25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ŞUBAT2000CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER SSKGenel Müdürü görevden alındı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakaru Yaşar Okuyan'm açıklamalanyla sürekli eleştirdiği SSK'nin Genel Müdüıû Zekai Özcan'm görevınden aündığı öğrenildi. Yaklaşık 3 ay önce SSK Genel Müdürlüğü görevine getınlen Ozcan'ın bu görevden alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığf na müşavir olarak atandığı belirtildi. Zekaı Özcan, SSK Yönetim Kurulu üyesi iken Kemal Oktar'dan boşalan genel müdürlûk görevine atanmıştı. ADS7İ futbolcuya sımrdişı • Istanbul Haber Servisi - Bir sflre önce Istanbulspor'a denemek amacıyla ahnan, ancak AIDS'li çıktığı için transferinden vazgeçilen Nijerya uymklu futbolcu AnekeOkvvudili, sınırdışı edilmek üzere gözaltına alındı. Işlemlerinin tamamlanmasının ardından sımrdışı edilecek olan Okvvudili, aynı nedenle geçen yıl da Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti'nden (KKTC) sınırdışı edilmişti. Istanbul tehdit altında' • VVASHINGTON (AA) - ABD'nin önde gelen düşünce kuruluşlanndan Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezı (CSIS)tarafından yayımlanan son "Kafkasya ve Enerji" konulu raporda, Türk boğazlannın ve özellüde istanbuTun, geçiş yapan petrol tankerlennın gıderek artan tehdidi altında bulundugu vurgulandı. CSIS'nin raporunda ihalesi meteorolojı ölçüm ve •- : bilgısayar sıstemlerinden oluşacak. Cep soygunu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cep telefonu faturalanna eklenen yûksek vergiler ile sabit ücretler tüketicilerin tepkisine yol açarken MHP'li TBMM Başkanvekilı Murat Sökmenoğlu konuyu Meclıs'e taşıdı. TBMM Genel Kurulu'nun dünkü bırleşımını yöneten Murat Sökmenoğlu, Maliye Bakanından konuyla ilgüi tatmın edicı açıklama gelmediğini vurgularken "Bu haksızlık düzeltılmeh" dedı. Tarıın kredi faizJeri düşecek' • Ekonomi Servisi - Tanm ve Koyışlen Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp, tanm kredi faizlerirun yüzde 40'lara indığını. mart başına kadar daha da düşürüleceğini belırterek "Tanm hasta yatağındaydı. Biz 57. hükümet olarak bunu ameliyat masasına aldık. Neşteri nereye vuracağımızı bıliyoruz" dedı. Örnek'e zîyaret • İstanbul Haber Servisi - Resmı bir ziyaret için tstanbul'da bulunan Italya Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Umberto Guarnieri, Kuzey Deniz Saha Komutanı Özden Örnek'i ziyaret ederek bir süre görüştü. Basına kapalı olarak yapılan görüşmenin ardından, konuk Deniz Kuvvetleri Komutanı ınceleme ve temaslar yapmak üzere Gölcük'e gıttı. Eylemcilere ceza • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara'da 1998 yılında yapılan 1 Mayıs miungı sırasında yasadışı DHKP/C örgütü pankarti altında tektip kıyafet gıyerek toplanan ve slogan atan 29 saiuk, 'yasadışı örgüte yardım ve yataklık etmek' suçundan 2 yıl 6 ay ıle 3 yıl 9 ay arasında değışen ağır hapis cezalanna çarptınldı. Bakan, Akkuyu'da ısrarh ancak raporlara göre enerji geteceğimiz. uluslararası finans kuruluşlan ve uluslararası tekellerİB kâr bekientileri doğruttusunda şekülendirUryor. Uzmanlara göre enerji yetmezliği değil 'enerji bürokrasisi yetmezliği' sorgulanmalı Enerjide yalan ııizgârları 01.01.1999 tarihi itibarı Ue 1998yüı net tüketim verileri enerji politikalanndakiyalanlan da sergiliyor 'lektrik Mühenedisleri Odası'nın enerji raporlannda da yer alan verilere göre Ülkemizde enerji krizi yok. Nükleer santrallan pazariayabilmek için, 1960'lıyıllardanberi sistemli bir şekilde ülkemizin enerji krizinde olduğu ve yakında karanhkta kalınacağı yalanı söyleniyor. SERDARKIZIK İZMİR - "Akkuyu kararmdan bizi ancak Allah döndürebilir" dıyen Enerji Bakanı Cumhur Ersümer ne denli dayatmacı oldu- ğunu sergılerken son olarak diğer nükleer yandaşlan gibi Türkiye'nın enerji açığı ol- duğunu, bununJDPT tarafından da doğrulan- dığmı söyledi. Oysa gerek Enerji Bakanlığı'nın resmi verileri, gerekse DPT'nın tutumu, Ersümer'ı yalanlarken daha farklı bir gerçeğı sergıli- yor. Türkıye bugün 26.300 mw'lik kurulu gücü ve 160 miryar kwh'lik yülık üretim ka- pasıtesıne karşın 18 bin nvvv'lik puant değe- rini ve 118 milyar kwh'lik ülke ihtıyacmı karşılayamıyorsa, burada sorgulanması ge- reken enerji bürokrasisıdir. Uzmanlara gö- re enerjı yetmezliğini değil. "enerji bürok- rasisi yetmezljğini" sorgulamak gerekıyor Elektrık Mühenedislen Odası'nın enerji raporlannda da yer alan venlere göre anla- şılan o ki ülkemizde enerji krizi yok, enerji yönetimi krızı var. Nükleer santrallan pazariayabilmek için, 196O'lı yıllardan beri sistemli bir şekilde devletin en üst düzey 'nükleerokratlann- dan\ pazarlamacı kılıklı nükleer akademıs- yenlere, enerji yatınmlanndaki tatü rantla tanışan politıkacılardan sahibinin sesi med- ya yazarlanna kadarbirçok nükleerkafa, ül- kemizin enerji knzınde olduğunu ve yakın- da karanlıkta kalınacağı yalamnı söylüyor. Bütün bu korkutmalann ve hesaplann ar- kaplanını. bugüne kadar yapılan enerji plan- lamalan ve senaryolan, arz-talep tahrnınle- ri oluşturuyor. Bunlann abartılı ve yanlış ol- duğu birçok kez verilerle ortaya çıktı. Örne- ğin eski TEK genel müdürlennden Gûltekin Türkoğju, 1973 yılında 3. Beş Yılbk Kalkın- ma Planı'nda talep tahminlennı, 1992 yılın- da 95 miryar, 1995'te 125 milyar kwh ola- rak öngönnüştü. 2000 yılında ıse 180 mil- yar kwh'ye kadar gidiyordu. Bugün eldeki resmi talep tahminlerine bakılırsa 2000 yı- bnda 150 milyar kwh'ye düşmüş durumda. Demek ki bugün resmi talep tahminlerine dayanarak kurulacak bir pobtika, yanıltıcı olacakhr. Resmı kurumlarca, en az ikı-üç mısli fazla arz-talep planlama hatası yapılan Türkiye'de. nükleer lobıler bu durumdan ya- rarlanarak büyük pastadan pay kapmaya ça- hşıyorlar. DPT raporundakl eleştlrl Bu konudakı çarpıcı eleştirilerden biri devletin en yetkilı planlama kunıluşundan, Devlet Planlama Teşkilatı 'ndan geliyor. Ge- çen yıl 6 Eylül'de Dünya gazetesınde ya- yımlanan DPT raporunda, Enerji Bakanlığı ve bağlı kuruluşlan eleştın yağmuruna tu- ruldu. Enerji Bakanlığı 'nı planlama anlayı- şından uzak olmakla eleştiren DPT, 2007 yı- hna kadar yeni proje çahşması yapılmama- sını istedi BOTAŞ'ın yapüğı doğalgaz plan- lamasımn 'sağhksız ve yetersiz' olduğunu öne süren DPT'ye göre, Enerji Bakanlığı ıle bağlı kuruluşu BOTAŞ birbirlerinden ha- bersiz santral planlamalan yaptılar. DPT açıklamasında şu görüşlere yer veriliyordu: "Enerji sektöründe şu ana kadar oiuşan yapı ve müsteşarhğunız tarafindan bakanhk- ia yapılan muhteüf yanşmalarda gûndeme getirfflmesine rağmen, enerji planlaması an- layışuıdan uzak uygulamalar sonucunda. çok sayıda santral projesiyle ileri aşamalara getirilmiş olan görüşmeler, bu tür bir plan- lamaanlaytşmm sektördeuygulanmasını bu- gün içîn imkânstz lahnaktadu~." Benzer şekilde Dünya Bankası Türkıye Direktörü Ajay Chhibber. Enerji Bakanlığı Müsteşan Yurdakul Yiğitgüden'e gönderdi- ği mektupta şu uyanlarlarda bulunuyordu' "Yeni ûrefiın kapasitesi için önerilen bü- yük yaünmlann gerekli olup olnıadıklann- Brüt Üretim ve Dışandan Alınan: 114.022.700.000 kwh îç Kayıplar: 3.666.238.232 kwh Şebekeye Verilen: 110.356.461.768 kwh îletim Kaybı yüzde 3.4: 3.752.119.700 kwh Tüketime Sunulan: 106.604.342.068 kwh Kaçaklar yüzde 4: 4.264.173.683 kwh Dağıtım Kayıplan yüzde 18: 21.320.868.414 kvvh TEDAŞ Net Satışlan: 81.019.299.972 kwh Nükleer santrallar dünvanın birçok yerinde çeşhÜ eylemlerie protesto edihyor. dan emin ohnak için. talep projeksiyonlan gözden geçirihnefidir. Türkiye"nin oldukça büyük yedek marjuun otması nedeniyle, he- nüz hukuki anlaşmalan sonuçlandınlmayan yap-işlet-devret projeleri ertelenmelidir" Bİbirinden habersiz olarak enerji plan- lamalanm yapan Başbakanlık, DPT, Enerji Bakanlığı, BOTAŞ, TEAŞ, TAEK, DSİ gi- bi kuruluşlann, aslında ne kadar 'plansız', 'koordinasyonsuz' olduklan. uzmanlara gö- re yaşanan knzın asunda bir "enerji yöne- timi krran ni sergiliyor. Planlamalarda karmaşa Bu plansızhk ve koordinasyonsuzluk du- rumu, sadece ülke içinde değil, uluslararası platfonnlarda da yaşanıyor. Omeğın bir yan- dan 'Mavi Akmı' projesine yeşil ışık yakılı- yor, bıryandan da Azerbaycan, Türkmenıs- tan ve fran ıle ciddı miktariar üzerinden do- ğalgaz anlaşmalan imzalanıyor Eğerbu ül- kelerden taahhüt edilen doğalgazı alıp plan- lanan enerji santrallan da kurulursa: nükle- er santrallara da, termik santrallara da gerek- sinim kahnayacak. DPT'nin, 2005 yıhnda elektnk eneıjisı sektöründe yaklaşık 15 milyar metreküp do- ğalgaz ihtiyacı belirlediği, ancak BOTAŞ' ın aynı amaçla 2005 yılı için 30 milyar raetre- lcüp gazın tükerilmesını planladığı ve buna göre doğalgaz alım bağlantılanna girdığı bı- linıyor. Bu durumda doğalgazda, anlaşma- lardan ötürü. kullanılmasa da ahnması taah- hüt edilen kadannın tüm parasını take-or- pay' şekhnde ödeme zorunluluğu ortaya çı- kıyor. Nitekim geçen ay bu kapsamdaki bir anlaşmadan ötürü Iran, daha Türkıye'ye ile- tılmeyen doğalgazdan ötürü para talep etti. Karşıhkh görüşmeler sonucu Iran güçlükle ikna edilebıldi. Karşılaştırmalar Türkiye'nin mevcut elektrik üretim ve tü- ketimi, nükleer santralsız enerji palanlama- lan ve elektirik birim malıyetleri karşılaştır- malan da enerji krizmi değil, yetkililerin ya- lanlannı sergiliyor. Resmi verilerin sergilediği gerçeği anla- mak için EMO Yönetim Kurulu'nun aralık 1999 raporunda da belirtildiği gibi "kflovat başına flk kunıhış mahyetleri''ne bakmakta yarar var. Hidrolik santrallar 750-1.200, lin- yit santrallar 1.600, ithal kömür santrallan 1.450 , doğalgaz santrallan 680, nükleer santrallar 3.500, rüzgâr santrallan ise 1.450 dolara mal oluyor. ABD gibi çok yüksek teknolojıye sahip bir ülkede kvvh başına ortalama elektrik enerjisı maliyeti 2.5 cent iken, bu ülke nük- leer santrallannda ortalama elektrik enerji- si maliyeti, 7.2 cent olarak bebriyor. Avru- pa nükleer santrallannda ise kvvh başına or- talama maliyet 8-12 cente kadar yükseliyor. EMO önerllerl EMO raporunda, kısa dönem ihtiyacın karşılanması için 2000 -2004 yıllan arasın- da tenpık santrallarda kapasite kuUanım ora- nının kademeli olarak yüzde 41 'den yüzde 'irbirinden habersiz olarak enerji planlamalannı yapan Başbakanlık, DPT, Enerji Bakanlığı, BOTAŞ, TEAŞ, TAEK, DSÎ gibi kuruluşlann, aslında ne kadar 'plansız', 'koordinasyonsuz' olduklan, uzmanlara göre yaşanan krizin bir "enerji yönetimi krizi"ni sergiliyor. 56'ya çıkanlabileceğme dikkat çeküıyor. Bu oranın gelışmış ülkelerde yüzde 70Ter do- layında olduğu behrtihyor. EMO raporunun ilgilı bölümünde şu görüşlere yer venlryon "Bu dönemde kurulu jüce çok fazla bir katkı gerekmemektedır. L lkemiz bugün ku- ruhı bulunan 14364 nm'lik termik santral- dan, ancak46 mlyar kwh elektrik üretmek- tedir. Beşydhkdönem içerisindetermiksant- rallara )^puacak yaunmlaria kademei oh- rak beş yrida >'üzde 15 fazla kapasite kuOa- mbbüir hale geJecektir. Bu da vdhk, 15 mil- yar kwfa faziadan üretim demektir. 2000 fle 2004 yıllan arasmda kurulu güç 27 bin nm'den. 4 bin mvv'Uk hidrolik ve doğalgaz santrah kurularak 31 bin mw'ye çıkanfana- sı ve talep tahmin bölünıündeki kayıp kaçak oranlannın sağlanmasıyla bu dönem sorun- suz otarakgeçifcbitir. Yinekısa dönemde dev- let, rüzgâr santrallan komısundaki pilot uy- gııfamalara haüamaMır\v h^ yıfcfc rföıym- de en aznntjtn 2 bin mw'ye çualmahdn:" Orta dönem ihtiyacnı karşılanması için raporda yer alan öneriler de şöyle: "2005-2009 >ı0an arasmda termik sant- raHarm da ortalama olarak yüzde 55 kapa- sitede Imllanılmag hedeflenmeJidir. Rüzgâr santrallankonusunda5bin nmhedefleııme- bdir. Talep tahmin bölümündeki flıtiyacm karşuaoması için ki 2009 yıunda 45 bin mw kurulu güce ve 30 bin mw puant değerine ulaşüacakür. Bu beş yılbk dönemde ihtiyaç duyuten toptam 14 bin nrn ek kurulu güçün 3 bin mw'yi rüzgâr santrallanndan. bin nm'yijeotermalden geri kalan kısmı ise bid- ronk. linyite dayah termikve doğalgazh sant- rallar kurularak karşüanabilir. Bu dönem- defatovokaik teknotoüninöğrenimesi açBm- dan devlet AR-GE teşvflderine ve pilot uy- gulamalara yönemıeiidir." Yanlışiar dizlsl Raporlara göre, Türkiye'nin enerji gele- ceğı, uluslararası finans kuruluşlan ve ulus- lararası tekellerin kâr bekientileri doğrultu- sunda şekillendiriliyor. Bugün ülkedekı kwh başına ortalama elektrikenerjısı maliyeti 3.3 sent Oysa yap-işletve yap-işlet-devret mo- delleriyle yaphnlan enerji santrallannda yüzde 100 ahm garantisi de verilerek 8-12 sente enerji satın aunıyor. Bu projeler TE- AŞ'ın mah yapısım bozuyor ve kurum ba- tağa sürüklenıyor. Ersümer "Ülkemizin önümüzdeki on yd- hk diBmde sadece elektrik enerjisi üremni için 90 milyar Amerikan Dolanyaünm ihö- y*n var. Bİı enerjiyi Oetmek. dapmak ve sa- nayide kııHanmak için de bu miktann dört kab yatmm yapdması gereldyor" diyor. Ra- porlar ıse bu degerlendirmenın ETKB'nın ikinci fantezısi olduğunu gösteriyor: "LTkede elektrik sektöründe dış kaynak kuDannnıyüzde 20civaruıdadır. Bu oran kü- çuk ölçeldi doğalgaz santrallan fle yııkanya doğru çıkmaktadu: 2020 yıhna kadar sunu- lan planlarabakridığiDda sektördeki dışa ba- ğımUık yüzde 56'ya yükseJecektir. Elektrik enerüsi bürokrasisi nükleer santral tobüeri öeYIDveYtlobflerineteslimolmııştur.Ha- len inşaa sürmekte olan hidroelektrik sant- raDar kasıth olarak tamamlanmamaktadn; Bu santraUann Vİ modeli ile tamamlanma- sı yolu tercih edihniştir. Oysa bunlann bü- yük bir çoğunmğunda işin yaklaşık >-üzde 90'ıtamamlanmışdurumdadır.LTkemizyet- mişyildayaklaşık 100 milyar dolardışanya borçlanmışken 2020 yıhna kadar lobikrin dayatnklan sözde çözümlerle. sadece elekt- rik sektöründe verilecek imtryazlarla fazJa- dan yaklaşıkyüz milyar dolarhkbir ek borç- buuna yarabnyor." Resmı venler ve ilgüi kuruluşlann ra- porlan böyle bir tabloyu sergilerken Enerji Bakanı Cumhur Ersümerneyın hesabını ya- pıyor acaba? « DÜZYAZI ORHAN BtRGtT Heil Haider!Avrupa, yeni binyıla girerken 1940'larda geçirdi- ği felaketi unutuyor mu? O felaketin sadece kendi- sine değil, yeryuvariağındakj öteki kıtalarda yaşa- yan insanlara, kentlere ve köylere nelere mal oldu- ğunu hiç mi anımsarnıyor? Özellikle, Adolf Hitier'in ve nasyonal sosyalizm adındaki uc'ube sıstemin doğumuna tanıklık eden Avusturya'da faşızmin, öncelikle bu ülkeye getirdi- ği belalan, anımsayan ve anımsatanlara ne oldu da, adı "özgüriük" olan bir parti, seçmenlerin yüzde 27'sınin gönlündeyeredebildi? Ve böylece, ülkenin en eski partilerinden birisi olan muhafazakâr Halk Partisi ile koalisyon yaparak iktidar ortağı olmanın heyecanlı ortamına adım attı. Son on yıldır, düşüncelerinin Avusturyalılar üze- rinde hissedilir etki yaptığı anlaşılan Jörg Haider, öyle görülüyor kı, duygulannı dışa vurmakta hayli ih- tiyatlı olan, hatta onlan frenlemesini bilen birisi. Bu kanı, kendisinin halen seçim bölgesi bulunan Ka- ernten'deki eyalet valilıği koltuğunu, başbakan yar- dımcılığına tercih edeceğıni açıklaması ile ortaya çı- kıyor. Seçimi yüzde 48.2 ile önde bitiren Woffgang Schtesel'in Halk Partisi'ne bakanhklann paylaşı- mında geniş seçenekler tanıyor. öteki AB ülkelerinin, hatta Avusturya'nın olası ik- tidanna karşı takınacağı tavnn yüksek sesle konu- şulduğu bir ortamda, Vryana'daki cumhurbaşkan- lığı sarayının çevresinde toplanan binlerce hoşnut- suz Avusturyalının tepki seslerine kulaklannı tıkaya- rak, Schüssel ile bıriikte Thomas Klestîl'in huzu- runa çıkıyor ve cumhurbaşkanının daha önceden hazırladığı "Avnıpa'run kalbinde Avusturya'nın ge- leceği için "Sorumluluk Belgesi" adlı yazıyı tered- dütsüz imzalayarak, kendisini iktidara ortak yapa- cak olan yeşil ışığın bir an önce yakılmasını bekli- yor. Cumhurbaşkanı Thomas Klestil, içinde Özgür- lükçü Parti'nin bulunacağı bir koalisyon hükümeti- ni içine sindiremeyeceğini açıklamasına karşın, par- lamentoya yansıyan seçım sonuçlan tablosunun kendisine fazla bir seçenek vermediğıni hem bilıyor hem de kamuoyundan gızlemıyor. Ama AB'nın öte- ki 14 ulkesının alacağı tavn da göz ardı etmeden "acaba tansiyonu düşürebilir miyim" dercesine o belgenin imzalanmasına rağmen iki liderin kendi- sine sunduğu hükümet listesi ile biriikte program taslağını inceleyeceğini söylüyor. öyîe görülüyor ki Haider, yetmiş yıla yakın bir za- man önce, Adolf Hitler'in izlediği strateji ve taktiğin iyi bir yineleyicisi olmayı özümsemiş. Hitler de füh- reri olduğu Nazi Partisi ile önce Almanya'nın, son- ra bütün b«r Avrupa'nın kaderine hükmedebilmek için yumuşak yöntemler bulmuş, Prusya Cumhur- başkanı Hindenburg'un güvenini kazanmak ama- cıyla önce Von Papen başkanlığındaki sosyal de- mokrat hükümetle koalisyona razı olmuş ve o ko- alısyonda başbakan yardımcılığı almıştı. O koalisyon hükümeti ile Almanlann kalbini ka- zanmak için sağlam adımlaratmaya özen gösteren Hitler'in bugünkü halefinin, dün Viyana'da yaptığı basın toplantısında adeta masum ve şirinlik mus- kası taşıyan birgörünüm vermek istediği anlaşılıyor- du. "Son on yilda iktidar ile büyük bir çatışma için- deydik" diye başladığı konuşmasında, Avustur- ya'nın siyasi sisteminı eteştiriyor ve yurttaşlan için daha fazla özgüriük ıstedıklennı söyleyerek, tanm, çevre, su, hava, ormanlar ve tüketıcının korunması gibi, adeta bir sol ya da yeşiller partisi için vazge- çilmez oiması gereken konulara sahip çıkmak iste- diğini anlatıyordu. Kendisinin nasıl bir faşist olduğunu söyleyenlere aldınş etmeden, "doğrudan demokrasi" ılkesınden söz ederek bu alanda seçmenin yüzde on beşi is- terse hükümetin bir yasasının ya da tasarrufunun re- feranduma sunulması zorunluluğunu gerçekleşti- receklerini söylüyordu. "Değişiklikler yavaş yavaş gündeme gelecek" derken acaba Haider, tam olarak neyi amaçlıyordu? Neyi amaçladığının tanıklığını, miman olduğu hü- kümet onaylanır ve iktidara gelmesı sağlanırsa ya- şayacağımız zaman dilimi içerisinde hep biriikte ya- pacağız. Ama bugünden söyleyebiliriz ki, Haider, dün cum- hurbaşkanının uzattığı belgeyi gözünü kırpmadan imzalayarak yaman bir takıyyeci olduğunu göster- miştir. Ben de, takıyyenın salt köktendinci Islamcılar için geçerli biryöntem olduğunu sanırdım. Oysa, faşist- lerin de gerektiği zaman bu yönteme toz kondur- mayabildiklerine hem yakın tarih, hem yeni binyılın ilk aylan tanıklık ediyor. Ne dersiniz? Acaba yeni Hitler, Cumhurbaşkanı Klestil'in ulus- lararası çevrelere garanti verme amacıyla, önüne uzattığı o belgeyi imzalarken sağ ayağını mı kaldır- mıştır? Faks:0212 677 07 62 E-Mail:orhan.birgit(a do.neLtr. Parrise çevrecilerden tepki 'Nükleer enerji açıkça dnayettir' ÖZCAN ÖZGÜR MUĞLA - Muğla'ya yaptığı ziyaret sırasında Amerikan nükleer tekno- lojisini savunan ABD Bü- yükelçisi Mark Parris'e çevrecilerden tepki geldi. Nükleer Karşıtı Platform üyelerinden eski Yeşiller Partisi Genel Başkanı B0- ge Contepe, Amerikah bi- lim adamı Prof. John Gof man' ın "Nükleerenerji ka- bul edikmez. çünkü küle- seL rasgele ve açıkça bir d- nayçtnr" sözlennı anımsa- tarak "Büyükelci Parris, Muğb'da fldyüzhl Ameri- kan siyasedni sergfledi Si- vü toplum örgütkrinin önünde Amerikan şirketi Vvestinghouse'umetheden dçiyi kunyoruz" dedı. ABD Büyükelçisı Mark Parris'in, Muğla zıyaretm- de sml toplumöıgütleri ıle yaptığı toplanüda, Türkı- ye'nin nükleer santral ya- pımı için açtığı ihaleye başvurulardan en uygunu- nun Amerikan konsorsi- yumlan olduğunu açıkla- masımn yankılan sürüyor. Parris'in, bir yandan Türk halkimn nükleer enerji ko- nusundaki endışelerine katılu'ken, bir yandan da Amerikan teknolojisi ile bu endişelere yer olmadı- ğmı belirten sözlerini "Amerikan ikiyüziüiügü'' olarak nitelendu-en eski Yeşiller Partisi Genel Baş- kanı Bilge Contepe şunla- n söyledi: "Biz, büyükelciye, ken- di vatandaşı Prof. John Gofinan'ın sözünü ve nük- leer santrallar konusunda ülkesiiHİekisiyasetinibikfa°- ğûnizi hatuiatarak cetap veriyoruz. Muğla'da yap- takJanu pek çok yerde yap- tıldangibû ikiyüzlülük ve maskesi düşen Amerikan emperyauzminin açık bir göstergeskHr."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle