Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 MAYIS 2000 CUMA CUMHURİYET SAYFA
17
Tersaneler
Özelleştirme Yüksek
Kurulu karanyla Haliç
ve Camialtı
Tersaneleri kapatldı.
Gemi Mühendisleri
Odası Yönetim
Kurulu, karan şöyie
yorumluyor: "Türkiye,
açmayı beceremediği
köprü kanadına, en
büyük iki
tersanesini feda
etme lüksüne
sahip değildir. İki
tersanenin ciddi
bir darboğazda
olduğu doğrudur ve
bu darboğazın en
önemli nedenleri,
özelleştirme
gerekçesiyle 1993ten
bu yana hiçbir yatınm
yapılmamış olmasının
yanı sıra Galata
Köprüsü'nün yaklaşık
1.5 yıldır açılamamış
olmasının doğurduğu
kayıplardır. Alınan
karar, 1991 yılında
kapatılan Istinye
Tersanesi örneğinin
yeterince
bilinmediğini ya da
göz önüne
alınmadığını ortaya
koymaktadır. Bu
kararla Türkiye,
tersanelerinin hemen
tümünü deprem
riskinin büyük olduğu
belirtilen Tuzla-Pendik
bölgesinde toplamış
olmaktadır."
Özetlersek;
tersanelerimiz için
Mustafa Kemal
Atatürk'ün yıllar önce
öngördüğü tehlikeleri
devlet eliyle yarattık,
yaratıyoruz!
Elektronik posta: someposta.cianhuriyotcom.tr TeJ: Q.212£12 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
- Gazeteciler
sömürülüyormuş...
"Doğru. ancak
sömüren gazeteciler
vok mu!"
amu Emekçileri Sendikaları Konfederas-
yonu Samsun Şubeler Platfoımu'nun "Eme-
ğin Bayramı" adıyla 1 Mayıs'ta düzenlemek
istediği yürüyüş ve mitinge Samsun Valili-
ği izin vermemişti. Valilik harhangi bir gerekçe gös-
termeden etkinliği 1 ay sonraya ertelemişti.
Valiliğin gerekçesini öğrendik. Samsun Vali Yar-
dımcısı Ekrem Erdoğan açıklıyor:
"Yapılan değerlendirmede ilimizde kutlanacak
olan 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bay-
ramı etkinliklerinin yoğunluğu nedeniyle kolluk kuv-
vetlerinin bu etkinliklerde görevlendirildiğinden 1
Mayıs 2000 günü yapılacak olan toplantı ve göste-
ri yürüyüşü 5442 sayılı ll Idaresi Kanunu'nun idare-
ye vermiş olduğu yetki doğrultusunda valiiik maka-
mınca 1 ay ertelenmiş olup, genel asayiş ve güven-
lik açısından idarenin alması gereken tedbirier doğ-
rultusunda vermiş olduğu bir karardır."
Vali Yardımcısı, bu açıklamayı bize yapmıyor. Eğit-
GerekçeSen Şube Başkanı Metin Erol'un yürütmenin dur-
durulması istemiyle Idare Mahkemesi'nde açtığı da-
va uzerine mahkemeye anlatıyor ve "subut delil" ola-
rak da "Yapılacak olan 19 Mayıs Atatürk'ü Anma ve
Gençlik ve Spor Bayramı kutlamalannda alınması ge-
reken önlemler"i gösteriyor.
M. Kemal Aka'nın başkan, Resul Çomoğlu ve
Kemal Yemişem'in üyesi olduğu Samsun Idare
Mahkemesi de Türk Milleti Adına" ve 2000/467
esas numarası ile karannı veriyor:
u
Bakılan davada, davalı idarece 19 Mayıs Ata-
türk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı'nda kolluk kuv-
vetlerinin görevlendirilmiş olması gerekçesiyle uyuş-
mazlık konusu işlem tesis edilmiş olup, aralarında
18 gün olan genel güvenlik önlemi alınması gerek-
li iki olayda, kolluk kuvvetlerinin güvenliği sağlaya-
bileceği görüldüğünden tesis edilen işlemde sebep
yönünden hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Kaldı
ki, 2803 sayılı Jandarma Teşkilat ve Yetkileri Kanu-
nu'nun 10. maddesinin 3. paragrafında yeralan 'Jan-
darma veya Emniyet Teşkilatı kendi sorumluluk sa-
hasında yetersiz kaldıklan veya kalacaklarının de-
ğerlendirilmesi halinde mahalli mülki amirlertarafın-
dan birbirlerinin sorumluluk sahasında görevlendi-
rilebilirler' hükmü karşısında davalı idarece söz ko-
nusu olayda jandarma teşkilatının destek kuvvet
olarak görevlendirilebileceği göz önüne alındığında
davalı idare iddiasına itibar edilmediği gibi bu yön-
de tesis edilen işlemde hukuka uyariık görülmemiş-
tir."
Mahkeme, karannı 1 Mayıs sabahı veriyor; karar
aynı gün memur eliyle taraflara tebliğ ediyor ve Sam-
sun'da "Emeğin Bayramı" hiçbir olay olmadan umu-
landan da büyük bir coşkuyla kutlanıyor.
SESSlZSEDASIZ(!) NURÎKURTCEBE
Yüksek Yerilim Hattı
Erdinç UTKU
6 sıfın lira yerine dış borçlanmızdan atahm!
Churchill'in heykeli, Atatürk'ün büstü
Eski başbakanlan VVinston
Churchill'in Londra'daki heykeline
yapılan saldırıya Ingilizler büyük
tepki göstermiş. Ingilizler ki
soğukkanlı ve centilmen olarak
tanınır; The Sun, "Bulun bu
hayvanlan" diye manşet atmış.
Londra'dan Tokat'a geçelim...
Tokat'ın Erbaa ilçesinde koridor ve
salonları Osmanlı padişahlarının
resimleriyle özenle süslenmiş
Karaağaç llköğretim Okulu'nun
bahçesindeki Atatürk büstünden
söz etmiştik geçen ay. Eski
pariamenterierden Niyazi Unsal,
yazdıklanmızı okumuş ve yolu
Ankara'dan Erbaa'ya düştüğünde,
Karaağaç köyüne özellikle uğramış.
Sonra postaneye girmiş:
"Telgrafımı Erbaa'dan çekiyorum.
Karaağaç köyünden yeni döndüm.
Atatürk büstü için siz çok az
yazmışsınız. Ben, gördüklerim
karşısında hem şaşırdım hem
ağladım. Büstü kazımışlar. Okulda
halen dokuz öğretmen görev
yapıyor bir de müdür var. llçe
kaymakamının ilahiyatçı olduğunu
öğrendim. Atatürk'ü küçültme ve
ona hakaret etme örneği verilmiş
Karaağaç köyünde. Bahçedeki
büstten başka okulun salonundaki
Kocatepe'de çekilen Atatürk
fotoğrafında da kalpak badana ile
kapatılmış. 73 yaşındayım.
Atatürk'ün anısının bu kadar
sahipsiz kaldığını hiçbir yerde
görmedim."
Türkiye'nin Afrika'ya Açılması
Prof. Dr. TÜRKKAYA ATAÖV
Türkiye'nin Afrika'ya yeni
açılım siyasetinin bir sonucu
olarak, Gambia ile Sudan Dı-
şişleri ve Senegal ile Tunus
Savunma bakanlanndan son-
ra, Çad Cumhurbaşkanı da ül-
kemizi ziyaret etti. Bu açılımın
nedenleri üçe indirgenebilir.
51 devletlik koca bir anakara-
nın büyük pazar oluşu, 2000
sonuna doğru Birteşmiş Millet-
ler Güvenlik Kurulu'nda iki yıl-
lık geçici üyelik isteğimize des-
tek ve Kuzey Kıbns T.C.'nin
tanınması uğraşı. Yıllar önce-
si ikazlarımıza karşın geç ka-
lan bu açılım daha fazla tanıt-
ma ve birkaç anlaşma gibi baş-
langıçlar sağlamıştır. Çıkarla-
nmız söz konusu olduğundan,
gelişme beklenebilir. Umarız,
bu kez sayılan zaten bir iki ki-
şiyi pek geçmeyen "Afrika uz-
manlan "mızın bazılarını devre
dışı bırakma alışkanlığı bu ge-
lişmeyi frenlemesin.
Türkler, Afrika'nın yabancı-
sı değiller. Daha 1911 'de Trab-
lus'ta italyan işgaline karşı ko-
yuyorlardı. Ne var ki, Soğuk
Savaş yıllarında dış siyasetini
Batılılann çıkar mihverine otur-
tan T.C. hükümetleri Cezayir'in
bağımsızlığına bile sırtlarını
dönmüşlerdi. Kara Afrika'nın
Türkiye'den geçen bazı ileri
gelenlerini de polisimiztartak-
lardı. Onların içinde şimdi ik-
tidarda olanlar da var.
1960 başında bu anakara-
da henüz yedi bağımsız dev-
let varken üniversitede ilk Af-
rika seminerini vermiştim. Bir
süre sonra kapsamlı bir "Afri-
ka Ulusal Kuruluş Mücadele-
si" kitabım çıktı. Bülent Ece-
vit'e de yolladım ve o yıllann
"Kara Oö/an"ından beklediği-
mizi "Dış Politikada Yeni Açı-
lım" başlıklıveyurtdışında ye-
di dilde basılan yazımda özet-
ledim. Aynı çizgide yayın ve
eylemlerim beni Afrika'yı mih-
ver alan uluslararası bir örgü-
tün merkez yöneticileri arası-
na da soktu.
Onun temsilcisi (ve Türki-
ye'den tek kişi) olarak 1976'da
Lizbon'daki Irkçılık- Karşıtı
Dünya Toplantısı'na katılırken,
yeni Başbakan Ecevit'ten bir
başarı mesajı yollamak ister-
se bunu orada açılış gününün
ilk işi olarak okutmaya çalışa-
cağımı söyledim. Gidişimi ge-
ciktirdimse de, böyle bir me-
saj bana ulaşmadı. öte yan-
dan, Lizbon'a ilk günü Kıb-
ns'tan Makarios geldiğinde,
tüm genel kurul (bir kişi dışın-
da) ayakta alkışlandı. Ecevit'in
mesajı da en son gün başka
kanallardan geldi, ama okun-
madı. Gündemde Kıbrıs da
vardı ve (Kıbrıs Türk görüşle-
rini tanıtmak için orada bazı
eylemlerde bulunduğumdan)
beş Yunanlı tarafından otel ko-
ridorunda ilk kez o zaman teh-
dit edilmiştim.
O zamandan bu yana, köp-
rülerin altından bir miktar su aik-
tı. Gene de, Sahra güneyinde
Kara Afrika'da, Sudan ve Gü-
ney Afrika Cumhuriyeti dışın-
da, yerieşik temsilciliğimiz yok.
Gana, Somali veTanzanya'da-
kiler kapandı, ama gene Ga-
na, Fildişi Kıyısı ve Zimbab-
ve'de herhalde yakında açıla-
cak. Tam 24 yıl önce Lizbon'da
(benimle de odasında konuşan
Mugabe şimdi Zimbabve'de
Cumhurbaşkanı. Mandeta'ya
Atatürk Barış ödülü verilece-
ği açıklanmadan önce, bana da
reddini önleyecek bir girişim-
de bulunma fırsatı tanınmadı-
ğı için hâlâ üzgünüm. Oysa,
(yeni iktidann ilk kuruluş top-
lantılarına da resmen çağnldı-
ğım) o ülkeden aldığım akade-
mik ödülü yıldınm telgrafla kut-
layan Cumhurbaşkanı Demi-
rel, Afrika ile ilgimi biliyordu.
Bugün ileriye yönelik şu
adımlar gündemde: Büyükel-
çiliklerin sayılannın arttınlma-
sı (ticaret danışmanları dahil),
kadro ve ödenek yönlerinden
takviye (Benin'deki Fahri Kon-
solos Lübnan kökenli işadamı
Hicazi'nin Türkiye'nin dışsa-
tımını iki yıl içinde 3.5 katına çı-
karmasının ortaya koyduğu gi-
bi), yeriiterden konsolos atama-
larının yapılması, Afrika ülke-
lerine heyetler, iş ve kültür
adamlannın yollanması, Afrika
ile ilgili uluslararası örgütlerie
işbiriiği, açlık çeken yeriere in-
sancıl yardım yapılarak bunla-
rın duyurulması, ulaşım ola-
naklarının geliştirilmesi, ortak
ticaret odalarının kurulması,
Türk savunma endüstrisinin
tanıtılması, genç Afrikalılar'a
dolar temelinde yeterli öğren-
ci bursu verilmesi, Afrika araş-
tırma merkezlerinin oluşturul-
ması, Afrika Kalkınma Banka-
sı'nda üyelik ve Afrika Dışalım-
Dışsatım Bankası'nda hisse-
darlık...
KİM KİME DUM DUMA BEHİÇAK behicak(aturk.net
ÇİZGtLÎK KÂMİL MASARACI
MIRMIRLAR LĞVR DURAK
TARlHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 5 Mayıs
TÜRKKALPVAKFI
"Çocuk Kardiyolojisi"
Türk Kalp Vakfı - ^
kalitesi ve titizliğiyle
T — — — hizmetinizde = r r—
19M3yıs Cd. Ator 8 ŞışhftSTANBUL
"NİKOTlfiT/N İS/MBABASL
16O0'DE 6U6ÜN, FRAHSIZ PÎPLOMATt JÇAN
NfCOr(JAU \JiKO) ÖLCû. FBANSA KJİAU JT.
FRANCIS meAFtMOAM İSGO'LER£>€ POK.TE-
idZ'E BLÇİ OiAKAK GÖVOe&İCEM NICOT,
ORADA İLK K£Z TÛTÜA1 eiTKİSİNİ GÖ/eMÜf-
7Ü. 8te HOLLAMOALI DCNteC/AIİfJ AMe&KA'
PAM GETİRDİ6I TÜTVAtÛ O DA F/ZANSA 'VA
GÖnÂeMÜÇTLİ. TÛTÜAJ YAP&AĞINDA SUUI-
A/AM ÇO*L -zeninu NiteoTiNÇNiconue')
tAADDBSİ, AOfAff JSAU At/Cor'ÛAA/ ALM/Ç-
77ıÇ. 16OO Yft-LABJMM, TÛTÜA/ (ÇİMİ,
BAZI AVRUPA ÜLKeC£G/'re BİGLHCTE
OSA4AA1U TDPHAKtAKJUOA PA 6ÖRÜL-
MEYe BApLAKIİLAfŞTr.SİGfl/SA YAPIMI ıSB~
18SO 'l£RPEH SOURA OB1AYA ÇACAKB
MATINEEHICHEST CRADE
Turkish Cigarettes
Blended and made of the exquısıte
Macedonfan Leaf by AUan R
Size 3 in decorated Tins ol
100 fof 9 11., 50 for 5/1.. 25 for 2,6.
*er
mr*ria!Tob»«oCo- (trfCreıt Brmıa and [rt and\ Ltd.
192O'lerm bir siaara rekJamı
(Kadın Sağlığı ve Aile Planlaması)
s: Hizmet Sistemi
Bilgi Hattı: 212 - 25T O6 46
İLAN
JPENDİK SULH HUKUK HÂKİMLİĞl'NDEN
2Û0Û/İ68
Davacı Kemal Sır vekili Av. Abdurrahim Karslı tarafından davalılar Ahmet Ateş Yılmaz ve 63 kişi aleyhine Pendik L Asliye Hukuk
Mahkemesi'nde tapu iptali ve tescil davasınm açıldığı, aynı mahkemenin 1994/9 Esas, 1995/635 karar sayüı 24.10.1995 tarihli karan
ile görevsizlik verilmiş olup, dosya Hâkimliğimize gönderilmekle: Davalı Durdu Tokluoğlu mirasçılan; Münire Tokluoğlu, Ömer Tok-
luoğlu, Ahmet Tokluoğlu, Halil Tokluoğlu, Meral Tokluoğlu, Tülay Tokluoğlu (Ekşiler) Ahmet Nuri Tokhıoğhı'mm 2. Bülbül Sok. No:
20/3 Fikrete adreslerine çıkamlan tebligatlann bila ikmal geldiği, davalılann avukatı Ayşe Gülcan Tay'a çıkartılan teblıgatlar da bila ik-
mal iade geldiğinden yapılan zabıta tahkikatında da bilen ve tanıyanarastlanılmadığıanlaşrldığından; HUMK'nin 509 ve 510. madde-
leri gereğince yukanda adı geçen davalılann duruşma günü olan 22.5.2000 günü saat 11 .OO'de bizzat hazır bulunmalan veya kendileri-
ni bir vekille temsil ettirmeleri, dunışmaya gelmedikleri ve herhangi bir yazıh savunmada bulunmadıklan takdirde tescil davasının gı-"
yaplannda devam edeceği dava dilekçesi ve duruşma günü yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 27.3.2000. Basın: 19321
ANKARA...ANKA...
MÜŞERREF HEKİMOGLU
ArmağanÖnce Fazıl Say, Bilkent Senfoni Orkestrası eşliğin-
de çalıyor. Ankara Müzik Festivali'nin ilk konseri. Çay-
kovski'nin I. Konçertosunu çalıyor. Seydalı değil, ka-
ra sevdalı türü bir aşk tuşlarda; içten bir kucaklaşma,
şarkı söyler, masal yazar gibi seslendiriyor. Işıktan
damlalar gibi parlıyor parmaklan. Konçerto bitince al-
kışlardurmadı, birdebisyaptı. Piyano bağjamaya.dö-
nüştü bu kez. Uzun ince bir yola götürdü bizi. Âşık
Veysel'ı anarak yürüdük.
Sevda Cenap And Müzik Vakfı Başkanı Mehmet
Başman a teşekkür ediyor başkentli sanatseverter. 17.
Müzik Festivali'nde çağdaş Türk yorumculannın yer
alması önemli ve mutlu bir olay kuşkusuz.
Üçüncü konserde de Suna Kan var. Müziksever-
lerin uzatmalı sevgilisi. başkentlılerin belleğine güzel
yerleşen, yerini, düzeyini hiç yitirmeyen bir sanatçı-
mız. Yürekli bir savaşçı müzik devrimi doğrultusun-
da. Devrimin güzel bir ürünü keman dalında. Dal ye-;
şenyor giderek. Kısa bir süre önce düştü, tehlikeli
ameliyatlar geçirdi, neredeyse ölümün içinden dün-
yaya döndü, ama sağlığına kavuşunca özlemle selam-
ladı hayranlarını. Kaç konser verdi, ne güzel şarkılar
söyledi kemanıyla. Unlü bestecilerin yapıtlanyla öz-
şarkısını da ne güzel vurguladı.
Bu kez Câna Gürmen eşlik ediyor ona. Dinlerken
hüzünleniyorum. Gülay Uğurata'yı anımsıyorum, de-
ğerli piyanistimizi. Ikılı konserleri hâlâ çınlar yüregim-
de. 28 yıl birlikte çaldılar. Beş yıl önce yitirdik Gülay
Uğurata'yı. Kansere yenik düştü.
Beş yıl sonra Ankara'da ilk resitalini veriyor Suna
Kan. Bence Gülay da dinliyor bu konseri. Dahası, ça-
lıyor. Çünkü Câna Gürmen'in eşliği de yıllarla ulaşılan
birlikteliği oluşturuyor. Konseri izleyen gece yeme-''
ğinde karşılaşınca kutladım, izlenımlerimi söytedim, mut->
lu gülümsedi.'Gece yemeği, Gama Holding Yönetırn
Kurulu Başkanı Erol Üçer'in evinde. Konserin para-
sal desteğini bu kuruluş sağlıyor. Konseri oluşturan-
lan da sevgiyle ağırlıyor. Kültür Bakanı Istemihan Ta-
lay ve eşi de konuklar arasında. Milli Eğıtım Bakan)
yoktu, ama MEB Şûra Salonu nedeniyle Sayın Bos-
tancıoğlu'ndan çok söz edildi sofralarda.
••• '
17. Müzik Festivali yapılıyor, hâlâ bir konser salof
nu yok başkent Ankara'da. Dahası, müzik devrimine,
cumhuriyeti kuranların çağdaş bir başkent öngörmen
sine karşın çağdaş bir konser salonu yapılamıyor
Devleti yönetenler değişince müzik devrimini yozlaş
1
tırma çabalan ağır basıyor neredeyse! Kaç parti, kaç
hükümet, kaç cumhurbaşkanı, söylemler, projelen
ama eylem yok. Raflarda saranyor projeler! ,
Şimdi bir çözüm geliyor gündeme. MEB Şûra Sa7
lonu çağdaş bir salona dönüşecek. Sevda Cevap And
Vakfı üstleniyor bu görevi. Daha iyi bir salona katkıya
çağırıyor başkentlileri. Bu eski salon yeniden yapıla-
nıyor, yeni katlarekleniyor, çağdaş donatıma kavuşu-j
yor, akustik sorunu çözümleniyor. Sözün kısası mü-
zikseverlerin kulağı bayram edecek. Sevdiğimiz piya-*
nolar, kemanlar ya da başka çalgılar da özgürce du«
yuracak sesini soluğunu. Akustik sorununa takılma»
yacak. !
Nasıl derseniz, yenileştirrne projesine katılarak. Siz
de bir koltuk ekleyebilirsiniz konser salonuna, ya dâ
bir tuğla duvarına. Adınızı o koltuğa yazdırabilır ya da
çocuğunuzun adına bir koltuk alabilirsiniz. O koltuM
ta güzel bir konser dinlemek mutluluğunu duyurabi-
lirsinız müziksever başkentlilere! Getecek kuşaklara mü-
ziksel bir armağan bırakabilirsiniz. Sayın Bostancıoğ-
lu'nun davranışı da teşekkürle konuşuluyor başkent
çevrelerinde. Kuşkusuz ilginç bir girişim, ama yeterli
mi bilfnfem^Srf-Slrtlteh bir uyan.Betli duyarfık dÖşüri
sa elbet.
•••
O konser 30 Nisan akşamı, 50 yıl önce gazetecili-
ğe başladığım gün Suna Kan'ı dinleyerek kutladım. Aia-
balıkların şarkısını anımsadım. 40. yılımda bana özel
bir konser de çalındı. Suna Kan, Gülay Uğurata, Sum-
ru Güner, Funda Kalkanoğlu, Aylin Çınar'dan olu-
şan beşli çaldı.
On yıl sonra Suna Kan yalnız çalıyor, bana özel de-
ğil ama özelliği var. Mozart ile başlıyor, Beethoven,
Schumann, Dvorak ve Bartok ile bitiyor. Alkışlar dur-
mayınca yine bir Mozart. Müzik bahçesinden güzel bir
demet. Dost bahçemde güzel bir gezi. Suna Kan'ın
sesi çınlıyor yüreğimde; yapıtlardan bıri bana çünkü.
Hepsi çok güzel, ama armağan olarak Mozarti seç-
tim ben. Nadir Bey'in dostuyla kutladım 50. yılımı.
• • •
Konserden çıkarken uzun boyiu bir genç geldi ya-
nıma:
- Sayın Hekimoğlu, sizin eiintzi öpmek istiyorum. Ben
Cumhuriyet okuruyum. Sizi sevgiyle izlerim köşeniz-
de. Suna Kan'ı da siz tanıttınız bana. O nedenle bu-
radayım.
O benim elimi öptü, ben onun yanağını. Sonra da
sordum:
- Siz kimsiniz? . . .
- Yozgat'ta cumhuriyet savcısı.
Konserden sonra Yozgat'a gitti genç savcı. Yanım-
da arkadaşlarım da var. Hepsi çok duygulandı, ben
de 50. yılımın armağanı diye yaşadım bu olayt.
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN
SOLDANSAĞA: 1 2 3 4 5
1/ Yurdumu- .,
zun sulak alan-
lannda da ya- 2
şayan ötücü bir g
kuş cinsi. II
Omurgayı
oluşturan ke-
miklerden her
biri... Asva'da
birülke.3/Yel-
kenlere açılan
deliklere ve ha-
lat ümiklerine 9
geçirilen metal
4/ "—kapıb bir handa
/ Gidiyorum gündüz
gece" (Âşık Veysel)... 2
Birmeyve. 5/Dağsırt- 3
lanndageçitverençu- 4
kuryer...Görünüşegö- 5
re olacağı sanılan. 6/ g
Kemiklerin yuvarlak -,
ucu... Horoz, hindi gi-
bi hayvanlann tepesin-
de bulunan kırmızı de- 9
ri uzantısı. II Kömür ya da su taşıyan salapurya ya
da vagon... Eski ve bilinmeyen bir tariM anlatmakta
kullanılan deyim sözü. 8/ Satrançta özel bir hare-
ket... Maden eşya üzerine vurulanbir tür cila. 9/ Ya-
ğış nedeniyle oluşan ufak sel. —•—-•*•*••* ~—~^v •?•*••
YUKARIDAN AŞAĞIYA: ~ r
1/ Basketbol ile hentbolün kanşımı olan bir spor da-
h. 2/ Gözleri görmeyen... Belirti. 3/ Karmaşık, güç,
çetin..."Hiçyolcusuyokmu^gibi sessizce alır — / f ~~
lanmaz o kalkışta ne mendll ne de bir kol" (Yahya Ke-
mal). 4/ Uzak... Bir ış yapmak, bir eyleme geçmek için
duyulan güçlü istek. 5/ Mamsaclaki "Aglayan Kaya"nın
o olduğuna inanılan, doğurganlığıyla ünlü Frigyakra-
liçesı. 6/ Kimi bitküerden sızan ve katılaşarak sanm-
tırak bir cisim durumuna gelen bir çeşit şekerli özsu...
_ Italya'nın para birimi. II Uzaklaşmak, ara açümak...
Bir soru eki.8/ Olumsuzluk belirten bir önek... Akıl...
Bir nota. 9/ Tunceli'nin bir ilçesi.