25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12MART2000PAZAR HABERLERİN DEVAMI GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada rütbeli subaylann aralannda yaptıklan top- lantılanda bu sonuca vardıklannı açıkça be- lirtiyordum. Telefon çaldı: "... Eğer vaktiniz varsa..." dedi Demirel. "Bana kadar gelir misiniz?.." "Elbette" dedim ve Güniz Sokak'taki evi- ne gittim.. Birinci kattaki çalışma odasındaydı, yalnız- dı, ama suskundu, düşünceliydi. Oze girme- den önce kimi konulara değindi. Sonra ya- vaş sesle, "Bugünküyazınızı okudum" dedi. Bekledim. "Devletin istihbarat örgütleri, yazdıklannı- zı doğnılar bilgi vermiyorlar. Onlaragöre, or- duda herhangi bir dunım yok." Şaşırdım. Devletin istihbarat örgütleri?!.. Bütün olanı biteni bilmeyecekJer? OJanaksız- dı bu! Demirel'e: "Sizin istihbarat örgütlerinden aldığınız bil- gileri bilemem, bildiğim birşey varsa, birmü- dahale, ya mektup ya da muhtıra biçiminde bugün yann geliyor" dedim. Hayretle yüzüme baktı. Bana mı yoksa devletin örgütlerine mi inansın, kararsızlık içindeydi. "BerTdedim, "aldığım bilgilehyaz- dım. Doğnıluğuna da inanıyorum". Aynldık. Kararsızlıkla geçen beklentilerle dolu bir gün daha başladı. 12 Mart günü saat 13.00'te radyolarda muhtıra okunuyordu. 12 Mart günü sabah saat 11 .OO'de telefon çaldı. Demirel'in karşısında MİT Müsteşan Kofgeneral Fuat Doğu vardı. Doğu, "Sayın Cumhurbaşkanı'nın birdile- ğini iletmekle görevliyim" diye söze başladı: "Biraz önce yanındaydım. Süleyman Bey is- tifasını versin, diye buyurdular." "Fakat Fuat Paşa" dedi Demirel, "daha iki gün önce siz bana Cumhurbaşkanı'ndan başka bir mesaj getirdiniz. Sayın Sunay, " "Şöyle Süleyman Bey'e, ben 22 Şubat'lar, 21 Mayıs'largördüm, kaygı duymas/n' diyordu" dedi ve adeta bagırdı: "Peki ama neden?" Fuat Doğu ordunun müdahale karan aldığım kısacaanlattı. Demirel, hemen Başbakanlık'a gitti ve Sunay'la telefonla görüşme olanağı aradı. Zarzor görüşebildi Sunay'la: Cumhur- başkanı, "Sağlık nedeniyle çekilebilirsiniz' diyordu. Fotoğraflanndan sağlık akarken... tikelbiryöntemdi. Darbe Demirel, "Böyle istifa edemem. Giderim partamentoya, güvenoyu ister düşerim. Ye- ter ki siz muhtıranın radyodan açıklanmasını bir süre durdurun". - r . Sunay'ın yanıtı her umudu kesti attı: "Be- •7» de devreden çıkardılar Süleyman Bey!" Muhtıranın radyodan duyurulmasından bir süre sonra Demirel'in çağnsı üzerine Başba- kanlık'a gittim, çalışma odasına girdim. Yu- varlak bir masanın çevresindeki bir koltukta oturuyordu. Beni görünce ellerini havaya kal- dırdı, "Birşeysöyleme, istihbaratın haklı çık- tı" der gibi bir davranışta bulundu. "Herkese sordum" dedi. "Ne dersiniz, ne yapılabilir bu ortamda?" "Siz bana bakmayın" dedim: "Ben gaze- teciyim. Hem de tepkisel doğam başka is- tekler uyandınr bende." "Ne gibi?" diye sordu. "Ben olsam muhtırayı dikkate almam, isti- fa da etmem, pariamentoya giderim'' dedim. Elini başında gezdirdi: "lyi ama, bilgi aldık. Eğer istifa etmezsem parlamentoyu da ka- payacaklar, yönetime tümüyle el koyacak- lar" dedi. Sonra ağır ağır, "Pariamento kapa- tılmamalı: Mücadelemizi orada yapacağız" diye konuştu. Bu saptamayı gelişen olaylar doğruladı. ("Cüneyt Arcayürek açıklryor" di- zisinin 5. kitabından alıntı. Birinci Basım 1985) 29 yıl sonra bugün; bu yazı 12 Mart muh- tırasını anmak için yazıldı! Ehş politikada zor günler• Baştarafi 1. Sayfada yasal değişiklik yapılmasına yönelik çabalan, Türkiye'deki tüm dikkatle- rin iç politikaya yönelmesine neden oldu. Ancak aynı süreçte Tüıkiye, birçok uluslararası konuda tatsız gelişmelere de sahne oldu. Bu tatsız gelişmeler ışı- ğında birçok AB ülkesinden, NATO ve BM gibi uluslararası örgütlerden Anka- ra'ya resmi ziyaretler gerçekleşti. Dış politikada yaşanan gelişmeler şöyle: Avrupa savunması NATO Genel Sekreteri GeorgeRo- bertson, AB'nin kurmakta olduğu Avrupa Güvenlik ve Savunma Kim- liği'nden (AGSK) dışlanan Türki- ye'yi teskin etmeye çalıştı. Robert- son, AGSK'nin NATO'nin içinde ve NATO için geliştirildiğini. dolayısıy- la Türkiye gibi ittifak üyelerinin bu oluşumdan dışlanmasırun olanakh ol- madığını kaydetti. Ancak AB'deki gelişmeler, NATO Genel Sekrete- ri'nin sözlerini doğrulamıyor. AB, AGSK'yi kurarak öncelikle NA- TO'nun Avrupa'daki etkinliğini çok aza indirmek istiyor. NATO ile AB arasındaki bu sessiz çekişme ise en çok Türkiye gibi AB üyesi olmayan ülkeleri etkiliyor. Fransa ve Almanya, AGSK'nin 2003 yılına kadar 60 bin kişilik bir or- du kurarak kıtada yaşanabilecek ça- tışma veya bunalımlara yanıt verebil- mesini istiyor. Bu iki ülkenin başını çektiği grup, bu süreçte tüm karann AB tarafindan verilmesini, hatta NA- TO ünkân ve kabiliyetlerinin kullanı- lacağı operasyonlarda dahi son söz hakkının kendilerinde olmasını isti- yor. Türkiye'nin yaptığı 3 maddelik paketi ve koşullannın kabul edilme- si dahilinde tugay seviyesinde kaü- lun önerisi AB tarafindan dikkate aünmıyor. AB, Portekiz'in Sintra kentinde ge- çen haftalarda düzenlenen bir toplan- tıyla AGSK için oluşturulan geçici düzenlemenin yaşama geçirilmesi ve bu kapsamda kurulan "askeri komi- te, shasi komite ve askeri sekretarya- n n " mart başından itibaren çalışma- lanna başlamasını kararlaştırmıştı. Bu oluşumlann hiçbirinde yer alma- yan Türkiye, böylece Batı Avrupa U l u s l a r a r a s ı G ü v e n l i k v e İ s b i r i i ğ i K o n f e r a n s ı 'Türkiye'nin konumu AB için önemli' GÖYNÜK (AA) -Dışişleri Bakanlığı Balkan Dairesi Koordınatörü AiHikmet Alp, Avrupa'nın güneydoğusunda ban- şın ve istikrann hüküm sürmesi için böl- gesel ışbirliğının gereklı oldugunu bil- dirdi. Türk Atlantik Konseyi'nce düzenle- nen '10. Lhıstararas Gfivenfik ve işbirM- ği Konferansı' sürüyor. Antalya'nın Ke- mer ilçesine bağlı Göynük beldesindeki Mirage Park Resort Otel'de gerçekleşti- rilen '21. YüzjTİda YATÜ: MeydanOku- mafau- ve Fırsatlar konulu konferansın dünkü ilk oturumunda konuşan Alp, NA- TO'nun Bosna ve Kosova'da banş süre- cine katkıda bulunması gerektiğku be- lirterek "Böfgedc istikrartı. güvenB ve de- mokratik bir dözenin ounası için Bosna ve Kosova'da yeniden yapdanmanın ol- ması ve yabancı \aünmlann konınması gerekir. NATO da, bu süreçte üsttendiği görevisârdünnefidir. Aynca Avrupa Bir- Kği'nin girişinıi degüneydoğu Avnıpa'y» asayişi getirecektir" dedi. Ingıltere Sa- vunma Bakanlığı Müsteşan Lewk Mo- onie de, Türkiye'nin NATO içinde çok önemli bir rol oynadığına işaret ederek şöyle konuştu: "Hebiaki Zirveside aske- ri yetenekferi arttmnaya yöoefikti. UIDU- yx>nunTirkiye,A\TiıpaBirfiği'nekaOJa- cak ve NATO'da olduğu gibiAvrupa Kr- liğj'nİD askeri operasyoalanııa büyük katkıda bdunacak" Konferansta, Slovakya'nmNATO'nun savunma parçalanndan biri oJmak istedi- ğini dile getiren Slovakya'nuı Ankara Büyükelçisı Jan Iisuchun yanı sıra Tür- kiye'nin NATO Daimi Temsilcisi OHBT Oyraea, Alman Silahlı Kuvvetleri Hu- kukf3anışmanıMkfeaelE.BrandveSa- bancı Üniversitesi Dış Ilişkiler Uzmanı Dr. Mesut Hakkı Caşm söz aldı. Avrupa pazanna üretim yapan Dupontsa ortaklığı devam edecek Sabancı grubu ABD'ye açdıyor HAZALATEŞÇAKIR LONDRA -Ömer Sabancı Holdıng A§ ve Dupont'un Avrupa pazan için el- yaf, cips, poliester hammaddeleri ve ıp- lik üretıp satmak amacıyla kurulan Du- pontsa ortakJığı ABD'de de devam ede- cek. Oroer Sabana, Dupontsa'nm Tür- kiye'ye35O, bütün Avrupa ya 450 vedi- ğer ülkelerde 150-280 miryon dolarlık satış yapacağını söyledi. Sabancı Hol- dıng Yönetün Kurulu Başkanı Sakş>Sa- bana da, "Şimdiye kadar Dupont ile çakşıyorduk, bu ortaklıkla en son tek- nolojileri kuilanacağız" dedi. Sabancı Holdıng, basın mensuplanna yıllık cirosu 1 milyar dolara ulaşması beklenen ve yüzde 50 ortaklıkla kurulan Dupontsa'nm Almanya Ventrup. Wilton PTA, lngiltere'deki iplik ve elyaf tesis- lerini tanıttı. Ömer Sabancı, bu birleşme ile birlikte Dupont'un dünyaca ünlü Dacron, Coolmax, Melinar gibi marka- lanna sahip olacaklannı söyledi. Saban- cı, 920 milyon dolarlık sermayenin ya- nsını verdiklerini kaydederek. "Bu or- taknk dünyanm lider iki pofiester üreti- tismin güçkrini birieştirerek hızla büyü- mesidir. LTke smırian içinde büyûyerek dünya ekonomisİDde bir yere getanek o- laa değiLHem pazarlarumz hem de üre- mnimizgüçknecek 1 ' diye konuştu. Coolmax markasıyla üretilen spor kı- yafetleriyle Manchester United sporcu- lannın da giydirüeceği anlatüdı. Sakıp Sabancı, daha önce de Dupont'tan tek- noloji aldıklannı anımsatarak "Ancak eski tekndojikrmi kuüanıyorduk. Şim- di ise en yeni teknoiojiyi kuIlanacağE" değerlendirmesinı yaptı. Dupont Başkanı Edvan VVeDy, bu bir- leşmeyle yatınm tutannı azaltarak his- sedar arttıran iş modelini başlattıklannı söyledi. Dupontsa'nm Asya-Pasifık Naylon Genel Müdürü Kerry Kehoe de, Avrupalı olduklan kadar bir Türk firma- sı olduklannı ifade etti^Ortaklığın malı sorumlusu da Osman Ünsal oldu. Adana'da elde edilen girdilerin satış fi- yatı 1 dolarken Avrupa'da 4 dolara cıkn- ğını anlatan ÖmerSabancı, bunun katma değeri yüksek üreümjnden kaynaklandı- ğı söyledi. Sabancı, buortaklıkla malıyet- leri yüzde 30 düşüreceklerini ifade etti. Sakıp Sabancı da "Eski kanuniaria mem- leketi yönetmeye mahkûm etmişiz. Kar- ^nıızdakfler smokmle dotaşırken biz yır- ok tayafetkrie geayoruz" dedi. ÇGDödüUeri sahiplerinibııldu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çağdaş Gazeteciler Demeğı'nin (ÇGD) her yıl geleneksel olarak dü- zenledığı 'Yduı Gazetecüeri Yanşma- 91999'un sonuçlan belli oldu. Anka- ra bürosu muhabırlerimizden Ebru Toktar. 'Anadohınun Yatiü Lmutlan' başlıkh yazı dizısıyle ÇGD Özel Ödü- lü'nü kazandı. ÇGD Onur Odülü, Bergama köylü- lerine, Mustafa Ekmekçi Gazetecilik Ödülü Atflla Özsoer'e, L'ğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Ödülü Yalçm Bayer'e ve tzzet Kezer Fotoğraf Ödü- lü de Gökçer Tahincioğiu'na verildi. Deprem sürecındekı çalışmalanndan dolayı Anadolu Ajansı ile jeneratörle- rini yardım ekiplerine sunan Gökfaan Bozknrt ve TV 8 ekibine özel ödül ve- rildi. Diğer ödülleri kazananlar şöyle: Haber ödülü: LeventSeğmen ve Ad- nan Keskin (Radikal- Çetenin V'alisi). Şükrü Küçûksahin (Hurriyet- Durmuş Şanslı Sanık). Fotoğraf: AB Kıhç (AA) 'Mavi Çar- şmın Üstünde Yaşama Baiaş". Seiahat- tin Sönmez (Turkısh Daıly News - Deprem ve Ibadet). TV haber: Erhan Karadağ (ATV-Ankara Havası ve Ulu- canlar Gerçeği). AB Öztunç, Aziz Me- tin (Kanal D-Susurluk Seçimde), Meh- met Büyükan (NTV- Deprem Parası Maaşa Gitti). TV Programı: Doğan Tıbç, Faruk Biktirici (TV8- Çuvaldız). Banu Gü- ven, Mirgûn Cabas (NTV-24 Saat). TV Belgeseli: Can Dûndar ve Bû- lentÇapb (CNN Türk- lnönü Belgese- li). TRT 'Anadolu tnsanmaveküHürü- ne sahip çıkan çafaşmalan'. Kent haberleri: ümit Çetin (Hürri- yet-Sahipsiz Ankara). Yerel basın: GençağaKarafazfc(Fır- tma Gazetesi-Rize-lhaleci Vah). Arif Arsbn (Batman Çağdaş - Başsaglığı sürgûnü) Bırliğı (BAB) kapsamında edindıği kazanımlan da kaybetmış oldu. Kıbrıs'ta e$lt statü Kıbns'ta olası çözüm yollarnun bu- lunmasına yönelik başlatılan dolaylı görüşmelerde ilk iki turun tamamlan- ması, ABD ve BM gibi konuyla doğru- dan bağlannlı taraflan üçüncü tur için umutlandırdı. ABD Başkanı Bill Clin- ton'ın Kıbns Özel Temsilcisi Alfred Moses ve BM Genel Sekreteri Kofi An- nan'ın Kıbns Özel Temsilcisi Ahvaro De Soto'nun bölgeye yaptıklan ziyaret- lerde, Türk tezlerine çok fazla önem vermedikleri ortaya çıktı. Türkiye'nin görüşmelerin daha anlamlı olabilmesı için "ohnazsa oimaz koşul" olarak ilan ettiği "eşh statü" konusuna ABD ve BM temsilcilerinin gerekü öne- mi vermedikleri anlaşıldı. Özel- likJe De Soto'nun Ankara'da "Eşit statü taraflar arasmdald soruniardan sadece birisidir. Bu sonın da diğerieri gibi görüşme- lerde çözülûr'' demesi rahatsız- lığı arttırdı. Türkiye, ABD ve BM'nin bu tutumlannı sürdür- mesı durumunda yapılacak 3. tur görüşmelerin "semboBk" ol- maktan öteye geçmeyeceğini belirtiyor. Adada çözüm bulunması için "Daytoo" ve "Camp DavTd" gi- bi görüşme yöntemlerini uygu- lamak isteyen ABD, 23 Mayıs'ta New York'ta yapılacak görüş- melerde denetımın kendi eline geçmesini ve taraflara çözüm için istediği baskıyı uygulamak istiyor. Türkiye ise bu gelişme- lere izin vermeyeceğini açıklı- yor. BM Genel Sekreteri An- nan'ın gözetiminde gerçekleşe- cek üçüncü tur görüşmelerde Türk tarafının konfederasyon önerisi ve ambargonun kaldinl- masun gündeme getireceğini belirten Türkiye, koşuilann ger- çekleşmedıği bir ortamda çö- züm için aceleci olmadığının mesaj ını da veriyor. AB Izleme süreclnl geciktlrlvor AB Komisyonu'nun genişle- meden sorumlu üyesi Günmer Verbeugen de cuma günü Anka- ra'da temaslarda bulundu. Ver- heugen'in Ankara'daki temasla- nnın ana gündem maddeleri, ko- misyon üyesinin birgün önce Is- tanbul'da, Boğaziçi Üniversite- si'nde yaptığı konuşmada verdi- ^ mesajlarla behrlendi. Kürt so- rununun çözümknmesini iste- yen, azuılık hakiannın verilme- si gerektiğini belirten Verhe- ugen, "Buntan yapmayan ölke- lerinAvTupaulusiartopluluğun- da yeri yoktur" dedi. Verheugen'in bu ifadeleri, AB'nin Türkiye'ye karşı son dö- nemdeki tutumunun da bir gös- tergesi oldu. AB, HADEP'li be- lediye başkanlannın gözaltına alınıp tutuklanması sürecınde yöneUk tepkiierini sertleştinniş- ti. Türkiye, insan haklan nede- niyle AB'nin katılım öncesı stra- tejisinin önemli bölümünü içe- ren *izfcmesürecmi*" geciktirdi- ği ve mali yardım programnıı yaşama geçirmeye yanaşmadığı izlenimini aldı. Türkiye bu kay- gılannı önceki gün yapılan görüşmede Başbakan Bülent Ecevk aracdığıyla AB'ye iletti. G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada «*v. -• foi,; kan bir sanatçı değildi. Türkû adamı" ofârak yola çıktı, öyie devam etti. Türküler ikinci pla- na itilince, "ilk sırada ne var, ondan okuyalım" demedi. llkokul çağlannda babam, "Haydi Mustafa bir türkü söyle" dediğinde, aklfma ilk, sözleri Pir Sultan Abdal'a ait "Şu karşı yayia- da göç katar katar" türküsü gelirdi. Sonra da özay Gönlüm'ün "Denizli-Acıpayam arası"... Özay Gönlüm'ün ölüm haberini duyduğum- da da ilk, Denizli-Acıpayam yolunu düşündüm. Gün ışımadan tütün tarlasının yolunu tutan, ge- niş şalvarlı kadınlar... Afyonlar çiçek açtığında beyazdan mora renk cümbüşüne dönen tarla- lar... Yalnız badem ağaçlan... Kızılhisar*ı geç- tikten sonra başlayan ormanın arasında kıvn- lıp giden yollar... Soğuk pınarlann başında mo- la vermiş otobüs-kamyon şoförleri... Zaten özay Gönlüm'ün türküleri de onlann yaşamın- dan kopup gelen pınariar değil miydi? 1990'lann ortasında başkentteki bir törende tanışmıştım kendisiyle. Sohbetinin de türkü söyler gibi oldugunu görünce, sempatim da- ha da artmıştı. Belki bunun tersi de geçerli; sohbet eder gibi türkü söylüyordu. özay Gön- lüm'e, türkü adamı demek, sıradan bir tanım değil. O, türküyü söylemekle kalmadı, deriedi, notaladı, kaynak kişi oldu... TRT'nin "Türk Halk Müziği Repertuvan" kitabında Ege yöresini açınca en çok adı geçenlerin başında Gönlüm geliyor. Özay Gönlüm'ün adıyla bütünteşmiş pekçoktürkünün yanında, tümüyle kamuoyu- na mal olmuş eserterde de adı var. ömeğın, "Sobalannda kuru da meşe yanıyor" türküsü- nün hem kaynak kişisi hem derteyicisi özay Gönlüm... Türkülere bıraktığı en büyük miras nedir di- ye sorulsa, yanıtlardan biri sanınm "varen" olur. Tambura, cura ve çöğürü birieştirip "ya^^ieş- tiren Gönlüm için belki de, "çoksaziı Türk halk müziği" yaratıcısı denebilir. Türkülerin gücü Anadolu insanı için türkülerin gücünü uzun uzun anlatmaya gerek yok. Ben bu gücü, ge- çen yaz Yemen'e yaptığım gezi öncesi-sonra- SJ bir kez dalia gördüm. Ankara Radyosu sa- natçrlanndan Kubilay Dökmetaş'a sordum: - Yemen türküleriyle ilgili elinin altında neler var? Bir akşam üzeri iki elin üstüne sığmayacak kadar kitapla çıktı geldi. Hiçbir türkü kitabı yok ki, içinde Yemen geçmesin. Yaygın iki-üç Ye- men türküsünün ötesinde onlarca Yemen'li tür- kü serdi önüme. Tek tek okudum... Türküler, ta- rih... Türküler, ölümsüzlüğü yakalamış... Türkü- ler, insan... Türküler, yaşam... Pek çok alana uyarianabilecek bir atasözü- dür "Çok büyük bir güç bile, yalnızlaşırsa güç- süzleşiri" Türküler de öyle. Gerçekten büyük bir güç. Ama onlann yalnızlaşmaması gerekiyor. Bu- gün türküler yeniden mod.a, gibi! Ancak moda, adı üzerinde geçiciliği ,de içinde banndırjyör. Bir dönem tutulan gömfek modeli gibi bir şey. Türkülerimiz öyle olmamalı... Pek çok alan- daki belgesel eksikliğimizin bir kurbanı da tür- küler. Bu alanın öncüleri, türküleri belgeselleş- tirmeye girişseler kim bilir ne kadar genis bir ürünün ortasında buluriar kendilerini! özay Gönlüm'den çıkıp nerelere geldik. Yukandaki değeriendirmelere Özay Gönlüm'ün ilk tepki- siniduyargibiyim: "Hemşerim, aldın başını git- tin. Hele dur, önce türküyle uğraşanlara birha- yat hakkı tanınsın, sonra senin dediklehne de bakılır!" Birtelevizyon dizisi için, sanatçı düşü- nülüyormuş. O günlerde ünlü olan biri üzerin- de durulmuş. Dizinin sorumlusu, "Evet, o şu anda çok ünlü de" demiş, "dizi bitinceye ka- dar siliniri" Daha yaşarken silinen onca sanat- çının yanında, özay Gönlüm, belki zaman za- man kenarda oldu, ama hiç "silik" olmadı. ölü- münden sonra da eserieriyle yaşamaya devam etmesi bunun en güzel kanıtı... Baş ucunda yaren, türküler içinde yat, özay Gönlüm... KULTUR • »ANAT 293 89 78 (3MAT) ««nç|«r b Y A T R O S U Yazan : Kandemir Kondtık Yöneten : Ahmet Gttlhan Mtoik : Ali Kocatepe Koreograf: TayfUll Sav Dekor . Mertkal Kanıbelli MÜZİkAC KOMEDİ 2 PERDE— Cuma 21:00 Cumartesi 15:30 - 21:00 Pazar 15:30 B E Ş İ K T A Ş B E L E D İ Y E S İ Zeytinoğlu Cad. IMo.8 Etiler - ISTANBUL BİLFT SATIŞ YERLERI: Tıyatro gışesı (Akatlar) Tel: (0212) 282 57 80 - 282 60 76 - 282 48 98 OTOPARKIMIZ MEVCUTTUR Vakkorama (Suadiye) Tel.:10216) 360 90 90 • Vakkorama jfitonerkez) Te).:(O212) 282 09 65 Valdtorama fTaksimi Te<..(02l2| 2Si 15 72 DANS OKULU "Anı Dansla dapka Bir Dünyada Yaşayalım" • VAL5 •CHA-CHA ı/SAMBA •BOLERO •RUMBA •TANGO TC. Kültür Bakanlığı T R A B Z O N D E V L E T T İ Y A T R O S U Zühtü ErkanADRES: Halaskargazı Cd. Osmanbey iş Hanı 182/2 Osmanbey Tel: (0212) 219 45 4S Bırımızhepiçın 18 Mart Cumartesi 15.00-20.00 19 Mart Pazar 15.00 ANKARA SANA TİYATROSUAziz Nesin izmir Cad. Ihlamur Sok. 7 A Kızrtay Gije: (0-312)4177676 23 Mart Perşembe 20.00 24 Mart Cuma 20.00 25 Mart Cumartesi 15.00-20.00 26 Mart Pazar 15.00SON 9 OYUN Atapark Haluk Ongan Sahnesi Gişe Tel: (0-462) 230 21 95 T.C. Kültür Bakanlığı ISTANBUL DEVLET OPERA ve BALESİ G. Verdi AIDA opera 4 perde OrtestfaŞef: InnANGUELOV/SahmyeKoyan reUaHRA 11 Mart Cumartesi 15 30/21 Mart Sah 20 00 • • A.Melikov FERHAD İLE ŞİRİN bale 3 perde Koreograft ve SahneyeKoyan Yari GRİGOROVIÇ / Orkestra Şelı Elfad BAGtROV 15-29 Mart Çarşamba 20 00 / 5-12 Nısan Çarşamba 20.00 • • J.Offenbach HOFFMANN'IN MASALLARI fantastik opera 3 perde Orkesfra Şefı InıANGUELOV/SaİHieyeKoyan YettaKAIU 14 Mart Salı 20 00 / 25 Mart Cumartesi 15 30 • • G.Rossini İTALYA'DA BİR TÜRK opera 2 perde Orkestra Şelı Fabrizio VEHTURA / Satıneys Koyan Peppe be T0HUSI 30 Mart Perşembe 20 00 / 6 Nisan Perşembe 20 00 • • G. Bizet CARMEN opera 4 perde Orkestra Şefı Ajıtanino PIROLU / Sahneye Koyan Yekta KARA 28 Mart Salı 20.00/8 Nisan Cumartesi 15 30 • • VİYANA ESİNTİLERİ operet akşamı MiuıkYönetmenı Ssrdar YALÇIN / Sahneye Koyan Sömeny AfllMAN 10-31 Mart Cuma 19 00 / 7 Nısan Cuma 19 00 ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ Bııetıer Ataturk Kultur Merkezı gişelerinde satılmaktadır. A.K.Mgise tel: (0212) 251 10 23 251 56 00 (7 hat) 254 İSTANBUl BÜVÜKŞEHİR BEIEDİYESİ J Şehir Tiyatroları \ HABBITE MUHSIN IRTUĞRUL SAHNESİ 0.212 240 77 20 LUKUS HAYAT Yoneton Hotdun DORMEN SIHIRU FLUT (Ç.O) Uytırlayao Seden EDGU Yoneton Can DOCAU FATİH RESATNUHI SAHNESİ 0.212 S26 53 10 Aidah«CCXU KADINİLEMEMUR Turictesı Muhrfhn YIMAZ Y2nMen Madunı KİPBt >-9-)0-))-l AIAH/RXVECOCUK(C.O) yp N«,'« BtÇnİN AUKAN H!MHfl524Wffl2WSAN USKUDAIHUSAHIPZADE CEUL SAHNESİ 0.216 333 03 97 c,,n^i'i ,oSE «SEL OYUNCAKTAKİ SIR (Ç.O! 'O n..ten Hokon AITIMER 8-9-10-)!-12 MART KADIKOY HAIOUN TANEI SAHNESİ 0.216 349 04 63 ARSIANA BENZER ıçesı Huroraon NEVIUZOV» «ten t u t a İBCAHİMiaCOV <-9-IO-M-I2MA*r HOŞU'NUNUIANCMC.O) YöneMv ZırM ESGEN CAZIOSMANPASA SAHNESİ 0.212 S78 60 67 FOTOĞRAFCI Vav~, Y.Ktnan IŞIK Hamd ZEVBEK 8-910-1112MART Muslala ARSLAM HARBIYE CEP TİYATROSU SAHNESİ 0.212 240 77 20 KAPIYIAÇ eı, Shnı KÛÇÜMEN Yöooten laMr BJUttAS İlanlarınız için: 0212. 293 89 78
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle