21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 MAYIS 2000 CUMA CUMHURİYET SAYFA 17 Tersaneler Özelleştirme Yüksek Kurulu karanyla Haliç ve Camialtı Tersaneleri kapatldı. Gemi Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu, karan şöyie yorumluyor: "Türkiye, açmayı beceremediği köprü kanadına, en büyük iki tersanesini feda etme lüksüne sahip değildir. İki tersanenin ciddi bir darboğazda olduğu doğrudur ve bu darboğazın en önemli nedenleri, özelleştirme gerekçesiyle 1993ten bu yana hiçbir yatınm yapılmamış olmasının yanı sıra Galata Köprüsü'nün yaklaşık 1.5 yıldır açılamamış olmasının doğurduğu kayıplardır. Alınan karar, 1991 yılında kapatılan Istinye Tersanesi örneğinin yeterince bilinmediğini ya da göz önüne alınmadığını ortaya koymaktadır. Bu kararla Türkiye, tersanelerinin hemen tümünü deprem riskinin büyük olduğu belirtilen Tuzla-Pendik bölgesinde toplamış olmaktadır." Özetlersek; tersanelerimiz için Mustafa Kemal Atatürk'ün yıllar önce öngördüğü tehlikeleri devlet eliyle yarattık, yaratıyoruz! Elektronik posta: someposta.cianhuriyotcom.tr TeJ: Q.212£12 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Gazeteciler sömürülüyormuş... "Doğru. ancak sömüren gazeteciler vok mu!" amu Emekçileri Sendikaları Konfederas- yonu Samsun Şubeler Platfoımu'nun "Eme- ğin Bayramı" adıyla 1 Mayıs'ta düzenlemek istediği yürüyüş ve mitinge Samsun Valili- ği izin vermemişti. Valilik harhangi bir gerekçe gös- termeden etkinliği 1 ay sonraya ertelemişti. Valiliğin gerekçesini öğrendik. Samsun Vali Yar- dımcısı Ekrem Erdoğan açıklıyor: "Yapılan değerlendirmede ilimizde kutlanacak olan 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bay- ramı etkinliklerinin yoğunluğu nedeniyle kolluk kuv- vetlerinin bu etkinliklerde görevlendirildiğinden 1 Mayıs 2000 günü yapılacak olan toplantı ve göste- ri yürüyüşü 5442 sayılı ll Idaresi Kanunu'nun idare- ye vermiş olduğu yetki doğrultusunda valiiik maka- mınca 1 ay ertelenmiş olup, genel asayiş ve güven- lik açısından idarenin alması gereken tedbirier doğ- rultusunda vermiş olduğu bir karardır." Vali Yardımcısı, bu açıklamayı bize yapmıyor. Eğit- GerekçeSen Şube Başkanı Metin Erol'un yürütmenin dur- durulması istemiyle Idare Mahkemesi'nde açtığı da- va uzerine mahkemeye anlatıyor ve "subut delil" ola- rak da "Yapılacak olan 19 Mayıs Atatürk'ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı kutlamalannda alınması ge- reken önlemler"i gösteriyor. M. Kemal Aka'nın başkan, Resul Çomoğlu ve Kemal Yemişem'in üyesi olduğu Samsun Idare Mahkemesi de Türk Milleti Adına" ve 2000/467 esas numarası ile karannı veriyor: u Bakılan davada, davalı idarece 19 Mayıs Ata- türk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı'nda kolluk kuv- vetlerinin görevlendirilmiş olması gerekçesiyle uyuş- mazlık konusu işlem tesis edilmiş olup, aralarında 18 gün olan genel güvenlik önlemi alınması gerek- li iki olayda, kolluk kuvvetlerinin güvenliği sağlaya- bileceği görüldüğünden tesis edilen işlemde sebep yönünden hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Kaldı ki, 2803 sayılı Jandarma Teşkilat ve Yetkileri Kanu- nu'nun 10. maddesinin 3. paragrafında yeralan 'Jan- darma veya Emniyet Teşkilatı kendi sorumluluk sa- hasında yetersiz kaldıklan veya kalacaklarının de- ğerlendirilmesi halinde mahalli mülki amirlertarafın- dan birbirlerinin sorumluluk sahasında görevlendi- rilebilirler' hükmü karşısında davalı idarece söz ko- nusu olayda jandarma teşkilatının destek kuvvet olarak görevlendirilebileceği göz önüne alındığında davalı idare iddiasına itibar edilmediği gibi bu yön- de tesis edilen işlemde hukuka uyariık görülmemiş- tir." Mahkeme, karannı 1 Mayıs sabahı veriyor; karar aynı gün memur eliyle taraflara tebliğ ediyor ve Sam- sun'da "Emeğin Bayramı" hiçbir olay olmadan umu- landan da büyük bir coşkuyla kutlanıyor. SESSlZSEDASIZ(!) NURÎKURTCEBE Yüksek Yerilim Hattı Erdinç UTKU 6 sıfın lira yerine dış borçlanmızdan atahm! Churchill'in heykeli, Atatürk'ün büstü Eski başbakanlan VVinston Churchill'in Londra'daki heykeline yapılan saldırıya Ingilizler büyük tepki göstermiş. Ingilizler ki soğukkanlı ve centilmen olarak tanınır; The Sun, "Bulun bu hayvanlan" diye manşet atmış. Londra'dan Tokat'a geçelim... Tokat'ın Erbaa ilçesinde koridor ve salonları Osmanlı padişahlarının resimleriyle özenle süslenmiş Karaağaç llköğretim Okulu'nun bahçesindeki Atatürk büstünden söz etmiştik geçen ay. Eski pariamenterierden Niyazi Unsal, yazdıklanmızı okumuş ve yolu Ankara'dan Erbaa'ya düştüğünde, Karaağaç köyüne özellikle uğramış. Sonra postaneye girmiş: "Telgrafımı Erbaa'dan çekiyorum. Karaağaç köyünden yeni döndüm. Atatürk büstü için siz çok az yazmışsınız. Ben, gördüklerim karşısında hem şaşırdım hem ağladım. Büstü kazımışlar. Okulda halen dokuz öğretmen görev yapıyor bir de müdür var. llçe kaymakamının ilahiyatçı olduğunu öğrendim. Atatürk'ü küçültme ve ona hakaret etme örneği verilmiş Karaağaç köyünde. Bahçedeki büstten başka okulun salonundaki Kocatepe'de çekilen Atatürk fotoğrafında da kalpak badana ile kapatılmış. 73 yaşındayım. Atatürk'ün anısının bu kadar sahipsiz kaldığını hiçbir yerde görmedim." Türkiye'nin Afrika'ya Açılması Prof. Dr. TÜRKKAYA ATAÖV Türkiye'nin Afrika'ya yeni açılım siyasetinin bir sonucu olarak, Gambia ile Sudan Dı- şişleri ve Senegal ile Tunus Savunma bakanlanndan son- ra, Çad Cumhurbaşkanı da ül- kemizi ziyaret etti. Bu açılımın nedenleri üçe indirgenebilir. 51 devletlik koca bir anakara- nın büyük pazar oluşu, 2000 sonuna doğru Birteşmiş Millet- ler Güvenlik Kurulu'nda iki yıl- lık geçici üyelik isteğimize des- tek ve Kuzey Kıbns T.C.'nin tanınması uğraşı. Yıllar önce- si ikazlarımıza karşın geç ka- lan bu açılım daha fazla tanıt- ma ve birkaç anlaşma gibi baş- langıçlar sağlamıştır. Çıkarla- nmız söz konusu olduğundan, gelişme beklenebilir. Umarız, bu kez sayılan zaten bir iki ki- şiyi pek geçmeyen "Afrika uz- manlan "mızın bazılarını devre dışı bırakma alışkanlığı bu ge- lişmeyi frenlemesin. Türkler, Afrika'nın yabancı- sı değiller. Daha 1911 'de Trab- lus'ta italyan işgaline karşı ko- yuyorlardı. Ne var ki, Soğuk Savaş yıllarında dış siyasetini Batılılann çıkar mihverine otur- tan T.C. hükümetleri Cezayir'in bağımsızlığına bile sırtlarını dönmüşlerdi. Kara Afrika'nın Türkiye'den geçen bazı ileri gelenlerini de polisimiztartak- lardı. Onların içinde şimdi ik- tidarda olanlar da var. 1960 başında bu anakara- da henüz yedi bağımsız dev- let varken üniversitede ilk Af- rika seminerini vermiştim. Bir süre sonra kapsamlı bir "Afri- ka Ulusal Kuruluş Mücadele- si" kitabım çıktı. Bülent Ece- vit'e de yolladım ve o yıllann "Kara Oö/an"ından beklediği- mizi "Dış Politikada Yeni Açı- lım" başlıklıveyurtdışında ye- di dilde basılan yazımda özet- ledim. Aynı çizgide yayın ve eylemlerim beni Afrika'yı mih- ver alan uluslararası bir örgü- tün merkez yöneticileri arası- na da soktu. Onun temsilcisi (ve Türki- ye'den tek kişi) olarak 1976'da Lizbon'daki Irkçılık- Karşıtı Dünya Toplantısı'na katılırken, yeni Başbakan Ecevit'ten bir başarı mesajı yollamak ister- se bunu orada açılış gününün ilk işi olarak okutmaya çalışa- cağımı söyledim. Gidişimi ge- ciktirdimse de, böyle bir me- saj bana ulaşmadı. öte yan- dan, Lizbon'a ilk günü Kıb- ns'tan Makarios geldiğinde, tüm genel kurul (bir kişi dışın- da) ayakta alkışlandı. Ecevit'in mesajı da en son gün başka kanallardan geldi, ama okun- madı. Gündemde Kıbrıs da vardı ve (Kıbrıs Türk görüşle- rini tanıtmak için orada bazı eylemlerde bulunduğumdan) beş Yunanlı tarafından otel ko- ridorunda ilk kez o zaman teh- dit edilmiştim. O zamandan bu yana, köp- rülerin altından bir miktar su aik- tı. Gene de, Sahra güneyinde Kara Afrika'da, Sudan ve Gü- ney Afrika Cumhuriyeti dışın- da, yerieşik temsilciliğimiz yok. Gana, Somali veTanzanya'da- kiler kapandı, ama gene Ga- na, Fildişi Kıyısı ve Zimbab- ve'de herhalde yakında açıla- cak. Tam 24 yıl önce Lizbon'da (benimle de odasında konuşan Mugabe şimdi Zimbabve'de Cumhurbaşkanı. Mandeta'ya Atatürk Barış ödülü verilece- ği açıklanmadan önce, bana da reddini önleyecek bir girişim- de bulunma fırsatı tanınmadı- ğı için hâlâ üzgünüm. Oysa, (yeni iktidann ilk kuruluş top- lantılarına da resmen çağnldı- ğım) o ülkeden aldığım akade- mik ödülü yıldınm telgrafla kut- layan Cumhurbaşkanı Demi- rel, Afrika ile ilgimi biliyordu. Bugün ileriye yönelik şu adımlar gündemde: Büyükel- çiliklerin sayılannın arttınlma- sı (ticaret danışmanları dahil), kadro ve ödenek yönlerinden takviye (Benin'deki Fahri Kon- solos Lübnan kökenli işadamı Hicazi'nin Türkiye'nin dışsa- tımını iki yıl içinde 3.5 katına çı- karmasının ortaya koyduğu gi- bi), yeriiterden konsolos atama- larının yapılması, Afrika ülke- lerine heyetler, iş ve kültür adamlannın yollanması, Afrika ile ilgili uluslararası örgütlerie işbiriiği, açlık çeken yeriere in- sancıl yardım yapılarak bunla- rın duyurulması, ulaşım ola- naklarının geliştirilmesi, ortak ticaret odalarının kurulması, Türk savunma endüstrisinin tanıtılması, genç Afrikalılar'a dolar temelinde yeterli öğren- ci bursu verilmesi, Afrika araş- tırma merkezlerinin oluşturul- ması, Afrika Kalkınma Banka- sı'nda üyelik ve Afrika Dışalım- Dışsatım Bankası'nda hisse- darlık... KİM KİME DUM DUMA BEHİÇAK behicak(aturk.net ÇİZGtLÎK KÂMİL MASARACI MIRMIRLAR LĞVR DURAK TARlHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 5 Mayıs TÜRKKALPVAKFI "Çocuk Kardiyolojisi" Türk Kalp Vakfı - ^ kalitesi ve titizliğiyle T — — — hizmetinizde = r r— 19M3yıs Cd. Ator 8 ŞışhftSTANBUL "NİKOTlfiT/N İS/MBABASL 16O0'DE 6U6ÜN, FRAHSIZ PÎPLOMATt JÇAN NfCOr(JAU \JiKO) ÖLCû. FBANSA KJİAU JT. FRANCIS meAFtMOAM İSGO'LER£>€ POK.TE- idZ'E BLÇİ OiAKAK GÖVOe&İCEM NICOT, ORADA İLK K£Z TÛTÜA1 eiTKİSİNİ GÖ/eMÜf- 7Ü. 8te HOLLAMOALI DCNteC/AIİfJ AMe&KA' PAM GETİRDİ6I TÜTVAtÛ O DA F/ZANSA 'VA GÖnÂeMÜÇTLİ. TÛTÜAJ YAP&AĞINDA SUUI- A/AM ÇO*L -zeninu NiteoTiNÇNiconue') tAADDBSİ, AOfAff JSAU At/Cor'ÛAA/ ALM/Ç- 77ıÇ. 16OO Yft-LABJMM, TÛTÜA/ (ÇİMİ, BAZI AVRUPA ÜLKeC£G/'re BİGLHCTE OSA4AA1U TDPHAKtAKJUOA PA 6ÖRÜL- MEYe BApLAKIİLAfŞTr.SİGfl/SA YAPIMI ıSB~ 18SO 'l£RPEH SOURA OB1AYA ÇACAKB MATINEEHICHEST CRADE Turkish Cigarettes Blended and made of the exquısıte Macedonfan Leaf by AUan R Size 3 in decorated Tins ol 100 fof 9 11., 50 for 5/1.. 25 for 2,6. *er mr*ria!Tob»«oCo- (trfCreıt Brmıa and [rt and\ Ltd. 192O'lerm bir siaara rekJamı (Kadın Sağlığı ve Aile Planlaması) s: Hizmet Sistemi Bilgi Hattı: 212 - 25T O6 46 İLAN JPENDİK SULH HUKUK HÂKİMLİĞl'NDEN 2Û0Û/İ68 Davacı Kemal Sır vekili Av. Abdurrahim Karslı tarafından davalılar Ahmet Ateş Yılmaz ve 63 kişi aleyhine Pendik L Asliye Hukuk Mahkemesi'nde tapu iptali ve tescil davasınm açıldığı, aynı mahkemenin 1994/9 Esas, 1995/635 karar sayüı 24.10.1995 tarihli karan ile görevsizlik verilmiş olup, dosya Hâkimliğimize gönderilmekle: Davalı Durdu Tokluoğlu mirasçılan; Münire Tokluoğlu, Ömer Tok- luoğlu, Ahmet Tokluoğlu, Halil Tokluoğlu, Meral Tokluoğlu, Tülay Tokluoğlu (Ekşiler) Ahmet Nuri Tokhıoğhı'mm 2. Bülbül Sok. No: 20/3 Fikrete adreslerine çıkamlan tebligatlann bila ikmal geldiği, davalılann avukatı Ayşe Gülcan Tay'a çıkartılan teblıgatlar da bila ik- mal iade geldiğinden yapılan zabıta tahkikatında da bilen ve tanıyanarastlanılmadığıanlaşrldığından; HUMK'nin 509 ve 510. madde- leri gereğince yukanda adı geçen davalılann duruşma günü olan 22.5.2000 günü saat 11 .OO'de bizzat hazır bulunmalan veya kendileri- ni bir vekille temsil ettirmeleri, dunışmaya gelmedikleri ve herhangi bir yazıh savunmada bulunmadıklan takdirde tescil davasının gı-" yaplannda devam edeceği dava dilekçesi ve duruşma günü yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 27.3.2000. Basın: 19321 ANKARA...ANKA... MÜŞERREF HEKİMOGLU ArmağanÖnce Fazıl Say, Bilkent Senfoni Orkestrası eşliğin- de çalıyor. Ankara Müzik Festivali'nin ilk konseri. Çay- kovski'nin I. Konçertosunu çalıyor. Seydalı değil, ka- ra sevdalı türü bir aşk tuşlarda; içten bir kucaklaşma, şarkı söyler, masal yazar gibi seslendiriyor. Işıktan damlalar gibi parlıyor parmaklan. Konçerto bitince al- kışlardurmadı, birdebisyaptı. Piyano bağjamaya.dö- nüştü bu kez. Uzun ince bir yola götürdü bizi. Âşık Veysel'ı anarak yürüdük. Sevda Cenap And Müzik Vakfı Başkanı Mehmet Başman a teşekkür ediyor başkentli sanatseverter. 17. Müzik Festivali'nde çağdaş Türk yorumculannın yer alması önemli ve mutlu bir olay kuşkusuz. Üçüncü konserde de Suna Kan var. Müziksever- lerin uzatmalı sevgilisi. başkentlılerin belleğine güzel yerleşen, yerini, düzeyini hiç yitirmeyen bir sanatçı- mız. Yürekli bir savaşçı müzik devrimi doğrultusun- da. Devrimin güzel bir ürünü keman dalında. Dal ye-; şenyor giderek. Kısa bir süre önce düştü, tehlikeli ameliyatlar geçirdi, neredeyse ölümün içinden dün- yaya döndü, ama sağlığına kavuşunca özlemle selam- ladı hayranlarını. Kaç konser verdi, ne güzel şarkılar söyledi kemanıyla. Unlü bestecilerin yapıtlanyla öz- şarkısını da ne güzel vurguladı. Bu kez Câna Gürmen eşlik ediyor ona. Dinlerken hüzünleniyorum. Gülay Uğurata'yı anımsıyorum, de- ğerli piyanistimizi. Ikılı konserleri hâlâ çınlar yüregim- de. 28 yıl birlikte çaldılar. Beş yıl önce yitirdik Gülay Uğurata'yı. Kansere yenik düştü. Beş yıl sonra Ankara'da ilk resitalini veriyor Suna Kan. Bence Gülay da dinliyor bu konseri. Dahası, ça- lıyor. Çünkü Câna Gürmen'in eşliği de yıllarla ulaşılan birlikteliği oluşturuyor. Konseri izleyen gece yeme-'' ğinde karşılaşınca kutladım, izlenımlerimi söytedim, mut-> lu gülümsedi.'Gece yemeği, Gama Holding Yönetırn Kurulu Başkanı Erol Üçer'in evinde. Konserin para- sal desteğini bu kuruluş sağlıyor. Konseri oluşturan- lan da sevgiyle ağırlıyor. Kültür Bakanı Istemihan Ta- lay ve eşi de konuklar arasında. Milli Eğıtım Bakan) yoktu, ama MEB Şûra Salonu nedeniyle Sayın Bos- tancıoğlu'ndan çok söz edildi sofralarda. ••• ' 17. Müzik Festivali yapılıyor, hâlâ bir konser salof nu yok başkent Ankara'da. Dahası, müzik devrimine, cumhuriyeti kuranların çağdaş bir başkent öngörmen sine karşın çağdaş bir konser salonu yapılamıyor Devleti yönetenler değişince müzik devrimini yozlaş 1 tırma çabalan ağır basıyor neredeyse! Kaç parti, kaç hükümet, kaç cumhurbaşkanı, söylemler, projelen ama eylem yok. Raflarda saranyor projeler! , Şimdi bir çözüm geliyor gündeme. MEB Şûra Sa7 lonu çağdaş bir salona dönüşecek. Sevda Cevap And Vakfı üstleniyor bu görevi. Daha iyi bir salona katkıya çağırıyor başkentlileri. Bu eski salon yeniden yapıla- nıyor, yeni katlarekleniyor, çağdaş donatıma kavuşu-j yor, akustik sorunu çözümleniyor. Sözün kısası mü- zikseverlerin kulağı bayram edecek. Sevdiğimiz piya-* nolar, kemanlar ya da başka çalgılar da özgürce du« yuracak sesini soluğunu. Akustik sorununa takılma» yacak. ! Nasıl derseniz, yenileştirrne projesine katılarak. Siz de bir koltuk ekleyebilirsiniz konser salonuna, ya dâ bir tuğla duvarına. Adınızı o koltuğa yazdırabilır ya da çocuğunuzun adına bir koltuk alabilirsiniz. O koltuM ta güzel bir konser dinlemek mutluluğunu duyurabi- lirsinız müziksever başkentlilere! Getecek kuşaklara mü- ziksel bir armağan bırakabilirsiniz. Sayın Bostancıoğ- lu'nun davranışı da teşekkürle konuşuluyor başkent çevrelerinde. Kuşkusuz ilginç bir girişim, ama yeterli mi bilfnfem^Srf-Slrtlteh bir uyan.Betli duyarfık dÖşüri sa elbet. ••• O konser 30 Nisan akşamı, 50 yıl önce gazetecili- ğe başladığım gün Suna Kan'ı dinleyerek kutladım. Aia- balıkların şarkısını anımsadım. 40. yılımda bana özel bir konser de çalındı. Suna Kan, Gülay Uğurata, Sum- ru Güner, Funda Kalkanoğlu, Aylin Çınar'dan olu- şan beşli çaldı. On yıl sonra Suna Kan yalnız çalıyor, bana özel de- ğil ama özelliği var. Mozart ile başlıyor, Beethoven, Schumann, Dvorak ve Bartok ile bitiyor. Alkışlar dur- mayınca yine bir Mozart. Müzik bahçesinden güzel bir demet. Dost bahçemde güzel bir gezi. Suna Kan'ın sesi çınlıyor yüreğimde; yapıtlardan bıri bana çünkü. Hepsi çok güzel, ama armağan olarak Mozarti seç- tim ben. Nadir Bey'in dostuyla kutladım 50. yılımı. • • • Konserden çıkarken uzun boyiu bir genç geldi ya- nıma: - Sayın Hekimoğlu, sizin eiintzi öpmek istiyorum. Ben Cumhuriyet okuruyum. Sizi sevgiyle izlerim köşeniz- de. Suna Kan'ı da siz tanıttınız bana. O nedenle bu- radayım. O benim elimi öptü, ben onun yanağını. Sonra da sordum: - Siz kimsiniz? . . . - Yozgat'ta cumhuriyet savcısı. Konserden sonra Yozgat'a gitti genç savcı. Yanım- da arkadaşlarım da var. Hepsi çok duygulandı, ben de 50. yılımın armağanı diye yaşadım bu olayt. B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN SOLDANSAĞA: 1 2 3 4 5 1/ Yurdumu- ., zun sulak alan- lannda da ya- 2 şayan ötücü bir g kuş cinsi. II Omurgayı oluşturan ke- miklerden her biri... Asva'da birülke.3/Yel- kenlere açılan deliklere ve ha- lat ümiklerine 9 geçirilen metal 4/ "—kapıb bir handa / Gidiyorum gündüz gece" (Âşık Veysel)... 2 Birmeyve. 5/Dağsırt- 3 lanndageçitverençu- 4 kuryer...Görünüşegö- 5 re olacağı sanılan. 6/ g Kemiklerin yuvarlak -, ucu... Horoz, hindi gi- bi hayvanlann tepesin- de bulunan kırmızı de- 9 ri uzantısı. II Kömür ya da su taşıyan salapurya ya da vagon... Eski ve bilinmeyen bir tariM anlatmakta kullanılan deyim sözü. 8/ Satrançta özel bir hare- ket... Maden eşya üzerine vurulanbir tür cila. 9/ Ya- ğış nedeniyle oluşan ufak sel. —•—-•*•*••* ~—~^v •?•*•• YUKARIDAN AŞAĞIYA: ~ r 1/ Basketbol ile hentbolün kanşımı olan bir spor da- h. 2/ Gözleri görmeyen... Belirti. 3/ Karmaşık, güç, çetin..."Hiçyolcusuyokmu^gibi sessizce alır — / f ~~ lanmaz o kalkışta ne mendll ne de bir kol" (Yahya Ke- mal). 4/ Uzak... Bir ış yapmak, bir eyleme geçmek için duyulan güçlü istek. 5/ Mamsaclaki "Aglayan Kaya"nın o olduğuna inanılan, doğurganlığıyla ünlü Frigyakra- liçesı. 6/ Kimi bitküerden sızan ve katılaşarak sanm- tırak bir cisim durumuna gelen bir çeşit şekerli özsu... _ Italya'nın para birimi. II Uzaklaşmak, ara açümak... Bir soru eki.8/ Olumsuzluk belirten bir önek... Akıl... Bir nota. 9/ Tunceli'nin bir ilçesi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle