Katalog

26ARAUK2000SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Sezer, H hukumluyu aftetti • ANKARA (Cıımhuriyet Bûrosu) - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, iki hükümlüyü affetti. Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden dün yapılan açıklamaya göre Sezer, Adli Tıp Kurumu'nca tespıt edilen sûrekli hastahklan nedenıyle, hükümlüler Emin Kızıl ile Bülent Dadak'm kalan cezalannı kaldırdı. Doç. Feramuz Aydoğan yaşamını yltirdi • ANKARA (Cıunhuriyet Bürosu) - Cumhunyet Ünıversitesi tktisadi ve 1dan Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Feramuz Aydoğan, önceki akşam şofben zehirlenmesi sonucu yaşamını yitırdi. Ulusal Demokrat Sendikalar Konfederasyonu'ndan yapılan yazılı açıklamada, konfederasyonun kurucu üyesi olan Doç. Dr. Aydoğan'ın, Sıvas'ta şofben zehirlenmesi sonucu yaşamını yitirdiği bildirildi. Aydoğan'ın cenazesi bugûn memleketi Kahramanmaraş'taki Serintepe Camii 'nde kıhnacak öğle namazmın ardından toprağa verilecek. Gazeteci Salih Zeki Yazanlar vefat etti • tstanbul Haber Servisi - Türkiye Gazetecıler Cemiyetı üyesi gazeteci Salih Zekı Yazanlar dün vefat etti. Sûrekli basın kartı sahibi Yazanlar'uı cenazesi bugûn Levent Camii'nde kılınacak öğle namazmın ardından Zincirlikuyu Mezarhgı'nda toprağa verilecek. Yatağan'da kirlilik yine arttı • YAIAĞAN(AA)- Yatağan Termik Santralı, yörede hava kirliliğinin artış eğilimi göstermesi nedeniyle bir süre devre dışı bırakıldı. Santral çevresinde ve Yatağan ilçe merkezınde öğle saatlerinde yapılan hava kirliliği ölçümlennde kükürt dioksit oranı, sınır değer olan 400 mikrogram/metreküpü aşarak 1200 sevıyelerine kadar yükseldi. Rûzgânn esmemesı nedeniyle Yatağan Termik Santraü'nın 3 ûnitesinde önce gûç indirimine gidildi. Kirliliğin devam etmesi ûzerine, Yatağan Kaymakam Vekili Erhan Varol'un talimatıyla termik santralın 3 ûnitesi de devre dışı bırakıldı. Hava kirliliginin dağüması ile üç üniteden biri akşam saatlerinde tekrar üretime geçirildi. Gaziantep'te tatbikat • GAZİANTEP(AA)- Gaziantep'te, 5 gün önce polis otosunun yakılması olayına kanştıklan gerekçesıyle 14 kişı gözaltına alındı. Alınan bilgıye göre, polıs otosunun yakılması sonrasında başlatılan çalışma kapsamında, yasadışı TKP (ML) örgütüyle bağlantılan olduğu gerekçesiyle gözaltına alınan 14 kişiden 8'ine tatbikat yaptınldı. Af konusünda çekimser kalan, MHP-DSP kıskacındaki 'etkisiz ortak' çıkış yolu anyor ANAP'ta ^çekflelim' baskısı AYŞE SAYIN ANKARA - ANAP, yeni yıl- da hükümetteki durumunu ma- saya yatıracak. Hükümetin ku- rulduğu ilk dönemde, MHP'nin "devlet deneyimi" olmaması nedeniyle DSP ile birlikte ön plana çıkan ANAP, son dönem- de ise "etkisiz ortak" konumu- na düştü. Cumhurbaşkanlığı ve Meclis Başkanhğı seçimi sürecinde MHP ve DSP'nin tepkısinı çe- ken ANAP; ekonomi, af, gibı önemlı konularda "karar veri- d" konumdan çıkanldı. Bu ge- lişmeler üzerine, ANAP'ın son merkez karar yönetim kurulu toplantısında milletvekiHeri, • ANAP, yeni yılda 'hükümetteki' durumunu gözden geçirecek. Cumhurbaşkanlığı, Meclis Başkanlığı seçimi sürecinde MHP ve DSP'nin tepkisini çeken ANAP ekonomi ve af konularında belirleyici olamadı. ANAP Genel Başkanı ve Baş- bakan Yardımcısı Mesut Yıl- maz'a, "hükümette etkm ortak olunmas, ohınamıyorsa çekflme dahil tûm seçeneklerin gözden geçirilmesi'' istemini ilettiler. ANAP MKYK'nin ocak ayında genışletılmış olarak toplanarak durum değerlendirmesi yapma- sı kararlaştınldı. Mesut Yümaz'ın, "koaKsyon uyumunu bozmama" gerekçe- siyle parti polıtikalanna ve taba- nın istemlerine ters gelebilecek kararlan hûkûmet ortağı olarak "onaylamak zonında katması", parti ıçinde »jhatsızlık yarattı. ANAP'ın hükümet ıçinde "etki- azteştirilmesine" dönük rahat- sızlıklar, partinin 15 Aralık'ta yapılan son MKYK toplantısın- da su yüzûne çıktı. Rahatsızkk duyulan konulann başında ise ekonomi yönetımindekı boşluk, af yasası ve hükümetteki "oto- riteboşhığu" geldı. Bazı mıllet- vekilleri, MHP ve DSP'nin so- rumlu olduğu alanlarda da fatu- ramn ANAP'a kesildiğinı ileri sürerek "hükümetten çeküme" önerisini gündeme getırdı. An- cak bu toplannda süre yeterli ol- madığı içüı, ANAP'ın 2001 yı- h politikası ve hükümetteki dö- neminin yeni yılda masaya ya- tınlması kararlaştınldı. Temel sorunlar şöyle: Kürtçeyayın-eğitim: AB Ka- tılım Ortaklıgı Belgesi'nde, Kürtçe yayma Yılmaz'dan des- tek geldi. MHP bunu «idamhk suç" olarak nitelendirdi. Af: Af Meclis gündemine ta- şınırken devre dışı kaldı. tşkenced poüse af: Sadettin Tantan'ın, işkenceci polislerin de af kapsamına alınması yö- nünde kulis yapması, DSP'de tepkiyle karşılandı. Yerei Yönetimkr Yasası: ANAP, yerel yönetimler yasası konusünda hûkümet ortağı MHP'yle ters düştü. tmam-hatipsorunu: Muhafa- zakârkanat, imam-hatip okulla- nndaki kız öğrencilere, Kuran dersleri dışında başörtüsü yasa- ğı getirilmesine tepkı gösterdi. Ekonomik kriz: ANAP, son yaşanan ekonomik krizin fatu- rasını, ekonomi yönetimini elin- de bulunduran DSP'ye çıkardı. Yılmaz, Ingiltere ve Almanya'da Liderler, bayramı Ankara'da geçirecek ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Liderlerin büyük çoğunluğu bay- ram tatilıni Ankara'da geçirecek. Henüz programı ke- sinleşmeyen Cumhur- başkanı Ahmet Necdet Sezer'in bayramı Anka- ra'da geçirmesi bekleni- yor. Başbakan Bûlent Ecevit, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçen, FP Genel Başkanı Recai Kutan ve CHP Genel Başkanı De- niz Baykal da bayramda Ankara'da olacaklar. Demireide Ankara'da DYP Genel Başkanı Tansn ÇîBer, bayram ta- tilini Istanbul'da geçire- cek. ANAP lideri ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yıbnaz, Ingiltere ve-Aknanjp' ya gidecek. Yümaz'a, dönüşüne ka- dar Enerji ve Tabii Kay- naklar Bakanı Cumhur Ersümer vekâlet ede- cek. Eski Cumhurbaşka- nı Süfcyman Demird bayramda Ankara'da olacak ve ikinci gün yurttaşlan kabul ederek bayramlaşacak. TBMM Başkanı Ömer tzgi bayram nede- niyle yayımladığı mesaj- da, yurttaşlann kırgınkk ve dargmlıklanru bir ya- na bırakmasını ıstedi. Birlik ve beraberlik ko- rundugu sürece aşılatna- yacak sorun olmayaca- ğını vurgulayan tzgi, şunlan söyledi: "Rama- zan BavramTnın Szûne uygun davrambnah, ge- reksiz kavgalan bir yana bırakarak sevgi, saygı ve boşgörüyle kucaklaşma- hyız. Bizi bir arada tutan ortak değerlerbnize sa- hip çıkmalryTZ. Bunlar aziz vatanımp, devfcti- miz ve demoknrtik rep- mimizdir. Bunlar tariht- miz, kültürümüz ve ay- dınhkgeleceğimizdir. Dİ- ha güzeL, daha aydmhk ve daha mutiu bir gelece- ği ancak ve ancak hep birfikte inşa edebüiriz." Huzurevini ziyaret etti Çiller: Emekliler ülkemizin ayıbı tstanbul HaberServi- si - DYP Genel Başkanı Tansu ÇiDer, son za- manlarda yaşlı ve emeklilerin geçim du- rumunun son derece zorlaştığını belirterek, "Bağ-Kur ve SSK emeklileri, 195 miryon Bra olan açhk smınnın çok altında maaş al- makta. Bu, ülkemizin bir büyük ayıbı haüne gelmiştir" dedi. Zeytinburau'ndaki Serruha Şakir Huzure- vi'ni ziyaret eden Çil- ler, yaşlılann bayramuu kutlayarakçeşitli arma- ğanlar verdi. Türk gele- neklerinde aile kavra- mının son derece önem- li olduğunu vurgulayan Çiller, aileye, büyüğe saygı kavramının, dün- yaya öğretilecek, yük- selen değerler olduğu- nu söyledi. Dünyada ol- duğu gibi Türkiye'de de yaşam süresinin uzadı- ğını ve yaşlı nüfusun daha da artacagını ifade eden Çiller, yaşlılann daha fazla hakka sahıp olması gerektiğini be- lirtti. Son zamanlarda bu tür değerlerde yoz- laşma görûldüğünü anımsatan Çiller, "Bi- zim kültürümüz sadece televole kültürü değil. Kendi öz değerierimize yeniden sahip çüanab- yız" dedı. Gazflenden siyasileveaçık mektup TBMM Başkanı Ömer tzgi, GATA'da tedavi gören gazueri ziyaret ederek, bayramianm ve yeni yAarnu kotiadı. GATA Komotam Koı^ralÖnıerKeçedgfl'ineşMkettiğitzgi, gazikri tektekziyaret ederek, kendflerine birer akmhediveettLfzgi, a Buradaki mebinetçikleriınizebuııdansonraekooomik sdantı ofanadan yaşamlanm sûrdünne olanağı taıumabyız'' dedL Bu arada, Hûseyin Ümit isimH bir gazi, radyo kurmak istediğuıi befirtereklz^'denyardnn ktedL tzgi ise Ümk'e yardnna obnaya çaoşacağmı sö\1edi GazSer, TBMM Başkanı Izgi'ye, -Siyasflerden istekteimiz^başhkhbiryaHverdflerveözeBilde iş konesonda kendüerine yardnn talebmde buhındular. Ömer tzgi, gazilerinsapk dunımlanhakkındaDoktor\^lkanTercan'dan bögi akn. (Fotoğraf: AA) CHP PM üyesi Karayalçın, Samsun'daki yemekte konuştu ^Elrkeıı seçim gündeme gelebîlir' Jfc TlRMIK IAYDEV ENGtN MuratKarayalçm. SAMSUN (Cumhuriyet) - CHP PM üyesi MuratKarayalçın, "Seçim 2001yı- hnda FazOet Partisi'nin kapaolması ge- rekçesryle gündeme gekbiür. Ashnda ta- rih çok önemü değiL Türkiye seçim orta- nuna yavaş yavaş gÜTyor"dedı. Karayalçın, Sosyal Demokrat Hare- ket Dergisi'nin Büyük Samsun Ote- li'nde verdiği iftar yemeğine katüdı. Ye- mekte bir konuşma yapan Karayalçın, erken seçimin 2001 yıhnda Fazilet Par- tisi'nin kapatıhnası gerekçesiyle günde- me gelebileceğini belirterek şunlan söy- ledi: "Ashnda tarih çok önemü değiL Türkiye seçim ortamma yavaş yavaş gi- riyor. Hatta bu süredn önümüzdekigün- lerdedahada hızianmasısözkonusu ola- bffir. O nedenietüm CHPTflere,tüm sos- yal demokradara, Atatürkçükre düşen görevrehavetiçmde ofanadan bu çahş- hnnamlamal nlmahrtır düşüncesuıdevim. 7 ' 'Anaryye yer yok? Karayalçın, Samsun'da daha önce ver- diği bir konferansta, "CHP'nin üye ya- psnu,örgüt yapısmı ve programmı yeni- leme zorunhıhığu oktuğunu" söy ledığı- ni anımsatarak şöyle devam etti: "CHP, Türkiye'nm en demokratik yapıh parti- si ohnak durumundadır. CHP'de hiçbir biçimde anarşiye yer olmamahdır. CHP hiçbir biçimde çok başn bir görüntü ser- guememebdir. Ancak CHP içmde mo- narşrvi de kabul edemeyiz. CHP'Bler, Türkrye'nin sosyal demokraüan anar- şiyle monarşi arasmda çıkışma duru- muoda olamaz. CHP'ülerin görevi, CHP'yi tam anlamryla demokratik te- mete oturtmak ohnahduf aengin@doruk.nettr Duş yapıp, doğru dürüst ku- aılanmadan, bu havada sokağa çıkıp işe giderseniz ne olursa bana da o oldu. Salya sümük biryana, hafiften biraz fazla ateş, kızarmış gözler ve dayak yemışten beter bıryor- gunluk... Çıktığım yatağa geri döndüm. "Cumhunyet bu gün Tınvık'sız çıksın; NTVRadyo da kendi kendine çalıp söylesin" deyip vundum kafayı. Şimdi hep birlikte 'hayırdırin- şallah' deyin de rüyamı anlata- yım. Tabii, o ateş ve o mide bulan- tısı ile rüya değil karabasan go- rürsünüz. Bir elektronik karabasan. 'Nuhuset' suratlı bir savcı ve ondan da nuhuset bir tutanak yazmanı (yani 'zabıt kâtibi' de- miş oldum) bilgisayanma el koy- muş ve elektronik postamı tan- yor. rtiraz edeceğim, ama sesim çıkmryor. Her elektronik mektu- bu tek tek okuyor ve Türk Ceza Yasası'nın (TCY) herhangi bir maddesinin ihlal edilip edilmedi- ğine karar veriyor. Bugünlerde bilgisayanma dü- şen elektronik mektuplardan TCY'yi ihlal edenleri değil, etme- Elektronik Demokrasi ve Bayram Armağanı yenleri bulmakzor. Nitekim sav- cı her okuduğu mektuptan son- ra 'nuhuset memura' dönüp başlıyor - Yaz! Türi< Caza Kanunu'nun 159. maddesinde suç sayı/an Türiciye Büyük Millet Meclisi'nin manevişahsiyetinitahkirve tez- yiffiillerinin işlendiğialenen tes- pit edilmiş olup, sanıMar hak- kmda... Geçiyor bir sonrakine: - Yaz! Türi< Ceza Kanunu'nun 146. ve Tervrie Mücadele Kanu- nu'nun 6.7. ve 8. maddelerini İhlal ettiği subut bulan... Bir sonraki: - Yaz! Türk Ceza Kanunu'nun 311 ve 312. maddeleri... Yaz! Terörte Mücadele Kanu- nu'nun... Yaz! Anayasanın... Yaz... Uyandım. Içimde bir sevinç. Ateşim düşmemrş, ama umurumda de- ğil. Elektronik ortamda bir de- mokrasi yaşıyorum. Bu kadar çok 'suç' işlenmişse ve bu 'suç' öyle "reröV/sflerden filan değil, bana elektronik mektup yolla- yan 'Cumhunyet okunan'rca iş- lenmişse ve bu 'suç' bilgisaya- nmın ekranına sığmayacak yo- ğunlukta işlenmişse buna hiçbir savcının gücü yetmez. Daha kesrirme: O üir suç ol- maktan çıkar, toplumun değişen değer yargılannın somutlanma- sı dur. Savcı çaresizdir. Yasako- yucuya düşen de, örümcek bağlamış, toplumun demokra- tik yönelimlerinin gerisinde kal- mış 'yasalan' değiştirmekten ibarettir. Karabasan, etkili bir grip ilacı- na dönüştü. Çivi çiviyi söktü. Turp gibiyim... • • • Yeni yılın eli kulağında, yann Şeker Bayramı. Kimi yeni yıl teb- riki yolluyor, kimi ramazan bay- ramını kutluyor; kimi ikisini bir- den... Yılbaşı gecesi herhatde kanm, oğlum, kaynanam da beni anım- sarlar. Zaten usta işi bir arsızJık- la kahverengi ceketime uygun bir kravatım olsa ne kadar iyi olacağını; param çıkışmadıgtn- dan alamadığım o pipo maşası- nı ne kadar çok istediğimi filan evde sohbet aralannda belli et- tim. Ama hiçbiri umurumda değil. Bir gazetecinın alabileceği en güzel armağanı dün aldım. Be- ni en az bir yıl idare eder. Eşe dosta gösterip şişinmesi de ca- ba. Armağanım Ezgi Berkien. Ezgi Berk, 12 yaşında ve bana güzelim çocuk yazısıyta kısacık bir mektup yolladı. Siz de okuyun da yeni yıl ar- mağanımın sevincini benimle bölüşün: "Annemle otunvuş haberieri izliyorduk. Haberierde yabancı bir bilim adamının buluşunu iz- ledim. Anneme dedim ki: Tûrkbilim adamlan neden hiç buluş yapmtyor? Annem dedi ki: Türkiye'de bilimcilereyeterin- ce maddi destek yapılmıyor. fvfa/ya babası olmak daha kofay. Anneme dedim ki: Sezer cumhurbaşkanı oldu ya, düzelir değil mi? Annem dedi ki: Bir tek Sezer'le ne olabilir ki. Anneme dedim ki: Ben büyüyünce genetik mü- hendisi olmak istiyorum. Ben bûyüyene kadar düzelir değil mi? Annem dedi ki: Bu sistem sorunu, kişilere bağlı değil. Anneme dedim ki: Peki nasıl çözülecek, hep böyle mi gidecek? Annem dedi ki: Bilmiyorum. Aydın Engin'e sor. Belki çözümü biliyordur. Ben de size soruyorum. Imza: Ezgi Berk. 12yaş." ••• Var mı içinizde böyle bir ar- mağanalan? Ezgi Berk'terin olduğu bir ül- kede yeni yıla umutla girece- ğim... POIİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETtNKAYA Pinar Selek Davası... önceki gün Cumhuriyet'in birinci sayfasın- da yer alan haberi okudum: "Mısır Çarşısı bilirkjşi raporu: Patlama nede- ni bomba değil, tüp..." Dedim ki: "Ben bu gerçeği 20 Mayıs 2000'de yazmış- tım..." Yaklaşık iki buçuk yıldır süren bir dava dos- yası... Pınar Selek gibi bilimsel araştırmalar yapan bir genç kızın demokratikleşmemiş bir ülke- de suçlu gibi. cezaevine atılışı, sanınm ıçinde yaşadığımız acı gerçeklerin bir parçası... 9 Temmuz 1998 günü Mısır Çarşısfnda pat- lama oldu. Yedi kişi yaşamını yrtirdi. Yüz yirmi kişi yaralandı. Patlamanın olduğu yer neresiydi? Ünlüoğlu büfesi!.. Kundaklama bir bombayla mı gerçekleşmiş- ti yoksa tüp gaz patiaması mıydı? 20 Mayıs 2000'de dava dosyasını okuyup şunlan yazdım: "Çevrede bomba patlamasıyla çukuriar oluş- mamıştı. Veriler büyük olasılıkla tüp gaz patla- masını doğnıluyordu..." Pınar'ın babası avukat Alp Selek'le uzun uzun konuştuk... Ortada bir 'maddi kanıt' yoktu... Peki ne vardı? 4 Temmuz 1998 günü Kartal'daki Ellinci Yıl Parkı'nda polis patlayıcı maddeler bulmuştu... Ekspertiz raporunda patlayıcı malzemeler şöyle sıralandı: San, siyah, kırmızı renkli izole eiektrik bandı, uçlannda üç adetflaşampul ir- tibatlı beyaz renkli kablolar... Tamam, bunlar PKK'nin renkleriydiL. ••• 9 Temmuz 1998'de Mısır Çarşısı'nda patlama oldu... 11 Temmuz 1998 günü Pınar Selek'in atölye- si polisçe arandı... Neler mi ele geçirildi? Kartal'da parkta bulunanlar... Sadece flaş ampullerinde bir eksik vardı... llginç öyküyü bir kez daha anlatalım: "Burada, malzemelehn üzehnde parmak izi bulunduğu yazılı. Kimin olduğu bilinmeyen bu parmak izi bulunduğunda Pınar daha gözaltı- na alınmamıştı tutanaklara göre. Yani ilk rapor, o ortada yokken hazıhanmış. Sonra bu parmak izi, karşılaştırma için laboratuvara göndehlmiş. Birgün sonra, Pınar'ın yakalandığı saatlerde de ikinci raporhazıhanmış. Bu rapora göre parmak izi Pınar'a ait. özetlersek; Pınar yakalandıktan sonra, atölyesinde patlayıcı malzemeler bulun- muş. Ama bu malzemelerin ilk raporu, onun yakalanmasından önce hazıhanmış. Üstelik bu malzemeler çok önce yakalanan başka maJze- melehe aynı." Bu ilginç öykünün devamı insaru hem dü- şündörûyor hem de gülümsetiyor. Çünkü Pı- nar Selek'le Mısır Çarşısfndaki patlama ilişkifl bağlantı çok şaşırtıcıydı... ••• Pınar Selek'in polise verdiği rfadelerde Mı- sır Çarşısı olayı hiç yoktu. Polis, bu konuda hiç- bir şey sormamıştı Pınar'a... Savcının ilk iddianamesinde de tek satır yok- tu!.. Ardından savcılık bir iddianame daha hazır- lamış... Oda ne? Pınar Selek, Mısır Çarşısı'na bomba koyan ki- şi!.. Peki, ikinci iddianame hazırianırken Pınar ne- rede? Tutuklanıp cezaevine gönderilmiş... Mısır Çarşısı'nda yedi kişi ölmüş, onlarca ki- şi yaralanmış, ancak ne poliste ne DGM Sav- cılığı'nda tek bir soru yöneltilmemiş Pınar'a: "Bombayı sen mi koydun?" Bu arada polis uzmanlannın hazırladığı bir ra- por var. İlk raporda çarşı çevresinde patlayıcı madde izine rastlanmamış. İkinci rapor Adli Tıp Enstitüsü'nce hazırianmış: "Patlama sonucu çevreye dağılan araç ve ge- reçlenn üzehnde 'nitroselüloz' saptanmıştır. Patlamaya, nitroselüloz içeren madde yol aç- mıştır." Oysa nitroselüloz satt patlayıcılarda değil, film, boya ve vemikte de bulunur... Herneyse!.. İki buçuk yıldır cezaevinde Pınar... 24 Aralık 20O0'de DGM'ye ulaşan bilirkişi ra- porunun altında saygın bilim insanfannın imza- sı var Prof.Dr. Neşet Kadırgan, Prof. Dr. AJi Şaşmaz, Prof. Dr. Ali Nursen Ipekoğlu... Facia, büfedeki tüp gaz patiaması sonucu meydana gelmiştir..." Pınar Selek iki buçuk yıldır cezaevinde... Bir genç kızın yaşamını artüst edenler ne dü- şünüyoriar acaba? Vıcdanlan sızlıyor mu? hikmetcefnkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 "öldüğümde ardimdan yazı yazmayın" dedi. Yazmryoruz. "O şiiri okuyun yeter" dedi. "Sürgünün kederini anlatan o şiiri..." Okuduk. Arkadaşımız, kardeşimiz ERTAN UYAR ölüme yenik düştü. AYDIN ENGİN - OYA BAYDAR Türkiye Gazeteciter Cemryeti'nin yaytnladığı günlük Bizim Gazete Ülke sorunlanna ilişkin raportanyla, araştırmalanyla, köşe yazılarıyla, tarafsız haberleriyle srvil toplumlann gazetesi. Düzenli okumak için atx>ne otun. Tel: 0.212. 511 08 75