Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 12MART2000PAZAR
HABERLERİN DEVAMI
GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada
rütbeli subaylann aralannda yaptıklan top-
lantılanda bu sonuca vardıklannı açıkça be-
lirtiyordum.
Telefon çaldı:
"... Eğer vaktiniz varsa..." dedi Demirel.
"Bana kadar gelir misiniz?.."
"Elbette" dedim ve Güniz Sokak'taki evi-
ne gittim..
Birinci kattaki çalışma odasındaydı, yalnız-
dı, ama suskundu, düşünceliydi. Oze girme-
den önce kimi konulara değindi. Sonra ya-
vaş sesle, "Bugünküyazınızı okudum" dedi.
Bekledim.
"Devletin istihbarat örgütleri, yazdıklannı-
zı doğnılar bilgi vermiyorlar. Onlaragöre, or-
duda herhangi bir dunım yok."
Şaşırdım. Devletin istihbarat örgütleri?!..
Bütün olanı biteni bilmeyecekJer? OJanaksız-
dı bu! Demirel'e:
"Sizin istihbarat örgütlerinden aldığınız bil-
gileri bilemem, bildiğim birşey varsa, birmü-
dahale, ya mektup ya da muhtıra biçiminde
bugün yann geliyor" dedim.
Hayretle yüzüme baktı. Bana mı yoksa
devletin örgütlerine mi inansın, kararsızlık
içindeydi. "BerTdedim, "aldığım bilgilehyaz-
dım. Doğnıluğuna da inanıyorum".
Aynldık.
Kararsızlıkla geçen beklentilerle dolu bir
gün daha başladı.
12 Mart günü saat 13.00'te radyolarda
muhtıra okunuyordu.
12 Mart günü sabah saat 11 .OO'de telefon
çaldı. Demirel'in karşısında MİT Müsteşan
Kofgeneral Fuat Doğu vardı.
Doğu, "Sayın Cumhurbaşkanı'nın birdile-
ğini iletmekle görevliyim" diye söze başladı:
"Biraz önce yanındaydım. Süleyman Bey is-
tifasını versin, diye buyurdular."
"Fakat Fuat Paşa" dedi Demirel, "daha iki
gün önce siz bana Cumhurbaşkanı'ndan
başka bir mesaj getirdiniz. Sayın Sunay,
" "Şöyle Süleyman Bey'e, ben 22 Şubat'lar, 21
Mayıs'largördüm, kaygı duymas/n' diyordu"
dedi ve adeta bagırdı: "Peki ama neden?"
Fuat Doğu ordunun müdahale karan aldığım
kısacaanlattı. Demirel, hemen Başbakanlık'a
gitti ve Sunay'la telefonla görüşme olanağı
aradı. Zarzor görüşebildi Sunay'la: Cumhur-
başkanı, "Sağlık nedeniyle çekilebilirsiniz'
diyordu. Fotoğraflanndan sağlık akarken...
tikelbiryöntemdi.
Darbe
Demirel, "Böyle istifa edemem. Giderim
partamentoya, güvenoyu ister düşerim. Ye-
ter ki siz muhtıranın radyodan açıklanmasını
bir süre durdurun".
-
r
. Sunay'ın yanıtı her umudu kesti attı: "Be-
•7» de devreden çıkardılar Süleyman Bey!"
Muhtıranın radyodan duyurulmasından bir
süre sonra Demirel'in çağnsı üzerine Başba-
kanlık'a gittim, çalışma odasına girdim. Yu-
varlak bir masanın çevresindeki bir koltukta
oturuyordu. Beni görünce ellerini havaya kal-
dırdı, "Birşeysöyleme, istihbaratın haklı çık-
tı" der gibi bir davranışta bulundu.
"Herkese sordum" dedi. "Ne dersiniz, ne
yapılabilir bu ortamda?"
"Siz bana bakmayın" dedim: "Ben gaze-
teciyim. Hem de tepkisel doğam başka is-
tekler uyandınr bende."
"Ne gibi?" diye sordu.
"Ben olsam muhtırayı dikkate almam, isti-
fa da etmem, pariamentoya giderim'' dedim.
Elini başında gezdirdi: "lyi ama, bilgi aldık.
Eğer istifa etmezsem parlamentoyu da ka-
payacaklar, yönetime tümüyle el koyacak-
lar" dedi. Sonra ağır ağır, "Pariamento kapa-
tılmamalı: Mücadelemizi orada yapacağız"
diye konuştu. Bu saptamayı gelişen olaylar
doğruladı. ("Cüneyt Arcayürek açıklryor" di-
zisinin 5. kitabından alıntı. Birinci Basım 1985)
29 yıl sonra bugün; bu yazı 12 Mart muh-
tırasını anmak için yazıldı!
Ehş politikada zor günler• Baştarafi 1. Sayfada
yasal değişiklik yapılmasına yönelik
çabalan, Türkiye'deki tüm dikkatle-
rin iç politikaya yönelmesine neden
oldu.
Ancak aynı süreçte Tüıkiye, birçok
uluslararası konuda tatsız gelişmelere
de sahne oldu. Bu tatsız gelişmeler ışı-
ğında birçok AB ülkesinden, NATO ve
BM gibi uluslararası örgütlerden Anka-
ra'ya resmi ziyaretler gerçekleşti. Dış
politikada yaşanan gelişmeler şöyle:
Avrupa savunması
NATO Genel Sekreteri GeorgeRo-
bertson, AB'nin kurmakta olduğu
Avrupa Güvenlik ve Savunma Kim-
liği'nden (AGSK) dışlanan Türki-
ye'yi teskin etmeye çalıştı. Robert-
son, AGSK'nin NATO'nin içinde ve
NATO için geliştirildiğini. dolayısıy-
la Türkiye gibi ittifak üyelerinin bu
oluşumdan dışlanmasırun olanakh ol-
madığını kaydetti. Ancak AB'deki
gelişmeler, NATO Genel Sekrete-
ri'nin sözlerini doğrulamıyor. AB,
AGSK'yi kurarak öncelikle NA-
TO'nun Avrupa'daki etkinliğini çok
aza indirmek istiyor. NATO ile AB
arasındaki bu sessiz çekişme ise en
çok Türkiye gibi AB üyesi olmayan
ülkeleri etkiliyor.
Fransa ve Almanya, AGSK'nin
2003 yılına kadar 60 bin kişilik bir or-
du kurarak kıtada yaşanabilecek ça-
tışma veya bunalımlara yanıt verebil-
mesini istiyor. Bu iki ülkenin başını
çektiği grup, bu süreçte tüm karann
AB tarafindan verilmesini, hatta NA-
TO ünkân ve kabiliyetlerinin kullanı-
lacağı operasyonlarda dahi son söz
hakkının kendilerinde olmasını isti-
yor. Türkiye'nin yaptığı 3 maddelik
paketi ve koşullannın kabul edilme-
si dahilinde tugay seviyesinde kaü-
lun önerisi AB tarafindan dikkate
aünmıyor.
AB, Portekiz'in Sintra kentinde ge-
çen haftalarda düzenlenen bir toplan-
tıyla AGSK için oluşturulan geçici
düzenlemenin yaşama geçirilmesi ve
bu kapsamda kurulan "askeri komi-
te, shasi komite ve askeri sekretarya-
n n " mart başından itibaren çalışma-
lanna başlamasını kararlaştırmıştı.
Bu oluşumlann hiçbirinde yer alma-
yan Türkiye, böylece Batı Avrupa
U l u s l a r a r a s ı G ü v e n l i k v e İ s b i r i i ğ i K o n f e r a n s ı
'Türkiye'nin konumu AB için önemli'
GÖYNÜK (AA) -Dışişleri Bakanlığı
Balkan Dairesi Koordınatörü AiHikmet
Alp, Avrupa'nın güneydoğusunda ban-
şın ve istikrann hüküm sürmesi için böl-
gesel ışbirliğının gereklı oldugunu bil-
dirdi.
Türk Atlantik Konseyi'nce düzenle-
nen '10. Lhıstararas Gfivenfik ve işbirM-
ği Konferansı' sürüyor. Antalya'nın Ke-
mer ilçesine bağlı Göynük beldesindeki
Mirage Park Resort Otel'de gerçekleşti-
rilen '21. YüzjTİda YATÜ: MeydanOku-
mafau- ve Fırsatlar konulu konferansın
dünkü ilk oturumunda konuşan Alp, NA-
TO'nun Bosna ve Kosova'da banş süre-
cine katkıda bulunması gerektiğku be-
lirterek "Böfgedc istikrartı. güvenB ve de-
mokratik bir dözenin ounası için Bosna
ve Kosova'da yeniden yapdanmanın ol-
ması ve yabancı \aünmlann konınması
gerekir. NATO da, bu süreçte üsttendiği
görevisârdünnefidir. Aynca Avrupa Bir-
Kği'nin girişinıi degüneydoğu Avnıpa'y»
asayişi getirecektir" dedi. Ingıltere Sa-
vunma Bakanlığı Müsteşan Lewk Mo-
onie de, Türkiye'nin NATO içinde çok
önemli bir rol oynadığına işaret ederek
şöyle konuştu: "Hebiaki Zirveside aske-
ri yetenekferi arttmnaya yöoefikti. UIDU-
yx>nunTirkiye,A\TiıpaBirfiği'nekaOJa-
cak ve NATO'da olduğu gibiAvrupa Kr-
liğj'nİD askeri operasyoalanııa büyük
katkıda bdunacak"
Konferansta, Slovakya'nmNATO'nun
savunma parçalanndan biri oJmak istedi-
ğini dile getiren Slovakya'nuı Ankara
Büyükelçisı Jan Iisuchun yanı sıra Tür-
kiye'nin NATO Daimi Temsilcisi OHBT
Oyraea, Alman Silahlı Kuvvetleri Hu-
kukf3anışmanıMkfeaelE.BrandveSa-
bancı Üniversitesi Dış Ilişkiler Uzmanı
Dr. Mesut Hakkı Caşm söz aldı.
Avrupa pazanna üretim yapan Dupontsa ortaklığı devam edecek
Sabancı grubu ABD'ye açdıyor
HAZALATEŞÇAKIR
LONDRA -Ömer Sabancı Holdıng
A§ ve Dupont'un Avrupa pazan için el-
yaf, cips, poliester hammaddeleri ve ıp-
lik üretıp satmak amacıyla kurulan Du-
pontsa ortakJığı ABD'de de devam ede-
cek. Oroer Sabana, Dupontsa'nm Tür-
kiye'ye35O, bütün Avrupa ya 450 vedi-
ğer ülkelerde 150-280 miryon dolarlık
satış yapacağını söyledi. Sabancı Hol-
dıng Yönetün Kurulu Başkanı Sakş>Sa-
bana da, "Şimdiye kadar Dupont ile
çakşıyorduk, bu ortaklıkla en son tek-
nolojileri kuilanacağız" dedi.
Sabancı Holdıng, basın mensuplanna
yıllık cirosu 1 milyar dolara ulaşması
beklenen ve yüzde 50 ortaklıkla kurulan
Dupontsa'nm Almanya Ventrup. Wilton
PTA, lngiltere'deki iplik ve elyaf tesis-
lerini tanıttı. Ömer Sabancı, bu birleşme
ile birlikte Dupont'un dünyaca ünlü
Dacron, Coolmax, Melinar gibi marka-
lanna sahip olacaklannı söyledi. Saban-
cı, 920 milyon dolarlık sermayenin ya-
nsını verdiklerini kaydederek. "Bu or-
taknk dünyanm lider iki pofiester üreti-
tismin güçkrini birieştirerek hızla büyü-
mesidir. LTke smırian içinde büyûyerek
dünya ekonomisİDde bir yere getanek o-
laa değiLHem pazarlarumz hem de üre-
mnimizgüçknecek
1
' diye konuştu.
Coolmax markasıyla üretilen spor kı-
yafetleriyle Manchester United sporcu-
lannın da giydirüeceği anlatüdı. Sakıp
Sabancı, daha önce de Dupont'tan tek-
noloji aldıklannı anımsatarak "Ancak
eski tekndojikrmi kuüanıyorduk. Şim-
di ise en yeni teknoiojiyi kuIlanacağE"
değerlendirmesinı yaptı.
Dupont Başkanı Edvan VVeDy, bu bir-
leşmeyle yatınm tutannı azaltarak his-
sedar arttıran iş modelini başlattıklannı
söyledi. Dupontsa'nm Asya-Pasifık
Naylon Genel Müdürü Kerry Kehoe de,
Avrupalı olduklan kadar bir Türk firma-
sı olduklannı ifade etti^Ortaklığın malı
sorumlusu da Osman Ünsal oldu.
Adana'da elde edilen girdilerin satış fi-
yatı 1 dolarken Avrupa'da 4 dolara cıkn-
ğını anlatan ÖmerSabancı, bunun katma
değeri yüksek üreümjnden kaynaklandı-
ğı söyledi. Sabancı, buortaklıkla malıyet-
leri yüzde 30 düşüreceklerini ifade etti.
Sakıp Sabancı da "Eski kanuniaria mem-
leketi yönetmeye mahkûm etmişiz. Kar-
^nıızdakfler smokmle dotaşırken biz yır-
ok tayafetkrie geayoruz" dedi.
ÇGDödüUeri sahiplerinibııldu
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Çağdaş Gazeteciler Demeğı'nin
(ÇGD) her yıl geleneksel olarak dü-
zenledığı 'Yduı Gazetecüeri Yanşma-
91999'un sonuçlan belli oldu. Anka-
ra bürosu muhabırlerimizden Ebru
Toktar. 'Anadohınun Yatiü Lmutlan'
başlıkh yazı dizısıyle ÇGD Özel Ödü-
lü'nü kazandı.
ÇGD Onur Odülü, Bergama köylü-
lerine, Mustafa Ekmekçi Gazetecilik
Ödülü Atflla Özsoer'e, L'ğur Mumcu
Araştırmacı Gazetecilik Ödülü Yalçm
Bayer'e ve tzzet Kezer Fotoğraf Ödü-
lü de Gökçer Tahincioğiu'na verildi.
Deprem sürecındekı çalışmalanndan
dolayı Anadolu Ajansı ile jeneratörle-
rini yardım ekiplerine sunan Gökfaan
Bozknrt ve TV 8 ekibine özel ödül ve-
rildi. Diğer ödülleri kazananlar şöyle:
Haber ödülü: LeventSeğmen ve Ad-
nan Keskin (Radikal- Çetenin V'alisi).
Şükrü Küçûksahin (Hurriyet- Durmuş
Şanslı Sanık).
Fotoğraf: AB Kıhç (AA) 'Mavi Çar-
şmın Üstünde Yaşama Baiaş". Seiahat-
tin Sönmez (Turkısh Daıly News -
Deprem ve Ibadet). TV haber: Erhan
Karadağ (ATV-Ankara Havası ve Ulu-
canlar Gerçeği). AB Öztunç, Aziz Me-
tin (Kanal D-Susurluk Seçimde), Meh-
met Büyükan (NTV- Deprem Parası
Maaşa Gitti).
TV Programı: Doğan Tıbç, Faruk
Biktirici (TV8- Çuvaldız). Banu Gü-
ven, Mirgûn Cabas (NTV-24 Saat).
TV Belgeseli: Can Dûndar ve Bû-
lentÇapb (CNN Türk- lnönü Belgese-
li). TRT 'Anadolu tnsanmaveküHürü-
ne sahip çıkan çafaşmalan'.
Kent haberleri: ümit Çetin (Hürri-
yet-Sahipsiz Ankara).
Yerel basın: GençağaKarafazfc(Fır-
tma Gazetesi-Rize-lhaleci Vah). Arif
Arsbn (Batman Çağdaş - Başsaglığı
sürgûnü)
Bırliğı (BAB) kapsamında edindıği
kazanımlan da kaybetmış oldu.
Kıbrıs'ta e$lt statü
Kıbns'ta olası çözüm yollarnun bu-
lunmasına yönelik başlatılan dolaylı
görüşmelerde ilk iki turun tamamlan-
ması, ABD ve BM gibi konuyla doğru-
dan bağlannlı taraflan üçüncü tur için
umutlandırdı. ABD Başkanı Bill Clin-
ton'ın Kıbns Özel Temsilcisi Alfred
Moses ve BM Genel Sekreteri Kofi An-
nan'ın Kıbns Özel Temsilcisi Ahvaro
De Soto'nun bölgeye yaptıklan ziyaret-
lerde, Türk tezlerine çok fazla önem
vermedikleri ortaya çıktı. Türkiye'nin
görüşmelerin daha anlamlı olabilmesı
için "ohnazsa oimaz koşul" olarak ilan
ettiği "eşh statü" konusuna ABD ve
BM temsilcilerinin gerekü öne-
mi vermedikleri anlaşıldı. Özel-
likJe De Soto'nun Ankara'da
"Eşit statü taraflar arasmdald
soruniardan sadece birisidir. Bu
sonın da diğerieri gibi görüşme-
lerde çözülûr'' demesi rahatsız-
lığı arttırdı. Türkiye, ABD ve
BM'nin bu tutumlannı sürdür-
mesı durumunda yapılacak 3.
tur görüşmelerin "semboBk" ol-
maktan öteye geçmeyeceğini
belirtiyor.
Adada çözüm bulunması için
"Daytoo" ve "Camp DavTd" gi-
bi görüşme yöntemlerini uygu-
lamak isteyen ABD, 23 Mayıs'ta
New York'ta yapılacak görüş-
melerde denetımın kendi eline
geçmesini ve taraflara çözüm
için istediği baskıyı uygulamak
istiyor. Türkiye ise bu gelişme-
lere izin vermeyeceğini açıklı-
yor. BM Genel Sekreteri An-
nan'ın gözetiminde gerçekleşe-
cek üçüncü tur görüşmelerde
Türk tarafının konfederasyon
önerisi ve ambargonun kaldinl-
masun gündeme getireceğini
belirten Türkiye, koşuilann ger-
çekleşmedıği bir ortamda çö-
züm için aceleci olmadığının
mesaj ını da veriyor.
AB Izleme süreclnl
geciktlrlvor
AB Komisyonu'nun genişle-
meden sorumlu üyesi Günmer
Verbeugen de cuma günü Anka-
ra'da temaslarda bulundu. Ver-
heugen'in Ankara'daki temasla-
nnın ana gündem maddeleri, ko-
misyon üyesinin birgün önce Is-
tanbul'da, Boğaziçi Üniversite-
si'nde yaptığı konuşmada verdi-
^ mesajlarla behrlendi. Kürt so-
rununun çözümknmesini iste-
yen, azuılık hakiannın verilme-
si gerektiğini belirten Verhe-
ugen, "Buntan yapmayan ölke-
lerinAvTupaulusiartopluluğun-
da yeri yoktur" dedi.
Verheugen'in bu ifadeleri,
AB'nin Türkiye'ye karşı son dö-
nemdeki tutumunun da bir gös-
tergesi oldu. AB, HADEP'li be-
lediye başkanlannın gözaltına
alınıp tutuklanması sürecınde
yöneUk tepkiierini sertleştinniş-
ti. Türkiye, insan haklan nede-
niyle AB'nin katılım öncesı stra-
tejisinin önemli bölümünü içe-
ren *izfcmesürecmi*" geciktirdi-
ği ve mali yardım programnıı
yaşama geçirmeye yanaşmadığı
izlenimini aldı. Türkiye bu kay-
gılannı önceki gün yapılan
görüşmede Başbakan Bülent
Ecevk aracdığıyla AB'ye iletti.
G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada «*v. -• foi,;
kan bir sanatçı değildi. Türkû adamı" ofârak
yola çıktı, öyie devam etti. Türküler ikinci pla-
na itilince, "ilk sırada ne var, ondan okuyalım"
demedi. llkokul çağlannda babam, "Haydi
Mustafa bir türkü söyle" dediğinde, aklfma ilk,
sözleri Pir Sultan Abdal'a ait "Şu karşı yayia-
da göç katar katar" türküsü gelirdi. Sonra da
özay Gönlüm'ün "Denizli-Acıpayam arası"...
Özay Gönlüm'ün ölüm haberini duyduğum-
da da ilk, Denizli-Acıpayam yolunu düşündüm.
Gün ışımadan tütün tarlasının yolunu tutan, ge-
niş şalvarlı kadınlar... Afyonlar çiçek açtığında
beyazdan mora renk cümbüşüne dönen tarla-
lar... Yalnız badem ağaçlan... Kızılhisar*ı geç-
tikten sonra başlayan ormanın arasında kıvn-
lıp giden yollar... Soğuk pınarlann başında mo-
la vermiş otobüs-kamyon şoförleri... Zaten
özay Gönlüm'ün türküleri de onlann yaşamın-
dan kopup gelen pınariar değil miydi?
1990'lann ortasında başkentteki bir törende
tanışmıştım kendisiyle. Sohbetinin de türkü
söyler gibi oldugunu görünce, sempatim da-
ha da artmıştı. Belki bunun tersi de geçerli;
sohbet eder gibi türkü söylüyordu. özay Gön-
lüm'e, türkü adamı demek, sıradan bir tanım
değil. O, türküyü söylemekle kalmadı, deriedi,
notaladı, kaynak kişi oldu... TRT'nin "Türk Halk
Müziği Repertuvan" kitabında Ege yöresini
açınca en çok adı geçenlerin başında Gönlüm
geliyor. Özay Gönlüm'ün adıyla bütünteşmiş
pekçoktürkünün yanında, tümüyle kamuoyu-
na mal olmuş eserterde de adı var. ömeğın,
"Sobalannda kuru da meşe yanıyor" türküsü-
nün hem kaynak kişisi hem derteyicisi özay
Gönlüm...
Türkülere bıraktığı en büyük miras nedir di-
ye sorulsa, yanıtlardan biri sanınm "varen" olur.
Tambura, cura ve çöğürü birieştirip "ya^^ieş-
tiren Gönlüm için belki de, "çoksaziı Türk halk
müziği" yaratıcısı denebilir.
Türkülerin gücü
Anadolu insanı için türkülerin gücünü uzun
uzun anlatmaya gerek yok. Ben bu gücü, ge-
çen yaz Yemen'e yaptığım gezi öncesi-sonra-
SJ bir kez dalia gördüm. Ankara Radyosu sa-
natçrlanndan Kubilay Dökmetaş'a sordum:
- Yemen türküleriyle ilgili elinin altında neler
var?
Bir akşam üzeri iki elin üstüne sığmayacak
kadar kitapla çıktı geldi. Hiçbir türkü kitabı yok
ki, içinde Yemen geçmesin. Yaygın iki-üç Ye-
men türküsünün ötesinde onlarca Yemen'li tür-
kü serdi önüme. Tek tek okudum... Türküler, ta-
rih... Türküler, ölümsüzlüğü yakalamış... Türkü-
ler, insan... Türküler, yaşam...
Pek çok alana uyarianabilecek bir atasözü-
dür
"Çok büyük bir güç bile, yalnızlaşırsa güç-
süzleşiri"
Türküler de öyle. Gerçekten büyük bir güç.
Ama onlann yalnızlaşmaması gerekiyor. Bu-
gün türküler yeniden mod.a, gibi! Ancak moda,
adı üzerinde geçiciliği ,de içinde banndırjyör.
Bir dönem tutulan gömfek modeli gibi bir şey.
Türkülerimiz öyle olmamalı... Pek çok alan-
daki belgesel eksikliğimizin bir kurbanı da tür-
küler. Bu alanın öncüleri, türküleri belgeselleş-
tirmeye girişseler kim bilir ne kadar genis bir
ürünün ortasında buluriar kendilerini! özay
Gönlüm'den çıkıp nerelere geldik. Yukandaki
değeriendirmelere Özay Gönlüm'ün ilk tepki-
siniduyargibiyim: "Hemşerim, aldın başını git-
tin. Hele dur, önce türküyle uğraşanlara birha-
yat hakkı tanınsın, sonra senin dediklehne de
bakılır!" Birtelevizyon dizisi için, sanatçı düşü-
nülüyormuş. O günlerde ünlü olan biri üzerin-
de durulmuş. Dizinin sorumlusu, "Evet, o şu
anda çok ünlü de" demiş, "dizi bitinceye ka-
dar siliniri" Daha yaşarken silinen onca sanat-
çının yanında, özay Gönlüm, belki zaman za-
man kenarda oldu, ama hiç "silik" olmadı. ölü-
münden sonra da eserieriyle yaşamaya devam
etmesi bunun en güzel kanıtı... Baş ucunda
yaren, türküler içinde yat, özay Gönlüm...
KULTUR • »ANAT 293 89 78 (3MAT)
««nç|«r b
Y A T R O S U
Yazan : Kandemir Kondtık
Yöneten : Ahmet Gttlhan
Mtoik : Ali Kocatepe
Koreograf: TayfUll Sav
Dekor . Mertkal Kanıbelli
MÜZİkAC KOMEDİ 2 PERDE—
Cuma 21:00 Cumartesi 15:30 - 21:00
Pazar 15:30
B E Ş İ K T A Ş B E L E D İ Y E S İ
Zeytinoğlu Cad. IMo.8 Etiler - ISTANBUL
BİLFT SATIŞ YERLERI: Tıyatro gışesı (Akatlar) Tel: (0212) 282 57 80 - 282 60 76 - 282 48 98
OTOPARKIMIZ MEVCUTTUR Vakkorama (Suadiye) Tel.:10216) 360 90 90 • Vakkorama jfitonerkez) Te).:(O212) 282 09 65 Valdtorama fTaksimi Te<..(02l2| 2Si 15 72
DANS OKULU
"Anı Dansla dapka Bir Dünyada Yaşayalım"
• VAL5 •CHA-CHA ı/SAMBA
•BOLERO •RUMBA •TANGO
TC. Kültür Bakanlığı
T R A B Z O N
D E V L E T
T İ Y A T R O S U
Zühtü ErkanADRES: Halaskargazı Cd. Osmanbey iş Hanı 182/2 Osmanbey
Tel: (0212) 219 45 4S
Bırımızhepiçın
18 Mart Cumartesi 15.00-20.00
19 Mart Pazar 15.00 ANKARA SANA
TİYATROSUAziz Nesin izmir Cad. Ihlamur Sok. 7 A Kızrtay
Gije: (0-312)4177676
23 Mart Perşembe 20.00
24 Mart Cuma 20.00
25 Mart Cumartesi 15.00-20.00
26 Mart Pazar 15.00SON 9 OYUN
Atapark Haluk Ongan Sahnesi
Gişe Tel: (0-462) 230 21 95
T.C. Kültür Bakanlığı
ISTANBUL DEVLET OPERA ve BALESİ
G. Verdi
AIDA
opera 4 perde
OrtestfaŞef: InnANGUELOV/SahmyeKoyan reUaHRA
11 Mart Cumartesi 15 30/21 Mart Sah 20 00
• •
A.Melikov
FERHAD İLE ŞİRİN
bale 3 perde
Koreograft ve
SahneyeKoyan Yari GRİGOROVIÇ / Orkestra Şelı Elfad BAGtROV
15-29 Mart Çarşamba 20 00 / 5-12 Nısan Çarşamba 20.00
• •
J.Offenbach
HOFFMANN'IN MASALLARI
fantastik opera 3 perde
Orkesfra Şefı InıANGUELOV/SaİHieyeKoyan YettaKAIU
14 Mart Salı 20 00 / 25 Mart Cumartesi 15 30
• •
G.Rossini
İTALYA'DA BİR TÜRK
opera 2 perde
Orkestra Şelı Fabrizio VEHTURA / Satıneys Koyan Peppe be T0HUSI
30 Mart Perşembe 20 00 / 6 Nisan Perşembe 20 00
• •
G. Bizet
CARMEN
opera 4 perde
Orkestra Şefı Ajıtanino PIROLU / Sahneye Koyan Yekta KARA
28 Mart Salı 20.00/8 Nisan Cumartesi 15 30
• •
VİYANA ESİNTİLERİ
operet akşamı
MiuıkYönetmenı Ssrdar YALÇIN / Sahneye Koyan Sömeny AfllMAN
10-31 Mart Cuma 19 00 / 7 Nısan Cuma 19 00
ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ
Bııetıer Ataturk Kultur Merkezı gişelerinde satılmaktadır.
A.K.Mgise tel: (0212) 251 10 23 251 56 00 (7 hat) 254
İSTANBUl BÜVÜKŞEHİR BEIEDİYESİ J
Şehir Tiyatroları \
HABBITE MUHSIN IRTUĞRUL SAHNESİ 0.212 240 77 20
LUKUS HAYAT
Yoneton
Hotdun DORMEN
SIHIRU FLUT (Ç.O)
Uytırlayao Seden EDGU
Yoneton Can DOCAU
FATİH RESATNUHI SAHNESİ 0.212 S26 53 10
Aidah«CCXU
KADINİLEMEMUR
Turictesı Muhrfhn YIMAZ
Y2nMen Madunı KİPBt
>-9-)0-))-l
AIAH/RXVECOCUK(C.O)
yp
N«,'« BtÇnİN AUKAN
H!MHfl524Wffl2WSAN
USKUDAIHUSAHIPZADE CEUL SAHNESİ 0.216 333 03 97
c,,n^i'i
,oSE «SEL OYUNCAKTAKİ SIR (Ç.O!
'O
n..ten Hokon AITIMER
8-9-10-)!-12 MART
KADIKOY HAIOUN TANEI SAHNESİ 0.216 349 04 63
ARSIANA BENZER
ıçesı Huroraon NEVIUZOV»
«ten t u t a İBCAHİMiaCOV
<-9-IO-M-I2MA*r
HOŞU'NUNUIANCMC.O)
YöneMv ZırM ESGEN
CAZIOSMANPASA SAHNESİ 0.212 S78 60 67
FOTOĞRAFCI
Vav~, Y.Ktnan IŞIK
Hamd ZEVBEK
8-910-1112MART
Muslala ARSLAM
HARBIYE CEP TİYATROSU SAHNESİ 0.212 240 77 20
KAPIYIAÇ
eı, Shnı KÛÇÜMEN Yöooten laMr BJUttAS
İlanlarınız için: 0212. 293 89 78