Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17 HAZİRAN 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Başoğta-ndan
Okuyan'a ziyapet
• ANKARA
(Cumhuriyet Börosu) -
Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Yaşar
Okuyan, iş güvencesinin
sağlanması konusunda
hazırladıkian yasa
taslagına sosyal
taraflardan yanıt
beldediklerini söyledi.
Okuyan'ı dün ziyaret
eden Sağlık-lş Sendikası
Genel Başkanı Mustafa
Başoğlu, iş güvencesi
sağlayacak yasal
düzenlemenin
çıkanlmasuıı istedı.
YaMci: FP ve
DYPbaykuş
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
MHP Genel Başkan
Yardımcısı Şevket Bülent
Yahnici, FP ve DYP'nin
partisine yönelik
eleştirilerine, "Baykuşluk
ediyorlar" yanıtını verdi.
FP'nin "Libya, Suriye,
îran sendromuna
kapıldığını" kaydeden
Yahnici, DYP'yi de baa
soruşturma
komisyonlannda ANAP
Genel Başkanı Mesut
Yılmaz'ı kurtarmakla
suçladı.
Nevruz davası
• tZMtR(Cumhııriyet
Bürosu)-DGM'de
sürmekte olan 20 sanıldı
Nevruz davası karara
kaldı. Duruşmada
mütalaasuu okuyan DGM
Savcısı, sanıklann 18
Martl999tarihindeEge
Üniversitesi
Kampusu'nda toplanarak
"Nevruz"u kutladıklannı,
bir kısmının, "Bıji PKK-
Kürdistan'a özgürlük"
sloganlan attığını öne
sûrdü. Savcı mütalaasında
9 sanık hakkında 5-10yıl
arasında değişen ağır
hapis cezası, 11 sanığın
ise beraatini istedı.
Kesttrtı
öMürühnesi
• KAYSERt(AA)-14
Ocak'ta Van Adliyesi'nde
eski Hakkâri CHP
Milletvekili Cumhur
Keskin'i öldûren Şûkrii
Işık, Ali Ertaş, Izzet Ertaş
ve Isa Zirek'in
yargılanmasına Kayseri 1.
AğırCeza
Mahkemesi'nde devam
edildi. Işık, "Ali Eradlı
işadamının bana 9.5
milyar lira borcu vardı.
Bu borcun senedini,
Cumhur Keskin'e
götûrerek parayı tahsil
etmesini istedim. 7-8 ay
sonra yanına gıttığımde
Ali Er'in iflas ettiğini,
tûm malvarhğını satarak
ortadan kaybolduğunu
söyledi. Aramızdaki
tartışma kavgaya
dönüşünce, Keskin'in
sılahını çektiğini görüp
ateş ettim" dedi.
Çeik'ten
_ tHaberleriServisi-
Diyarbakır Büyükşehir
Belediye Başkanı Feridun
Çelik, gazetemızde 12
Haziran tanhinde
yayımlanan
"Başbakan'dan demokrasi
istediler" başlıklı haberie
ilgili bir açıklama yaptı.
Çelik, haberde HADEP II
Örgütü'nün istemleri ile
kendı istemlerinin
gazetemizin Istanbul
baskısında kanştınldığını
söyledi. Çelik, "HADEP
11 örgurumüzün
taieplerini, bölgemizde
yakalanan huzur ortaminâ^
ve ülkemizde
demokratikleşmeye
katkısından dolayı
paylaşmakla birlikte,
benim Başbakan Bülent
Ecevit'e sunduğum
raporda bu talepler yer
almamaktadır" dedi.
Sezer: TBMM soruşturma komisyonlan denetim mekanizmasını saptırdı
'Denetim yargıya devredflsin'ANKARA (CumhuriyetBü-
rosu) - Cumhurbaşkanı Ahmet
NecdetSezer, 21 yıl önce öldü-
rülen Abdi İpekçi ile ilgili dos-
yayı inceleyeceğıni belirterek,
20 yıllık zamanaşımının uzatı-
labileceğıni, ancak şu aşamada
kesin bir değerlendirme yapa-
mayacagını söyledi. Sezer, TB-
MM'deki 15 soruşturma ko-
misyonunun denetim mekaniz-
masını saptırdıgına dikkat çe-
kerek "Bu denetimin yargıya
devri daha uygun ohır" dedi.
Sezer, 9. Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel'e Devlet
Şeref Madalyası verilmesine
üişkin törenden sonra gazeteci-
lerin sorulannı yanıtladı. Se-
Çankaya Köşkü
Demirel'e
Üstiin
Hizmet
Madalyası
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)- 9. Cumhurbaşkanı Süfcy-
man Demirel'e Çankaya Köş-
kü'nde düzenlenen törenle Dev-
let Üstûn Hizmet Madalyası ve-
rildi Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer, Türk ulusunun
DemirePin hizmetlerini unut-
mayacağını belirterek "Saym
Demirel, kendi anlaamıyia 'öm-
rûnü ulusuna adamış" veTürld-
ye'nin geüşmesi sürecinde bü-
yük rol oynamış bir sryaset ve
devlet adanudır" dedi.
Köşk'teki törene tûm bakan-
lar, muhalefet partı liderleri ile
bazı milletvekılleri katılırken,
ANAP Genel Başkanı Mesut
Yıbnaz'ın katılmaması dikkat
çekti.
Törenin başlangıcında TRT
Ankara Radyosu Çoksesli Ko-
rosu küçük bir konseT verdi. Sü-
leyman Demirel'in özgeçmişiv
nin okunmasının ardından ko—
nuşan Sezer, Köşk'ün önemlı
bir törene ev sahipliği yaptığını
söyledi.
Yasa gereği seçkin kişilere
verilen Devlet Şeref Madalya-
sı'nın özel bir anlamı bulundu-
ğunu kaydeden Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet Sezer, şöyle ko-
nuştu:
"Bu madarya, ulusumuzun 9.
Cumhurbaşkanı Saym Demi-
rel'e minnet ve şükran duygula-
nnın anlamlı bir göstergesidir.
Saym Demirel, kendi anlatunry-
ia 'ömrünü ulusuna adamış' ve
Türkrye'nin getişmesi sürecinde
büyük rol oynamış bir siyaset ve
devlet adanudır. L lusumuz Sa-
ym Demiren ve hizmetlerini
unutmayacak, kendisini daima
saygı ve sevgryie anacakûr."
Konuşmasmın ardından Se-
zer, Devlet Üstün Hizmet Ma-
daryası'nı Demirel'in yakasına
taktı.
Şeref madalyasına sahip ol-
manın kendisi için en büyük
ödül olduğunu dile getiren De-
mirel, "Bumı onur ve gururia
taşıyacağım. Devletimeve milk-
time minnettanm" de-
di.Köşk'ün eskı danışmanlan
ve Süleyman Demirerın "afle
fotoğrafinda" yer alan ışadamı
Cavit Çağlar da töreni izledi.
Törenin ardından verilen resep-
siyonda Süleyman Demirel ile
eşi NazmiyeDemirel kısa bir sü-
re kaldılar.
• Gazetecilerin sorulannı yanıtlayan Cumhurbaşkanı Sezer, Meclis denetiminin
yargıya devrinin daha uygun olacağını söyledi ve tarımın her şeye karşın
desteklenmesi gerektiğini vurguladı.
zer'e yöneltilen sorular ve ya-
rutlar şöyle:
-Suriyegezmizdeğ$k biçim-
lerde değeriendirildL Gezi son-
ras yorumunuz nedir?
- Evet, geziyi olumlu bulan
da oldu, olumsuz bulan da. tki
yıldrr devam eden bir olumlu-
ya gidiş var. Bunun devamı
olarak gittik. Istediğimiz sonu-
cu da aldık.
- TBMM'deki soruşturma
komisvonlannın işleyişi taröş-
ma koousu oldu. Iiderierdene-
tim mekanizmasının yıprandt-
ğuu, bunun yargıya devredil-
mesi gerektiğini söylediler. Siz
ne düsünüyorsunuz?
- Denetim saptınldı. Amacı-
mn dışma çıktı. Bence de yar-
gıya devredilmesi uygun olur.
Zaten Iiderier de bu görüşteler.
Kendıleri de denetim mekaniz-
masının siyasallaştığı görüşün-
deler. Bunu kendilen söylüyor.
- Papa'yj Türldye'ye daveti-
niz nasıl gündeme gekH?
- Diyanet Işlerı Başkanımız
ziyaret etti. Papa'yla görüşece-
ğini söyledi, "Kendisini sizin
adnuza Türldye'ye davet ede-
bflir miyim" dedi. Ben de olur
dedim. Yararh bir gezi olur...
Sözlübirdavetti...
- tpekçi cinayetinin zamana-
şunma uğramaması için
1999'da Demirel'e başvuruJ-
muştu. Bir sonuç çıkmamışa,
siz devreye girecek misiniz?
- Konunun pek çok teknik
yam var. Gazeteler de yazıyor,
Demirel devreye girmedi, Se-
zer girer mi diye soruyor. Dev-
let Denetleme Kurulu'nun in-
celeme yetkisi var. Soruşturma
ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART
ARIM YASASI'NDAKlAKSAKLIKLAR
Sezer'den hükümete
ilk uyarı mektubu
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet Sezer,
hükümete ilk uyan
mektubunu tanm
konusunda gönderdi.
Dünya Bankasf nın
Ekonomik Reform
Kredisi'nin koşulu olan
Tanm Satış Birlik ve
Kooperatifleri'nin
fabrikalannın
özelleştirümesi yolunu açan
yasayı onaylayan Sezer, bu
yasaya üişkin "uyan
mektubu"nu Başbakan
Bülent Ecevit'e gönderdi.
Sezer, mektupta, şu
uyanlarda bulundu:
- Yasanm geçici birinci
maddesinin "e" bendinin
ikinci fikrasından, 4 yıl olan
yeniden yapılandırma
sürecinde kooperatif ve
birliklere kimi desteklerin
verileceği sonucu
çıkmaktadır. Buna karşılık,
aynı maddenin aynı
bendinin üçüncü
fikrasındaki hükümden,
kooperatif ve birliklere
herhangi bir desteğin
yapılmayacağı
anlaşılmaktadır. Desteğin
kesilmesi, çiftçinin
sorunlarla karşılaşmasma
yol açabileceği gibi yeniden
yapılandırma faaliyetleri de
bundan olumsuz yönde
etkilenecektir.
- Bütçe Plan Komisyonu
raporundan, uygulanan
tanm destekleme politikası
terk edilerek sistemın
ûretıciye "doğrudan getir
desteği" durumuna
getirileceği anlaşıhnaktadır.
Gelir desteği yöntemi için
pilot uygulamanın
başlatıldığı bılinmektedir.
2002'de genelde
uygulanacağı öngörülen
sistemin başanlı ohnaması
durumunda kooperatif ve
birlıklenn de devrede
bulunmamasuıın yaratacağı
sorunlann çözümü yönünde
gerekli önlemlerin alınması
ve geliştirilmesi yararlı
olacaktır.
yetkisi yok. tki konuya gire-
mez, asker ve yargı. Bu konu-
ya nasıl girer? lyı incelemek
gerekli. Bir de iki başhlık du-
rumu var. Diyelim ki, Devlet
Denetleme Kurulu bir karara
vardı, yargı farklı yönde karar
verdi. O zaman ikili bir durum
olur.
-Zamanasımıkonusundabir
şey yapılabihr mi?
- Dosyayı inceleyeceğim.
Kesin bir değerlendirme yapı-
lamaz. Ancak zamanaşımını
sürenin yansı kadar uzatmak
mümkün. 20 yıl, 30 yıla çıka-
bilir ya da sadece 5 yıl daha
uzaülabilir. lyi incelemek gere-
kir...
- Devlet Denetleme Kuru-
hı'nda bir değişikHk yapdması
söz konusu mu?
- Kurulda değil de yapısında
bir değişiklik yapmak gereki-
yor.
- Bunu biraz açar mısınız?
- Şimdilik bu kadar...
- Tanm birtikkriyle ilgili ya-
saönünüzdeydi, nasıl değerkn-
dirdiniz?
- Iki sayfalık bir ön yazıyla
onayladım. Destekleme süre-
lerinde farkhlık vardı. Bir yer-
de 2, bir yerde 4 yıl yazıyordu.
Bu çelişkinin düzeltilmesi ge-
rektiğini söyledım. Bir de des-
tekleme kaldınhyor, ama baş-
ka yöntemler de bulup her şe-
ye karşın tanmı desteklemeye
devam etmek gerekiyor. Bunu
vurguladun. Biriikleri düzen-
Ieyecek üst kurula en yüksek
devlet memuru maaşının üç
katı maaş verihnesi öngörül-
müş. Devlet memurunun ma-
aşı düşükse yükseltilmesi ge-
rekir. 3 katı 5 katı dememek
gerekir.
- Yasayıiyiincelemişsmiz.Bir
iç kabine kurmuş nlmnhgniT
- (Gülerek) Yok... Daha de-
ğil, ama ihtiyacım var, gereke-
cek...
- Beflas harabelerinin kurta-
rdması içindevreye girmiştiniz.
Ek süre söz konusu mu?
- Oradaki gelişmeleri ızliyo-
rum.
AZÎLET PARTİSİ'NDEN ÖNERGE
MHP'ii TanmBakanı
Gökalp'egensoru
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Hükümet
hakkında geçen yılın aralık
ayuıda 5 bankanın Mevduat
Sigorta Fonu'na
devredihnesıyle ilgili olarak
gensoru önergesi veren FP,
ikinci gensoru önergesinde
MHP'li Tanm ve Köy tşleri
Bakanı Hüsnü Yusuf
Gökalp ı hedef aldı. FP'nın
gensoru önergesi parti
içindeki aynşmayı da ön
plana çıkardı. Gensoruyla
ilgili karar verme sürecinde
parti yönetimi tarafından
dışlanan muhalifgrup
başkanvekilierinin önergeye
imza vermemeleri dikkat
çekti. FP lideri Recai Kutan
. ve 34 milletvekilinin
imzaladığı gensoru önergesi
dün TBMM Başkanlığı'na
sunuldu. YeniUkçi grup
başkarrvekillennin
imzalamadığı önerge, Genel
Başkan Yardımcısı \feysd
Candan ve bir grup
milletvekili tarafından
TBMM Başkanı Yıldınm
Akbuhır'a sunuldu.
Önergede, Gökalp'in yanlış
kararlan sonucu Türk
tanmınrn tahrip edildiği ve
tanm kesiminin her geçen
gün biraz daha ezildiği
beürnldi. Üretim maliyetınin
122 bin lira olduğu bir
ortamda buğday taban
fıyaünın 102 bin lira olarak
açıklandığına dikkat çekilen
önergede özeüe şu görüşlere
yer verildi: "Üretkflerin
kurduklan üretid büükleri,
Tanm Sanş Kooperarifleri
Yasası ile bu biriiklerin
eUnde bulundurduklan
fabrikaiar, koooperatif
ekseni dışuıdakikre peşkeş
çekflmeye çahşumaktadır.
Hükümet, EV1F ile \aptığı
stand-by antlasması ve buna
dayah olarak gönderdiği
niyet mektuplannda Türk
tanmı Oe ilgUi bazı
taahhütler amna girmiştir.
Bu taahhütler ülkemiz
ekonomismin, Türk tanm
sektörünün ve üreticinin
perişan oünasına yetmiştir."
IRMIKIAYDIN ENGtN aengin(a doruk.net.tr
Ağabeyim, ustam Mustafa
Ekmekçi'nin sessiz vasiyetiy-
di, "ölünceardımdanyazma"
dediydi. "Musalla taşı yazıta-
nndan hoşlanmıyorvm" diye
eklediydi.
V^ısryetini tutmadım. O, ölü-
mün eşiğindeyken de, ölü-
münden sonra da yazdım. Ne-
redeyse "hcmağfadmı, hem
yazdım". Ama "musalla taşı
yazılan" benzetmesi hiç aklım-
dan çıkmadı. Ölenın ardından
yazılanlarda hep o tedirginliği
duydum.
—Ağır hasta olduğu, beiki de
geri dönüşsüz biryola girdiği-
ni öğrendiğimde, kendi j<ffv
dime "Tşte tam da sırası" de-
dim. "Mîna Urgan sağken de
Bir Kuşaktırlar: Mîna Urgan
nen oldu, Mîna Urgan gözleri-
ni bir daha açmamak üzere
yumdu. Mîna Urgan ne akra-
nım, ne çok yakınım. Onunla
ilgili anı dilimcikleri aktarıp,
onu bir kez ve son kez daha
anmak haddim değil.
diyeceğini. Işte tam da sırası;
musalla taşı yansı yazmamak
için işte sana bir fırsat."
Olmadı. Henüz soluk alan,
henüz gülümseyen bir Mîna
Urgan hakkında yazmaya e-
lim de varmadı, dilim de.
Sonra haber geldi: Bekle-
Belteği zorlayıp anlanlabilir;
okuyucuyla bölüşülebilir Ca-
hit Irgat'ın anlattığı Mîna Ur-
gan; 1971 'de hapishane arka-
daşlığı ederek onuriandığım
Sabahattin Eyüboğlu'nun
anlattığı Mîna Urgan; Mavi
Yolculukanılannın yazılmamış
bölümlerini, 1971 duruşmala-
rmda, mahkeme salonunda
yargıçlara çaktırmadan anla-
tıp, askeri mahkemenin abus
suratına renkler katan Azra
Erhat'ın anlattığı Mîna Urgan;
Moda'nın simgesi Koço'nun
en saygın, en sevimli müşteri-
si olarak anlattığı Mîna Ur-
gan...
Hayır. "Benim Mîna Ur-
gan"\m bunlar değil. En azın-
dan bunlardan ibaret değil.
Biraz zoriasam "Benim Mî-
na Urgan 'ım, Mîna Ur-
gan 'dan da ibaret değil" di-
yeceğm
•••
Bir kuşaktılar. Çağnşımlan
rasgele uçuşmaya bırakınca
akla ilk geiiveren adlar: Halet
Çambel, Azra Erhat, Semiha
Berksoy, Mactde Tanır, Mî-
na Urgan...
Kimileri kendilerini MarksLst
olarak tanımladılar. Kimileri
antikomünizrn ilkelliQine s a p ^
lanmamakla yetindiler. Döne-
min bütün aydınlannı (Mark-
sist aydınlar dahil) tanıdılar, et-
kilediler, etkileştiler.
Hepsi Cumhuriyet Devri-
mi'nin çocuklanydflar. Medre-
seden üniversiteye sıçrayan
yükseköğrenim düzenimizin
ilk meyveleri arasındaydılar.
En iyiler arasında yer aldılar.
Hangi meslekteyseler en iyi-
siydiler. (Bana Ingilizceyi Mî-
na Urgan'dan daha iyi kulla-
nan, Ingiliz edebiyatının tadını
öğrencileriyte dahaiyi bölüşen
kaç kişi gösterebilirsınız? Ma-
cide Tanır*ı sahnede seyredip
de büyülenmeyen var mı? Bu
ülkenin kültür yaşamına Azra
Erhat kadar katkıda bulunan-
lar sizce kaç kişidir?)
Bir kuşaktılar. Özelliklerinin
«aönemlerinin, "mesleklerini
en iyi yapanlar" olmalanndan
kaynaklandıflına inanıynnım.
Bir de dolu, zengin bir yaşamı
sonuna dek sürdürebilecek
solukta oluşlanndan...
Ot bitmeyen çorak Anado-
lu topraklannda, bozkırdaki
çekirdeği çatlatanlar kuşağın-
dandılar. Kimileri aramızdan
aynldı. Kimileri yaşıyor. Ara-
mızdan aynlanlar son ana dek
"yaşamayı" başardılar ve "ya-
şama" sözcüğünün içeriğini
zenginleştirerekyaşadılar. Ha-
len yaşayanlar aynı hüneri
gösterebileceklerini çoktan
kanıtladılar.
Arkeolog iseler, tarih önce-
sinde yaşayan ve bugüne kör
bakarı, xlaracık "uzmarı ya-
şamlan"nm cenderesine sıkış-
madan yaşadılar, yaşıyorlar.
Oyuncu iseler, sahneyi, bastı-
nlmış teşhircilik duygulannın
özgür kaldığı bir alan olarak
kavrayıp, yaşamlannı o üç du-
varlı yapay dünyayla sınırta-
madılar. Dil ve edebiyat dalın-_
da uzmanlaştılarsa satt bir ür>k
j/ersitaüğretmeni olarak^
madılar, ülkenin edebiyat ve
düşün yaşamına doğrudan
katıldılar, etkilediler, yönlendir-
diler ve zenginleştirdiler.
Bir kuşaktılar. Cumhuriyet
Devrimi'nin kızlarrydılar.
Bir kuşaktırlar. Cumhuriyet
Devrimi'nin kızlandırlar.
POLİTtKA GÜ1NLÜGÜ
HtKMET ÇETtNKAYA
Ağca'dan ÇaUı'ya
Hani bulanık ırmaklar, mavisini yitirmiş denizter
vardır; hani acının çoğalan fotoğraflannda genç-
lerin çığlığı duyulur ya, tıpkı böyle bir ortamda his-
sediyor insan kendisini...
Gazetelerde Mehmet Ali Ağca'ya ilişkin haber-
leri okuyorum... - , -
Tartışılan şu:
"Ağca konuşacak mı, konuşmayacak mı?"
Bir katil yirmi bir yıl sonra hiç konuşur mu?
Zaten Ağca, yirmi bir yıl önce de hiç konuşma-
mıştı...
Televizyon ekranlannda Ağca, gazetelerde Ağ-
ca!..
Oral Çelik Türkiye'de elini kolunu sallayarak
dolaşırken Ağca niye yatsın cezaevinde?
Boğma telleri, zincirier, silahlar, bombalar...
Tevfik Ağansoy itirafçı bir ülkücüydü. Bilindiği
gibi bir eski ülkücü Alaattin Çakıcı'nın adamlan
tarafından Bebek'te vurularak öldürülmüştü...
Acaba Ağansoy, Uğur Mumcu'nun hangi güç-
ler tarafından katledildiğıni, kimlerin tetikçi olarak
kullanıldığını biliyor muydu?
1980 öncesi dönem aydınlanmadan 1990 son-
rasındaki faılı meçhul cınayetler çözülmez!..
Abdullah ÇarJı'dan Mehmet Şener'e, Mehmet
Ali Ağca'dan Yalçın Özbey'e dek uzanan ilişkiler
zincirinde 12 Eylül 1980 darbesinin aktörierini ara-
mak, devlet erkindeki ilişkilere ulaşmak gerekir!..
Siyasal erk bunu, bugün, bu koşullarattındaya-
pafjilir mi?
Abdi İpekçi cinayetinden bugüne değin geçen
süreçte Kürt kökenli Mehmet Şener'in Alman-
ya'da PKK'ye sığınması, eroin kaçakçılığını Beh-
çet Cantürk'le birlikte yapması ilginç değil midir?
Peki, ülkücü katilleri Sofya'da koruyup kollayan
Behçet Cantürk'ün rolü neydi?
Abdi İpekçi cinayetinin 'baş aktöherinden' olan
Mehmet Şener, Alman yurttaşıdır; Türkiye Cum-
huriyeti devletinin yirmi bir yıldır bu kişiyi aramak
gibi bir girişimi olmamıştır...
Gelelim Yalçın özbey'e!..
Abdi İpekçi cinayetiyle ve Abdullah Çatlı bağ-
lantılı devlet ilişkilerini Türkiye'den gelen istihba-
rat birimlerine anlatmış, ancak ifadeleri kaybol-
muştur(!)
•••
Ülkücü kesimin avukatlanndan Can özbay, Ağ-
ca'yla görüşmek için Adalet Bakanlığı'na başvu-
ruda bulunuyor Milliyet'in haberine göre...
Ağca olayını irdelerken, Uğür Mumcu'nun yıllar
önce yazdıklannı yeniden okumakta yarar var...
Uğur Mumcu, bakın Can özbay hakkında neler
yazmış:
"12 Eylül döneminde askeri cezaevlerinde gö-
revlilerin 'sağ eğilimliler' arasından seçilmesi rast-
lantı mıydı? Oğretım üyelerini ve yüksek bürokrat-
Ian1488 sayılı yasaya dayanarak gözünü bile kırp-
madan bir gün içinde görevlerinden alan komu-
tan Recep Ergun, bu 'ülkücü militanlann' ceza-
evlerinde görev almalanna nasıl izin veriyordu? Ve
cezaevi komutanının yazısına rağmen niçin bu er
cezaevindeki görevinden alınmıyordu?
Er Kısmet Çağlar'/n avukatı Can özbay'ı An-
kara Hukuk Fakültesi'nde öğrencilikyıllanndan ta-
nıyordum. 1971 12 Mart döneminde Dekan
Prof.Dr. Uğur Alacakaptan ve Doçent MukbU
Özyörük ile biriikte tutuklanmamıza ve aylarca
hapis yatmamıza yol açan sonjştunma, Can Oz-
bay'ın asılsız ihbarian ile başlamış ve duruşma sı-
rasında Özbay'ın, 'MtT tarafından vazifelendirildi-
ği için ismi saklı tutulan' bir görevli olduğu, Anka-
ra Sıkıyönetim Komutanı Orgeneral Semih San-
car'/n 12.6.1972 günlüyazısı ile anlaşılmıştı. An-
kara Sıkıyönetim Komutanlığı 1 No'lu Askeri Mah-
kemesi'nin 1972/88 sayılı dosyasının 124 dizi sı-
rasındaki belge, özbay'ın *MİT ile ilişkisini' ka-
nıtlamaktadır.
12 Eylül günlerinde, Avukat Can özbay, Ma-
mak Askeri Tutukevi'ne girişte dosyalar arasında
'silah bulundurduğu' için tutuklanacak, daha son-
ra dosya sivil mahkemeye gönderilecek ve yapı-
lan yargılamalar sonunda Avukat özbay aklana-
caktır.
Emanet deposundan çalınan silahlar, o gün bu-
gün ortaya çıkmış değildir. Içlerinde bir de 'dol-
makalem tabanca' bulunan bu çalıntı silahlar, 12
Eylül'ün bilmecelennden biri olarak durumunu ko-
ruyor. Bu silahlann, çok önemli suçlann ortaya
çıkmasını engellemek için çalındıklan bellidir. Ar-
kalannda en küçük bir ipucu bile bırakmadan ka-
çan bu 'hünerii eller' bu silahlan niçin çalmışlar-
dı?
Hangi cinayetin ortaya çıkmastnı engellemek
için?!..» "
• • •
Evet!.. Hangi cinayetlerin aydınlanmasını engel-
lemek için?
Uğur Mumcu'nun yıllar önce sorduğu bu soru,
sanınm bugün için de geçerlidir...
Yanıtını, Başbakan Ecevtt, yardımcısı Bahçell
vermelidir!
Yedinci Cumhurbaşkanı Evren, dokuzuncu
Cumhurbaşkanı Demirel de konuşmalıdıri..
hikmet.cetinkaya(« cumhuriyetcom.tr
Faks numaramız: 0212/513 90 98
T Cumhuriyet
kitan kulübü^ krtap kulflbu
I (....,„ | ÇAĞIHIN TANIĞI ÜÇ YAIAR
2 BASI
KUBİLAY OIAYI VE TAKİKAT
KAMPLARI
4 BASI
SAHCILI YIILAR
SOMKLAR
4 BASI
K|Z|POSTÜMDAKÖRT
ZİUUAK SANA DA lülAJTl KAM
ONUNUN KAZLAM
AŞKKADMlAltSOftAfe:
2BAS1
SERİAT PAZARI
SEVDANIN ADRESİ BEUİ DEĞİL
TÜBKİYE'NİN JEYTAJ ÖÇCEMİ
ZLERİN POYRAZ
Cumhuriyet Kıtap KulubO Çağ Pazaıiama A.Ş Türkocağı Cad.
No 39/41 (34334)Cağaloğlu-lstanbul Tel 514 01 96