17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 MAYIS 2000 PERŞEMBE 14 I LJrV [email protected] Sırageldipüziğin yıldızlanııa 28. Uluslararası IstanbulMüzik Festivali 7Haziran-l Temmuz arasında düzenleniyor Kûltür Servisi- 7 Haziran-1 Tenunuz tanhlen arasında Istanbul Kültürve Sa- nat Vakfı tarafından düzenlenecek 28. Uluslararası Istanbul Müzik Festivali, 6 Haziran'da Bilkent Oda Orkestra- sı'nın saat 19.00'da Aya Irini Müze- si'nde vereceği konserle açılacak. Ata- türk Kültür Merkezi ve Aya trini Mü- zesi'nde gerçekleşecek festivale îngil- tere, ABD- Yeni Zelanda, Belçika, Al- manya, Israil, Fransa ve Hindistan'dan 700; Türkiye'den 150 olmak üzere top- lam 850 sanatçı katılacak. Festivalin tematik yönü, ağırlıklı olarak 'Britan- ya-Türkiye2000' ve 'Öfâmünün250.yı- hndaJS Bacfa' konuian üzerinde yoğun- laşacak. Orkestra konserleri'Britanya-Türki- ye2000' kapsamında gerçekleşecek. The Engüsh Concert ve The English Con- certKorosn' 11 Haziran'da Aya trini Mü- zesi'nde Bach'ın koral yapıtlanndan biri olan 'Aziz Mata Pasyonu"nu ses- lendirecek. Philharmonia Orkestrası 15 ve 16 Haziran'da Aya Irini Müze- si'nde konser verecek. Drinci konsere Philharmonia Korosu eşlıkedecek. Oda orkestrası konserferi TheKing'sConsort8 Hazıran'da Aya Innı'de; TheOrcbestraoftbe AgeofEng- üghtment (Aydınlanma Çağı Orkest- rası) 17 ve 18 Haziran'da yine aynı yer- de konser verecek. 22 Haziran'da Bo- rusan tstanbulFflarmoni Orkestrası'nın Aya Innı'dekı konsenne Amerikalı şan- cılar Kishna Davis ile Lawrence Craig solist olarak kanlacaklar. Festivalin son günü ise Leipzig Gewandhaus Bach Orkestrası Bach'ın keman için yazdı- ğı konçertolanndan oluşan programı seslendirecek. 7 Haziran'da PianoCircus'un konse- ri AKM'de; Mfchael Nyman Toplulu- ğuise 12 Haziran'da Aya Irini'deyerala- cak. Çağdaş müziğin iddialı isimlerin- den PhflipGlass Topluluğu'nun konser- ieri ıse20\e21 Hazıran'da AKM'de ger- çekleşecek. Kronos Quartet, Burhan estival, 6 Haziran'da Bilkent Oda Orkestrası'nın saat 19.00'da Aya trini Müzesi'nde vereceği konserle açılacak. Atatürk Kültür Merkezi ve Aya trini Müzesi'nde gerçekleşecek etkinliğe îngiltere, ABD- Yeni Zelanda, Belçika, Almanya, Israil, Fransa ve Hindistan'dan 700; Türkiye'den 150 olmak üzere toplam 850 sanatçı katılacak. öçal ile birlikte 26 Hazıran'da Aya îri- ni Müzesi'nde konser verecek. Keman virtüözü Kennedy ve viyolen- sel yonımcusu Lynn Harrell 10 Hazı- randa; kemancı Vadim Repin piyano- da Akxander Melnikov'un eşliğinde 14 Haziran'da Aya îrini Müzesi'nde re- sital verecekler. 19 Haziranda AKM'de 'Pryano için EtütJer ve Diğer Çahşma- lar' başlığıyla Philip Glass'ın; 29 Ha- zıran'da Aya Innı Müzesi'nde ise yine 'Britanya-Türkıye 2000' kapsamında Juüan Lloyd VVebber'ın resitalleri yer alacak. 20. yüzyılın en önemli sopranolann- danKÎriTeKanawa9ve 13 Hazıran'da Aya Îrini Müzesi'nde; bariton Mesuttk- ta 24 Hazıran'da AKM'de resital vere- cekler. ABD'nin önemli bale topluluklan arasında bulunan Pacifk NorthwestBa- lesi 11,12 ve 13 Hazıran'da AKM'de gösteri sunacak. tlk gece Concerto Ba- rocco, Subtert Rage ve Lambarena ad- lı yapıtlan sahneleyecek olan topluluk 12 ve 13 Hazıran'da 'Bir Yaz Gecesi RüyasT üe yer alacak. Diğer bale top- luluğu Advenrures in Motion Pictures 'Britanya-Türkiye 2000' kapsamında 29,30 Haziran ve 1 Temmuz'da AKM'de 'KuğuGöhT'nü sahneleyecek. Balede kuğulan bu kez erkek dansçılarcanlan- dıracak. GençSoiistler Dizisi1 bölümünde iki oda müzıği konsen ve bir şan resitali sunulacak. 17 Haziran'daAKM'de Ama- tis Topluluğu. Burak Bflgüi ile Feroce Topluluğu yer alacak. 'GelenekselMüzik'te Türk sanat mü- ziği sanatçısı Meral Uğurlu 27 Hazi- ran'da AKM'de, Bezmara Topluluğu ise 28 Haziran'da Aya îrini'de konser verecek. Aynca festivalde, Kudsi Er- guner'in Nâzım Hikmet'in yaşam ve ölüm üzenne yazdığı şiirlerden esinle- nerek bestelediği yapıtlardan oluşan 'Nâzım Hikmet: 'Yaşam veÖiûme Da- ir' projesi 19 Haziran'da Aya îrini Mü- zesi'nde yer alacak. Festivalin biletle- ri 27 Mayıs'ta saat 10.00'dan itibaren AKM ön fuayesinde, festival gişesin- de satışa sunulacak. Semih Çelenk'inyönettiği, Bursa Devlet Tıyatrosuyapımı 'Çirkin' Istanbul'un ardından îzmirde Insanogıiınun y air,.. S. RAYAN YtRMİBEŞ. SemihÇeknk'in Ispanyol yazar MfchdddCas- tiDo'nun 1957'de yayımlanan 'Gttar' adlı roma- nmdan oyunlaştırdığı ve sahneye koyduğu 'Çir- kin', tstanbul izleyicisinin karşısına Aziz Ne- sin Sahnesi'nde çıktı. Ahmet Somers'in çirki- ni canlandırdığı oyunda varlıklı ancak fiziksel görünümü nedeniyle toplumun dışladığı bir adamın öyküsü, tutkuyla sevdiği gitarı Lin- da'yla kurduğu iletişim aracılığıyla aktanlıyor. Bursa Devlet Tiyatrosu yapunı oyunun bir son- raki durağı tzmir olacak. - Romanı oyunlasünrken ne gibi sonınlaria karşılastuıız? SEMtH ÇELENK - Teatral anlar yaratmak- ta başta zorlandık. Uyarlanan metin romanın üç- te biri. Öykünün içinde dramatik olanı ayıkla- dık ve bir an yarattık. Adam, çirkinliği nede- niyle insanlann ona verdikleri rolü oynamak, ya- ni ölmek üzere yola çıkıyor. Ve çıkmadan ön- ce Linda'yla her şeyi en başından sorguluyor. Romanda olmayan bu açıyı yakaladığımızda aradığuruz anı bulmuştuk. Dramatik uyarlama aşamasında yazdığım yerler de var. Mesela Hamlet okuttuk, oyunun bir yerinde. Şarapla il- gilı hiçbir şey yoktu. Yatakta yatırarak şarap ve şarkıyla anne-baba duygulanna geri gidişini anlattık. - Oyunu ilk ne zaman sahnelediniz? ÇELENK-Oyun,ilkkez 1996'daBursa'dasah- nelendı. Seyirci hoşlanmıştı ama yönetim deği- şikliği sırasında kazaya uğradı ve kaldınldı. Es- ki yönetim geri geldiğinde oyunun kadersizliği- ni büiyorlardı. Dört yıl sonra oyunun tekrar ele alınmasını istediler. Tasanm ve atmosfer önce- ki yapımda sembolikti. Bu kez daha gerçekçi bir anlayışla oyunu yaptık. Metinde bir yığın keş- fedemediğımiz yerlerin olduğunun farkına var- dık. Mum, koku gibi elemanlan kullandık. • "tnsanlarla iletişim kurmak için gitarın araç olarak kullanıldığı 'Çirkin'de gitann simgelediği şey aslında sanatın bizzat kendisi. Oyunun bağlamı, toplum dışı birey. Her insan hayatında bir kez de olsa toplumdışı bireyi oynamış, bir cadı kazanına atılmaya çalışılmıştır." - Tek kişüik bir oyunda sahne önünde gitan ve müzisyen- oyuncuyu kullanmışsmız_. ÇELENK- Gitara Linda admı vermemiz ve sahne önünde kullanmamız çıkışımız oldu. Çünkü tek kişilik oyunlarda anlatılacak birini, aksiyonu algılayacak bir alıcıyı bulmak zorun- dasmız. Adam, gitara tutkuyla bağlanıyor. Çün- kü iletişim kuramadığı insanlarla iletişim kur- ması için gitar bir araç. Gitann simgelediği şey de aslında sanatın bizzat kendisi. Oyunun bağ- lamı, toplumdışı birey. Her insan hayatında bir kez de olsa toplumdışı bireyi oynamış, bir ca- dı kazanına atılmaya çalışılmıştır. Çare buluna- mayan yalnızlık aktanlıyor. AHMET SOMERS- Linda, seyircide bir gi- zem yaratıyor. Hiç olmazsa üç episod boyunca onun bir kadın ve sevgili olduğu düşünülüyor. Sonra onun gitar olduğunun farkına vanlıyor. Bu da seyircide farklı bir bakış açısı doğuru- yor. - Çok klasik bir sahnelemeyi özeDikle mi ter- cihettiniz? ÇELENK-Çok pariak gösterilerin olduğu bir ortamda riskli bir iş seçiyoruz ve hikâye anla- tıyoruz. Bir saat on dakika boyunca dramatik bir hikâye anlatryorum. Bugünün seyirci alış- kanlığına belki çok ters bir şey yapıyoruz ama yavaş yavaş bu tür yaklaşımrann ortaya çıka- cağını düşünüyoruz. Insanın hallerine ilişkin, derinlikli öykülerin tekrar söylenmesi, payla- şılması gerektiğine inanıyoruz. Her şeye rağ- men reji ve oyunculuk anlamında çok riskli bir çizgide yürüyoTuz. Adamın çok kitap diliyle ko- nuştuğu eleştirisi gelmişti. Sosyal ilişki kurdu- ğu kimse yok ki. 12 yaşına dek babasmm kü- tüphanesiniden çıkmamış. Günlük konuşmayı bil- miyor. Bu yapıyı bozmadık. SOMERS - Seçtiğimiz dil açısından kaçınıl- maz. Bu adamı nasıl betimleyebilirsiniz? Rol kişisi öyle bir insan ki 18 yaşına dek iki kişi- nin dışmda kimseyi görmemiş. Resim çiziyor, kitap okuyor. Geceleri yeşil tepelerde dolaşıyor. Böyle bir insanı yaşamadan algılamak imkân- sız. O noktada konuşacağı dil, kitap dili olmak zorunda. Üç ayn betimlemeyi kendi içinde bir bürünlük oluşturarak sunmak zorundayız. Bir, adamın çocuklarda rastlanan bir tutumla, Lin- da'mn anlayamayacağı bazı tanrmlan aynntı- lanyla anlatma özlemi. Öcincisi, kullandığı dil, kendini ifade etme şekli. Üçüncüsü adamın duygulan. Bu üçü tek kişinin olduğu bir ortam- da ölmeden hemen önce gerçekleştiriliyor. O dili yani teatral dilin en klasik anlamını kullan- mak zorundaydık. Uçan Süpürge 3. Kadın Filmleri Festivali bugün başlıyor Sinemaya kadın eli değerseKültfirServisi-Türkiye'nin tek kadın filmleri fes- tivali olma özelliğini taşıyan 'Uçan Süpürge Kadın Fümleri Festivali' bugün başlıyor. Bu yıl da dünyanın dört bir yanında kadın yönet- menlerin anlattığı öykülerin izi sürüldükten sonra hazırlanan festival programı, dört kıtadan 20 ülke- nin farklı kültürlerinin, farklı tarihlerinin deneyim- lerini yansıtacak ve kültürierarası bir dil arayışına katkıda bulunacak zenginlikte oluşturuldu. ^ d ^ k f î l Tenin Altmda' - Carine Adler g yük bir bölümü uluslararası ödüllere sahip. Fihn- lerde evrensel denilebilecek öykülerin yanı sıra bölgesel ve bireysel olarak nitelenebilecek öykü- ler de anlatılıyor. Yoğun festival programı, herke- se kendi izlencesini oluşturma olanağı sağlayacak farkhlık ve zenginlikte. Bu yıl belgesel filmler de festival programında önemli yer tutuyor. UNESCO'nun önerisi ile Bir- leşmiş Milletler'in 2000 yılını 'Banş Kürtürü Yı- ü' ilan etmesine bağlı olarak, 'Banş' gündemi koy- mak amacıyla festival programında 'Banş ve Ka- dın' adlı bir bölüm oluşturuldu. Bu bölümde gös- terilecek fılmler, çoğu insanın medya aracılığıyla tanıklığını yaptığı öyküleri, 'yaşayanlann' anlattı- ğı biçimiyle bir kez daha izleme; sorgulama olana- ğı tanıyacak. Bu çerçevede aynca, aralannda Wm- peace üyeleri ve Yunanlı kadin yönetmenve sanat- ç^danntulunduğu^ırmi kîşîfikTunanistan heyeti de konuk olacak. Festrvalinbu yıBci etkinlikleri GariveAnkaraÜni- versiteleri İletişim Fakülteteri işbirliğiyle gerçekleş- tiriliyor. Uçan Süpürge, bu yolla, gelecegin sine- macılannı etkinliklerine katmanın yanı sıra genç zi- hinlerin yaratıcılığı aracılığıyla programı zengin- leştirmeyi de amaçlıyor. Bu nedenle bu yıl, Anka- ra Üniversitesi îletişim Fakültesi Mezunlan Vak- fı'ndan da destek almıyor. Türkiye'den Kkrtîlhan. TomrisGirirlioğru. Han- dan tpekçi ve Yeşfan Ustaoğlu'nun yer alacağı fes- tivale yabancı yönetmenlerden, Almanya'dan Ul- rike Ottinger, tran'dan Rakshan Bani Etemad, Po- lonya'dan Dorota Kedzierzawska ve Barbara Sass, Yunanistan'dan Fotini Siskopoulou ve Bulgaris- tan'dan Adela Peeva katılacak. Gösteriler ise Ka- vakhdere. Kmhrmak sinemalan, Gazi Üniversite- si iletişim Fakültesi, Ankara Üniversitesi Ahmet Taner Kışbüı Sanatevi, Alnıan Kültür Merkezi ve Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatiar Galerisi'nde gerçekleşecek. 11 Mayıs tarihine kadar sürecek olan 3. Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali prog- ramı kapsamında 'KadınveBanş', 'SinemadaÖte- IdOnselKhnnider','Yhmfikterimiz: Neriman Kök- sal' başhklı panellerin yanı sıra söyleşiler ve ıkı ser- gi gerçekleşecek. IŞILDAK VE YELPAZE ATtLLABtRKİYE SelinUras, Unutmayacağn... Yaşam beklenmedik olayiarla doludur; acı, ya- şanmak istenmeyen, hiç akla getirilmeyen olay- lar... Güzel bir günü geride bırakmışsınızdır; güzel tanımının yetersiz kaldığı bir günü... Sabahın erken saatlerinde bahann ilk ışıklarry- la kentin uyanışına tanık olmuşsunuzdur; Istan- bul sakin ve güzeldir. O an, o saat mutlu olma kavramına çok yak- laşmışsınızdır sözlüğünüzden yıllarca önce çıkar- mış olsanız da Oyle duyumsuyorsunuzdur... Nereden bilebilirsiniz acı -acı sözcüğü de çok çok yetersizdir- bir olayı ögreneceğinizı, dehşe- tengiz bir olayın ardından dünyanızın attüst ola- cağını! • • • ' ' Yazınızı yazmak için masaya oturduğunuzda, kafanızın içinde "cömlenizi" oluşturmuşsanız, çok kolaydır. Ancak... Yazamazsınız! Öyle bir an vardır ki, o ana nef- ret duyarsınız, tüm öfkenizi o anın yaşanmasına kusarsınız, yüreğinizde duyumsadığınız acı, içi- ne düştüğünüz ruhsal sıkıntı, bunalım parmak- lannıza hükmeder. Yalnızca parmaklannıza mı? Bilincinize, belle- ğinize, bilginize, sözcüklerinize hükmeder. Ya- zacağınız, hatta ağzınızdan çıkan sözcüklerini- ze. Konuşamaz, yazamazsınız. Tüm benliğiniz, içine düştüğünüz ruhsal durum tarafından kuşatılmıştır. Oysaki mutlu, neşeli bir yazıdır kafanızdaki; "o" perşembe yazınız, mayısın ilk ışıklannın kâ- ğıda düşen sözcükleri olacaktır... Bir an gelir ki, tüm bunlann hiçbir önemi, hiç- bir değen yoktur! ••• . ötüm! En korkunç, en dehşetengiz biçimiyle kar- şınızdadır. Yiımi iki yaşında genç bir kızın, dünya tatlısı bir kızın, ögrencinizin yaşamını dehşetengiz bir tra- fik kazasında yitirmesi, ruhunuzda, bilincinizde, benliğinizde tanımı olanaksız bir iz bırakmaz mı? Yüreğiniz paramparça olmaz mı? Kibar, terbiyeli, yaşamının başında olan bir öğ- rencinizi yitinmek, sizi tanımsız acılara sürüklemez mi, birçoklan gibi... Her ne kadar çok yakın olmasanız da, her ne kadar size çok yakın olmasa da, bir ögrencinizin ölüm haberi, onun yaşamını yftirdiği gerçeği, san- ki çocuğunuzun "haberiymişçesine", sizi, yürek parçalayan acının bataklığına saplamaz mı? Hem de sizden hep tam not alan bir ögrenci- nizin!.. Gençliğinin saflığıyfa karşınızda duran bir ög- rencinizin!.. ı ,. r) Bir şiir gibi karşınızda duran bir ögrencinizin!.. Bakışlannda temizliği bulduğunuz bir ögrenci- nizin!.. Belki de öte yandan, büyük bir bencilliktir, bun- lar! Acınızı yaşamak, acıyı duyumsamak, derin üzüntüler içinde olmak, belki de büyük bir ben- cilliktir! Belki de bencilliktir; çünkü ölüm ona gelmiştir. Bir kez daha yüzünü göremeyeceksinizdir. Res- mi belleğinizdedir. Çekmecenizdedir yazdığı ödev- ler; Masanızın üstünde'mor bir armağan'size verdiği. Belki de bencilliktir çünkü yaşama gözlerini ka- patan, yiımi iki yaşındaki genç bir kızdır. • • • Böylesine bir yazıyı hiç, ama hiç yazmak iste- mezdim. Ne var ki yaşam, hiç beklenmedik, hiç istenil- meyen acı olaylarla dolu. Yüreğimdeki acıyı da okuria payiaşmak iste- dim. Arkadaşlan, okulun (Akademi Istanbul) kafeter- yasında ona bir köşe hazıriamışlar; beyaz karan- fillerie süsledikleri resminin altına şöyle yazmış- lar: "Sefin Uras, senihiç unutmayacağız..." George Melfesin fümtePi .r Fransız KiÜtüp Merkezi'nde • Kültür Servisi - Ünlü Fransız sinemacı George Melies'in filmleri yann ve 8 Mayıs Pazartesi günü Fransız Kültür Merkezi'nde gösterilecek. George Melies'in torununun çocuğu Marie Helene Leherissey-Melies, gelenek ve aile anılanna sadık kalarak, büyük büyük babasınm yeniden bulunan fümleriyle bir 'Sinematografik Gösteri' sunacak. Bu filmlere piyanoda George Melies'in torununun torunu olan Lavvrence Leherissey Melies eşlik edecek. Metin And da bu etkinlik su^smda bazı illüzyon gösterileri sunacak. BUGÜN • tÜ ÖĞRENCt KÜLTÜR MERKEZt'nde saat 12.00'de Dnrsun Özden'in Küba üzerine müzik dinletisi ve dia gösterisi ile saat 14.00'te Etyen Mahçupyan'ın 'Modernite ve Postmodernite' konulu söyleşısı ızlenebılır. (514 03 75) • AKSANAT'ta saat 19.00'da Ahmet Yaraş'm söyleşisi gerçekleşiyor. (252 35 00) • ÎTALYAN KÜLTÜRMERKEZİnde saat ^ ^ 19.00'da Feffini'nin yönettiği 'Giuüetta De^B Spirrti' gösteriliyor. (293 98 48) • ADA KÜLTÜR MERKEZt'nde saat 18.30'da Dr. David Osborn'un 'Müakte Avangardizm' konulu söyleşisi yer ahyor. (292 06 55) • NÂZIM HtKMET KÜLTÜR VE SANAT ~ VAKFI'nda saat 18.30'da, ölümünün 40. yılında_ tbrabim Çalh anılıyor. (252 63 14) — • BtLGtÜNİVERSrrESt'ndesaat20.00'de —7 Virginia Yep ve saat 21 .OO'de Silvia'nın konseri , yer alıyor/276 22 22) <**- • CRR'de saat 19.30'da Arzu-Metin Ülkü'nün piyano resitali izlenebüir. (232 98 30) • PERA GÜZEL SANATLAR'da saat 20.30'da Demet Aytekin'in 'Müzisyen Hastahldan ve Sakatnklan' başlıklı söyleşısine kaühnabilir. (245 44 60)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle