Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
-I2MART2000PAZAR CUMHURrVET SAYFA
HABERLER
BergamaMar
•Hymakamfcğa
Inşvurdu
• İZMİR (Cumhuriyet
E g e Börosu) - Eurogold'un
Bergama'dakı altııı
naadenini kaçak olarak
işlettiğinin biliıkışi
raporuyla tespıt edıldığıni
b>elırten Bergamalılar,
yaşam hakiannın güvence
aJtına alınması içın,
Efcergama
FCaymakamlığYna
basvurdular. Bergama
Ashye Hukuk
Hâkirnriğı'nin
görevlendirdiğı bilirioşi
heyetinin raporunda yer
aLan "Kesıklı üretım
çaJışmalannın yapılmış
olabileceği sonucu da
düşünülmektedir"
görûşûnûn ardından
Bergamalılar, ka7.anılmış
hakiannın konınması ıçin
hukukun üstünlüğünün
sağlanmasını ıstiyorlar.
Atatürk Köprüsü
dentz trafiğine
I Haber Servisi -
YeniGalata
Köprüsü'ndeki onarun
çalışmalan nedeniyle
Kuzey Deniz Saha
Komutanlığı gemılerinin,
gemı bavuzlannın ve gemi
sanayi araçlannın
Haliç'ten çıkabılmeleri
içın Galata Köprüsü ve
Atatürk Köprüsü 20-22
Mart tarihlerinde, 00.01-
12.00 saatlen arasında
denız trafiğine açüacak.
Istanbul Büyükşehır
Belediyesı
Başkanlığı'ndan yapılan
açiklamada, bu saatler
arasında köprülerin, yaya
ve araç trafiğine kapalı
olacağı behrtıldi.
TRACECA
projesine üyeR
basvurusu
İ(AA)-
Gürcistan'ın başkenti
Tiflis'te önceki gün
başlayan Avrasya Ulaşım
Koridonı (TRACECA)
fbplantılan, dün sona erdi.
Tpplantılara Türkiye adına
katılan Ulaştırma Bakaru
Enıs Öksüz ve
berabenndeki heyet,
görüsmelerin son gününde,
TRACECA'ya üyelik için
Avrupa Birliği
Komisyonu'na başvunıda
buhındu.
fckyardnn sğttkn
merkezi
• İstanbul Haber Servisi -
Ağn Dağı'nda bir kaza
sonucu yasamını yitiren
Iskender Iğdır'ın adının
verileceği Türkiye'nin ilk
ve tek uluslararası
standartlardaki ilkyardım
eğıtım merkezi 28 Mart
tarihinde hizmete gırecek.
Ariel Color Activ'in
Ataşehir'de yapımını
başlattığı merkezde halkın
acü durumlara karşı
eğitilmesinin amaçlandığı
belirtildi.
Akmefe'den
hükümete tepki
• isUnbul Haber Servisi -
Emekli-Sen 2 No'lu Şube
Sekreteri Gazi Akmeşe
yaptığı yazılı açıklamada,
ışçi emeklilerinin
maaşlanrun bayram
öncesınde ödenmemesini
kınadı. Akmeşe, batmış
bankalann sermaye
yapısını güçlendirmek için
trüyonlarca liranın
aktanldığını belirterek, işçi
emeklilerine "Bayramda
evinde otur, yakınlannla
bayramlaşma" denildiğinı
vurguladı.
Hadyasyonsuz
Kısr'eylemf
• tZMİR(Cumhuriyet
EgeBörosn)-Izmir
Nükleer Karşıtı Platform
adına açıklama yapan
Metin Erten, 1 Nisan'da
"Radyasyonsuz Kısır" adı
alnnda gerçekleştinlecek
etkınlikte, halka kısır
dağıtıbrken nükleer
santrallann zararîannın
anlatılacağını söyledi.
Kapaağaçh Köyii
genel kıruhı
• tstanbul Haber Servisi -
Dıvriğı Karaağaçh Köyü
Yardımlaşma ve
Dayanışma Derneği 1.
Olağan Genel Kurulu
bugûn Babçelievler
Soğaniı Mahallesi'ndeki
derneğin genel merkezinde
gerçekleştinlecek.
Tarihe "bekçiHk" yapmanın en büyük armağanı Prienne'deki antik tiyatro'da kralın tahüna kurutana ayncahğmı yaşamak oba gerek_
Avusturyalı enstitü uzmanları (
Hıristiyan Arkeolojisi' peşindeler
Efes'te 'inanç fanatizmi'Tnanç turizmine yönelik beklentilerde
I en gözde merkezlerden bıri hıç
Akuşkusuz Efes ve çevTesi.
Selçuk Kaymakamı Yusuf Ziya Karacaev;
"inanç rurizmindeki başanmızı dünyaya
kanrtlayacağız" dıyerek basına tanıttığı
çalışmalan arasında "2 bin afi$" ve "80
bin broşür" bastırmış olmalanndan
övgüyle söz ediyor. Efes ve Selçuk'taki
Hınstıyanlık açısından önem taşıyan
tarihsel yer ve yapıtlarla ılgili tanıtım
kaseüerini de dünyadakı tüm turizm
acentelerine gönderdıklennı belirten
Karacaev, büyük umutlannı şöyle
özetliyor: "Sdçuk inanç turtzmine
kftMendL." (Hürriyet Ege - 13.02.2000).
Aslında bu umudu son zamanlarda doruğa
çıkaran gelişme ıse ABD Başkanı
Cinton'ın tstanbul'daki AGtT buluşması
için yaptığı Türkiye ziyaretinde Efes'ı de
programına alması ve onca yoğun çalışma
takvimine rağmen Meryem Ana Evi'nde
dua ederek "haa ohnaya" da zaman
ayırması...
E
şi HiHary ve kızı Chebea ile birlikte,
daha önce 5 saat programlanan bu
gezısını 7 saate çıkararak inanç
tuhzminın "en popüferini" gerçekleştıren
Clinton, kendilennı ızleyen "medya
ordusnyla
n
da Efes'ın görüntülerini
uluslararası basına ve televizyonlanna bır
kez daha taştmış oldu...
Gazetelerin ammsattığına göre, Clintonlar
ilk kez 1996 yılında Efes'i gezdflcten
sonra "büyük hayranüklannT dünyaya
duyurmuşlar ve 2000 yılında bu bölgenın
inanç tunzrruyle adeta "aknu
uğrayacağınr beürtmislerdi.
Şımdı de (1999) bu son ziyaretinde anük
kentteki mermer sütunlann ve heykellenn
önünde ızlenımlennı soran gazetecilere
"mâtbiş, manıhna^ büyüleyici, hayranlık
veria" anlamına gelen "amazmg"
sözcüğüyle yanıt verdiğini yazan
"Rktunond Hoteb" dergısı. Clintonlar'ın
bu ziyarenne genış >er ayırdığı kış
sayısında Başkan'ın şu sözlennı de
duyuruyor: "Türkiye inanç turizmi
ansrodan çokönemlL Bu yd 1 müyon
Amerikah İsraü'e gidecek ama Türkiye de
bu denM önemli yerler oiduğunu
bflmiyoriar. Bunlan Amerikahlara
anbtmak laznn-."
Efes'te 5 hacı
Dergideki bu ayryıntılı gezi yazısmı
"Efeste üç haa" başlığıyla duyuran
Mflbyet gazetesinde ise yine Clintonlar'ın
"dmsei görevterini" nasıl tamamladıklan,
"Hz, Meryem Ana Derneği'' Başkanı
olarak orada bulunan Neoi Mikalefun
sözleriyle şöyle aktanlıyor: "Clinton ve
beraberindekikr Meryem Ana Evi'nde
haa otdular (_) tzmir-Alsancak
Domenikan KatoJik Kilisesi Başpiskoposu
Quiseppe Bernardıno tarafmdan yönetilen
ayinde kendia, eşi ve kızı dıudaria takdis
edfldL."
Işte bu dinsel töreni, "Efes'te yepyeni bir
dönem başfayor" şeklinde dünyaya
duyuran derginin yayımcısı olan
Richmond oteller zincirinden "Ricnmond
Epnesus (Efes) Resort" için de aynı yazıda
şu tanıtım yapılıyor: "Efes dünyanın yeni
manç turizmi merkezierinden biri obicak
ve Richmond Epnesus Resort 5 yıkbzh yeni
yüzüie bu merkezm en gözde oieo'
obcak_" (Milüyet 17.02.2000)
Dostluöun mayası
panslyonculufc
Pekı, Efes'e ve Selçuk yöresine
Hıristıyanlığın "tarihsd tanddanm"
görmek ve Meryem Ana'yı da ziyaret
ederek "haa ohnak" ûzere gelmeleri
beklenen turistler, sadece bu tür çok
yıldızlı otelkrde ve "dışa kapah" tatil
köylerinde kaldıklannda, acaba "böJge
hafiana" ne sağlayacaklar?..
Bu sorunun yanıtını, Selçuk'ta
• konuştuğumuz esnaflar arasında
"kocaman bir hiç" şeklinde verenler de
var.
Çünkü turistler, Kusadası na yanaşan
gemilerden ya da İzmır-Adnan
Menderes Havaalanı'na ınen
uçaklardan "grupiar haünde" alınarak
önce otellere ve tatıl köylerine
yerleştiriliyor. Ardından yine gruplar
halinde otobûslerle Efes'e getirilerek antik
kent "gezdn-Bip'' Meryem Ana tepesine
çıkanlıyor. Bu program ıçersinde önceden
anlaşma yapılmış büyük mağazalarda aynı
"grup düzeni" içinde alışveriş
"yapünbrak" belli lokantalarda yemek
yedırüıyor. Alrın süs eşyası, deri mallar,
HİRİSTİYA.MLIK DÖNEMİ
O K T A Y E K İ N C İ
"Vfyana
ÜniversitesiKlasik
Arkeotoji Enstitûsü"
YERLEŞIM MERKEZLERİ
TZ—
r
-n.ı,*~~''^y**"
^ ^ «»
5T*lî
taşıyan haritada antik
kentier Hıristiyan
yerieşmeleri olarak
gösteriliyor.
halı-kilım vb. gibı çok saölan ürünler için
bile son birkaç yü içinde Kusadası ve
Selçuk yakınlannda açıJan büyük
marketler "tophıca" ziyaret ediliyor...
Böylece ne "yöre.halkryia'', ne de
özellikle Selçuk'taki "yerfi esnafla" ilışki
kurabilen tunstler, tanık olduklan eşsiz
tarihsel zengınlıklerle çağlar boyunca
birlikte yaşayan "Anadoiu insamyb"
hemen hıç tanışmadan bu kültür
ülkesinden aynhyorlar.
H
ele Kusadası'na Yunan adalanndan
gemiyle "getiraenler'', çogu kez
Türkiye'de bır gece bıle
konaklamadan Efes ve Meryem Ana'ya
üç-dört saatlık bir "öır" düzenlenerek
"aymgin" geri bile götürülebiliyor...
Işte böylesi bır "paket turizm"
uygulaması içinde gerçekleşebilecek
inanç turizmi sonucunda da "iarldi dm ve
kültürierden insanJarm tarihsel merkezkr
etrannda bulusmalan" şekhnde
tanımlanan ınsancıl ve banşçıl özlemlerin
yerine gelmesi pek mümkün görünmediği
gibi, tam tersine turistler de "Anadoiu
insanı" olarak sadece antik kent
girişlerinde hediyelik eşya satmak ûzere
birbirleriyle yanşanlan ve otel ya da tatil
köylerindekı personeli tanımakla
yerinecekler...
Oysa Türkiye'deki turizm yatınmı
politikasında, özellikle inanç turizmi
merkezierinden başlanarak
"pansryoncuhığun'' da öncelikle teşvik
edılmesı geregmın zamanı çoktan geldi ve
hatta geçıyor.
Yöre halkını da doğrudan turizm eylemine
sokarak sektörün bir parçası halıne
getirecek olan ve tunstlerle Anadoiu
insanının gerçek anlamda bir "konak ve ev
sahibi küttürü" içinde tanışmalanna
olanak hazırlayacak bır "ev pansivoolan''
kampanyası devlet ve banka krediieriyle
de yeniden desteklenebılırse, inanç
turizminin sadece "tuıatik gruplann
dinad gezüeri" şeklinde değıl, ınsanlar
arasında banşın \ e dostluğun paylaşıldığı
bır "sosy^l buhışma süred" olarak yaşama
geçmesinin de en uygun ortamı
hazırlanmış olur.
B
öylesi bır aşama içın de KIIJ»AMI,
Sdçuk ve hatta Söke, Didim, Muğta
yöreleri pilot uygulama bölgeleri
şeklinde ele aJınacağı gibi, . r ^
Antik kent Efes, inanç turizmi kapsamında "kutsal bir ziyaret yerine" dönûşfirken
arkeolojide kültûr aynmabğı yapanlann da ilgi odağmda buhınuyor.
Kapadokya'dan Tkrsm'a, Antakya'dan
Yalvaç'a ve hatta SumeJa Munsbn
çevresindekı Maçka gıbı Karadenız
yerleşmelerine kadar, inanç tunzmine
tarihsel belge sunan tüm yörelenmizde de
yine pansiyonculuğun teşvıkıyle
insanlanmızın geleneksel ev sahıpliği
kültürü yaygın bir konuk ağuiama
sektörüne hizmet verebilir...
ArkeoloJlde kültörel
ayrımcıfıfc
Yeniden Efes'e dönersek, Clintonlar'm bu
bölgeye özel ilgi duymalan ve AGÎT
günlenndekı onca yoğun resmi programa
rağmen "aiece haa ohnak" üzere .
neredeyse bir tam günlerini "manç
turisdığine
n
ayırmalan, Türkiye'nin
tanıtunı açısından kuşkusuz paha biçilmez
bir olanaktı
A
ncak bu tarutımın, Efes ve
çevresindekı tanhsel değerler için
"evrensd kükür mina" şeklinde
değil de "Hıristiyan kûkür miras" gibi
bir imajın öne çıkanlmasıyla gerçeklesmiş
olması, uygarlık tarihinin siyası düşünce
ve amaçlara alet edilmesini reddeden
"çağdaş ve ayduılannua küttür
paütilüüanyia'' acaba çelışmiyor mu?..
Nıtekım, Ugınç bir raslantı olarak,
Avusturya Arkeotoji Enstitüsü'nün
1996'da önce Almanca baskısını yapüğı, '
Vİyana Ümversitesi Kfanik Arkeoloji
Eottitüsü Ericen Hnistivaııhk BöhîniB nce
de 1999'da Türkçe olarak basılan "Efes ve
Yörea" hantasında, Ege bölgesındekı
önemli tanhsel kentier örneğın "aotik çağ
yerieşmekri" vb. ısimlerle değil,
"Hırisayanhk dönemi yerleşim
merkezferi" başlığı alnnda veriliyor.
Mâas'tan Geyre'ye (Aphrodisıas),
Aydm'dan (Trailes) Izmir'e dek, hatta
Sdçak, Şirince, Suttanhisar, GâKbahçe
(Pnene) gıbı kent ve kasabalann da
"Hıristiyan yerfcşmesi" olarak tanıüldığı
bu hantada, yine Efes ve yöresindeki
önemli arkeolojık buluntular tanıülırken
de "Hıristiyan Eserieri", "Hınstiyaııhk
Buhıntulan*' gıbı deyimler kullamlıyor...
Bu anlayışın "donıktakj" örneği ise
herhalde "Hıristiyanhk arkeolojisi'' tanmu
olsa gerek... Sözünü ettiğım hantayı
yayımlayan Avusturya Arkeoloji Enstitüsü
ve Viyana Üniversitesi Klasık Arkeoloji
Enstitüsü üyeleri arasında "Anadota'yavt
Efes'e ilgi doyan" bır grup arkeolog,
"Avusturya Hırisdyankk Arkeolojisi
Gefiştinne Dcnıegi"ni kurmuşlar
Ortadoğu ve Balkanlar'la da ilgilenen bu
demeğin bağlı olduğu enstıtüye müdüriük
yapan Prof. Krinzinger de 1990'lardan bu
yana Efes'teki kazılan "yöneten" kazı
başkanı.
Tflrfcçefconusmayanydnetlcf
Efes'te bu göreve geldikten sonra 30 yıkhr
aynı antik kentte kazı yapan ve Türkiye ile
büyük bır dostluk duygulan içinde
çahşmalan sürdüren enstitü elemanlarmı
geri çekerek "kendi kadnMmu'' kuran
Prof. Krinzinger, önceki kazı başkanı
Stefan Kanviese'nin Türkçe kitap bile
yazmasma karşılık, ören yerinde 7 yıldır
"Tirkçe konuşm^an" yönetıci olarak da
dikkat çekiyor.
P
rof. Krinzinger'ın bağlı olduğu
Avusturya'daki enstitü tarafindan
desteklenen Hıristiyanhk Arkeolojisi
Geliştinne Derneği'nın yayınlan arasında
da yine tarihsel yapılar üzerinde yer alan
"dinsel motiflere" aıt kartpostallar
Almanca tanıtım yazılarıyla satıhrken
yukanda değındiğımiz Efes hantasında da
Manisa kapıa, HeknBtik Sur Duvarian ve
Doğu Gymnasimn'u içın "Ermenflere ak
kutsal yapyar" tanımı kullanılarak
kültürel miras üzerindeki "inaç
syranmm" bir baska örneği sergileniyor...
Şimdi Türkiye, biraz da bunahma gjrmiş
turizm sektörünü yeniden canlandırmanm
önemli bir fırsan olarak Hz. tsa'nın
2000'incı doğum yılıyla birlikte umut
bağladığı inanç turizmi içın birçok
"gedkâmiş'' çabayı başlatırken öbür
yandan bılim çevrelerirun de "Hıristiyan
arkeolojisi'' vb. gibi deyımlerin
"sorgabnttsım'' ve buna benzer
söylemlenn ardındakı "dinseJ fanafjzmm*
laik ve demokratik bir ûlke açısından
irdelemesinı yapmalan gerekiyor.
Özellikle de Efes, bu konuda dikkat çekici
gelişmelerin odağı olarak yetkili kurumlar
tarafindan mercek alnna ahnmayı
bekliyor..
SÜRECEK
GÖRÜŞ
TURKKAYA ATAOV
Kimler Başkan OIUP?
Lord Bryce'ın Amerikan Devlet Yönetimı adlı (ve be-
nim de Payaslıoğlu ile Türkçeye çevirdiğim) ünlü kla-
siğinde "BüyûkAdamlarNeden Amerikan Başkanı Se-
çilmez" diye bir bölüm var. Ona göre, sayıca ufak, a-
ma paraca yüklü gmp kendine kulluk edecekleri bulur.
Nelson Rockefeller'in bır ara, New York valisi ve ar-
dından başkan yardımcısı olması gıbı yönetımi doğru-
dan almak da olasıdır. Ama genelde, başkanın bâşa-
nsını ne yaptığıyta değil, devlet adına neyın yapılması-
nı engellediğiyle ölçer. Bu nedenle kurucu baba Was-
Mngton, Bagımsızlık Bıldirisi yazan Jefferson, Iç Sa-
vaş kahramanı Lincoln ve ülkeyi 1929 ekonomik bu-
nalımından çıkaran Roosevert gibi bır avuç başkan dı-
ştnda, Beyaz Saray'm ötekı konuklan hep silik kişiler-
dir. Adams, Van Buren, Buchanan, Fillmore, Garfi-
eW, Harrison, Hayes, Pierce, Polk, Taylor ve Tyter
gibi başkanlann adlannı, Amerika'nın sıyaset bflimi öğ-
rencileri bile bilmez.
Bazı düzenler sıradan kışıleri öne sürer, ama karar-
lan asJında onlar alıp bunlara uygulatırlar. Bu kararçev-
releri, yerine göre birticaret odası, din kuruluşlan, Ulus-
lararası Para Fonu ya da FBI-CIA gibi istihbarat örgüt-
leridir. Adaylar 'icazet"i önce onlardan alırlar. Şimdiki
ABD başkan adayı Teksas Valisi'nın kampanyasına ba-
bası (eski CIA Başkanı) Bush boşuna koşturmuyor. Bu
türlü onaylarçeşıtlı orgutlenmelenn eşıtlendiği bırden-
ge rejiminde baskı gruplanndan birinin ağırlığını kanrv
ca karannca duyurmasının çok ötesindedir. Düzenin
egemen gruplan ne uzman kişı ıster, ne de çürütülme-
yecek bin. Eski siyasetçilerden Stevenson Amerikan
ölçülerine göre aydın kışiydi; başkanlık şansı hiç ola-
mazdı. FBI'ın yöneticisi Hoover da Roosevelt'ten
Kennedyye birçok başkan gördü, ama tümüne karşı
oluşturdugu dosyalaria kendi (eşcinselliği de cabası)
süreklı görevde kaldı.
Califomia'nm çok güçlü sermaye çevreleri RonaM
Reagan diye beşinci sınrf bir Holyvvood oyuncusunu
başkanlığa getırdi; çevrilmış film konulannı başından
geçrnış olaytargıbı basın toplantılannda anlatpgerçek-
İe düşü kanştırmasından bıle ırkılmeyerek. Aynı çevre-
ler, eskı Başkan Kennedy Sovyetler'le banş yolunda bir
iki ürkek adım atacağı izlenimıni vennce, onun hakJan-
da "Sayın Başkan" yerine "Senio... çocuğu, sen/"de-
dikten sonra, Başkan, Teksas'ta beynine yedığı kurşun-
la (ardından armator Onassis'le evlenecek olan) eşi
Jackline'in yanına yığılmıştı. Yenne geçen Johnson
*7onfen Körfezi saldınsı" uydurmasıyla hem Amerikan
halkını aldatmış, hem de Vietnam Savaşı'nı tırmandj-
np orasını kan denizine çevırmış, ama silah üreticilen-
ne peşınde olduklan yüksek kârtan sağlamıştı.
Işte, yönetime gelmenın bır yolu! Omeğın Pakis-
tan'da yolsuzluk ve çürumüşlükten ıktıdan kaç kez yi-
tirip gene yöneticiliğe soyunan Benazir ile Şerif'te/ı
başka kişi yok mu? Yahya Han, Ziya ve Müşerref gi-
bi generâller bir yana, Pakıstan'da Muhammed Âb-
dus Selâm adlı ve Nobel Fizik Ödülü kazanmış olan
namusJu ve bilge aydınlar da var.
FakJr Baykurt iyi bir eğitim bakanı olmaz mıydı?
Ruhi Su küttür işlennı çok lyi yönetmez miydi? Ama A-
ki kaç kez tutuklandıktan sonra kapağt zor attığı Alman-
ya'da yasamını yıtirdi, ikincisine de amansız hastalığı
döneminde bıle yurtdışına çıkma ızni verilmedi. (Düze-
ne egemen olanlann zamanında eleştiri yapmış olan-
lan asla unutmadıklannı ben kendi deneyimlerimden
de bilirim.) Bence YÖK Başkanlığı'na ya da bir üniver-
site rektör adaylıgına en uygun kışiterden biri, Tüm öğ-
retım Üyeleri Derneği'ni kurduktan sonra Türkiye Ûni-
versıte Tanhı adlı kapsamlı kitabın yazan Prof. Dr Ta-
hir Hatiboğlu'dur. Ne var ki düzenin egemen gücü o-
nun gibilerte çalışamaz. Kural kişinin hak ettıği yere gel-
mesi degildir.
Eski cumhurbaşkanlanndan Cevdet Sunay "dahi"
anlamına gelen "de, da" eklerini sürekli olarak bitişik
yazar, ayn tutulacağını bile bilmezdi. Siyasetin "danis-
kasını" bildiğini bir hayli sık tekrariayan ve ilk Eisen-
hower bursu ile Amerika'da uzun süre de kalan De-
mirel için "Şakırşakır Ingilizce de konuşur" dryenler
de bulunuyor. Eh, Islamköy'e göre fena sayılmaz! A-
ma bir de eski Britanya başbakanlanndan Attiee'nın
Cromwell'den naklettığı şu düşünce var "Diyelim ki
ne denli iyi işler yapmış olursanız olun, bu sandalye-
de çok fazla oturdunuz. Allah aşkına, gidin artıkS" Bu
sözleri kendi kabinesindekıler ıçin "sıradan insanlar"
yakıştırmasını yapan Başbakan Disraeli de birkaç kez
tekrariamıştı. Biz de böyte ne kabineler gördük.
lsm«t Inönü 1960 ortalannda, Türkiye öğretmen-
ler Sendıkası yöneticıleri olan bırkaçımıza evinde şu ib-
retlianısını nakletmıştı: "Muhalefetın gereğini derinden
duyan Atatürk, daha 1920'lerde, bana 'Ben cumhur-
başkanlığından aynlayım, sen de başbakanlığı bırak;
birlikte bir muhalefet partisi kuralım. Hazır mısın' dedi.
Derhal 'hazınm' dedim."
Premotiire bebeklereparti
Vehbi Koç Vakfi Amerikan Hastanesi
Yenktoğan Yoğun Balam Cnitesi'nde yaşama
döttdfirfikn prematüre bebekler, Divan
Otei'nde kendüeri için dözenlenen
knttamada bohıştular. Partide, bebeklerden
a oinrana ödül verfldL Dr. Pınar Dayanıkh,
ünitede şündiye dek 500 bebeğin tedavi
gördûğunü. bunlardan yüzde 70'ini
prematüre, yüzde 60'ını da tüp bebekkrin
ohişturdufunu söyledi
Kadavradan el
nakli tartışılıyoryHaber Servisi - Mikrocerrahinin ge-
Uşmesı ıie kadavradan el nakillen, transplantas-
yon gündemınde yeriru almaya başladı. 1998 yı-
hada ilk el nakluun yapılmasının ardından Türk
bilim adamlan <ja bu konuyu tartışıyor.
tstanbul El Cerrahisi ve Mikrocerrahi Merke-
zi'nindüzenle(gği sempozyum dün Armada Ote-
li'nde yapıldı. Ooç. Dr. Eısm Nuzumkk. Türki-
ye'de bu işin tçknîk olarak yapılabüeceğini be-
lirterek "Soru» butransplantasyonun diğerierin-
den EarkL Kalp, böbrek gibi durumlarda ölüm-
ail ba- durum var. Hastaya organı kabul eünesi
içat verilen 3a^ann zarar >erip vermediği tarn-
jijOT'diyekonuştu. Kada\Tadanelnaklindeya-
şayacaklan en büyük sorunun vencı bukna ola-
cağmı da vurgılayan Nuzumlah. ülkemızde ya-
salarda bu kouıda boşluklar oiduğunu söyledi.