Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
•M4 ŞUBAT 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
FP ve DYP'nin, anayasa değişikliği önerisini bugün vermesi bekleniyor
DemirePin geleceği netleşiyorANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - TB-
MM'nin bır haftalık tatilinin yann sona er-
mesıyle birlikte, Cumhurbaşkanlığı seçimi
taıtışmalan yeniden gündemrn ilk sıralan-
n a taşııuyor. FP ve DYP'nin cumhurbaşka-
nun halk tarafmdan seçilmesine ilişkİD ana-
yasa değişikliği önerisini bugün TBMM
Bsşkanlığı'na vereceği belirtiliricen Cum-
hurbaşkanı Süleyman Demirel ile ilgili pa-
zaıuklann da bu hafta netleşmesi bekleni-
yor. Başbakan Bülent Ecevit, Romanya dö-
nüşü gazetecilenn. 'cnmhurbaşkanlıgı seçi-
miyle ilgili anayasa değişikliğine ilişkin so-
rmıt bir adımın ne zaman atuacağV yolun-
daki sorusuna, "Bu hafta içinde gerekli baş-
vuruyuyapanz" yamtını verdi.
MFiPbemirel'e "mesafeB" tavrını sürdü-
rûyor. ANAP içinde Başbakan Ecevit'in
cumhurbaşkanı seçüebilmesi için gündeme
getirilen lise mezunlannın da aday olabilme-
sine ilışkin öneri de tartışılmaya başladı. Pa-
zarlık sürecinde, Cumhurbaşkanı Demirel'in
• Başbakan Bülent Ecevit, cumhurbaşkanlığı seçimi tartışmalan ve
anayasa değişikliği ile ilgili olarak bu hafta içinde gerekli başvuruyu
yapacaklannı belirtti. Cumhurbaşkanlığı pazarlıklannın bu hafta
netleşmesi beklenirken MHP Süleyman Demirel'e mesafeli tavnnı
sürdürüyor. Pazarlık sürecinde Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in
de ABD gezisinden vazgeçmesi dikkat çekici bulundu
ABD gezisinden vazgeçmesi de dikkat çeki-
ci bulundu.
DYP ve DSP'nin Cumhurbaşkanlığı seci-
minde 5 artı 5 formülüne ilışkin anayasa de-
ğişikliği önerisı üzennde başlattıklan çalış-
malara bu hafta hız verilecek. DYP Grup
Başkanvekili Nevzat Ercan, DYP ve FP'den
187 milletvekilinin imzasını taşıyan cumhur-
başkanırun halk tarafından seçilmesine iliş-
kin anayasa değişikliği önerisini bugün TB-
MM Başkanlığı'na sunacaklannı söyledi.
Önerinin bu hafta içinde Meclis Anayasa Ko-
misyonu'nda hemen görüşülüp oylanması
bekleniyor. FP bu önerinin TBMM Genel
Kurulu'nda da oylanmasını isterken DYP ta-
rafi önerinin Anayasa Komisyonu'nda redde-
dilmesini yeterli buluyor.
Cumhurbaşkanını halkın seçmesine yöne-
lik öneri ile ilgili sürecin tamamlanmasının
ardından. "5 artı 5" formülüyle ilgili asıl pa-
zarlık başlayacak. Cumhurbaşkanı Demi-
rel'in bu formül içındeki konumunun ne ola-
cağı tarüşüırken ANAP'ta yeni bır öneri gün-
deme getirildi. Bazı ANAP'lılar, Ecevit'e
cumhurbaşkanlığı yolunun açılabilmesi için
anayasanın 101. maddesinde ~Başbakan ya
da Meclis Başkanhğı yapmış olanlar lise me-
zunu olsalar dahi seçilebilir" biçüninde deği-
şiklik yapılması önerisini dile getirdi.
ANAP' ın, pazarhğın Demirel üzerinde yo-
ğunlaştığı bır dönemde bu öneriyi gündeme
getirmesi dikkat çekici bulundu. Baştan be-
ri Cumhurbaşkanlığı seçimi tartışmalannın
dışında kalan MHP ise gerek Demirel, gerek-
se Ecevit ile ilgili gündeme getirilen öneri-
lere "Kişi için anayasa değişikliği yapılması
yanhş olur. Bu ileride çok sakıncaiı sonuçlar
doğurabilir" gerekçesıyle karşı çıkıyor. Hü-
kümet ortaklannın üzerinde uzlaşrjğı "5 ar-
n 5" formülünün arkasında duran MHP söz-
cüleri, Demirel ile ilgili olarak "Partilerin
üzerinde uzlaşacağı öneriyi destekleriz" de-
melenne karşın -Meclis içinden bir kJşmin"
seçilmesini istiyor. Meclis'teki sandalye da-
ğıhmı nedeniyle kendini belirleyici konum-
da gören MHP'liler. başbakanın DSP'li, TB-
MM BaşkanTnın da ANAP'h olması nede-
niyle yeni cumhurbaşkanının MHP'den ol-
ması ya da partiye yakın bir kişinin olması
gerektiğini düşünüyor.
Adalet Bakanlığı'na tepki
Avukatlar
cezaevine
gitmeyecek
ANKARA(CumhuriyetBûrosu)-Türkiye Ba-
rolar Birliği (TBB), cezaevlerinde güvenliği sağ-
lama gerekçesi ile adalet, ıçışleri ve sağlık bakan-
kkian tarafından ımzalanan protokole tepki gös-
tererek protokol yürürlükten kaldınlmcaya dek
cezaevlerine gitmeme, tutuklu ve hükümlülerle
görüşme yapmama karan aldı. TBB Başkanı
Eralp Özgen. "protokolün avukadan potansryel
suçhı oiarak görerek savunma hakkmı bütünüy-
le ortadan kalduthgını'" belırterek "hukuk dtşı
tıygulamaya imza atan" Adalet Bakanı Hikmet
Sarni Türk'ü istifaya çağırdı. Özgen, protokolü
A\Tupa lnsan Haklan Mahkemesi'ne (AİHM)
götüreceklenni açıkladı.
Eralp Özgen dün düzenlediği basın toplantısın-
da. baro başkanlan toplantısında oybırliğı ile al-
dıklan kararlan açıkladı. Türkiye'de uzun yıllar-
dır hukuk devleti ilkelerinin zedelendiğini, sa-
vunmayı yargı dışında bırakmak için bilüıçli bir
uygulamanın adım adım yürürlüğe sokulduğunu
kaydeden Özgen, son protokolü de bunun yeni bir
adımı olarak gördüklerini söyledi. Özgen, baro
başkanlanrun protokolün, hukukun üstünlüğü,
demokrası ılkeîerini zedeleyeceği, bunun sonuç-
ta "pofis devlet" anlayışına yol açabileceğinı vur-
gulayarak protokolün, adil yargüama hakkına ay-
kınlık nedeniyle AlHM'ye götürülmesini karar-
laştrrdıklanm anlattı Özgen, protokol yürürlük-
ten kaldınlmcaya kadar avukatlann cezaevlerine
gitmeyeceklerim tutuklu ve hükümlülerle görüş-
me yapmayacaklannı açıkladı. Adalet Bakanı'nın
hukuk devleti ilkesıni gerçekleştirmek, savunma-
nın haklarrnı korumakla görevli bulunduğunu
kaydeden Özgen, yasalara aykın protokolü imza-
layarak yeni bir hukuk dışılık teşkü etmesi ve hu-
kuk devletı ilkesini zedelemesi karşısında Adalet
Bakanı Hikmet Samı Türk'ü istifaya çağırdı.
Özgen, hukuk dışı uygulama karşısında gerçek-
leştirecekleri diğer eylemlen de şöyle sıraladı:
• Bütün avukat ve barolardan, cumhurbaşka-
nı, başbakan ve Adalet Bakanlığı'na faks ve
telgrafla başvurarak yargılamalarda savunmayı
dışlamayı amaçlayan ve savunma hakkıru kısıt-
layan bu uygulamanın durdurulması istenecek.
• TBB'nin belirleyeceği bir tarihte avukatlar
hiçbir dunışma>a girmeyecek, Ankara'da "Hu-
kuka Saygı Yürüyüşü" gerçekleştirilecek.
• Protokol ve onu yürürlüğe sokan genelgenin
iptali için TBB'ce açılacak davaya tüm barolar
müdahil olarak katılacak.
• Baro başkanlan, kendi bölgelerinde basın
toplantılan düzenleyerek kamuoyunu protoko-
lün içeriği konusunda aydınlatacak.
• Bu eylemlerden bir sonuç elde edilemezse
Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nda 1992 de-
ğişikliği ile öngörülen avukat yardnnı uygula-
ması durdurulacak.
Eralp, gazetecilerin "bukarardancezaevterm-
deki tutuklulann mağdur olup oimavacağT so-
rulan üzerine, protokol uyannca avukatın yarun-
da getirdiği bilgi ve belgelerin cezaevi memur-
lannca okunup değerlendirilmesinin ve sansür
uygulanmasının kabul edilemeyeceğini belirtti.
Akademi Istanbulöğrencüeri Cumhuriyet7 ûyaret etti î
ri gazetemizi ziyaret etti. Akademi İstanbul öğrencüeri, Cumhuriyet'in CağaJoğlu'ndaki merkez binasına gelerek
servisleri dolaşölar, yazar ve yöneticileriyle tanıştılar. gazetenin nasıl hazırlandığını yerinde gördüler. Yazıişleri mü-
dûr ve j öneticilerine çeşitli sorular yönelten öğrenciler, bu kadar çok haber arasından seçim yapılırken neiere dik-
kat edildigi, sayfalann nasıl çizUdiğl, habeıierin nasıl yerleştirfldiği konusunda bilgi aldılar.
Yurdakul Yiğitgüden Bakû-Ceyhan görüşmelerinden umutlu
6
AnIaşma ay sonıına yetişir9
AYHANŞtMŞEK
ANKARA - Bakû-Ceyhan petrol boru
hattı projesinde Gürcistan ile Azerbaycan
arasındakı pürüzlerin çözümü için arabu-
luculuk girişimlerini yoğunlaştıran Tür-
kiye, taraflar arasında Bakû'da yann baş-
layacak görüşmelerden sonuç çıkmasını
bekliyor.
Enerji Bakanlığı Müsteşan Yurdakul
Yiğitgüden, Cumhuriyet'e yapüğı değer-
lendirmede Türk, Azeri ve Gürcü çalış-
ma gruplan arasında geçen ay Ankara'da
gerçekleştuilen görüşmelerde Gürcistan
Geçiş Ulkesi Anlaşması konusunda
önemli Uerlemeler kaydedildiğini söyle-
di. Yiğitgüden. "Hem şirketleri. hemGür-
dstan'ı tatmin edebilecek çözümler üretü-
di. Hemen bu hafta içinde olur mu bümi-
yonım, ama şubat sonuna kadar anlayna
olacağı konusunda umuthryum" dedi.
Gürcistan'rn daha önce tereddütlerini
belirttiği kamulaştırma. çevTe ve güven-
Uk konulannda Ankara'daki görüşmeleT-
de prensipte anlaşmaya vardıklanm kay-
deden Yiğitgüden, "Baa konular anlaşt-
lamanuşn, bunlar burada Gürcistan ta-
rafina yeniden anlanldı, uziaşıku. Uzlast-
• Enerji Bakanlığı Müsteşan
Yurdakul Yiğitgüden, Gürcistan ve
Azerbaycan'ın yann Bakû'da
yapacağı toplantıdan sonuç
çıkmasını beklediğini söyledi.
Yiğitgüden, geçen ay Ankara'da
yapılan görüşmelerde hem şirketleri
hem Gürcistan'ı memnun edecek
çözümler üretildiğini belirtti.
lan metinde maddeterin yoruma açık hü-
kümleri vstr. Gürcü tarafi bunlan yeniden
değerlendinnekistedi ve ara verildi.Bun-
lann nihai halc getirilmesi için bu ay ye-
niden bir araya gelinivor" dedi.
Görüşmelerde geriye ana konu olarak
geçiş ücretinin kaldığını vurgulayan Yi-
ğitgüden, bu konuda taraflann endişele-
rinin de giderildiğini söyledi. Yiğitgü-
den, iki tarafi tatmin edecek çözümler
üretildiğini anlatan Bakû'daki görüşme-
lerin ardından bu ay sonunda anlaşmaya
vanhnası konusunda umutlu olduğunu
beüitti. Boru hattının geçeceği bölgede
kamulaşrrrma için Türkiye'den maddi ta-
lepte bulunuhnasınınpürüzlere neden ol-
duğu haberlerini yalanlayan Yiğitgüden.
"Her ülke kamulaşürmayı kendisi yapa-
cak. Zaten şirkeder biz parayı ödeyeceğiz
diyorlar. Fakat Gürcistan'ın ben kamu-
laş&rmavi zamanında vaparun, fiyan da
şudur diye taahhütte bulunması gerek.
Gürcistan tarafinda yeni devlet olmanın
getirdiği sıkmtüar vardL Topraklan yeni
özel mülldyete açü, şimdi ise kamulaşür-
ma yapması gerekrvor. Bunlar da aşıkfa,
prensipte anlaşıldı" dedi.
Müsteşar Yurdakul Yiğitgüden, Gür-
cistan ile geçiş ülkesi anlaşmasının imza-
lanmasırun ardından projede bundan son-
ra izlenecek süreci de şöyle anlattı:
u
St-
\aşk bir takvim. Geçiş ülkesi anlaşmalan,
ülkelerin pariamentolanndan geçecek.
Peşinden bir ay içerisinde temel mühen-
dislik çahşmalannın başlaması gerekrvor.
6 ay içerisinde temel mühendislik çahş-
maİan bitecek. 3 a> lık bir de değertendir-
mesürecivar.Bununardından 12 a>hkde-
taymühendislik vapılacak. Detaymühen-
disiik çalışmalanyürütülürken diğeryan-
dan finansman arayışlan sürecek. Fuıans
bulunduğu anda da inşaata başlanacak.
Bu da en erken 2001 yılını bulur. 2004
Mayısı'nda tamamen bitmesini plan-
byoruz.1
'
IRMIKIAYDEV ENGÎN aenginfa doruk.nettr
Tutun ki dar görüşlüyüm, tu-
tun ki tutucuyum. Ama ben bu
"Sfün'lerden bıktım. Anneler
Günü, BabalarGünü, Kaynana-
lar Günü (var mı?), Hayvanlar
Günü, Sevgililer Günü...
Deger verdiklerimizi anımsa-
mamızın, onlann gönlünü alma-
mızın, onlara gönlümüzü açma-
mızın takvime bağlanıp yilın bir
gününe hapsedilmesinden za-
ten oldum bittim hoşlanmadım.
Ama bu "günü'ierin, hediye-
lik eşya sektörünün usta işi bir
pazarlama hilesinden öte bir an-
lamını bulamıyorum.
Noel sırasında, küçücük bir
Alman kentinde, insanlann na-
sıl çılgınlar gibi büyük mağaza-
lann hediyelik eşya reyonlann-
dadolandığını görüp, bunun her
yıl gitgidetırmanan birçılgınlığa,
armağan alıp vermenin içtenli-
ğınin nasıl gitgide bir "zorunlu-
kık'a dönüştüğünü izledim ve
içim bulandı.
Ardından yılbaşı geldi. Ço-
cuklann, eve dönen babanın
yjzünden önce ellerine baktık-
bnnı bir kez daha ve kimbilir ka-
çıncı kez gözledim. lyiden iyiye
canım sıkıldı.
Günü'lerden Bıktım
Oğlumun "BabalarGünü'nü"
kaçınnm endişesiyle "Babalar
Günû"mü bir ay öncesinden
kutlamasına önce kızdım; son-
ra kızdığıma kızdım.
Çocuk birtoplumsal zorlama-
nın cenderesinde "Ya unutur-
sam" telaşına düşmüştü ve kı-
zılacak olan, oğlumun telaştan
"gûnü" kanştınp şaşırması de-
ğil, onun böyle bir "zorlama "nın
içine itilmesiydi.
Tepkimin ilkyansıması, kendi
dogum günümü kutlamamak
oldu.
Sanki beni iyiden iyiye kızdır-
mak istercesine iki gün sonra
"Sevgililer Günü" gelipçattı.
Şimdi ben bu gün ne yapaca-
ğım? Kanma, dün değil de bu-
gün çiçek almamın gerekçesiy-
le hesaplaşmadan, akşam eve
dönerken, "Aaaa, bugün Sevgi-
liler Günü'ydü. Unutursam ayıp
olur. Şu Çingene kızından bir
demet çiçekalayım "desem, bu
önce kanma ayıp değil mi? He-
le ille de beni kazıklamak iste-
yen Çingene kızıyla pazarlık et-
meye kalkarsam utancım kat-
merlenmez mi?
- Kaça bu güller?
- Senin gül hatınn için beşi
yinni milyon be abicim!
- Çok... On milyon vereyim.
- Allah seni inandırsın alışı on
beş milyon be abicim...
- l-ıh, çok...
Ne çok? Fiyat mı çok, sevgi
miaz?
••*
örneğimi saçma mı buldu-
nuz.
Haydi canım siz de... Saçma-
lığı bende değil, cahil Çingene
kızının bile Sevgililer Günü mü-
nasebet(sizliğ)iyle gül fiyatlannı
iki kat artırmayı akıl ettiği, sev-
gili için aynlmış bir günde ya da
sevgiliye sadece bir gün ayır-
mada arayın.
insanlar, Sevgililer Günü için
hediye almak üzere mağazalar-
da geçirecekleri zamanı sevgi-
lileriyle geçirseler daha mutlu
oluriar bence.
Yani...
Bana annem için "bir" gün,
sevgilim-kanm için başka "bir"
gün, babama "bir" gün daya-
tılmasını, özel hayatıma yönel-
tilmiş berbat bir sataşma olarak
görüyorum. Bu "gün'dayatma-
sının ardında, ellerini ovuşturan
pazarlama uzmanlannın donuk
"yuppie" suratlannı görüyorum
ve sıkıntım öfkeye dönüşüyor.
Şimdi tutup "Ben annemi,
babamı, kanmı, Nina kediyi gü-
nün 24 saati, yılın 365 günü
sevmeyi anlamlı buluyorum.
Sevmiyorsam, seviyor gibi gö-
rünmeyi beni de onlan da kü-
çütten bir ikiyüzlülük olarak al-
gılıyorum" desem itirazlar ge-
lecek.
"Oh-hoooo" denecek "Bun-
lar söylene söylene yıpranmış,
sakız olmuş, içi boşalmış laflar.
N'olmuş yani, yılın bir günü in-
sanlann sevgililerine daha bir
özenleyaklaşmalan, annelerine
daha bir sıcak sanlmalart güzel
değil mi? Sevgisizlikten kunı-
maya yüz tutmuş bir ûlkede ya-
şıyoruz. Böyle küçük güzellik-
lere itiraz etmek de ne ola?".
lyi de bu sevgi gösterisinin,
yılın, başkaları tarafından ve
sevgiyle uzaktan yakından iliş-
kisi olmayan ticari hesaplaria
saptanmış bir gününde dayatıl-
ması gene de beni çileden çıka-
nyor.
Sevgiyi takvime bağlama
saçmalığına itiraz ediyorum.
Bu yazı, gazeteleri kaplamış
"Sevgililer Günü" armağanı
ilanlannı elden geçirip, "Yann
(yani bugün) Sevgililer Günü.
Sakın unutmayın!" uyanlannı
okuduktan sonra bilgisayarın
başına çökülüp, tatsız tuzsuz bir
Tırmık olması göze alınıp öyle
yazıldı.
Yazılırken Şubat'ın 13'üydü.
Günlerden hemangi bir gündü.
Yazı bitti; sevgilimle el ele tutuş-
tuk; bir başka arkadaşımız da
sevgilisiyle el ele tutuştu; hep bir-
likte Rumeli Feneri'ne gittik. Ka-
radeniz'in dalgalanyla Boğaz
akıntılannın öpüştüğü yerde do-
ğa, sevgililer için benzersiz bir şi-
ir serdi önümüze. Sevgilime sa-
nldım. O da bana...
Muhalefetin
'kıyak' samimiyetsizliği...
Kamuoyunda "kıyak
emeklilik" olarak
anılan yasa
Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel
tarafından da
onaylanarak
yürürlüğe girdi. Bu
yasa ile ilgili
tartışmalar sürecinde
medya çalışanlan ile
milletvekılleri arasında
sert atışmalar
yaşandı. Ünlü
gazeteci yazarlann
bol sıfırlı maaşlan sık
sık gündeme getirilirken TBMM'de
görev yapan partamento
muhabirlerine de "kulis yasağı"
tehdidi dile getirildi.
Miiletvekilleri, "kıyak emeklilik"
tartışmaJan sürecinde kendi
samimiyetlerini ise pek
sorgulamadı. TBMM Plan ve Bütçe
Komisyonu'ndan 15 dakikada
geçirilen tasan, genel kurulda da bir
gece yansı 45 dakikada kabul
edildi. Milletvekılleri oylamada
"kaçak" güreşmeyi yeğledi. 550
milletvekilinden sadece 200'ü
oylamaya katıldı. TBMM'de hiçbir
milletvekili çıkıp tasanya karşı
eleştirel bir konuşma yapmadı.
Ancak yasa çıktıktan sonra, bazı
DYP sözcüleri "ucuz"
muhalefete kalkıştı.
DYP Genel _Başkan
Yardımcısı Ümran
Akkan, düzenlediği
basın toplantısında
kıyak emeklilik
yasasını
onaylamadıklannı,
siyasilerin bu
düzenlemenin dışında
kalması gerektiğini
söyledi. Siyasetçilerin
"samimiyeti"
kullandıklan oylarda
sınanır. "Kıyak
emeklilik" yasa tasansı oylanırken
DYP'den sadece Tunceli Milletvekili
Kamer Genç "hayır" oyu kullandı.
FP de, "samimiyetsizlikte" DYP'den
geri kalmıyor. FP'nin gayri resmi
yayın organı Miili Gazete'de kıyak
emeklilik yasasının onaylanmasryla
ilgili olarak yayımlanan haberde
"Meclis'te FP'lilehn aleyhte oy
kullandığı "ndan söz ediliyor.
Tutanaklara göre, tasannın
oylamasında FP'den sadece 2
milletvekili "hayır" oyu kullandı...
Oylamada "hayır" oyu kullanart
milletvekili sayısı ise sadece 20.
"kıyak emeklilik" konusunda
muhalefet yapmaya kaJkışanlann
seçmenlenne duyurulur...
'Değişmez' paylaşımın tanığı
Her iktidar döneminde muhalif
belediye başkanlan gerekli devlet
yardımını alamadıklannı belirterek
"partizanlıktan" yakınırlar.
Iktidarlar değiştjkçe yakınanlar da
değişir. CHP lideri Altan Öymen
benzer şikâyetlert kendisine
aktaran partililere hak verirken
daha önce DYP'li şimdi de
ANAP'lı Maliye Bakanı olarak
görev yapan Sümer Oral'la bu
konudaki görüşmelerini şöyle
anlattı:
"Bu şikâyetleri Maliye Bakanı
Sümer Oral'a ilettim. CHP'li
belediyelere DSP, MHP ve
ANAP'lı belediyelere yapılan
yardımın yansı kadar kaynak
aktanldığını söyledim. Maliye
Bakanı 'Evet öyle. Bu siz
iktidardayken de böyleydi.
İktidar partilerinin belediye
başkanlanna her zaman daha
tazîa yardım yapılır' yamtını verdi.
Nasıl bu kadar emin olduğunu
sorunca da, 'Çünkü o zaman da
Maliye Bakanı bendim' dedi.
Herhalde sorvn iktidar
partilerinden değil Sümer
Oral'dan kaynaktanryor..."
Vekilin cep telefonu susmaz
Cep telefonlan,
milletvekillerinin
vazgeçilmez
aksesuvarlan arasında
başta geliyor. TBMM
Genel Kurulu
salonunda bile cep
telefonlannı
kullanmakta sakınca
görmüyorlar. Bu
telefonlar, sadece
ABD Başkanı Bill
Clinton geldiğinde
sustu. Clinton'ın konuşması
sırasında anında çeviri yapılması
nedeniyle, cep telefonlannın
kapatılması gerektiği konusunda
"özel" olarak uyanlan
miiletvekilleri, Clinton'ın hatınna
telefonlannı kapattı.
•Miiletvekilleri, "Lütfen cep
telefonlannızı kapatınız"
uyansının
yer aldığı TBMM
Kütüphanesi'nde de
cep telefonlannı
kullanmakta sakınca
görmüyor. Geçen
hafta içinde bir
milletvekili,"
kütüphanenin okuma
salonuna girdi ve
sessizce ellerindeki
dergileri okuyanları
hiçe sayarak cep
telefonundan bağıra
çağıra konuşmaya başladı:
- Dayı, daha ne yapayım?
Sabahtan ben bu iş için
olmayacak adamlann kapısında
saatlerce bekledım. Başbakan'a
mı çıkayım?
Milletvekili bağıra çağıra
konuşmasını tamamladıktan
sonra, özür dileme gereği bile
duymadan salonu terk etti...
Referansı parti kapatmak
Necmettin Erbakan
FP'liler bir yandan kongre tartışmalan
diğer yandan da Anayasa
Mahkemesi'nde karar aşamasına gelen
kapatma davası nedeniyle sıkıntılı günler
yaşıyor. Meclis kulisinde bir araya gelen
FP'lilerin sohbeti dönüp dolaşıp bu
konulara kilitleniyor. FP'li bir grup
milletvekili davadan söz ederken
kapatıima endişesinden söz edince Milli
Nizam Partisi'nden (MNP) bu yana
Erbakan la siyaset yapan Süleyman
Arif Emre arkadaşlannı rahatlatmaya
çalıştı: "Hiç endişelenmeyin, FP
kapatılırsa oylanmız artar. Ben bu
konuda deneyimliyim. Geçenlerde
Hu-Der'in düzenlediği bir toplantıda
herkes 'şu davayı kazandım, bu davada
şöyle başanlar elde ettim' diye
tanıtıyordu kendisini. Ben ayağa kalkınca
bugüne kadar üç parti kapattığımı
anlattım. Batı'da 'en deneyimli doktor
kim' diye sorulunca en fazla hastası
ölenler ömek gösterilir. Biz de parti
kapata kapata önemli bir deneyim
kazandık..."
Van Gölü'ne kapak...
Milletvekillerinin, seçim
döneminde, akla hayale
gelmedik vaatleri malum. DYP
Grup Başkanvekili Saffet Ankan
Bedük'ün yıllar öncesinden
aktardığı anekdot, bu konudaki
en güzel örneklerden biri.
Bedük'ün aktardığına göre, yıllar
önce Van'da bir milletvekili adayı
meydanı dolduranlara sesleniyor.
- Yollanmız kart kurt ediy, yollan
asfaltlamak lazımdır!
- Çocuklanmız soğukta tır br
tırtlıyi, aba lazımdır.
Ve vekil adayı bombasını
patlatmış:
- Van gölüne guşlar cırt cırtliy,
kapak yaptırmak lazımdıır!
Adı Bedük'te saklı olan vekil
adayı o seçimlerde büyük bir oy
oranıyla seçilip, pariamentoya
girmeyi başarmış.
Öyle anlaşılıyor ki,
milletvekili adaylan
yıllardır bu "duayenlerinin"
yöntemini izliyor.
Türey Köse, Ayşe Sa\in, Sebahat Karako\un, Emine Kaplan