16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Imtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenr Orhan Erinç 0 Genel Yayın Koordınatörir Hikmet Çetinkaya # Yazıışlen Müdûrü' tbrahim Yıldız • Sorumlu Müdür Fikret tlkiz 9 Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara • Görsel Yönetraen: Fikret Eser Istıhbaraf Cengiz Yıldınm 9 Ekonomı. Özlem Yüzak 9 Kulrür Handan Şenköken 9 Spor \bdiilkadir Yücelman 9 Makaleler Sami Karaören 9 Duzeltme. Abdullah Yazıcı 9 Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu 9 Bılgı-Belge Edibe Buğra 9 Yun Haberlen. Mehmet Faraç Yayın Kunılu: llhan Selçuk (Başkan), Orhan Erinç, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner. tbrahim Yıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsılcısı Mustafa Balbay Ataturk Bulvan No: 125,Kaf4,Bakanlıklar-AnkaraTel.4195020(7hat). Faks: 4195027 9 îzmır Temsılcısı Serdar Kınk, H Ziya Blv. 1352 S. 23 Tel.4411220, Faks.44191179AdanaTetnsilcis: Çetin Yiğenoğlu, Inönü Cd 119 S. Nol Kafl, Tel: 363 12 11, Faks-363 12 15 Müessese Müdürü Üstûn Akmen 9 Koordınatör. Ahmet Korulsan 9 Muhasebe. Bülent Yener MEDYA C: • Yönetım Kunıl Ba^kanı - Genel Müdür Gûlbin Erduran 9 Koordınator Rehı Iptnnn 0 Genel MudûrYardımctsı ldare: Hüseyin Gûrer Sevda Çoban Tel 514 07 5 3 - Satış FazileC Kuza 51395 80-51384«>61,Faks.5138463 Yayınlavın *e Bftsan: Yenı Gun Habcr Ajansı. Basın ve Yayıncüık A.Ş Türkocağ'ı Cad 39 41 CagalogJu 34334 Istanbul PK 246 - Sukecı 34435 Istanbul Tel (0 212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0/212)513 85 95 www.cumhuriyet.com.tr 29 ŞUBAT 2000 Imsak:5.07 Güneş: 6.33 Öğle: 12.24 tkindi: 15.28 Akşam: 18.00 Yatsı: 19.21 2001in modası • Haber Merkezi - Paris'te moda rüzgârlan sûrûyor. Birbin ardına yapılan defılelerde dünyaca ünlü modacılar çizgilenni podyumlara taşıyor. Pierre Balmain'in 2000-2001 sonbahar-kış kreasyonu da bunlardan biriydi. Tasanmı Gilles Dufaur'a ait kırmızı ipekten kokteyl elbisesi büyük beğenı topladı. 'Jtynı başlıklar, aynı demeçlep' • AiNTALYA(AA)- Akdeniz Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr Necati Dedeoğlu, 1939 Erzincan depreminden ıtıbaren 40 yıldirçeşıtlı bölgelerimizde meydana gelen 10 büyük depremin ardından gazetelerde yer alan haberlen tarayarak basının ve yöneticilerin tutumunu araştırdı. Araştırma sonunda "gazetelenn aynı başlıklan kullandığı, yöneticilerin aynı demeçleri verdıği ve deprem felaketinin 3 hafta sonra unutulduğu" ortaya Otfstik çocuklap • ANKARA (ANKA)- Milü Eğıtim Bakanhgı, Türkiye genelinde sayılan 100 bine yaklaşan otistik çocuklann, zorunlu temel eğitimlenni tamamlayabılmelerine yönelik olarak "Otistik Çocuklar Eğıtim Projesi" hazırladı. Proje kapsamında özel merkezler kurulması öngörülürken merkezlerde 3-15 yaş grubundaki tuvalet alışkanlığı kazanmış, sözlü iletişim kurabilen, yoğun davranış bozukluğu olmayan çocuklar eğitime alınacak. Proje kapsamında "otistik çocuklar egitım merkezi" kurulması planlanırken merkezlere alınan çocuklar, yaş gruplanna göre sınıflandınlacak. Orman Yasası • ANKARA (AA) - Orman Bakanlığı, döner sermaye işletmesinin yeniden düzenlenmesi için yasa tasansı hazırlanırken tasannın gerekçesinde zarann nedenleri açıkça iuraf edildı. TBMM Başkanlığı'na sunulan ve Orman Yasası'nda değışiklik öngören tasannın gerekçesinde, "orman olmayan yerlerde işletme müdürlüğü açılmasının zaran arttırdığı" belirtildi. Medeni Kanun'da değişiklik tasansının TBMM'de bekletilmesi tepkiye yol açtı Kadınlara sokak çağrısıASUMAN ABAaOĞLU tZMİR-Medeni Kanun'dadeğişiklik- ler getiren tasannın sürüncemede bırakıl- ması üzerine kadın dernekleri harekete geçti. Ka-Der, Kadın Haklannı Koruma Derneği, Türkiye Kadın Dernekleri Fe- derasyonu gibi örgütler, tasannın tanıtı- mı ve kadın hareketine yeni bır ivme ka- zandınlması amacıyla kampanya başlat- tılar. Kadın dernekleri, "kâdınlar soka- ğadökühnedikçe" yasa tasanstmn çıkma- yacağını vurguluyorlar. Medeni Kanun'daki kadınlar aleyhine aynmcı hükümleri gideren ve kadın-er- kek eşitliğini sağlayan tasannın hâlâ Mec- lis komisyonunda bekletilmesi, tasannın "unuttuı-ulmaya"çalışıldığı izlenimi ya- rattı. Kadın dernekleri, Türkiye genelin- de düzenledikleri toplantılarla, tasanyı tanıtmayı ve sahip çıkılmasını sağlama- yı amaçlıyorlar. Kadın Adaylan Destekleme ve Eğitme Derneği (Ka-Der) Izmir Şubesi Başkanı • Medeni Kanun'daki kadınlar aleyhine aynmcı hükümleri gideren ve kadın-erkek eşitliğini sağlayan tasannın hâlâ Meclis komisyonunda bekletilmesi, tasannın "unutturulmaya" çalışıldığı izlenimi yarattı. Kadın dernekleri, Türkiye genelinde düzenledikleri toplantılarla, tasanyı tanıtmayı ve sahip çıkılmasını sağlamayı amaçlıyorlar Emel Denizaslan. kadın derneklerinin ve üyelerinın güçlennı bırleştirmemesi du- rumunda daha önceki dört tasanda oldu- ğu gibi bu tasannın da "kadük" kalabi- leceği uyansmda bulundu. Denizaslan, Iz- mir'de ilçeler bazında dığer kadın örgüt- leriyle ortaklaşa düzenledikleri toplantı- lan sürdüreceklerini, bu toplantılarda üyeler tarafindan gündeme getinlecek öneriler çerçevesinde Meclis'te seslerini duyurmaya yönelik etkinlikler gerçek- leştireceklerinı söyledı. Ka-Der lzmır Şubesi'nin düzenlediğı tanıtım toplantılannda kadınlara bilgi ve- ren avukat Sema Pekdaş da tasannın ya- salaşması umutlannı yitirmeye başladı- ğını belırterek "Hükümet tasansı olma- suıa karşın aile bütünlüğünü bozacağı ve para evliMklerine yol açacağı gerekçesiy- k hükümeti oluşturan bir parti tarafin- dan tasanyaengeJolunuvor"dedi. Kadın hareketi ivmesinin 1980 ve 9O'lı yıllara göre düşüş gösterdiğine dikkat çeken Pekdaş, kadınlann, başka toplumsal so- runlara dalarak kendi asli görevlerini ya- ni kadın haklan için mücadeleyı geri pla- na attıklannı söyledi. Avukat Pekdaş, söz- lenni şöyle sürdürdü: "Tasannın bir an önce çıkması için ça- uşmak zorundayız. Sesimizi yüksettmez- sek tasan çıkmayacak. Bu yasanın çıkma- sı için kadınlann sokağa dökülmesi la- zun." Pekdaş, "EdinihnişMaUaraKatıl- ma Rejimi''nın yasal mal rejımi olarak be- nimsenmesinin, kadın derneklerinin bas- kısı sonucu son anda tasanya konduğu- nu da anımsatarak " Yani sessizkalmak hiç doğru değiL Bu tasannın da yasalaşması için çok ses çıkartmak gerekiyor. Ses çık- mazsa, komis\onda bekletilip Mcclis'e getirilmedcn unutturulabflir diye düşünü- yorum" şekhnde konuştu. Tasanyı tanıtım toplantılan düzenleyen Kadın Haklannı Koruma Derneği Izmir Şubesi Başkanı ve Türkiye Kadın Der- nekleri Federasyonu Yönetim Kunılu Üyesi Engin Demir, AB'ye girme süre- cinde yasanın çıkmasının önemıni vur- gulayarak "Meclis komisyonunda hâlâ ailenin reisi erkek olnıalı tarbşması yapı- lryor. Arük bunlann bir yana bırakılıp yasalarda kadın-erkek eşitliğiniıı sağlan- ması, kadın aleyhine aynmcılık yapan maddelerin kakJınlması lazını. Tüm ka- dın dernekleri tasan yasabşana kadar mü- cadeleu sürdürecek" dedı. TÜBtTAK ÖNLEM ALIYOR Bilgihırsızlığına güvenliksistemi ANKARA (AA)-TÜ- BlTAJCözelliklegizlibil- gilerin işlendiği bilgisa- yarlar başta olmak üzere elektronik sistemlerden yayılan elektromanyetik dalgalan elde edereİc bil- gi hırsızlığı yapanlara kar- şı, yayılan elektromanye- tik dalgalann seviyesini sürekli algılayan, kabul edilen seviyenin üstüne çıktığında da alarm ve- ren güvenlik sistemlerini devreye soktu. TÜBtTAK Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü'nden edinilen bilgiye göre, giz- li bılgilerin işlendiği ve iletildiği elektrik, elekt- ronik, elektromekanik ve mekanoelektrik sistem- lerde elektromanyetik ka- çaklaroluşabiliyoT. Elekt- romanyetik hırsızlar da bilgisayar ve benzeri sis- temlerin metal altyapı ele- manlan ve bazı iletkenler üzerinden kaçak elektro- manyetik dalgalan topla- yarak başkalanna ait giz- lilik dereceli bilgileri el- de edebiliyor. TÜBİTAK, Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü'nde elektromanyetik hırsız- lıklanna karşı elektro- manyetik dalga yayan sis- temleri TEMPEST adı verilen özel güvenlik test- lerinden geçirmeye baş- ladı. Başta bılgısayarlar olmak üzere özellikle giz- lilık dereceli bilgi işleyen sistemler için laboratu- varda yapılan bu testler- le elektromanyetik kaçak- lann seviyesi ölçülebili- yor. Geliştirilen özel mü- hendislik uygulamalany- la da biIgisayar ve benze- ri sistemlerindeki bılgı kaçaklannm seviyesi sü- rekli algılanıyor. Sıstem- den yayılan elektroman- yetik dalgalar kabul edı- lenin üzerine çıktığında alarm çalışıyor ve siste- min çalışması otomatik olarak duruyor. Böylece, yayılan elektromanyetik dalgalarla bılgilerin baş- kalannın eline geçmesi önleniyor. Kendı&ını New York'lu bir anne olarak niteleyen Julianne Moore, "Body of Evidence" ve "Short Cuts" filmlerinde aldığı küçük roUenn, bunca yıl geçmesine karşın hâlâ gündeme getirilmesınden hoşnut değil. Nitekim, filmlerde sahnelenen birçok olayın gerçek yaşamdan tamamıyla uzak ve ashnda insanlann sınır tanımayan hayal güçlerinin ürünü olduğunu savunan Moore, bu ıki filmde sergilediği tutumlann, kendi kişiliğini ya da insanlık adına inandığı hiçbir kişiliği yansıtmadığmı, dolayısıyla da çelişkili duygulann doğmasına yol açtığı düşüncesinde. Moore, yine "Short Cuts" filmindeki çıplak görüntüsüyle, ınsanlan olmayacak hayallere sürüklediğinin bilincinde. Robotların toplumdaki rolleri arttmlmaya çalışılıyor Insani ıııakiııeler düşü e-posta : tan @ prizma. net tr Ekonomi Servia - Sony'nin metalık köpegi AIBO ömeğinde olduğu gibi ro- botlarda ve sanayi makinelerinde son gelişmeler ınsani makineler düşünü gerçeğe dönüştüreceğe benzıyor. Ro- bot üretimindeki son gelişmeler, Ja- ponya'nın başkentı Tokyo'da düzenle- nen fuarda gözler önüne serildi. Yılda 60 bini aşkîn robot üretimi ile Japon- ya bu sanayi dalının dünya liderlerin- den biri konumunda. Bugün üretimin çogu endüstriyel makineler üzenne ol- sa da insani makineler konusunda uzun süredir ciddi olarak düşünüyorlar. "Ro- boüasmanın 50 yüı" konulu fuarda ro- botlann grafik tasanmından animasyon- lanna insani görüntülerine kadar türlü teknolojik yenilikler ele ahnıyor. Sahş rekorlan kjran Sony'nin minik sevimli robot köpeği renkli kamera, ısı uzaktan kumanda ile komutlann ço- ğunu kabul ediyor, aynca AIBO hav- lıyor. konuşuyor, hatta Japonca veya lngilizce şarkı söylüyor. Sahipleri bil- gisayarekranındaki programla köpek- lerini eğitebıliyorlar. Uzmanlar, Japonlann Avrupalılar gi- bi robotlara güvensızüklerinin bulun- madığını söylüyorlar. Budizm ve Zen inancının Japon halkınm makine ve materyellerle daha farklı ve ınsani iliş- kileri kurmalanna olanak sağladığı ile- ri sürülüyor. GÖZÜM SEYREYLE/ ışn ÖZGEMÎIK Ölümüne Süleyman! Bugünlerde "Türk" ol- manın çok özel bır şey ol- duğunu düşünüyorum. Ok- tar Babuna'nm sahte kan- ser oyununu yutan şefkat- lı halkımızın kendinı parça- layarak verdiği kan örnek- leri yabancı laboratuvarlar için altın değerinde olma- lı. DNA testlerinde çok il- ginç sonuçlann çıktığı ke- sin. Doktorlar, uzmanlar saçlannı başlannı yolup çı- kan sonuçlan değerlendir- meye çalıştıkça daha da il- ginç sonuçlara ulaşılacak. Ancak bu sonuçlara ulaş- mak için DNA testi gibi zor ve pahalı yollara ne gerek var? Görünen köy kılavuz is- temiyor. Dünyanın neresinde yüz- lerce insan koyun gibi doğ- ranıp evlerin bodrumlan- na gömülürken binlerce po- lisi, bınlerce sıvıl ajanı olan biremniyet teşkilatı bundan habersiz olabilir? Dahası var, bütün bunlar belli bır güne kadar bilınmeyip de ansızın nasıl bilinebilir? Dahası var, bu bilinememe oyununa, koskoca 60 mil- yon ülkenin yurttaşlannın "Vay canına_ neler oluyor- muş, kimsenin haberi yok- mu}" diyebileceğini kim düşünebilir? Sorulann yanıtlan çok basit. Dünya- nın hiçbir ye- rinde, hiçbir yurttaş böyle "ketek" yeri- ne konmaz. Ama bizde konur. Ve biz sesimizi çı- karmayız. İş- te DNA testi- ninuzunaraş- tırmalardan sonra verece- ği sonucu bir paragrafta hallediverdik. Bu da ancak burada olur. Devam edelim. DNA'mızı çözmek doğ- rusu pek zevkli oluyor. ...-' ,-- -, Dünyanın neresinde elektriğe, telefona, suya, ulaşıma, sağlık hızmetlen- ne, gıda maddelerine zam üstüne zam gelirken devle- tin ekonomiyle ilgilı en üst düzey yöneticısı yurttaşla- nnı "Kısın yeşil biber ye- meyiverin, yaan ucuzlar o zaman yersiniz," dıye azar- layabilır? Enflasyonda en küçük bir düşme olmadığı halde, hangi devlet e\ kiralannı kanun zonıyla düşürebile- ceğine yurttaşlannı inan- dırmaya çalışabilir? Dünya- nın hangi ülkesinde bıraz meslek etiği olan bir eko- nomist, bu yepyeni bir re- form olarak sunulan ekono- mik paketin yoksullan da- ha da yoksullaştıtmaktan başka hiçbir işe yaramaya- cağını söylemeden rahat uyuyabilir? Dünyanın en zehirli ga- zı uçucu siyanürbirbölge- nin bütün balıklannı, bü- tün kedilerini, bütün kö- peklerini. bütün domates- lerini, bütün soğanlannı öl- dürmüşken ve orada yaşa- yan insanlann parmaklan eriyip, saçlan dökülürken ve erken doğumlar artar- ken yeryüzünün hangi ül- kesinde siyanürün böyle- sme yayılmasına neden olan işletme hâlâ çalışabilir? Bölgede zehirlenerek öl- düklen ayan beyan bilinen altı kişi için, dünyanın ne- resinde, hangi doktor Hi- pokrat yeminine rağmen farklı hastalıklan ölüm ne- den i olarak gösterebilir? Ve bütün bunlar olurken dün- yanın neresinde yer yerin- den oynamaz? Birtek ülke- sinde.. Türkiye'de. O za- man biz çok özeliz, Oktar Babuna ve dostlan Adnan hocacılar çok zekiler. Bizim DNA'lar yeryüzünde yeni insan türü oluşturmak için alınmayacak da, kiminki alınacak? Hiç mi bilimkur- guromanı okumadınız, hiç mi bilimkurgu fîlmi izle- mediniz? Dünyanın neresinde if- las ettiği için intihar etmek isteyen bır işadamını kur- tarmak için çalışan, niyeti iyi ama eylemi sakıncalı gönüllü yardımseverler var? Dünyanın neresinde sahip- leri ve yöneticileri tarafin- dan tüm sermayesi hortum- lanan bankalan kurtarmak için çalışan bir devlet var? Ve bu devletin "gerçek- ten onu", düşündüğünü sa- nan gariban yurttaş var? Yeter, bu kadar yeter. Günlerdir yolumun üstün- de gece yanlan gencecik çocuklaraskere uğurlanıyor ve gencecik insanlar halay çekip "En büyûk asker bi- zinı asker!" diye bağınyor- lar. Güzel güzel de bu da dünyanın hiçbir yerinde yok. O "En büyük asker bizim asker"e devlet yol parası olarak sadece 300 bin lira veriyor, ailelerban- ka aracılığiyla "En büyük asker bizim askere!" para gönderdiklerinde de 2 ile 3 mıryon arası bir komisyon kesiliyor. Bu da hiçbir ül- kede yok. Ve onlar geri dön- düklerinde işsizlik, aşsız- lık onlan bekliyor. Bağın- yorlar "En büyük asker bi- zim asker!" Bizim DNA'lann neden çok kıymetli olduğu anla- şıldı mı bilmiyorum? Ad- nan hocanm çiftliğinde bah- çedekı havuzlann musluk- larından çeşitli şerbetler akıyordu. Kimbilir ne pa- ra götürdüler? Ben biryurttaş olarak bü- tün bunlan düşündükten sonra cumhurbaşkanı seçi- mi için "ölümüne Süley- man!" diyorum. Çünkü an- nemle babamın, benim, kı- zımın ve ihtimal torunu- mun hayatındaki en büyük idol Süleyman! Ben gen- lerime ihanet etmek iste- miyorum. Evet, ölümüne Süley- man! isoz50(g hotmaiLcom ELEKTRİK, SU BİBİ HER TÜRLÜ FATURANIZI KDLAYCA DDEMEK İÇİN, HEMEN ARAYINÎ D»S 12 MAPI »CReOl YAPI^CKREDi "hizmette sınır yoktur"
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle