09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 MART 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA 17 ISIKKÂNSU [email protected]. îyi hekim, iyi insan Rlevzat Eren Dostları, meslektaşları, öğrencileri; soğuk bir mart günü yitirdiğimiz Prof. Dr. Nevzat Eren'i Hacettepe Üniversitesi'nde yapılan törende Ruhi Su'nun türküleri eşliğinde andılar. Gönül Hatay Eren, eşi Nevzat Eren'i çok güzel tanımladı: "Herkese dağıtabilecek kadar sevgisi vardı." Sevgiyi kaynağında, halk sevgisinde yakalamıştı Nevzat hoca. Adı üzerinde "halk sağlığı" uzman\yü\. Halkı tir tir titretiyorsa eğer sıtma, hoca srtma savaş merkezindeydi. Hastaysa küçük bebeler, hoca Etimesgut'taki, Çubuk'taki sağlık ocaklarındaydı. Binlerce hekimi, Hacettepe Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Iskender Sayek'in deyimiyle "bu ülkenin gerçeklehni göstererek" eğitmişti. Ankara Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Zuhal Ergönül; iyi hekim, iyi dost, iyi insan Nevzat Eren'i, her 14 Mart'ta "Halk Sağlığı Sempozyumu" ile anacaklarını söyledi. Nevzat hocanın yüreği hekimlerde ve halkta pıt prt atacakyine... GÖRÜŞ Dr. EMtN CURSES Toplumsal Uzlaşma Ekonomik ve Sosyal Konsey toplantıya çağnldı. Zamanlama dikkate değer. Kimi sektörler, ürettikleri malların fiyatlarını "birsüre için" yükseltmeme kararı alıyoriar. TÜSİAD ise, özel sektörde yapılacak toplusözleşmeler öncesi işçi ücret zamlarının yüzde 25'i aşmamasını istiyor. Tam bu sırada Ekonomik ve Sosyal Konsey toplantıya çağrılıyor. Zamanlama dikkate değer. ö n hazırlıklara bakılırsa, Ekonomik ve Sosyal Konsey'de, enflasyonun yüzde 25 düzeyine indirilmesi hedefini tutturabilmek için "toplumsal uzlaşma" önerisi gündeme getirilecek. Yani, işçi ücretlerinin yüzde 25'te dondurulması önerilecek. CHP Ekonomi Masası Koordinatörü Algan Hacaloğlu ile "yüzde 25" hedefini ve "toplumsal uzlaşma" önerisini tartıştık. Hacaloğlu'nun enflasyon hedefine ilişkin vardığı sonuç şu: "Türkiye Cumhuhyeti tarihinde ilk kez devlet, kamu gelirleri, cari gideıier ve yatınmlar biryana faizleri bile karşılayamaz hale geldi. Yılın ilk 2 ayında enflasyon oranı tüketici fiyatlanyla yüzde 8.8'e ulaştı. Mart ve nisan, fiyatlann genelde yüksek seyrettiği aylardır. Bu gidişle, nisan ayı sonunda tüketici fiyatlanyla enflasyon oranı yüzde 17'ye ulaşmış olacak. Yani, hükümetin ilk 6 ay için öngördüğü •'ve işçi, memur, emekli maaşlanna yaptığı yüzde 15'lik oran aşılmış olacak. öyle anlaşılıyor ki, yıl sonunda hedeflenen yüzde 25'lik oranın yüzde 17'sine nisan ayı sonunda ulaşılacak." Yüzde 25 hedefınin tutturulması zor kısacası... "Toplumsal uzlaşma"ya gelince.. Hacaloğlu, çarpıcı bir örnek ile yorumluyor bu öneriyi: "Resmi Gazete'nin geçen günlerdeki bir sayısında ihalelerde keşiflerin hesaplanmasına temel teşkil eden Bayındıhık Bakanlığı birim fiyatlanna ilişkin tebliğ yayımlandı. Buna göre, müteahhitlere yönelik bu birim fiyatlarda yüzde 65'lik artış öngörüldü. Aynı günlerde mühendislik, kontrolöriük alanında inşaatlann sınıflanna göre metrekare bedelleri de yüzde 65 düzeyinde arttınldı. Bu artışı yapan kim? Memur maaşlannı yüzde 25 ile sınıhayan hükümete bağlı Bayındırlık Bakanlığı. Bu örnekten yola çıkarsak, bırakınız toplumsal uzlaşmayı, enflasyonun düşürülmesi konusunda hükümetin kendi içinde bile bir uzlaşmaya varamadığını söyleyebiliriz." Bu koşullarda Ekonomik ve Sosyal Konsey'den çıkacak "toplumsal uzlaşma" kararının anlamı şimdiden belli aslında: "Ben sana hayran, sen cama tırman..." ABD ve Hindistan ABD Başkanı Clinton, Güney Asya gezisine çıkmadan önce yaptığı açıklamada, "dünya nüfusunun beşte birini banrdıran, demokrasi geleneğine sahip, ekonomik şeföM ve bilimsel gelişmeyi kucaklamış olan bölgerin, dünyamızın gelecek 50 yılının en büyük başar hikâyesinin potansiyelini taşıdığı"n\ ifade etmiştr. Ziyaretinin ilk aysğı olan Hindistan'da, Türkiye'de yaptığı gibi paHamentoda bir konuşma yapmış ve milletvekillerin adeta coşturmuştur. Konuşmasında öncelıkle Hndıstan'a övgüler yağdırdıktan sonra Yeni Delhi nin nükleer politikasının bölge istikran ve güveriiğine bir yarar getirmeyeceğini vurgulamıştır. Deısine iyi çalışan Clinton, bir vekile, Hintli rahiplere saygı ifadesi olarak kullanılan "baba" diye hitap etmeyi de unutmamıştır. Mecliste bulunan komünist vekillerden biri, ziyareti fazla gürültülü" diye tanımlamış ve "eşit ve demokratik ilişkrnm gereğinden söz etmiştir basına verdiğı demecinde. Hindistan Ticaret ve Sanayi Bakanı Maran ile görüşmesinde ABD Ticaret Bakanı WiUiam Daley, gtobal ticaret sisteminin güçlendirilmesınin zorunluluğu üzerinde durmuştur. Maran, eski defterienn kapatılmasının ve ılişkilerde yeni bir sayfa açıimasının zamanı geldığini vurgularken, ABD tarafı, işadamlan ve hükümet düzeyinde özellikle iletişim teknolojisı, altyapı, bıyoteknoloji ve hizmetler konusunda işbirliği ve yatınmlan gündeme getjrmişlerdir. ABD'li şirketler, bilgisayar programcılığı konusuna çok önem veriyor. Bir danışmanlık şirketi bu alanda bölgede 8085 milyar dolariık bir pazar olduğunu ve bunun, gelışmiş zengin ülkelerde bu alanda çalışanlardan çok daha düşük maaşlarla 2 milyonun üzerinde insana istihdam olanağı sağlayacağını hesap etmiştir. Clinton ile Hindistan Başbakanı Vajpayee, 2T. yüzyıla doğru ABDHmdistan ilişkılennin seyri konusunda bir anlaşma imzaladılar. ABD'den gelecek olan tarım ürünleri için Yeni Delhi yönetimi gümrük duvarlarını düşük tutmayı kabul etti. Tanm ürünlerini AB üyesi ülkelere satarken karşılaştığı engeller gözönüne alınırsa, böyle geniş bir pazara gtrebilmek kolay elde edilmiş bir başan ABD için. Uluslararası mali çevreler Hindistan'ı, Çin ile karşılaştırıldığında, çok daha kolay nüfuz edilebilecek, yüksek potansiyele sahip bir pazar olarak nitelendiriyorlar. Bu pazar ABD kapitalizmine yeni çıkış imkânlan sağlayacaktır. ABD'deki uluslararası kuruluşlar Hindistan'ın tüketici orta sınıfının sayısını da hesap etmişler; 30 ila 180 miryon arasında değişik düzeyde, alımgücü Batılı mallara uygun önemli bir grubun varolduğu sonucuna varmışlar. Eski bir ABD büyükelçısi olan Wisner, New York Times'taki makalesinde, enerjide bölgede 250 milyar dolarlık, iletişim alanında 100 milyar dolarlık bir yatınm potansiyelinden söz ediyor ve "Bu ziyaret, ABD'nin bölgede kök salması için önemli bir fırsattır" diyor. Clinton aynca bu geziye Bangladeş'i de katarak bu ülkede bulunan doğalgaz yataklanna ABD yatırımları için ön hazırlık yapıyor. Dünyanın en yoksul ülkelerinden biri olan Bangladeş^'tgkıjgaz (e,zervlerinin bulunduğu alanlarda ABD petrol şırketleh' 1996'da 20 milyon dolar olan yatınmlannı yaklaşık 700 milyon dolara yükseltmıştir. Time dergısine göre VVashington yönetiminin enerjiden sorum)u birimlerinin yaptığı hesaplara göre bölgede 1520 milyar dolarlık yatınm projesı potansiyeli var. ABD, 2010 yılında 3.7 trilyon dolarlık bir hacimle dünyanın dördüncü büyük ekonomisi olacak olan, 930 milyonun üzerinde bir nüfusa ve önemli bir tüketici sınıfa sahip Hindistan'ı artık sadece Çin'e karşı bir stratejik ortak olarak değil, bölge kaynaklannı uluslararası kapitalizimin hizmetine sunacak bir ticari ortak olarak da görmek istiyor. Bu arada Pentagon'un uzun dönem hesaplanna uygun olarak Clinton birkaç saatliğine de olsa Soğuk Savaş dönemi ortağı, ek pazar ve yatınm olanaklan sunabilecek olan 140 milyon nüfuslu Pakistan'ı da ziyaret listesine eklemeyi unutmadı. Ekim 1999'da darbeyle yönetime gelen Müşerref ise Clinton'a jest olarak yerel seçimlerin yapılacağı açıklamasını yapmakta gecikmedi. Zaten Washington'un ne Pakistan'da ne de başka bir yerde darbecilere karşı özel bir düşmanlığı yoktur, yeter ki ABD'nin çıkarlan korunsun. Batı kapitalizminde siyasi otorite kendi ülkesinin uluslararası şirketlerinin emrindedır. Siyasi liderlerin kullandığı güzel sözler bu hizmete katkıda bulunmayı amaçlar. ABD sermayesi siyasi otoriteyi önüne katarak bölgeye yerleşmede zamanlamasını iyi yaptı. Hindistan'daki mali çevreler ise bu ittifakı çıkarlanna uygun görmüştür. Email:emingurses(â yahoo.com Yargı üyeleri yıllardır maaşlarının düşüklüğünden, özlük hakları ile ilgili düzenlemelerin yürürlüğe sokulmamasından yakınıyorlar. Eski Yargıtay Başkanı M e h m e t Uygun, bir yargı yılının açılışında yaptığı konuşmada durumlannı şöyle özetlemişti: "Vıcdan ile cüzdan arasında sıkıştık." Yargıtay üyeleri, geçen hafta Yargıtay Başkanı Sami Selçuk başkanlığında bir toplantı yaptılar ve maaşlan ile özlük haklan konusunda gerekli düzenlemeler yaptlmazsa, Vıcdancüzdan bütün üyelerin istifası, iş bırakma ve yavaşlatma, cüppeli olarak Başbakanlığa yürünmesi gibi eylemler yapılmasını kararlaştırdılar. Dedilerki, "Hükümetin memuru konumundaki Başbakanlık Müsteşan'nın yargı mensuplannın üstünde yer alması, hükümetin hukuk tanımazlığıdır". Yargı üyeleri, maaşlan ve diğer özlük haklan açısından yerden göğe kadar haklılar. Eylem yapmaları da "demokratik" haklan. Ancak... Kamusal çıkariann söz konusu olduğu alanlarda ulusal yargı organı Oanıştay'ın devre dışı bırakılarak çokuluşlu şirketlerin temsilcilerinin yer aldığı uluslararası tahkim heyetlerini tanımak; özelleştirme kararianna karşı verilen onlarca iptal ve yürütmeyi durdurma kararlannı uygulamamak, tahkim kararlannı geriye dönük işletmek için yasa çıkarmak, RTÜK Yasası'na aykın olarak radyo ve televizyon sahiplerinin devlet ihalelerine girmelerine olanak sağlamak "hükümetin hukuk tanırpazlığrnm ömekleri değil midir? Yargıtay Başkanı Sayın Sami Selçuk ve kimi yargı üyeleri, neden bu "hukuk tanımazlıklar" karşısında suskun kalmayı yeğlemişlerdir? Neden topluca istifa etmeyi, iş yavaşlatmayı, Başbakanlığa yürümeyi, cüppe bırakmayı düşünmemişlerdir? Vıcdan ile cüzdan arasında seçim yaparken yalnızca cüzdanın ağır basması vicdanları rahatsız etmez mi? ISSIZ ODA YAZILARI VEDAT ÖZDEMİROCHJ HAYVANLAR ISMÜL CÜLGEÇ Haybeden Konuşan Türkiye (Her kafadan çok ses!) Kardeşim teker teker konu adamdan saymazlar bizim orda! şun, atanm valla stüdyodan! Şart diildir kardeşim. Benim bir asker arkadaşım var. Nevşe Beyefendi, siz önce dinlehir'de yaşıyo. Çok sanatkâr çomesini öğrenin! Siz konuşurken cuktur, elinden her iş gelir. ben dinledim, ben konuşurken sizin marul yemeniz çok ayıp! Ben uç noktada yaşıyorum " Sen de dıntemedffi, uyuyoarkadaşım! dun ben konuşurken! Lütfen o Yalan söylüyo! Ispatlasın görüntüler ekrana getirilsin, bu bakalım, en son hangi uç nokdüzeysiz adam uyuyodu! tada yaşamış? Bakın, uyanyorum. Atanm! Hoop, burda kurallan ben Kanımca mankenlere dur koyanm. Şimdilik san karöa uyanyorum, bi daha olursa atanm! demek lazım. Bence mankenler, mankenlik yapmasın! Kardeşim, sanatçının tanı Ne yapıcak o zaman manmını yapalım önce. Sanatçı, her kenler? şeyden önce minyon olmalıdır! Minyonların sevgilisi olmalıdır! Bana ne, bana mı sorup ftiraz ediyorum, ne ilgisi var? manken oldular? Çok önemli bir noktadayız Minyon olmak şart mı? Pardon, miyop olmalıdır di arkadaşlar. Bu noktada, mankenliği kimler yapacak? yecektim! Efendim, mankenlik de ya Niye miyop oluyormuş karpılmayıversin! N'oluryani mandeşim? Demagoji yapmayın. Demagojilerde çare tüken kenlik olmazsa? Başımıza ağn mı girer? mez! Durun, canlı bağlantmız var. Ben seni uyarmıştım, siniri• mi bozma diye. Al kırmızı kartı, Ünlü modacı Cemre Tömbeki anyor. Buyrun Cemre Bey. çık dışan şimdi, çık! Aloooo, programınızı ilgiy Yapma hocam, herkese rele izliyordum, fakat o mankenzil oldum. Bana ne, bu programın tek lik kaldınlsın diyen arkadaştan hâkimi ve hakemi benim. Çık çok fena tiksindim. Siz bu halda ne verdiniz Emdışan! Iki hafta cezalısın! re Bey? Izninizle ben birşiirokumak Aloooo. Bey senin babaniştiyorum. Bu şiiri sevgili dayım dır, bu da iki! Serseri! Ünal Tipik bir kış günü yazmıştı: Doğru konuş! Karia yapılan adamdır kardan Aaay, bu ne düzeysizlik, ne sığlık, neyozluk. Bayılıciim şimadam O sevimli haliyle coşturur be di! Cemre Bey, televizyonun ni, Temizdir, şişkodur, neşelidirsesini kısabilir misiniz? Ne diyosunuz ayol, benim tam O soğukta sevinçten koşturvr evimde televizyon yok. E, nasıl seyrediyodunuz o zabeni! man programı? Kardan adama sanlıp doy Bi arkadaşım cep telefomak isterim Gıydirip giydirip soymak is nundan dinletti bana! Yeteeer! Sunucu olarak ben terim Ve sırtına havlu koymak iste bile dayanamıyorum artık bu kadar saçmalığa. Terkedin rim Ermeye başladıkça ağlabr be burayı! Çabuk! Son olarak şunu belirtni! meliyim ki, Bir Sevgi Filmi'nde Bravo, çok hüzünlü bir şiir başrol oynayan ayı tamamen bu! Fakat konumuzla ilgisini aneğitimsizdir. Ona Altın Ayı ödülü layanadım, çık dışan! verenleri kınıyorum! cakat, nerkesi atıyosunuz, Sus be adam! Susun! konümuzun ne olduğu belli deKonuşanı döverim, faks yolğil k! Sen de çık! Bu program be layanın evini basanm, cihazını kıranm! nim Istediğimi atanm! Aslında hepimiz aynı şeyi Kardeşim, bakın, bi noktasöylüyoruz! Uzlaşmalıyız arda »ılaşalım. Sanatçı, uç nokkadaşlar! talatla yaşayan insandır! Kaçııın! Bir Sevgi Filmi'ndeki Hadi ordan! Uç noktada yaayı baskın yaptı! O bile çileden şanam ben! Cambaz mıyım çıktıysa, gerçekten durum ber? vahim! Uç noktada yaşamayanı KÎM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicak(â turk.net Ç t Z G İ L İ K KÂMİL MASARACI BULMACA H A R B t SEMİH POROY [email protected] SOLDANSAĞA: SEDAT YAŞAYAN KEDİ LEVO APTÜÜKA EsasNo: 1998/1318 Davacılar Hıdır Ateş vasisı Fatma Ateş vek. tarafından davalılar Sefer Yaşar, Cahıt Sözen vs. aleyhine açılan Şufa davası sebebiyle verilen ara karan gereğınce, KazımKarabekir Mah. 37. Sok. No.10/1 Esenler adresınde ikamet den davalı Cahit Sözeri adına çıkartılan teblıgat yapılamadığuıdan, abıta marifetiyle yaptınlan araştırmaya rağmen adresi tespıt edilenediğinden, Cahıt Sözen'nın duruşma günü olan 27.4.2000 günü saıt 9.30'da hazır bulunmanız veya kendisinı bir vekil ile temsil ettiraedığiniz takdirde HUMK'nun 509510. maddesi geregince gıyaunda devam edileceğine karar verildiği ilanen tebliğ olunur. 6 3.2000 Basın: 13198 BAKIRKÖY 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 13OB'De BUGUfJ, 8/IT LJİMBAM/M YAPfLDIĞ/ GİfJİ*J eLASe sösrs/so/ıSt, LAAJtŞ BU KIJÇÜ/^ SUCUÇ, llEtS/cl 25 Mart İLK AK/ZOBAT L4A4BA.. SÖ OLAHESlMUEBDE SÖfSÜLDÛĞÜ GI8I, Â&4 O Y/L. (5/S 1/ Kuyu gibi olan çukur ya da çöküntü. 2/ 106 taşlaoynananbir oyun... tnsanın kendine karşı duyduğu saygı. 3/ Gittikçe yay 5 gmlaşan ve deri g yi harap eden hastalık... Gal 7 yum elementi nin simgesi. 4/ " Kemiklerin yu 9 varlak ucu... Çeşme nvanası. 5/ Engel... Kabul etmeyerek | geriçevirme 6/Birmal ya da paranın, emek venlmeden sağladığı ge 3 lir... Avrupa Birliği'nm 4 kısayazılışı. 7/ Ele avucasığmaz...Uluslaraıası Çalışma Örgütü'nun simgesi. 8/ Ellı şınıklık tahılölçeği...Savaşlarda 8 giyılen zırh. 9/ Parlak g kırmızı renkte bir süs Uşı... Birrenk. YUKARIDAN AŞAĞIYA: i •..«:. 1/ Bilimsel bir sorunu incelemek ya da sîyasal, ekonomik, diplomatik soruulan tartışmak için yapılan akademik toplantı. II Afrilsa'da yetişen ve odunu mobılyacılıkta kullanılan bir ağaç... "Evvel giymez iken ipek mıntam / Gıyersin eğnine yavas yavaş" (Seyranı). 3/ Sipersız şapka... Çekilerek balık avlamaya yarayan genellıkle daıre şeklınde elağı. 4/ Ahenk... Utanç duyma. 5/ Sait Faik'ın bir öykükitobı. 6/ Bir nota... "Semaya çekti ah ü figânım" (Karacaoğlan)... Sevinç belirtenbir ünlem. 7/ Ordeğe bemer bir yaban kuşu... Yapma, etme. 8/ Budun ön kısnundaı elde edilen dana eti... Kuran'da bir sure. 9/ Damarda tanın içinde akmakta olan bir cismin aniden daman tıkaması.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle