27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 HAZİRAN 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 9HABERLER Demipere ferel Madalyasr • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e yann düzenlenecek törenle Devlet Şeref Madalyası verilecek. Demirel'e madalya verilmesi konusu görev süresinin tamamlanmasından önce gündeme gelmiş, bu yönde hazırlanan kararname Bakanlar Kurulu'nun imzasına sunulmuştu. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, yann saat U.OO'deÇankaya Köşkü'nde düzenlenecek törenle Demirel'e Devlet Şeref Madalyası' nı sunacak. Dünya Bankası'ndan çevre yantom • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dünya Bankası, 8.2 mılyon dolan "Evrensel Çevre Girişim Fonu'ndan (GEF), 3.35 mılyon dolan ıse Türkiye hükümeti tarafindan sağlanan 11.54 milyon dolarhk "Biyoçeşitlilik ve Doğal Kaynak Projesi'ni" onayladı. Proje, seçilmiş 4 koruma onnan >•»-• planlaması ve yönetimi, yerel toprak kuüanımı, turizmin kalkınması, tanmın yaygınlaştınlması ve su sıstemlerinin çevresel yönetimi gibi alanlarda destekleme amacını taşıyor. Valide Suttan Köprüsü trafiğe kapamyop • tstanbulHaberServisi - Valide Sultan Köprüsü, bakım ve onanm çalışması nedeniyle 16- 30 Hazıran tarihleri arasında trafiğe kapatılacak. tstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden yapılan açıklamada, köprünün yann saat 08.30'dan 30 Haziran Cuma günü saat 16.30'a kadar trafiğe kapatılacağı belirtildi. Hizbullah'a 4 tutıMama • A D A N A ( A A ) - Adana'da, terör örgütü Hizbullah'a yönelik operasyonlarda, Üiyarbakır'da 3 kişinin öldürütmesi olayını geıçekleştirdiği behrlenen 7 kişi dün yakalandı. Adana Enınıyet Müdürlüğü'nde ıîadeleri alındıktan sonra DGM'ye sevk edilen samklardan I.T, C.D, A.Y. ve H.Y. tutuklanarak cezaevine konulurken YÖ. tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. 2 kişi de Diyarbakır'a gönderildi. Pnotesto îçin "^ eseHerM yakU • BATMAN (Cumhuriyet) - Ressam. Sait Keleş. Batman'ın " tarihı ılçesi Hasankeyf'in sular altında kalmasını protesto etmck ıçtn yrida yaptığı 30 yaglıboya tabloyu dün ^vaktı. Keleş bu eylemle HasanTceyf' in sesını dünyaya duyurmayı amaçladığını söyledi. Keleş, eyleminden sonra güvenlık güçlerince gözaluna alındı. Türkiye'deki tarihi eserler kaynak ve ekip yetersizliği nedeniyle korunamıyor Anadolu tarüıitü yîtiriyor BAHAR TANRISEVER ANKARA - Birecik Barajrnın bu ay sonunda faaliyete geçmesiyle su altında kalacak olan Zeugma kenti, arkeolojik varlıklann korunması tartışmasını yeni- den gündeme getirdi. 1975'liyıllardaga- zetemiz yazan Prof. Dr. Ahmet Taner KışlalTnın Kültür Bakanlığı döneminde, su seviyesi düşürülerek eserlerin kurta- nldığı Karatepe Aslantaş Barajı ömeği- ne karşın, halen yapunı süren birçok ba- raj projesi nedeniyle tarihi eserlerin za- rar göreceğine işaret edildi. Alınan bilgiye göre, Gaziantep'in Ni- zip ilçesinde 1989'da tamamlanarak işlet- meye açılmış olan Hancağız Barajı'nın sulan altında kalan Kuru höyük ve Bo- zalioğlu höyüğünde arkeolojik çalışma yapılmadı. Kısmen su altında bulunan ingiltere devrede Arkeologlar Zeugma için geliyorlar • Yan resmi bir kuruluş olan Londra Arkeolojik Kurtarma Takımı, 6 aylık kurtarma kazısını 50 kişilik grubuyla 6 haftada bitirecek. tsUnbulHaber Senisi-Birecik Ba- rajı sulan altında kalacak antik Zeug- ma kentinı kurtarmak için İngilte- re'den dünyanm en iyi arkeologlan bu hafta Türkiye'ye geliyor. Değeri milyar dolarlarla ölçüleme- yen Zeugma'nın yok olmasına karşı Türkiye ve dünya kamuoyundan yük- selen seslere ilgisiz kalamayan Kültür Bakanlığı, yaptığı bir anlaşmayla bu alanda dünyanın en ıyisi kabul edilen London Arkeological Rescue Te- am'den (Londra Arkeolojik Kurtarma Takımı) 50 kişilik arkeolog grubunu Türkiye'ye davet etti. Yan resmı bir kuruluş olan London Arkeological Rescue Team'in 6 aylık kurtarma ka- zısını 6 haftada bıtirebileceği belirti- liyor. Birecik Barajı ve Hidroelektrik Santralı Tesis ve Işletme AŞ Genel Müdürü Yfiksel Onanm, uluslararası Packard Bell bilgisayar firmasının sponsorluğunda ilk aşamada 5 milyon dolar aynlan kurtarma operasyonu- nun 1.5 ay sürebileceğini söyledi. Ze- ugma için süre tanınması ve Hasan- keyf'in akıbetinin Zeugma gibı olma- ması ıçın dün Mimarlar Odası Istan- bul Büyükkent Şubesi'nde düzenle- nen "GAPta uygarhk snum" konulu toplantıda konuşan Onaran, şu anda 366. kotta olan su seviyesinin pazar- tesi günü 373. kota ulaşacağını, son seviye olarakbelirlenen 385. kotaula- şıncaya kadar 42 gün bekleneceğini söyledi. Onaran, Enerji Bakanlığı'yla imzalanacak bir centilmenlik anlaş- masıyla bekleme süresinin 5 aya ka- dar uzatılabileceğini kaydetti. Onaran, kendisine verilen bilgiye göre, Zeugma'nın 6'da 1 'inin baraj re- zervuar alanında kalacağını söyledi. Çağdaş uygarhk davranışı Toplantının açıhş konuşmasını ya- pan Mimarlar Odası Genel Başkanı Oktay Eldnci, GAP'ın Türkiye'nin kalkınma hedefleri açısından önemi- nm farkında olunduğunu, ancak Tür- kiye'nin evrensel kimliğini oluşturan tarihsel ve kültürel mirasın gözden çı- kanldığı bir anlayışın terk edilmek zo- runda olduğunu söyledi. Ekinci, top- lantının amacının sadece Zeugma'nın değil tüm uygarlık mirasının gelece- ğe aktanlmasını sağlayacak çağdaş uygarlık davranışının GAP'a da yan- sunası için gerekli ilkeleri belirlemek olduğunu kaydetti. Arkeoloji ve Sanat dergisi sahibi ve editörü Nezih Başgelen de baraj inşa- atı nedeniyle yaşanan olumsuzluklan belgelemek amacıyla bölgede yaptığı fotoğraf çalışmalanndan oluşan bir dia gösterisi yaptı. Projenin 10 yıllık bir geçmişi olduğu halde gönüllülerin baraj bitmek üzereyken harekete geç- tiği ve bunun bölgeden kaçınlan tari- hi eserlerin değerinı spekülatif olarak artordıgına ilişkin eleşünlere de yaıut olarak Başgelen. "Biz Arkeotoji veSa- nat dergisi olarak Zeugma yı 1995'te kapak konusu yapük. Bu en a7nuian son 5 yıkhr yoğun oiarak gündemde- dh-"dedi. Baraj sulanyla yok olacak arkeolo- jik eserlerle birlikte yaklaşık 30 bin _bölgeinsanının yaşadıgı drama dik- _kat çeken Başgelen. k5ylûlerle~herâ- Lberortamdaki ka^lumbağa ve kedile- ri boğulmaması için yükseklere taşı- dıklannı anlattı. Evlerde yuvalan bu- lunan kuşlann yavrulanyla birlikte boğulduğunu belirten Başgelen, Bire- cik Barajı Genel Müdürü Yüksel Onaran'a, "Çocuklannızın sular ai- ündaboğuhnalan size ne hKsemnnti" diye sordu. • Anadolu'nun binlerce yıllık tarihi, barajlann yer seçimindeki yanlışlıklar nedeniyle sular altında kaldı. Keban Barajı'nın yapımından bugûne dek 600 antik yerleşim birimi yitirilirken yalnız Gaziantep ilinde tamamlanan ve yapımı süren 6 baraj nedeniyle birçok tarihi eser yok olacak. Kuru höyükte çalışılabileceği belirtilir- ken aynı yerde çok önceden soyulmuş olan 'kaya mezarlan'nın da araştınlabi- leceği kaydedildi. Gaziantep'te yapımı süren diğer baraj lar altında kalan ve ka- lacak olan; pek çoğunda da henüz hiçbir çalışmanın yapılmadığı tarihi varlıklar- dan bazılan şöyle: Kayacık Barajı: Havuca höyüğü. Kemlim Barajı: Kılcal, Yığmatepe, Çukur, Göz, Mahmude ve Hamurkesen höyükleri. Doğanpınar Barajı: Tılbaşar höyüğü ve kalesi, Akça höyük, Yenice höyüğü, 187 parsel nekropol alanı. Karkamış Barajı: Şara, Kirkiz, Ya- rımtepe, Bayındır. Kefre, Harabebezi- kan. Seraga höyükleri. (Barajın tamam- lanmasına yalnızca 1 yıl kaldı.) Birecik Barajı: Eski Tunç Nekropolü, Zeugma Lejyon Kenti, Zeugma Antik Kenti, Apameia Antik Kenti, Horum hö- yüğü, antik taş ocaklan, Mezarhk höyü- ğü, Tümülüs, Rumkale. Ilısu Baraj Gölü altında kalacak olan Batman'ın Hasankeyf örenyerinde 1986- 1992 yıllan arasında sürdürülen, ancak terör nedeniyle ara verilen kazı çalışma- lan 1998 yıhnda yeniden başlatıldı. Isla- mi devir, erken Islam, Hıristiyan ve bü- yük dinler öncesi Asur, Urartu dönemle- rinin eserlerinin bulunduğu önemli bir merkez olan örenyerinde kazı calışmala- n için yahıızca 7 yıl kaldı. tzmir'de Tahtalı Barajı göl alanı için- deki Baklatepe höyüğü ve Cevizoğlu mevkınde nekropo] kurtarma kazısı ve hamam kazılanndageç kalkolitik dönem- den Roma çağına kadar uzanan çok sayı- da eser bulundu. Ancak bugün baraj ne- deniyle Cevizoğlu mevkii nekropol alanı tamamen, Çıtırtepe Roma yerleşmesi ise kısmen su altında kaldı. Izmır Berga- ma'da Yortanlı Barajı alanında 1994 yı- lında başlanlan çalışmalarda da Roma dö- neminden Geç Bizans dönemine krono- loji veren mimari açığa çıkarhldı. Geç Bi- zans dönemine ait bir yerleşim ile mezar- lann da bulunduğu baraj gövdesindeki kazılann kısmen tamamlandığı belirtildi. RumeliFuar ve SergiSalonu açıldıLütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sara- yı'nuı Rumeli Fuar ve Sergi Salonu, Turizm Bakanı Erkan Mumcu tarafindan önceki gece açü- dı. Mumcu, açıhşta yaptığı konuşmada, Rumeli Fuar ve Sergi Salonu'nun uluslararası kongre- lerin salon ihtiyacını karşuayacağuu belirterek, uzun yıllardır Lütfi Kırdar Sergi SarayTnda böy - le bir saion buiunmaması nedeniyle birçok kongrenin ahnamadığuu betirttL "Lale: Her Çağda Çağda;" adh bir multivizyon gösterisinin yapüdığı gecede aynca modacı Arzu Kaprol'un "Ay- dmlanma". Cemil tpekçi'nin "Vakko Osmanlı Türk Klasikleri KumaşIarT ve u Harem 2000" adh defüeleri sunuldu. Sanatçı Candan Erçetin'in nıini konser verdiği açıhş, "Pasaporte Latino" grubunun canh müziği ve havai fişek gösterisiyle sona erdi "- , nit o »Hîyrt): İNCELEMELERE ÇEVRE BAKANLIĞI DA KATILDI Bergama'da hükümet TUBITAK raporuna uydu SERTAÇEŞ ANKARA - Eurogold fir- masının Bergama'da siya- nürle altın madeni işletme- sine izin veren hükümetin, TÜBİTAK eşgüdümünde bilim adamlarından oluştu- rulan komisyonca hazırla- nan raporu esas aldığı ögre- nildi. Bilim adamlan heye- tince hazırlanan raporda, te- sisin güvenilirliğinin "işjeti- cinin iyi niyetinden ve dene- timden bağunsız olduğu". Danıştay karannda sıralanan risklerin tümüyle ortadan kaldınldığı savunuldu. Komisyonun incelemele- rine Çevre Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı uzmanlannın da katıldığı belirtildi. Içişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Bayındırlık ve Iskân Bakan- lığı ile Orman Bakanlığı da verilen izne olumsuz görüş bildirmedı. Bergama Ovacık'ta Euro- gold'un siyanürle altın çı- kaımasının Danıştay tarafin- dan durdurulmasının ardın- dan firma, bütün eksiklikle- rin giderildiğini belirterek yeniden işletme izni istemiş- ti. Başvurunun ardından TÜ- BlTAKtan Prof. Naci Görûr başkanlığında jeolojı, je- oteknik, sismoloji, çevre kımyası, deprem, neotekto- nik, çevre ekolojisi, cevher hazırlama ve çevre hukuku Dev Maden-Sen Genel Baskam 'Vekiller nükleer lobisinin temsilcileri' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dev Maden-Sen Genel Başkanı Tayftın Görgün, Bergama 'daki altın madeni işletmeciliğine yeniden izin verilmesine tepki gösterirken "Halkın seçtiği paıiamentoda haDan vekilligini yapmak yerine nükleer lobikrin ve siyanürcü şirketkrin tenısikiliğine soyunanlan insanlık tarihi hiçbir zaman unurmayacakur*" dedı. Tayfun Görgün dün yaptığı basın açıklamasında, Bergama Ovacık'ta siyanürle altın çıkarmaya çahşan Eurogold'un çalışmalannın yargı yoluyla durdurulduğunu, ancak Uluslararası Tahkim Yasası nedeniyle Türkiye'nin uluslararası tekellerin önündeki engelleri kaldırmak zorunda kaldığını vurguladı. alanlannda uzman olan 9 profesör. bir doçent ve bir öğretım görevlısinden olu- şan komısyon oluşturuldu. Aralannda kamuoyunca ya- kından tanınan profesörler Haluk Eyidoğan.Aykut Bar- ka. Derin Orfaon.Mahir Var- dar, Fehim Üçışık. Mehmet Canbazoğlu, Olcay Tünay, Hasan Yazıcıgil, Doç. Dr. Işık Kabdaşh \e Dr. Süley- man Övez"in yer aldığı ko- misyon raporunda şu sonuç- lar kaydedildi: • Inceleme konusu tesiste. gelişmış ülkelerde halen ça- lışmakta olan benzeri altın madeni işletmelerTnde oldu- ğu gıbi sıyanür kullanımınm bir çe\Te sorunu yaratmadı- ğı, siyanürün toprağa, suya ve havaya kanşması olasılı- ğının ihmal edilir düzeyde oldugu ve bu olasılıkta her türlü canlıyı etkileme riski- nin kabul edilebüir düzeyin çok altında olduğu belirlen- di. • Atık havuzunun tama- men geçirimsiz ve sıfir de- şarj prensibine göre tasarla- nıp gerçekleştirihniş olma- sının, dünyada kabul edilen en uygun teknoloji (Best Ac- hievable Technology) düze- yinin üstünde emniyet sağla- dığı, herhangı bir afet ve an- za anında bu atık barajındaıT oluşabilecek sızmtılann, prosesin teknik özelliklerine ve atık baraj ındaki kimyasal dengeye göre su kaynaklan, kullanım alanlan, flora ve fauna üzerinde yaratabile- cekleri risk (olumsuz etki- nin) kabul edilebüir sınırla- nn çok altında kalacaktır. • Tesisin güvenilirliği, iş- leticinin iyi nıyetinden ya da uygulanacak olan denetım sisteminden bağımsız olarak cevherin, kullamlan prose- sin ve alınmış olan önlemle- rin temel bir sonucudur. • Bilimsel veriler dogrul- tusunda, ilgili Danıştay kara- nnda insan ve çevre sağhğı- nı tehdit ettiği öne sürülen riskler tümüyle gideribniş ya da kabul edilebüir limitlerin çok altına çekilmiştir. • Tesis mevcut özellikleri ile gerek üretim teknolojisi gerekse sağlanmış olan çev- resel koşullar açısından dün- yada altın madenciliği için öngörülüp uygulanmakta olan en uygun teknoloji dü- zeyini ya da daha iyisini yan- sıtmaktadır. • Bu şekilde inceleme ko- nusu tesisin ve aynı koşul- larda benzerlerinin, çevre uyumlu ve duyarlı birer ikti- sadi faaliyet olarak işletme- ye geçirilmelerinin, sürdürü- İebilir kalkınma kavramı çerçevesinde ülkemiz men- faatlan açısından uygun ve yararlı olacağı ortak görüşü- müzdür. 4 TUBITAK raporu ÇED raporu ANKARA (AA) -ÇevreBâkanı Fev- gulamaya soktuk" dedi. yfclj raporu fleğH" sözleımeyerveıdı. ti Aytekin, Başbakanlıgm Eurogold - Aytekin.Başbakanlık'tanOvaeıkal- Eurogold Madencilik AŞ'nin ne yeni Madencilik AŞ'ye ait Ovacık altın ma- deninin işletmesiyle ilgili olarak TÜBİ- TAK'ahazırlâttıgı rapörun bir çevresel etki değerlendirme raporu (ÇED) ol- madığuu bildirdi. Aytekin, "Eurogold bizeneyeıû bir ÇED raponı için müra- caat etti. ne yeni bir ÇED raporu onay- ladık ne de yeni bir ÇED raporunu uy- tın madenının ışletılmesıne ilişkin ken- dilerine biryazı gelmedigini, ancak ko- nuyla tlgıtı otaraTrhazırlarilan l O b P TAK raporunun kendılerine ulaştığını söyledi. Aytekin, açıklamasında "Ügüî birimimiz tarafindan raporu incekttik. Çevre Bakanlığı olarak rapora içeriği itibarıyla oluıııiu bakuk, aııcak bu bir bir ÇED raporu ıçm bakanlığa müraca- at ettiğini, ne^ yeni^ir ÇED raporunu d ü d î ne de yenîtîr ÇED porunu uygulamaya soktuklanm belir- ten Aytekin, bakanlığımn aynca made- nin işletmeye açılması için tzmir Vali- liği'ne ve il müdürlüğüne bir yazı gön- dermedığinı ıfade etti. PERŞEMBE ORHAN BURSAU Doğal Ayıklama önceki günkü Radikal gazetesinde Mesut Yıl- maz'ın Yüce Divan haberi sokaktaki adamı üzün- tüye bogacak bir duygusallıkla veriliyofdu! Yılmaz ikinci Yüce Divan karanyla şoke olmuştu! Tatili de zehir olmuştu vb. Yüce Divan'da aklanmadan hükümete girmem, diyerek hükümet dışında kalan Mesut Yılmaz de- ğil miydi? Mesut Yılmaz aklanmak için büyük bir fırsat ve şans yakaladı, diye haberi vermek gazeteciliğin gereği değil miydi, diye düşündüm. Mesut Yılmaz, geçmişte Mecliste yaşanan etik olmayan "siyasal annma ve anndırma" yöntemıni bu defa reddederek, siyasal yaşamda yeni ve gü- zel bir sayfanın açılmasına önderlik edebilir ve kendi siyasal yaşamı için de yeni bir başlangıç ya- pabilirdi. Ister istemez herkesin aklına "Yargıdan kaçıyor" düşüncesini getirtmenin anlamı nedir? Ve Mesut Yılmaz'a bu yeni yoiun açılmasını en- gellemeye çahşan basının niyeti nedir? Basının düne kadar "siyasal annma" aleyhıne yazıp çizdiklerini anımsarsak, bu dönüşü okura nasıi açıklayacakJar? İyi niyetle düşünürsek, "hükümetin bozulması" endişesi diyebiliriz. Temiz toplum" dilegi mi, yoksa ne olursa olsun hükümet isteği mü? MHR haklı olarak, hükümet protokolünde ''siya- sal annma" konusunda bir madde olmadığını söy- lüyor. Bu tutumuyta, ortaklar arasında güvensizlik ya- ratmakla suçlanıyor?! Ortaklar arasında güven, ancak her ortağın suç- lamalardan annmasıyla pekişmez mi? Ne düşüncelerle yaparsa yapsın, MHP'nin bu konudaki tutumu desteklenmelidir. Türkiye ancak yeni ve temiz politikalarla yolunu sürdürebilecek durumdadır. ••• Bu belki, Türkiye'nin en büyük ihtiyacı olan yeni politikacı tipinin ortaya çıkmasını sağlayacak bir süreci başlatır... Bu bağlamda çok merak ettiğim bir konu şudur Acaba siyasi liderlerimizin düşüncelerinde, Türki- ye'nin, ömeğin 20 yıl içinde adam başına düşen milli geliri en azından Yunanistan'ı yakalamış; ileri teknoloji gerektiren belirli ekonomi ve sanayi sek- törlerinde dünyada rekabet edebilecek düzeye yükselmiş, bilgi üreten ve işleyen bir ülke haline nasıl getirileceği konusunda, en azından ana hat- lanyla bir "yol haritası", bir "kalkınma stratejisi", bir "gelecek vizyonu" var mıdır? Varsa bu nedir? Gerçekleştireceği düşleri; üretme, ülkenin ve halkın yaranna değiştirme ve dönüştürme tutkulan olmayan insandan politikacı olabilir mi? Acaba Ecevit, 20 yıl sonrasının Türkiyesi'ni na- sıl düşlüyor? Acaba Yılmaz, 20 yıl sonranın Türkiyesi için ra- kamsal bir tabloyu cebinde sürekli taşıyor mu? Acaba Bahçeli, 20 yıl sonrasının Türkiyesi düşü kuruyorsa, bunu nasıl gerçekleştirecek? Acaba Çilier ve diğer liderlenn gdeceğe ilişkin bakışlan nedir? Politika, bütün bunlardan annmış bir "yönetme tutkusu" değildir ve olmamalıdır. Türkiye, ne yazık ki, yönettiği dönemle, dünya- daki gelişmeleri rakamsal olarak kıyaslamayan, önüne arkasına bakmayan, hesabı kitabı eksik politikacılar cennetidir. • • • Doğanın ve yaşamın bir numaralı kuralı olan, Oarwin'in keşfettiği "Natural setection", yani "Do- ğal ayıklama" yasası, ne yazık ki bizim politika dünyamızda bir türlü çalışmaz! İnsan ve sistem eliyle engellenir durur... Ancak doğal ayıklama yasası, irademiz dtştnda durmadan değişen ve gelişen yerkürenin -ve ha- yatın- geleceğinin garantilerinden biridir. Bu sistemi durdurursanız, bugünkü Türkiye tab- losu ortaya çıkar! Mesut Yılmaz'a dipdiri ve yeni bir ruhla ayakta kalma şansı vermeyen bu ayıplı ve utanç verici toplumsal ve siyasal sistem değişmediği ve "do- ğal ayıklanma" ya da "doğal temizlenme" siyaset- te işlemediği sürece... Türkiye'nin kalkınabileceği- ni sanmak safdilliktir... Prof. Dr. Daver Yeker 'îkizlerin durumu iyiye gidiyor' tstanbul Haber Servi- si - Cerrahpaşa Tıp Fa- kültesı Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Daver Yeker, ameliyatla birbirinden aynlan yapışık ikizler- den kiloca ağu- bebeğin, sağlık açısından diğeri- ne oranla "bir parmak önde" olduğunu söyle- di. Yeker, herkes gibi bebeklerin de yaşamak için savaştıklannı be- lirtti. Prof. Yeker, önceki gün 10 saat süren başa- nlı bir ameliyatla birbi- rinden aynlan Sedanur ve Semanur adh yapı- şık ikizlerin sağlık du- rumu hakkında bilgi verdi. Kalp zan yerine protez takılan bebeğin daha iyi durumda oldu- ğunu belirten Yeker, "Kiloca ağn-olan bebek, sağhk açıstndan bir par- mak önde. Öteki de ona yetismeve çanşıyor. Me- tabofikprobiemkıîıdu- yor aaman zaman. Bu rinden aynlan yapışık ayınyorsunuz. Metabo- üzma ildye bölünüyor. Büyük bir ameüyat Ameliyatta fizyo-patok>- jik değişim gerçeklesi- vor. Zamana ihtiyaç var. iyi bakım vapıhııah'' de- di. Yenidoğan Yoğun Ba- kım Servisi'nde tedavi gören diğer bebeklerin, yoğun bakım şartlan oluşturulan başka oda- lara taşındığını ifade e- den Prof. Yeker, enfek- siyon riskini en aza in- dinnek için bu bölümde sadece ikizlerin tedavi gördüğünü belirtti. Ulusal ve uluslararası kongrelerde, ameliyat görüntülenni bilim çev- relerine gösterecekleri- ni de ifade eden Prof. Daver Yeker, bir gazete- cinin "Ameliyatta hiç korktuğunuz okhı mu" sorusuna, "Amefiyatbo- yunca sürekli korktum" yanınnı verdi. Ameliyatla birbirle=_ proMemleri düzeHryo- *™-w jiye konuştu. ikizlerin babası Hasan ADtan, çocuklannı do- çoculdar için kritik sayılan 72 saatlik süre- nin, 10 gün ya da 2 haf- taya kadar uzayabilece- ğıni de vurgulayan Ye- ker, "Bütün insanı Udye ğumdan sonra yadırga- dığını ve yaklaşmak is- temediğini belirterek eşinin, bu durumu aş- ması için kendisine yar- dnn ettiğini söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle