25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 ŞUBAT 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR kultur(a cumhurryet.com.tr 15 29 Şubat-8 Mart arasında düzenlenecek etkinlikte Avrupalı gruplar yer alacak Izmir'in de caz festivali olduCUMHUR CANBAZOĞLU Avrupa Jazz Günleri'nin adını bu yıl Avrupa Jazz Festivali'ne dönüştüren lz- mir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfi, etkin- ligin yedincisini 29 Şubat-28 Mart tarih- leri arasmda düzenleyecek. tzmir kentinin 5000. kuruluş yılı kut- lamalanna da katkıda bulunacak 7. Av- rupa Jazz Festivali'nin açılış konserin- de Efes Convetion Center'da Kerem Gör- sev, Volkan Hürsever, Can Kozlu, Larry O'NeiIl ve İlhan Erşahin çalacak. Bu konserin biletleri tam on milyon TL, öğ- renci 7.5 milyon TL. 1 Mart'ta panel varprogramda. Yavuz Baydar, Ilhan Erşahin, Kerem Görsev ve Kürşat Başar'ın katılımıyla Milleni- um'da Caz adlı söyleşi (18.00'de) yine Efes Convention Center'da gerçekleşti- rilecek. Festival iki günlük aradan sonra 4 Mart'ta Sabancı Kültür Sarayı 'nda Andy MandorffCazGrubu'yla yoluna devam edecek. Avusturya kökerüi bu dört kişi- lik grubun konserinin bilet fiyatlan altı ve dört milyon TL. 5 Mart Pazar gecesi Sabancı Kültür Sahnesi'ne bu kez Yugoslav grup Bojan Z Quartet çıkacak (biletler 4-6 milyon TL.). 6 Mart'ta ise festivalin konugu Ial- saxQuartet Bunefeslilergrubudaltal- yan müzisyenlerden oluşuyor (biletler: 4-6 milyon TL). Genç caz müzisyenlerinin yer aldığı Almanya çıkışlı proje Jugend Jazz Orc- hester konseri 7 Mart Salı gecesi (bilet- ler: 4-6 milyon TL) 21.00'de... İlk kez 'Avrupa Caz Festivali' ~ Bu yıl festivali Burhan Öçal'ı konuk eden GeorgeGruntz ConcertJazz Band kapatacak. Isvıçreli grupla sahnede kül- türler arası yolculuğa çıkacak Öçal'ın ortak dinletisi de (biletler: 4-7 milyon TL) Sabancı Kültür Sarayf nda. Daha önce konser programını HüKa Tunçağ'ın danışmanlığında oluşturan, bu yıl ise Uluslararası Istanbul Caz Fes- tivali Yönetmeni Görgün Taner'in da- nışmanlığına başvuran festivalin bu yıl- ki esprisini ve hedeflerini, etkinliği dü- zenJeyen İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfi Yönetım Kurulu Başkanı FilizEc- zacıbaşı Sarper'den öğrendik: 7. Avrupa Jazz Festivali'nin açılış konserinde Efes Convetion Center'da Kerem Görsev, Volkan Hürsever, Can Kozlu, Larry O'Neill ve İlhan Erşahin çalacak. Festivale Andy MandorffCaz Grubu, Bojan Z (hıartet, Ialsax Quartet, Jugend Jazz Orchester, Burhan Öçal'lı George Gruntz ConcertJazz Band katdacak. - Negibiyenilikler var bu yıl festivalde? FtLİZ ECZACIBAŞISARPER - Efes Oteli Convention Center'daki konserle açacagız festivali. Yaklaşık 1400 dinleyi- ci kapasiteli bu mekânı ilk kez kullana- cağız. Diğer konserler de Sabancı Kültür Merkezi'nde olacak. Bu yıl ilk kez caz festivali adıyla düzenliyoruz etkinliği. 90'lann ortasında gümrük birliğine gir- diğimiz dönemde başladı Avrupa Caz Günleri; Helsinki zirvesinden sonrabiz de hedefimizi genişleterek Avrupa Caz Fes- tivali yaptık adımızı. Bu yıl Izmir'in kent olarak kuruluşu- nun beş bininci yıldönümü. Bir kutlama programı hazırlanıyor; zannederim 7. Av- rupa Caz Festivali de bu kutlamalann ilk etkinliği olacak. Biz daha coşkulu kutlan- masını sağlayabilmek için kentin çeşitli yerlerinde bando konserleriyle caz festi- valini başlatacağız, ondan sonra da ken- di programımıza geçeceğiz. - Bando konserlerinin mekânlan nere- ler olacak? ECZACIBAŞI SARPER- Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri bandolanmız birlik- te halka açık konserler verecekler kentin çeşitli yerlerinde. Alsancak'ta Sevinç Pas- tahanesi bölgesinde, Karşıyaka'da vapur iskelesi yakınında ve trafiğe kapalı böl- gelerde olacak. Aynca Deniz Kuvvetleri Bandosu. açılışın yapılacağı salonun önün- de de mini bir konser sunacak cazsever- lere. 'İyi bir caz dinleyicimiz var' ~ - Festivali diğer yerli müzik etkinlikleri içinde nereye koyuyorsunuz? ECZACIBAŞI SARPER - Avrupa ca- zınm smırlan içinde kalıyoruz. Her ne kadar caz Amerika çıkışlıysa da biz çiz- gimizi A\Tupa'yla sınırlayarak özgün bir festival düzenliyoruz. Aynca Avrupa'da da nitelikli caz yapan insanlann olduğunu, bu kıtanın caz kültürünü göstermeyi amaç- lıyoruz insanlara. Festival güzel dayanışma sonucu orta- ya çıkıyor. Kentimizdeki yabancı kültür ofıslerinin, merkezlerinin, konsoloslukla- nn büyük yardımını görüyoruz. Festiva- lin doğasında olan bu dostluk, repertuva- nn oluşturulmasında önemli bir rol oynu- yor. - Jzmir'in caz potansiyeli ne kadar siz- ce. Gerçi Parliament konserieri sırasında ilgi büyüktü ama y üdızlan da farklıydı o etkinHğin_ ECZACIBAŞI SARPER - îzmir'de iyi bircazdinleyicisi var. Parliament teki po- püler isimler çok daha geniş kitlelere hi- tap edebiliyordu, üç bin kişilik Açıkhava Tiyatrosu hep doluydu. Bizim festival da- ha küçük mekânlarda. iyi caz üreten top- luluklardan oluşacak. Buralan dolduracak kadar cazsever var Îzmir'de. Şimdiden il- gi hayli yoğun. -Avrupa tla laş mevsimindedüzenlenen cazfestivali sayısı az. Bu nedenle getirmek istcyip de turnedeolmadığı için gelemeyen cazcılar oidu mu? ECZACIBAŞI SARPER - Açıkçası kent gündemine göre seçtik bu tarihi. İz- mir Festivali var sırada. Yaz döneminde turnede olan isimleri bu festival kapsamın- da degerlendiriyoruz zaten. Birkaç olay çakıştığmda izleyici biraz zorlanıyor. Da- vet ettiğimiz isimlerin çok büyük popü- laritesi olmadığı için zamanlamada hiç sıkıntı çekmiyoruz. Baskan T. Levent Tıyatro Oyunculan MeslekBirliği laıruldu ISTANBUL (AA) - Tiyatro Oyunculan Meslek Birliği (TOMEB) kuruldu. Birliğin tüzelkişilik kazandığını duyurmak amacıyla düzenlenen basın toplantısında konuşan TOMEB Geçici Başkanı Tamer Levent, tiyatroculuk meslek haklannın yasalarda tanımının yapılması için böyle bir birlik kurma karannın, başkanı olduğu Tiyatro Opera ve Bale Çalışanlan Vakfı'nın (TOBAV)1997yılında düzenlediği Tiyatro Kurultayı'nda alındığını hatırlattı. "O>Tincuhık mesleğinin haklan ülkemizde net tanımlaria ifade edilememistir'' diyen Levent, AB'ye uyum açısından da böyle bir yapılanmanın önemli olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti: "Tiyatro olmasa da olur, bundan toplum bir şey kaybetmez. Tiyatro yapanlar da çok ciddi bir meslek sahibi değiller, gibi bir anlayış var. Oysa tiyatro doğrudan doğruya demokrasi kültürünün topiumda yaygmlaşmasuıa etki eden bir meslek. TOMEB oyunculuğu meslek olarak meşrulaştırmak istiyor. Birliğimiz, doğrudan doğruya profesyonel anJamda hak arayacak. Bizim istediğimiz. meslek alanımızdaki belirsizliğin ortadan kalkması. diğer mesleklerdeki gibi belli bazı haklara sahip obnanuz. Mesai ücretinden izin günlerine kadar diğer mesleklerde olduğu gibi her hakkımızın beürlenmesi." Tamer Levent, TOMEB Mn ilk olduğunu ifade ederek arkasından opera, bale çalışanlan için de aynı amaçlı birlikler kurulacağıru sözlerine ekledi. Faraya gıaen her yol mubahtır! Refik Erduran'ın 'Tecavüzcüler'i uluslann birbirine tecavüzü üzerine kurulu YEŞİMAKYÜZ Hadi Çaman Yedıtepe Oyunculan Refik Erduran'ın 'Tecavüzcüler' adlı oyununu 18 Şubat'ta sahnelemeye başlayacak. Yaşaya- bilmek ve yükselip sınıf atlayabilmek için her türlü yolu deneyen insanlan konu alan oyunu Hadi Çaman sahneye koydu. Efes Pilsen detanıtım sponsorluğunu üstlendi. Ko- reografısinı Sevinç Erbulak'm, dekorlannı Hikmet Karagöz' ün tasarladığı oyunda Fü- sunErbulak,HadiÇimıan.BirolEngEter,Hü^ ya Şen. Ceren Erginsoy,Cengiz Küçükayvaz ve Engin Toprak rol alıyorlar. Yönetmen Hadi Çaman, metinde, bugünün tiyatro iz- leyicisine seslenebilmesi amacıyla degişik- likler yapmış. Dramaturgi çalışmasına ka- ulan oyuncular, oyun hakkında şöyle ko- nuştular: "Oyununmetnibaştabiziçokzor- bdL Çünküeskideğerleregöre>azdnuş_ Dün- yanın bir ucundan. bir ucuna teiefon hatüy- la ulaşılabildigi bir dönemde yaşıyoruz. Ay- nca, bizim gibi kozmopolit ve çok çabuk tü- keten bir topiumda; üstelik az olan bir tivat- ro izleyicisine ulaşmanın ka>gısını laşıdık. 0>ımunmesajımbozmadan.değişMkler\a- pıldL Seyirci kuru kuruya sevgi hikâyelerin- den sıkıldı. Artık seks, şkldet \e paranın al- nndaezilen insanın trajedisini yansıtan oyun- lan terrih edîyor. İnsanlar somurtkan, tra- jik boyutlarda oyun istemiyorlar. tçindeya- şadığımız tempo içinde. soy irciye nasıl yak- laşabiliriz diye düşünüldü ve o şekilde sah- neye koyuldu. Kısacasu Erduran'ın bizever- diği küçükaçmazı geoişlettik. Oy undaönem- li olan seyircflerin aklında kalmasıdır" Hadi Çaman ve yazar Refik Erduran ile oyun üzerine konuştuk. -Oyun metninde ne tür değisiktikler yap- nnız? HADt ÇAM\N-Yazar ustalanmız o>aın- lan her tiyatro topluluğu ıçın yazıyorlar. (Fotoğraf: KAAN SAĞANAK) >adece bizim ülkemizde yaşanmıyor. Türkiye'nin sahnesinden çıkan bir ses olsun istemedim. Bugün süper güç dediğimiz bir ülke, binlerce kilometre uzaklıktaki bir ülkenin içişlerine kanşabiliyor.' Halbuki her tiyatronun kendi çizgisi var. Güldürü. duygusal. kabare de oynadık. Ama kalın hatlı oyıınlar yapmamaya özen göster- dik. Tiyatro zaten 'gibi yapma' sanatı... 'gi- binin gibtsini yapmak' bana aykın geliyor. Refık Erduran oyunu getirdiğinde adı da- hil kalın hatlıydı. On iki tane 'u' harfinden oluşan bir adı vardı. ilk önce onu değiştir- dik. Biraz da oyunun dozunu indirdik. Ama, genel hatlannı, yapının aortunu çıkanp at- madan, iskelete dokunmadan, aradaki renk- lerde oynama yaptım. Karakterler üzerinde de çok büyük ameliyatlara girişmedim. Ya- zann çizdiği tiplemelere sadık kaldık. - Metindeki değişiklikler sahnelemeye na- sıl hizmet ediyor? ÇAMAİV- Bu oyunu, uluslann birbirine tecavüzü olarak görüyorum. Cinsel tecavüz olarak asla düşünmedim. Metindeki insan sesini sahnede görüntülü hale getirdim. Re- fik Erduran'ın oyundaki 'Taci'nin iç sesi olarak düşündüğünü, seyircinin kafasında- ki ses olarak düşündüm. Aynı zamanda. 'te- cavüz' konusunu dünya platformuna yayma- ya çabalıyorum. Sadece bizim ülkemizdeya- şanmıyor... Türkiye'nin sahnesinden çıkan bir ses olsun istemedim. Iran'da, Avustur- ya'da da yaşanıyor. Bugün süper güç dedi- ğimiz bir ülke, binlerce kılometre uzaklık- taki bir ülkenin içişlerine kanşabiliyor. Toplum ırzma musaDat olma - Bu oyunla Uetmek istediğiniz mesaj ne- dir? REFİK ERDURAN - Çocukluğumuzda para venp bılet alır, Amerikan sinemasının yarattığı öcüleri seyre giderdik. Hortlakla- nn, vampirlerin, zombilerin bini bir paray- dı o zamanlar. Şimdi modası geçti hepsinin. Kendi çevremizde insan biçiminde de öyle gerçek canavarlar türedi ki, yapaylan onla- ra kıyasla sırtlan sırtına tünemiş pıre gibi ka- lıyor. Toplumun malma, canına, onuruna tecavüz ediyorlar. Dahası gitgide alışıyo- ruz bunlara. En kötüsü iyi insanlanmızda da canavarlaşma başgösterdi. Kanıksamalar yüzünden hepimizin birbirimize karşı gün- den güne gaddarlaşmakta olduğunu fark et- miyoruz. Yogunlaşan rezilliği bugüne dek sırtımızdan atamadık. Genel tecavüz lablo- muza tiyatronun büyütecini tutalım istedim belki azıcık yaran olur. -Sizce bu oyun yurtdış^nda sahnelense,il- gi görür mü? E\ rensel yanlan var mı? ERDURAN-Canavarlaşma ve toplum ır- zma musallat olma gibi kudurganlıklar çok şükür büsbütün bize özgü illetler değil, de- ğişik biçim ve ölçülerde dünyanın pek çok yerinde salgınlan var. Garip bir gerçek, in- sanoğlunun olumsuz özellikleri evrensel. Önümüzdeki birkaç yılda pek çok Türkoyu- nunun başka ülkelerde sahnelenmesine baş- lanacak gibi görünüyor. Sıra bu oyuna ge- lirse nasıl karşılandığuu anlanz. tçindeki güncellik, mizah ve erotizm dozunun ilgi uyandıracağını tahmin ederim. 'SevgiŞarkdany konseri Kültür Merkezi - Akmerkez, Sevgililer Günü'nü Akmerkez Musicvvall'da özel bir konserle kutluyor: 'Se\gi Şarkılan'... Universal Music arşivinden sağlanan Universel Music şarkıcılannın söylediği unutulmaz aşk ve sevgi şarkılanndan oluşan Sevgi Şarkılan konseri, 14 Şubat Sevgililer Günü'nde başlayacak ve 20 Şubat'a dek sürecek.l970'li yıllardan bugünlere, dünyanın en sevilen şarkıcılannın söylediği ölümsüz aşk ve sevgi şarkılannın seslendirileceği konserde, Celine Dion'dan Sting'e, Andrea Bocefli'den U2'ya, Chris de Burg'den Pavarotti'ye, Jessye Norman'dan Bon Jovi'ye, Bryan Adams'dan Yüdız tbrahimova'ya çok farklı üsluplardan sanatçılar yer alıyor. Sevgi Şarkılan konseri Akmerkez Musicvvall'da 14-20 Şubat tarihleri arasında her gün 12.00 ve 18.30'da izlenebilir. Sevgi şarkılan konserinde: BeeGees'in "I Could not love you more". Bryan Adams'ın 'Have You Ever Really Loved A VVoman' ve "Please Forgive me\ Bon Jovi'nin "Alvvays', Boyzone'ın "Baby Can I Hold you Tonite', Chris de Burg'un 'Missing You', Cranberries'ın 'Linger'. Donna Summerın 'I Feel Love' ve Elton Jobn'ın 'Can You Feel The Love Tonight', Lionel Richie'nin 'Hello', Khaled'in 'Aicha', Sting'in 'Desert Rose' ve 'Shape Of My Heart', U2'nun •With Or Without You' adlı şarkılan ver alacak. BUAgAMADA §ÜKRAg KURDAKUL DİSK'in 33. Yıldönümünde... Devrimci Işçi Sendikalan Konfederasyonu (DİSI^ 13 Şubat 1967'de kuruldu. 30. kuruluş yıldönümü toplantısını izledikten son- ra bu köşede çıkan yazım okuyacağınız satırlarla başlar: "Türkiye kendini sorgulamaya başlamıştı. Gelecekten korkulur mu? Korkuyorduk. Dış borç, Osmanlı'nın yan sömürge dönemine rahmet okûtacak sayılara yükseliyordu. Ekmek aslanın ağzında. Toprağı yüz dönümden az olan üç milyon aile- nin tek tutunacak dalı göç. Yakınkente, Istanbul'a, fırsatını yakalayabilmiş- se Almanya'lara, Fransa'lara. 'Enflasyon' canavanna teslim oldukça kırsalalan boşalıyor, 'erozyon' canavanna teslim olma döne- mine giriyonız." Koşullar ne olursa olsun yurt yönetiminin, yani politikanın "borsası" parlamentodur. 6O'lı yıllarda bu gerçeği kavrayan Şaban Yıldız, Kemal Türk- ler, Tbrahim Güzetee, Kemal Nebioğlu, Rıza Ku- as gibi toplum vetoplumsal olaylar karşısında, al- gılamagücünü yitirmeyen sendikacılar Türkiye Iş- çi Partisi'ni örgütleme başansını gösterdiler. Sonra da Mehmet Ali Aybar'ın katılımıyla sos- yalist oğretinin öncülüğünü kabul etme yüreklili- ğini.. DİSK'in kuruluş aşamasında -tabandan yukan- ya gelişen baskılaria birlikte- TlP'nin tarihsel rolü olduğunu biliyoruz. O yılların Türk-lş'i kapılannı da, kasasını da ABD emperyalizmine açmaktan hiç mi hiç utanmıyor. "Ne yapmalı" sorusunun yanıtı çok açık: "Sınıf esasına dayalı özgür ve bağımsız yeni bir konfe- derasyon oluşturmak." Anılarımdaki DİSK'in kuruluş aşamasında birik- miş olan kaygıları, tartışmalan, zamanlama soru- nu açısından yaşanan çekintileri yazma gereği duymuyorum. Ama yakında yitirdiğimiz dostum Şaban Yıldız'la birlikte hazırladığımız "Sosya//'sf Açıdan Türk-lş Yargılanıyor" (1966) kitapçığında sorma gereğini duyduğumuz sorulan yinelemek ge- liyor içimden. - Bir işçi örgütünün mali dayanak ve kaynağı, dış kapital ise, bu örgüt dış kapitalle izdivaç halinde bulunan iç kapital karşısında emeğin savunucusu olma sorumluluğunu nasıl koruyabilir? - Emperyalizme ve kapitalizme karşı savaşım il- kesinde birleşilen TİP gibi bir partinin, yöneticile- ri durumunda olan sendikacıların Türk-lş niteliğin- de bir örgütte bulunmalan susarak karşılanabilir mi? Bu türden soruların en somut yanıtını Kemal Türkler'le birlikte Rıza Kuas, Kemal Nebioğlu, Ib- rahim Güzelce, Mehmet Alpdündar, Kemal Sül- ker ve Şaban Yıldız çok geçmeden DlSK'i kura- rak verdiler, DİSK'in 1967-80 arasındaki gelişim çizgisi sınıf savaşımının soyut bir kavram olmadığını göster- di. Işte enflasyon canavarı karşısında emekçileri ezdirmeyen başanlı toplusözleşmeler, yetmedi mi, işbırakmaeytemleri... Işte 15-16 Haziran direnç ha- reketi, 1 Mayıs'lar. Başta 150 bin üyesiyle Genel- Iş Sendikası ve üyeleri kendisi için sınıf olma bi- lincine ulaşan pek çok sendikanın katılımı. II. Meşrutiyet döneminde kurulan sendikalar bir- biri ardına grev haklarını kullandıkları aşamada ik- tidardaki Alman kapitalizmine göbeğinden bağlı It- tihat ve Terakki Partisi, yabancı uzmanlara işçi ha- reketlerini yasaklayıcı yasalar hazırlatmıştı. Gelişen DİSK, 12 Eylül'ün örtülü faşizmince ka- patıldı. Yöneticileri 15 yıldan başlayan hapis istemiyle zindanlara... Günümüzdeyse düşün emekçilerinin çalıştığı yazılı ve görsel basında bile sendikasızlaştırma hareketinin ülke çapındaki uzantılanna tanık olu- yoruz. 12 Eylül zorbalığı DlSK'i, "sınıfesasına dayalı sen- dika" bilincini silmek istemişti yakın tarihimizden. IMF'siz ayakta durma gücü bulamayan türedi bur- juvazisinin buyruğundaki politikacı, sendikasızlaş- tırarak emekçilerin sınıf savaşımını önleyebilece- ğini sanıyor. Jeanne Moreau'ya yaşam boyu başarı ödülü verildi • BERLlN (AA) - Fransız oyuncu Jeanne Moreau, bu yıl 50.'si yapılan Uluslararası Berlin Film Festivali'nde yaşam boyu başan ödülüne layık görüldü. 72 yaşındaki oyuncu, Altın Ayı ödülünü almadan önce yaptığı konuşmada, öncelikle çok şaşırdığını söyledi ve İlerlemenin tek yolu, az da olsa alçakgönüllü olmak' dedi. Oyunculuk kariyerine 1949'da başlayan Moreau, aralannda François Truffaut ve Orson VVelles'in de bulunduğu pek çok ünlü yönetmenin filminde rol aldı. Sinemaya 199O'lı yıllara kadar devam eden Moreau, oyunculuğun yanı sıra yönetmenlik de yaptı. Önceki gün başlayan Berlin Film Festivali, 16 ülkeden 21 filmin yanştığı Altın Ayı ödüllerinin sahiplerini bulmasıyla 20 Şubat'ta sona erecek. 7000'li Yıllarda Tiyatro' paneli • Kültür Servisi - Istanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tiyatro Bölümü'nün düzenlediği '2000'li Yıllarda Tiyatro' konulu panelde, çağımızda tiyatro sanatmın yeri ve gelişim çizgisinin değerlendirildiği bir tartışma ortamı sağlanacak. Yann gerçekleştirilecek panelin oturum başkanı, 10 Tiyatro Bölümü asistanlanndan Fakiye Özsoysal Çavuş. Boğaziçi Üniversitesi Oyunculan'ndan Kerem Karaboğa, Kum-Pan- Ya'dan Kerem Kurdoğlu, Bilsak Tiyatro Atölyesi'nden Nihal Geyran Koldaş ve Stüdyo Oyunculan'ndan Şahika Tekand'ın konuşmacı olarak katılacaklan panel, 10 Edebiyat Fakültesi'nin üçüncü katındaki Genel Kurul Odası'nda izlenebilir. Tülay Özmen'in B İzleni' • Kültür Servisi - Tülay Özmen'in 'El Izleri' adlı seramik sergisi çarşamba günüden itibaren Taksim Sanat Galerisi'nde. 1957 Bükreş doğumlu olan Özmen, 1979'da Güzel Sanatlar Akademisi'nden mezun olmuş ve daha önce dokuz karma sergiye katılmıştı. 1 Man'a dek sürecek olan "El Izleri' için Özmen, '20 senelik seramik serüveninde sadeliğin içinde hissetmeye çalıştığım yaşamı sizlerle paylaşmak amacım" diyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle