27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
g ŞUBAT 2000 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Danıştay, Türk Telekom'un sabit ücret kesintisini iptal etmişti, devlet ise kesinti üzerinden vergi alıyor Telefonda sabit ücret oyunu• Türk Telekom, Danıştay'ın iptali üzerine sabit ücret kesintisinden abonman sistemine dönmüştü. Cep telefonu şirketleri ise sabit ücret kesintisini devam ettirdiler. Hükümetin yüzde 25'lik özel iletişim vergisi de yalnız konuşma ücretinden değil sabit ücret üzerinden de kesiliyor. ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - TBMM'den çıkarken, konuşma ücreti üzerinden kesıleceği açıklanan yüzde 2 5 'lik özel iletişim vergisınde, sabit üc- ret de hesaba katılıyor. Malıye Bakan- Ugj yetkihlen, yasanın haberleşme hiz- metı üzennden yüzde 25'lık vergi ke- silmesini öngördüğünü, haberleşme hizmeti kapsamında sabit ücretin de y- er aldığını bıldirdiler. Ancak Danıştay, Türk Telekom'un sabit ücret kesintisini iptal etmişti. Te- lekom, sabit ücret kesintisinden vaz- geçerek abonman sistemine geri dön- mesine karşın cep telefonu şirketleri abonelerden sabit ücret kesintisini sür- dürdükleri gibı, devlet de sabit ücrete göre eğitime katkı payı, özel işlem VCT- gisı ve özel iletişim vergisi alıyor. Malıye Bakanı Sümer Ond, dün ga- zetecilerin sorulan üzerine, ocak ayın- da faturalann kabank olmasının nede- nını yılda bir kez alınan eğitime katkı payı ile özel işlem vergisirun aynı aya denk gelmesinden kaynaklandığını söyledi. Oral, 2000 yılı sonunda vergi yasasının yürürlüğünü tamamlayaca- ğını kaydetti. Maliye Bakanlığı, 26 Kasım 1999 tarihinde depremle ilgili ek vergilerin Resmi Gazete'de yayımlanmasınrn ar- dından yaptığı açıklamada, "2000 yıh sonuna kadar cep telefonlan' konuşma bedellen' üzerinden yüzde 25 vergi ödenecektir'" demıştı Ancak, cep telefonu kullanıcılanna gelen faturalarda, yüzde 25 'lik özel ile- tişim vergisinin yalnız konuşma ücre- ti üzerinden değil, sabit ücret üzerinden de kesildiği ortaya çıkü. Maliye Bakanlığı'ndan cep telefonu faturalarının ocak ayuıda vergiler ne- deniyle yükselmesine ilişkin yapılan 5 Şubat 2000 tarihinde yapılan açıkla- mada ise, cep telefonu kullanıcılann- dan haberleşme hizmetinin yüzde 25 'ı oranında özel iletişim vergisinin ahn- masının öngörüldüğü anımsatıldı. Resmı Gazete'de 26 Kasım 1999 ta- nhinde yayımlanan ek vergi yasasında, "31 Arabk 2000 tarihine kadar uygu- lanmak üzere her nevi cep telefonu iş- letmecileri tarafindan verilen (ön öde- meti kart saöşlan dahfl) tesis, devir, na- Idl ve haberleşme hizmetleri yüzde 25 oranında özel iletişim vergisine tabidir" denılıyor. Malıye Bakanlığı yetkılılen, tesıs ve haberleşme hizmetleri kavra- mının, sabit ücret üzerinden de yüzde 25 oranında özel iletişim vergisi kesil- mesi anlamına geldığıni bıldirdiler. 'Uygulama yasal değil' Yıne Malıye'nın açıklamasına göre, özel iletişim vergisi dışında özel işlem vergisi ve eğitime katkı payı da, "ya- sal obnadığıbelirtilen" şirketlerin aldı- ğı sabit ücrete dayanıyor. Malıye Ba- kanlığrnın açıklamasında, yılda bir kez ohnak üzere GSM ışletmecisinin aldığı sabit ücret kadar eğitime katkı payı ve bu tutar kadar da özel işlem vergisi alındığı bildirilmişti. Ancak, daha önce yargı, Türk Telekom'un sa- bit ücret kesemeyeceğine hükmetmiş- tı. Bunun üzerine sabit ücret uygula- masından önceki abonman sistemine gen dönen Türk Telekom, aylık abon- man taksitleri kesinülerini sürdürüyor. Turkcell 2 milyon 173 bin 913 lira, Tel- sim de aylık 1 milyon 739 bin 130 li- ralık sabit ücret kesintisi yapıyor. 8 mil- yona ulaştığı belirtilen cep telefonu aboneleri üzerinden şirketler aylık 16 milyon liranın üzerinde'para kazanı- yorlar. Cep telefonlannda da sabit ücret ke- sintisinin yasalara aykın olduğuna iliş- kin abone başvurulannın yargı süreci devam ederken, Tüketici Haklan Der- neği de sabit ücret uygulamasını Reka- bet Kurulu'na götürdü. ••IMB Kamu çalışanlannın protesto gösterisine katılım yüksekti "Zonııılıı tasarrufa son verilsin' tzmir Konak AlanTndaki gösteride milletvekillerinin layak emeknüği de eieştirildi Türkiye'ye döndü Mehmet Ali Iboak serbest tZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Kamu çalışanlan "Zorunlu TasarruF kesintisi uygulamasına son venlmesını istedi. Konak Alanı'nda toplanan çok sayıda kamu emekçisi adına basın açıklaması yapan KESK lzmir Şubeler Platformu dönem sözcüsü Bahri Akkan, kaynak yokluğunu bahane eden hükümetin halkın duygularuıı sömürerek deprem vergisi ve benzeri uygulamalarla para topladığını belirtti. Akkan, TBMM'den çıkanlan "Kıyak EroektiHk' 1 yasasıyla parlamentonun gerçek yüzünün ortaya çıktığına dikkat çekerek, "Yargıdan dönmemesi için yargı mensuplannı da yasa kapsamına alarak rüşveti yaygmlaşüranlar, bu yolla sinsi ptanlannı yaşama geçirmeye çanşmaktadırlar" dedı. Kamu çalışanlan Konak Alanı'ndaki alkışlarla desteklediklen protesto eylemınde. "Zafer direnen emekçinin olacak", "Direne direne kazanacağız". "Tasarruf dedfler hakkmuzı yedfler". "Zorunlu tasarruf istemiyoruz", "Sahte sendika yasasına hayır" sloganlannı attıİar. Bahri Akkan, hükümetin tüm tepkilere ve muhalefete rağmen 2000 yıîı bütçesini Meclis'ten geçirdiğinı belirterek şunlan söyledi: "2000 >ılı enflasyonunu hayah rakamlaria yüzde 25 olarak hedefleyen hükümet, kamu emekçilerine yüzde 15'Kk zam yapb. Biz bu hedefin ve rakamlann koca bir yalan olduğunu söyterken, koro halinde karşı çıkanlar, ocak ayı enilasyonu yüzde 70 olarak açıkbndığında sessiz kalmaktadıriar. Güdümlü basm kuruluşian aracıuğryla 'ama, fakat' gibi eklemelerle kamuoyuna yabuı söylemektedirier. Oiü soygunculuğunu meskk haline getirerek 'mezarda emeklılık' yasasını çıkaranlar, bugün HizbuUah rahşetinden adeta medet umarak layak emeklüik yasasuu çıkardüar." Akkan, kamu emekçılennden kesılen zorunlu tasarruflann faiziyle birlıkte geri ödenmesıni ısteyerek uygulamaya da son venlmesını ıstedıklennı belirtti. lütantrııl Hn Dolandıncılık suçundan hakkında 4 ayn gıyabı tu- tuklama karan bulunan FP tstanbul Milletvekili Naz- lı Ibcak'm oğlu ve eski Ak- şam gazetesi sahibi Meh- met Ali Ibcak dün Türki- ye'ye döndü ve çıkanldığı mahkemece serbest bıra- kıldı. Mehmet Ali Ilıcak dün saat 10.25'teNew York'tan Delta Havayollan'na ait bir uçakla Istanbul'a gel- di. Atatürk Havalimanı'nda gözaltına almdıktan sonra saat 10.50'de Asayış Şube Müdürlüğü'ne getirilen Mehmet Ali Ilıcak, lnfaz Büro Amirliğı'ndeki iş- lemlennin ardından saat 11.15 'te şubeden çıkanldı. Ilıcak, hakkında açılan 8 ayn davanın 4'ünde ifade- si almamadığı gerekçesiyle verilen gıyabi tutuklama ka- rarlan bulun- duğu ıçuı Şiş- li Adliyesi'ne götürüldü. Ilk olarak Şişli 9. Aslıye Ceza Mahkeme- si'ne çıkanlan Ibcak, burada "dolandıncı- hk" suçundan dolayı ifade verdi. TCY'nin 503. maddesi uya- nnca 1 ile 3 yıl arasmda hapis cezasına çarp- ürılması iste- nen Ilıcak, ifa- desınde. iddia edildiği gibi yalan vaatte bulunup okur- lan kandırmadığını söyle- di. Ilıcak, 323 bin adet tele- vizyon ve sofra talamının kupon karşılığı okurlara dağıtıldığını, kuponların yayımlanması devam eder- ken de BBD şirketinin ga- zete dağıtımını bıraktığmı. bu yüzden kuponlann okurlara ulaştınlmasında problem yaşandığını. ge- cikmeler olduğunu savun- du. Bu mahkemece verilen Ilıcak hakkındaki 3 ayn gı- yabi tutuklama karan, sa- nığm ifadesinin alınması üzenne kaldınldı. Ilıcak, bu davalarda tutuksuz ola- rak yargılanmaya devam Ibcakjıavalimanında gözalüna ahndL hakkında 1 gıyabi tutukla- ma karannın bulunduğu Şişh 7. Asliye Ceza Mah- kemesi'ne çıkartıldı. Bura- da da aynı şekilde ifadesi- ne başvurulan Ilıcak, 9. Aslıye Ceza Mahkeme- si'ndeki savunmasım tek- rarlayarak, dolandıncıhk kastı olmadığını söyledi. Dosyada şikâyetçinin şi- kâyetinden vazgeçtiğinin görülmesi üzerine söz alan Ilıcak'ın avukatı Turgut Kazan. müvekkilinin bera- atini talep etti. Ifadesı alındığı için sanı- ğın tutuksuz yargüanmak üzere gıyabi tutukluluğu- nun kaldınlmasına karar veren hâkim, dosyamn da incelenmek üzere Cumhu- riyet Savcılığı'na verilme- sıni kararlaştırarak davayı erteledi. Ilıcak'ınay- nca, aynı mahkemede hakkında bu- lunan, ancak gıyabi tutuklu olinadığı di- ğer davalar- dan da ifadesı alındı. Şubeden çı- kanhşı sıra- smda basm mensuplan- nın "Türki- ye'ye neden döndünüz" şeklindeki so- rusuna Ilıcak, "Burası be- nim memleke- tim" karşıhğı- m verdi. Pro- mosyonlarla ilgili bir soru- ya da Ilıcak "Akşam gazetesi şu anda büyük bir kurumun elin- de. Gazetenin yeni sabipk- ri verilmeyen promosyon- lan da verecek" dedı. Ilı- cak, askerlikle ilgili prob- lemi bulunmadığmı ve 5 Mayıs'ta bedelli için baş- vuracağını söyledi. Yaklaşık 2.5 yıldır ABD'de bulunduğunu be- lırten Ihcak, "Zamanında boyumazdan büyük işlere kalkıştık. Ama burada doğduk, burada öleceğîz'' diyekonuştu. Ilıcak'man- nesi, FP Istanbul Milletve- kili gazeteci-yazar Nazlı Ilıcak, oğlunun sadece ifa- de vermemekten dolayı bır sorumluluğu bulunduğunu bildu-di. r HıjkJ j IMOKI 511O Vakıfbank kredi desteği, 10.990.000 TL'den başlayan peşinat, . 6.990.000 TL'den başlayan taksitlerle... IMOKIA CONNECTING PEOPLE Cep Telefonu Elbette Ba$arı'dan Alınır DBAŞARI Başan Elektronik, Nokia'nın Türkiye yetkili distribûtörOdür. www.basari.com.tr Kampanyanın geçerli olduğu sebeke ile ilgili bilgileri ve kampanyaya katılan, size en yakın Başan Elektronik Yetkili Satıcısı'nı öğrenmek için bu numaralan arayınız. Ankara (0312) 284 20 00 • Istanbul (0216) 416 01 50 • İzmir (0232) 483 40 40 • Adana (0322) 457 59 00 • Bursa (0224) 271 82 66 ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Devlet, Hizbullah, vs... Ünlü Alman siyasetçisi Bismark'ın, bizlerle ilgili çok ilginç bir saptaması vardır. "Türklerin en büyük hatası"der, "dostlannın dostlannı dost, dostlannın düşmanlannı düşman saymalan; aynı biçimde düş- manlannın dostlannı düşman, düşmanlarının düş- manlannı dost zannetmeleridir." İlginç ve bana kalırsa doğru bir saptamadır bu. Buna benzer bir yaklaşım, günlük yaşamımızda ve dost ilişkilerimizde bile görülebılir. Sevdiğimiz bir ar- kadaşımızın arasının iyi olmadığı bir insana, kolay kolay kanımız ısınmaz. Aynı arkadaşımızın sevdiği insanlara, gönlümüzaçıkolur. Hoşlanmadığımız bir insanın yakınlanna kuşkuyla bakanz. Aynı insanın sürtüştüğü insanlara, bellı bir sempatiyle yaklaşı- nz. Herhalde Akdeniz kanından ya da "genlerimiz- den" gelmektedir bu özelliğimiz. Hiç kimsenin tahmin edemeyeceği boyutlardaki vahşetini, tüylerimiz ürpererek izlediğimiz Hizbul- lah'ta; kimi güvenlik güçlerimizin, böyle bir duygu- nun etkisi altında kalmış olabileceğini düşünüyo- rum. Ama iş bu kadar basit değil. Hizbullah'la yerel güvenlik güçleri arasındaki iliş- kiyi, salt bir "gözyumma" olarak değerlendirmek için, çok saf olmak gerekir. Bu bakımdan, "Hizbul- lah'ı devlet kurdurdu ve denetliyordu" gibisinden uç ifadelere itibar etmemiz de mümkün değildir. Uzun yıllardan beri; Kemalist ilkelerin terk edilme- sine ve Türk - Islam sentezinin egemen kılınmak is- tenmesine karşın, çok şükür Atatürk Cumhuriyeti, daha o noktaya gelmemiştir. • • • Sayın Cumhurbaşkanımızın, "Devlet adam öl- dürtmez" sözünü, bu bakış açısı altında değerlen- dirmek gerekir. Başka ne diyebılirdi? "Devlet Is- lamcı birtakım tipleri sefert>er eder ve adam boğ- dururken video çekimi yaptınr" mı diyeceklerdi? Aynca her zaman dile getirdiğim bir noktayı, ge- ne dile getirme gereksinimini duyuyorum. Kendine verilen yetkileri aşan ya da kötüye kullanan "dev- let görevlileri" ayn bir şeydir, "devlet" ayn bir şey- dir. Bu ikisini kanştırmamak gerekir. • • • Fazilet Partisi'nin; Hizbullah'ın pisliğine bulaşan ellerini gızleme telaşı içinde, Silahlı Kuvvetler'i he- def alması, çok yanlış bir şey oldu. Geçenlerde de değinmiştim, Sayın Kutan gibi deneyimli bir siya- setçinin, böylesi bir hata yapabilmesini çok garip- sedim. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, ülke bütünlüğü konu- sunda ne denli hassas olduğunu herkes bilir. Ve Si- lahlı Kuvvetler'in, PKK'nin ülkeyi parçalama ama- cına karşı mücadele ederken, aynı bölgede Islam- cı bir gelişmenin, eninde sonunda bir başka par- çalanmaya yol açacağının bilinclnde olmamalannı beklemek pek akıllıca olmaz. Gerçekten, Hizbullah'ın amaçlannın Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplanna "ehven-i şer" geleceğini sanmak, budalalıktan başka bir şey değildir. Ve "hal böyle iken", bu konuda Silahlı Kuvvetler'i suçlamak, gerçekten anlaşılmaz bir hatadır. önceleri; çok ürkek de olsa, Hizbullah 1 ! "koiîamah- mn"yollannı arayan dinci basm, Hizbullah'ın "ma- rifetleri" bir bir ortaya dökülünc©; t)ambaşka~bir üslup geliştirdi ve suçu devletin ve devletın kolluk kuvvetlerinin üstüne atma "pişkinliğini" denemeye başladı. "Şimdiye kadardevlet neredeydi?" d'ıye soruyor- lar, "Devlet şimdiye dek bu olayın üstüne neden git- medi?". Nasrettin Hoca'nın hikâyesinde olduğu gibi, "sanki hırsızın hiç suçu yok". Kaldı ki; bunu söyleyenler, devlet güçlerini yıllar- ca elterinde tutan insanlar. Şimdiye kadar kendile- ri neredeydi, akıllan nerede idi? lçışleri Bakanlığı, yıllarca bunların elindeydi. Emniyet güçlerinin tüm üst düzey atamalan bunlann imzalanyta gerçekleş- ti. O zamanlar Hizbullah'ın neden üzerine gitmedr- ler? Şimdi işin "fecaati" gözler önüne serildiği zamaa "Devlet neredeydi?" diye ağlaşıyorlar. Oysa ki ma- alesef devlet "onlann" ellerindeydi ve bu işin üze- rine gitmeye çalışan dürüst güvenlik gücü men-, suplan, olmadık sıkıntılara sokuldular. Şimdilerde bazıları, "Bu olaylar bahane edılip Is- lamcıiann üzerine gidilecek" diyortar. Gidilmesin mi? "Müslümanlann" değil ama "Islamcı"lann el- bette üzerine gitmek gerekir. Hele neler yapabile- ceklerini gördükten sonra... Cumhuriyetimizin kurulduğu günden bu yana; dinini yaşamaya ve gereklerinı yapmaya çaltşanla- ra, en ufak bir baskı uygulanmamıştır. Fakat, "bu da dinimin gereği" diyerek, islamiyeti siyasal ya- şama ve devlet yaşamına sokanlar, cumhuriyetin ilk on yıllannda engellenmeye çalışılmıştır. Ancak da- ha sonralan ve özellikle 12 Eylül sonrası, bunlann iyice önü açılmış ve bugün vanlan noktaya gelin- miştir. Artık takke düştü, kel göründü. Ne kadar çnpın- salarboşuna... Kıyak eıııeklilik için son 2 gün ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman DemireL büyük tepkjlere yol açan "kıyak emeklilik" yasasıyla ilgili karannı 2 gün içinde vere- cek. Demirerin yasayı veto etmesi durumunda, mayıs ayında yapılacak cumhur- başkanlığı seçimi ve bu ko- nudaki anayasa değişikli- ğnıde millervekillerinin oyu tehlikeye gu-ecek; onayla- ması halinde ise kamuoyu- nu karşısına alacak. Demirel'ın kamuoyunda "kryakemeklilik" olarak bı- linen yasa üzerinde karar verme süresi yann doluyor. Demirel'in danışmanlanna inceletttrdiği yasanın anaya- sanın eşitlÜk ılkesine aykın olduğu belırtiliyor. Anayasa Mahkemesi'nce 8 kez iptal edılen yasaya, Yargıtay Bü- yük Genel Kurulu'nun yanı su^ tüm sivü kuruluşlar kar- şı çıkıyor. Yasadan 4 bin 300 eskı ve yeni milletvekili ile senatör, Kurucu Meclıs ve Danışma Meclisi üyesı yararlanıyor. Son çıkan yasaya birinci sı- nıfhâkimleT, Anayasa Mah- kemesi üyeleri, üniversite rektörleri, RTÜK, YÖK ve Rekabet Kurulu üyeleri, üst rütbeli subaylar ile genel müdür ve üstü temsil göre- vi yapanlann da eklenme- siyle birlikte yasadan yarar- lanacakların sayısı 9 bine yükseldı. Aynca, yasada ya- pılan bir değişiklik ile daha önceki "Cezaen mületvekil- Bği sona erenlere ödeme ya- pılmaz" hükmünün "Tûrk lara ödeme yapıhnaz" biçi- mınde değiştirilmesı nede- niyle hapse mahkûm edilen ya da kaçak olan eski millet- vekilienne de kıyak emekli olabihne yolu açılıyor. Böy- lece eski DEP milletvekil- leri ve kapatılan RP mıllet- vekıllen Halil tbrahim Çe- Mk, Şevki Yılmaz ve Hasan Mezara da kapsam ıçıne gı- riyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle