Katalog

SAYFA CUMHURİYET 17 HAZİRAN 2000 CUMARTESİ 14 J V L J L J I \JM\ [email protected] Norveçli grubun sotisti Mortan. A : H a döndü8O'lerin ortasında Türkiye'de ya- bancı dıldeki pop müzik pazan, sayı- sı elliyi aşmayan isimlerden oluşuyor- du. Aynca, çok tarunan yorumcula- nn albümlen, son derece kalitesiz ka- yıtlarla piyasaya sürûlürken yeni isim- lenn yapıtlanna ulaşmak olanaksız gibiydi. Böyle bir ortamda A-Ha ad- h Norveçli grup çıktı ortaya. Videok- lipler daha yeni yeni TRT ekranında görünürken Mortan, Pal ve Mags'tan kunılu A-Ha'nın Take On Me şarkı- sının, fotoğrafla çizginin, ammasyo- nun kanşımından oluşan klibi bizde de büyük ılgı görmûştü. Tabii hemen albümlen Hunting High & Low Türkiye'de yayımlandı ve albüme adını veren parça, Take On Me ile The Sun Ahrâys On TV, grubu altı ayda zirveye taşıdı. Ardından ikinci albüm Scoundral Days ve ilk sıngle Cry W»lf la da ay- nı başanyı sürdürdükten sonra 1988 tarihli Stay On These Roads, 1990 ta- rihli EastOfTbeSunWestOnThe Moon'la tam anlamıyla çöküş yaşa- dılar. Bir ara, best of stili yapüklan albüm Headlines&Deadnnes'le par- lar gibi oldular ama 1993 tanhlı Me- morial Beach yine iş yapmadı. tkı yıl önce, bır ara Summer Mo- ved On adh single çalışmasıyla orta- lıkta göründüler; hatta Nobel töre- runde de çahndı bu parça ama grup etkinhğmi tam anlamıyla yitirmişti... Mayıs ayında ise yeni albümlen gündeme geldi. Kısa sürede bizde de yayımlanan yeni Minor Earth, Ma- jor Sky adh albümle ilgili olarak Ba- tı'da yayımlanan haberleri merakla ızlemeye başladık ama yeni sound'la ilgıh hiçbır şey söylenmedi. Tartışı- lan konu, son dönemde Avrupa'da ağırlıklannı ıyice hıssettiren tskan- dinav popçulann A-Ha'dan ne kadar etkılendıklenydı. Ilgınçtır, hiçbın on- larla gönül bağının olmadığını söy- lüyorlardı. Ancak bızce, doğirudan ol- masa da A-Ha'nın bugünün popun- da, basit şarkı yapılan, iyi klipleri ve kalbe doğrudan seslenen mesajlany- la önemi büyük. Gelelim yeni albüme; melankolik çizgilerinın bugün pek geçerli olaca- ğını sanmıyonız. Belki orta yaş ku- şağının melankoliklerini yakalayabi- hrler. Bız I W»hICared,TheSunNe- ver Shone That Day, That It Was You ve Littte Black Heart'ü beğendik. Gladyatör ozgün mu?Hans Zimmer ne zaman bir fîlme müzık yazsa, tarih tekrar ediliyor ve albüm çok iyi satarken eleştirmenler onun yaptıklannın hiçbir özgünlüğü olmadığını söylüyor. Bukez de sıra, rekortmen film Glad- yatör'ün müziklerinde. îçlerinde iki tanesi on dakikayı aşan 17 bölümden oluşan Gladyatör'ün müziklerini De- ad Can Dance'den tanıdığımız Lisa Gerrard'la birlikte yazan Zimmer' in (43 yaşında) tüm 'numarasT elektro- nikle klasik müzik öğelerini son de- rece kurnaz bir şekilde bır arada ver- mesi ve filmin türüne göre etnik tat- lardan da olabildiğince yararlanma- ^_ sı. Bir de Zimmer, sürekli filmin te- > malan dışına çıkıp arayışlara gıriş- mesiyle de ünlü. Örneğin Gladya- tör'de de Gasparyan'ın 'düdûk'ü gi- bi açıkmlan çok seviyor. _ __ Oysa 82 adet füme müzik yazmış, ~L " 1994'te Walt Disney'in en tutulmuş çizgi fılmi Aslan Kral'la (Oscar, Al- tın Küre, 2 Grammy) 13 milyonluk sa- îşa ulaşmış Zımmer'ın kâriyeımde Rain Man, Green Card, Tbelma & Louise, Mısır Prensi gibi kabulgör- müş yapıtlan var. Son olarak da im- zasına The Road To Eldorado ile Gö- revimiz Tehlike 2'de rastladık. Sek- senler'de Buggies grubundayken M- deo KiDed The Radio Star parçasıyla büyük ses getiren Zimmer, rakamla- ra bakılırsa Gladyatör'le de mini bir satış rekoru kıracağa benziyor. Odeon Koleksiyon serisi, üç ustanın yorumladığı 89 parçadan oluşuyor x Gerçek ııostaljı serısıPlak döneminde ürettiği yapıt- larla Türk müziğine önemli kat- kılarda bulunmuş Odeon firma- sı üç ustanın üç albümüyle pi- yasaya dönüş yapn. Odeon Koleksiyon adıyla ya- yımlanan bu çift CD-kasetlık al- bümler Nesrin Sipahi, Mustafa Sağyaşar ve Yaşar Özd'in yo- rumladığı tam 89 parçadan olu- şuyor. Büyük bölümü Türk sa- nat musikisının en popüler dö- nemini yaşadığı 1960 ve 1970'lerde klasikleşmiş parça- lardan oluşan seri öyle ne oldu- ğu belirsiz kannan çorman nos- talji çalışmalannın gündemde olduğu bu dönemde sanat mu- sikisi tutkunlan için bulunmaz kaynak ışlevi taşıyor. Listelerin birbınne girdiği, ki- min ne okuduğunun belli olma- dığı, aşure albümlerle her türlü tüketıcınin hedeflendiği bir or- tamda müzikseverlehn bu tip çalışmalara destek vermeleri ge- rekiyoT. özelükle gençlere sanat- çılarla ilgili birkaç satır bilgı ak- taralım ve repertuvardan örnek- ler verelım. Nesrin Sipahi 1934 Yeşilköy doğumlu olan Nesrin Sipahi konservatuvarda Batı müzıgı eğıtımı görürken öğretmeni Ahmet Nuri Canay- dm, onun sanat müziğine eğili- mini seziyor ve bu yönde iler- lemesıni sağlıyor. Istanbul Rad- yosu'nda stajyer sanatçı olarak çahşmayabaşlayan Sipahi, 1953 yılında Ankara Radyosu'nun kadrolu sanatçısı oluyor. Plak- lar, konserler derken 1968'de beyazperdeye transfer olup ilk fümi Kalbımdeki Serseri'de rol alıyor. 1965-1975 arası birçok po- püler parçayı yorumlayan Sipa- hi 'Devkt Sanatçısı'. Albümdeki parçalardan bazı- lan: Bu Akşam Bütün Meyha- nelenni Dolaştım tstanbul'un Yaşar Özd Nesrin Sipahi Mustafa Sağyaşar Cumhur Canbazoglu MUZIK ^ CD-kasetlik albümlerde Nesrin Sipahi, Mustafa Sağyaşar ve Yaşar Özel, büyük bölümü Türk sanat musikisinin en popüler döneminin yaşandığı 1960 ve 1970'lerde klasikleşmiş ve çok sevilmiş parçaîan yorumluyorlar. Kapaklarda sanatçılarla ilgili bilgilerin aktanldığı albümler iyi bir kaynak işlevi de görüyor. (beste: Avni Anıi, söz: Turhan Oğuzbaş), Seni Ben Ellerin 01- sun Diye mı Sevdim (beste: Ba- Id Duyarlar, söz: Gonca Gûi), Ankara Rüzgân (GündoğduEr- duran), Benim de Canım Var (beste: İsmetNedim, söz: Meb- met Erbulan), Bülbülûn Çilesi Yanmakmış Güle (YusufNalke- sen), Gizli Aşk Bu (Zeynettin Maraş), Inleyen Nağmeler (Zey- nettin Maraş), Yar Saçlann Lü- le Lüle (Yesari Asnn Arsoy)... Mustafa Sağyaşar 1932 Adana doğumlu Musta- fa Sağyaşar, Adana Halkevi Mü- zik Derneği'nde yetiştikten son- ra bölge illerinde sahneye çıkı- yor; sonra da 195O'de Ankara Radyosu'nun sınavını kazanı- yor ve burada ünlü hocalardan dersler alıyor. Sağyaşar'ın gazi- no günlen ise 1961 'de Ankara Göl Gazinosu'nda başlıyor. 1972'de ise Istanbul'ageliyor ve birçok plak çahşması yapıyor. 1984'te ise Istanbul Radyosu'nda koro şefı oluyor. 1997'de emek- li olan Sağyaşar bir yıl sonra 'Devkt Sanatçısı' seçiliyor. Parçalanndan bazılan: Güle Sorma O Bilmez (Erol Sayan), Aynlsak da Beraberiz (Yusuf Nalkesen), Karagözlüm Efkâr- lanma Gül Gayn (beste: Gülte- kin Çeki, söz: Beldr Srtkı Erdo- ğan), Nasıl Geçü Habersız (bes- te: Teoman Aİpay, söz: Nihat Aşar), Sazlar Çalınır Çamlıca- nın Bahçesınde (Yesari Asun Arsoy), Bir Sevda Geldi Başıma (ArifSamiToker), Karam (ano- nim), Ufacık Tefeciktin (Şeldp AyhanÖnşık)... YaşarÖad Yaşar özel ortaöğrenimi sı- rasında Fahri Kopuz ve Vfedia Tunççekiç'ten özel müzik ders- leri ahyor. 1957'de Ankara'da birözel yanşmada 'ses krah" un- vanını alıyor ve iki yıl sonra sı- navı kazanıp Ankara Radyo- su'na stajyer olarak giriyor. 1970'e kadar Ankara'da kalıp radyoda ve aile gazınolannda çalışan Özel, bu tarihte Istan- bul'ataşuuyor. 1980'e kadar Is- tanbul Radyosu'ndaki kayıtlan, konserler ve gazino çalışmala- nyla sanatmusikisinin en önem- li isimlerinden biri haline geli- yor. O günden sonra televizyo- nun da yardımıyla Türkiye'nin dört bir yanında ünleniyor. Ay- nca ülkemızı yurtdışuıda da sa- nat elçisi olarak temsil ediyor... Islak Daha Islak Öp Beni (bes- te: Rûştü Şardağ, söz: ÜmitYa- şarOğuzcan), Hanı Yosun Ren- gi Gözlenn Olacaktı Senın (bes- te: Irfan Özbakır, söz: Ergun Evren), Sen MevsimlerGibisın (Sdami Şahin), Dertlen Zevk Edindim (beste: SdahattinInal, söz: SunUzunhasanoğhı), Ma- demkı Gidıyorsun (beste: Mu- zaffer Ükar, söz Mehmut Erbu- lan), Artık Bu Solan Bahçede (beste: Akaddin Yavaşça, söz: FarukNafEÇamhbel), Avuçla- nmda Hâlâ Sıcaklığın Var (Yu- sufNalkesen)... Lazcaya destek 1998 yılı başuıda Türkiye'de ilk Lazca türkü albümü Lazu- riBirabape-Heyanıo'yu çıkar- mış elektnk mühendısı Birol Topaloğhı ikinci solo albümü Aravani'yi (Kaçkar Dağlan eteklennde yokuşu ve suyuy- la ünlü bir yer) yine Kalan Mü- zik etiketiyle bu hafta sonun- da yayımladı. tki albüm arasında bir de Sal- knnsöğüt adlı bir karma çalış- mada parçalan değerlendırilen Topaloğlu, 1965 Rıze doğum- lu. Pazar ılçesi Apso köyünde büyüyen Topaloğlu, köyde Laz- ca konuşulduğu ve radyo, ga- zete ve televizyon izlenmedi- ği için Türkçeyle ancak ilkokul çağlannda tanışmış. Rize Yetiştirme Yurdu'nda bağlamayla başlamış müziğe; arabesk söylüyormuş. Oniver- site çağında Gaziantep OD- TÜ'de Türk HalkBilimleri Top- luluğu'na girmış. Burada sah- nede yorumladığı parçalann arasına, annesinden öğrendıği bir iki tane de Lazca türkükoy- muş ve olumlu tepki ahnca de- vam etmiş. Birol Topaloğlu ikinci solo albümüne 'Aravani' adını verdL O albümü beş yılda, annesi- ne, tamdıklanna başvurarak bölge köylerinde araştırmalar yaparak hazırlamıştı Topaloğ- lu. Yeni albümde yine araştır- malanmn sonuçlarmı değer- lendirirken Hetimişi Xasan'm çalışmalanndan da yararlan- mış. Aravani albümü Türkçe ve Lazca söylenmiş 17 parça- dan oluşuyor, Lazca parça söz- lerininkapakta Türkçe karşüık- lan da bulunuyor. Topaloğlu'nun amacı bu al- bümlerde geleneksel sazlarla Batılı birkaç sazı birleştirerek Laz müziğini geruş kitlelere taşımak ve aynı zamanda ko- ruyarak gelecek nesillere kala- cak kaynaklar oluşturmak. Birol Topaloğlu'y la yaptığı- mız bir söyleşide Lazcayla il- gili görüşlerini şöyle açıkla- mıştı. Burada tekrarlamakta yarar var: "Bu tip çabalar art- mazsa beDddeeffiyüsonraLaz- ca yok ohıp gidecek— Bu kül- türûn yaşanhnası için bir şey- ler yapılnıası gerektiği konu- sunda herkesin aynı görüşte ol- duğunu görfiyorum, ama hare- ketegeçenyok.'' Ole ole goool Dünya bir haftadır yine fiıt- bol topunun çevresinde dönü- yor ve milyarlarca insan tele- vizyon karşısında 2000'lerin ilk önemli spor organizasyonu Avnıpa Futbol Şampıyonası fınallerini heyecanla izliyor. Karşüaşmalarm canlı yayım- lannın yanında birçok prog- ram da televizyonlann ve rad- yolann en önemli kuşaklann- da sporseverlere sunuluyor. Dikkatlı kulaklar, geçen bir hafta içınde, yayımorgan- lannda bir dolu müzik- le programlann des- teklendığini anım- sayacaklardır. Işte Lniversal Türkiye bunlardan olu- şan Offitial Euro2000 adlı bir albümü şampi- yonanm ilk günlerinde sauşa çı- kardı. Kapağında şampiyonamn programının bulundugu ve par- çalarla yorumlayanlann isim- lerinin bir futbol sahası üze- rinde tanıtıldığı albüm, bu tip çalışmalann klasik özellıklen- ni üzerinde taşıyor; yanı 21 parça içerisinde birkaç tanesi iyi ve kaliteli, hatta stadyum- lardan aşina; diğerleri ise 'doi- durma' işlevi görüyor. Türkiye adına da Fresh B'nin (Burak Alpkonlar) Koy Kale- yeKoy (Ne demekse!) adlı par- çayla yer aldığı albümdeki ya- pıtlar şöyle sıralanıyor: Cam- pione 2000 (E-T>pe), Carna- val 2000-Rapino BrotbersMix (Dario G), Formula FoorbaU (Perfecto FC), JerusaJem-Pet ShopBoysMa(Fat Les 2000), OleOleOle-AnderiechCham- pion (Eurostars). Part Time (DJ Jean), Aida 2000 (DJ Jur- gen),U(Westbam),Out TbereAndBack (Paul Van Dyk), FootbaD FootbaD(Ham- penberg), Push It-Dr Jurgen Mix (NaganoAllStars), Eu- ro Chant 2K (Shaft), F.O.O.T3AJLL. (T-Spoon fe- aturıng DJ FC), Great Escape 2000-Dirty Rotten Scoundreb (England Supporters Band), Agustito-Eoro 2000 Mix (Ke- tema), ReadyToGo (Republi- ca), Drum-Loc (Bıg Room), KoyKaleyeKoy (Fresh B), Fo- otbaU b The Game (U96), Je- rusakm (Fat Les 2000), Cam- pione2000-MCMMix(CF Fo- notron). Berkes'ten sürprîzî sevenlere TurgutBerkes, kısa süre öncesine ka- dar çevirmen, şarkı sözü yazan ve FT stüdyolannın ortaklanndan biri olarak tanınıyordu. Fuat Gûner'le kurduğu stüdyolarda kendı kendıne beste dene- meleri yaptığmı duymuştuk dostlann- dan ama kitlelere ulaşan yalnız şarkı sözleriydi. Söylemlerini sertleştirip politik me- sajlannı yoğunlaştıran Moğoilar'ın Dört Renk albümünde yer alan Key- fim Yerinde,Eknnin GûnahıYokve BK şey Yapmah parçalannın altında Tur- gut Berkes'in imzası vardı. "Sûreki Ay- <fankkİçmBirP«kaMKaraahk"kam- panyasmmmüziğı halmedönüşen Bı- y Yapmah, tiraj açısmdan aftn nümüz Türkiyesi'ne eleştiriler getiri- yordu. Bir gün gazetedeki posta kutusun- da ılginç kapağı olan bir albüm bul- duk. Deniz kenannda kumlarla oyna- yan çıplak bir kadın fotoğrafi vardı kapağında ve isim hanesmde Kara Kıitu yazüıydı. Turgut Berkes'in albü- mü olduğunu okuyunca hayli merak- landık. Yanına aldığı güçlü müzisyen- lerin yardımıyla bir köşede bınktirdi- ği bestelerini yorumlamıştı. Sözler, genelde yaşamın anlamını sorgula- yan, şartlanmalara yumuşak eleştiri- ler getiren dizelerle gidiyordu. yine müziğe galip geldi ve Kara Ku- tu, kapaktaki çıplak kadın fotoğrafıy- la gündeme yerleşti. Muzır kapak ne- denıyle bazı plak depolanmn, yapıtı dağıtmak ıstememeleri ya da vitrinler- de kapağın diğer yüzünün (Bob Fla- nigan'ınagzı dıkılmış fotosu yer alı- yor) kullanıldığı anlatılıyordu haber- lerde... Işte bu olaydan sonra nitelikli bir ça- lışma daha güme gıtmek üzere; so- und'u nedeniyle zaten pazara yaban- cılaşan Kara Kutu'mm alternatıf bır şeyler arayanlar tarafindan desteklen- sigerekiyor. Turgut Berkes ilk solo albûmûnü yaynnladL rükleyemese de uyuyakalmış yerh pro- test müziğe basit mesajlı parçalann hâlâ kabul görebileceğini kanıtlamış- tı. Ardından Berkes'in muhalif üslubu bu kez Moğollar 30. Yıl albümünde karşımıza çıktı. O albümde de Kanrt- br Kanathve BirÜeriBirGeri'yle gü- Dizginlenmiş bır metal, rock ve pop arası modern bir sound'dan oluşmuş sekiz parça vardı albümde. Birinin sözleri hariç (Benimsin: Cahit Sıtkı Tarancı) parçalann tüm söz ve beste- leri Berkes'e aitti. Albümün müzıkal yanının medya- da değerlendiriteıesinı beklerken fızik kuşağı; Berkes de bu az sayıdaki in- sanlardan biri. 80'lerde çarpık kültür politikalanyla mahvedümiş gençüğin ardından gelen techno kuşaktan da fazla bir şey çıkacakmış gibi görün- müyor. Durum böyle olunca ış yine bu tip arayışlarla kitlelere 'sürprizi' sev- direcek cesur yapımlara düşüyor. CÖRÜS 55SSLANDAK 'Brasil Tropicar Dans-Müzik-Şov... Sanatta "sıcaklık ve hareket" nitelikleri- nin en fazla bırleştıği müzik, dans, göste- ri türlerinın kaynağı ve dünyayı sanşı de- nince, hiç kuşkusuz ilk akla "Latin Ameri- ka've başta Brezitya gelir... Işte bu sıcak- lığın, bu baş döndürücü ritm'lerin ve göz kamaştıncı hareket'ier ile "tipıkgiysilerin renk cümbuşü ıçındekı karnavaT\ canlan- dıran kıvrak dansözler ve etkileyici şarkı- cılar, Istanbul'da "Brezilya fırtnası'n "Bra- sil Tropical" gösterileriyle yaşattılar. "Brasil Tropical" müzik-dans-gösteri topluluğunu ellıye yakın sanatçı kadrosu, olağanüstü gösterileri, gözalıcı tipik kos- tümleri, özellikle "orijinal vurmalı çalgılar"\ seslendiren virtüözteri ve orkestra müzis- yenleri ile bızlere seyretmek olanağını sağ- layan Mydonose Shovvland yetkililenne ve çalışanlarına övgüler ve tüm sanatçılara alkışlar... Bir yandan "Geleneksel Brezilya yaşa- mından ve sanatından, öte yandan Afrika ve biraz da Avnıpa türlerinden esıntilehe gerekseslendırdıklen müzıklere ve göster- dikleh danslara renk katan "Brasil Tropi- cal" topluluğunun en önemli dayanağı ve yaratıcılan olan sanatçılara önemle degı- neyim: Edvaldo Cameiro ve Domingos Campos'u kısaca tanımlayalım... Brezil- ya'nın en eski kültürünün beşığı ve ünlü sa- natçılarının doğum yen sayılan Bahia eya- letinin Salvador kentinde doğan Edvaldo Carneiro Brezilya'da halk arasında çok tu- tulan "becen gösterme oyunu Copoeria'y bır genç arkadaş grubu ile başanyla oynar ve büyük ödul olan "Carmısaflosa"yıka- zanarak kendısıne "Com/sa" lakabı venlir. Edvaldo Carneiro (Comısa) sonra etrafı- na çok yetenekli müzısyenler, şarkıcılar, dansçılar toplayarak grup kurar, daha son- ra koreograf olarak usta sanatçı Domingos Campos'u yanına alarak "Brasil Tropical" kurulmuş olur... Domingos Campos ızle- diğimiz topluluğun bence beynı sayılır ve başanlann yaratıcısıdır koreograf ve bale öğretmeni olarak... Aynı zamanda Brasi- liana topluluğunun solıst dansçılanndan bi- ri olarak parladı ve Rk> de Janeiro'dan son- ra tüm Avrupa'da kendını kanrtladı. Brezıl- ya'ya dönüşünde, dünyaca ünlü "Monte- caho Rus Balesi"n\n öğretmenlerı Euge- nia Feodorova ve Nino Vertschinina ile eğitimını pekiştırdı. Domıngos'u önceden keşfeden Mieco Askanasy sonra onu ko- reograf olarak lanse etti. Domingos Cam- pos aynca Latin Amerika Dans Festivali'nde "GüneyAmerika 'nın en iyi dansçısı" ödü- lünü almıştı. Istanbul'da Mydonose Showlancföe ız- lediğimiz "Brasil Tropıcal"\n gösteri prog- ramında: "Batucada", Timbalada (gele- neksel), "Maa;mba".^Afrıka-Brezılya.tö- ren türü), "Tamanco No Samba" (Bahıa so- kakdansı), "BrasilCanta", "Cangaceiros", "Bahia" (kölelerin dansı), aşk, dövüşte sa- vunma, kadınlann etkileyici Samba dansı) "Amazonas", "CarmenMimnda"^(ölümsüz şarkıcıyı anma), "Brasıllia" (Brezilyahalkı- nın müzığiyle dans ve şarkılar)... Bu muh- teşem "Brasil Tropicalln çok etkileyici so- list şarkıcısı Dalila'nın söylediği Latin Ame- rika ve aynca yan pop türleri şarkılardaki başansını da unutmayalım. Yerli popta Sezen Aksu yeni albümü Deüveren'le listelere birinci sıradan gırdı. Teoman '17' adlı üçüncü albümüyle ıkincılığe uıerken TV dizisi Yılan Hikâyesi'nin Aü Otyam imzalı müzık albümü üçüncü sırada yer aldı. Sanat müzığınde haftalar sonra sıralama değişti ve Emel Sayın, Ah Bu Şarkılar albümüyle bırincı sıraya yükseldı. Bûlent Ersoy, Alaturka 2000 adlı albümle ıkıncı. Muazzez Ersoy, Nostalji sensının 7-8-9 adlı albümüyle üçüncü. Halk müzığınde Fatih Kısaparmak, Bu Dağ Ne Rüzgârlar Gördüyle birinci, Yavuz BingöL, Siteradir le ıkıncı, Ceylan, Zeyno'yla üçüncü. Yabancı müzikte ise Britney Spears yeni albümü Oops I Did It Again'le bırıncı. Santana Supernaruralla ikinci. Yunan yorumcu Angela, Dimitriou adını verdıği albümü ile üçüncü. yeniler- Any Given Sunday - Soundtrack - «You - Sasha - Pkces In A Modern Style - William Orbit - Pop Trash - Duran Duran - Süver and GoM - Neil Young - Mission Inıpossibk 2 - Soundtrack ^— - D Concerto di Adriano - Adnano Celentano - Toy Story 2 - Soundtrack - Minor Earth, Major Sky - A-Ha - Inside Job - Don Henley ™r~,~ - Viva La Muska - Gıpsyland - - Shining Like A National - Paul Simon _ - TWD Against Nature - Steely Dan - Shaft - Soundtrack ~ - Emoftnnal - Carl Thomas - For Sale - Fool 's Garden - Odeon Koleksiyon Mustafa Sağyaşar - M. Sağyaşar - Odeon Koleksiyon Nesrin Sipahi - N. Sipahi - Odeon Koleksiyon Yaşar Ozd - Y. Özel - Alasma Bırak - Mustafa Sandal