25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 MLART 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR kurtur(S cumhuriyet.com.tr 15 • Kültür Servisi Garanti Bankası'nm katkılanyla gerçekleştirilen 'Millenium of Jazz 2000' konserler serisinde son randevu, 2930 Mart tarihlerinde saat 22.30'da Dulcenia'da trompet virtüözü Erik Truffaz ile gerçekleşiyor. Patrick Muller, Marcello Giuliani ve Marc Erbetta'dan oluşan grubunu 1991'de kuran Truffaz, daha sonra vokalde NYA'nın katılımıyla cazın klasik ritimleri dışında drum'n bass, hiphop tarzında yeni ritımlerin peşinde koşan projeler yaptı. Trompetçinin kasımda yayımlanan ve elektronik akımın etkilerini taşıyan yeni albümü 'Bending New Colors', şimdiden Fransa'da en iyi satan caz albümleri arasına girdi. (245 10 39) 'En çokyazarlarzarargörüyor' Avrupa'da sürgün edilen yazarlan kabul eden 25'ten fazla 'kaçak şehri' bulunuyor Kültür Servisi Roma'da geçen hafa Uiuslararası Yazarlar Parlamentosu, *omaeuropa Vakii ile ortaklaşa olarak savaş, sanat, insanhk' üzerine bir otuTim düzenledi. Parlamento Genel Seketeri Christian Salmon'un başkanhk :ttiği oturuma yazar Antonio Tabuccıl'nin yanı sıra birçok düşünür, sinenacı ve sanatçı da katıldı. Yeni yüzyılın ilk aylannı geçirirken lunyanın birçok yerinde hâlâ. yazdığı kiap, deneme ya da romandan dolayı tuuldanan, yaşamlan tehdit edilen ve suçu bulunan yazar ve düşünür bulunuyor. \ydınlık bir yüzyılın eşiğinde olmamız »erekirken 'ortaçağmkaranlığını' anım;atan bir dönem yaşıyoruz. Uluslararaii Fen Chıb geçenlerde yayımladığı büleninde bu acımasız gerçeği sayılarla Drtaya koyuyor. Sadece geçen yıl, bütün iünyada yazarlara ve sanatçılara fiziksel şiddet uygulandığı veya benzeri za•arlann verildiği 784 olay kaydedilmiş: 45 cinayet, 14 ortadan kaybolma, 9 ka;ırma, 41 ölüm tehdidi, 212 turuklama ve 101 kişisel saldın olayı... Zaman ilerledikçe, demokrasi kavramı ile bağdaşmayan bu tür olaylar, dünya insanlanm Dİrlik olmaya ve en azından Avrupa'da arganizasyonlar kurarak dayanışma içine girmeye itiyor. Bu nedenle Roma'da düzenlenen bu Dtunım, tüm dünya düşünürlen açısından büyük önem taşıyor. Oturum, geçen pazartesi günü, 'Şeytan Ayederi' kitabını yazdığı için Iran dini lideri Ayetullah Humeyni tarafindan hakkında ölüm fetvası çıkanlan yazar SalmanRüşdi'nin, dünyada sürgün ve kaçak olarak yaşayan yazarlann sembolü olarak gösterilmesi ile başladı. Yazar Antonio Tabucchi, Katolik kilisesine gönderme yaptığı konuşmasında Rüşdi'ye değindi: "Yazburg; Ispanya'da Barcelona, Gijon, Sabadel ve hatta Isveç'te Göteborg ile Norveç'teki Kristiansand gibi geri planda kalan küçük ülkeler de dahil olmak üzere 25 şehir sürgün yazarlara yardım elini uzatıyor. Trompetçi Truffaz İstanbul'da 'Güçler' düşünceyi yönetiyor Saddam Hüseyüı'i yeren bir şiir yazdığı için şu anda tspanya'da bulunanFadel Al Khayyat, Fransa'da yaşayan Hırvat tiyatro yazan Sabri Hamiti ya da fanatik dinciler hakkında yazdığı eleştiri yazılanndan dolayı Iran'dan kaçmak zorunda olan Amir Hassan Chetan gibi yazarlann bulunduğu bu 'kaçak' listesi uzadıkça radikal Tslamı, nasyonel sosyalizmi savunan ülkelerle bazı Afrika ve Asya ülkelerinin 'düşünceözgürlüğu'ne karşı düşmanca bir tavır geliştirdikleri ortaya çıkıyor. Fakat Avrupa'da da bazı hoşgörüsüzlüklere rastlamak mümkün. Özellikle Beyaz Rusya ve Kosova'da yaşanan olaylar sırasında bazı yazarlara karşı yapılan saldınlar bu 'hastahğm' filizlerinin Avrupa'da da bulunduğunu işaret ediyor. Roma'da gerçekleşen oturumda konuşan yazar Antonio Tabucchi, birçok Avrupa ülkesinde bazı 'güçlerin ve güçlülerin' düşünceyi yönettiğını belırtiyor ve sözlerini şöyle tamamlıyor: "Körfez savaşını ya da NATO ile Sırplar arasındaki savaşı bize Idm aktardı? Askeri bültenkr ve resmi bOdiriler. Bunlardan başka sanatçılar, yazarlar ve sinemacılann getirdigi üçüncü bir bakış açısı ise hükümetlerin anbtnkbn Be savaşı yaşayan halkm anlattıklan arasındaki farklîlan ortaya koydu. Bu da, iktidar gücü olan CNN ve bazı gazetelerin ranatsız olmasma neden oMu. Avrupa'da bu yönde bir sıkıntı yaşanıyor." A ntonio Tabucchi, "Gerçeğe dayanmayan kurgu romanlar için bile sansürle karşılaşan ya da ölüme mahkum edilen yazarlann var olduğu bir dönemde yaşıyoruz. Bu ayıp bizim gibi düşünürlen umutsuzluğa itiyor" dedi. diğer dinlerin başkanlannın bu olayı eleştirmemeteri ve hatta bazüanmn bu kitabm inananlar için 'tehlikeli bilgiler' içerdiğini söylemeleri ise bu ayıbı daha da büyütüyor ve bizim gibi düşünürlen de umutsuzluğa itivor." Dünyanın birçok ülkesınde bu tür olaylann yaşanması. 'sürgün yazarlann' yerleştiğı 'kaçakşehirlerinin' gittikçe yayılmasına neden oluyor. Avrupa Parlamentosu'nun desteği sayesinde, hangi ülkeden olursa olsun, hangi dini veya politik düşünceyi savunursa savunsun, kendi ülkelerinde şiddete maruz kalan yazarlan kabul eden 'şehirve kurumlann' sayısı gün geçtikçe artıyor. Paris'te bulunan Pompidou Kültür Merkezi'nin bu oluşumun 'sembolik başkenti' olarak kabul edilmesinın yanı sıra Italya'da Venedik, Toscana; Avusturya'da Graz, Salzburg, Viyana; Fransa'da ile de France, Blois, Manosque, Stras dıklan ideotojik ya da politik kitapçıklar değil, gerçeğe dayanmayan kurgu romanlar için bile sansürle karşılaşan ya da ölüme mahkum edilen yazarlann var olduğu bir dönemde yaşıyoruz. Ingiliz vatandaşı, Hindistan asıllı Salman Rüşdi, 'Şeytan Ayetleri' adında bir Idtap yazryor ve Humeyni denen bir zat, onun hakkında ölüm fetvası çıkanyor ve yazann, hayatuu bir katil gibi saklanarak sürdürmesine neden ohryor. Dünyadaki • Kültür Servisi Kadıköy Beledıyesi ve Amatör Tiyatrolar Çevresi, 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü dolayısıyla ortaklaşa bir dizi etkinlik düzenliyor. Kadıköy Belediyesi'nden yapılan açıklamaya göre Amatör Tiyatrolar Çevresi tarafindan yann Selamiçeşme Özgürlük Parkı'nda saat 14.00'te başlayacak olan 'Dünya Tiyatrolar Günü Yürüyüşü' gerçekleştirilecek ve saat 18.00'de Kadıköy Kültür ve Sanat Merkezi'nde kutlama yapılacak. Aynı gün. 75. Yıl Halis Kurtça Kültür Merkezi'nde oyunlann ücretsiz olarak sergileneceği 'Kadıköy Tiyatro Günleri' perde açacak. Dünya Tiyatrolar Günü Yürüyüşü' yarın Sergi Kasa Caleri'de • 19. Uluslararası Istanbul Film Festivali'nde 'Bir ÜlkeBir Sinema' bölümünde Ingiliz sinemasının üç ismi öne çıkıyor; Michael Winterbottom, Gillies MacKinnon ve Mike Figgis. Bu yönetmenlerin filmlerinin ortak paydası ise hemen hepsinin zorlu gönül ilişkileri ve tutkulu yatak öykülerinde odaklanması. ısroNtuı KUtlliR UE SAN«T vnn 19.ÜIUSLARARASI İSTMNBUL FİIM FESTİVALİ 7 Julian Temple'ın 'MgoYaşam Tutkusu' isimlifflmi yönetmen Jean Vlgo'nun yaşanum anlatryor. • Kültür Servisi "Dağlarca Şiir' başlığı altında, Fazıl Hüsnü Dağlarca adına Bilkent Üniversitesi Türk Edebiyatı Merkezi'nde düzenlenen sempozyum, 6 Nisan Perşembe saat 10.0020.00 , arasında gerçekleştirilecek. Şairin kendisinin de katılarak öğrencilerle söyleşeceği sempozyuma Enis Batur, Güven Turan, Orhan Koçak. Mustafa Şerif Onaran, Konur Ertop. Füsun Akatlı, Ali Cengizkan, Orhan Tekelioğlu, Cengiz Bektaş ve Doğan Hızlan konuşmacı olarak katılıyor. (0 312 290 23 17) Bilkenrte 'Dağlarca Şiir' sempozyumu ETEV ödüllepi verildi •ir ^ ^ p tw 1 onn i i.ıvn • Kültür Servisi Emın Türk Eliçin Vakfı'nın , (ETEV), 1995 yılından bu yana düşünce, bilim, edebiyat alanında çalışma yapanlara destek olmak amacıyla verdiği teşvik ödüllerinin bu yılki sahipleri belli oldu. Kurul üyelerinin önerisi ile bu yıl iki dalda verilen ödüllerin sahipleri, Prof. Dr. Toktamış Ateş, Prof. Dr. Kuvvet Lordoğlu, Prof. Dr. Afşar Timuçin, Prof. Dr. Murat Özyüksel, Prof. Dr. Nejat Bozknrt ve Ası^fcEİjçmden oluşan seçici kurul tarafından belirlendi. Buna göre öykü dalında 'Galatalı Angelos' adlı kitabıyla ödüle layık görülen Özgen Ergin ve bilim dalında 'Birey Sorunsalı, Psikanaliz ve Eleştirel Bir Bakışla Marksizm' adlı kitabıyla seçilen Dr. Haluk Sunat, ödüllerini vakıf merkezinde yapılan törenle aldılar. Jean Pierre Alemao'nun çahşmasL Desene 'sanal' yaklaşımlar Kültür Servisi Sabancı Üniversitesi'nin 'Işin Başı: Çizime Farklı Yaklaşımlar' başlıklı sergi dizisi devam ediyor. Sabancı Oniversitesi Karaköy tletişim Merkezi'nde yer alan Kasa Galeri'de 29 Mart16 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilecek sergi, Fransız sanatçı Jean Pierre Alemao'nun kara kalem desenleri, Elif Ayiter'in bilgisayar ortamında gerçekleştirdiği çizimleri ve Ramazan Bayrakoğlu'nun figüratif pastel çalışmalannı sanatseverlerle buluşturuyor. Türk sanatçılann yanı sıra çeşitli ülkelerden yabancı sanatçılann desenlerinin de yer aldığı toplam dört sergiden oluşan dizinin üçüncüsü; resım, desen ve bilgisayar ortamında çizim gibi görsel sanat dallannm ilginç örneklerine yer veriyor. Londra ve New Yorİc'ta grafık tasanmı konusunda eğitim gören ve çeşitli kişisel ve karma sergiler gerçekleştiren Elif Ayiter, bir dizi olarak tasarlayıp bilgisayar teknolojisinden hareketle ürettiği sanal desenleriyle sergide yer alacak. Elif Ayiter'in resim dünyası, söz dilinde karşılığı bulunmayan kavramlan dile getiriyor. 20'nin üzerinde kişisel ve karma sergisi, çeşitli araştırmalan ve yayımlanmış yazılan bulunan Ramazan Bayrakoğlu, çeşitli insan figürlerini kompozisyonlanndan oluşan pastel çalışmalannı sergıleyecek. Fransız sanatçı JeanPierre Alemao ise 'bir toprak bir ziraat işi' gibi gördüğü desen çalışmalanyla sergide yer alacak. Sanatçı, 'bir dunıma, bir duruşa âşık olmak'tan kaynaklanan insan portreleriyle, kara kalem desenlerinin farklı boyutlannı izleyicilerle buluşturacak. CinseDik ve tabıdar sorgulanıyor Kültür Servisi Son yıllarda. bir avuç genç ve yetenekli sinemacının da etkisiyle adeta küllerinden yeniden doğan Ingiliz Sineması, son derece cesur bir tavırla özellikle sosyal yaşamı, cinselligi ve tabulan sorgulamaya ve bunu soluk kesici bir sinema duygusuyla birleştirmeye başladı. Uluslararası Istanbul Sinema Festivali "BirUlkeBir Sinema" bölümünde yer alan 8 filmle, hem Ingiliz sinemasının son yıllardaki eğilimlerini hem de bu sinemanın gerçek yeteneklerini izleyiciyle buluşturuyor. Özellikle üç isim öne çıkıyor: Michael VVinterbottom, Gillies MacKinnon ve Mike Figgis. Bu yönetmenlerin filmlerinin ortak paydası ise hemen hepsinin zorlu gönül ilişkileri ve tutkulu yatak öykülerinde odaklanması. Michael Winterbottom'un son filmi "With or VVrthout You/ Seninle ya da Sensiz". Belfast dekorunda çok güzel biroyunculukla destekJenen küçük bütçeli bir romantik komedi. Winterbottom; Avrupa sinemasına özgü duyarlılıklan, iki erkek ve bir kadmdan oluşan bir aşk üçgeni çerçevesinde, özellikle de Truffaut'nun ölümsüz başyapıtı "Jules ve Jim"e tatlı göndermeler yaparak beyazperdeye aktanyor. Iskoçyalı yönetmen Gillies MacKinnon'ın, Freud'un torunu Esther'ın otobiyografık romanından uyarladığı "Hkfcous Kinky/Korkunç Muzn" adlı filmi, 1972 yılında Kuzey Afrika fonunda 60'lann gamsız hippi günlerini özleyen iki çocuklu bekâr bir anne olan Julia'nın bir sokak akrobatı genç ve yakışıklı Bilal ile olan tutkulu ve gerilimli ilişkisini de yakıcı bir cinsellikle sinemaya aktanyor. Filmin başrolündeki Kate Winslet ve genç Arap oyuncu Said Taghmaoui'nin güçlü oyunculuk performanslan dikkat çekiyor. Mike Figgis' in "Miss JuBe/ Bayan Julie"si de. yine tutkulu ve sorunlu bir ilişkiyi ele alıyor. Özellikle gerilimli kadınerkek ilişkilerini anlatmayı seven Figgis, bu kez ünlü Isveçli yazar August Strindberg'in, gergin, karanlık ve çoğu zaman saldırgan tonlarda gezinen, sımflararası aşk ve bir kadının rezil edilişi üzerine yazdığı tiyatro oyununu son derece sadık ve etkileyici bir yorumla beyazperdeye taşıyor. Soylu Bayan Julie ile, babasının uşaklanndan bıri arasındaki aşk oyunu kısa sürede sınıfsal nitelikler de taşıyan bir cinsellik savaşına dönüşür. Kaybeden ise, sınıfı gibi Julie olacakrır. Figgis, tek mekânda (filmin tümü mutfakta geçiyor) ve dogma 95 prensiplerine uyarak el kamerasıyla çektiği filmiyle; sevecenlıkten öfkeye, aşktan nefrete geçişleri parlak Tîm Julien Temple' ın " VTgo Passion For Life/Vigo Yaşam Tutkusu". efsanevi yönetmen Jean Vıgo'nun yaratıcılık, aşk ve trajedi dolu yaşamını öykülüyor. Unlü bir anarşistin oğlu olan ve genç yaşta tüberkülozun pençesine düşen ve sadece 29 yaşında ölen Vigo, bir sanatorjTimda tanıştığı Lydu'da aşkı, sinemada ise özgürlüğü ve ruhunu bulur. Temple'ın sanatçının kişiliğine uygun şekilde gerçeküstü ve şiirsel dokunuşlarla resmettiği bu yürek burkan biyografi, aynı zamanda bir kadına, hayata ve sinemaya tutku derecesinde duyulan bir aşkı da ustalıkla görselleştiriyor. tlk filmini gerçekleştiren LynneRamsay, "Rateatcber/Sıçan Avası" ile sıradışı bir çalışmaya imza atıyor. 1973 yılını yaşayan Glasgovv'un yoksul arka sokaklannı mekân edinen film kamerasını, 12 yaşındaki James'in, ayyaş babası ve az konuşan, ama iyi huylu annesiyle sürdürdüğü yaşamına yöneltiyor. Arkadaşının bir kaza sonucu kanalda boğulmasını korkuyla kanşık bir sırra dönüştüren James, bir süre sonra bunun taşınmayacak kadar ağır bir yük olduğunu kavrar. Bu aşamada artık yaşamı, fantezi ile gerçekliğin birbirinin içine girdiği bir oyuna dönüşür. Ramsay, umutsuzlukla yabancılaşmanm egemen olduğu bir dünyayı, adeta bir belgeselci gözüyle, ancak yaratıcı bir duyarlıhğı da içinde banndıran hayal gücünü dışlamaksızın veriyor. Ingiliz sinemasında son derece popüler olan 701i yıllara eğilen bir diğer film ise Damien O'DonneD'in imzasını taşıyan "East is East/Doğu Doğudur". Kühürel zıtlıİdan temeline yerleşören film. '70'lerin başlannda Pakistan göçmeni bir baba, Ingiliz bir anne ve 7 çocuklanndan oluşan Khan ailesinin sıradışı yaşamlannı, bir mizah bombardımanı altında ve eğlendirmeyi hedefleyen bir üslupla resmediyor. Ayub KhanDin'in bol ödüllü oyunundan uyarlanan bu güzel komedi, aile ilişkileri, iki kültürün çatışması ve göcmenlik deneyimleri üzerine. Senaristlikten gelen Willam Brookfiekl'ın ilk çalışması "Milk/Süt" de, gönül ve aile ilişkileri üzerine tatlı ve hafıf bir komedi. Ancak Brookfield'ın bu filmi her türlü ahlaki normu alaya alan tavnyla hiciv boyutunu da banndıran bir kara mizahı da içeriyor. Temeline her boyutuyla insanın, özellikle de cinselligi sorgulayan ve tabulan yıkan kahramanlann yerleştiği, komediden drama uzanan bu filmler, genç ve güçlü Ingiliz sinemasından Roth'un ensest ilişkiyi konu edinen filmi 'Savaş Alanı'. örnekleri sunuyor. dokunuşlarla veren üslubuyla ortaya, eserin ruhunu dahi aşan bir yapıt çıkanyor. Temeline neredeyse tümüyle kadınerkek ilişkilerinin, üstelik de tahrip edici bir cinsellik çerçevesinde yerleştirdiği bu fılmlere farklı bir halkayı da, ünlü oyuncu 1un Roth'un tüyler ürpertici "The War Zone/ Savaş Alanı" ekliyor. Alexander Stuart'ın romanından sinemalaştınlan fılm, görünüşte sıradan bir aileyi konu alıyor. Taşranın sakin doğası içinde, üçüncü çocuklannı bekleyen mutlu bir çift, yeni yetmeliği yaşayan iki kardeş ve bu dekora özgü bir sıkıntı ve boğuculuk. Ancak bebeğin dogumuyla her şey yavaş yavaş değişmeye başlar. Çünkü genç Tom. babası ile kızkardeşi arasındaki ensest ilişkiyi keşfeder. Roth, perdeye yansıtılması en güç konulardan biri olan ensesti, olağanüstü oyunculuklann da yardımıyla sessiz, ama ürkütücü bir korku oyununa dönüştürüyor. • Kühür Servisi Akbank Çocuk Tiyatrosu, Işıl Kasapoğlu'nun yazıp yönettığı 'Bir Varmış Hiç Yokmuş' adlı oyunu bugün saat 18.00'de Şişli Terakki Vakfı Kültür Merkezi'nde özel bir gösterimle başlatıyor. Sahne ve kukla tasanmlannı Fransız tasanmcı Karina Cheres'in yaptığı ve meddah, kukla. gölge tiyatrosu gibi geleneksel Türk tiyatrosunun tüm öğelerini içinde banndıran 'Bir Varmış Hiç Yokmuş', çocuklann olduğu kadar büyüklerin de ilgisini çekecek bir oyun olarak düşünülmüş. (266 66 08) BiP Varmış Hiç Yokmuş' Flamenco İmpressionen' TÜPkiye'ye geliyor • Kültür ServisiNora Lantez \ e grubunun oluşturduğu 'Flamenco İmpressionen' Peter Pan Productions'ın organizasyonuyla Türkiye'ye geliyor. Üç müzisyen ve üç dansçıdan oluşan grup 1 ve 3 Nisan tarihleri arasında Ankara'da, 4 ve 5 Nisan'da da tstanbul'da Endülüs'e mal olmuş flamenko dansından örnekler sunacak. Jose Udaeta. Nine Corti gibi eğitmenlerle çalışan, son olarak Kopenhag'da 'Ay Camela'nm kareografisini yapan dansçı Nora Lantez ve Carlos Saura'nın yönetmenliğinde Stuttgart Devlet Tiyatrosu 'Carmen Opera'sında dans eden Guido El Tallo'ya müzikleriyle Carlos 'El Canario' ve Rubin De La Ana eşlik edecek. Sanatçılar. Cante (şarkı), Baile (dans) ve Compas'ın (Endülüs Ritmi) ustalan olarak adlandınlıyorlar. BUGUN • CEMAL REŞİT REY'de saat 19,30'da 'Uygur Halk Danslan' gösterisi izlenebilir/2J/ 54 98) • TARIK ZAFER TÜNAYA KÜLTÜR MERKEZİ'nde saat 15.00'te Ne>zen Tevfik üzerine 'Hkiv ve Tasavvuf Sarkacı'nda Bir 'Hiç' konulu söyleşi ile bir dinleti yer ahyor.(27i 39 52) • ADA KÜLTÜR MERKEZİ nde saat 15.00'te Üç Deniz Topluluğu konseri. saat 17.00"de ise Cenkve Erdem ikilisinin söyleşisi izlenebilir/2J7 38 78) • MEBA SANATEVt'nde saat 15 OO'te MineErgenle Hasan Hüsevin ŞiirlerL saat 20.00'de 'Ortaçağ Tiyatrosu' üzenne söyleşi, saat 21.30'da ise 'Gnıplarla Tiyatro Atölye Çalışması' yer a!ıyor/5^7 13 35) • FRANSIZ KÜLTÜR MERKEZİ'nde saat 14.00'te Arnold Munnich. Albert Jacquard. Beyazit Çırakoğlu ve Orhan Bursalı'nın katılacaklan GenetikveEtik', saat 19.00'da Johanna Panthier ve George LuedTnin sunacaklan 'DilbUim ve Egitim Politikasr konulu paneller izlenebilir. (252 6155)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle