25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ŞUBAT2000SAU CUMHURİYET SAYFA HABERLER İşçi, Demireri istemiyor • ANKARA (ANKA) - Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa Özbek, Demirel'in görev süresinin 5 yıJ uzatılmasını içlerine şindiremeyeceklerini söyledi. Özbek yapoğı açıklamada, hallan genel eğilimınin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirerin görev süresinin uzatılmasından yana olmadığını belirterek "Türkiye'nın sorunlannı çözmek yerine çürütmeyi tercıh eden bır devlet adamı anlayışı yenne 2000'li yıllann zorluklannı ve sorumlululdarını idrak eden; anayasaya. hukuka ve demokrasiye bağlı, yetenekli, inançh ve kararlı devlet adamlanna ihtiyacı vardır" dedi. torakmıyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dışişleri Bakanlığı'ndan dün yapılan açıklamada, Ankara'nın kuzeyinde konuşlu Belbaşı Sismık Gözlem Istasyonu'nun Türkiye ile ABD'nin ortak savunma amacıyla uzun yıllar hızmet verdıği belirtilerek istasyonun yönetiın ve faalıyet sorumluluğunun Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitûsü'ne de\Tedilebilmesi için gerekli çabşmalann tanıamlandığı kaydedildi. VVashington yönetimi, ABD Başkanı Bill Clinton'ın 14-19 Kasım günlerinde gerçekleşrirdiği ziyareti sırasında ünzalanan bir anlaşmayla Türkiye'ye devrettiği Belbaşı Sısmik Gözlem Istasyonu'nda 3 ABD'li haberieşme uzmanı da görev yapacak. Sezer by-pass ameliyatı oMu • ANKARA (Cumhuriyet Bârosu) - Anayasa Mahkemesi Başkanı Ahmet Necdet Sezer'e dün saat 14.00'tekalpdamar cerrahisi anabilim dalı doktorlan tarafuıdan by-pass ameliyatı yapıldı. Yaklaşık 5 saat süren ameliyattan sonra Sezer, yoğun baİcım servisine kaldınldı. Sezer, geçen hafta çarşamba günü kalp spazmı geçirerek Hacettepe Üniversitesi Kalp Damar Cerrahisi Bölümü'nde tedavi altına alınmıştı. Yetkililer, ameliyatın başanlı geçtiğini, Sezer'in sağlık dunımunun iyi olduğunu bildirdiler. ÇeHkTGC'den lıraçeıH • tstanbul Haber Servisi - Kanal 6'da yayımlanan Objektıf programında eski Eminönü Beîediye Başkanı Ahmet Çetinsaya ile tartışan Kadir Çelik, basın meslek ilkelerine aykın hareket ettiği gerekçesiyle Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nden (TGC) ihraç edildi. TGC'den dün yapılan açıklamaya göre Onur Kurulu, Çelık'in programla ilgili gerekli savunmayı uygıın şekilde göndermediğine karar vererek ihraç kararı aldı. Benzine zam • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Benzin ürûnJerine bugünden geçerli olmak üzere yüzde 2.1 ile yüzde 2.2 oranlannda zam yapıldı. Petrol Ofısi'nden yapılan açıklamaya göre, Ankara'da kurşunsuz benzinin fıyatı 551 bin 800 liraya, süper benzinin fîyarı 552 bin 300 liraya, norrnal benzinin fıyaü 528 bin 900 liraya çıkanldı. Istanbul'un Anadolu yakasında kurşunsuz benzinin fiyan 552 bin 100 liraya, süper benzinin fiyaü 552 bin 600 liraya, norrnal benzinin fıyatı da 529 bin 100 uraya. Avrupa yakasında kurşunsuz benzinin fiyatı 553 bin liraya, süper benzinin fiyatı 553 bin 500 liraya, norrnal benzinin fıyatı ise 530 bin liraya yükseldi. Izmir'de de kurşunsuz benzinin fıyan 550 bin 800 liraya, süper benzinin fıyatı 551 bin 400 liraya, norrnal benzin fıyaü ise 527 bin 900 lira oldu. 5+5 'in 10 yıl anlamına gelmediği, önerinin gerekçesine konulacak Demirel'le 6 5 yıP tlalıaANKARA (CumhuriyetBürosu) - Cum- hurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili anayasa de- ğişikliği önerisinde Curnhurbaşkanı Süley- man DemireTin konumuyla ilgili olarak y- er alacak düzenleme tartışma yarattı. DYP'nin önerisinde yer alan, Demirerin 110 imzaya gerek kalmaksızın aday olma- suıa ilişkin geçici madde hükümet ortakla- n arasında kabul görmedi. Buna karşıhk, Demirel'in "5+5" formülünü 10 yıl daha cumhurbaşkanlığı yapabileceği biçiminde yorumlamasının önüne geçilmesi için de önerinin gerekçesine bir ifade konulacağı öğrenildi. Hükümetin MHP kanadı ise DYP ve DSP arasında süren pazarlığı bekliyor. Ecevit Düzce'de Cumhurbaşkanhğı seçimleri ile ilgili ana- yasa değişıkliği tartışmalan, TBMM'nın bir haftalık tatile girmesiyle gündemdeki önceligini yitirdi. DYP lideri TansuÇffler'ın öncelıkle "cumhurbaşkanmıhalkınsecme- sineilişkin öneriieriniooytanmasr ısran sü- reci uzattı. DYP ve FP'liler henüz 184 im- zaya ulaşıp öneriyi TBMM Başkanlığı'na sunamadı. Imzalann tamamlanması ve öne- rinin Anayasa Komisyonu ya da TBMM Genel Kurulu'nda reddedilmesinden sonra, "5+5" ve "DemireTle devam" tartışmalan yeniden başlayacak. DYP Grup Başkanvekili Turhan Güven, "Sayın Başbakan'la genel başkanımızın üzerinde uzlaşnğı durum, önce. nıiHet seç- sin, önerisinin görüşülmesi yönündedir. 1. etabı çözetim, 5+5 ikinci etapta, o kolay, za- manı gehnce de onu konuşuruz" dedi. DSP Grup Başkanvekili Aydın Tümen de uzlaş- maya vanlması durumunda bu hafta "5+5"le ilgili anayasa değişikliği önerisi- ni imzaya açıp, TBMM Başkanlığf na su- nabıleceklenni söyledi. DYP'nin anayasa değişüdiği önerisinde, Cumhurbaşkanı Demireruı "dışardan" ol- masına karşın, anayasada öngörülen 110 imzaya gerek kalmadan aday olabilmesine ilişkin bir geçici madde yer alıyor. Başba- kan BülentEcevit, bu maddeye gerek olma- dığı görüşünü büdirdi. DYP ve DSP kur- maylannın yaptığı görüşmeler sırasında bazı "tereddütfer" de dile getirildi. DSP'li- ler öneride "Demirel'i tarif eden, onu seçe- cekmiş güri" bir ifade yer almamasını iste- di. DYP tarafı da "5+5'i raevcut cumhur- başkanıfarkh vorumlar ve 10>il daha cum- hurbaşkanhğı yapmak isterse ne olacak" kaygısıru dıle getırdı, Görüşmeler sırasın- da önerinin gerekçesine bu kaygüan gide- recek ifadelerin konması benımsendı. MHP Genel Başkan Yardımcısı Şevket Bülent Yahnki, partılenn üzerinde anlaş- tıklan öneriye olumlu bakabileceklerini kaydederken, "Anlaşsınlar bakahm" dedi. 'Sizprojeüretin biz yapalım' SERIAÇEŞ DUZCE - Başbakan Bülent Ecevit, 12 Kasım depreminden etkilenmesi nedeniyle il yapılan Düz- ce'de halka seslendı. Marmara depremlerin- den yüzbinlerce insanın etkilendiğini belırten Ecevit, "Deprem bir in- sanhk olayıdır. Dözceti işadamlan, esnaflar pro- je üretsinler, bizbunu ger- çekleştireunT dedi. Ece- vit, çadırda kış koşullan- na katlanan depremzede yurttaşlann Akdeniz Bölgesi'ndeki tatil sitele- rine yerleşmelerini istedi. Başbakan Ecevit, bera- berinde eşi Rahşan Ece- vit, Içişleri Bakanı Sadet- tin Tantan, Millı Eğitim Bakanı Metin Bostana- oğlu, Bayındırlık ve lskân Bakanı Koray Aydın ile birlikte depremden yo- ğun etkilenen Düzce'nin ü olması nedeniyle dü- zenlenen törenlere kaül- dı. Ecevit, Düzce'ye ge- lirken yine depremlerden yoğun etkilenen Kaynaş- lı'da halka seslenerek kı- sa bir konuşma yaptı. Ecevit, yarundaki bakan- lan takdim ederek başla- dığı konuşmasını, "Bun- ca çekflen acılara rağmen hallan gülen yüzünü gör- mek, çocuklann okula grttiğini gormek bana bü- yük kıvanç verdi" dedi. 'tzler silinnıiş' Ecevit, Düzce Valüiği önünde düzenlenen töre- ne katüdı. Törende Düz- ce Beîediye Başkanı, Düzce'ye ilk vali olarak atanan FîkrrtGüven, Ba- ymdırük ve tskân Bakanı Koray Aydın, Ecevit'ten önce konuştu. Aydın, 12 Kasım depremi sonrası meydana gelen hasar ve yapılan çalışmalar hak- kında bilgi verdi. Güven ise 71. ile de kendisinin kurucu vali olarak gitti- ğini belirterek tüm gü- cüyle yaralan sarmak için çalışacağını söyledi. Güven'in, konuşmasını bitinnesinin ardmdan Ecevit'in yanına gelerek elini öpmesi dikkat çektı. Düzce Valüiği önünde halka seslenen Ecevit, ya- şanan ıkı ağır felaket ne- deniyle daha önce Düz- ce'ye matem havasında geldiğini anımsattı. Dep- remin ardından devletin bölgeye gönüllü kuruluş- lar ve yabancı dostlarla birlikte geldiğini kayde- den Ecevit, "Türidye'de- ki depremler bir insanhk olayı olarak farkh geçrruş- tir. Düzce'nin il olmasuun sizlere ha> ıriı oimasmı d>- hyorum. Sa>ın Güven'in çahşmalamu, Mardin'de- ki hizmetkrini yerinde gönnüştüm. Kendisine başanlar diüyorum" de- di. Düzceli girişimcilerin kaldınlan deprem enkaz- lanmn kenarlannda aç- üklan işyerleri nedeniyle hepsini kutladığını dile getiren Başbakan Ecevit, "Yüzfoinlerce insan bu depremlerden olumsuz etkflendL Şimdi Bolu ve Düzce'nin deprem izle- rinden kurtulduklannı görüyorum*' dıye konuş- tu. Ecevit, ağustos depre- minde Kıalay depx)lann- da 20 bin çadır bulunma- sına karşın, devlet-millet işbirliğiyle 115 bin çadı- nn bölgeye göndenldigı- ni söyledi. ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART Bugünlerde tran, şeriatçılaıia karikatürcükrin kavgasına sahne ohıyor. n. Prof. Arat, îslam dininin şeriat çeşitliliği ile kuşatıldığını söyledi 6 Şeriatçılarm hedefi kadın' BARIŞDOSTER tstanbul Kadın Kuru- luşlan Bırlığı Koordinatörü ve Istanbul Üniversitesi Kadın Sorun- lan Araştuma ve Uygulama Merkezi Baş- kanı Prof. Dr. Neda Arat radikal lslamcılara göre Îslam ve demokrasinin hiçbirzaraan birlikte düşünülemeyeceğini belir- terek radikal lslamcüann en önem- li amaçlannın kadınlan denetun al- tına almak olduğunu vurguladı. Islama rejimlerce yönetilen ülke- lerdeki durumu, özeüikle kadınlar açısından inceleyen Arat, tslam di- ninin tek ohnasına karşın bir şeriat ProtNeclaArat çeşitliliği ile kuşanldığını vurgulaya- rak "Radikal İslam. aslında topJum- sal anlamda uyumsuz bir kirJenin düşkınkhldannıveprotestosunudış- laşnran sosyokültürel bir harekettir. Bu harekeön yandaşlan, Şeriat ve yahuzca şenat' demektedirier. An- cak, şeriat derken kastedilen nedû-" diye konuştu. Köktendincı örgütle- rin. ister silahlı, ıster silahsız olsun- lar, en büyük zaran kadınlara verdik- lerini ve günümüzde 5 kıtada 450 milyon kadının. İslam ülkelerinde yaşadığını ifade eden Arat sözlerini şöyle sürdürdü: "İster ikö'darda. is- ter muhaiefetteoisonlar; köktendin- cflerin ana talepieri, öncetflde kadm- lan sıkı bir denetim altma ahnakolu- yor. ADe UişkUerini yeniden düzenle- meyi, kadınlara bü\un eğdirtmeve yöâelik yeniyasalar koymayı\e>'a ya- salan bu amaçlanna uygun şekiİde değiştirmeyiflkveenöneaıliişlerisa- yiyoriar. Ne yazık ki 901ı yıllar, dev- leberinbukonularda köktendincüer ile işbuüğiııe tanık olmuştur." Arat, Islami yönetim altındaki kadınlarla ügilı şu örnekleri verdi: Sudan: Kadınlar, devlet gücü ile kapanmaya zorlandılar, meslekleri- ni yitirdiler. Cezayir Kadınlar, eşlerini kendi- leri seçerek e\'lenme hakkını, çocuk- lannın velayetini yitirdiler. Erkekler ise eşleri adına da oy kullanma ayn- calığını kazandılar. Köktendinci er- kek öğrenciler müzik dinleyen, spor yapan genç üniversiteli kızlara sal- dırmışlar ve bunu yaparken "Halkm vicdanını ve ulusâl değerleri koru- duklannı, lslamm koruyuculan ol- duklannı" dile getirmişlerdir. tran: Kadınlar mesleklerini yitir- diler. Pakistan: Kadın örgütleri, özel- hkle kırsal kesrm kadınlanna yöne- lik çalışmalan yüzünden sürekli teh- dit edürnekteler. Afganistan'daki Ta- leban ile yakın ihşküeri olan Pakis- tanlı köktendincilere göre, "Hükü- met dışı kunıhışlar. sivfl tophım ör- gütleıi siyvnistler taranndan fınan- se edflen ve kadınlan evierinden çı- kartarak mahvermek isteyen Baûh ajanlardır. Geteneksel aile sistemini ve kültürel değerleri Baü'run çokiyi planladığı birprogramile>ıkmakis- trvt)rvekadmlanerkekfcreözgürol- lere özendiriyortaıf Afjganistan: Taleban yönetımınce çalışma yaşamından aühp evlerine kapatılan Afgan kadınlann, kendile- rine ve ailelerine bakabilmek için i- kı seçenekleri kaldı: Dilenciüi ve fiıhuş. Fuhuş yapmak zorunda bıra- kılan Afgan kadınlar, yakalandıkla- n zaman polise ve yargıçlara rüşvet vererek birkaç kırbaçla kurtulabili- yorlar. IRMIKIAYDEV ENGİN aengin@doruk.nettr. Türkiye gündeminden söz ediyorum. Gerçekten de ıslak sabun, yanında halt etmiş. Tut tutamıyorsun, kovala yetişe- miyorsun. Şu bilançoya bakın: 17 Ağustos'ta sallandık, yı- kıldık, yıkıntılann altında ezil- dik. Avrupa Birliği'ne aday üye olduk. Hizbullah'la 17 Ağus- tos'tan beter sarsıldık. Daha gerilere gidin, Susur- luk'u anımsayın... N'oldu bütün bunlar? Haksız mıyız? Islak sabun daha kolay yakalanır, kavra- nır... Gündemi sürekli değiştire- nin medya olduğundan, med- yanın "yapaygündem" ürete- rek hedef saptırdığından yakı- nılıyor. Bu ülkede medya ne hatt etsin? Bir iskandinav ga- zetecinin biryıldayaşayacağı, tanık olup haberteştireceği re- zaletlerin, çalkantılann, doğal afetlerin, cinayetierin, hırsızlık- lann, yolsuzluklann tümünü, bu ülkenin gazetecileri bir haf- tada yaşıyor. • • • Ama olan da ülkeye, ülkenin yaşamsal sorunlanna oluyor. Cteğanüstü önemli, olağanüs- Islak Sabundan Beter... tü yaşamsal sorunlar ucundan kıyısından didiklenip belleğin derinliklerine itiliyor; unutkan- lıkla sakat toplumsal belleğin labirentlerinde yitip gidiyor. Bir örnek: Akkuyu nükleer santralı ihalesi ne oldu? Hükümet üç beş gün elekt- rikleri kesip ardından enerji açığını kapatmak için nükleer santral ihalesinin gerçekleşti- rilmesine karar verildiğini açık- ladığındayergök intemiş; çev- reciler ayaklanmış, gazete sayfalan nükleer enerji yandaş ve karşrtlannın tartışma arena- sına dönmüştü. Sonra... Kendinizi bir tartın hele: Nükleer santral ihalesi ne ol- du? Eğer konu üstüne yazmış, konuyla yakından ilgilenmiş ve akademisyenler arasında sü- rüp giden bir "nükleer enerji" tartışmasının Internet'ten sü- rekli izleyicisi olmasaydı, bu satırlann yazan da bu sorunun yanrtını bilmeyecekti. Üç dört gün önce Anadolu Ajansı bülteninde, sıradan bir "sıraya" sıkıştınlıvermiş iki sa- tıriık haber vardı. Haber kimi gazetelerde hiç yeralmadı, ki- milerinde isetek sütunluk özet haberle geçiştirildi: Hükümet, bir türlü kendi iç pazarlığını bağlayamadığın- dan ihaleyi bir kez daha erte- ledi. Teklif veren uluslararası konsorsiyumlara bir yazı gön- derip tekliflerini dondurmalan istendi. Karar mart başında verilecek. Bu tuhaf ertelemenin anla- mı ne? Toplumdan yükselen tepki- ler karşısında hükümet durak- sadı ve konuyu aynntılı incele- mek üzere erteledi desek, de- ğil. Birkaç haftalık erteleme- lerle, ama asla nükleer enerji- den vazgeçmeden yol alın- makta. "Peki öyleyse niye ihale ya- pılmıyor" diye sorsak yanıt saydamlaşmamakta direnen bir yönetim aygıtının karanlı- ğında kalıyor. Enerji Bakanlığı ANAP'ta. Iri kıyım Enerji Bakanı hiçbir şey söylemeden konuşmakta uz- manlaşmış. Söylediklerinden, nükleer enerji ihalesi üstünde- ki sis perdesini aralamak ola- naksız. Söylentinin bini bir para: "3 milyardolariık birihaie söz ko- nusu ve bunun yalnız komis- yonu 300 milyon dolar tutar" fısıltılan Ankara ve Istanbul'da kol gezmekte. Kanada, Amerikan ve Ja- pon firmalannın yanştığı ihale- de, kimileri tatlı komisyonlann hesabını yaparken kimileri nükleer enerji teknolojisinden, nükleer silah yapımına sıçra- yıp Ortadoğu ve Avrasya böl- gesinde nükleer güçle donan- mış bir Türkiye düşü kuruyor- lar. Buyrun, Ens Öksüz konu- şuyon "... Türkiye 'de bana göre en az 50 tane atom santralı yap- malan lazım Türkiye, bu sayede atom bombası yapa- bilecek teknolojiyi kavraya- caktır. Yani uzaktan ku- mandalı hale gelmiş ve Türiti- ye'ye karşı düşman unsuriar, saflar, bilgisizler, kandınlmış adamlartoplanıyor, ilimle, tek- nikle çözülmesi gereken bir konuya politik yaklaşmak su- retiyle geciktiriyor Türkiye 'nin işini." Prof. Öksüz bu sözleri, haf- talık Akdeniz Postası gazete- sine 3 Kasım 1997'de verdiği demeçte söyledi. Yetmedi mi? Peki buyrun bir tane daha. Bu kez, Prof. Dr. Ramazan Mirzaoğlu, 1996'nın 5 Ni- san'ında 'Türkeli' gazetesine konuşuyon "...Kaldı ki Türkiye'nin çok yakın zamanda atom bomba- sına sahip olması gerekmek- tedir. Nükleer santrallar atom bombası teknolojisi için de bir altyapı oluşturması baktmın- dan ayn bir öneme haizdir..." Bu sözlerin sahipterinden E- nis öksüz bugün MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ulaştır- ma Bakanı. Ramazan Mirza- oğlu ise gene MHP'li ve bugün Devlet Bakanı... Siz hele bu alıntılan sindire- durun; biz şu ıslak sabunlar- dan birini, nükleer enerji sa- bununu yakalamaya çabala- yacağız. Mart ayına ne kaldı şunun şurasında... ÜĞÜPOLtTİKA GÜNLÜĞÜ HtKMET ÇETİNKAYA Gerçekler... Fazilet Partisi çelişkileryumağı... FP Genel Başkan Yardımcısı Veysel Candan di- yorki: "Irtica paranoyası pompalanıyor..." Tokat'ta Kadiri tarikatı şeyhi Ahmet Ulukaya'nın dergâhında yakalananlann çoğunluğu öğretmen, mühendis, memur... Peki, İBDA-C'nin yayın organı 'Furkan' dergisini Turhal'da satan kim? Ordudan atılan astsubay Orhan Metin Erçoş- kun!. FP'li Candan, "FP üzerinde komplo teorileıiûre- tiliyor" dedikten sonra ekliyor: "Devletin içinde, belediyede, poliste, hastane- de, postanade irtica varşeklinde habeıierile vatan- daş idareye karşı soğutuluyor..." Son günlerde Hizbullah vahşetiyle sarsılan top- lum, 'devlet içinde dinci örgütlenme'nin boyutlan- nı görebiliyor mu? Hiç sanmıyoruz!.. Bir gizli el üzerine örtü çekiyor... Hizbullah'a yönelik operasyonlara baktığımızda dikkat çekici görüntüler karşımıza çıkıyor... Hizbullah'ın Güneydoğu Anadolu Bölge Sorum- lusu Ferhat Ak, Şanlıurta sorumlusu Mehmet Şi- raz Alkanat, Silvan sorumlusu Mustafa Çaduk, Mehmet Yaşar Doğru ve Turan Doğru tutuklan- dılar... Mehmet Yaşar Doğru'nun görevi neydi? Kredi ve Yurtlar Kurumu'nun Şanlıurfa Erkek öğ- renci Yurdu'nda memur!... Bir hafta önce yakalanan Hasan Çrtsüren, M. Gûray Kocakavak, I. Halil Güneş, I. Halil Dağlar, Mustafa Bakır ve Mehmet Ali Baturalp adlı kişi- ler neredeokuyoriardı? Harran Üniversitesi'nde!.. Bu öğrenciler aynı zamanda Kredi ve Yurtlar Ku- rumu'nun Şanlıurfa Erkek Öğrenci Yurdu'nda kalı- yorlar... Ya Konya'da yakalanan Hizbullahçı Metin Selim Sabaz nerede çalışıyordu? Konya Büyükşehir Belediyesi'nin KOSKİ şirke- tinde jeoloji mühendisi olarak!.. Nedense Fazilet Partisi bu gerçekleri görmüyorya da görmek istemiyor... • • • Acaba Fazilet Partisi, Hizb-ut Tahrir adlı siyasi parti kimliğinde gözüken yasadışı dinci örgüt hak- k d ? ğ g kında ne düşünüyor? Hizb-ut Tahrir Is y Istanbul'da kitapçıklar dağıtıyor, tebliğ aşamasındaki örgüt cemaate doğru kararlı adımlaria ilerierken Süleymancı, Kadiri, Nurcu, Nak- şibendi gıbı gruplan yanına almaya çalışıyor... Hizb-ut Tahrir'in amaçları nedir? "1 - İslam'da şahsi hürriyetyoktur. Müslüman şah- si olarak hür değildir. Aksine Müslüman, Şeriat7n kendisine gösterdikleriyle mukayyeddir. Mesela, namaz kılmadığı veya oruç tutmadığı zaman ceza- landırtlır. Sarhoş olduğu veya zina ettiği zaman ce- zalandınlır. Müslüman bir kadın güzelliklehni ve ziy- rtetlerini ortaya çıkararak açık-saçık dışanya çı- karsa cezalandınlır. Bundan dolayıdır ki kapitalist batı düzeninde mevcud hümyetlerin İslam'da yeriyoktur. Bunlarİs- lam hükümleriyle tam bir tenakuzla çelişirter. 2- Kapitalist ideolojinin en bariz fikirlennden biri de demokrasıdir. Demokrasi, halk için ve halk adı- na halkm hâkimiyetidir. Demokratik düzende asıl olan iradeye, egemenliğe ve irrfaz hakkına sahip olan halktır. Kendi kendisinin efendisi olduğundan iradesiniyürütme kudretine sahip olan halktır. Onun üzerinde hiç kimsenin egemenliği(üstûnlüğü-efen- diliûiya da hâkimiyeti) yoktur. ışte bu demokratik düzen, bir küfür düzenidir. Beşe hn uydurduğu bir düzendir ve şeri hükümler de değildir. Bundan dolayı da bu düzenle yönetim küfürle yönetimdir. Demokrasiye davet etmek bir küfürdüzenine davet olduğundan, ona davetetmek de veya onu herhangi bir haliyle almak da caiz de- ğildir. 3- Bu demokratik düzen Islam'ın hükümlerine muhaliftir. Müslümanlar bütün işlerini Şeriat'ın hü- kümleriyle yürütmekle emrolunmuşlardır. Müslü- man, Allah'ıh kuludur. iradesini Ailah'ın emirleri- ne ve nehiylerine uygun yönlendirir. Ümmet de iradesini heves ve arzulanna göre yürütme hakkına sahip değlidir. Çünkü onun hâkimiyet hakkı yoktur. Ümmetin iradesini yönlendiren Şeriat'tır, zira hâki- miyetin sahibi Şeriat'tır. Böyle olduğu içindir ki üm- met yasa koyma hakkına sahip değildir. Çünkü, Şe- riat koyucu yalnız Allah'tır. Ümmetin tamamı, me- sala; faiz, ihtikar, zina veya içki gibi Ailah'ın ha- ram kıldığını mübah kılmaya toplanmış olsa, onun bu icmaının hiçbir kıymeti yoktur, çünkü İslam hü- kümleriyle çelişmektedir. Eğerbunda ısrariı olurlar- sa savaşılır. 4- Ancak Yüce Allah sultayı yani yönetim ve yü- rütmeyi ümmete tahsis etmiş, kendi adına hüküm ve infazı gerçekleştirmek için de yöneticinin nas- bedilmesi ve seçilmesi hakkını ümmete vermiş ve Allah yöneticinin nasb edilmesinin (belirienmesi- nin) de muhakkak beyat yoluyla olmasını emret- miştir. Sulta ve siyade-hâkimiyet arasındaki fark iş- te böyle anlaşılır. Hâkimiyet Şeriat'ın, sulta ümme- tindir." • • • Hizb-ut Tahrir Türkiye'de örgütteniyor... Hizbullah "bitti, bitecek" derken, karşımıza Hizb- ut Tahrir çıkıyor. Acaba Hizb-ut Tahrir'in görüşleri kimi Fazilet Par- tililerin düşünceleriyte örtüşüyor mu? hikmetcetinkaya(a cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Başkanlık divam toplandı MHP kongresi eylülde ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - MHP Baş- kanlık Divanı, büyük kongrenin 9-10 Eylül günlerinde yapılmasını benimserken, parti prog- ramının da günün koşul- lanna göre yeniden göz- den geçirilmesini karar- laştırdı. MHP Başkanlık Diva- nı, dün Genel Başkan Devlet Bahçefi başkanlı- ğında toplandı. Kongre sürecine ilişkin takvimin görüşüldüğü toplantıda, mart ayında üye kayıtla- rının açık ilanla güncel- leştirilmesi, hazıran ayın- da ilçe kongreleri ve tem- muz, ağustos aylannda il kongrelerinin tamamla- narak 9-10 Eylül günle- rinde de büyük kongre- nin yapılması planlandı. Toplantıda. parti tüzü- ğunün de Siyasal Partiler Yasası'nda yapılan deği- şikliklere koşut olarak yeniden düzenlenmesi kararlaştınldı. MHP Genel Başkan Yardımcısı Şevket Bülent Yahnki, -mÎHîyetçi hare- ketin 21. yüzyıno hedefle- rini kucakiayacak bir pn^nuna kavnştnnıla- cağuu" söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle