Katalog

5 ARALIK 2000 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Öz'e cezaevinde cep telefonu • ESKİŞEHtR (Cumhuriyet) - Eskişehir Özel Tip Cezaevi'nde tutuklu bulunan Susurluk davasında adı geçen ülkcücü mafya liderlerinden Yaşar Öz'e iki adet cep telefonu götüren 35 yaşındaki gardıyan Mustafa Sapçı furuklandı. Daha sonra Öz 'ün odasında yapılan aramada cüzdanı içinde 3 adet sim kartı ve cesaret verici oldn|u belutilen çeşitli haplar bulundu. DYFden gensoru taKtiği • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümetin iki gensoru önergesini birlikte görüştürme girişimi DYP tarafından engellendi. DYP Grup Başkanvekili Turhan Güven, ekonomik bunalımla ilgili gensoru önergesini bugün öğle saatlerinde çekıp, genel kurul açıldıktan sonra yineleyerek aynca görûşülmesini sağlayacaklannı bildirdi. HSYKüyelgfne Güven seçilcfi • ANKARA (AA)- Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) asıl üyeli|ine, Danıştay üyesi AH Güveni seçti. Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre Sezer, Danıştay Genel Kurulu'nun gösterdiği adaylar arasından Alı Güven'i HSYK asıl üyeliğine getirdi. GüneydoğıTda operasyonter • Dİ VARBAKTR /ELAZIĞ (Cumhuriyet) - Diyarbakır merkezinde yapılan operasyonlarda Hizbullah ve PKK ile bağlantılan bulunduğu gerekçesiyle 14 kişi yakalandı. Elazığ'ın Ancak ilçesi Bükardı beldesinde de PKK'ye yardım ve yataklık ettiklen belirlenen ve aralannda 4 köy muhtannın da bulunduğu 23 kışi gözaltına alındı. Sanıklann yapılan sorgusunda PKK'ye gıda ve lojıstik yardımlarda bulunduklannı itiraf eden 5 kişi çıkanldıklan mahkemece tutuklanarak cezaevine kondu. Bitlis merkeze bağlı Çobansuyu köyü kırsahnda yapılan operasyonda da PKK'ye ait bir sığınak ortaya çıkanldı. Sığınakta yapılan aramada bir adet biksi, 2 adet Kalaşnikof marka silah ile bu silahlara ait 60 adet mermi, 4 adet şarjör, çok sayıda çûrümüş halde gıyecek, gıda maddesi ve üaç bulundu. SedatŞaMn serbest • Istanbul Haber Servisi - Nigde Cezaevi'nden çıktıktan sonra, hakkında gıyabi tutuklama karan olduğu gerekçesiyle gözaltına alınarak tstanbul'a getirilen ülkücü mafya liden Sedat Şahın serbest bırakıldı. Şahin, lstanbul DGM, Silrvri, Eyüp ve Bursa cumhuriyet başsavcılıklan tarafından hakkında çıkanlan gıyabi tutuklama kararlannın düşümünûn yapılmasından sonra serbest kaldı. Şahin, Istanbul DGM'de çete suçundan tutuksuz yargılanıyor. Gülen 'eyeni kantt Yaı-grtay'daseçim ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - "Laik devlet yapısuıı değiştirerek yerine dini kuraBara dayab bir devlet kurmak amacıyla yasadışı örgût kurup bu amaç doğrultusunda faahyette buhınduğu" gerekçesiyle 10 yıla kadar ağır hapis cezası istemiyle yargılanan emekli vaiz FethuDah Gûkn'le ilgılı dava derinleştiriliyor. Gûlen'in ekonomik ve sosyal durumımun SSK'den sorulmasına karar veren mahkeme, bir dönem çaüştığı Diyanet Işleri Başkanlıgı'ndan Gülen'e ilişkin memuriyet dosyasmı istemeyi de kararlaşürdı. ABD'de bulunan Gülen'in ıfadesinin alınabilmesı için bu ülkedeki yetkili mahkemeye yazı gönderilecek. Mahkeme, savcı Nııh Mete Yûksel'in gıyabi tutuklama isteminı reddetti. Şenatçı Fethullah Gûlen'in yargılanmasına Ankara 2 No'lu DGM'de devam edildi. Gûlen'in katılmadığı oturuma, avukatları Abdülkadir Aksov; Orhan Erdem ile müdahil Ârife Kayar ve avukatı Hüseyin Buzoğhı katıldı. ANKARA (Cumburiyet Bürosu) - Viıral Savaş'ın görev süresinin dolmasıyla boşalacak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılıgı görevi için seçim Yargıtay'da 18 Aralık'ta yapılacak. Başsavcıhk için Savaş'ın yanı sıra Yargıtay 11. Ceza Dairesi Başkanı Sabih Kanadoğlu, 7. Ceza Dairesi Başkanı Koparan Başal ve 3. Ceza Dairesi üyesi Yılmaz Alasu yanşacak. Gizli oylamayla yapılacak seçimde en fazla oyu alan 5 aday arasından Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer başsavcıyı atayacak. Vural Savaş'm 4 yıllık görev süresinin 21 Ocak 2001 'de sone erecek olması nedeniyle Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nda yapılacak seçimde yeni Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı adayı belirlenecek. Savaş aynı göreve seçılmesi durumunda, 65 yaşını dolduraeağı 2003 yılına kadar görevini sürdûrecek. 2003 yıhnda da yaş haddınden emekliye aynlacak. Vural Savaş'ı, eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel atamıştı. Savaş, RP'nin kapaölmasını sağladı, FP'nin de kapatılması istemiyle dava açtı. Hükümet ortaklan arasındaki anlaşmazlıklara çözüm bulunamıyor Ipier kopma noktasmda• TürkTelekom, MHP'nin anketi ve ekonominin yönetimi başlıca anlaşmazlık konulan. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Hükümet ortaklan ara- sında aftan Türk Telekom'un özelleştirilmesine, ekonomi yö- netımınden AB ile ılışkilere dek çeşitli konulardaki anlaşmazhk- lar giderek büyüyor. Hükümet ortaklan zaman zaman birbirie- rini hedef alan açıklamalar yap- maktan çekinmezken bütçenin ardından TBMM gündemine ilişkin olarak ciddi sıkıntılar ya- şanması bekleniyor. Hükümet ortaklan arasındaki anlaşmaz- lıklar, "offtberecord" yakinma- lardan, basın toplantılanndaki resmi açıklamalara taşınmaya başladı. Ortaklar arasındaki ba- zı anlaşmazlık konulan şöyle: TürkTeJekomkavgası: Türk Telekom'un özelleştirilmesi ko- nusu MHP'li Ulaşnrma Bakanı EnisÖksüz ile ANAP'lı Devlet Bakanı Yüksel Yalova arasında kavgaya yol açn. Öksüz'ün "le- lekom'u peşkeş çektirmem, bir boldinge söz verildi iddialan ba- na ulaşn" sözlenne Yalova'dan sert tepki geldi. Yalova da Ök- süz'e "Dediğin koşullarda en«- yi buhırsan sat" karşılığını veT- di. Tarüşma, son Bakanlar Ku- rulu'nun ardmdan gerçekleşen toplantıda çözülmüş gibi görün- dü, ancak Öksüz'ün itirazlan bıtmedi. MHP anketi: MHP'nin 6. ola- ğan kongresinde, delege düze- yinde yaptırdığı anket sonucu geçen günlerde basına yansıdı. Anket sonuçlanna göre ANAP, "mafya ile içti dışlı ve yolsuzluk- lara en çok bulaşan parti" çık- ü. MHP'nin hükümetten "dışla- ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART ALLAU IA4PVE ME MURAPl VARSA I l [email protected] mak" istediğı ANAP'ın kur- maylan, bu ankete "MHP dete- gesi aynaya baksın. bu siyasi ada- ba stğmaz" dıye tepki gösterdi. ANAP yöneticileri, u Her söy- lentiyi doğru kabul etseydik, bi- zim de Bayuıdırhk Bakanlığı ihalriprinin yanhşlığına inanma- mız gereldrdi" diye gözdağı verdiler. Ekonomi yönetimi: Son yaşa- nan ekonomik kriz de hükümet ortaklan arasındaki gergınliği arttırdı. Krizin faturasını D- SP'ye çıkaran ANAP yönetici- leri, "Ekonominin siyasi sahibi yok" diyerek ortaklannı suçla- dı. ANAP Grup Başkanvekili Yaşar Dedetek'in, ekonomıden sorumlu Devlet Bakanı Recep Önal'ı hedef alan "Herhalde ekonominin siyasi sahibi, faizle- rin yûzde 400'lere firtadığı bir ortamda,Japonya'da gezen dev- let bakanı olacak değil ya" söz- leri dikkat çekti. Af: Af konusundaki kavga daha çok DSP ile MHP arasın- da yaşanıyor. ANAP, bu süreç- te İcenarda kalmayı yeğlerken affa karşı kesimlere "Bizdekar- şıyE" mesajı veriyor. Adalet Ba- kanlığı'nın hazırladığı taslak- lardan bırinde yer alan "banka hortumlayanlann borcunu öde- mek koşuluyla" af kapsamına almması düzenlemesinin üzeri- ne kalmasuıdan korkan ANAP, topu üzerinden atmak için D- SP'ye yüklendı. ANAP Grup Başkanvekili Beyhan Aslan'ın, affin miman olarak nitelendir- diği DSP Genel Başkan Yar- dımcısı Rahşan Ecevit'i hedef alan sözleri, ortaklar arasında gerginlik yaratn. ANAP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcı- sı Mesut Yılmaz, DSP'den gelen şikâyet üzenne Aslan'ı uyar- mak zorunda kaldı. DSP ile MHP arasında da, af tartışmala- n sürecinde HahıkKnn gergın- liğı yaşandı. trtkâa memura üıraç: Başba- kan Bülent Ecevit ın Çankaya ile restleşmesine yol açan ve ivedi- likle çıkanlacağmı söyledıği memurlann meslekten atdması- nı kolaylaştıran düzenleme bu- güne dek yasalaştınlamadı. Hü- kümetin önce KHK olarak ha- zırladığı, ancak Çankaya'dan dönen düzenlemeye ANAP yö- neticilerinden tepki geldi. MHP mılletvekıllennın de "içine sin- diremedigi'' düzenleme, TBMM Plan ve Bütçe Komısyonu'ndan, liderlenn devreye girmesiyle zo- raki geçebildi. Hükümet ortak- lan, milletvekillerini ikna ede- meyince, düzenlemenin genel kurulda görüştürühnesini de ge- ciktirme karan aldı. ANAP, ge- nel kurulda milletvekillerini "serbest" bırakacağını açıkladı. Ydmaz-Özkan soğukhığu: Bir dönem "iyi arkadaş" olan Mesut Yılmaz ile DSP'lı Başba- kan Yardımcısı Hüsamettin Öz- kan'ın arası son dönemde açıl- dı. Özkan ile Yümaz'ın arasın- daki soğukluğun cumhurbaş- kanlığı seçimi sürecinde başla- dığı ifade ediliyor. 20 ilde yapılan 'yönetimi düşürme' operasyonu 'hukuksuzluk' olarak değerlendirildi CHP IstanbııTda dîrenme karanlstanbul Haber Servisi - CHP Genel Merkezi'nin lstanbul'un da aralannda bulunduğu 20 ilde yönetimi düşürme operasyonuna tepkıler sürüyor. CHP ls- tanbul tl Meclisi'nin MYK karanyla düş- tüğünün açıklanması örgütü harekete ge- çirdi. Düşürüldüğü açıklanan CHP II Meclisi, dün örgütle basına kapah olarak yaptığı toplantıda genel merkezin kara- nm tartıştı. Toplanhya PM üyesi Mehmet Moğul- tay, AB Ozcan, Esenyurt Belediye Baş- kanı Gûrbûz Çapan, bazı ilçe başkanla- n ve eskı PM üyeleri Ercan Karakaş, Zeynel Oztürk ve Berhan Şimşek de ka- tıldı. Toplantı açılışında konuşan tl Sek- reteri Fuat Keskin, MYK'nin yedek üye sayısınm asil üye sayısını geçtiği gerek- çesine dayanarak tstanbul il yönetimini düşürdüğünü dikkat çkerek "MYK'nin bize birer gün ara> la gönderdiği karar yazdannda üst üste Udgûntoplandığıan- laşüryor. Oysa MYK üyeterinin bir kısmı o gün Istanbul'daydı. Herhalde toplanb- y\ burada yaptüar" dıye konuştu. Keskin'den sonra söz alan eski PM üyesi Ercan Karakaş ise sözlerine "Bizbo fttmi daha önce de gördük" diyerek baş- ladı. Aralannda tstanbul'un da bulundu- ğu 20 ilin çeşitli gerekçelerle düşürüJme- sini çoğulculuğu ve demokrasiyi özüm- sememiş insanlann tasarrufu olarak de- ğerlendiren Karakaş, daha sonra şunlan söyledi: "Deniz Baykal, zaten daha ön- celd konuşmalannda DSP ile CHP ara- smda bir parti modeü amaçladığuu söy- lemiştL Aslında kafasından geçen DSP modeiinin ta kendisL Bana göre lstanbul fl yönetimi dûşmemiştir. Bu yapılan hu- kuksuzluktur." Toplantıda söz alan Gürbüz Çapan da partide genel merkezin özgür iradeli üye- ler yerine münt ya da kapıkulu arayışı içerisınde olduğunu vurguladı. IRMIKIAYDIN ENGİN aengin(q doruk.nettr "Adama kırkgün deli dersen, sonunda delirir" derier. Bize şimdiye dek ve şimdilik "deli" diyen çikmadı, ama "Yav sen gazetecisin, bilirsin..." diye başlayan cümleleri de sürekli duyanz. Ister istemez etkileniyor insan ve sahiden "her şeyi bildiğini" sanmaya başlıyor. Sanınm "kö- şeyazan" denen "medyatik tür" de bu yüzden ortaya çıktı. Ama bu "Yavsengazetecisin, bilirsin... "in ölçüsü de kaçmaya başladı. Iki-üç gün önce dört ar- kadaş sohbet ediyoruz ve dör- dümüzün de o an kolunda sa- ati yok. Biri bana dönüp sordu: - Yav sen gazetecisin, bilir- sin, saatkaç olmuştur?.. Allahtan, o sırada akşam ezanı minare hoparlörierinden gümbür gümbür yayılıp bizim odaya kadar ulaşıyor. Hemen "her şeyi bilen gazeteci" sura- tımı takjndım: - Dörtbuçukya da beşe çey- rek filan var... Yani yırttım. Ama her zaman bu kadar şanslı otunmuyor. Borsa karıştı, bir zamanlar Sen Gazetecisin, Bilirsin... 18.000 puana çıkan borsa 7.000 puanlara düşüp yerierde sürünmeye başladıydı ya, işteo günlerde, önüne gelen sordu: - Yav sen gazetecisin, bilir- sin, bu borsa meselesi yani... Ekonomi çöküyor mu? Kelin merhemi olsa basına sürecek, ama gel eşe dosta, hatta telefona sanlan okura an- lat. Saati müezzinin sesinden çt- kanp soruyu savuşturduk; ama borsayı, ekonomiyi ne yapaca- ğız? Türkiye'nin övüle övüle bitiri- lemeyen, başka ülkelere ömek gösterilen "ekonomik progra- mı"n\ Hazine Müsteşarlığı ile Merkez Bankası yürütüyor ya, oniann başındaki yüksek bürok- ratlara kulak vermek en akıllıca- sı. öyle yaptık. Borsa krizinin patladığı gün Merkez Bankası Genel Müdürü Gazi Erçel kası- la kasıla, krizi küçümsediği ağ- zının kıyısına iliştirdiği gülümse- mesinden belli, yüreklerimize sular serpti. Aşağı yukan şunla- n söyledi: - Bunlarbize vızgelir. Benim elimde 25 milyar dolariık döviz rezervi varken, üç-beş spekûla- törün manevrasını boşa çıkar- mak çocuk oyuncağı... Haberi en tepeden kaptık ya, sorup soruşturanlara "her şeyi bilen gazeteci" olarak hemen fetvayı yapıştırdık: - Abartmayın. Bu İMKB, yani bu lstanbul Borsası zaten kû- çücükbirborsa. Şirketlehn bor- sada işlem gören hisse senet- leri, toplam sermayelerinin çok küçük bir bölümü. O yüzden borsadaki iniş-çıkışlan önemli bir gösterge saymayın. Hem zaten Merkez Bankası'nın elin- de 25 milyar dolariık döviz re- zeryi varken, oh-hooooo... Özellikle son cümle etkili ol- du ve "Sengazetecisin, bilirsin" diyenler yanımdan pek mutlu aynldılar. Ancak borsa pikeye devam etti. Ekonominin çok sert bir vi- rajda olduğu ve büyük olasılık- la virajı alamayacağı gitgide da- ha yüksek sesle söylenmeye başladı. Eş, dost, kaynana, hısım, ak- raba, okur, okumaz da başladı- lar - Yav sen gazetecisin, bilir- sin... 29 "baba" bankanın şefleriy- le yüksek ekonomi bürokratla- nnın olağanüstü toplanüsından sonraki açıklamalara bakıp so- ranlara yine iyimser fetvalar ver- dim: - Kriz vardı, ama aşıldı. Hükü- met enflasyonla mücadele programına devam edecek. Büyük bankalann büyük şefteri de sorun olmadığını vurguladı- lar. Keyfinize bakabilirsiniz... Gel gör ki ne borsanın düşü- şü durdu, ne de yabancı yatı- nmcılann Hazine bonolannı okutup paralannı dolara çevjrip tüymeleri yavaşladı. Üç-dört gün içinde 6 mityar dolar kanat- lanıp sınır dışına çıktı. Bu kez Türkiye'den "Imefe- eee, imdaaaaaat!.. Dünya Ban- kası, aman dikkaaaaaat!" çığlık- ları yükselmeye başladı. Bir yandan IMF ve Dünya Banka- sı'na, "Bakın, sizin dediklerinizi yapıyoruz, çizdiğiniz programı uyguluyoruz, ama virajı alamı- yoruz. Biz batarsaksizrezil olur- sunuz, bir daha size kimseler inanmaz"'yollu masum tehditler savruldu; bir yandan da "Aman yılbaşından önce bize beş-altı milyar dolar ekyardım pompa- layın, yoksayandık kineyandık. Amanın, ocağınıza düştük" va- veylalan koptu. Bu satırlar yazılırken IMF'nin yolladığı "itfaiyeci grubu" yan- gın yerinde incelemeleryapıyor; "Su mu sıksak, köpükle mi ka- patsak, kum mu döksek, kendi kendine sönmesini mi yeğle- sek"gibisinden incelemeterya- pıyor... Bense yolunu bulup da bana ulaşıp "Yavsen gazetecisin, bi- lirsin" diyenlerin cümlesini ta- mamlamasına fırsat vermiyo- rum. Pişkınce sıntıp, yiğitliğe de krem sürmeyip: - Tabii bilirim, diyorum. Bili- rim, ama söylemeyeceğim... Hani haberiniz olsun, bana güvenip soru moru sormayın... POLİTtKA GLONLÜĞÜ HtKMET ÇETtNKAYA Saldım... Bugün nereden başlasak acaba? Zonguldak Polisgücü Hentbol Takımı'nın, ön- ce maçın hakemi ve ardından Ankara Muhasebe Hentbol Takımı'nın oyuncularınayumrukvetek- meyle saldınya geçmelerini mi anlatsak!.. Polisin gücü salt Beyoğlu'nda, Haydarpaşa Gan'nda, Kızılay'da, Samsun'da, Adana'da or- taya çıkmıyor, spor salonlarında da kendini gös- teriyor... Polisgücü'nün takım kaptanı öyle bir saldırdı ki maçın hakeminin üzerine, gözlerim faltaşı gibi açıldı. Sonra, Ankara Muhasebe takımıntn bir oyuncusu köşeye sıkıştırılıp resmi giysili polis- lerin yardımıyla sporcu polisler tarafından kıya- sıyadövüldü... Hele Polisgücü'nde bir sporcu vardı ki görül- meyedegerdi... Ankara Muhasebe'nin iri kıyım oyuncusu yumruklanırken o koşarak geldi, havaya sıçrayıp birtekmeattı. Gördük ki Polisgücü'nün oyuncu- su aynı zamanda iyi bir tekvandocuydu... Hakem maçı tatil etti!.. Çünkü, Ankara Muhasebe oyunculan hasta- neye kaldırılmıştı... Televizyon kameraları, bu kez Haydarpaşa Ga- n'ndaydı. Sanatçılar, şairler, yazarlar, avukatlar Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'e cezaevlerin- deki ölüm orucunun durdurulması için mektup göndereceklerdi... Haydarpaşa Gan anababa günüydü... Sanatçı Suavi ve avukat Kemal Aytaç polis müdürüyle tartışıyordu... Ülkemizin sanatçıları, yazarları gardaydı... Suavi'den Bilgesu Erenus'a; Reis Çelik'ten Hadi Çaman'a dek pek çok isim gözaltına alın- ma tehdidiyle karşı karşıya geldiler... 2000 yılının aralık ayında Türkiye'de yaşanıyor- du bu çağdışı görüntüler... Siyasi erke cezaevlehndeki ölüm oruçlan vız geliyordu!.. Sonunda polis, tutuklu ve hükümlü yakınlannı yaka paça otobüse bindirip götürdü... Sanatçılar, yazarlar da trene binip Ankara ya hareketettıler... • • • Bugün nereden başlasak acaba? İnsan derisinden ayakkabı yapmayı düşünen- lerin yaşadığı bir toplumda Polisgücü Hentbol Takımı, salonun ortasında hakem de döver, karşı takımın oyuncusunu da!.. Ekonomisr çökmüş, insanlann çöplüklerde yi- yecek aradığı toplumlarda, cezaevlerinde 100 in- sanın ölüm stnınna gelmesi yürekleri sızlafrnaz!.. Şairini, yazarını ışkenceden geçirip zindana atan devlet, aydınlarını faili meçhul cinayetlerde yitirirken sadece seyreder, içinden de şöyle der -O/7 oldu!" Sonra AB kapısına gider... Kapıda, Avrupa Birliği'ni Avrupa imparatorluğu sananlar, bizi de 'aşiret toplumu' olarak gören- lervardır... Seni aşağılar, hor görür!.. Bir gün sonra yabancı sermaye Merkez Ban- kası'ndan 6 milyar doları boşaltır... Sen sadece bakakalırsın!.. Imparator, seni adam yerine komaz!.. Seni sömürgesi gibi görür!.. Sen demokrasiyi, insan haklannı, demokratik örgütlenmeyi yok sayarsan, sen kapıkulluğunu içine sindirmek zorundasın!.. Bak, sen tüm sınırlarını Avrupa Birliğı ülkeleri- nin bireylerine açtın, ama o hâlâ sana vize uygu- luyor, gümrük kapılarında seni üçüncü dünya ülkeleriyie aynı kefeye koyuyor!.. IMF'ye tam teslim olmuşsun!.. Türk parası her geçen gün değer yrtiriyor; IMF'li Michael Deppler, Carlo Cottarelli seninle dal- ga geçiyoıi.. Sahi, sen tüm bu olup bitenlerin farkında değil misin? AB'nin Türkiye Masası Şefi Alain Servantie'nin PKK'ye mektup göndermesinin ne anlam taşıdı- ğını hâlâ öğrenemedim!.. Eşi Türk'müş, çocuklarına Türk adı koymuş, Yunanlılar ona "AB'de Türk casusu" dermiş fi- lan... Türkiye Cumhuriyeti devleti, seni bir şeylere alıştınyorlar!.. Ne dersin?.. ••• Nereden başlasak dedik ve nereye geldik!.. Ekranlarayansıyan Zonguldak Polisgücü Hent- bol Takımı'nın oyunculan spor salonunun ortasın- da Ankara Muhasebe Hentbol Takımı'nın oyun- culannı dövüyorlardı... Ardından Haydarpaşa Gan'nda yaşananlar... Sahi sanatçılar, yazarlar Ankara'da Adalet Ba- kanı Hikmet Sami Türk'le görüşebildiler mi? hikmet.cetinkaya« cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Cumhuriyet k ı t a p 1 a r ı Hikmet Çetinkaya BİR GÜNEYDOĞU GERÇEĞİ.NECLA Onun öykûsüyle hıç kımse fazla ılgılenmedı, on dört yaşında yaşamın kırlı sulannda yok olup gıttı.. Sislı ve soğuk bir Diyarbakır akşamıydı Karanlığın gn gölgesi evlenn, caddelenn, sokaklann üzenne düşüyoıdu.. Cumhurtyet Çağ Pazartama A Ş Tûrkocağı Cad. No 39/41 ^ kltapkulûbü (34334)Cağaloğlu-lstanbul Tel' (212)514 01 96