuoyunun faz- la bilinçli olmadığı bir ortamda, bu teknolojile- rin pazarianmasına aracı oluyoriar. Sonra da, kendi dümenlerine karşı çıkanlan, çağdaşlaş- ma karşıtı olarak damgalıyorlar. Söyler misiniz lütfen, enerjisinin yüzde 20'si- ni nükleerden karşılayan, altematif enerji ola- naklan Türkiye kadar olmayan en çağdaş ka- pitalist ülkeler nükleerden kaçarken bizim nük- İeere karşı çıkmamız neden çağdışılık olsun? DPT'den enerji uyarısı 'Özel şirketlernı güvenceleri aşm' ANKARA (Cumhuri- yet Bûrosu) - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan- hğı'na yapüğı uyanlara olumlu yanıt alamayan Devlet Planlama Teşkila- tı (DPT), enerjı sektörün- deki "bunahmT 8. Beş Yılhk Kalkınma Pla- nı'nda ortaya koydu. Özel şirketlere, aşın yük- sek tarifelerle elektrik ahm-ödeme garantilen, yakıt temın garantısi, Ha- zine garantısi, uluslarara- sı tahkun gıbı "aşm gü- venceter" verildiğı belir- tilen raporda, bu duru- mun rekabete açık piya- sa oluşturulması amacıy- la çeliştiği vurgulandı. TBMM'de görüşülmeye başlanan 8. Beş Yıllık Kallanma Planı'nda, "Enerji" altbaşlığı altın- da yapılan saptamalar şöyle: - Eneni kaynaklan açı- suıdan zengın olmayan ülkemızde, bu alanda ha- len yüzde 62 düzeyinde bulunan dışa bağımhlık, tükctım gelişırken zaman içinde artacaktır. - Özel şirketlere, aşın yüksek tarifelerle elektrik alrm-ödeme garantilen, yakıt temin garantisi, Ha- •nne. garanrisi, ıılııslaıara- sı tahkim gibi "aşm gü- vencekr" verilmek duru- munda kabndı. Buna rağ- men projelerin, bir sistem planlama çalışmasının ürünü projeler olmaması, şirketlerin sağhklı değer- lendirmelerle seçilmeme- si, aşın yüksek proje pa- ketiyle ve aşın yüksek ta- rifelerle bağlantılara gı- rilmesi ve TEAŞ'ın yük- sek YtD elektrik maliyet- lerini tarifesine yansıta- maması nedeniyle mali darboğaza girmesi sonu- cu yeni çözüm arayışlan- na yönelme durumunda kalınmıştır. 4 Siyasi Paıtîler Yasası değişmelf Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumîn, parti kapatmayla ilgili yasanın Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi kararlarına uygun olarak yeniden düzenlenmesi gerektiğini söyledi ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin, Sıyasi Par- nler Yasası'nın (SP Y) Avrupa Insan Haklan Mah- kemesi (AİHM) kararlanna uygun düzenlenerek parlamentodan geçirilmesuıı umut ettığinı söyle- di. Yasanın, partilerin kapatılması konusunda önemli düzenlemeler içerdığini belirten Bumin, "Anayasa Mahkemesi, SPY'ninve anayasanın em- redki hükümlerine bağh kalmak suretryJe karar- lannı verir" dedı. Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Zafer Çağlayan, Sayıştay Başkanı Kamil Mutluer ve Anayasa Mahkemesi Başkanı Bumin'ı ayn ayn ziyaret ederek 'Türkive'de ve Dünyada Devlet- Özd Sektör tKşküeri' konulu anket ve sonuçlan- nın değerlendiiildıği raporu verdi. Mufluer'in özel sektör yorumu Sayıştay Başkanı Mutluer, özel sektörün kamu- suz, kamu sektörünün de özel sektörsüz olamaya- cağını belirterek, ikisi arasında işbirlığının zorun- lu olduğunu kaydettı. Son yıllarda özel sektörün hamle yaparak ön plana çıktığını belirten Mutlu- er, "Ama banagöre birtarafidadesteklemek, özel sektörgibiön planaçıkartmakgerekryor.Oön pla- na çıkmasıgereken taraf da kamu sektörüdür" di- ye konuştu. Zafer Çağlayan, Anayasa Mahkeme- si Başkanı Bumın'i ziyaretinde, sanayicilerin yüz- de 65-70'inin hukuka güvenini yitirdiğini aktar- dı. Çağlayan, anayasanın sivilleştirihnesi gerekti- ğini kaydetti. Anayasa değişikliğine ilişkin soruya Bumin, "Şu anda bir çahşma var. Bu çahşma, Anayasa MahJiemesidışındakimikurumvekuruluşlarta- rafindan yapümaktadır. Yapılan çataşmalardan yararlanacağız. Kendi görüşümüzü yansrtacağtz. Bugün için katkımız ancakbu kadar olabflir" ya- nıtını verdı. Gazetecılenn SPY'ye ilişkin sorusu üzerine Bumin şunlan söyledi: "SPY, siyasi par- tflerin kapatüması konusunda oldukça önemli dü- zenlemeleri içermektedir. Şüphesiz ki başta ana- yasa olmak üzere SP Y, her mahkemeyi olduğu gi- bi Anayasa Mahkemesi'ni de bağlar. Anayasa Mahkemesi geçmişte olduğu gibi bundan sonra da SPY'nin ve anayasanın hükümlerine bağh kal- mak suretiyle karaıianm verir. Bu konuda Avru- pa standarrJan, AİHM standartlan ile bizim ka- rarlanmızarasında çelişküer varsa bunun giderfl- mesinin yolu kuşkusuz ki SPY'de AİHM kararla- nna uygun ve sözleşme hükümlerine paralel dü- zenlemeyapmakla mümkünolabinr. Paıiamento- nun bu düzenlemeyi yapacağı inancındayrm." ANAP: Amaç, Mesut Yılmaz'ın hükümete girmesini geciktirmek Dosyalar görüşübneden tatil yok ANKARA (Cumhuriyet Büro- su)-ANAP Genel Başkanı Mesut Yıhnaz, 2'si Yüce Divan'a sevk karannı içeren, hakkındakı 8 so- ruşturma dosyasının genel kurul- daki oylamalannda "aküseüm beklediğmi" söyledi. Yılmaz, SE- KA arazisınm usulsüz tahsisi ve GSM ihaleleriyle ilgili soruştur- malardan Yüce Divan'a sevk ka- ran çıkmasını sağlayan MHP'ye "gensoru misillemesinde" bulun- mayacağı mesajını verdı. ANAP lideri Yılmaz'ın baş- kanlığında toplanan Başkanlık Divanı'nda, Yılmaz hakkında Yüce Divan'a sevk istemini de içeren Meclis Soruşturma Komis- yonu raporlanrun göriişülme tak- vimi ele alındı. Bu çerçevede, SE- KA soruşturma komisyonu rapo- runun da yer aldığı ve Meclis Baş- kanlığı'nca bastrnlıp dağıtılan 8 soruşturma raporunun perşembe günü Meclis Genel Kurulu'nda görüşülmesı, henüz Meclis Baş- kanlığı 'na sunulmayan komisyon raporlanrun da gelecek hafta gö- rüşühnesinin önerilmesi kararlaş- tınldı. Toplantı sırasmda Yılmaz, Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Ozkan'la telefonda görüştü. So- ruşturma komisyonu raporlannın yanı srra RTÜK, Polis Teşkilatı, Bakû-Ceyhan'a ilişkin tasanlar- la, 8. Beş Yıllık Kalkınma Planı, öğrenci affi, Keşif Güc'ün ve O- HAL'in süresinin uzatılmasına ilişkin tezkerelerin görüşmeleri Emek Piatformu'ndan mitingbaşvurusu Türk-Iş, DİSK, KESK, Hak-tş gibi sendikalann birlikteliğiyle oluşturulan Emek Platfonnu, 24 Haziran Cumartesi günü Çağlayan Meydanı'nda "'Ekonomik-Sosyal Siyasal Haklanmız için Gücümüz Birlığimizdir Mıtingi" yapmak amacıyla Istanbul Valiliği'ne başvurdu. Emek Platformu Miting Tertip Komitesi üyeleri başvuru dilekçesini Istanbul Vali Yardımcısı Osman Demir'e teslim etti. Ekonomik-Sosyal Siyasal Haklanmız İçin Gücümüz Birliğimizdir Mitingi'nin "Kamu çahşanlanna ve emeklilere ek zam, iş güvencesı, ILO normlanna uygun olarak kamu çahşanlanna grevli, toplusözleşmeli sendika hakkı için" yapılacağı açıklandı. tamamlanana kadar Meclis'in hafta sonlan dahil çahştınlması konusunda uzlaşmaya vanldı. ANAP kurmaylan, bu program çerçevesinde, Meclis'in tatile gir- mesinin 10 Temmuz'u bulabüe- ceğini ifade ettiler. DYP Gnıp Başkanvekih lurhan Gnven'in de ANAP ve DSP gnıp başkanvekıllenni telefonla araya- rak "MHP bu konuyu kuDanryor, bir an önce bütün komisyon rapor- larmı görüşenm" dediği öğrenildı. Mesut Yılmaz, partisi- nin Başkanlık Divaru top- lantısı öncesinde gazete- cilerin perşembe günün- den itibaren Meclis Genel Kurulu'nda görüşülmesı beklenen Meclis Soruş- turma Komisyonu rapor- lan ile ilgili sorulanna temkınli yanıtlar vermeyi yeğledı. ANAP lideri, "Bu hafta hükümettebuz- lar erivecek mi" sorusuna "Bakahm" karşılığmı ve- rirken "Oyfaunalanlan ne bekByorsunuz" sorusu üzenne de "Akhselim bek- Byorum" dedi. Yılmaz, Ta- nm ve Köyişleri Bakanı Hüsnö Yusuf Gökalp hak- kında FP'nin verdiği gen- soru önergesi ile ilgili par- tisinin tutumuna da açıklık getirdi. Yılmaz, "ANAP kendi vermediği gensoru- ya destek ohnaz" dedi. MHP'nin DSP ve ANAP'a dönük tutumuna ilişkin sorulan "yonım- suz" diye yanıtlayan ANAP lideri, hakkındaki Meclis Soruşturma Ko- misyonu raporlan görüşü- lene kadar Meclis'in tati- le girmemesi konusunda partiler arasuıda uzlaşma olduğunu söyledi. Başkanlık Divanı top- lantısmda MHP'nin, Yıl- maz'ın hükümete girme- sini geciktirmek için ''Yü- ce Drvan taktiği'' izlediği değerlendirmesi yapüdı. Yenî planda memııra grevlî sendika hakkı yok ANKARA (Cumhuriyet Bû- rosu) - 8. Beş Yıllık Kalkınma Planı'nda çahşma yaşamına yö- nelik düzenlemelerde temel he- def, mevzuatm Uluslararası Ça- hşma Örgütü (ILO) ve Avrupa Birliği ölçütlerine uyduruhnası olarak belirlendi. Çalışma mev- zuarmın 2821 ve 2822 sayıh ya- salann ışığı altında yeniden dü- zenleneceği belirtiîen planda, memurlar için "grevti, toplusöz- leşmeli sendika yasasma" ilişkin herhangi bir maddeye yer veril- medi. Kalkınma planında kamu yö- netimindeki ve işgücü piyasasın- daki gelişmeler çerçevesinde Ça- hşmave Sosyal Güvenlik Bakan- lığı'nın yeniden yapılandınlaca- ğı belirtilerek Tanm Iş Yasası'nın da çıkartılacağı kaydedildı. Planda, çahşma yaşamındaki mevcut durumun bir değerlendir- mesi yapılarak sendika üye sayı- sınm yüzde 13 dolayında artma- sma karşm toplusözleşme kapsa- mındaki işyeri sayısrnda düşme eğilimmin gözlendiği beürtilerek "Yeniçahşnıab^imleriııindüzen- lemeye kavuşturulmasında, en- düstriye] ilişkiler tabamnm geniş- lemesi anlamında da ihtijaç bu- lunmaktadır" denildi. Planda, verimlihğe dayanan ücret sistemlerine geçişin hedef- lendiği vurgulandı. Yapılması planlanan diğer değışiklikler şöy- le srralandı: - Kadınlar, çocuklar ve sakat- lar başta olmak üzere çalışma ha- yatında özel ilgiye muhtaç grup- lara gerekli özen gösterilecektır. - Katılımcı sosyal diyalog ve çoklu danışma mekanizmalan güçlendırilecektir. " *" - İşgücü piyasasımn ihtiyaç duyduğu esneklikler sağlanacak, işgücü piyasasında kayıt dışı ça- lışma önlenecek ve yeni çalışma biçimleri düzenlenecektir. - İş sağlığı ve güvenliği önlem- leri geliştirilecek iş sağlığı ve gü- venliğine ilişkin ölçüm, meslek hastalıklannın ortaya çıkartılma- sı, işyen hekımliği, danışmanlık, egitim hizmetlen, meslek hasta- lıklan hastaneleri denetim gibi hizmetler yeniden yapılandınla- cak ve geliştirilecektir. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR 5 yıllık plan komisyonda 'Gerçekçideğil perspektifiyok' ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda 8. Beş Yılhk Kalkınma Planı görüşmeleri başladı. Muhalefet sözcüleri plana ilişkin eleştirilerde bulunurken "hedeflerm gerçekçi obnadığuu" savundular. FP'li üyeler planın demokratıkleşme ve insan haklan boyutunun eksik olduğuna dikkat çektiler. FP Istanbul Milletvekili AK Coşkun, Türkiye'nin son dönemde teslimiyetçi polıtikalarla tümüyle IMF'nin güdümüne girdiğini savıındu. DYP Hatay Milletvekili Mehmet Dönen de hıçbir plan döneminde ulaşılamayan bir büyüme oranının hedeflenmesınin gerçekçi bir yaklaşım olmadığını söyledi. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda 4 gün sürecek 8. Beş Yıllık Kalkınma Planı ile ilgili görüşmeler dün başladı. Komisyona geçen hafta sunulan planla ilgili görüşlermi açıklayan ANAP'lı Aydın Ayayduı, "8. beş ydhk plan, tophımsal dÖnûşümün sağianmasında ya da yönlendirihnesinde önemli rol oynavacakür. 201fl'da bölgesel güç, 2020'lerde küresei güç olma hedefl hayal değildir. Bu hedefe ulaşmarun tek yolu siyasi istikrann sağlanmasKhr*' dedı. Fonlann tasfiye edildiğı bir dönemde yeni fon ouiŞJunaakjanlanuna gelen döner sermaye işletmelennin kurulmasmın engellenmesı gerektiğini kaydeden Ayaydın, "Mevduat sigortalannm srauı darakdmah, ofl^shore bankalar kontrol altma annmahdn' n diye konuştu.FP Istanbul Milletvekili Ali Coşkun, 8. Beş Yılhk Kalkınma Planı'yla ilgili eleştinlerde bulunurken Türkıye'nin son dönemde teslimiyetçi politikalarla tamamen IMF'nin güdümüne girdiğini savundu. Hükümetin uzlaşma ve istıkrar anlayışının toplumunkinden çok farklı olduğunu belirten Ali Coşkun. "Hükûmet istikrarh bir biçimde yoksullaştırma>-a devam ederken aldama ve çtkar sağlamada da uztaşryı gerçekleştirdikleri görülüyor" dedi. Uygulanan ekonomik politikalarla ilgili eleştirilerde bulunurken bir yıl sonra devalüasyon olasılığından söz eden Coşkun, kamu bankalannın iflasın eşiğinde olduklannı savundu. Ali Coşkun dünyanın hıçbir yerinde ofF-shore mevduata güvence verihnezken Türkiye'de bunun için kaynak aktanlmasının anlaşılmaz bir tavrr olduğunu kaydetti. DYP Hatay Milletvekili Mehmet Dönen de hiçbir plan döneminde ulaşılamayan bir büyüme oranı hedeflendiğini ve bunun gerçekçi bir yaklaşım ohnadığını belirtti. Dönen, planın "inandıncıhktan Uzak olduğunu, perspektif ve misyonunun buhınmadığmı" kaydetti. FP'lı Cevat Ayhan \e ZekiL'nal, planm demokratıkleşme ve ınsan haklan boyutlannın eksik olduğunu vurguladılar. Ayhan, 35 yıllık planlı dönemde başanlı olunamadığını ve Türkiye'nin birlikte yola çıktıgı ülkelerin yakaladığı başanya ulaşamadığını söyledi. Ayhan. IMF'ye endekslı polıtikalarla ilgili eleştirilerde bulunurken "Biz kendimizi yönetemediğimiz için Cottarelh tepemize geçip bizi \ önetiyor. Bu durumdan utanıvonım" dedı. [email protected] "Günümüzde ErmeniSorunu İçin Türk Ermeni Diyaloğu" toplantısıy- la yoğun bir gün geçirdik. Bu ne- denle Paris'te çevreye bakmak ola- nağı bile bulamadık. Sempozyu- mun yapıldığı günün akşamını Pa- HsTe bîr Ermeni lokantasında ta- mamladık. Lokanta'nın adı May- rig'di. Mayrig, Ermenice anne söz- cüğünün karşılığı. Mayrig lokantası adını, Emneni göçünü konu edinen Mayrigfilmindenalmış. Toplantı sonrası eksik kalanlan yemektegidermeye şalıştık. Iki hal- kın arasındaki sorunlar, tarihten gü- nümüze uzanan önyargılar üzenn- de samimi konuşmalar yaptık. O gece tamamlayamadığımız sohbet- ler ertesi güne taştı. Anne-babası Urfa ve Diyarbakır kökenli gazeteci Ursula Gauthier'le buluştuk. "Le Nouvel Observateur " de çalışan Gauthier'le sıcak bir Paris havasın- da Luxem.burg Parkı'nın bir kafe- sinde uzun uzun konuştuk. Paris'te Bir Pazar Turu Ursula, üç haftalık bir Türkiye ge- zisinden yeni dönmüştü. Üç hafta boyunca kiraladığı bir otomobille ^alarının dîyannda dolaşmıştı. Ha- lasının ölmeden önce sözünü ettiği Aslanlı Çeşme'yi uzun aramalardan sonra Diyarbakır'ın bir mahallesin- de bulmuştu. Nemrut Dağı'na tır- —manmış, Urfa'nın sokaklannda do- laşmış, geçmiş tarihin ızini sürmüş- tü. Bir l_uxemburg Parkı'nın kafesin- de oturup konuşurken bir grup Er- meni de parkın yakınlannda, Türki- ye aleyhinde gösteri yapıyordu. An- laşıldığı kadanyla diyalog toplantı- sı, sertlik yanlısı Ermenileri mem- nun etmemişti. Bir gün önceki top- lantıya karşı bir gösteri düzenleme- yi denemişlerdi. ••• Bu yazıya, Paris'te yaptığım pa- zar turunu anlatacağımı düşünerek başlamıştım. Ancak, Türk-Ermeni diyaloğu, anladığım kadanyla Er- meniler arasında; siyasetle ilgili Er- meniler arasında geniş yankılar uyandıracak. Bugüne kadar içten içegelişen, "Geçmişi unutmayalım ama.. beyaz bir sayfa açaJım" dü- şüncesi, şimdi yeni bir böyut kaza- nacak. Milii ve insani önyargılar, duygu yüklü bir tarih var geçmişi- mizde. Bunları silip atmak mümkün değil. Ancak, neredeyse akraba sa- yılacağımız, aynı topraklann çocuk- ları olan bız Ermeniler, biz Türkler yeni bir sayfa açabiliriz. Açmalıyız. Paris'te bunun mümkün olabilece- ğine ilişkin olumlu mesajlar aldık. ••• Paris'te pazar sabahı Profesör Mete Tunçay ve Semra Somer- san'la kahvaltı edip yola koyulduk. Paris'te "Doğu Dilleri ve Uygariık- lan UlusaJ Enstitüsü"nöe öğretim üyeliği yapan Micrtel Bozdemir, bizleri yapımı tamamlanan "Milli Kütüphane"ye götürdü. L şeklinde dört büyük binadan oluşan Sen Nehri kıyısındaki bu kütüphane an- latılması zor ama iiginç bir yaptlanr maya sahip. ' J ~ Ortasında bir çam koruluğu, ge- niş bir meydan olan kütüphanede yok yok. Spor salonlanndan top- lantı salonlanna, sinemadan yürü- yüş ve dinlenme alanlanna kadar dev boyutlarda bir kompleks orta- ya çıkmış. Geçen yıllarda yitirdiği- miz eski Fransız cumhurbaşkanla- nndan Mitlerrand'ın bu önemli eserde büyük payı olduğu söyleni- yor. ••• Sonra Güzin Dino'ya gittim. Abi- din Dino'nun çalışma odasını gez- dim. Güzin Dino, Abidin Dino'nun çalışma masasını, üstündeki eşya- lan, onun bıraktığı şekliyle korumuş. Kalemler, kâğıtlar, kitaplar aynen Abidin Dino'nun son çalışjrıalannL yaptığı haliyle duruyor. Güzin Ha- nım'la bir Çin lokantasında guzel bir öğle yemeği yedik. Mîna Urgan'ı andık, onunla yaptığımız son ko- nuşmalardan söz ettik. . ^ Michel Bozdemir, Türkçeden Fransızcaya, Fransızcadan Türkçe- ye geçen iiginç kelimelerden söz et- ti. Orneğın köşk ve kıosk. Köşk söz- cüğü Türkçeden Fransızcaya kiosk olarak geçiyor. Sonra yeniden ki- osk olarak başka bir sözcük olarak bize dönüyor. Buna benzer iiginç alış-verişler var iki dil arasında. Paris'te yoğun bir günün sonun- da yorgun düştüm. Paris'in insani büyüleyen bir çe- kiciliği var.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle