09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 MART 2000 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI /[email protected] 13 Egefli îşadamJan Yaşarbank'a talîp • tZMİR(AA)- Yaşarbank'ın eski sahibi olan Yaşar Holding'e verilmemesi durumunda Egeli işadamlannın "Çok ortaklı şirket" kurarak bankaya taüp olnıak ıstedikleri bildirildi. Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclis Başkanı Kemal Çolakoğlu, Yaşarbank'ın eski sahibi olan Yaşar Holding'e verilmesini desteklediklerinı söyleyerek, "Yaşar Holding'e verilmesini destekliyomz. Verilmezse bölge işadamlan ortak girişimle devreye gireriz" dedi. Hazine'nin gündemi yoğun • ANKARA(AA)- Tûrkiye-ABD Ortak Ekonomik Komıtesi'nin (OEK) 6. dönem toplantılanrun 23-24 Mart tarihlerinde ABD'nin başkenti Washıngton'da yapılacağı bildirildi. Hazine Müsteşan Selçuk E>emiralp başkanlığındaîu Türk heyetinin, ABD yetkilıleriyle ikili mali ve ekonomik konulann yanı srra enerji, ticaret, çe\Te ve teknoloji alanlannda da ışbirliğini gelıştirmeye yönelik görüşmelerde buhınacağı belirtildi. KOBİ'lere ticari çöpçatanlık • ANKARA (AA) - Kapasite fazlası olan küçük işletmelerin yeni alıcılarla tanışmasını sağlamak amacıyla BarteRing sisteminin devrede olduğu belirtildi. BarteRing Takas Bilgi Işlem Iletişim Hizmetleri AŞ'den yapılan açıklamada. pazarlanmak istenilen mal veya hizmetin nakit ödemenin yanı stra, takas edilebilecek muhtemel ürünler bildirilerek BarteRing sistemine verildiği belirtildi. Memur grevleri Fransa'yı sarstı • R\RİS(AA)- Fransa'da kamu çalışanlannın yoğun ışsizliğe yol açacağı gerekçesiyle başlattıklan grevler karşısında önceki gûn vergi reformu tasansını geri çeken Fransa Maliye Bakanı Christian Sautter'in görevinden aynlmayı planladığı belirtildi. 'Le Monde' gazetesinin haberinde, Bakan Christian Sautter'in, yakrn çevresine Fransa Hazinesi ve vergi toplama sisteminde uygulamaya çalıştığı reformlann başansızhğa uğramasından dolayı kendisini 'küçük düşmüş' hissettığını söyledığı büdirildi. Akbank'tan yurtdışı atagı • İSTANBUL(AA)- Akbank'ın Hollanda'da bir banka kuracağı ve Malta'da da şube açacağı bildirildi. Açıklamaya göre, Hollanda'da 25 milyon Euro sermaye ile kurulacak bankanın, bu ülkede yaşayan Türk vatandaşlanna havale hizmeti dahıl bireysel ve ticari bankacılık hizmetlerinin tümünü sunacağı kaydedildi. Softbank'ın imparatorluğu • TOKYO(AA)-Japon Softbank'ın Yahoo, Etrade ve diğer uluslararası Internet şirketlerine yaptığı yatınmlanyla adeta bir 'Intemet imparatorluğu' kurduğu bildirildi. Japonya'nm hızla büyüyüp gelişen Internet sektörüne hâkim ohnası beklenen Softbank'ın. dünya genelinde 30O'ü aşan şirkete yayılan bır tnternet imparatorluğuna hükmettiği belirtildi. TYITran Yunanistan gezisi • İSTANBUL(AA)- Türkiye Turizm Yatınmcılan Derneği (TYD) yöneticilerinin, THY'nin ilk Selanik seferiyle Yunanistan'a gideceği bildirildi. TYD'den yapılan açıklamaya göre, dernek yönetiminin, Yunanistan Turizm Girişimcileri Derneği (AGTE) ile temaslarda bulunacağı belirtildi. Petrol-Iş, Tüpraş'ın halka arzında sendikaya yönelik basında çıkan eleştirileri yanıtladı Işçi suça ortak olmayacak • Rant kavgası içinde yer alamayacaklannı belirten Petrol-îş Sendikası Başkanı Öztaşkın, Tüpraş hisselerinin işçilere satışının, seraıayenin tabana yayılması değil bir aldatmaca olduğunu somut ömeklerle ortaya koyduklannr söyledi. EkoDomi Servisi - En kârlı kunımlarda- ki özelleştirmeler bde, kamu yarannı unu- tarak sermayeye kaynak aktarma aracı ha- line gelirken Tüpraş'ta çalışanlar suça or- tak edilmek isteniyor. Petrol-lş Sendikası, çalışanlann, Tüpraş hisselerine ilgi göstermemeleri nedeniyle eleştirildiği yönündeki haberler üzerine ya- zılı bir açıklama yaparak hisselerin işçile- re satışının 'sermayenin tabana yayılması' olmadığını somut örneklerie açıkladığına dik- kat çekti. Petrol-Iş Sendikası Başkanı Mus- tafaOztaşkm, Sabah gazetesinin, 'Bu ne ka- fa' başlığıyla Petrol-Iş Sendikası'nı hedef alan haberine, 'Bu nasıl kafa' başhklı yazı- lı açıklamayla yanıt verdi. 'Medya etik değerieri unuttu' Petrol-lş Sendikası Genel Başkanı Mus- tafa Öztaşkın, rant kavgası içinde yer ala- mayacaklannı; işçilerin, ülkenin ve kamu- nun çıkarlannı savunduklannı, savunmaya da devam edeceklerini bildirdi. Öztaşkın, POAŞ ihalesıne de giren Medya Holding'in sahibi olduğu Sabah gazetesinin, sendika- yı aşağılayıcı yazısıyla halkın haber alma hakkı gibi etik değerieri unutup Özelleştir- me Idaresi'nin reklamcıhğına soyunduğu- na dikkat çekti. Öztaşkın, Petrol-lş'in temsilci kunıllan, üye toplantılan, başkanlar kunıllan, genel kurul toplantılannda somut araştırmalara, dünyada ve Türkiye'deki deneyimlere da- yandınlarak tarusüan demokratikkanlım me- kanizmalan içerisinde özelleştirmeyle ilgi- li üyelerinin görüş ve düşüncelerinin ifade edıldığıru anlatırken şu uyanlarda bulundu: "Biz Tüpraşhissekrininişçileresanşmın, sermayenin tabana yayılması olmadîğuu, bir aldatmaca olduğunu somut örneklerie ortaya koyuyoruz. Ve bunun, zaten halkın olan bir kunihışun özel kişilere pazarianma- sı olduğunu ifade ediyoruz. Biz, künflerinin rant kavgası içerisinde obunayız. Kakh ki, işçiler hisse aldıklannda daha mı çok kaza- nacaklar? Hisselerin borsa oyunlan, meka- nizmalaria bir süre sonra büyük sermaye grupknnm efindetoplanacağnusöylüyorve bunun dünyadan örneklerini gösteriyoruz. Bizim ulusal çıkarlanmıza iltşkin görüş- lerimizm karştsma çıkarüangörüşnedn*? Yİ- şasuı tekeller, çokuluslu şirketkr, LVIF ve Dünya Bankası şakşakçılığıdır. OzeDeştirme, işten çıkarma, çabşanlann işsiz ve sendikasız kalması antamma geJ- mektedir gerçeğmin ifadesine karşı ne söy- lenmektedir? Bu işletmelerin kâriarmın,ge- ürlerinin ödediği vergüerin devlet bütcesi- ne, ülkeekonomisineyapbğı katkdan somut olarak rakam rakam ortaya koyan görüş- lerimiz karşKUida ne söylenmektedir? " • Halka arz adı altındaki aldatmacaya ortak olmak istemeyen çalışanlan eleştirenler, "ömek özelleştirme" olarak gösterilen Kardemir'de yaşananlan göz ardı ediyor. Kurumun birkaç kişinin eline geçmesi zorlukla önlenmiş ancak işçilerin hisse paylan büyük ölçüde düşmüştû. Türkiye Devrimci Işçi Sendikalan Kon- federasyonu (DtSK) Genel Sekreteri Mu- rat Tokmak, TÜPRAŞ hisselerinin satışı- nın, işletme ve makro ekonomi açısından bir değeri bulunmadığuıı söyleyerek " Yağ- maa zmniyete karşıçrianak,bu ülkenin de- ğerine, emeğe duyulan savguun bir gereği- dir"dedi. DİSK: Kamuoyu yanılühyor Tokmak, yaptığı yazılı açıklamada, TÜP- RAŞ hisselerinin bir bölümünün halka arz yoluyla satişa çıkanhnası nedeniyle Petrol îş Sendikası'nın verdiği mücadelenin ki- mi önyargılı kesimlerce "vanüöa" biçim- de kamuoyuna yansıtıldığını belirtti. Tokmak, TÜPRAŞ hisselerinin satışının işletme ve makro ekonomi açısmdan bir değeri olmadıgını belirterek "Ügfli Devlet Bakanıve ÖzeUeştirme İdaresi Başkam'mn «çıkhmahnna görede,bu satıştan elde edi- lecekgefirin,özeDeştirilen bankalardan do- bMdevietinuğradığızarannkapaahnasıicin InılİMnılaragmı" dlle getirdl. Kâriı ve hiçbir sorunu bulunmayan bir iş- letmenın hisselerini, yeni bir yaünm, istih- dam ya da ûretım faalıyetı için değil de, yal- nızcı siyasetın yanlışlan yüzünden ortaya çıkmış zararlan kapatmak için satmanın ül- keye yarar sağlamayacağını vurgulayan Tokmak, "Hisselerin indirimH fiyaüa işçi- lere satihnası gjrişimleri yapdan yanhşhğı örtmeyedönükbir propaganda girişimidir. Yağmacızflıniyete karşı çıkmak, bu ulkeye, bu ülkenin değerierine,emeğeduyulan say- guun bir gereğidir. Bu anlamda TÜPRAŞ işçüerinin haldı mücadelesi desteği hak et- mektetnr" dedi. Tokmak, aynca AB normlan içinde, iş- letmelerin geleceğe yönelik politikalanyla ilgili kararlarda çalışanlann ve çalışanlan temsil eden örgütlerin görüşlerini ahnanm da bir gereklilik olduğunu ifade etti. Kardemir örneği Halka arz adı altında kurumun yağmaya açıhnasına ortak olmak istemeyen çalışan- lan eleştirenler, 'örnekOzeDeştirme' olarak gösterilen Kardemir'deki gelişmelerin per- de arkasını gözardı ediyorlar. Örnek özelleştirme diye gösterilen Kar- demir, işçilere ve yöre halkına devredilme- sinin hemen ardından, kurulan paravan şir- ketler ve kendi adına hisse toplayan birkaç kişinin elıne geçmesi ile kamuoyuna yan- sıdı. Ancak hem kamuoyundan gelen baskı hem de sendika yönetiminin işçilerden ya- na tutum alması sonucunda bu engellendi.Yi- ne de Kardemir çalışanlannın hisse payla- nmn düşmesinin önüne geçilemedi. Başlangıçta çahşaniann hisse paylan yüz- de 49.2 iken bugün bu oran yüzde 32.8'e gerilemiş bulunuyor. Üstelik işçiler her ser- maye arttınmına toplusözleşmeden doğan haklanndan fedakârlık ederek katıldılar. Kardemir çalışanlan geçen yılki yüzde 21 'lik sermaye arttuTmını da, toplusözleş- meden kaynaklanan hakedişlerini vererek sağladılar. Petrol-is: Halka arz kandırmacadır Ozelleştirmeye işçi direnişiALİAĞA (Cumhuriyet) - Özelleştirme girişımlerini medyada ve televizyonlar- daki reklamlarla sürdürerek kamuoyu oluşturmaya çahşan Tüpraş yetkilileri, çalışanla- n ikna için başlattıklan tur- larda umduklannı bulama- dılar. tzmit ve Kmkkale'den sonra dün Aliağa'da düzen- lenen toplantıya çalışanlar tüm ısrarlara karşın katılma- yarak özelleştirme girişim- lerini protesto ettiler. Petrol-tş Sendikası'nın da tepki gösterdiği toplantıya, Tüpraş Genel Müdürü Hüsa- mettin Danış, Yönetım Ku- rulu Başkanı Ismail Alakoç, Özelleştirme Idaresi'nden Başkan Uğur Bayar. konsor- siyum liden Garantı Yatınm Genel Müdürü ile özelleştir- me kapsamındakı PETKİM Genel Müdürü Turgut Boz- kurt, genel müdür yardımcı- lan, Tüpraş yüklenicilerinin çalışanlan ve kapsam dışı personel katıldı. Sinevizyon gösterimi eş- liğindeki toplantida konuşan Damş, deprem felaketinin ar- dından 8 aylık sürede ve ça- hşaniann büyük çabasıyla kışı bahara çevirdiklerini be- lirterek "Tupraş tzmir Rafi- nerisi, tasarlananm üzerinde bir üretim gerçekleştirdi Tüp- raş'm hisselerini tamtmak için ayağınıza geldik. Bunu sizin bir hakkuuz olarak gö- rûyoruz" diyerek özelleştir- meyi savunmaya çalıştı. Da- mş, Tüpraş'ın 2005 yılına kadar tüm planlamalannın hazır olduğunu ve çalışanla- nnın da iş güvencesi açısm- dan hiçbir kaygılannın ol- maması gerektiğini de söy- leyerek özelleştirmeyi savun- du. Tüpraş Yönetim Kurulu Başkanı tsmail Alakoç da, "Bugünü bir bayram arifesi olarakgörüyorum" sözleriy- le, POAŞ ve Tüpraş'ta ÖlB'nin yürüttüğü özelleştir- me girişimlerine övgüler düz- dü ve yurtdışı gezilenyle Tup- raş'ı isteklilerine tamtacak- lannı söyledi. Petrol-lş Sendikası Aliağa Şube Başkanı lskender Bü- yûkçolak, yaptığı açıklama- da, Tüpraş'ın özelleştirilme girişimlerine direnecekleri- ni belirterek "Halka arz bir kandırmacadu-" dedi. Bü- yükçolak, hükümetin, IMF'nin istemleri doğnıltu- sunda özelleştirme çalışma- lanna hız verdiğini bildirdi. 'Suyu nasûözelleştiıirsiniziTemiz içme suyu bulamadıklan için her yü 5 miryon insanm öldüğü yerkürede giderek büyüyen "su krizme" çözûm bulabilmek için düzenlenen Dünya 2. Su Forumu'nda "suyun OzeDeştirme pothikalanna kurban edilmek istenmesi" sivil tophım kuruhışlannın yoğun tepkilerine neden oMu. 17 Mart'ta HoDanda'nm Lahe> kentinde başlayan zirve öncesinde Dünya Su Komisyonu'nun ya>ımladığı raporda yer alan "Su krizinin aşüması için 180 miryar dolarhk bir kaynak gerekli ve bu ancak özei şirketlerin devreye ginnesi ile asılabUir"1 sözierine tepki gösteren örgürJer, suyun "insanm en temel hakkı" yerine "basit bir gereksinimin karşüanmasr gibi gösterilmek istenmesmi eleştirdDer. 130 ülkeden temsilcinin kablımı ile gerçekleşen toplantılann bakanlar dûzeyindeld bölümünün gerçekkşarilmesmin ardmdan bir deklarasyon yayımlanacak. Bu arada toplantıya Türkiye'yi temsilen kaülan Başbakan Yarduncısı ve Enerji Bakanı Cumhur Ersümer, Türkiye'nin komşulanyla bir su sorunu bulunmadığını bildirerek, Türkhe'de su sorunu denDdiği zaman, herkesin akhna önce Suriye ile bu alandakittişkflergeliyor. O>sa bu konuda Türkiye açısmdan bir sorun yok" dedi Forbes dergJsine göre Turklye. sermaye plyasalarımn açıklığında 80 ülke arasında 66. sırada Türkiye'de finansalriskyüksek'NEW\ORK (AA)-Türkiye'nin, sermayeye erişim konusunda 80 üüce arasında 66. sırada bulundu- ğu belirtildi. Türkiye'nin puanı 3556. Son sayısmda bu konuda bir değerlendirme yayunlayan Ame- rikan finans çevrelerinin etkin ya- yın organı Forbes dergisi. Tınans piyasalan demokratik değDse, si- yasi demokratikleşmenin de istik- rarlı olama>acağı~ görüşünü or- taya attı. Forbes, "Şayet bir ülke serma- veyeerişimendeksindeyukan doğ- • Amerikan finans çevrelerinin etkin yayın organı Forbes dergisi, "finans piyasalan demokratik değilse, siyasi demokratikleşmenin de istikrarlı olamayacağı" görüşünü ortaya attı. ru unnanıyorsabu ülkeoinyaünm açısından daha istikrarh olacağını beklemek yanhşohnayacaknr" yo- rumunda da bulundu. Dergi bu bağlamda. "Yabana yatinmcüa- ra paralannı Türkiye ya da Ken- ya gibi ülkekreyönlendinnesinler tavsiyesinde bulunmuyoruz. Mu- hakkak ki bu ülketerde de çok sa- yıdaiyi yaünm araa bulunmakta- dır. Ancak bu ülkelerde finansal risk-ömeğin Israflya da Güney Af- rika'dan- daha yüksektir. Dobyı- sryla sağlanacak avantaj da riskk oranüb buhınmah.diğer bir deyiş- le diğer pryasalardan yüksek ol- mabdır" görüşünü sa\'undu. For- besdergısininMilkenEnstitüsü'yle birlikte hazırladığı ve ülkelerin sermaye piyasalanmn açıklığmı dikkate alan değerlendirmesinde ABD 5415 puanla birinci snadayer ahyor. Bu ülkeyi 5373 puanla Hong Kong, 5360 puanla Isviçre, 5343 puanla Lüksemburg ve 5333 pu- anla Ingiltere izliyor. Ilk 10 için- Özelleştirilme kapsamındaki kurumun 2000 yılı ciro hedefi 569 trilyon lira Petknn'den yatırıın atağı Ekonomi Servisi - Hükümetin özelleştirme kapsamma aldığı, Türkiye'nin en büyük pet- rokimyatesisi olan Petkim'in 2000yıh ciro he- definin 569 trilyon lira olduğu bildirildi. Petkim'e, bu yd, hızla artan petrokimya ürünleri ihtiyacını karşılamak amacıyla 43 trilyon ürahk yatınm yapılacağı bildirildi. Özelleştirme tdaresi'nin satış kapsamma aldığı Peticim, 1994-1999 yıllan arasında 2.2 miryardolarvergi öncesikâr elde etti. Petkim, bu yü da 569 trilyon iira (884 milyon dolar) satış hasılatı ve 97 trilyon üra vergi öncesi kâr elde etmeyi hedefliyor. Bu yıl sonunakadar 172 milyon dolarlık it- halat, 88 milyon dolarlık da ihracat yapmayı amaçlayan Petkim, 1 miryon 358 bin 837 ton ürün satmayı ve 54 trihyon lira net kâr etmeyi planlıyor. Petkim geçen yıl da 16 trilyon lira harcadı- ğı projeler sonucunda etilen fabrikasmın ka- pasitesini 400 bin tondan 520 bin tona, alçak yoğunhık pouetilen (AYPE) kapasitesini de 210 bin tondan 310 bin tona yükseltmeyi planlı- yor. Buaradayülcsekyogunlukpolietteı(YYPE) kapasitesini 66 bin tondan 96 bin tona, poüp- ropilen (PP) kapasitesini 80bin tondan 120 bm tona, PVCfabnkasıkapasıtesmıde 140 bin ton- dan 150 bin tona çıkarmayı planlıyor. Yapılan yatınmlar sonucunda 2002 yıh içinde, yüksek tüketimi olan termoplastiklerde, şirket 758 bin tonluk kapasiteye ulaşacak. Son 5 yılhk aroş hızmm sürmesi halınde 2005 yıhnda termoplastiklere olan ihtiyaç 3 milyon 500 bin ton olacak. Bu durum, bugün yüzde 40 dolayında olan Petkim'in pazar payının 2005 yılında yüzde 21'e düşmesi anlamma geliyor. Gelişmiş ülkelerde yılhk kişi başına 70-80 kilogram olan plastik tüketimi, Türki- ye'de 18 kilogram olan dünya ortalamasının birmıktarüzerinde, 24 kilogram düzeyinde bu- lunuyor. de yer alan ülkeler ise şunlar: (6) Singapur 5220, (7) Hollanda 5128, (8) Estonya 5080, (9) Yeni Zelan- da 4958 ve (10) Avustrarya 4943. Estonya'nın başana "Estonya'nm, sermaye piyasa- lanmnaçıkhğıaçEmdanAhnanva, Kanada ve Japonya gibi devierin önüne geçmiş olmasuun takdir uvandmfağmı'' vurgulayan Forbes dergisi, "Bir ülkenin sermaye pi- yasalan ne oranda gelişiyorsa, ya- şamdüze>ide ooranda artryor" di- ye yazdı. "Bir ülkede yaürimcının korunmasuun o ulkeye sermaye aloşmı mzlandırdığuuı'' dikkat çe- ken dergı. "Isviçrew Lüksemburg gibi ülkelerin finansalaçıdan açık- hk politikası izleyerekrefahaeriş- tiklerini" vurguladı. Değerlendir- mede, "Asya ülkelerinin Latin Amerika'ya oranla çok daha ge- Bşmişbankacılıksjstemi\ekredi pi- yasabnna sahip okhıklan, bu ne- denle de karşılaştıklan kriri daha kolayaaatabOdflderi" görüşü savu- nuldu. Türkiye'nin 66. sırada yer aldı- ğı 80 ülkelik sıralamada 67. sıra- da Zimbabwe (3531), 73. sırada Bulgaristan (3306), 77. sırada Uk- rayna (2900) ve 80. sırada Rusya (2763) yer alıyor. Listede Italya 4481 puanla 27'nci, Şili 4451 pu- anla 31'inci, Tunus 4214 puanla 37'nci, Yunanistan 4020 puanla 50'nci, Hindistan 3907 puanla 55'inci, Pakistan ise 3571 puanla 64'üncü sırada. ÇİFTCİ POSTU SADULLAH USUMt Rekabet Kurulu'nu Göreve Davet Edyopuz Rekabet Kurulu Başkanı Tamer MOftOoğlu ba- kınız neler demiş: "Ozelleştirmenin retebeti sağlayıcı bir geliştirme göstenvesi halinde gaz, rekabeti ortadan kaldına nitelikarz etmesi halinde ise fren göreviyapıyorvz." Özetleştirmelerin piyasalarda rekabeti arttıncı bir gelişme yarattığını bu nedenle özelleştirmeyi se- lamladıMannı söyteyen Müftüoğlu, Ftekabet Kurulu'nun görevlerini de şöyle aÇiklıyor "Yasamız, hâkim durum yaratıcı veya mevcut hâ- kim durvmu güçlendirici birteşme ve devralmalan yasaklıyor. Rekabet Yasası, özelleştirmenin gerçek ruhuna aykın biçimde veya sadece satış amacıyla yapılmasını önleyen çok önemli bir sigorta fonksi- yonu görûyor." Rekabet Kurulu Başkanı'nın yasa ile ilgili söyledik- leri doğru. Ancak, Türkiye'ye bir göz attığımızda yasaya ay- kın yüzlerce kuruluş görürüz. örnek olarak SEK, Et-Balık Kurumu ve Yem Sa- nayii'ni verebiliriz. Zira, Türk tanmının can daman sa- yılan bu üç kurum da özelleştirme kapsamma alınır- ken, gerekçe olarak 'Rekabet ortamının daha da ar- tacağı ve bundan en çok süt ve et üreticilerinin ya- • rartanacağı ileri sürûldü". Hatta, bu konuda gazetelere çarşaf çarşaf ilanlar verildi. Hemen herkes "SEK, Et-Balık Kurumu ve Yem Sa- nayii gidecek, devlet de, halkımız da kurtulacak" diye seviniyordu. j Tam tersi oldu. ( Rekabet tamamen ortadan kalktı. Süt ve et üreti- cileri perişan oldu. Hayvancılık batrna noktasına gel- di. Tüketiciler de süt ve et ürünlerini daha da paha- lı yemeye başladı. Aslında, SEK, Et-Balık Kurumu ve Yem Sanayii dev- letin elindeyken rekabet ortamı yaratıyordu. SEK ve Et-Balık Kurumu, eti ve sütü üreticiden mümkün olan en yüksek fiyatlarla alıyor, tüketiciye de en dü- şük fiyatlarla satryordu. özel sektör de, SEK'in ve Et-Balık Kurumu'nun fi- yatlanna uyum sağlamak zorunda kalıyordu. Böylece, üretici de, tüketici de kazanıyordu. Bu üç kurum özelleştirilince durum değişti. Şim- di piyasada fiyatlan özel sektör beliriiyor. Süt ve et, üreticiden düşük fiyatlarla alınıyor, tüketiciye de yük- sek fiyatlarla satılıyor. Neden? Çünkü, rekabet ortamı kalktı. Sanayiciler, üretici- lerden sütü ve eti alırken artık birbiıieri ile fryat yan- şıyapmıyorlar... Her sanayici kendi bölgesinde egemen. Alım fi- yatlannı işine geldiği gibi belirliyor. Ureticileri de bu fiyattan satmaya mecbur ediyor. Meydan rneydan dolaşarak "özelleştirme rekabet demektir" diye kıyamet koparan Tansu Çiller, Me- sut Yılmaz neredeler? ••• özelleştirmeler devlete de bir şeyler kazandırma- dı. Satışlardan gelen gelir, özelleştirme için yapılan masraflan bile karşılamadı. Daha da kötüsü, özel sektör devletten satın aldı- ğı birçok SEK fabrikasını ve Et-Balık Kurumu kom- binasını kapattı. Çalıştırmıyor. Beiki de arsa olarak değeriendirecek. ••• Hükümet, bu gerçeğe rağmen geride kalan Et-Ba- lık Kurumu'nun iki kombinasını daha satişa çıkardı. Gerekçe gene rekabet ortamı yaratmak... Geçmişte özel sektörün eline geçen fabrika ve kombinalann, üretici ve tüketici kesimde açtığı de- rin yaralan gördükten sonra, yeni satılacak kombi- nalann ne getirip ne götüreceğini bilmek için kâhin olmaya gerek yok. Var olan az bir rekabet ortamı da yok olacak. Üre- ticiler etini ve sütünü daha ucuza satmak zorunda kalacak. Bu nedenle, Rekabet Kurulu'nu ve başkanı Tamer Müftüoğlu'nu göreve davet ediyoruz. Başkan ve yö- netim kurulu, yasalann kendilerine emrettiği görevi acele yerine getirmelidir. Yasa, hiçbiryoruma gerek bıraktırmayacak kadar açıktr. Nitekim Müftüoğlu da, yasa ile ilgili görüşlerini be- lirtirken "Rekabet Yasası'nın, özelleştirmenin gerçek rvhuna aykın biçimde ve sadece satış amacıyla ya- pılmastnı önleyecek çok önemli sigorta fonksiyonu gördûğünü" söylüyor. Et-Balık Kurumu'na ait iki kombinanın satışı özel- leştirmenin ruhuna aykındır. Piyasalarda rekabet ya- ratmayacağı gibi, mevcut rekabeti de ortadan kal- dıracaktır. Rekabet Kurulu, yasanın kendilerine verdiği yet- ktye dayanarak bu iki kombinanın satışını önleme- lidir. Aynca SEK, Et-Balık Kurumu ve Yem Sanayii sa- tıldıktan sonra et, süt ve yem piyasalannda da re- kabet sona ermiştir. Rekabet Kurulu, bu konuda da Türkiye çapında ciddi bir araştırma başlatmalı ve piyasayı özelleştir- menin ruhuna uygun hale getirmelidir. Dünya Bankası'ndan kaynak Krediler yolda Ekonomi Servisi - Dün- ya Bankası, bu yıl Türki- ye'ye 2 milyar 750 milyon dolarhk mali kaynak akta- racak. Türkiye, buyılki ma- li kaynağın 2 milyar dola- nnı Yapısal Uyum Kredi- si, 750 milyon dolannı ise Ülke Yardım Stratejisi şek- lindealacak. Dünya Bankası, Türki- ye'ye, 750 milyon dolar tu- tanndaki krediyi Ekono- mik Reform Kredisi çer- çevesinde verecek. Bu yar- dım, kamu harcaması yö- netimi, tanm, enerji, sosyal güvenlik ve ozelleştirmeye yöneükçalısmalan destek- lemek amacıyla verilecek. Banka, Türkiye'ye, Ma- li SektörUyum Kredisi çer- çevesinde de 750 milyon dolar kredi vermeyi plan- hyor. Uyum kredisinin 750 milyon dolar daha arttırüa- rak 1 milyar 500 milyon dolara çıkarulacağı belirti- hrken Türkiye'nin banka- cüık sektörimde planladı- ğı reformlan destekleme- yi amaçhyor. Dünya Bankası aynca, kamu sektörünün yeniden yapılandınhnası ve mahal- li idarelenn güçlendirüme- si amacıyla Türkiye'ye 750 milyon dolar kredi vere- cek. Türkiye, bu yıldan iti- baren yürürlüğe girecek olan ve müzakereleri ta- mamlanan Ülke Yardım Stratejisi çerçevesinde 2 milyar 250 milyon dolar kredi alacak. Projeler çer- çevesinde verilecek olan bu kredi çerçevesinde, 3 yıl boyunca her yıl ortala- ma 750milyon dolarhk kre- di alacak. Bu arada bun- dan önceki dönemde CAS çerçevesinde 1 milyar 500 milyon dolarhk kredi alan Türkiye'nin 2002 ydma ka- dar olan dönemde alacağı kredi yüzde 50 oranında artış ile 2 milyar 250 mil- yon dolara ulâşn.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle