Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28 ŞUBAT 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
17
Türk-İş'in
Alternatifi
Türk-iş yöneticileri, geçen
hafta Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Yaşar
Okuyan'ı ziyaret ettiler.
Amaç, bakanlığın SSK
Yasası'nda değişıklik
öngören taslağına karşı
işçıler adına hazırladıkları
metni veımekti. Verdiler de.
Türk-İş'in "altematif
taslağı"n\ gözden geçirdik.
SSK'nin başkanlık sistemıne
göre yapılanmasını, sigorta
ile sağlık hızmetlerinin ikiye
ayrılmasını, hastanelerin
"işletme"\ere
dönüştürülmesini öneriyoriar.
Türk-İş'in taslağı, bu haliyle
"hık" demiş Okuyan'ın
hazırladığı taslağın
burnundan düşmüş.
Açıkçası Türk-ış, SSK'nin
özelleştırilmesine dönük
adımları, sağlık hizmetlerinın
paralılaştınlmasını onaylıyor
da, "maksat muhabbet
olsun" diye Okuyan'a
"altematif" adı altında taslak
sunuyor.
ISIK KANSU
tcansuecumhuriyet.com.tr.
Parti kapatma zorlaştırılarak FP'ye
göz kırpılıyor, özlük haklannda yeni dü-
zenlerneler yapılarak milletvekıllennin ağ-
zına bir parmak bal çalınıyor... Olma-
dık pazariık, olmadık siyasi manevra...
Yeter ki 5+5 çıksın, Süleyman Demi-
rel yeniden cumhurbaşkanı seçilsın...
Anayasa hukukçusu Prof. Dr. Oya
Araslı, böylesi bir ortamda sorulanrnı-
zı yanrtladı:
- Son gelişmeleri hukuk mantığı açı-
sından nasıl değerlendihrsiniz?
- Anayasal kurallar, kimi gruplann ya
da kişilerin sorunlannı değil, toplumun
genel sonınlannı çözmek ıçin şekillen-
dirilırler.
- Cumhurbaşkanının görevsüresiaçı-
smdan getihlmek ıstenen 5+5 kuralının
gelecekteki sonuçlan ne olur?
- Cumhurbaşkanının görev süresi
ile ilgili düzenleme, bazı tarihi dene-
yimlerden aldığımız dersler sonucu or-
taya konmuştur. Cumhurbaşkanının bir
kereye mahsus ve 7 yıl için seçilmesi
hükmü ile cumhurbaşkanının tarafsız ko-
Babayasanumu garantiye alınmıştır. Cumhurbaş-
kanının iki kere seçilmesi engellenir-
ken, belli bazı konularda bu seçimi ga-
rantiye almak için Cumhurbaşkanlığı
katında yürütmenin yasamaya birta-
kım ödünler vermesı olasılığı önlenmek
istenmiştir. Tarafsızlığı pekiştirebilmek
için alınan ikinci önlem ise cumhurbaş-
kanının görev süresini yasama mecli-
sinın görev süresinden farklı tutmaktır.
Meclis beş yılda, cumhurbaşkanı yedi
yılda değişir. Bunun amacı, cumhur-
başkanının görev süresini ıki yasama
meclisine yaymak ve böylece parla-
mentodaki çoğunluğun cumhurbaşka-
nı ile özdeşleşmesini, biriikte hareket et-
mesini ve cumhurbaşkanının tarafsız-
lığını yitiımesini önlemektir. Bu dene-
yimleri biryana iterek mevcut cumhur-
başkanını bir süre daha görevde tutmak
için anayasa değiştirmek yadırgatıcı bir
tavırdır.
- Anayasa ne için ve nasıl değiştiril-
meli sizce?
- Anayasa bir değerier sistemidir. O
değerler sistemıne bakış açınız, yaptı-
ğınız değeriendirme dogrultusunda bü-
tün hukuk kurallan yerinı bulur, şekille-
nir. Son dönemde yapılan ve yapılmak
istenen anayasa değişikliklerini değer-
lendirdiğimizde, farklı farklı tercihlerin,
dünya görüşlerinin anayasanın farklı
maddelerine girdiğinı, girmesine ola-
nak sağlandığını görüyoruz. Böylece
anayasanın bütünlüğü bozuluyor.
- 1982 Anayasası, yûrürlüğe girdi-
ğinden bu yana eleştiriliyor. Son deği-
şiklikler ile daha mı karmaşık hale ge-
lecek anayasamız?
- Doğrudur, zaten toplumun kabul-
lenme çizgisi ile uyumlu bir anayasa
değildi. Oluşumunda toplumun katkı-
sı bulunmayan birtakım değişiklikler,
toplumla anayasa arasında var olan
mesafeyi uzatacaktır. Bu girişimlerin,
anayasasına yabancılaşan bir toplum
yaratmaktan başka bir işe yaramaya-
cağı kanısındayım. Toplum zaten ana-
yasasına yabancıydı, büsbütün yaban-
cılaşacak.
Siyasi Taktik
Hikmet Çetin'in orta saha
hâkimiyeti çok iyiydi zaten.
Fırsatlan kollama ve
kullanmada, ara
koridorlardan sıyrılmada,
kişisel beceri ve preste, hete
hele son vuruşlardaki
etkinlikte mükemmeldi:
1978de BülerrtEcevit'in
Başbakan Yardımcılığı, 12
Eylül sonrası SODEP'in
örgütlenmesinde aktif görev,
1991'deDYP-SHP
koalisyonunda Dışişleri
Bakanlığı, SHP-CHP
birleşmesi sırasında CHP
Genel Başkanlığı, Tansu
Çiller başkanlığındaki
koalisyonda Başbakan
Yardımcılığı, TBMM
Başkanlığı, Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirelin
başdanışmanlığı ve son
olarak Beşiktaş Kulübü
başkan adaylığı...
Hikmet Çetin'in siyasi
çizgisi, bir zamanlar
dillerden düşmeyen
tekerlemeye benzemeye
başladı: "Ne sağcıyım ne
solcu, futbolcuyum
futbolcu..."
Devlet Bakanı Fikret Ünlü, 40 bin
genci, heyecan verici bir tasarımı bu
yaz aylarında yasama geçirmeye
çağınyor: "Ulusal Gençlik Kamplan."
Temmuz ve ağustos aylarında, 7 günlük
5 dönem halinde 81 ilde düzenlenecek
olan kamplarda gençler, çevre
geziierine, kültürel ve sportif faaliyetlere
katılacak, tarihi ve doğal güzelliklerle
buluşacaklar. Ayrıca gençler,
gidecekleri yerlerde gönüllü olarak kimi
kamu yatırım ya da çalışmalanna
destek verecekler. Fikret Ünlü,
Ulusal Gençlik Kamplan
"Keşfedeçeğiniz biryer var!" diyor
onlara: "Ülkenizin geleceğinin
yapılanmasına bır tuğla da siz
koyacaksınız. Gideceğiniz yerlerde
simgesel olsa da gönüllü olarak
çalışacak, belki bir çeşme, belki bir
asma köprü ya da bir park yapacaksınız,
belki de bir köy ilkokulunu onaracak ve
geride yıllarboyu sizinle biriikte anılacak
izler bırakacaksınız. Şüphesiz ki tüm bu
hizmetler yerel idareler tarafından da
sağlanabilir, ancak sizin katılımınız ve
emeğiniz çok daha anlamlıdır. Ulusal
Gençlik Kamplan, size ülkenizi ve sahip
olduğu güzellikleh ansiklopedilerden
değil, bizzat oralara giderek ve
yaşayarak tanımanıza olanak
sağlayacak zengin birprogram sunuyor.
Kamp süresince düzenlenecek gezilehe
ve sosyal aktivitelerte, o bölgenin
tarihinden kültürüne, dansından el
sanatlanna, çarşısından köyüne,
gencinden yaşlısına tüm
zenginlikleriyle buluşacaksınız." •"
Bir hafta boyunca konaklama,
üç öğün yemek, çevre gezileri
ve tüm diğer etkinlikler karşılığında
10 milyon lira verip yola çıkmayı
düşünen gençler, kamplar
konusunda geniş bilgi için Gençlik ve
Şpor ll Müdürlükleri ile üniversitelerin
öğrenci işleri bürolarına • .;
başvurabilecekler...
:ALIŞANLARIN
>ORULARI/SORUNLARI
YILMAZ ŞİPAL
Milletvekillerinin Eski ve Yeni
Emekli Aylıkları
3671 sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi Üyelerinin Ödenek,
Yolluk ve Emeklilıklerine Ilişkin Yasa'nın bazı maddelen, anayasa-
ya aykın bulunduğu ıçin Anayasa Mahkemesı'nce ıptal edılmiştı.
• 12 Nisan 1999 günlü Resmı Gazete'de 4505 sayılı "Sosyal Gü-
venlikle İlgili Bazı Yasalarda Değişıklik Yapılması ve Temsil
Tazminatı Ödenmesi Hakkında Yasa" yayımlandı. Bu yasa ile
1fî671 sayılı TBMM Üyelennın Ödenek, Yolhık ve Emeklılıklerıae
Ilişkin Yasa'nın bazı maddelen değiştırilmış, bazı maddelen yürür-
lükten kaldınlmış ve yasaya yeni maddeler eklenmiştir.
3671 sayılı yasanın "Emeİdilik" başlıklı 2. maddesinin bazı fık-
ralannın yürürlükten kaldmlmasıyla, milletvekili emekli ayhklan-
na yansıyan makam tazminatı ve ek gösterge sayılan yeniden belır-
lenmiş ve milletvekili özel tazminatımn yerini, "temsil ödeneği"
almıştır. Ek göstergelere göre belirlenen özel tazminat oranı da mil-
letvekili aylıklarma uygulanan ek göstergenin 9.000'den 8.000'e in-
mesiyle, yüzde 240'tan yüzde 200'e düşmüştür.
Sözü uzatmadan, 4505 sayılı yasa ile öngörülen yeni uygulama
ile eski uygulamanın karşılaştırmasını yapalım.
MİLLETVEKİLLERİNİN ESKİ EMEKLİ AYLIKLARI
Aylık Birimi
1) Genel Gösterge Ayltğı
2) Ek Gösterge Aylığı
3) Kıdem Aylık
4)TabanAylık
5) Özel Tazminat %240
6) Makam Tazminatı
7) Milletvekili Tazminatı
Gösterge
1.500
9.000
500
1.000
9.500
22.500
24.000
Katsayı
13.810
13.810
13.810
88.500
13.810
13.810
13.810
Aylık Baöjamaya Esas Tutar (50 yıl karşılığı 96100)
Tutan
20.715.000
124.290.000
6.905.000
88.500.000
314.868.000
310.725.000
331.440.000
1.197 443.000
MİLLETVEKİLLERİNİN YENİ EMEKLİ AYLIKLARI
Aylık Birimi
1) Genel Gösterge Aylığı
2) Ek Gösterge Aylığı
3) Kıdem Aylık
4) Taban Aylık
5) Ozel Tazminat %200
6) Makam Tazminatı
7) Temsil Odeneği
Gösterge
1.500
8.000
500
1.000
9.500
15.000
30.000
Katsayı
13.810
13.810
13.810
88.500
13.810
13.810
13.810
Aylık Bağlamaya Esas Tutar (50 yıl karşılığı %100)
Tutan
20.715.000
110.480.000
6.905.000
88.500.000
262.390.000
207.150.000
414.300.000
1.110.440.000
HAYVANLAR tsmtLGÜLGEç
Miilıinyiiü)' ' ' '
KtM KtME DUM DUMA BEHİÇAK behicakfd turk.net
fo/c cfeskii l*r /z/e/ıaf,rı.
BAKIRKÖY 3. ASLİYE HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
1996/128 Esas
1997/58 Karar
Davacı Gûlten Çetin vekili tarafından, davalı Mustafa Çetin
aleyhine açılan boşanma davasının mahkememizde yapılan
açık yargılaması sonunda:
Davahnın dosyadakı bilinen adresine tebligat çıkartılmış,
bila teblığ iade edilmış, yapılan araştırmalarda da adres tespit
edilemediğinden davalıya mahkeme hükmünün ilanen tebli-
ğine karar verilmiştir.
1- Taraflann anlaşmalan sureti ile, Sakarya, Merkez kaza-
sı, Hasanbey köyü, c. 093/02, s. 36, k. 84'de nüfiısa kayıtlı da-
vacı Gülten Çetin ile davalı Mustafa Çetin'in boşanmalanna,
taraflann arzusu küçüğün yaran ve anne şefkatine muhtaç ol-
duğu gözönûnde tutularak, ortak çocuklan Şenol'un annesi
davacının velayetine verilmesine, her hafta sonu cumartesi
gûnleri saat 09.00'dan pazar günleri saat 18.00'e kadar yanı-
na alıp görüşmek suretı ile çocuğu Şenol ile babası davalı ara-
smda kişisel ilişki kurulmasına, istenmediğinden gerek dava-
a, gerekse çocuk yaranna nafaka ve tazminat takdir ve tayi-
nine yer olmadığına, yargılama masraflannın istek veçhile
davacı üzerinde bırakılmasına, davacı vekili yaranna vekalet
ücretı takdir ve tayinine yer olmadığına, alınması gerekli
429.000.- ilam harcından peşin alınan harcın mahsubu ile,
bakiye 180.700.-TL'sı harcın davalıdan tahsiline dair, Yargıtay
yolu açık olmak üzere davacı vekili, davacı asil ve davalının
yüzlerine karşı verilen 17.2.1997 tarih ve 1996/128 esas-
1997/58 karar sayılı hüküm davalı Mustafa Çetin'e davetiye
yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur.
Basın: 9759
HARBI SEMİH POROY
3vV Jt\X
semihporoy (a yahoo.com
MIRMIRLAR VCUR DURAK
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 28 Şubat
AVRUPADA B/R AMERIKAU..
13f6'DA 8OGÜ*J,ÜNLÛ yAZAIZ HBAJR? J»M£S 73
y/ifrfl/4X4 LONDKA'DA OLDÜ. FlU>Z£>F Mt-LIAM
•JAMES '/A/(R£SIMC>e SA6OA") KARPEŞİ OLAAJ
UENHY TAlES8#LEŞ Aee/l'DA Ğ/
ve
LAGLA DOSTLUK jeı/GMUŞTl/. -f8?6'O4
YA YE&LB-ŞeA/ HeMfZY JAMBS, BU AISADA
MAMLAR YAZMA>» fSOYUCML/ÇTU
A VKUPA 'DAICt AMEKfKAULAft V OSAJU
ROMAMLAGJYLA
ÖMEMU
ULAtZ "; 8/G.
-
AL
GÖRÜŞ
Prof. Dr. COŞKUN ÖZDEMtR
Sağlık Sorunlarımn...
Sağlık sorunlanmız çok yönlü. Ben bu yazı di-
zisinde bu konunun pek işlenmeyen, gözardı edi-
len yönlerine değineceğim.
40 yılı aşan hekimlik yaşamımda çok sayıda
ilgi çekici gözlem yapmak fırsatını buldum. Bun-
ları kendi biçemimde kayıtlara geçirdim. Bu
gözlemler çeşrtli dosyalarda yer alıyor. Bir dos-
yaya doktor marifetleri, ötekine hasta marifet-
leri adını koydum. Her ikisi de iyice kabarık.
Tahmin edersiniz ki bunlar takdire değer mari-
fetler değiller.
Bu yazıda hasta marifetlerini, hasta davra-
nışlarını bazı örneklemelerle işlemek istiyorum.
Sağlık hizmetlerinin yetersizliği tartışma gö-
türmez. Yurdumuzda bu hizmet her yönü ile ak-
sıyor. Onu başka bir yazıda tartışacağım. Bura-
da vurgulamak istediğim şu: Bir rastlantı, iyi ve
yeterli bir hizmet verildiği zaman halkın, hasta-
nın, ailenin bunu algılama ve uygulama yetene-
ği nedir acaba? Sık sık doktor doktor dolaşan
hastalara rastlıyorum. Örneğin ben, başvurulan
dokuzuncu hekim olabilirim. Yedinci hekimin
en doğru olanı yaptığını, en doğru tanıyı koy-
duğunu görüyorum. Ama hastanın ve ailenin
bunu anlayacak, bunu ayırt edecek gücü yok.
Dolaşmaya, doktor aramaya, doğaldır ki üfürük-
çü, muskacı ve benzerierine başvurmaya devam
ediyor. Ben dokuzuncu doktor olarak yedinci he-
kimin en doğruyu yaptığını söylersem, o doğ-
ruları yinelersem ve örneğin hastanın tedavi
beklentilerini karşılayamazsam onlar yine dolaş-
jnaya devam edecektir. Elinde bir yeşil çaput (bez)
ile şifa dağıtan, televizyonlarda takdim edilen
Zühre bacıyı ve ona başvuran, eşiğine yüz sü-
ren binlerce insanımızı düşününüz lütfen!
Türkiye Kas Hastalığı Derneği'nde binlerce
insanı bilgilendirmeye, yönlendirmeye çalışıyo-
ruz. Toplantılarımızla, konuşmalarımızla, yayın-
larımızla. Genetik kaynaklı kas hastalıklarının
henüz tedavısi olmadığını; çabaların, bu hasta-
lann insanca yaşayabilmesi ıçin harcanması ge-
rektiğini, onların yaşam kalitelerini yükseltmek
gerektiğini anlatıyoruz. Defalarca ve sık sık.
Bir gün dernek genel sekreteri ije biriikte üç
aile ile tatlı bir sohbete başlıyoruz. Üç ailenin de
tedavisi olmayan Müsküler Distrofi tanılı birer ço-
cuklan var. Bu tatlı sohbette, bizim bütün uya-
rılarımıza karşın bir ailenin, çocuğun vücuduna
15 gün süre ile kaslar güçlensin diye alabalık sar-
dığını, ikinci ailenin sarmısakla karıştırılmış zey-
tinyağı sürdüğünü, üçüncü ailenin ise çocuğu
kuzu pisliğine buladığını dinliyoruz. Bu sonun-
cu aileye sıkı sıkı tembih etmişler, bahar kuzu-
su olsun diye. Yaz ya da kış kuzusunun pisliği
bu etkiyi göstermiyormuş.
Ben, yurdumuzda tansiyonunu gerektiği gibi
kontrPİ.ettiren, ilacını düzenli birşekiide kulla-
nan insanların sayısını %10'5içıkaramıyorum.
Birçoğu, ilacımı alıyorum hocam diyor. Bir ba-
kıyorsunuz, tansiyon 21-12. Ben ilacımı alıyo-
rum diyor hasta, o kadar; tansiyonunun ne du-
rumda olduğu umurunda değil.
Son olarak bir de şu örneği vermek istiyorum.
Orta yaşlı bir hastaya hastalığının kalıtımsal ol-
duğunu, bunun henüz bir ilacı ve tedavisi olma-
dığını ve böyle bir durumda ne yapması gerek-
tiğini uzun uzun anlattım. Beni dikkatle dinledi.
Çok iyi ve anlaşılır bir şekilde anlattığıma inanı-
yordum. Benim uzun süren açıklamalanmın ar-
dından ayağa kalkıp, "Dediklerinizi anladım,
ama hocam biriğne versen, şu bacaklanm kuv-
vetlense" demez mi? Anlatım ve açıklamalan-
mın başarılı olduğu konusundaki tüm umutla-
nm bir anda yıkılıp gitti. Bunuhiçunutmuyorum.
Evet, sağlık hizmeti yetersiz, ama halkın dav-
ranışlan, algılayışı konusundaki bu hiç de istis-
na sayılamayacak örneklere ne dersiniz? Her yer-
de eğitim yoksunluğu, aydınlanma yetersizliği
çıkmıyor mu karşımıza. Halkımıza adam gibi
akla, bilime dayanan aydınlamacı bir eğitim ver-
medikçe neyi çözebilirsiniz? Insan malzemesi-
ni hesaba katmadan demokrasiye, insan hak-
larına, adalete ve sağlığa kavuşabilir miyiz?..
BULMACA SEDAT YAŞAYAM
SOLDA.N SAĞA:
1/ tzmir ılinde
bulunan, Tür-
kiye'nin en bü- 2
yük tuzlası. 2/
Bınıcılıkteatın
normal yürü-
yüşüne verilen 5
ad... Kent. 3/
Türlü neden-
lerle başarılı
olamayankim- 8
se...Çinayet4/ g
Ikiyüzlü. 5/
Yeri sulamaya yara-
yan araç... Bir nota. 6/
Japonlirikdramı...Tıp 2
dilindeengelişmişgö- 3
rüntüleme yönteminın
kısayazıhşı...Kalkan 5
ve zırh gibi korunma
aracı. II Gözleri gör- j
meyen... Faiz. 8/ Ilgi- g
li. 9/ Dürüst, iyi ah-
laklı... Evrenpulu da
denilen ve yapraklar dunımunda aynlabilen parlak
mineral.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Anadolu'da yüzyıllardan bu yana göçerler arasın-
da dokunan bir tür ensiz dokuma. 2/ Kadastro hari-
talannda parseller topluluğu... "akşamlar bir — gi-
bi bıterdi" (Attılâ Ilhan). 3/ Yeraltı demiryolu hat-
tı... Kanşık renklı. 4/ Tanntanımazlık... Satrançta
bir taş. 5/ Lantan elementinin simgesi... Hayvancı-
lıkla geçınen göçebe Türkmen boyu. 6/ Bir kümes
hayvanı... Itaat eden, boyun eğen. 7/ Bektaşi dervi-
şi... "—- türlü çiçek vardır başında / Kokar reyhan
ile gül karmakanş" (Karacaoğlan). 8/ Avuç ıçiyle top-
lamak. 9/ Agn Dağı'na venlen bir başka ad... Eski
Mısır'da güneş tannsı.