Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ŞUBAT2000CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
SSKGenel
Müdürü
görevden alındı
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakaru Yaşar
Okuyan'm açıklamalanyla
sürekli eleştirdiği SSK'nin
Genel Müdüıû Zekai
Özcan'm görevınden
aündığı öğrenildi. Yaklaşık
3 ay önce SSK Genel
Müdürlüğü görevine
getınlen Ozcan'ın bu
görevden alınarak Çalışma
ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığf na müşavir
olarak atandığı belirtildi.
Zekaı Özcan, SSK
Yönetim Kurulu üyesi iken
Kemal Oktar'dan boşalan
genel müdürlûk görevine
atanmıştı.
ADS7İ
futbolcuya
sımrdişı
• Istanbul Haber Servisi -
Bir sflre önce
Istanbulspor'a denemek
amacıyla ahnan, ancak
AIDS'li çıktığı için
transferinden vazgeçilen
Nijerya uymklu futbolcu
AnekeOkvvudili, sınırdışı
edilmek üzere gözaltına
alındı. Işlemlerinin
tamamlanmasının ardından
sımrdışı edilecek olan
Okvvudili, aynı nedenle
geçen yıl da Kuzey Kıbns
Türk Cumhuriyeti'nden
(KKTC) sınırdışı edilmişti.
Istanbul tehdit
altında'
• VVASHINGTON (AA) -
ABD'nin önde gelen
düşünce kuruluşlanndan
Stratejik ve Uluslararası
Çalışmalar Merkezı
(CSIS)tarafından
yayımlanan son "Kafkasya
ve Enerji" konulu raporda,
Türk boğazlannın ve
özellüde istanbuTun, geçiş
yapan petrol tankerlennın
gıderek artan tehdidi
altında bulundugu
vurgulandı. CSIS'nin
raporunda ihalesi
meteorolojı ölçüm ve •- :
bilgısayar sıstemlerinden
oluşacak.
Cep soygunu
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Cep telefonu
faturalanna eklenen
yûksek vergiler ile sabit
ücretler tüketicilerin
tepkisine yol açarken
MHP'li TBMM
Başkanvekilı Murat
Sökmenoğlu konuyu
Meclıs'e taşıdı. TBMM
Genel Kurulu'nun dünkü
bırleşımını yöneten Murat
Sökmenoğlu, Maliye
Bakanından konuyla ilgüi
tatmın edicı açıklama
gelmediğini vurgularken
"Bu haksızlık
düzeltılmeh" dedı.
Tarıın kredi
faizJeri düşecek'
• Ekonomi Servisi - Tanm
ve Koyışlen Bakanı Hüsnü
Yusuf Gökalp, tanm kredi
faizlerirun yüzde 40'lara
indığını. mart başına kadar
daha da düşürüleceğini
belırterek "Tanm hasta
yatağındaydı. Biz 57.
hükümet olarak bunu
ameliyat masasına aldık.
Neşteri nereye
vuracağımızı bıliyoruz"
dedı.
Örnek'e zîyaret
• İstanbul Haber Servisi -
Resmı bir ziyaret için
tstanbul'da bulunan Italya
Deniz Kuvvetleri
Komutanı Oramiral
Umberto Guarnieri, Kuzey
Deniz Saha Komutanı
Özden Örnek'i ziyaret
ederek bir süre görüştü.
Basına kapalı olarak
yapılan görüşmenin
ardından, konuk Deniz
Kuvvetleri Komutanı
ınceleme ve temaslar
yapmak üzere Gölcük'e
gıttı.
Eylemcilere ceza
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ankara'da 1998
yılında yapılan 1 Mayıs
miungı sırasında yasadışı
DHKP/C örgütü pankarti
altında tektip kıyafet
gıyerek toplanan ve slogan
atan 29 saiuk, 'yasadışı
örgüte yardım ve yataklık
etmek' suçundan 2 yıl 6 ay
ıle 3 yıl 9 ay arasında
değışen ağır hapis
cezalanna çarptınldı.
Bakan, Akkuyu'da ısrarh ancak raporlara göre enerji geteceğimiz. uluslararası finans kuruluşlan ve uluslararası tekellerİB kâr bekientileri doğruttusunda şekülendirUryor.
Uzmanlara göre enerji yetmezliği değil 'enerji bürokrasisi yetmezliği' sorgulanmalı
Enerjide yalan ııizgârları
01.01.1999 tarihi itibarı Ue 1998yüı net tüketim verileri enerji
politikalanndakiyalanlan da sergiliyor
'lektrik
Mühenedisleri Odası'nın
enerji raporlannda da
yer alan verilere göre
Ülkemizde enerji krizi
yok. Nükleer santrallan
pazariayabilmek için,
1960'lıyıllardanberi
sistemli bir şekilde
ülkemizin enerji krizinde
olduğu ve yakında
karanhkta kalınacağı
yalanı söyleniyor.
SERDARKIZIK
İZMİR - "Akkuyu kararmdan bizi ancak
Allah döndürebilir" dıyen Enerji Bakanı
Cumhur Ersümer ne denli dayatmacı oldu-
ğunu sergılerken son olarak diğer nükleer
yandaşlan gibi Türkiye'nın enerji açığı ol-
duğunu, bununJDPT tarafından da doğrulan-
dığmı söyledi.
Oysa gerek Enerji Bakanlığı'nın resmi
verileri, gerekse DPT'nın tutumu, Ersümer'ı
yalanlarken daha farklı bir gerçeğı sergıli-
yor. Türkıye bugün 26.300 mw'lik kurulu
gücü ve 160 miryar kwh'lik yülık üretim ka-
pasıtesıne karşın 18 bin nvvv'lik puant değe-
rini ve 118 milyar kwh'lik ülke ihtıyacmı
karşılayamıyorsa, burada sorgulanması ge-
reken enerji bürokrasisıdir. Uzmanlara gö-
re enerjı yetmezliğini değil. "enerji bürok-
rasisi yetmezljğini" sorgulamak gerekıyor
Elektrık Mühenedislen Odası'nın enerji
raporlannda da yer alan venlere göre anla-
şılan o ki ülkemizde enerji krizi yok, enerji
yönetimi krızı var.
Nükleer santrallan pazariayabilmek için,
196O'lı yıllardan beri sistemli bir şekilde
devletin en üst düzey 'nükleerokratlann-
dan\ pazarlamacı kılıklı nükleer akademıs-
yenlere, enerji yatınmlanndaki tatü rantla
tanışan politıkacılardan sahibinin sesi med-
ya yazarlanna kadarbirçok nükleerkafa, ül-
kemizin enerji knzınde olduğunu ve yakın-
da karanlıkta kalınacağı yalamnı söylüyor.
Bütün bu korkutmalann ve hesaplann ar-
kaplanını. bugüne kadar yapılan enerji plan-
lamalan ve senaryolan, arz-talep tahrnınle-
ri oluşturuyor. Bunlann abartılı ve yanlış ol-
duğu birçok kez verilerle ortaya çıktı. Örne-
ğin eski TEK genel müdürlennden Gûltekin
Türkoğju, 1973 yılında 3. Beş Yılbk Kalkın-
ma Planı'nda talep tahminlennı, 1992 yılın-
da 95 miryar, 1995'te 125 milyar kwh ola-
rak öngönnüştü. 2000 yılında ıse 180 mil-
yar kwh'ye kadar gidiyordu. Bugün eldeki
resmi talep tahminlerine bakılırsa 2000 yı-
bnda 150 milyar kwh'ye düşmüş durumda.
Demek ki bugün resmi talep tahminlerine
dayanarak kurulacak bir pobtika, yanıltıcı
olacakhr. Resmı kurumlarca, en az ikı-üç
mısli fazla arz-talep planlama hatası yapılan
Türkiye'de. nükleer lobıler bu durumdan ya-
rarlanarak büyük pastadan pay kapmaya ça-
hşıyorlar.
DPT raporundakl eleştlrl
Bu konudakı çarpıcı eleştirilerden biri
devletin en yetkilı planlama kunıluşundan,
Devlet Planlama Teşkilatı 'ndan geliyor. Ge-
çen yıl 6 Eylül'de Dünya gazetesınde ya-
yımlanan DPT raporunda, Enerji Bakanlığı
ve bağlı kuruluşlan eleştın yağmuruna tu-
ruldu. Enerji Bakanlığı 'nı planlama anlayı-
şından uzak olmakla eleştiren DPT, 2007 yı-
hna kadar yeni proje çahşması yapılmama-
sını istedi BOTAŞ'ın yapüğı doğalgaz plan-
lamasımn 'sağhksız ve yetersiz' olduğunu
öne süren DPT'ye göre, Enerji Bakanlığı ıle
bağlı kuruluşu BOTAŞ birbirlerinden ha-
bersiz santral planlamalan yaptılar. DPT
açıklamasında şu görüşlere yer veriliyordu:
"Enerji sektöründe şu ana kadar oiuşan
yapı ve müsteşarhğunız tarafindan bakanhk-
ia yapılan muhteüf yanşmalarda gûndeme
getirfflmesine rağmen, enerji planlaması an-
layışuıdan uzak uygulamalar sonucunda.
çok sayıda santral projesiyle ileri aşamalara
getirilmiş olan görüşmeler, bu tür bir plan-
lamaanlaytşmm sektördeuygulanmasını bu-
gün içîn imkânstz lahnaktadu~."
Benzer şekilde Dünya Bankası Türkıye
Direktörü Ajay Chhibber. Enerji Bakanlığı
Müsteşan Yurdakul Yiğitgüden'e gönderdi-
ği mektupta şu uyanlarlarda bulunuyordu'
"Yeni ûrefiın kapasitesi için önerilen bü-
yük yaünmlann gerekli olup olnıadıklann-
Brüt Üretim ve Dışandan Alınan: 114.022.700.000 kwh
îç Kayıplar: 3.666.238.232 kwh
Şebekeye Verilen: 110.356.461.768 kwh
îletim Kaybı yüzde 3.4: 3.752.119.700 kwh
Tüketime Sunulan: 106.604.342.068 kwh
Kaçaklar yüzde 4: 4.264.173.683 kwh
Dağıtım Kayıplan yüzde 18: 21.320.868.414 kvvh
TEDAŞ Net Satışlan: 81.019.299.972 kwh
Nükleer santrallar dünvanın birçok yerinde çeşhÜ eylemlerie protesto edihyor.
dan emin ohnak için. talep projeksiyonlan
gözden geçirihnefidir. Türkiye"nin oldukça
büyük yedek marjuun otması nedeniyle, he-
nüz hukuki anlaşmalan sonuçlandınlmayan
yap-işlet-devret projeleri ertelenmelidir"
Bİbirinden habersiz olarak enerji plan-
lamalanm yapan Başbakanlık, DPT, Enerji
Bakanlığı, BOTAŞ, TEAŞ, TAEK, DSİ gi-
bi kuruluşlann, aslında ne kadar 'plansız',
'koordinasyonsuz' olduklan. uzmanlara gö-
re yaşanan knzın asunda bir "enerji yöne-
timi krran
ni sergiliyor.
Planlamalarda karmaşa
Bu plansızhk ve koordinasyonsuzluk du-
rumu, sadece ülke içinde değil, uluslararası
platfonnlarda da yaşanıyor. Omeğın bir yan-
dan 'Mavi Akmı' projesine yeşil ışık yakılı-
yor, bıryandan da Azerbaycan, Türkmenıs-
tan ve fran ıle ciddı miktariar üzerinden do-
ğalgaz anlaşmalan imzalanıyor Eğerbu ül-
kelerden taahhüt edilen doğalgazı alıp plan-
lanan enerji santrallan da kurulursa: nükle-
er santrallara da, termik santrallara da gerek-
sinim kahnayacak.
DPT'nin, 2005 yıhnda elektnk eneıjisı
sektöründe yaklaşık 15 milyar metreküp do-
ğalgaz ihtiyacı belirlediği, ancak BOTAŞ' ın
aynı amaçla 2005 yılı için 30 milyar raetre-
lcüp gazın tükerilmesını planladığı ve buna
göre doğalgaz alım bağlantılanna girdığı bı-
linıyor. Bu durumda doğalgazda, anlaşma-
lardan ötürü. kullanılmasa da ahnması taah-
hüt edilen kadannın tüm parasını take-or-
pay' şekhnde ödeme zorunluluğu ortaya çı-
kıyor. Nitekim geçen ay bu kapsamdaki bir
anlaşmadan ötürü Iran, daha Türkıye'ye ile-
tılmeyen doğalgazdan ötürü para talep etti.
Karşıhkh görüşmeler sonucu Iran güçlükle
ikna edilebıldi.
Karşılaştırmalar
Türkiye'nin mevcut elektrik üretim ve tü-
ketimi, nükleer santralsız enerji palanlama-
lan ve elektirik birim malıyetleri karşılaştır-
malan da enerji krizmi değil, yetkililerin ya-
lanlannı sergiliyor.
Resmi verilerin sergilediği gerçeği anla-
mak için EMO Yönetim Kurulu'nun aralık
1999 raporunda da belirtildiği gibi "kflovat
başına flk kunıhış mahyetleri''ne bakmakta
yarar var. Hidrolik santrallar 750-1.200, lin-
yit santrallar 1.600, ithal kömür santrallan
1.450 , doğalgaz santrallan 680, nükleer
santrallar 3.500, rüzgâr santrallan ise 1.450
dolara mal oluyor.
ABD gibi çok yüksek teknolojıye sahip
bir ülkede kvvh başına ortalama elektrik
enerjisı maliyeti 2.5 cent iken, bu ülke nük-
leer santrallannda ortalama elektrik enerji-
si maliyeti, 7.2 cent olarak bebriyor. Avru-
pa nükleer santrallannda ise kvvh başına or-
talama maliyet 8-12 cente kadar yükseliyor.
EMO önerllerl
EMO raporunda, kısa dönem ihtiyacın
karşılanması için 2000 -2004 yıllan arasın-
da tenpık santrallarda kapasite kuUanım ora-
nının kademeli olarak yüzde 41 'den yüzde
'irbirinden habersiz
olarak enerji
planlamalannı yapan
Başbakanlık, DPT, Enerji
Bakanlığı, BOTAŞ,
TEAŞ, TAEK, DSÎ gibi
kuruluşlann, aslında ne
kadar 'plansız',
'koordinasyonsuz'
olduklan, uzmanlara
göre yaşanan krizin bir
"enerji yönetimi krizi"ni
sergiliyor.
56'ya çıkanlabileceğme dikkat çeküıyor. Bu
oranın gelışmış ülkelerde yüzde 70Ter do-
layında olduğu behrtihyor. EMO raporunun
ilgilı bölümünde şu görüşlere yer venlryon
"Bu dönemde kurulu jüce çok fazla bir
katkı gerekmemektedır. L lkemiz bugün ku-
ruhı bulunan 14364 nm'lik termik santral-
dan, ancak46 mlyar kwh elektrik üretmek-
tedir. Beşydhkdönem içerisindetermiksant-
rallara )^puacak yaunmlaria kademei oh-
rak beş yrida >'üzde 15 fazla kapasite kuOa-
mbbüir hale geJecektir. Bu da vdhk, 15 mil-
yar kwfa faziadan üretim demektir. 2000 fle
2004 yıllan arasmda kurulu güç 27 bin
nm'den. 4 bin mvv'Uk hidrolik ve doğalgaz
santrah kurularak 31 bin mw'ye çıkanfana-
sı ve talep tahmin bölünıündeki kayıp kaçak
oranlannın sağlanmasıyla bu dönem sorun-
suz otarakgeçifcbitir. Yinekısa dönemde dev-
let, rüzgâr santrallan komısundaki pilot uy-
gııfamalara haüamaMır\v h^ yıfcfc rföıym-
de en aznntjtn 2 bin mw'ye çualmahdn:"
Orta dönem ihtiyacnı karşılanması için
raporda yer alan öneriler de şöyle:
"2005-2009 >ı0an arasmda termik sant-
raHarm da ortalama olarak yüzde 55 kapa-
sitede Imllanılmag hedeflenmeJidir. Rüzgâr
santrallankonusunda5bin nmhedefleııme-
bdir. Talep tahmin bölümündeki flıtiyacm
karşuaoması için ki 2009 yıunda 45 bin mw
kurulu güce ve 30 bin mw puant değerine
ulaşüacakür. Bu beş yılbk dönemde ihtiyaç
duyuten toptam 14 bin nrn ek kurulu güçün
3 bin mw'yi rüzgâr santrallanndan. bin
nm'yijeotermalden geri kalan kısmı ise bid-
ronk. linyite dayah termikve doğalgazh sant-
rallar kurularak karşüanabilir. Bu dönem-
defatovokaik teknotoüninöğrenimesi açBm-
dan devlet AR-GE teşvflderine ve pilot uy-
gulamalara yönemıeiidir."
Yanlışiar dizlsl
Raporlara göre, Türkiye'nin enerji gele-
ceğı, uluslararası finans kuruluşlan ve ulus-
lararası tekellerin kâr bekientileri doğrultu-
sunda şekillendiriliyor. Bugün ülkedekı kwh
başına ortalama elektrikenerjısı maliyeti 3.3
sent Oysa yap-işletve yap-işlet-devret mo-
delleriyle yaphnlan enerji santrallannda
yüzde 100 ahm garantisi de verilerek 8-12
sente enerji satın aunıyor. Bu projeler TE-
AŞ'ın mah yapısım bozuyor ve kurum ba-
tağa sürüklenıyor.
Ersümer "Ülkemizin önümüzdeki on yd-
hk diBmde sadece elektrik enerjisi üremni
için 90 milyar Amerikan Dolanyaünm ihö-
y*n var. Bİı enerjiyi Oetmek. dapmak ve sa-
nayide kııHanmak için de bu miktann dört
kab yatmm yapdması gereldyor" diyor. Ra-
porlar ıse bu degerlendirmenın ETKB'nın
ikinci fantezısi olduğunu gösteriyor:
"LTkede elektrik sektöründe dış kaynak
kuDannnıyüzde 20civaruıdadır. Bu oran kü-
çuk ölçeldi doğalgaz santrallan fle yııkanya
doğru çıkmaktadu: 2020 yıhna kadar sunu-
lan planlarabakridığiDda sektördeki dışa ba-
ğımUık yüzde 56'ya yükseJecektir. Elektrik
enerüsi bürokrasisi nükleer santral tobüeri
öeYIDveYtlobflerineteslimolmııştur.Ha-
len inşaa sürmekte olan hidroelektrik sant-
raDar kasıth olarak tamamlanmamaktadn;
Bu santraUann Vİ modeli ile tamamlanma-
sı yolu tercih edihniştir. Oysa bunlann bü-
yük bir çoğunmğunda işin yaklaşık >-üzde
90'ıtamamlanmışdurumdadır.LTkemizyet-
mişyildayaklaşık 100 milyar dolardışanya
borçlanmışken 2020 yıhna kadar lobikrin
dayatnklan sözde çözümlerle. sadece elekt-
rik sektöründe verilecek imtryazlarla fazJa-
dan yaklaşıkyüz milyar dolarhkbir ek borç-
buuna yarabnyor."
Resmı venler ve ilgüi kuruluşlann ra-
porlan böyle bir tabloyu sergilerken Enerji
Bakanı Cumhur Ersümerneyın hesabını ya-
pıyor acaba? «
DÜZYAZI
ORHAN BtRGtT
Heil Haider!Avrupa, yeni binyıla girerken 1940'larda geçirdi-
ği felaketi unutuyor mu? O felaketin sadece kendi-
sine değil, yeryuvariağındakj öteki kıtalarda yaşa-
yan insanlara, kentlere ve köylere nelere mal oldu-
ğunu hiç mi anımsarnıyor?
Özellikle, Adolf Hitier'in ve nasyonal sosyalizm
adındaki uc'ube sıstemin doğumuna tanıklık eden
Avusturya'da faşızmin, öncelikle bu ülkeye getirdi-
ği belalan, anımsayan ve anımsatanlara ne oldu da,
adı "özgüriük" olan bir parti, seçmenlerin yüzde
27'sınin gönlündeyeredebildi? Ve böylece, ülkenin
en eski partilerinden birisi olan muhafazakâr Halk
Partisi ile koalisyon yaparak iktidar ortağı olmanın
heyecanlı ortamına adım attı.
Son on yıldır, düşüncelerinin Avusturyalılar üze-
rinde hissedilir etki yaptığı anlaşılan Jörg Haider,
öyle görülüyor kı, duygulannı dışa vurmakta hayli ih-
tiyatlı olan, hatta onlan frenlemesini bilen birisi. Bu
kanı, kendisinin halen seçim bölgesi bulunan Ka-
ernten'deki eyalet valilıği koltuğunu, başbakan yar-
dımcılığına tercih edeceğıni açıklaması ile ortaya çı-
kıyor.
Seçimi yüzde 48.2 ile önde bitiren Woffgang
Schtesel'in Halk Partisi'ne bakanhklann paylaşı-
mında geniş seçenekler tanıyor.
öteki AB ülkelerinin, hatta Avusturya'nın olası ik-
tidanna karşı takınacağı tavnn yüksek sesle konu-
şulduğu bir ortamda, Vryana'daki cumhurbaşkan-
lığı sarayının çevresinde toplanan binlerce hoşnut-
suz Avusturyalının tepki seslerine kulaklannı tıkaya-
rak, Schüssel ile bıriikte Thomas Klestîl'in huzu-
runa çıkıyor ve cumhurbaşkanının daha önceden
hazırladığı "Avnıpa'run kalbinde Avusturya'nın ge-
leceği için "Sorumluluk Belgesi" adlı yazıyı tered-
dütsüz imzalayarak, kendisini iktidara ortak yapa-
cak olan yeşil ışığın bir an önce yakılmasını bekli-
yor.
Cumhurbaşkanı Thomas Klestil, içinde Özgür-
lükçü Parti'nin bulunacağı bir koalisyon hükümeti-
ni içine sindiremeyeceğini açıklamasına karşın, par-
lamentoya yansıyan seçım sonuçlan tablosunun
kendisine fazla bir seçenek vermediğıni hem bilıyor
hem de kamuoyundan gızlemıyor. Ama AB'nın öte-
ki 14 ulkesının alacağı tavn da göz ardı etmeden
"acaba tansiyonu düşürebilir miyim" dercesine
o belgenin imzalanmasına rağmen iki liderin kendi-
sine sunduğu hükümet listesi ile biriikte program
taslağını inceleyeceğini söylüyor.
öyîe görülüyor ki Haider, yetmiş yıla yakın bir za-
man önce, Adolf Hitler'in izlediği strateji ve taktiğin
iyi bir yineleyicisi olmayı özümsemiş. Hitler de füh-
reri olduğu Nazi Partisi ile önce Almanya'nın, son-
ra bütün b«r Avrupa'nın kaderine hükmedebilmek
için yumuşak yöntemler bulmuş, Prusya Cumhur-
başkanı Hindenburg'un güvenini kazanmak ama-
cıyla önce Von Papen başkanlığındaki sosyal de-
mokrat hükümetle koalisyona razı olmuş ve o ko-
alısyonda başbakan yardımcılığı almıştı.
O koalisyon hükümeti ile Almanlann kalbini ka-
zanmak için sağlam adımlaratmaya özen gösteren
Hitler'in bugünkü halefinin, dün Viyana'da yaptığı
basın toplantısında adeta masum ve şirinlik mus-
kası taşıyan birgörünüm vermek istediği anlaşılıyor-
du.
"Son on yilda iktidar ile büyük bir çatışma için-
deydik" diye başladığı konuşmasında, Avustur-
ya'nın siyasi sisteminı eteştiriyor ve yurttaşlan için
daha fazla özgüriük ıstedıklennı söyleyerek, tanm,
çevre, su, hava, ormanlar ve tüketıcının korunması
gibi, adeta bir sol ya da yeşiller partisi için vazge-
çilmez oiması gereken konulara sahip çıkmak iste-
diğini anlatıyordu.
Kendisinin nasıl bir faşist olduğunu söyleyenlere
aldınş etmeden, "doğrudan demokrasi" ılkesınden
söz ederek bu alanda seçmenin yüzde on beşi is-
terse hükümetin bir yasasının ya da tasarrufunun re-
feranduma sunulması zorunluluğunu gerçekleşti-
receklerini söylüyordu.
"Değişiklikler yavaş yavaş gündeme gelecek"
derken acaba Haider, tam olarak neyi amaçlıyordu?
Neyi amaçladığının tanıklığını, miman olduğu hü-
kümet onaylanır ve iktidara gelmesı sağlanırsa ya-
şayacağımız zaman dilimi içerisinde hep biriikte ya-
pacağız.
Ama bugünden söyleyebiliriz ki, Haider, dün cum-
hurbaşkanının uzattığı belgeyi gözünü kırpmadan
imzalayarak yaman bir takıyyeci olduğunu göster-
miştir.
Ben de, takıyyenın salt köktendinci Islamcılar için
geçerli biryöntem olduğunu sanırdım. Oysa, faşist-
lerin de gerektiği zaman bu yönteme toz kondur-
mayabildiklerine hem yakın tarih, hem yeni binyılın
ilk aylan tanıklık ediyor.
Ne dersiniz?
Acaba yeni Hitler, Cumhurbaşkanı Klestil'in ulus-
lararası çevrelere garanti verme amacıyla, önüne
uzattığı o belgeyi imzalarken sağ ayağını mı kaldır-
mıştır?
Faks:0212 677 07 62
E-Mail:orhan.birgit(a do.neLtr.
Parrise çevrecilerden tepki
'Nükleer enerji
açıkça dnayettir'
ÖZCAN ÖZGÜR
MUĞLA - Muğla'ya
yaptığı ziyaret sırasında
Amerikan nükleer tekno-
lojisini savunan ABD Bü-
yükelçisi Mark Parris'e
çevrecilerden tepki geldi.
Nükleer Karşıtı Platform
üyelerinden eski Yeşiller
Partisi Genel Başkanı B0-
ge Contepe, Amerikah bi-
lim adamı Prof. John Gof
man' ın "Nükleerenerji ka-
bul edikmez. çünkü küle-
seL rasgele ve açıkça bir d-
nayçtnr" sözlennı anımsa-
tarak "Büyükelci Parris,
Muğb'da fldyüzhl Ameri-
kan siyasedni sergfledi Si-
vü toplum örgütkrinin
önünde Amerikan şirketi
Vvestinghouse'umetheden
dçiyi kunyoruz" dedı.
ABD Büyükelçisı Mark
Parris'in, Muğla zıyaretm-
de sml toplumöıgütleri ıle
yaptığı toplanüda, Türkı-
ye'nin nükleer santral ya-
pımı için açtığı ihaleye
başvurulardan en uygunu-
nun Amerikan konsorsi-
yumlan olduğunu açıkla-
masımn yankılan sürüyor.
Parris'in, bir yandan Türk
halkimn nükleer enerji ko-
nusundaki endışelerine
katılu'ken, bir yandan da
Amerikan teknolojisi ile
bu endişelere yer olmadı-
ğmı belirten sözlerini
"Amerikan ikiyüziüiügü''
olarak nitelendu-en eski
Yeşiller Partisi Genel Baş-
kanı Bilge Contepe şunla-
n söyledi:
"Biz, büyükelciye, ken-
di vatandaşı Prof. John
Gofinan'ın sözünü ve nük-
leer santrallar konusunda
ülkesiiHİekisiyasetinibikfa°-
ğûnizi hatuiatarak cetap
veriyoruz. Muğla'da yap-
takJanu pek çok yerde yap-
tıldangibû ikiyüzlülük ve
maskesi düşen Amerikan
emperyauzminin açık bir
göstergeskHr."