Katalog

SAYFA CUMHURİYET 15 HAZİRAN 2000 PERŞEMBE HABERLER DUNYADA BUGUN ALİ SİRMEN '__ Hoş Geldin Ülkemize! Mehmet Ali Ağca, italyan Cumhurbaşkanı tarafından affedilir affedilmez uçaklaTürkiye'ye getirildi ve adı ceza ve tutukevi olan 'Kartal Pa/as'a kondu. Kimi İtalyan gazetecilerin, Türkiye'de ceza- evlerindeki koşullann kötülüğü ile ilgili olarak ileri sürdükleri görüşleri, Adalet Bakanı Hik- met Sami Türk dün sabahki basın toplantısın- dayalanlayarak Kartal Cezaevi'ninTürkiye'nin en iyilerinden biri olduğunu söyledi. İtalyan gazeteciler de haklıdırlar, Sayın Ba- kan da... Gerçekten de Türkiye'de cezaevlerinin hali evlere şenlik, orada ya hastalanır ve tedavini- ze izin verilmediği için ölürsünüz ya da can gü- venliği olmadığından yaşamınızı kaybedersi- niz. Ama bu tür olaylar Ağca gibi 'mümtaz' ev- latlar için geçerli değildir. 'Kartal Palas' bir din- lenme mahalli olarak son derece iyidir. Herkes şimdi ne olacağı sorusunu soruyor yüksek sesle. Yasal olarak Ağca, Abdi Ipekçi'yi öldürmek- ten idama mahkûm. Ama, Terörie Mücadele Yasası ile ilgili 1991 düzenlemesine göre, bu ceza 10 yıla iniyor, Ağca daha önce yattığı sü- re de göz önünde bulundurulunca, 9 yıl 7 ay yatıp çıkacak. Bir de hakkında tutuklama kararı olan iki gasp davası var. Onlar da görülecek, mahkûm olursa, onlardan alacağı ceza da üçte bire in- dirilecek. ••• Her şey bu kadar belirgin ve açık görünüyor, ama pek de öyle değil. Eğer Bayan Rahşan Ecevit'in son seçimler öncesi yattığı istiharede aklına geliveren af ya- salaşıp yürürlüğe girerse, Ağca bugünden o zamana kadar geçecek süre kadar yattıktan sonra, özgürlüğüne kavuşacak. Gerçi Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, çı- kacak olan affın onu kapsamayacağını, cina- yet suçlarını içermediğini söylüyorsa da konu- nun uzmanlan, Kırcı için getirilmek istenen dü- zenlemenin bu tür suçları da içereceğini ileri sürüyorlar. Türkiye'nin gerçeklerini, son yıllarda yöne- limleri ve koalisyon yapısını bilenler, bu olası- lığın çok güçlü olduğunu ileri sünmekteler. Bu arada, Ağca hakkındaki hüküm kesinleş- miş olduğundan, yeniden yargılanması ve o suçtan sorgulanması mümkün değil. Ancak, Ağca'nın tanık olarak dinlenmesi, bil- diği bazı olayları anlatması, hakkında hâlâ za- manaşımı süresi dolmamış olanlann kovuştu- rulmasını sağlayabilir. Ipekçi Ailesi'nin avukatı, değerii hukukçu Turgut Kazan bu gerçeği vurguluyor ve aynı zamanda, 9. Cumhurbaşkanı'nın, yani bir za- manlar, "Bana sağcılarsuç işliyor dedirtemez- siniz" demiş olan Demirel'in yapmadığını hu- kuka bağlılık duygusu çok daha ileri olan 10. Cumhurbaşkanı Sezer'in yapabileceğini ve ipekçi davasının kimler tarafından engellendi- ğinin tahkiki konusundaki yetkisini kullanabi- leceğini söylüyor. ••• Gerçekten de Ipekçi davası, bir hukuk ve re- jim ayıbıdır; soruşturma doğru dürüst yapıl- mamıştır, kimi dosyalar kaybolmuş, evet yan- lış okumadınız, kaybolmuştur. Ve bugün gelinen durum şudur: Bu davada adı geçen, kimine göre düzenle- yici, kimine göre asıl katil olan Oral Çelik, mu- teber bir işadamı ve Malatyaspor'un başkanı olarak dolaşmaktadır. Sistemin işleyişi, Ağca'nın da benzeri birge- leceğe kavuşmasını güçlü bir olasılık olarak tutuyor gündemde. Belki Ağca da yakında muteber bir işadamı olarak gezer aramızda, ona da bir kulüp bulu- nur ve Türk sporu da müstefrt olur, hizmetle- rinden. Hatta hatta, neden olmasın, reyting peşinde- ki medya astronomik rakamlarla anılannı alıp yayınlar da, Türkiye de onunla gurur duyar. Onun için biz Ağca'ya ortama uygun bir hoş geldin diyelim: "Evet hoş geldin ülkemize! Safa geldin hapishanelerimize Renk kattın rejimimize, Onur verdin kimilehmize. Türkiye seninie gurur duyuyor." Anîden fenalastı Alaattin Çakıcı hastaneye kaldırıldı İSTANBUIVANKA- RA (Cumhuriyet) - Kar- tal Özel Tıp Cezaevi'nde tutuklu bulunan Alaattin Çakıcı. dün akşam ani- den fenalaşarak Kartal Egitim ve Arasürma Hastanesi Acıl Seni- si'ne kaldınldı. Cezaevinden bir ring aracı. 2 jandarma mini- büsü ve pohs eskortlan eşliğinde Kartal Eğıtim ve Araştırma Hastane- si'ne getirılen Cakıcı. yüzünün kıpkırmızı ol- duğu ve sık sık öksürdü- ğü görüldü. Çakıcı'ya se- rum takıldığı ve tedavisi- nın sürdüğü öğrenildi. Hastane yetkilileri, he- niiz Çakıcı'nın saglık riıı- rumuyla ilgili bir açıkla- ma yapmadılar. Beraatebozma Bu arada, Yargıtay 1. Ceza Dairesi, Çakıcı'nın eski Emlakbank Genel Müdürû Engjn Civan'ı rinaarafi Aril silahla yaraiamaya =— nıgına yanitştıntrfıkfan mettîrme davasının Za- sonrajandarma erlennın ^rasiTKİjt sf.rvise, alıntlı, Acil Servis'te bulunan yurttaşlan çıkaran polis ekipleri. hastane ıçmde ve dışında yoğun güven- lik önlemi aldılar. Çakı- cı, servıse sokulurken manaşımından düşürül- rnesuıc rmkrng<ten yftıcL mahkeme karannı boz- du. Ancak, Alaattin Ça- kıcı'nın yeniden yargıla- nabılmesı için Fran- sa'nın izin vermesi gere- kıyor. ANAP ve DYP liderleri için Yüce Divan'a sevk karan çıkmasıyla senaryolar arttı Seçime eiKİeksü hesaplar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP Ge- nel Başkanı Mesut Yıhnaz hakkında SEKA ve GSM ihalesiyle ilgili soruşturma komisyonlann- dan Yüce Divan'a sevk karan çıkmasıyla ANAP ve MHP arasında tırmanan bunalım, kulislerde erken seçime bağlı hesaplan arttırdı. MHP'nin, TBMM Genel Kurulu'nda ANAP ve DYP'nin karşüıklı olarak liderlerini aklayacağını hesapla- dığı,u Yobuzluklaria mücadekde kararhhgımm ortaya koyduk" diyerek olası bir erken seçimden birincı partı olarak çıkmayı planladığı belirtildı. ANAP ve MHP, "istikrar'' unsurunun sürekli vurgulandığı bir ortamda, hükümetten çekilen partinın "kamuoyunda yıpranacağı" hesabıyla karşılıklı birbirlerinı "hükümetten çekümeyezor- lama" taktığı izliyor. ANAP ve MHP arasındaki Yüce Divan gergin- liği, Meclis kulislerinde çeşitli senaryolann gün- deme gelmesine neden oldu. Kulislerde dile ge- tirilen olası gelişmeler şöyle: FP kapatılır, ara seçlm olur FP, RP'nin devamı olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi'nce kapatılır. FP'nin 103 miüetve- kilinin vekilliklerinin düşürülmesi durumunda 3 ay içinde ara seçime gidilmesi zorunluluğu orta- ya çıkar. Anayasanın 78. maddesine göre boşa- lan üyeliklerin sayısının üye tamsayısuıın yüzde 5 'ine ulaşması durumunda ara seçime gidilmesi öngörülüyor. Böyle bir durumda soruşturma ko- misyonlanndaki tavn nedeniyle MHP, ara seçim- lere avantajlı olarak girer. MHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Devkt Bahçeii'nin, haf- ta sonu yapılan Merkez Yürütme Kurulu toplan- tısında, bir erken ya da ara seçim olasılığına dik- kat çekerek partililere "hazırtıku olun" dedığı belirtildi. HÜkÜmet bOZUİUr: Soruşturma komisyo- nu raporlan, TBMM Genel Kurulu'nda görüşü- lerek Yıhnaz ve Çfller, MHP'nin oylanyla Yüce Divan'a gönderilir. ANAP, bu gelişme üzerine hükümetten çekilir, ancak yeni bir hükümet ku- rulamaz ve erken seçime gidilmesi kararlaştın- lır. Merkez sağın iki liderini Yüce Divan'a gön- deren MHP, merkez sağın birinci partisi olur. Transfer formttlü: Yümaz, Yüce Divan'a gönderilir ve hükümetten çekilirse, DSP ve MHP "transferlerle" hükümete devam eder. Halen par- lamentoda 264 sandalyeye sahip olan DSP ve MHP, bağımsızlar ve diğer partilerden 12 ya da 13 milletvekili transfer ederek Meclis'te çoğun- luğu sağlar. ANAP-DYP kerhen1 yakinlaşir: So- ruşturma komisyonu raporlannın genel kurulda oyİanmasında MHP "Yüce Divan'a sevk" yönün- de oy kullanır. Bu durumda, DYP ile ANAP "ker- hen" yakınlaşır ve Yümaz ile Çiller Yüce Di- van'a gönderilmez. _ MHP tlükumetl bOZar: Başta Abdullah Ocalan'ın idam edılmesı ve türban konusunda seçmenini tatmin edememek gibi konularda kö- şeye sıkışan MHP, "yokuzhıklarla mücadete" si- lahını kullanarak sonuna kadar gerilimi tırman- dınr ve gerekirse hükümetten çekilir. MHP, böy- lece olası bir ara seçim ya da erken seçime "ür- kekerkek" tartışmalanyla yıpranmış imajını bi- raz düzelterek girer. Yılmaz'ın hukümete glrmesl engel- lenlr MHP, ANAP liden Mesut Yılmaz'ın hu- kümete girmesine soğuk bakıyor. Soruşturma ko- misyonu raporlannın genel tatilden önce genel kurulda oylanması sağlanamazsa Mesut Yıl- maz'ın hukümete girmesi engellenmiş olur. Ra- porlann tatilden önce oylanması ve aklanması durumunda bile ANAP Genel Başkanı Mesut Yümaz, hukümete "süngusü düşmüş" olarak gi- rer ve etkisi zayıflatılır. IÖKARAŞTIRMA KOMİSYONU Türbanda MHP-FPişbirliği ANKARA (Cumhuri- yetBürosu)-TBMM YÖK Araştırma Komisyonu, YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz ve Istanbul Üniversıtesı Rektörü Prof. Dr. Kemal Akmdaroğ- lu'nun da aralannda bu- lunduğu 30'u aşkın aka- demisyen hakkında suç duyurusu isteminin yer al- dıgı raporunu tamamladı. DSP'li üyelerin itirazlan- na karşın üniversitelerde, "üstü kapah oJarak" tür- ban serbestliğini savunan öneri, MHP ve FP'lilerin ışbirliğiyle kabul edildi. YÖK Araştırma Ko- misyonu, MHP'li başkan Mustafa Gül tarafından hazırlanan taslak rapor üzerindeki çalışmalannı tamamladı. Raporda, tür- barj yasağı nedeniyle FP ve MHP'lüerin tepki gös- terdigi YÖK Başkam Gü- rüzve tstanbul Üniversite- si Rektörü Alemdaroğlu başta ohnak üzere 30'u aş- kın suç duyurusunda bu- lunuhnası istendi. Rapor- da özetle şöyle deniyor: • Üniversitelerde oku- yan öğrenciler için sorun olmakta devam eden ba- şörtüsü konusunun, çö- züm yollan mevcut iken çözümsüzlük yöntemleri- nin benimsenip uygulan- masının komisyonumuz- ca dikkat çekici bulundu- ğu. Gürüz hakkında 6, Alemdaroğlu hakkında 4 ayn konudan Türk Ceza Yasası'mn 230 ve 240. maddeleri gereğince suç duyurusunda bulunulma- sı istendi. Raporda, haklannda suç duyurusunda bulunul- ması istenen diğer kişiler şunlar: ÖSYM Başkanı Prof. Dr. FethiToker, Prof. Dr. lsmail Tosun. eskı tstan- bul Üniversıtesi Rektörü Prof. Dr. BüientBerkarda ve ünıversite yönetim ku- rulu üyeleri, Ege Üniversı- tesi Rektörü, Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Rek- törü, Afyon Kocatepe Üniversitesi Rektörü, Niğ- de Üniversitesi Rektörü, Celal Bayar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. luna Taner ile YÖK Denetleme Kurulu üyesi Yusuf Ziya Çubukçu, Trakya Ünıver- sitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Inci, Inönü Üni- versitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Şarlak, Uludağ Ünıversitesi Rektörü Prof. Dr. Ayhan KızıL Deniz Kıırdu-2000 Tatbikaü sürayor Deniz Kuvvetleri Komutanhğı'ıım ptanh tatbikaüanndan olan Deniz Kıırdu-2000 Tatbikaü, Ege Denizi'nde başanyla süriiyor. Sancak Gemisi TCG Kenuüreis Firkatevni'nde dün açıklamada bulunan Donanma Komutanı Oramiral Bülent Alpkaya, tatbikatm başarüı şekOde kra edfldiğini büdirdL Alpkaya, tatbikatm Udnci safhası için 3 gündûr Doğu Akdeniz'in uluslararası sulannda bulunan Türk donanmasınm buradaki eğhiınierüıj başanyla tamamladığuıı vurgulayarak donanmamn bu sabaha karşı uluslararası bölgede tatbikatm üçüncü safhasma başiadığmı ifade ettL 17 Ağustosta Marmara depreminde büyük zarar gören Donanma Komutaniığı'nm, yaşadığı acüara rağmen inşaettiği TCG Kemalreis, Fatih ve Yıktanm Grkatevnkrinin de kaoldığı bu ydid Deniz Kurdu -2000 Tatbikaü'nda büyük başan gösterdüderi göztendi (Fotoğraf: AA) YP LÎDERÎ TANSU ÇİLLER 'Hükümet yıkdınca bayram olacak' ANKARA(Cumhuriyet Bürosu) - DYP Genel Baş- kanı Tansu Çfller, kendisi hakkında verilen Yüce Dı- van karanyla muhalefetin sesinin kısılmaya ve kor- kutuhnaya çalışıldığını ile- ri sürdü. Aklanmanın par- makla değil, Türk yargı- sında verilen kararla olabi- leceğıni belirten Çiller, hü- kümetin yıkıldığı günün halk için "bavram otocağı- nı" savundu. DYP lideri Çiller, dün partisinin grup toplantısuı- da yaptığı konuşmada, hü- kümetın tanm polıtikası ve soruşturma komisyonlan- nın karariannı değerlendir- dı. Hükümetın açıkladığı buğday fıyaüanyla çıftçıyi can evinden vurduğunu kaydeden Çiller, devletin üreticilere olan 300 tril- yonlukborcunu ödememe- sine karşın 6 bankaya 6 milyar dolar verildiğini, "off-shoreezedeiere" 50 trilyon liralık yardım yapı- lacağını belirttı. Bu karariann büyük adaletsizlik olduğunu vur- gulayan Çiller, iktidan "Cottareüi hükümeti" ola- rak nitelendırdı. IMF ile ilişkilerin nor- mal olduğunu, ancak hiç- bir hükümetin IMF'den kaptığı kalemi çiftçinin kalbıne hançer gibi sapla- madığını anlatan Çiller, kendi iktidarlan dönemın- de de istikrar programlan- nın uygulandığını savun- du. Koç Sistem tarafından düzenlenen panelde, bilgi toplumunda 'devlet' tartışıldı EMjital devlette gizb tehdit YENÎBOSNA VERĞfDAlRESl Jet-Pa'nuı Sürt'teki arazHerine hadz • thtiyati haciz konulan holdingin Siirt'teki arazilerinin küçük bir bölümüne "Imza" otomobil fabrikası için şantiye kurduğu ve tabela koyduğu belirlendi. SÖRT (Cumhuriyet) - Holdüıg'in otomobü fab- tstanbul Defterdarlığı Ye- Ekonomi Servisi - tnternet'in doğrudan demokrasiye olanak ta- nıyacağı öne sürülürken "dijital deviefin demokratiklik kadar otoriterliğin de koruyucusu ohna tehlikesi bulunduğu vurgulandı. Koç Grubu'nun bilgi teknolo- jüeri kunıluşu Koç Sistem tarafin- dan düzenlenen "Dijital Devfct" panelinde, bilgi toplumunda dev- letin konumu, işlevi ve tanımı tar- tışmaya açüdı. Panelde konuşan Bilgi JÜniversitesi öğretim üyesi SoK Özel, kamuoyunda "dijital devtetin demokratik kununlarm işkyişini kolaylaşüracağT gibi fazla iyimser bir tablonun çızüdi- ğine dikkat çekerek "Internetçok demokratik bir ortam olmakla birtikte onu var eden teknotojinin farkh kuflanımlan bu demokratik ortamı bozabilir" dedi. Özel, dijital çağda konuşma öz- gürlüğünde bir patlama yaşana- cağuıı, ancak lntemet'in özgür or- tamını engelleyen tehlikeler bu- lunduğunu söyledi. Özel şöyle konuştu: "Otoriter rejimlerin ba- zı siteleri filtrelerden geçirmek is- tediği ve bunu bir ölçüde başanh- ğıgörülüyor. Aynca Internet'in 0- derek kaphafist alan haune gele- rek tekelleşmesi ckkti olarak sor- gulanmak Mahremhetimizijvk eden eJektronik izlerimiz,devletin gözünü hep üzerimizde hissetme- mizeyol açacak. Zira o zaman di- jital devietimiz hepimizin ne yap- oğuıı, her an nerede okluğumuzu kontrol edebiBr. Orwell' m korku- luriiyası.görünen değfl görünme- yen bü\ük birader olarak karşı- nuza çıkabinr." Koç Holding Bilgi Grubu Yü- rütme Kurulu Başkanı ABKoç ise devletlerin yakın bir gelecekte ya- pılanmasımn kaçınılmaz olduğu- nu dile getirerek "Devlet vatan- daşa 7 gün, 24 saat beffi standart- larîda hizmet sunabümeli" diye konuştu. Türkiye'nin yannım planlaya- cak, bu yapının mevcut 30'un üzerinde bakana bır tane daha ila- ve etmekle hayata geçirilemeye- ceğini belirten Koç, "Yannın Ba- kanlığı' nı diğerlerinden farkh \a- lacak en öoemh' özeflik, hiyerarşik kahplardan uzak olmasHhr. DPT, DtE,TÜBtTAK,Tekkomünikas- yon Üst Kurulu gibi kuruluşlann çekirdeğmi ohışturacak 'Yannın Bakanhğı nın Milli EğHim ve Sa- nayi bakanhklan Oe ioşkileri ol- maa şartnr. Hatta tüm burüann 'Yannın Bakanlığı' şemsivesmde ohnaa dahidüsünüfccektir" açık- lamasında bulundu. nibosna Vergi Dairesi, Jet- Pa Holding'in Siirt'te bu- lunan arazilerine ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz koydurdu. Holdingin Si- irt'te geçmiş yıllarda çok büyük arazileri satın aldı- ğı, arazilerin küçükbir bö- lümüne "tmza" otomobil fabrikası için küçük bir şantiye kurduğu ve tabela koyduğu belirlendi. Yenibosna Vergi Daire- si Müdürlüğü, Siirt Def- tardarhğı'na yazı yazarak ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz karan nedeniyle, Is- lamcı şirketlerden Jet-Pa Holding'in kentte bulu- nan arazilerine değer tes- piti yapümasını istedi. Yurtidışında para topla- mada uzun süredır sıkıntı yaşadığı beürtüen Jet-Pa rikası yapımı için Siirt'te 42 bin dönüm arazı satın aldığı öğrenildi. Siirt Def- tardarlığı yetkilileri ise Jet-Pa Holding'in kentte- ki arazilerinin boyutu ko- nusunda bügi edinileme- diğini, araşnrmalann sür- düğünü, değer tespit çahş- masınm daha sonra yapı- lacağını söylediler. Üç yü önce aldığı arazi- nin bir bölümünde fabrika yapımı için geçen yü etüd çalışmalan yapan Jet-Pa Holding, arazı üzerine sa- dece küçük bır şantiye kurmakla yetinmişti. Siirt Havaalanı yakınlanndaki bu şantiyede uzun süredir bir çalışma yapıhmyor. Havaalam yolu üzerinde otomobil fabrikası şanti- yesini gösteren çok sayıda tabela bulunuyor. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Mehmet Ali Ağca'nın geride ka- lan cezasını çekip çekmemesinin bir önemi var mı? Eğer bu cezayı çekerken onu sorgulayacak ve ger- çeklerin ortaya çıkmasını sağlaya- cak bir siyasi irade varsa, o zaman bu mahkûmiyetin bir anlamı olabi- lir. Mehmet Ali Ağca, 12 Eylül önce- janin en kritik cinayetinin tetikçişjy^ di. Cinayeti az çok nasıl gerçekleş- tirdiği de o dönemde ortaya çıkmış- tı. Dönemin Içişleri Bakanı Hasan Fehmi Güneş ve ekibinin özel ça- basıAğca'nın yakalanmasını sağla- mıştı. Ancak Ağca'dan öteye gitmek mümkün olmadı. Hasan Fehmi Gü- neş;, dönemin t . Ordu ve Sıkıyöne^ tim Komutanı Necdet Üruğ*dan Ipekçi Cinayetinden 12 Eylül 9 e Gidiş Ali / Sonrası ise hep meçhul kaldı. ••• Susurluk kazası sonrası ortaya çı- kan bilgi ve bulgular, Ipekçi cinaye- tine de ışık tutacak nitelikteydi. Ab- dullah Çath'nın devlet tarafından kullanıldığı, kendisine yeşil pasaport verildiği, kazadan sonra kesinlik ka- zandı. Oral Çelik'in de yeşil pasa- port alanlar arasında olduğunu öğ- rendik. 12 Eylül öncesi özel Harekât Dairesi özel Harekât Biriikleri Komu- tanı olduğu söylenen emekli Yarbay Korkırt Eken, Abdullah Çatlı'yı 12 ~Eytüt Oncesl kuHandtklannt Susurluk Komisyonu'na ahlato. Ağca nın soryulaı ı la yu- resini uzatmak istediğini, ancak & j ğ ' « n bu tzni ona vennediğinf fee- lirtmişti. Yine de Ağca'nın anlattık- lanyla bazı noktalara kadar gidilmiş- ti. Ağca, birtikte eylem yaptığı kişi- leri ve kendisine yardım edenteri an- latmıştı. lüğü ve Yol Su Elektrik Kurumu de- ğildi. Ipekçi cinayeti, 12 Eylül'e doğru döşenen taşlann, önemli noktalann- dan birisiydi. Basın dünyasının en ön- de gelen ısmi, demokrasi ve uzlasma sembolü Ipekçi'nin yalnızca bir ülkü- cü çete tarafından öldürülmesi müm- kün değildi. Onun öldürülmesi çok daha geniş bir planın parçasıydı. Bu- gün o planı, uzaktan bakmcadahaiyi göruyoruz. Biraz daha dikkatli bakınca, her şey daha yerti yerine oturuyor. 1977 se- jçtmlerinde CHP oytann yüzde 41.8V hî aldı. O dönemde ABD dünyanın her te tam bu teorilerin yapıldığı sırada Türkiye'de sosyal demokrat bir parti tek başına iktidara gelecek kadar oy aldı. EcevH, o dönemde ABD karşıtı fi- kirteriyle tantnıyordu. ABD ve Türki— ye'deki sağcılar, panığe kapılmışlardı. Solun ezilmesi gerekiyordu. 1 Mayıs 1977 katliamı, o dönemdeki Kahra- manmaraş, Çorum ve Sıvas kınmlan aynı sürecin bir parçası olarak sahne- ye konuldu. Çok saytda önemli ay- dın, yine bu dönemde ülkücü katJlte- rin kurşunlanna hedef oldu. Tûrkîye T nin solu ezecek bir askeri dârbeye adım adım hazırlandığtni şil pasaport verdik dediği Çatlı'nın evine. Ipekçi cinayeti aslında karanlık bir cinayet değildi. Işin özeti Susurluk dosyalannın içindeydi. Türkiye, aske- ri darbeye hazırlanırken Ipekçi orta- dan kaldınlmıştı. Baştaki soruya ye- niden dönelim: Ağca'nın Türkiye'ye ^elmesinin bir önemi oJabitir mi?^ğer -_ bu sorulara cevap verecek bir sorgu- lama yapılırsa ve Türkiye'yi yönettiği sanılan siyasi irade bunu çözecek di- rayeti gösterebilirse. Ipekçi cinayetininyüküencokEce- vtt'in omuzlanndadır. Çünkü ıpekçi o nun yakın arkadaşıydı ve o başba- kanken öldürülmüştü. Onu yıkmak is^_ Vani, Ipekçi cinayetinin kilit isimle^ yanında üovyetler bırlığı Karşısında şimdi daha iyi anlıyoruz. Ipekç rinden Abdullah Çatlı, 12 Eylül önce- sr KorkutEken ve onun bağft otdyğu devlet kurumlan tarafından kullanıl- mıştı. Bu ne anlama geliyor? Ipekçi cinayetinin faillerinin devletin bazı kurumlanyla ilişkide olduğu... Bu ku- rumlar da Meteoroloji Genel Müdür- geriliyordu. Vietnam, Laos, Kamboç- ya eteten gltfflişB. Afrika'da ABD ge^ riliyordu. O dönemde, Batı'da 'domi- no feorfs/'nden söz ediliyordu. Bu te- oriye göre, Vıetnam'dan sonra birçok ülke ABD denetiminden çıkacak ve sosyalist kamp içinde yer alacakt. Iş- lyı anlıyoruz. ipeKçı nın öldürülmesi bu senaryonun dönüm noktalanndan binstydt. NHekim, 12 Eylül cinayetlerinin bütün kilit isimle- ri bu cinayetle ilişkiliydi. Ağca, aske- ri cezaevinden yağdan kıl çeker gibi çıkanlmıştı ve Abdullah Çatlı'nın evi- ne götürülmüştü. Korkut Eken'in ye- teyen güçler kimse, Tpekçi'yi de onlar öldürmüştü. Bunu Ecevit'in de bHdi- — ğinden eminim. Bütün sorun, bu pis- liğin ve irinin üzerine gidecekgücüve "^sarerl gösterebilmesinde: = " Ecevit, deneyimli bir politikacı; ar- kadası Ipekçi'ye bir vicdan borcu var. Hazır elinde güç varken şu işin üzeri- _ . ne yürüsün. Hâlâ mı korkuyor? Göre- ceğiz...