Katalog

SAYFA CUMHURİYET 26ARALIK2000SAU HABERLER DUNYADA BUGUN ALt SİRMEN Yazarımız yurtdışında olduğundan dolayi yazısını yayımlayamıyoruz. lcisleri Bakanlığı 5(ttamakamn dahasonra iptaledildiANKARA (AA)-Içişleri Bakanhgrnın, 5 ilin emniyet müdürünün merkeze alınması, bazı emniyet müdûrlerinin görev yerlerinin değiştirilmesine ilişkin kararı Resmi Gazete'de yayımlandı. Karara göre, Tekirdağ Emniyet Müdürü Osman Çapak, Tokat Emniyet Müdürü Ferit Özbek, Aydın Emniyet Müdürü A. Tekin Alan, Giresun Emniyet Müdürü Ahmet Demirci, Karaman Emniyet Müdürü Atrf Şahiner başka bir göreve atanmak üzere Emniyet Genel Müdürlüğü emrine alındılar. Aydın Emniyet Müdürlüğü'ne Ordu Emniyet Müdürü Cemil Demir, Giresun Emniyet Müdürlüğü'ne Emniyet Müdürü APK uzmaıu Sabahattin ÖzeL Iğdır Emniyet Müdürlüğü'ne Emniyet Müdürü APK uzmanı Fazh ÇeBk, Karaman Emniyet Müdürlüğü'ne Iğdır Emniyet Müdürü Salim Akça, Ordu Emniyet Müdürlüğü'ne de Emniyet Müdürü APK uzmanı Tacertin Kurt getirildiler. Aynca, Isparta Emniyet Müdürlüğü'ne Bartın Emniyet Müdürü M. AB Selçuk, Tekirdağ Emniyet Müdürlüğü'ne Isparta Emniyet Müdürü Metin Alp, Tokat Emniyet Müdürlüğü'ne Emniyet Müdürü APK uzmanı Yüsuf Altmpınar atandılar. Eğitim Dairesi Başkanlığı Şube Müdürlüğü'ne Besni Kaymakamı Hasan Hüseyin Türkoğlu, Hukuk Müşav ırliğı'ne tçel Vali Yardımcısı Muammer Kutiu, Ankara Vali Yardımcılığı'na Hukuk Müşaviri Orhan Kırh, Trabzon Vali Yardımcılığı'na Edime Vali Yardımcısı Erdoğan Aygenç. Trabzon Vali Yardımcılığı'na Çanakkale Vali Yardımcısı Metin Çınar, tzmir Vali Yardımcılığı'na Aydın Vali Yardımcısı Avni Ehorgun, Diyarbakır Vali Yardımcılığı'na Perşembe Kaymakamı Turgut Serimer, Banaz Kaymakamhğı'na Yalvaç Kaymakamı Harodi Bolat, Perşembe Kaymakamhğı'na Kastamonu Vali Yardımcısı Mustafa Tutulmaz, Besni Kaymakamhğı'na Karaisah Kaymakamı S. Nevzat Korkmaz, Ürgüp Kaymâkamlığı'na. Kahramanmaraş Vali Yardımcısı NecdefcMt l .ş Tûrker, Yalvaç Kaymâkamlığı'na Ürgüpr.h-;..- Kaymakamı Abdullah Kalkan, Çaykara Kaymakamhğrna Diyarbakır Vali Yardımcısı Vedat Büyükersoy, Gaziantep tl Hukuk tşleri Müdürlüğü'ne Giresun ll Hukuk Işleri Müdürü Mustafa Taş, Şalpazan Kaymâkamlığı'na Derbent Kaymakamı Sûleyman Yıldınm, Almus Kaymakamhğı'na Şiran Kaymakamı Öker Gündüzöz atandılar. Açık bulunan mülkiye başmüfettışliklerine mülkiye müfettışleri Ömer Seymenoğlu, A. Faruk Keleş, Abdulkadir Topçu, M. Atffla Şahin, C. Orhan Toprak, M. Cefaüettin Lekeaz ve Arif Yıldmm getirildiler. tptal edilen atamalar öte yandan, îzmir Vali Yardımcısı iken Aydın Vali Yardımcılığı'na atanan Durmuş Gencer, Karaman Vali Yardımcısı iken Burdur Vali Yarduncılığı'na atanan Şerafetân Tuğ, Gökçeada Kaymakamı iken Banaz Kaymakamhğı'na atanan M. Hulusi Arat, Niğde Vali Yardımcısı iken Gökçeada Kaymâkamlığı'na atanan AdilKır, Gümüşhacıköy Kaymakamı iken Kars Vali Yardımcılığı'na atanan Yaşar Dönmez hakkındaki hükümler iptal edildi. Aynca, Adana Vali Yardımcısı iken Kırklareli Vali Yardımcılığı'na atanan Metin Demirtaş. Adana Vali Yardımcılığı'na, Aksaray Vali Yardımcısı iken Edirne Vali Yarduncılığı'na atanan M. Erfaan Türker Kmkkale Vali Yardımcılığı'na, Diyarbakır Vali Yardımcısı iken Düzce 11 Hukuk Işleri Müdürlüğü'ne atanan tzzet Ercan da Kütahya tl Hukuk tşleri Müdürlüğü'ne atandılar. Demirtaş, Türker ve Ercan'ın daha önceki atama kararları iptal edildi. 'Kalemti çete'de M fdşiye tahfiye ANKARA (Cumhu- riyet bürosu) - Kamu- oyunda "KalemM çete" olarak bilinen ve Terör- le Mücadele Yasası'nın (TMY)7/l.maddesiile Türk Ceza Yasası'nın 264. maddesinden tnah- kûm olanlardan Ahmet Aşgın Doğan ve Ozgür Tûfekçi tahhye edildi. TMY'nin 7. maddesi af kapsamındayken T- CY'nin 264. maddesi kapsam dışında bulunu- yordu. Ancak "üyele- rin" yattıklan süre, bu maddeden aldıklan ce- zayı karşıladığından af- tan yararlanabildiler. Şartla Sahverme ve Cezalann Ertelenmesi- ne Dair Yasa'dan "Ka- lemH çete" üyeleri de yararlandı. TMY'nin 7/1. maddesinin de af kapsamına alınması ne- deniyle "Kakmli çe- te"nin üyelerinden Ah- met Aşgın Doğan ve Özgür Tüfekçi aftan ya- rarlandı. Doğan ve Tü- fekçi'nin, TMY'nin 7/1. maddesi nedeniyle aldıklan ceza affedilir- ken, mahkûm olduklan TCY'nin patlayıcı mad- deyle ilgili suçlan dü- zenleyen 264. maddesi- nin af kapsamı dışında tutulması nedeniyle bu cezalan affedilmedi. Ancak çete üyelerinin cezaevinde yattıklan süre, TCY'nin 264. maddesindeki hapis ce- zasını karşıladığından, önceki gün Kalecik Ce- zaevi'nden tahliye edil- diler. Başbakan Ecevit, ekonomi, sosyal adalet ve AB ile ilişkilere önem verileceğini açıkladı Hüküınetin 2001 öncelüderi Başbakan Ecevit'in, haznianmak- taotanUhısal Prognum Öncetikler arasmda saymaması dikkatçektL ANKARA (Cumhuriyet Bürosn) - Başbakan Bülent Ecevit, 2001 yıluıda hükümerin ekonomi, sosyal adalet, cezaevleri ve AB ile ilişkiler konulanna öncelık vereceğini kaydetti. Finans konulannda yeni düzenlemeler için çahşacaklannı, IMF'den gelecek lOmilyardolarlık yardımın verirnli kullanılması için ellerinden geleni yapacaklannı belirten Ecevit, özelleştirmelerin de hızlandınlacağını söyledi. Başbakan, AB ile ilişkiler kapsammda Avrupa Güvenlik ve Savunma Kimliği (AGSK) • Başbakan, AB ile ilişkiler kapsamında Avrupa Güvenlik ve Savunma Kimliği (AGSK) kapsamında Türkiye'ye uygulanan haksızlığın giderilmesine çalışacaklannı belirtti. kapsamında Türkiye'ye uygulanan haksızlığın gidenlmesine çahşacaklannı belirtti. Ecevit'in, hazırlanmakta olan ulusal programı öncelikler arasmda saymaması dikkat çekti. Başbakan Ecevit, Başbakanhk binasmda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Önce ekonomi Hükümetin 2001 yılının ilk günlerinden itibaren ekonomi ve finans alanında yeni çalışmalar yapacağını belirten Ecevit, kasım ve aralık aylannda çok yoğun bir ekonomık bunahmdan geçildiğini, ancak kısa sürede geride bırakıldığını ammsattı. Türkiye'ye ilk kez 10 milyar dolar gibi bir ekonomık yardun yapıldığını kaydeden Ecevit, "Bu da Tûridye'nin ne kadar Diyanet İşleri 'Eylemciye müdahale dini zorunluluk' • Diyanet İşleri Başkanı Yılmaz, "İnsan yaşamı en değerli varlık. İnsanın yaşamı kamuya aittir. Siz bunu öldûrme hakkına sahip değilsiniz" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Diyanet tşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz, F tıpi cezaevlennı protesto etmek amacıyla ölüm orucu yapan eylemcilere müdahale edümesinin dini açıdan bir zorunluluk olduğunu söyledi. Yümaz, "tnsan yaşamı endeğerfi varhk. Siz bunu ötdürme hakkma sahip değBsmiz" dedi. Diyanet Vakfi Genel Merkezi'nde, yaklaşan Şeker Bayramı nedeniyle bazı açıklamalar yapan Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri YılmaaM wt«n Türkçeibadetyapüabıkceği ,„.„.,.*, görüşünü açıklayan din adamlannı yurttaşlann kafasını kanştırmakla suçladı. Yümaz, Türkçe ibadet konusunda tartışma yapanlann kamuoyu önünde demagoji yaparak konuyu sapnrma çabası içinde bulunduklannı savunarak "Bu kküa sahipleri, önce Herkes kendi dılınde namazlannı kılmah, dinimiz buna müsaade etmektedir' demişler ve başta Diyanet Teşküau ohnak üzere buna karşı olanlan 'Arapçacılüc ve Arapçılık yapılıyor, bu bir zulümdür' diyerek suçjanuşlanur"dedi. Günümüzde tslamiyetin tüccarhk olarak kullanıldığına dikkat çeken Yümaz, bu durumun tslam dininin ruhuna ters olduğunu vurgulayarak "Kuran, benim ayetierimi az bir değer karşıhğı satmaym der" dedi. Sokak çocuklannın Diyanet tşleri Başkanlığı'na bağlı Kuran kurslannda eğitilmesine üişkin projeleri hakkında bilgi veren Yümaz, Türkiye'de toplam 3 bin 135 Kuran kursunun bulunduğunu, bunun 259'unun yataklı 2 bin 876'sının ise gündüz eğıtımi verdiğini büdirdi. Yümaz, Müli Eğitim Bakanlığı üe gerçekleştirecekleri görüşmelerin ardından çocuklann eğitimi ile ilgili bir programın da yaşama geçirileceğini söyledi. Öifimûnün 27. yddönâmünde Anıtkabir'deki resmi töreoe çocuklan Ömer Inönü ve Özden Toker dekaükfa. (Fotoğraf: AA) Isıııet Inönü törenlerle anılclıHaber Merkezi - 2. Cumhurbaşkanı tsmet tnönü, ölümünün 27. yıldönü- münde törenlerle anıldı. tnönü'nün me- zan başında düzenlenen resmi törene çocuklan Ömer tnönü ve Özden Toker de katıldı. tsmet Inönü için Amtkabir'de düzen- lenen resmi törene Cumhurbaşkanı Ah- met Necdet Sezer'i temsilen Cumhur- başkanhğı Başdanışmanı Emekli Orge- neral Nezihi Çakar, Anayasa Mahkeme- si Başkanı Mustafa Bumin, Devlet Ba- kanı Fflcret Ünhi, Genelkurmay 2. Baş- kanı Orgeneral Edip Başer, Danıştay Başkanı Nuri Alan, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Kemal Nehrozoğhı ile MHP Genel Başkan Yardımcısı Şevket Büknt Yahnki, DYP Ankara Milletve- kılı Saffet Ankan Bedük ve tnönü'nün büyük oğlu ömer tnönü ve kızı özden Toker katıldılar. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal başkanhğmda partililerden oluşan bir heyet ile ADD genel merkez yöneticile- ri de tnönü'nün mezannı ziyaret ederek saygı duruşunda bulundular. AB Ekber Kapüaran ın "Atatürk ve tsmet tnönü" konulu fotoğraf sergisi dün CHP Genel Merkezi'nde açıldı. Serginin açıhşında konuşan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, tnönü'nün yaşa- mının genç kuşaklara aktanhnası gerek- tiğmi belirterek serginin de bu amaçla Türkiye'nin toplumsal hafızaya sahip olması doğrultusunda önemli bir katkı sağladığmı söyledi. ADD ve tnönü Vakfı'nın ortaklaşa düzenledikleri söyleşide konuşan Türk Hukuk Kurumu Başkanı Yekta Güngör Özden de tsmet tnönü ile tanışmalannı ve anılannı anlattı. Atatürk ve tnö- nü'nün "birbirini tamamlayan 2 büyük değer* olduklannı vurgulayan özden, "Atatürk'ün basansı tsmet tnönü gibi birbaşbakanuunohnasmda,tnönfi'nün basansı da Atatürk gibi bir cumhurbaş- kanınm otmasmdadır" dedi. tnönü Vak- fi Başkanı ve tsmet tnönü'nün kızı öz- den Toker de babasının her zaman "ay- dmhk bir tşık" olduğunu söyledi. tzmir'de ADD tarafından düzenlenen etkinliklerin ilk bölümü tnönü'nün doğ- duğu evde yapüdı. tnönü'yü anma et- kinliğinin, Konak'ta bulunan "tnönü Müzesi''ndeki bölümünde konuşan ADD Genel Başkanı tbrahim Şahin, tnönü'nün tarih laboratuvannda denen- miş ender devlet adamlanndan biri ol- duğunu söyledi. ADD tzmir Şube Baş- kanı Sadettin Dikkaya da tnönü'nün devlet adamlığını banş politikası üzeri- ne kurduğunu belirterek savaş yıllannın ardından uluslararası banşın oluşması için sergilediğı çalışmalara değindi. tnönü için Malatya'da tnönü Anıtı önünde tören düzenlendi. Malatyaözel tdare Müdürlüğü Toplantı Salonu'nda devam eden anma töreninde konuşan Vali Mustafa Yıldınm, tnönü'nün her şeyden önce büyük bir asker ve komu- tan olduğunu belirterek Atatürk'ün yap- tığı devrimlere tnönü'nün katkısının bu- lunduğunu söyledi. Yıldmm şöyle ko- nuştu:"tnönü, 2 konuda ödün vermemis- rir: Birintisi, Cumhuriyetinm üniter ya- ptsını bozmaya yönetik faaliyerkr konu- sunda açık ve net davranmıştır. tkincisi laildik konusunda ödün vermemiştir." Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, tnönü'nün çocuklan Erdal tnönü, ömer tnönü ve Özden Toker'e gönderdiği telgraflarda "Türk ulusu, lsmet tnö- nü'nün değerli hizmetlerini ve saygm ki- şiüğini her zaman şükranla anacaktar" dedi. Başbakan Bülent Ecevit de yayım- ladığı mesajda, tnönü'nün bağırnsızlık mücadelesine ve Cumhuriyetin kurulu- şuna öncülük ettiğini, Lozan Antlaşma- sı'ndaki basansı ile diplomasi tarihinde müstesna bir yer edindiğini kaydetti. güveniUrlik içinde bulunduğunu ortaya çıkanmş oktu" diye konuştu. Ecevit, "10 milyar dolan aşkm ekonomik yardınun çok verirnli çahşması için eümizden gelen çabayı göstereceğiz. Çok verimh' bir çalışma olacak. Bu arada özeDeştirmeye de hız katacağız. Kısacası, gerek cezaevleri gerek ekonomi konusunda verimJibir çahşma düzenine gireceğjz" dedi. Ecevit, 2000 yılı için öngöriilen umutlann gerçekleşip gerçekleşmediğinin sorulması üzerine, aslında verimli bir çalışma yaptıklanm, yeni yılla bu çalışma temposunu göstereceklerini, bu süreçte gazetecilerin de verimli bir çalışma dönemine gireceklerini kaydetti. 2001 yılında Türkiye-AB ile ilişkileri üzerine bir sonı üzerine Ecevit şu yanıtı verdi: "Her şeyden önce Avrupa Güvenlik ve Savunma Kimliği düzenlemesi konusunda büdiğiniz gibi çok çetin bir mücadele verdik Türkiye'nin hakkı yeniyordu. Türkiye'nin güvenliği tehükeye düşüyordu. Fakat bu konuda da derdimizi anlatma olanağı bulduk. Son günlerde gerek Clinton, gerek Albrihgt, bu konuda daha anlayışh bir tutum izkmeve başladdar. Bu arada bugün (dün) ABD'nin eski savunma bakanlanndan Perle'den bir haber aldık. Bu konuda Türkiye'nin hakkuu veren bir açıklamada bulundu. Bu konuda muüaka verimh' bir sonuç alacağumza güveniyorum. Bunun dışında bizun, AB ile Uişkilerimizi sağhkh bir şekilde sürdürebileceğimize inanryorum. Türkiye'nin haklannı kimse elinden •lamayacakbr." SrFIR NOKTASl /ORAL ÇALIŞLAR AB ile ilişkiler Başbakan'ın AB ile ilgili soruya verdiği yanıtı sadece güvenlik boyutunda yanıtlayıp Türkiye'nin hazu-layarak AB'ye sunması gereken ulusal programahiç değinmemesi dikkat çekti. Hükümet, geçen haftalarda yapılan bir zirve toplantısmda ulusal programın aceleye getirilmemesi eğilimine girmıştı. Ecevit, gazetecilerin bayram ve yeni yıhnı kutlarken bir soru üzerine 31 Aralık gecesini eşi Rahşan Ecevit'le birlikte geçireceğini söyledi. [email protected] Cezaevi operasyonları sırasın- da görüntülü ve yazılı basının tu- tumu, tarihimize kara bir leke ola- rak geçecek. Meslektaşlanmtzın önemli bir çoğunluğu, haber ver- mek yerine operasyonun militan- lığını yapmayı tercih ettiler. Tek ta- raflı tahrik edici bir üslup kullanıl- dı. "Ne olur, biraz dikkatli davra- nalım, gerçekleri iletmeye çalışa- lım" diyenler bile topa tutuldu, susturulmak istendi. Yavuz Baydar, Miliyet'teki 'Okur Temsilcisi' köşesinde Mil- liyet gazetesinin haberciliğini ma- saya yatırdı. Okuyucudan gelen tepki ve eleştirileri aktardı. Milli- yet Gazetesi Genel Yayın Yönet- meni Mehmet Yılmaz'ın eleştiri- lere verdiği yanıta da yer veren sayfa, gazetecilik mesleği açısın- dan önemli bir görevi yerine ge- tirdi. Yavuz Baydar'ı kutlamalıyız. Bu örneğin diger gazetelere ya- yılmasını dilemeliyiz. Yavuz Baydar'ın özeleştiri içe- ren yayını, bu mesleğin içinde sür- dürülen tartışmalan da yeniden tazeliyor. Çünkü her kritik dönem- Operasyon ve Basın Eleştirisi de ne yazık ki Türk basını kötü bir sınav veriyor. Iktidariann borazan- lığını yapıyor, savaş kışkırtıcılığın- da bulunuyor, haber yerine saldır- ganlık içeren manşetler atıyor. Milliyet gazetesi, bu tür olaylarda genellikle dengeli tutum alan bir gazeteydi. Son operasyonlar sıra- sında, tek taraflı yayıncılıkta en öne geçti. Hükümetin açıklamala- nnı gerçekmiş gibi yansıttı. Örne- ğin, "Içişleri Bakanı ölüm oruçla- nyla ilgili iddia etti" demek varken bakanın sözlerini, tabiplerin, ölüm orucunatanıkolan avukatlann, ai- lelerin görüşlerini almadan kendi görüşü gibi verdi. Daha sonraki manşetleri de benzer bir anlayış içindeydi. Milliyet, bu konuda yine de Ya- vuz Baydar aracılığıyla bir adım attı. Ancak sorun bir köşeyle sı- nırlı kalmayacak kadar önemli. Bakın F tipi cezaevleri, en temel hukuk kurallarına aykırı bir şekil- de açıldı. Tutuklu ve mahkûmlar ikinci bir cezaya daha çarptınlıp hücreye kapatıldılar. Burada en temel insan haklan çiğneniyor. Al- dığımız haberlere göre 12 Eylül askeri darbesi sırasında çok sa- yıda insanın yaşamına mal olan "tek tip elbise " uygulaması ceza- evlerinde yeniden gündeme ge- tiriliyor. Bu gelişmeler gazeteci- lerin haber gündeminin içinde y- er almak zorunda. • • • Operasyonlar sırasında iş o ka- dar çığnndan çıktı ki, bir gazete- ci, benim yazdığım biryazıyı çar- pıtıp radyodan farklı bir şekilde okuyup, dakikalarca kendi oku- duğu yanlıştan yola çıkıp aley- himde dakikalar süren yalanlaria dolu bir yayın yapabildi. Halbuki ben onun hakkında geçen yıl be- raber çalıştığı arkadaşları tarafın- dan "MlTajanı" suçlaması yapıl- dığında, bu yalnızca bir iddiadfr, tartışılması gerekir diye yazmış- tım. Doğrusu da buydu. Sonra beni arayıp kendisi hakkındaki id- dialara verdiği cevapları anlattı. Anlattıklarını diniedim, sorular sordum ve fıkirlerimi söyledim. Hakkımdaki yalan yayınından sonra onu aradığımda ise bula- madım. Şu anda onlarca insan ya ölüm orucunda ya da operasyoniar sı- rasında ağır yaralar aldı. Onlann sağlık durumunu, hastanelerde nasıl bir uygulama gördüklerini takip etmekle görevliyiz. Bakan- lığın yaptığı açıklamalan gerçek gibi yansıtmaya devam etmek, çok ciddi bir meslek etiği ihlalidir. Biz halka gerçekleri yansrtmakla yükümlüyüz. • • • Medya, bu olayda gerçekten önemli yaralar aldı. Bu kaçıncı kez oluyor. Şimdi gelin biraz bu mesleğin içine düştüğü durumu tartışalım. Çünkü yapılan sorum- suz yayınlar, saldırganları cesa- retlendiriyor, belki de daha çok insanın ölümüne neden olan so- nuçlaryaratıyor. Toplumdaki, sis- temdeki çürümeden çokça söz ediyoruz. Basının çürümesi bü- tün bunlann üzerine tuz biber eki- yor. Medya toplumun njh sağlığı- nı çok yakından etkiliyor. Toplum- sal bir denetim kurumu olarak ça- hşması gerekirken emir komuta zincirinin bir parçası haline geli- yor. Medya, her dönemde iktidar aygıtının etkisi altında kalıyor. Dünyanın her yerinde benzer so- runlar var. Ancak bizdeki durum, korkutucu boyutlarda. Yalan yan- lış, güçlüden yana, iktidarın kötü- lüklerini meşru göstermeye çalı- şan yayıncılık tüm topluma zarar veriyor. Daha da önemlisi mesle- ği çürütüyor. Gelin sakin bir şekilde, biraz da günlük çıkar hesaplarımızı, ikti- dar hesaplanmızı ikinci plana ite- rek bu konuyu düşünüp tartışa- lım. Hayat devam ediyor. Bu ül- kenin gerçekleri yazan gazete- cilere olan ihtiyacı daha da ar- tyor. .-