21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 MAYIS 2000 CUMA HABERLER DUNYADA BUGUN ALİ SİRMEN Hattı Susupluk, Sathı Susurluk, Cumhurbaşkanlıgj "Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda" diyordu, M. Akif. Siz "Rezalet fışkıracak reza- let toprağı sıksan, rezalet" diyebilirsiniz. Sorun, uçan kuşa, esen yele, akan sele, öten kuşa, börtü böceğe, ağaca, yaprağa, çiçeğe, pariayan güneşe "Ne var ne yok?" diye. Hep bir ağızdan fısıldayacaklar, homurdana- caklar, haykıracaklar: - Ne olsun? Rezalet işte! özel ve tüzel ekranlar skandal yansıtıyoriar, üçüncü hamur kâğıtlar, Avrupa kâğıtlar rezalet anlatıyorlar. Kartal Cezaevi'nde bulunan Alaattin Çakıcı, çarşamba günü, Meclis Türkbank Soruşturma Komısyonu'na ifade veriyor. Ertesi gün, nasıl oluyorsa, herkes ifade içeri- ğini gazetelerden öğreniyor. Neler demiyor ki, Çakıcı... Ifadesine göre, Türkbank işindeki aracılığından komisyonunu alamasın diye yakalatılmış, iki kez hükümet yık- mış, daha önce iki kez görüştüğü Mesut Yıl- maz'a Budapeşte'deki saldırıyı tezgâhlamış. -• Çakıcı gibi bin'nin ifadesine güvenerek sonu- ,-ca varmak yanlış. Belki de onun yaptığı, olanı söylememek için olmayanı anlatmak taktiği. Ama anlattıkları kimseyi şaşırtmıyor. Söyle- vfienlerin bir kısmı zaten kamuoyunca biliniyor. -ı Çakıcı'nın anlattıklarının hangisi doğru hangi- =si yanlış onu araştırmak gerek. Belki de şu günlerde kendisine "Hükümete gir" çağnsı yapılan Mesut Yılmaz, bunlan araş- tınp açıklar kamuoyuna. -'- Çakıcı cezaevi savcısından da yakınmış. ; Doğru mu söylüyor, şaşırtmaca mı yapıyor, kestirmek güç. e Eğer yakınması içten ise, o savcı acaba nasıl tiurabilir yerinde? ••• Ankara'da bir BMW şarampole yuvarlanıyor. Içinden ölü "işadamı!" Melih Giray ile yaralı DGM Savcısı Oktay Çakır çıkarılıyorlar. Savcı Çakır hemen arabadaki çantalan yok ediyor ve- 7ya ettiriyor. J Giray'ın adf, mafya ilişkilerine, darp ye silah ' teşhirine, adam kaçırmaya karışmış. Giray, ce- zaevlerine mal satmış. Oktay Çakır bir zaman- lar, Ceza ve "fevkif Evleri Genel Müdürlüğü yap- mış. ,c Kimı söylentilere ve yazılanlara göre, Giraylar .jnarketlerzinçirinin sahibi Melih Bey, zaman za- ;fTian kimi Hizbullah militanlarını Sultançiftli- fği'ndeki markette banndımnış. r, Bütün bu iddialarla yüklü Giray, benzeri olay- lan soruşturmakla yükümlü savcı Çakır ile bir- likte aynı arabada kaza geçiriyor. Susurluk'ta birsabaha karşı bir Mercedes, bir . kamyona arkadan bindirdiğinde bir sürü pislik dökülmüştü ortaya. . Herkes değilse bile herkese yakın çoğunluk, r 'Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak" diye umutlanmıştı. Küçücük azınlık ise, bu safça iyimserlik kar- şısında, "Boşuna umutlanmayın, her şey eski- si gibi sürecek" diyememiş, yalnızca utanmış- tı. - Susurtuk'u bir olay sananlar aldandılar. v Utananlar bu kez haykırmalılar: "Hattı Susurluk yok, sathı Susurluk vardır, o da bütün sathı vatandır." • • • Parlamento önünde Çankaya adaylığını önle- mek için bakan dövenden Susuriuk'a, oradan Yozgat'taki ihaleye, ihaleden şarampoldeki BMVV'ye, cezaevindeki Çakıcı ifadesine uzanan zincir, sathı Susurluk görüşünü doğruluyor. Şimdi bu ortamda, yapılacak 3. tur oylama- da, kimilerinin muhafazakârgörüşlerini önceden bildiklerıni ısrarla vurguladıkları, Sayın Ahmet Necdet Sezer 400 oyla seçilse ne olur, seçil- mese ne olur? Sakın "Istikrar sağlanır" demeyin. Bu ne menem bir istikrar olacak ki? Devlet Denetleme Kurulu Çankaya'ya daha çok yetki isteği ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Devlet De- netleme Kurulu'nca (D- DK) hazırlanan raporda, cumhurbaşkanı seçilme- sine kesin gözüyle bakı- lan Anayasa Mahkeme- si Başkanı Ahmet Nec- det Sezerin daraltüması gerektiğini söylediği yetkilerin, parlamento- nun feshine varacak ka- dar genişletilmesi isteni- ,-vor. Raporda, senatonun syeniden kurulması, refe- randum kurumuna işler- 4ik kazandınlması ve • cumhurbaşkanırun halk tarafindan seçilmesı önerileri yer ahyor. Cumhurbaşkanhğı D- ^K'nin "75, Yıhnda ^Cumhuriyetimiz" konu- -)u raporunda özetle şu ^örûşler kaydedildi: - Türkiye, demokra- .tik, laik bir hukuk devle- . ti olarak cumhuriyet il- kelerine sımsıkı sanlma- ^ h , insan haklannı ihlal e- den ülkeler arasında ve cumhuriyetin temel n> Teliklen tartışılan bir ül- , ke olmaktan çıkanlma- ^lıdır. r • Yasama, yürütme ve .yargı erkleri. kuvvetler —^tynhğı ilkesini egeraen , kılacakbiçimdeyeniden düzenlenmelidir. KökJü bir yargı reformu yapü- mahdır. • Demokratik deneti- min daha etkili bir hale getirilmesi ve yasama çalışmalanrun daha titiz bir incelemeye tabi tutu- labilmesi için anayasal deneyimimiz çerçeve- sinde 20 yıllık uygula- ması olan senato yeni- den oluşturulmalıdır. • Yasama organı se- çimlerinde seçmen ile vekili arasındaki bağı güçlendirecek dar bölge çoğunluk sistemine ge- çilmesi düşüncesi üze- rinde durulmalıdır. • Partilerin mali kay- naklan ve siyasetin fî- nansmanı saydamlaştı- nlmahdır. • Yasama dokunul- mazlığı kapsamı çağdaş standartlara uyumlu ha- le getirilerek daraltılma- hdır. • Cumhurbaşkanı 2 turlu seçimle halk tara- findan seçilmelidir. vParlamentoyu fesih kurumu işler hale getiri- lerek anayasal geleneği- mize uygun bir şekilde bu yetki cumhurbaşka- nına verilmeli ve bu su- retle cumhurbaşkanı ge- nel seçimleri yenileye- bilmelidir. 3. tur bugün. Sezer, cumhurbaşkanı seçilirse Anayasa Mahkemesi'nden emekliliğini isteyecek Sezer, bugün cumhurbaşlANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anayasa Mahkemesı Başkanı Ahmet NecdetSezer'in, bugün yapılacak 3. tur oylamada 276 oyu aşan yüksek bir ra- kamla Türkiye Cumhurıveti'nin 10. cumhurbaşkanı seçılmesme kesin gö- züyle bakılıyor. Secıidıkten hemen son- ra Anayasa Mahkemesı' ndekı görevin- den emekliye aynlmak üzere dilekçe vereceği öğrenilen Sezer'ın bugün TB- MM'ye gelmeyeceği, 16 Mayıs Salı gü- nü ant içtikten sonra milletvekillerine teşekküredeceğı bildinldı. Yanşa katı- lanlardan DYP'li Doğan Güreş'in de bugün çekilmesi beklenıyor. Cumhurbaşkanlığı seçimi için ya- pılan ilk iki turda adaylardan hiçbiri seçilmek için gereklı olan 367 raka- mına ulaşamamıştı. Lıderlerin uzlaş- ma adayı Anayasa Mahkemesi Başka- nı Ahmet Necdet Sezer ilk turda 281 oy alırken ikinci turda oylannı 314'e yükseltti. Sezer'in ikinci turda oylannı düşür- me, 3. turda da seçilmesini engelleye- rek 4. turda TBMM içinden bir aday- la yarışmasına dönük hesaplar tutma- dı. Bunun üzerine TBMM Başkanı YıkhnmAkbuhrtyanştançekildi. TB- MM'de bugünkü oylamaya katılmaya- cak olan Akbulut, Strausbourg'a gitti. DYP'li Doğan Güreş'in de bugün yanştan çekilmesi beklerüyor. Güreş çekilirse bugünkü tura Sezer'in yanı sıra MHP'li Devlet Bakanı Sadi So- muncuoğlu, FP'lı Nevzat Yalçıntaş, DYP'li Rasim Zaimoğlu ile bağımsız Eskişehır Milletvekılı Mail Büyüker- man kahlacak. Adaylardan FP'li Nev- zat Yalçıntaş ise dün yanştan çekilme- yeceğini açıkladı. Yalçıntaş, düzenle- diği basın toplantısında, ülkenin çeşit- li sorunlannın altmı çizerken "Tûrki- yemizin diğer önemli probiemleriyle bunlan hızla çözüme ka\ uşturnıa za- rureti karşısında cumhurbaşkanhğı görevini sadece temsil, kanunlann anayasaya aykınhğını kontrol ve tö- rensel olarak görmek yanhştır. Ülke- mize çok zaman kaybettirir. Dünya milletlerinin medeniyet ve kültür ya- nşında okhığuyiizyıhımzda bu kaybtn yeri doklurulamaz" dedi. Yanşa gıren birinin devam etmesi- nin "tutarhhk" gereği olduğunu vur- gulayan Yalçıntaş, adaylara baskı ya- pıldığını söyledi. Yalçıntaş, 5 liderin tavnnın demokratik olmadığmı, par- tilerin adaylannın çektirildiğini belir- terek, "Yaşh başh insanm partisinden istifadan başka şansı kahnıyor. Başka biradaya karşı televizyon ışıklan alün- da darp manzaralan görûyoruz, si- lahlar görünüyor, araçlar yumrukla- nıyor. Meclis Başkanımıza partisi, çe- Idİ,diyor. Bunlar baskı değfl mi" açık- lamasını yaptı. Akbulut'un çekilmesinden sonra DYP Genel Başkanı Tansu Çiller ile görüştüğünü bildiren Yalçıntaş, bas- kılara boyun eğmeyeceğini, çekilme- sinin söz konusu olmadığuıı bildirdi. Partilerin ilk iki turdaki taktikleri sonucu oylannı dağıtması nedeniyle seçilemeyen Sezer'in bugün çok yük- sek bir oy alması bekleniyor. Muha- lefet partilerinin de kendi adaylanna oy vermekten vazgeçeceği ve Se- zer'in bugün 400'e yakın bir oyla se- çılebileceği bildirildi. Devlet Bakanı Sadi Somuncuoğlu da, demokrasiye ve Meclis'in itibanna uygun düşmeyen uygulamalara karşı adaylığını sürdüreceğini bildirdi. Başbakan Ecevit, dün Cumhurbaş- kanı Süleyman Demirel ile haftalık olağan görüşmesinin ardından gaze- tecilerin sorulannı yanıtladı. Hükü- metin bundan sonra ekonomiye dik- katini yönelttiğini belirten Ecevit, "DemireTin cumhurbaşkanı seçimi ile ilgib* sitem edip etmediğjnin" sorul- ması üzerine, a Ben sitemi hak etme- djğiînfa kanısmdayun. Öyle bir ima bile sezinlemedim" dedi. Cumhurbaşkanı memlehetinde aile büyüklerinin mezarlarını ziyaret etti Demuvl foıfoı ocağı İslamköy'deİSLAMKÖY (AA) - Cum- hurbaşkanı Sûleynıan DenüreL memleketi Isparta'nın Atabey ilçesine bağlı lslamköyde ai- le büyüklerinin mezaı larını zı- yaret etti, kardeşi ŞevketDemi- rel tarafindan yaptınlan ve dü- zenlenme çalışmaları süren "Sûleyman Demirel Demokra- si Müzesi"nde incelemelerde bulundu. Demirel, Isparta Süleyman Demirel Havaalam'ndan ka- rayoluyla Islamköy'e gitti. Demirel, yolda kardeşi Şev- ket Demirel'e ait Göltaş Çi- mento Fabrikası önünde çalı- şanlar tarafindan kurban kesi- lerekkarşılandı. Demirel, fab- rika çahşanlannı selamladık- tan sonra Islamköy'e geldi. Cumhurbaşkanı Demirel. Islamköy mezarlığuıda, baba- sı Yahya DenüreL annesi Üm- mühan DemireL kayınvalide- si Kübra Şener, kayınpederi Yıhnaz Şener ile babaannesi Şehriban Hatun ve ailesinin diğer büyüklerintn mezarlan- m ziyaret ederek dua etti. Ka- bir ziyaretinde Demirel'in eşi Nazmiye Demirel, kardeşi Şevket Demirel ile öteki aile fertleri de bulundu. Daha sonra düzenleme ça- hşmalan süren "Süleyman Demirel Demokrasi Müze- n"ni gezen ve incelemelerde bulunan Demirel, burada gü- zel bir kitaplık ve müze mey- dana getirildiğini söyledi. Müzeyi yaptıran kardeşi Şev- ket Demirel ile çalışanlara te- şekkür eden Cumhurbaşkanı Demirel şunlan söyledi: "Be- nim 50 seneük enteîektüel var- hğun var, fikri varhğun var. Bunlar burada gösterilecek. Kütüphanemiz var. Khap me- rakım dolayısıyla Türkiye'nin en m kütüphaneierinden biri- ne sahibim. Mühendislik ki- taplarun var, tarih kitaplanm var, pek çok güzel kitabım var. Siyasetle Ugüendiğjmizzaman- dan kalan. bizim içinde oldu- ğumuz şeyler var, fbtoğraflar var. Bunlann hepsi sergilene- cek. Aşağı \ ukan bunlann ço- ğu hazırdır. ÇeşnÜ ülkelerden gelen özel armağanlar var. Is- mimize verilmiş armağanlar. Bunlar burada teşhir edilecek. Burayı devlet yapıyor değiL Kardeşim yapıyor. Kapısına da yazmışzaten. Sanıyonım 4- 5 a> içinde açüacak." Demirel daha sonra, de- mokrasi müzesinin yapımın- da çalışan mimar Tayfun Ba- ymdır'dan müzenin düzenlen- mesıne ılışkin çalışmalafhak- kında bilgi aldı. Demirel mü- zeye, devlete hizmet ettiği dö- nemi kapsayan 100 adet fo- toğraf ile kendisine ait 250'yi aşkın vecize arasından kırkı- nın seçilerek teşhir edilmesi- ni ıstedi. Demirel asıl sorunun kendi- sine ait çok fazla sayıda dokü- man bulunması olduğunu ifa- de ederek bu dokümanlann iyi tasnif edilmesini istedi. Cumhurbaşkanı Demirel eşi Nazmiye DemireTle dün geldiğj tslam- köy'de önce aile mezarlarını ziyaret etti. daha sonra Süleyman Demirel Demokrasi Müzesi'nde incelemeler yapü. (Fotoğraf: AA) Sevgi Ince, 4 yıldır cezaevinde kalbine yakm 2 kurşunla yaşıyor Cezaevinden insan manzaralan BERTAN AĞANOĞLU Bingöl'de, 1996yılındagüven- lik güçleriyle girdiği silahlı ça- tışmada yaralanan Sevgi lnce. 4 yıldır cezaevinde kalbine yakın 2 kurşunla yaşıyor. Ameliyat olması gereken lnce, "mahkûm koğuşu yok", "güven- tik sağla\ama>ız" "hastanede ta- dilat var" gibi gerekçelerle has- tanelere kabul edilmiyor. Yetkililerin, cezaevlerindeki si- yasi tutuklu ve hükümlülerin sağ- lık sorunlanna yönelik ilgisizlik- leri sürüyor. Bingöl'de 1996 yıhnda güven- lik güçleriyle girdiği çatışmada göğsünden, sırtından, bacakla- • Ameliyat olması gereken lnce, "mahkûm koğuşu yok", "güvenlik sağlayamayız" "hastanede tadilat var" gibi gerekçelerle hastanelere kabul edilmiyor. nndan ve kollarından yara alan Sevgi lnce de cezaevinde ölüme terk edilen tutuklulardan biri. Ya- ralı olarak gözaltına alınan ve kan kaybetmesine karşın tedavi edil- meyen lnce, 32 gün gözaltında kaldıktan sonra 2 Ağustos 1996"da Bingöl Ağır Ceza Mah- kemesi tarafindan tutuklanarak Diyarbalor Cezaevi "ne konuldu. Kısa süre sonra tedavisi için ts- tanbul Bayrampaşa Cezaevi'ne nakledilen lnce, önce Haydarpa- şa Göğüs Cerrahisi'ne götürül- dü. Ancak hastane yönetimi ge- rekli güvenlik önlemi bulunma- dığı gerekçesiyle Ince'nin hasta- neye yatınhnasuıa karşı çıktı. Istanbul Üniversitesi Tıp Fa- kültesi Hastanesi'nde 1997 Ey- lül'ünde tahlilleri yapılan Ince'de ölümcül hepatit B virüsüne de rastlanırken yaralandığı sağ aya- ğının durumu da kötüleşti. Sağlık durumunun her geçen gün kötüye gitmesine karşın ln- ce, Istanbul Tıp Fakültesi Göğüs ve Kalp Damar Cerrahisi Anabi- lim Dalı'na "tadilat var" gerek- çesiyle yatınlmadı. Yedikule Gö- ğüs Hastalıklan, tstanbul Cerrah- paşa Tıp Fakültesi 'nde de "mah- kûm yatağı" olmadığı gerekçe- siyle ameliyat edilmeyen lnce, son olarak 17 Mart 20Ö0 tarihin- de kriz geçirdi. Cezaevindeki ar- kadaşlarının kriz sırasında "öklü- ğü"nü sandığı. sağ ayağındaki sorun nedeniyle artık yürüyeme- yen, sık sık ateşi yükselen ve ne- fes almakta güçlük çeken In- ce'nin yataktan hiç çıkamadığı belirtiliyor. Sevgi Ince'nin avukatı Eren Keskin ve annesi Rahime tnce dün IHD Istanbul Şubesi'nde yaptıklan açıklamada, înce'nin gözaltındayken elle ve sözle taciz edildiğini belirttiler. çankaya sonrası hazırlığı Merkez sağa 'bir bilen' • Cumhurbaşkanı Demirerin, kurucusu olduğu DYP'nin lideri Çiller'inbaşında "Demokles'in kılıcı" olarak sallanacağı yönündeki görüşlere DYP'den tepki geldi. ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Cumhur- başkanı Süleyman De- mirel, görev süresinin sona ereceği 16 Mayıs Salı günü Güniz Sokak- ta, "Çankaya sonrası için" hazırlanan De- mokrat Türkiye Parti- si'nin programıyla kar- şılanacak. Yakınlan, aktif politi- kaya "hemen soyunma- yacağı" belirtilen Demi- rel'den "bir bilen" ola- rak yararlanacaklannı vurguladılar. Cumhurbaşkanı De- mirel'in, kurucusu oldu- ğu DYP'nin Genel Baş- kanı Tansu Çiller'in ba- şında "Demokles'in kıh- cı" olarak sallanacağı yönündeki görüşlere DYP'den tepki geldi. DYP Genel Başkan Yar- dımcısı Hayri Kozakçı- oğlu, Demirel'i görev süresinin tamamlanma- sından sonra DYP içinde görmek isteyip isteme- yeceklerine ilişkin bir soru üzerine, Demirerin eski genel başkanlan ol- duğunu, bu misyonun sahibi ve bu uğurda mü- cadele ettıgıni anunsattı. DYP olarak Demirel'e karşı saygı ve sevgi duy- duklannı anlatan Kozak- çıoğlu, şöyle devam etti: "Sayın Demirerin Gü- niz Sokak'a dönüp de ya aktif olarak veya belli öl- çüdepolitikaya gümesin- den memnun oluruz. Ondan haz duyanz, ders alacağınuz noktalar var- dır. Onu her zaman al- ktşlanz. Ama hiçbir za- man da Sayın Demirel poUtikaya girecek diye birkorkumuz,endişemiz ohnaz. Çünkü biz binriz ki Sayın Demirel'den DYP'ye zarar geünez." Demirel, DTP'de ken- disine yakın isimler ve illerdeki Ticaret ve Sa- nayi Odası başkanlann- ca yürütülen organizas- yon ile evinin önünde kalabalık bir grup tara- findan karşılanacak. DTP Genel Başkanveki- li lsmet Sezgin, 16 Ma- yıs'ta saat 16.00'da Gü- niz Sokak'ta biraraya ge- leceklerini belırterek. "Bu bir parti degiL halk hareketi. Parti bayrağı ohnayacakTiirk bayrağı olacak. Oraya sadece DTP değiL ÂNAP'lüar da, DY P'liler de gekcek- ler" dedi. Cumhurbaşkanı De- mirel'in görev süresi so- na erdikten sonra hemen politikaya soyunmaya- cağı görüşünü dile geti- ren Sezgin. "Türld- ye'nin sorunlaruun çözü- münde 50 yıklan beri ka- fa yoran bir adam bunla- n söylemeye. yön verme- ye devam edecektir. Dün de söylediğine göre arük tarafsız değUdir. Agzuıda fermuar vardı, açddı şimdi" diye konuştu. lsmet Sezgin, Demi- rerin "bir bilen" olarak merkez sağın toparlan- ması çabasuıda olabile- ceğine işaret ederken, başka bir parti kurması olasılığının da zor oldu- ğunu söyledi. Bağımsız Milletvekili Mehmet Ağar, Demi- rel'in merkez sağı topar- lamada rol oynayabile- ceği görüşünü değerlen- dirirken, kımın nerede, nasıl toplanacağını ulu- sun belirleyeceğini söy- ledi. Ağar, "Talep ortaya somutolarakçıkuıca ola- cak o" dedı. Süleyman Demirel'in bir parti ku- rup kurmayacağına iliş- kin soru üzerine Ağar, bunlan konuşmak için daha çok erken olduğu- nu söyledi. Eski bağımsız millet- vekili Yatan Erez de, De- mirel'in sivil yasama döndükten sonra siyase- tin dışında kalamayaca- ğına işaret etti. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] "Basında MlTajanı var" tartışma- lannın başladığı günlerde MİT Müs- teşarı Şenkal Atasagun. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin sorusuna, "Yalan, bunlar eski illegal örgüt men- suplannın uydurması" şeklinde bir cevap vermişti. Daha da ileri gitmiş, basına sızan eski komünistlerin inti- kam amacıyla bu yayınları kışkırttığı- nı öne sürmüştü. Şenkal Bey'in bu cevabının üzerin- den çok geçmeden, ortalık toza du- mana karıştı. MİT'in basında yaygın birfaaliyet içinde olduğunu, gazete- ciler yaşadıklan örnekleri aktararak açığa çıkardılar. Basının önde gelen isimlerinden Nezih Demirkerrt, eğer daha tazta ısrar ederlerse, bildiği ajanlan birer birer sayacağını söyle- di. Melih Aşık, Günaydın gazetesin- çalışırken gazete yönetiminden birmeslektaşının, gazetedeki üç mu- habirin MİT ajanı olduklarını anlattı- ğını aktardı. Hürrıyet Gazetesi Yazı- işleri Müdürii Tufan Türenç, kendi- sine yıllar önce MİT ajanlığı teklif edil- Şenkal Bey Ajan Var mı, Yok mu? diğini açıkladı. Akşam gazetesi yazarı Şakir Sü- ter de ismini, görevini vererek bir ga- zetecinin kendisine para karşılığı ajanlık teklif ettiğini köşesinde yaz- dı. Yine bir başka gazeteci arkada- şım, çalıştığı gazetedeki bir başka gazeteci tarafindan kendisine MİT görevi önerildiğini anlattı. Bunlar da- ha birkaç gün içinde öğrendiklerimiz. Üstelik bu meslektaşlarımız, ajan- lık önerilerini reddettiklerini yazdılar, söylediler. Yani bizim öğrendikleri- miz, öneriyi reddedenler. Peki ya önerilip de kabul edenler? Bunlann isimterini biz bilmiyoruz, ama MfT yö- netimi biliyor. Şenkal Atasagun şunu diyebilir mi: "Biz zaten üç gazeteci- ye önermiştik; onlar da size söyledik- leh gibi reddettiler. Biz de basın içi- ne sızmadık." Belli ki MİT çok sayıda gazeteciye ajanlık teklif etti, bunlann bir kısmı da bu öneriyi kabul ettiler ve meslek içinde muhabiriik yerine MİT muh- birtiğı yaptılar. Fatih Altayiı ve Gök- şin Sipahioğlu telefonla aradılar ve MİT ajanı suçlamasından üzüntü duyduklannı ve MİT görevlisi olma- dıklarını söylediler. Zaten biz hiçbir yazımızda, şunlar MfT görevlisidir demedik, diyemez- dik de. Altaylı'yı kendisiyle aynı ku- rumda birlikte çalıştığı arkadasları suçladılar. MİT'ten dosya alıp, MIT'e dosya verdiğini iddia ettiler. Altaylı da, onlan mahkemeye verdiğini ve yargı önünde hesaplaşacaklannı söyledi. • • • Gazetecilerin, kimin MİT ajanı olup olmadığmı bilmesine olanak yok. Onlan bilse bilse MİT bilir. Burada tehlikeli olan, devletin basınla olan ilişkisi. Devteti yönetenler, siyasi ikti- dar sahipleri, basını kendi çıkarian için kullanmayı biryöneticilik işi zan- nediyorlar. Gazetecileri çeşitli şekil- lerde kendilerine bağlamak için pa- ra, çıkar, gazetesi içinde yükselme olanağı gibi her türiü yolu kullanıyor- lar. Bazı gazetecileri, köşelerinden ba- zı siyasi parti liderlerinin attırdıklannı biliyoruz. Bazılannı yükselttiklerini de. Iş bu düzeye gelince, basın etiği ayaklar altına alınınca, iş çığrından çıkıyor. Son yıllarda iç ve dış politi- kada ciddi gerilimler yaşandı. Dış ge- rilimlenje, "milli çıkariar" adına aşın milHyetçilik prim yaptı. Içeride ise KOrt sorunundan doğan gerilim mil- liyetçiliğin gelişmesine sebep oldu. Bu rüzgâra gaz veren gazeteciler de aynı şekilde gazete yönetimlerinde ve devlet katında prim yaptılar. Devlet yönetimleriyle ilkesiz ilişki kurma, meslek içinde geçerli bir yol haline gelince iş çığnndan çıktı. Iş çığnndan çıkınca, kışkırtıcılıkla, ga- zetecilik arasındaki fark azaldı. Çü- rüme bu tempo içinde giderken, bu kez bazı gazeteciler, aynı kurumda çalıştıklan arkadaşlannın ajan oldu- ğunu iddia eden yazılar yazdılar. Bu- nu eski MlTyöneticilerinin açıklama- ları izledi ve kısa sürede, MİT'in ba- sında örgütlenmefaaliyeti yaptığı an- laşıldı. MİT Müsteşan Şenkal Atasagun, geçen günlerde yaptığı açıklamayı düzeltmekle yükümlü. Önce gazete- cilerden özür dilemeli, ardından da MİT içindeki listeyi açıklamah. Gaze- tecilikle, MİT ajanlığı ayrı işlerdir. Ajanlar, gazetecıtiği bıraksınlar.— MtPtekrşefteributatimatı ontaraver ; — sinler. Siyasi iktidar sahipleri ise MİTi bir operasyon örgütü olmaktan çıkanp istihbaratla sınıriı bir hale getirsinler. Çok şey mi istiyoruz? Bütün bunlar demokratik bir ülkede mi olur? O za- man demokratik bir ülke olmak için bunlan yapsınlar. Yetti artık...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle