Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
;25 ARALIK 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI / ekonomi(a cumhuriyet.com.tr 13
ŞİRKETLERDEN
• YKM Bonus Card ile
yapılacak, 50 milyonluk
alışverişe 5 milyon, 100
milyon liralık alışverişe
12 milyon, 150 Milyon
liralık alışverişe de 18
milyonluk hediye
kuponu verecek.
• SUPERONUNE,
yeni yıl için özel sayfalar
bazuiadL Yılbaşı
kartlannın ve Noel
Baba'mn tanıûldığı
sayfalarda, 2000 yıhnın
yhnanağı da yer alıyor.
Ügilenenlerin
www.supen)nline.com'a
nklamalan yeteriL
• CHICCO'nun
Suadiye ve Nişantaşı
mağazalanndan 50
milyonluk ahşveriş
yapanlann hediye
paketleri, 30-31 Aralık
tarihlerinde Noel Baba
tarafından evlerine
teslim edilebilecek.
• MARKA&MARKA
ahşveriş merkezi,
mûşterilerine yılbaşı ve
bayram için özel bir
promosyon sunuyor. 1-30
Aralık tarihlerin
arasında 50 milyonluk
ahşveriş yapan herkese 5
milyonluk hediye çeki
veriyor.
• AXIS'in bayanlann
beğenisine sunduğu
parfiim, duş jeli, vücut
losyonu ve sabundan
oluşan hediye seti
fiyatıyla da ilgi çekiyor.
İHOTtÇ, yılbaşı vitrin
sûslemesini, iktidar
koltuğuna yeıieştirdiği
çam ağacı fotoğrafiyla
yaptı. Bu uygulamayla
Hotiç, doğaya verilen
zaran simgesel bir dille
protesto etmeye çahşıyor.
• VEGA
CARREFOUR SA
Alışveriş Merkezi'ndeki,
dev ağacı süslemek için
ziyaretçiler tarafından
satın alınacak süslerin
tûm geliri, Umut
Çocuklan Derneği'ne
bağışlanacak.
LAURAASHLEY,
hayanlflnn kııllanımına
yönetik yılbaşı hediye
kutulannı piyasaya
sundu. Hediye kutulan,
15 milyon 500 bin fle 57
mihon 500 bin arasında,
değişen fıyatlardan
saohyor.
• ALTIN YATAK
tarafından piyasaya
sunulan Goldengoose'un
yastık ve yorgandan
oluşan yeni yıl hediye
setleri, 1 Arahk 2000 -
10Ocak2001 tarihleri
arasında yüzde 10
indımli olarak satışa
sunuldu.
Ara bağlantı sözleşmesinin iptali Turkcell ve Telsim'i harekete geçirdi
Adü sözleşmeye direnç• Telekom'un
çabalanna karşın ara
bağlantı sözleşmesinin
daha adil olarak
düzenlenmesi
sağlanamazken
EMO'nun açtığı dava
sonucu mahkemenin
iptal karanyla 'adil bir
sözleşme' yapılması
gerekliliği ortaya
çıkmıştı. Ancaİc,
Turkcell ve Telsim'in
devreye girdiği
öğrenildi.
BANUSALMAN
ANKARA-Elektrik
Mûhendisleri Odası'nın
(EMO) açtığı dava sonunda
Telekom'u her ay
trilyonlarca lira İcârdan zarar
ettiren ara bağlantı
anlaşmasının iptali üzerine
Turkcell ve
Telsim harekete geçti.
Turkcell ve Telsim'in,
davada taraf olan Türk
Telekom'un mahkeme
kararun temyiz etmesi için
kulis yûrüttüğü ileri sürüldü.
Bu kulislerden sonuç
alamayan Turkcell ve
Telsim'in temyiz süresinin
dolacak olması nedeniyle
müdahil olup mahkeme
karannı temyize götürdüğü
ortaya çıktı. Ancak, karar
çıktıktan sonra müdahil
olunamayacağı ve temyize
götürülemeyeceğine dikkat
EMO dava açmamış olsaydı Türk Telekom'un ara bağianü ficretkrindeıı zaran sürüyor olacakü.
çekilerek Damştay'ın da
esastan görüşmeye
geçmeden ilk incelemede
talebi reddetmesi gerektiği
belirtildi.
Telekom yapamamıştı
Telekom'un bu yıl içinde
gerçekleştirdiği yoğun
çabalara karşın ara bağlantı
sözleşmesinin daha adil
olarak düzenlenmesi
sağlanamazken EMO'nun
açtığı dava sonucu
mahkemenin ara bağlantı
hükümlerini iptal karanyla
"adil bir sözJeşme"
yapılması gerekliliği ortaya
çıkmıştı. Ancak, Turkcell ve
Telsim'in devreye girdiği
öğrenildi. EMO'nun açtığı
dava sonucu, Ankara 9. Idare
Mahkemesi, 4 Ekim 2000
tarihli karanyla Türk
Telekom ile GSM
operatörleri arasında yapılan
ara bağlantı anlaşmasını
u
kamu yaranna a>kın"
bularak iptal etti. Ara
bağlantı anlaşmasınnı
yapıldığı dönemde, sabit
telefondan başlayıp cep
telefonunda son bulan
AKAMJĞIN TEKLtFl VE BAKANLAR KURULUKARAKIİLE SÖZLEŞMELER DEĞlŞEBtLECEK
Tarım kooperatiflerindeyeni uygulama
ANKARA (AA) - IMF'ye verilen taah-
hütler doğrultusunda, daha önce özerk-
leşmelerine yöneük kanun çıkanlan ta-
nm saüş kooperatifleri ve birliklerinin,
bu kanuna uygun yeni ana sözleşmelen de
belirlendi.
Tanm Satış Kooperatifleri Birliği
(TSKB) ve tanm satış kooperatifı örnek
ana sözleşmelen, bakanlar kurulu karan
olarak Resmi Gazete'nin dünkü sayısın-
da yayımlandı.
Karara göre, Sanayi ve Ticaret Bakan-
lığı'nca birliklerin görüşü alınarak veya
birliklerin yandan bir fazlasının yönetim
kurullannın bu konudaki müşterek isteği
halinde, bakanhğın teklifi ve Bakanlar
Kurulu'nun karan ile birliklerin ve ko-
operatiflerin ana sözleşmelerinde deği-
şiklik yapılabilecek.
Bakanhk mensubu denetçi
Ana sözleşmelerde, birlik ve koopera-
tiflerin kuruluş, çalışma, ortakhk, yönetim
ve denetimine üişkin esaslar düzenleni-
yor. Kooperatif vebirliklerin, bundan son-
ra yeni ana sözleşmelere uygun ıntibak
genel kurullannı yapmalan gerekiyor.
Ana sözleşmelere eklenen geçici mad-
deler uyannca, Sanayi ve Ticaret Bakan-
lığı, birliklerin yeniden yapılandmlma
sûresi içinde görev yapmak üzere, birlik
denetim kurulunda, denetim veya koope-
ratifçilik konulannda deneyimli bir ba-
kanhk mensubunu denetçi olarak görev-
lendirebilecek. •* x
Ana sözleşmede birlik ve kooperatif
yönetıcileri ve denetim kurulu üyeleri
için asgari sartlar getirilirken bu şart-
lara uymayan denetim kurulu üyeleri-
ne ve birlik danışma kuruluna ilk ge-
nel kunıla kadar görev yapma imkânı
getirildi.
çağnnın bir dakikası için
aboneden tahsil edilen 31
sentlik ücretin 11 senti
Telekom'a, 20 senti GSM
işletmecisine veriliyordu.
Cep telefonundan başlayıp
sabit telefonda son bulan
çağnnın bir dakikası için
tahsil edilen 31 sentin ise
1.4-2.5 senti Telekom'a
kalanı ise GSM işletmecisine
bırakılıyordu. EMO, sabit
telefondan cep telefonuna
yapılan aramalarda,
aboneden alınan 35 sentten
vergiler düşüldükten sonra
Telekom'a net 6 sent, GSM
işletmecilerine net 7.69 sent
bırakılırken cep
telefonundan sabit telefona
yapılan aramalarda
Telekom'a 1.4-2.5 sent,
Turkcell ve Telsim'e 10.6-
11.6 sent kaldığına dikkat
çekti.
Çoktan tahsil ertiler^
EMO, yalnızca bu asimetrik
anlaşmayla Turkcell ve
Telsim'in GSM işletme
bedeli olarak devlete
ödedikleri 1 milyar dolan
çoktan tahsil ettiklerini
vurguladı. EMO'nun
açıklamasında, "Telekom'un
yaptiğı girişimlerden sonuç
alamadığı da göz önünde
bulundurulursa EMO, dava
açmamış, ara bağlanö
anlaşması yargı tarafindan
iptal edilmemiş olsaydı
kamunun bu büyük zaran
hâlâ devam ediyor olacakü.
Hele hele bu anlaşma da
tahkun kapsamına girmiş
olsaj dı, zarardan geriye
dönüş çok daha zor olacakn"
denildi. Ancak, Turkcell ve
Telsim'in davaya taraf
olmamalanna karşın idare
mahkememesi karannı,
davaya müdahil olup temyize
götürdükleri ortaya çıktı.
EMO avukatı Hayati Küçük,
idare mahkemesi karan
çıktıktan sonra Turkcell ve
Telsim'in davaya müdahil
ölamayacaklan. müdahil
olup temyize de
götüremeyeceklerine dikkat
çekerken Damştay'm da
böyle bir durumda temyiz
istemini esasa girmeden ilk
incelemede reddetmesi
gerektiğini söyledi.
DÜNYA EKONOMİSİNE BAKIŞ / ERGİN YILDIZOĞLU LONDRA ergin.yildizoglu@btintemet.com
Geliyori Gelmez, "Yeni Ekonomi" var,
artık küreselleştik! FED yine gerekeni ya-
par. Derken... Geçen hafta: "lyigünlerge-
ride kaldı. Kötü haber borsalan vunıyor.
Işe bak!" (Wall Street Journal), "Borsa-
lann üzerine kûresel karamsariık çöktü"
(International Herald Tribune), "Tüke-
tici kötûmserieşirken fabrika işçileri soğu-
ğu iliklerinde hissediyor" (New York Ti-
mes), "Ekonomideki kaymanın hızı FED'İ
şaşırttı" (Washington Post), "Yavaşla-
ma: Ne kadaracıtacak?" (Fortune), "Za-
yıf tüketici talebi, resesyon korkusunu
arttınyor" (Fınancial Times). ABD ekono-
misi yeni yıla giderek artan bir resesyon
olasılığıyla giriyor, hem de çok ilginç bir
tarihsel momentte...
Özel bir tarlhsel moment...
1990'lann 2. yansında yaşananlar, "kû-
reselleşme" sürecinin, çok güçlü Ekono-
mik/toplumsal (emek ve sermaye), Eko-
nomik/ekolojik (girdi ve atıklann gittikçe
artan maliyetleri ve hacmi); Siyasi/stra-
tejik (devletlerarası hegemonya ilişkileri,
pazar paylaşım mücadelesi); Siyast/kül-
türel (ulusçuluk, etnik, dini kimlikler); De-
mografik (yoksullaşmanın, doğal felaket-
lerin, hastalıklann, etnik çatışmalann ya-
rattıgı göçler) iç çelişkilerie ve dış engel-
lerle karşı karşıya olduğunu göstermişti.
Küreselleşme sürecinin iç çelişkılenyle dış
engellerinin düzenlenmesine olanak
sağlayan neo-liberal ideolojik hege-
monya, üç basıncın etkisiyle çözülmeye
başlamıştı.
Birincisi, neo liberal uygulamalar, dev-
letin ekonomi içindeki para harcama, mal-
hizmet sunma, denetleme gücü, ücretin
bir kısmını üstlenme olanağını ortadan
kaldırdıkça kaprtalist çelişkileri uztaştırma
becerileri de hızla zayıflıyor, şiddet öğele-
ri öne çıkmaya, dolayısıyla satt yönetilen
sınıflar üzerinde değil yönetici blok içinde
de meşruiyet, hegemonya soaınlan oluş-
maya başlıyordu.
lkincisi, bu ideolojik hegemonya artık,
doğrudan, ABD hegemonyası olarak al-
gılanıyor, diğer ülkelerce sorgulanıyordu.
Üçüncüsü, Seattle olaylanyla birlikte kü-
reselleşme karşıtı muhalefet kitlesel bir
özellik kazanmaya başlamıştı. Bu eylem-
ler, hem birçok ülkede birden eşzamanlı
olarak yaşanıyor, hem de salt tek tek ül-
kelerin yönetimlerini değil uluslararası ka-
pitalizmi hedef alıyor, üstelik, salt ekono-
mik alanla sınırtı kalmıyor, sermaye ilişki-
sinin dokunduğu tum alanlardaki sorun-
lan gündeme getiriyordu. Kısacası, küre-
2001r
e Gîperken I: Dünya Ekonomisi
selleşmeye karşı muhalefet hızla evren-
selleşiyordu.
Ve konjonktür...
Işte böyte bir momentte, 32 trilyon do-
larlık dunya ekonomisi acı bir fren sesiyle
yavaşlamaya başladı. Küresel ithalat bü-
yüme hızı 2000'de yüzde 13'ten, 2001 'de
yüzde 7.7'ye gerileyecek. Morgan Stan-
ley Dean Wrtter'ın baş ekonomisti S. Ro-
ach'a göre bu, 5.2 puanlık gerileme, tari-
hin en sert yavaşlamalanndan biri olacak.
Artık "1999 ve 2000'in 'boom' benzeri il-
lüzyonlan geride kalıyor. Küresel can-
lılık yerini olağan dışı sert bir yavaşla-
maya btrakt. Şimdi, yavaşlama, hızlı
üzere marttan bu yana yüzde 50 geriledi.
20 yıl boyunca ABD hem küreselleşme
sürecinin önünü açtı, sürece liderlik etti,
dünya ekonomisinin lokomotifi oldu. ABD
1990'lardaki mali teknolojik atılımını küre-
selleşme sürecinin kazanımlanylafinanse
etti. ABD ekonomisi üç kanaldan dünya
ekonomisinin motoru olmuştu. Birincisi,
ABD, özellikle Asya krizinden sonra dün-
yanın geri kalanının arzına güçlü bir talep
sundu. lkincisi, ABD borsası dünyanın
geri kalanındaki fazla sermaye için kârlı bir
yatınm alanı oldu. Avrupa ve Asya serma-
yesi portföy yatınmlanyla şirket bırteşme-
leriyle ABD borsasına yöneldi:
Yalnızca bu yılın ilk 11 ayında 682 mil-
yar dolar yabancı sennaye girdi (Fortu-
büyüme döneminde üzeri örtülen ger-
ginlik ve basınçlann üzerini açryor. Bir-
çok açıdan fay kınklannın sanılandan
daha derin olduğunu görüyoruz."
En büyük fay kınğı ABD ekonomisinden
geçiyor. Burada, GSMH yıllık büyüme hı-
zı, I. üçaytık dönemde yüzde 5.5'ten III. üç
aylık dönemde yüzde 2.7'ye geriledi;
2001 'in ilk üç aylık döneminde, 1990-91
resesyonunda bile görülmeyen çapta bir
yavaşlamayla, yüzde 1.3 olması bekleni-
yor. Yıllık üretkenlik büyüme hızı da II. üç
aylık dönemde yüzde 6.1 'den III. üç aylık
dönemde yüzde 3.3'e düştu fjhe Econo-
mist, 9/12; Global Economic Forum
20/12). 'Yeni Ekonomi'nin borsadaki iz-
düşümü teknoloji hisse senetlerindeki kö-
pük delindi. Nasdaq, 1 Eylül'den-Aralık
15 döneminde yaklaşık yüzde 30 olmak
ne); Yabancılar ABD şirketlerini satın al-
mak için son üç yıida 657 milyar dolar
harcadılar (Global Economic Forum).
Bu etkiyle daha da tırmanan borsa, ABD
tüketici talebini destekledi. Bu arada, AB-
D'ye sermaye akışı, dolara talebini arttın-
yor, dolann değerini yükseltiyor, böylece
ithalatı destekliyordu.
Üçüncüsü, ABD dışındaki uluslararası
şirketler ABD ekonomisindeki güçlü ta-
lepten yararlanmak için ABD'ye doğru-
dan yatınmlannı arttırdılar. örneğin,
MSDW analistlerinden Joseph Quin-
lan'in aktardığına göre yabancı şirketle-
rin ABD'de 9738 şubesi var. 3.5 milyon iş-
çi çalıştıran bu şirketlerin değerierinin top-
lamı 3.5 trilyon dolan, toplam yıllık üretim-
leri de 420 milyar dolan geçiyor; toplam
satışlan 1998'de 1.8 trilyon dolan buluyor-
du. Bu, ABD'nin toplam ithalatının yüzde
70'inden büyuk bir sayıydı. Şimdi ABD
ekonomisindeki sert frenin etkilen dunya-
nın geri kalanına işte bu üç kanaldan ya-
yılacak ve küresel ekonomide büyük bir
sarsıntı yaratacak, yukanda değindiğim
uzun dönemli eğilimi daha da güçlen-
direcek.
ABD'deki talep daralmasından, NAF-
TA bölgesinde Meksika'yla Kanada'nın
özellikle etkilenmesi bekleniyor. Brezil-
ya'yı da katınca, yeni bir peso krizi bek-
lenebilir. Asya krizinden ihracat yoluyia
çıkmaya başlayan ülkeleri de zor günler
bekliyor. Rekabetçi devalüasyonlartekrar
gündeme gelebilir. Sermaye hereketleri-
nin yön değiştirmesiyle birlikte dolann de-
ğer kaybetmesi kaçınılmaz - ilk işaretleri-
ni Euro ve Yen'in değerienmesinde göre-
biliyoruz. Avrupa ve Japonya ise daha
çok, ABD borsasındaki ve ABD pazann-
da üretim yapan şirketlerinin kârianndaki
gerilemelerden etkilenecekler. Topartar-
sak: ABD'deki daralmanın uluslararası
düzlemde, kapasite fazlası sorununu, kâr
oranian gerileme egilimini güçlendirmesi,
genelde borsalan vurması beklenebilir.
Uzakdoğuda bankalara dikkat
Bir mali kriz senaryosu için öncelikle
bakılması gereken yer, başta Japonya ol-
mak üzere Uzakdoğu'daki banka sistemi.
ABD ekonomisine bağımlılığı göreli olarak
düşük olan Avrupa ise bu sarsıntılardan
göreli olarak daha az etkilenecek. Çin'in
de, ıç pazanndaki hızlı gelişme ve derin-
leşmenin getirdiği olanaklarla yabancı
sermaye çekmeye, büyümeye devam
edebileceği söylenebilir.
Talep gerilemesi, kapasite fazlası soru-
nu, petrol fıyatlannda başlayan gerileme-
yi hızlandırdığı takdirde, Rusya'nın ekono-
mik/askeri toparianması, yerini yeniden
bir krize bırakabilir. Tüm dünyada işsizli-
ğin, yoksulluğun, buradan hareketle de
etnik gerginliklerin artması da beklenebi-
lir. Eğer küresel ekonomik gerileme kor-
kulduğu kadar yaygın ve derin yaşanırsa,
yukanda değindiğim uzun dönemli eği-
limler çok belirgin bir biçimde güçlenebi-
lir, küreselleşme sürecinin istikrannı
kaybetmesi hızlanabilir. Solda hâlâ yay-
gın taraftar bulan, küreselleşmeye uyum
sağlama, yumuşak iniş yolu bulma arayış-
lan, umanm bir an evvel bir korunma ref-
leksine dönüşür. Yoksa ortalık biraz daha
kanştığında topluma somut, pratik seçe-
nekler sunmakta çok zorianacağız. Bu
açıdan 2001 çok kn'tik bir yıl olacak.
ANKARAPAZARI
YAKUP KEPENEK
Kendine Gelmek
Iki gün sonra Şeker Bayramı; bir hafta sonra da
Yeni Yıl kutlanıyor. Burada geçen yılın ekonomik, si-
yasal ve toplumsal açılardan bir degerlendirilmesi
yapılmıyor; kimi değinmelerle bireyin toplumsal so-
rumluluğu vurgulanıyor.
Bugün için, ne asgari ücretin açlık sınınnın al-
tında saptanmasının, nede IMF'ye bir yıl içinde ve-
rilen Üçüncü Niyet Mektubu'nun içeriği üzerinde
durmanın anlamı var. Bunlar, Yeni Yıl'da hep bizim-
le olacak. Düşüncesi nedeniyle insanlan hapistetu-
tarken hırsızı, ipsizi, kaçakçıyı, katili salıveren, eşit-
lik anlayışından tümüyle uzak bir af olayı ve geçen
yıl demokratikleşme yönünde hiçbir adım atama-
yan bir siyasal yapı, kuşkusuz çok olumsuzdur. Ço-
cuklannı ve gençlerini seyecenliğin sıcaklığıyla ve
geleceğin umuduyla bağnna basamayan toplumsal
yapının bayram ya da yılbaşı kutlamalanyla bir ilgi-
si olabilir mi?
Yine de bayramınız ve yeni yılınız kutlu olsun.
• • •
Geçen yıl için söylenecek çok şey varsa da asıl
yapılması gereken, yaşananlann nedenlerini doğ-
ru irdelemek ve bunlann üzerinde tartışmaktır. Es-
kiyen yıl, artısı ve eksisiyle, birikimdir. Geçen yıl,
geçmiş yıllann birikimidir. Denilebilir ki bu nedenle
geçen yılın olumsuzluklannın sorgulanması bir ya-
na bırakılmah, yalnızca gelecege bakılmalıdır. Böy-
le bir görüş, hiçbir biçimde doğru degıldır. Eğer her
yılın ekonomik ve sıyasai gelişmeleri, önceki yıllar-
da olanlann sonuçlan biçiminde alınırsa bu yanlış
olur. Bu anlayış doğru olsaydı toplumlann gelişme-
si sağlanamazdı.
O nedenle her yeni yılda yapılması gereken ve ya-
pılabilecek olumlu ve ryi işler olmalı. Geçen yıl eko-
nominin güvensizlik ortamına sürüklenmesi, siyase-
tin daha da tıkanması ya da hükümet edenlerin ye-
tersizliği nedenleriyle tartışılmalı ki çıkış yollan bu-
lunabilsin; geçmişten ders alınsın ve geleceğin alt-
yapısı kurulabilsin.
• • •
Bayramlar ve Yeni Yıl, içinde bulunulan olumsuz
koşullann alt düzeyi ne olursa olsun, yeni bir baş-
langıcın habercisi olmalı; bireyin de toplumun da
beklentilerini yükseltmeli; daha iyi, daha güzel, da-
ha mutlu bir geleceğin umutlarını yeşertmelidir.
Beklentileri yükseltmenin iki yolu var; biri düşler,
öbürü de gerçekler dünyası. Bu iki dünya birbiriyle
çok sınırlı ölçüde kesişir. Çünkü düşler dünyası
şansa; olasılıklara dayalıdın Milli Piyango gibi. Düş-
lerinin büyüklüğü ne olursa olsun, toplumun çok
büyük çoğunluğu gerçekler dünyasıyla yüz yüzedir.
Gerçekler dünyası nasıl düzeltilecektir?
Asıl sorun budur.
Gerçekler dünyasında iyiyi, güzeli ve yararlıyı ya-
kalama, var olan koşullann bilinçli bir uğraşla dü-
zeltilmesine bağlıdır. Koşullar kendiliğinden düzel-
miyor; bireyin ve toplumun, bu amaç doğrultusun-
da yoğun ve sürekli bir biçimde çaba harcaması ge-
rekiyor.
Insanlık tarihinin kanıtladığı gibi, daha üretken
ekonomik gelişme ve bununla eşzamanlı olarak sö-
mürüyü azaltma savaşımı, gelişmenin ve özgürieş-
menin temelidir. Daha doğrusu, yaratıcılığa ve üret-
kenliğe dayah, özgüriükçü siyasal savaşım güçten-^'
dikçe, gelişme ve ilerieme sağlanır. Bu dünyada ya-
şamanın tadına vanlır ya da yaşamın güzelliğine
ulaşılır.
Düşler ve gerçekler arasında çok büyük bir fark
daha var; düşler bireyseldir; buna karşılık gerçek-
ler esas olarak, ekonomik, siyasaJ ortama ilişkindir;
yani toplumsaldır.
Bu nedenle, gelişmenin gerçeklerini yakalamanın
yolu da bireysel düşlerden, kurtuluş umutlanndan
değil, birlikte ya da ortaklaşa venlecek toplumsal
uğraşlardan geçiyor. Aslında toplumlar geliştikçe,
bireysel düşlerin yerini yaşamın gerçekleri alır.
Bundan sonraki yıllann daha iyi ve mutlu bir top-
lumsal ortam sağlaması isteniyorsa, Yeni Yıl'da Jş-
çilerin, memuriarın, üretici örgütlerinin, meslek oda
ve birliklerinin, sendika ve derneklerin, toplumu bi-
linçlendirme yönünde çok daha fazla emek verme-
leri gerekir. Bireyin düşlerini gerçekleştirmesi ve top-
lumun kendine ğelmesi yalnız ve ancak herkesin
toplumsal sorumluluğuna sahip çıkmasıyla sağ-
lanır.
Yeni Yıl'da, sorumluluk anlayışının yaygınlaşma-
sı ve toplumu kendine getirecek çalışmalann yoğun-
laştınlması gerekiyor.
e-posta: yakup(a metu.edu.tr
ATO Başkanı Sinan Aygün
'Asgari ücret
utanç rakamı'
ANKARA (ANKA)-
Ankara Ticaret Odası
(ATO) Başkanı Sinan
Aygün. 2001 başından
itibaren net 102 milyon
liraya yükseltilen asgari
ücreti, 'asgari utanç
rakamı' olarak
nitelendirdi.
Aygün, enflasyonla
mücadele ederken
sosyal dengelerin göz
ardı edilmemesi
uyansında bulunarak
"Asgari ücret 200
milyon liraya yüksehUse
dünyanın sonu gelmez,
bunun enflas> ona da
ciddi bir etkisi ohnaz"
dedi.
Sinan Aygün, yaptığı
yazılı açıklamada,
enflasyonla mücadele
sürecinde sosyal
dengelerin göz ardı
edilmesinin ülkenin
başına büyük dertler
açabileceği uyansında
bulunarak "102 milyon
liralık asgari ücretin
Türkçesi, git Afrika'da
yaşa demektir" diye
konuştu.
Bu yıl içinde toplam 79
bin kişinin kamuda
işbaşı yaptığını belirten
Aygün, böylece
devletin yüzde 4 daha
büyüdüğünü
kaydederek kamu
kadrolannı 'şişirmek'
yerine asgari ücretin
arttınlması gerektiğini
ifade etti.
Aygün, OECD ülkeleri
içerisinde asgari
ücretin Portekiz'de
353 dolar, Ispanya'da
511 dolar,
Yunanistan'da 540
dolar, Almanya'da 1100
dolar olduğunu
hatırlatıp Türkiye'nin
ise 150 dolarla asgari
ücret bakrmından en
son sırada bulunduğunu
belirtti.
4 kişiük bir ailenin
ayda asgari 600 milyon
lirayla geçinebileceğine
işaret eden Aygün, "Bir
ailede 4 kişi 102 milyon
liraya asgari ücretie
çahşıyor da olsa. o aile
açhk smınnda yaşıyor
demektir" dedi.