Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 MAYIS 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
'Türkiye'rte
İşgücüve
Istîhdam'
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) - tş
ve Işçi Bulma Kurumu
Genel Müdürlüğü
tarafından düzenlenen
"Türkiye'de Işgücü ve
tstihdam' konulu
konferansta konuşan
Çahşma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı
Yaşar Okuyan, Iş ve Işçi
Bulma Kurumu'nun 1999
yılında 7.5 trilyon lira
para harcadığını, buna
karşın toplam 14 bin
insanı işe yerleştirdiğini
açıklayarak "tlBK, iş
bulan bır kuruluş
olmaktan çıkmış, devletin
kendisine iş bulduğu bir
kurum haline
dönüşmüştür" dedi.
Pofis öğnendert
DGOTde
• İstanbul Haber Servisi •
Etiler Polis Okulu
öğrencilerine, ceza
hukuku dersi için, İstanbul
DGM ve çeşitli
adliyelerde duruşma
izlettiriliyor. Ders
kapsamında günde bir saat
dunışma izleyen
ögrenciler, hukukun
ışleyişi hakkında bilgi
ediniyor.
Kümjr-Sen'den
protesto
• İstanbul Haber Servisi -
Kültûr Emekçileri
Sendikası 'Çok Geç
Ofifl3aW adlı tiyafrb
oyuriunûn^kaldınlmasını
protesto ederek nedeninin
bakanlık ve genel
müdürlükçe açıklanmasını
isteyen bir yazılı açıklama
yaptı. Oyuna önce izin
verilmiş, ancak sonradan
'süresiz ertelenme' karan
alınmıştı.
Adm davası
• Istanbul Haber Servisi
- Tekstilbank Merter
Şubesi Müdiresi Sema
Adın'ı kaçırarak
öldürdükleri iddia edilen
9 sanığın yargılanmasına
devam edildi. İstanbul 6
No'lu DGM'deki
duruşmaya tutuklu
saruklar Abdülkadir
Uslu, Muhammet
Moroğlu, Erdinç
Kızılcık, Mehmet
Bozoğlu, Mesut Parlak
ile tutuksuz sanıklar
Mehmet Uslu ve Hasan
Erkesim katıldı. Dunışma
ertelendi
Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu 7 yılda 69 konuyu inceledi
'Yolsuzhık ciddi boyutta'BAHARTANRISEVER
ANKARA - Cumhurbaşkan-
lığı Devlet Denetleme Kurulu
(DDK), 1993-1999 yülan ara-
sında aile pianlamasından üni-
versitelere, kamu ihalelerinden
trafık sorununa kadar uzanan
çeşitli konularda 69 inceleme,
araştırma ve denetleme yaptı.
DDK raporlannda yolsuzluğun
ciddi sıkuıülar yaratacak boyut-
lara vardığı belirtilirken, kamu
kurum ve kuruluşlannın genel
denetim sistemi dışında bırakıl-
maması gerektiği vurgulandı.
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel, DDK tarafından ha-
zırlanan raporlann toplandığı
kitabın önsözünde, kamu yö-
netimiyle ilgili kurum ve kuru-
luşlann dunımlannın değerlen-
dirilmesi, aksaklıklann belir-
• Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Devlet Denetleme Kurulu'nun
1993 yılından beri 69 inceleme, araştırma ve denetleme yaptığını,
bunlardan 67'sinin Başbakanlığa gönderildiğini bildirdi. Süleyman
Demirel, kurulun 6 konudaki çalışmalannın da sürdüğünü kaydetti.
lenmesi, verimli ve düzenli bir
şekilde çalışmalannın sağlan-
ması amacıyla etküi şekilde de-
netlenmeleri gerektiğini kay-
detti. Demirel, kurulun 1993 yı-
lından beri 69 inceleme, araşür-
ma ve denetleme yaptığını,
bunlardan 67'sinin Başbakanlı-
ğa gönderildiğini bildirdi. De-
mirel, kurulun 6 konudaki ça-
lışmalannın da sürdüğünü kay-
detti.
DDK tarafından yapılan ba-
zı araştırmalar şöyle:
ÜniversiteDöoerSernuyet$-
letmeleri: Özellikle tıp, dişçi-
lik ve eczacılık gibi sağlık ala-
nında faaliyet gösteren işletme-
lerde, asıl amaçtan uzaklaşıldı-
ğı, döner sermaye gelirlerinin
ücret politikasının bir aracı ola-
rak algılandığı gözlemlenmiş-
tir. Döner sermayelere gidebi-
lecek bir gelirin üniversiteler
adına kurulan vakıflara gittiği
belirlenmiştir.
Yolsuzhıkla Mücadeie: Yol-
suzluk olayı ciddi sıkıntılar ya-
ratacak bir boyut kazanmıştır.
Idari işlem, düzenleme ve ka-
rarlann yasalara uygun olarak
sürdürüİmesi hukuk devleti ol-
manın gereğidir. Ancak yasala-
ra uygunluğun her zaman yol-
suzluğu önlemeye yetmediği
de bilinmektedir. Yolsuzluğa
neredeyse zemin oluşturan
mevzuat ve düzenlemelerin
kaldınlması gerekmektedir.
Yerel YÖnetimler: Belediye-
lere 13 ayn kaynaktan, 9 ayn
bakanlık ve kamu kuruluşu ta-
rafından yardım ve özel koşul-
lu kredi sağlanmakta olması,
bürokrasiyi artırmakta, zaman,
işgücü ve kaynak savurganlığı-
na yol açmaktadır. Devletin ih-
tiyaçlar ve gelişmeleri yakın-
dan izleyememesi sonucunda
belediyeler, personelin özlük
haklan konusunda ve hizmet
aracı kullanımı gibi çarpıcı uy-
gulamalarda fîili durum yarat-
ma yolunu seçmişlerdir.
Sosyal Güvenlik Kurumlan:
Aktif olarak iş hayatında yer
alanlann yaklaşık4 milyonu si-
gortasız ve sosyal güvenlikten
yoksun olarak çalışmaktadır.
Sosyal güvenlik kuruluşlannın
tek çatı altında toplanması ve
gecikmeksizin bir norm ve
standart birliğinin sağlanması
gerekmektedir.
Korunmaya Muhtaç Kesim-
ler: Koruyucu öniemienn ye-
terli olmayışı, bugünkü düzeni
sürekli himayeye muhtaç insan
üreten bir sisteme dönüştür-
mektedir. Sosyal yardım siste-
mi düzenli, gelir garantisi oluş-
turan bir sistem değildir. Dola-
yısıyla taşıma suyla değırmen
dönmemektedir.
Uyuşturucu operasyonu
81 kilo eroin
elegeçirildi
İSTANBUL/VAN (Cumhurryet)
-İstanbul polisi, Türkiye'ye sokulan
uyuşturucuyu Ingiltere'ye götürme-
ye çalışan bir şebekeyi ortaya çıkar-
dı. Şebekeye yönelik düzenlenen
operasyonJar sonucu 81 kilo 350
gram eroin, 7kilo esrar ve 400 gram
afyon sakızı ele geçirildi. Olayla il-
gili 15 kişi gözaltına alındı. Van'ın
Başkale üçesinde gerçekleştirilen
operasyonda, piyasa değeri 5 trilyon
lira olduğu bildirilen 258 kilo baz
morfın ele geçirildi.
İstanbul Narkotik Şube Müdürlü-
ğü 'ndeo yapılan açıklamaya göre
Büyükçekmece'de gerçekleştirilen
operasyonda, 103 paket halinde 80
kilo eroin ele geçirildi. Uyuşturucu-
nun sahibi olduğu belırtilen Ersin
Zoriuer'in de aralannda bulunduğu
3 kişi yakalandı. Bu kişilerin verdi-
ği bilgiler üzerine, aynı şebekeye
yönelik düzenlenen operasyaalaıda.;
12 kişi daha gözaltına alındı. Bu kı-
şflerin üstlerinde ve kaldıklan yer-
lerde de 1 kilo 350 gram eroin, 7 ki-
lo esrar ve 400 gram afyon sakrzı ya-
kalandı. Ele geçirilen 5 tabanca ile
3 otomobile de el konuldu. Emniyet
yetkilileri, ele geçirilen uyuşturucu
maddelerin piyasa degerinin Türki-
ye'de yaklaşık 1, yurtdışında ise 3
trilyon lira olduğunu belirttiler.
Başkale'de operasyon
Bir ihban değerlendiren Başkale
ilçe jandarma ekipleri, ilçeye bağlı
Savaş Köyü Yukan Durak mezrası-
na baskm düzenledi. Aramada, Yiı-
safKaraer'e ait arazide, toprağa gö-
mülü vaziyette 120 kilo baz morfin
ele geçirildi. Karaer'in ifadesi doğ-
rultusunda, aynı köyden AbdoDah
Fmrt adlı şahsın evine düzenlenen
ikinci operasyonda, evde duvarlar
arasına yapılan özel bölmelerde 138
kilo baz morfın daha ele geçirildi.
\fedtililer, piyasa değeri 5 trilyon li-
ra dolayında olan uyuşturucuyla il-
gili olarak, Karaer ve Fırat'ın yanı
sıra 3 kişinin daha gözaltına ahn-
dığnu bildirdi.
î l f l l l r f l
B o i a
^ "H™* f«$«sÖ«te ** göruslü ögrenciler arasmda çıkan kavga-
c l l I I l U I ^ 9 b ı ç a k darbesiyie öJdürülen Kenan Mak, öjümünün ikinci yıhnda
Abant tzzet Baysal Üniversitesi Gölköy Kampusu'nda anıkfa. Bolu'da 3 Mayıs 1998 günü saat 0030'da Clkü Ocağı'ndan çıkan
20 kadar ülkücü faşistle 2 sol görüşlü öğrenci arasında yaşanan taruşma sonucunda Kenan Mak, 9 bıçak darbesiyle vaşammı
'.^uJ_I:^İ Tll»l,'. «..«*<» HÜt*W.uu1ı»ıM%)İjı-ii>ttıniNtawfo Wr «Rn nnroctıuİAn RAIII Fmniupt VtifatîiHıîJHi vp .lanrlflrm^ AİHV Komtl-
tanhğı'ncas =
nan Mak için şiir okuyarak şarkı söylediler. Yaklaşık 200 öğrenci daha sonra "Yaşasın öğrenci dayanış.masT sloganı atarak da-
ğıkn. Dağdan grup daha sonra eğrtinı fakültesi kantininde toplandı. Kantinin duvaıianna Kenan Mak'ın fotoğraflanru, afiş-
lerini ve "Kenan'a" başhkh bir şüri asan ögrenciler, burada oturarak eylemlerini sürdürdüler. Kent merkezindeki kam-
pustaki öğrencUerin içeri ahnmadığı kantinde ögrenciler mum vakb ve basına yazıh bir açıklama dağrtülar. Abant tzzet
Baysal Üniversitesi Rektörü Nihat BUgen, olaylan yakmdan izkdi ancak gruplara müdahalede bulunuhnadL Mak'ın öMürül-
mesi ile UgOi dava Izmir Ağır Ceza Mahkemesi'nde 1 kişinin turukhı vargdanmasıyla devam ediyor. (Fotoğraf: AA)
Dengesiz gelir dağılımı sorununun çözülmesi gerektiği vurgulandı
Türidye'ye küresefleşme uyarısı
Ekonomi Servisi - Türki-
ye'nin en ciddi sorununun
gelir dağıhmındaki adalet-
sizlik olduğu belirtilirken Si-
lahlı Kuvvetler Akademisi
Komutanı Tuğgeneral HaKl
Şimşek, Türkiye'nin küresel-
leşmeye karşı önlem alması
gerektiğini söyledi.
Tuğgeneral Halil Şimşek,
Haliç Üniversitesi'nin dü-
zenlediği "Türkiye'nfaı
3000'inciYıllara Sosyal,Stra-
tejik ve Ekonomik Bakışı"
konulu sempozyumda yaptı-
ğı konuşmada, "yüzyıl önce-
sinin sömürgecilik siyaseti-
nin" yaşadıgımız çağda sür-
düğünü dile getirerek Türki-
ye'nin önlem alması gerekti-
ğini vurguladı.
'Denetim adı altında
sömûrû'
Şimşek, "Az sayıdald gefiş-
miş ülke gtobaL, çağa uygun,
yeni bir sömürgecilik sistemi
yerleştirmeye çahşı>or. Bu sis-
temde sömürülecek ülkcnin
topraklan işgal edflmiyor. Pa-
rasal gücü yuksek olan geüş-
miş ülkeler, şjrkcder ve ban-
kalar, getişmekte olan ülkele-
ri denetime alarak sömürü-
yoriar. Bu yeni ohışumdan
Türkiye kendini koruyacak
önlemler ahnahdır" dedı.
Alarko Holding Yönetim
Kurulu Başkanı Uzeyir Ga-
rih de, Türkiye'deki gelir da-
ğıhmındaki dengesizliğe
vurgu yaparak önümüzdeki
yıllarda bu sorunun çözüm-
lenmemesi halinde büyük
problemler yaşanacagı uyan-
sım yaptı. Garih, gelir dağı-
lımı adaletsizliğinin ancak
enflasyon ve işsizlik sorunu-
nun çözülmesi ile ortadan
kaldınlabileceğini belirtti.
TÜSİAD Başkanı Erkut
Yücaoğhı da, enflasyon he-
deflerini tutturmanın yanı sı-
ra ihracat ve yatınmlarda da
artış sağlanması gerektiğini
vurguladı.
Osmanlı Bankasıl ı I _
Vakıfbank'tan
para mı
çekilirmiş?
Akbank, Dısbank, Garanti, Halkbank,
Osmanİ! Bankası, Vakıfbank.
Hepsınin kartıyla hepsinin ATM'sinden para çekilir.
Onal9
ın açıklaması
Gazetenizin 20.1.2000
tarihli nüshasının 3. say-
fasında "Bürokratiann
Jakuzi Tutkusu" başlığı
altında verilen haberde
tller Bankası Genel Mü-
dürlüğü ve şahsım hak-
kında yer alan iddialar
gerçekdışı ve asılsızdrr.
Haberinizdeki hususlarla
ilgili olarak gerçek du-
rum asağıdaki gibidir.
1- 29.7.1999 tanhinde
Iller Bankası Genel Mü-
dürü olarak göreve baş-
ladım. 22 yıllık kamu
hizmetimin son 8 yılı Ge-
nel Müdür Yardıîncılığı
görevinde geçmiştir. Gö-
revimin gerektirdiği bü-
tün nitelikler şahsımda
fazlasıyla mevcuttur.
2- Halen Ankara-Kur-
tuluş semtinde, kendi
evimde ikamet etmekte-
yim. Lojmanda oturmu-
yorum ve bugüne kadar
dahiç oturmadım.
Genel müdürlük loj-
manının bulunduğu Esat
semtindeki 6 daireli bi-
nada sadece zorunlu ge-
nel bakım ve onanm işle-
ri yapıhruşnr. Bu binada
halen bir Genel Müdür
Yardımcısı oturmaktadrr.
Diğer daireler boş bulun-
maktadır. Genel müdür
lojmanı da dahıl hıçbir
lojmana jakuzi yaptınl-
mamışrır, eşya alınma-
mıştır. Eşyalann yenilen-
diğıne dair haber de tü-
müyle asılsızdır.
3- Haberde konu edilen
mesai ödemesi personele
"yol gideri" adı altında
yapılan bir ödeme olup,
Başbakanlık Yüksek De-
netleme Kurulu'nun hu-
kuki dayanağının bulun-
madığı gerekçesiyle ten-
kit etmesi sonucu uygula-
ma, bankamız yönetim
kurulunca durduruhnuş-
tur. Ancak bankamız yö-
netimince, personelin
mali haklanmn ıyıleştınl-
mesi amacıyla yasal dü-
zenlemelerin yapıhnası
yönünde yetkili merciler
nezdinde girişimler sür-
dürülmektedir.
4- Temsil giderleri
ödemesi ise diğer emsal
bankalarda olduğu gibi
bankamız özel kanunu ve
yönetmelikleri çerçeve-
sinde ve yönetim kurulu
kararlan uyannca öteden
beri yapılan bir uygula-
madır. Bu ödemeler, yö-
netici konumunda banka-
yı temsil eden kişilere iş
ilişkileri nedeniyle ve
"Yönetim kurulumuzca
tespit edilen limit içinde
ohnakka>drylafülenyap-
üklan harcamanın karşı-
lanması" şeklinde olup,
nakit ödeme söz konusu
değildir.
5- Bankamız genel mü-
dürlüktelefon santrahnda
bekleme sırasında çalınan
müzik, sıyasi bır parti ya
da kuruluşun resmi müzi-
ği olmayıp, kamuoyuna
malolmuş, resmi toplan-
tılarda ve organizasyon-
larda da kullanılan, Tür-
kiye özlemım dıle getiren
bir müziktir. Bugüne ka-
dar da, hiçbır vatandaşı-
mızm rahatsızlığmı dile
getiren bir şikâyet banka-
mıza ulaşmamıştır.
Gazetenizin saygınlığı-
nın korunması ve kamu-
oyunun doğru bilgilendi-
rilmesi ve basın-ahlak il-
kelerine uyulması açısın-
dan, bu açıklamamızın
Basm Kanunu'nun 19.
maddesi uyannca yayun-
lanmasrnı rica ederim.
lrfanÖnal
Genel Müdür
Eğitim-Sen
'Hukuk
taninmtyor'
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu)-Eğı-
tim-Sen Genel Sekre-
teri KemalÜnal, mah-
keme kararlan hiçe
sayılarak Ağn'nın
Patnos ilçesinde kay-
makamlık karan ile
öğretmenierin maaş-
lanndan 2 miryon 250
bin lira kesinti yapıl-
dığını bildirdi.
Unal, Kahraman-
maraş Valiliği'nin öğ-
retmen ve personel
maaşlanndan 250 bin
lira; Ağn'nın Patnos
ilçesinde de kayma-
kamlığm öğretmen
maaşlanndan 2 mil-
yon 250 bin lira kesin-
ti yaptığını kaydetti.
Onal,"Parasal yü-
kümlülüklerin ancak
yasa ile düzenleneceği
anayasa hükmügereği
olduğu halde, yasa ile
öngörülmeven bir ko-
nudavaliükvekayma-
kanjhkljir, öğretmen
maaşlanndan kesinti
yapmaktadır" dedi
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
SopumlıHuk
Uzakdoğu'dan bir arkadaşım geldi. Benim çev-
remdebile, "BirSingapuryapmak", "birHongKong
yapmak" gibisinden alışkanlıklar "peydahlandı". Ar-
tık hayırlısı...
Bilmem ne adasındaki kuyumculann tezgâhtarla-
n, Türkçe biliyorlarmış ve Türkler, o dükkânların en
"yağlı" müşterilerfymiş. Benim arkadaş "iftahar et-
tim.." gibisinden bir şeyler söyleyecekti ki; artık na-
sıl baktımsa, "canım, insanın hoşuna gidiyor" gibi-
sinden bir şeyler söyleyerek, lafı döndürdü.
Türkiye, ekonomik bataktan kurtulmaya çalışıyor
ÖibO-.. VeTürkfye'yi bu batağasokanlar, şimdi bu ba-
taktan kurtulmanın yükünü de, "emekçi" sınıflara ve
tanm kesimine yıktılar.
Oysaki, çoğu sonradan görme 15-20 bin kişilik tu-
feyli bir rantiye "taife", Türkiye'nin "tüketicibayrağı-
nı", dünyanın dört bir yanına diktiler.
Monte Karlo kumarhanelerinde, Türkçe bilen kru-
piye aranıyor. Avrupa'nın her türden ve her düzey-
den alışveriş merkezlerinde, tezgâhtarlar Türkçe ko-
nuşuyor. Başta Miami olmak üzere, ABD'ye "kapa-
ğı atmak" isteyen Türklerin önemli bir bölümü, şim-
diden mülk edinmeye başladılar.
Ve Türkiye'de; emekçi kesimler, sürekli olarak öz-
veriye davet ediliyorve sürekli olarak acı reçeteler su-
nuluyor.
"Türkiye enflasyonu yeniyor" sloganıyla bir kam-
panya yürütülüyor. Bu kampanya için ben de bir çe-
kim yaptım. Enflasyonu yenmek için yapılması ge-"
reken şeyin "üretimiarttınvak" olduğunu vurguladım.
Zira enflasyonu yenmenin başka yolu yok. Oysaki
bizde yapılan şey, "cebri tasarnıfla", yani enflasyon-
oranının altında ücret zammı ve taban fiyat vererek
emekçi kesimlerin ve tanm kesimınin, zaten var ol-
mayan tüketımini daha da aşağıya çekmek.
Türkiye'yi bu ekonomik batağa sürükleyenler, bu
ekonomik tablonun sorumlulan, şimdi kurtancı ke-
sildiler. Yüksek perdeden atıp tutuyorlar. Medyamı-
zın da maaşallah çıtı çıkmıyor. "Yahu bu işin sorum-
lusu sizler değil misiniz'' sorusunu soran yok. *;
Bundan bir süre önce, şimdi bambaşka vadilerde^
at koşturan eski bir arkadaşım; adını şimdi anımsa-*,
madığım Uzakdoğu'nun biradasında, Türklere rast-^
layınca çok iftihar etmişti. Uzun boyuyla "manıf" olarv,
bu iletişimci, Türk erkeklerinin artık "kaçamak" ya-!.
pamayacaklannı da vurguluyor ve bunun sıkıntısınt'
(!)dilegetiriyordu. "HeyAllahım, daha ne günler gö-r
receö'z"demiştim •''
3 günlük bayram tatillerini 8 güne çıkartan
ve/" devlet adamlanmız; bu kararlannın gerekçele'
1
rinden biri olarak, iç turizmi canlandırma beklentisi-
ni dile getiriyorlar. Oysaki bu kararlar, bizim turizm te-^
1
sıslerınden çok, yurtdışındaki tunzm tesislerinin sa-
1
hip ve yöneticilerini sevindiriyor. Bu tür tatillerdef'
yurtdışına gidenlerin sayısı ve tahminen harcadıkla-'i
n para hesapianabilse, kimin kârlı çıktığı çok kolayı
anlaşılır. Fakat hiç kimse bu sayıyı açıklamaya yanaş-s
mıyor. \
Ve işçilerimiz ve memurianmız. Rüşvetı bir yaşam
tarzı haline getirenler hariç; gitgıde yükseleafiyatları
n yakalayabilmenin çabası bir yana, "ışımi kaybede-.
rim" korkusu içinde yaşıyorlar. Hele işçilerimiz.-. ^»o
Merkezi ısıtmalı ve klimalı işyerlerinde, "tower"lar-.,
da"; ekonomiyi düze çıkartma konusunda nutuk-,
atanlar, sabahlan 7 sulannda sokağa bir çıksalar; kı-
şın kar altında, yağmur altında; yazın güneş alnında
servis bekleyen solgun benizli kız işçileri görseler,
herhalde biraz düşünmek zorunda kalıriardı. O ka-
dın işçılerin çoğunun aylık ücretleri, patronlannın bir
akşam yemeğinde ödedikleri hesaptan daha düşük-
tür.
Sabah servisleri ve işçi taşıyan otobüs, tren ve mi-
nibüslerde; işyerlerine giden işçilerin çoğu uyur. Cep-.
lerindeki para; o patron taifesinin, ilkokulda okuyan
çocuklarına verdikleri harçlıktan daha azdır. (Ceple-
rinde çoğu kez bir Amerikan sigarası bulursunuz ki;
aslında, bu da ayn bir dramdır.)
O saatlerde sokağa çıkarsanız, bir de asker ser-
vislerini görürsünüz. Ama askerlerin ülke sorunlan-
na eğilmelenne de çok kızariar...
• • •
Yıllardan beri, IMF'nin "direktifleriyle" yönettiler
ekonomi politikalannı. Ve sonunda, tam bir batağa
saplandık. Yıllarca önce, "IMF'nin Türkiye'ye olan
gereksinimi, Türidye'nin IMF'ye olan gereksinimin-
den çok daha fazladır" diye yazmıştım. Çünkü o dö-
neme dek, IMF politikalannın başanlı olduğu hiçbir
ülke yoktu ve başanlı olabilecek gibi görünen tek ül-
ke Türkiye idi. Fakat maalesef, Türkiye'de de başa-
nlı olunamadı...
Şimdi yeni bir IMFreçetesiuygulanıyor. Kendimi-
zi ve başkalannı aldatmaya çalışıyoruz. Ve IMF ken-
di önerdiği politikayı uyguladığımız için bizi başanlı
sayıyor. Ve buna çok seviniyoruz.
• • •
Bu işin sorumlulan, sanki hiçbir sorumluluklan yok-
muşçasına hâlâ önerilerde bulunuyoriar, hâlâ ekono-
miyi düze çıkartmaktan söz ediyoriar. Hiç yüzleri kı-
zarmadan...
Ecevitten Hovvarda söz iddiası
'Bergama <da çevreci
yöntem uygulanacak'*
SYDNEY(AA)-Tür-
kiye'de çevrecilerin bü-
yük tepkisiyle karşıla-
şan Bergama'nuı Ova-
cık beldesindeki altm
madeninde, altın üretimi
için yeni bir yöntemin
uygulanacağı beürtildi.
Avustralya Başbakanı
John Hovvard'ın Türki-
ye'ye 11 gün önce yap-
tığı zıyaret sırasında
gündeme getirilen Ova-
cık altın madeninin ça-
hştınlması için izin bek-
leyen Eurogold'un
Avusrralyalı sahibi Nor-
mandy şirketinin, başba-
kandan bu konunun
gündeme getirilmesi
için talepte bulunduğu
kaydediliyor. Ülkenın
önde gelen ekonomi ga-
zetesi Financial Review
konuya ilişkin haoenn-
de, Başbakan Bülent
Ecevh ile göruşen Ho-
ward'ın. madenin çalış-
tınlacağına daır söz aldı-
ğını duyurdu.
O\r
acık'daki tepkilere
de yer veren gazete, ma-
dende çe\Teye zarar ver-
meden nasıl üretıme
başlanacağına ilişkin
olarak da "Türkive'de
çevrecilerin korkusunu,
endişesini azaltacak bir
yöntemden" söz ettı. tlk
kez uygulanacağı belir-
tilen yöntemle, sıyanür
zehiri korkulannın y
üştınlacağı ifade edilen
haberde, bu yöntemin
aynnülan açıİclanmadı.
78 milyon dolarhk yatı-
nm gerçekleştirdığı kay-
dedılen şırketın, made-
nuı üretime başlaması
durumunda yılda 105
bin ons altın çıkaracağı
da ifade ediliyor.