17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 3 ARALIK 2000 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Slogan atarak îstanbul Valiliği'ne yürüyen eylemci memurlar, hükümetin istifasını istediler PoKsten yasachşıeylemtstanbul Haber Servisi - tstanbul po- lisi, 2 meslektaşının ölümü, 12'sinin de yaralanmasını dün sokaklarda yürü- yüş yaparak protesto etti. Gösterilere katılan yaklaşık 2 bm polis, Başba- kan'ı, hûkümeti. valiyi istifaya çağır- dı; Içişleri Bakanı Sadettin Tantan'ı yuhaladı, eski fçişleri ve Adalet Baka- nı Mehmet Ağar'ın gönderdiği çelen- gi yol kenanna attı. 6 saat sûren pro- testo gösterilerinde polisler "Dişe diş, kana kan. intikam üıtikam", "Polisler içerde, katüler dışarda", " Hüküroet nerede, biz buradayız", "Hükümet af- finı al başuıa çaT, "Bizi satanı biz de satanz", "Pülisin insan hakJan yok mu", "1 Mayıs'ta bizi yok biün" slo- ganlan attı ve tekbir getirdi. Gaziosmanpaşa'da çevik kuvvet po- lislerinı taşıyan otobüsün Kalaşnikof- • Gaziosmanpaşa'daki silahlı saldında iki meslektaşlannın ölümünü protesto eden çevik kuvvet polisleri önce îstanbul Emniyet Müdürlüğü, ardından da îstanbul Valiliği'ne yürüdüler. îstanbul Emniyet Müdürü Kazım Abanoz'un uyanlanna rağmen eylemi sürdüren polisler, sık sık "Dişe diş, kana kan, intikam", "Örgütler savulun silah kullanacağız", "Başbakan istifa" sloganlan attılar. Polisler yürüyüş sırasında silahlarını havaya kaldırarak, "Oldükten sonra mı kullanacağız" diye sordular. Bursa'da da çevik kuvvete bağlı polisler eylem yaptı. narak Cağaloğlu'ndaki Îstanbul Valı- liği'nin önüne geldı. Valilik binası önünde oturma eylemi gerçekleştiren polisler, Vali ErolÇakır'ı istifaya ça- ğırdı. Valilikten çıkarak polislere hi- tap eden Emniyet Müdürü Kazım Abanoz, polisleri uyararak "Zorlabir şey yapmamız otanaz" dedı. Polislerin uyanlan dikkate alma- ması üzerine Abanoz, "Tepküniziye- terli şekilde gösterdik. Lütfen sorum- luluğumuzu biJelim. Sağduyulu dav- larla taranması ve 2 polisin ölümü, 12'sinin de yaralanmasıyla sonuçlanan saldırının ardından dün yaklaşık 2 bin polis, sabahın erken saatlerinde Bay- rampaşa'daki Çevik Kuvvet Şube Mü- dürlüğü binasında toplandı. Daha son- ra yürüyüşe geçen polisler, Vatan Cad- desi'nde bulunan Îstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne geldi. Yolun bir kısmı- nı trafığe kapatarak yürüyen polisler "Tantan uyuma, pohsine sahip çık" sloganlan eşlığinde, bıldıri dağıttı. Buradan îstanbul Valiliği'ne doğru yürüyüşe geçen polisler, yol boyunca "Başbakan istifa7 ". "Başbakan polisi- nc sahip çık", "Devlet hainle pazarfak etmez", "Çevik burada, tetikçiler ne- rede", "Örgütler savulun, silah kuHa- nacağız", "Bu vatan Apo'ya mezar olacak" ve "Pasif müdür istemiyo- ruz" sloganlannı attılar. Arkalannda otobüs, minibüs gibi araçlann da bulunduğu kortej, Aksa- ray üzerinden tramvay yolunu kulla- Önceki gün silahlı saldında yaşamını yitiren polisler için düzenlenen cenaze töreninde tçişleri Bakanı Sadettin Tantan ve Emniyet Müdürü Turan Genç de ha- zır bulundu. Tören sırasında Tantan'ı yuhalayan polisler, hûkümeti. Adalet Bakanı Hikmet Sanıi Türk'ü istifaya çağırdı. Polisler burada da "Dişe diş, kana kan, intikam. intikam", "Hükümet affinı al başına çal", "Bizi satanı biz de satanz", "Polisin insan haklan yok mu" sloganlannı atö. (Fotoğraflar. UĞUR DEMİR) Oğlu ölüm orucunda olan bir annenin Başbakan Bülent Ecevit ve Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'e yanıtı 'Çocuklanmıza hücreye git demeyiz' • GülterKanlı, Başbakan Ecevit'in çağnsına şu sözlerle yanıt veriyor: "Ben çocuğuma nasıl diyebilirim, git hücrede öl, diye." ASUMAN ABAaOĞLU İZMİR - Cezaevlerindeki ölüm orucunu durdurmalan için ailelere seslenen Başbakan Bü- lent Ecevit ve Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'e, Buca Ce- zaevi'nde ölüme yatan Ümit KanlTnın annesi ölüme yatan Gülter Kanh şu sözlerle yanıt veriyor: "Insanınevladınınhüc- re hücre öhnesi kadar acı bir şey yok: yüreğim yanryor, içim par- çalanıyor, ama o çocuğa diye- mem ben, 'Oğlum hücreye git' diyemem.Ben anayım,içim yan- sabfle»" Gülter Kanlı, DYP ll Merke- zi'ni işgal ettiği gerekçesiyle yargılandığı tzmir DGM'de al- dığı 12.5 yıllık hapis cezası iki Gülter Kanh, tüm anneler adma direniyor: "Biz ölmeden çocuklanmızı öldüremeyecekler, F tiplerine götüremeyecekler; kesinlikle buna müsaade etmeyeceğiz™" kez Yargıtay'da bozulmuş olan Ümit Kanlı'nın annesi. Oğlu- nun ispat edilmiş bir suçu olma- dığını belirriyor ve "İspat etein- ler, o zaman cezasnu çeksin, de- yip sesimi çıkannayacağım" di- yor. Açlık grevine gitmemeleri için çokmücadele ettiklerini an- latıyor, ama bir yandan da şu sözlerle onlara hak vermeden edemiyor: "Başka silahlan yok; vücutiarmı kurşun yapıp patia- tacaldar. Ancak böyle ses duyu- racaklar. Adalet Bakanı, F tipin- de değişme olabihr diyor. O za- man ben soruyorum: bu açlık grevierinin adım adun geldiğini bffiyorlardı. Bu çocuklar aylar- dır her yere mektuplar vazdılar; ailder kapı kapı doJaşö. O za- man neden tarbşmaya açmadı? Buçocuklar her seferindeölüme yatmakzorundalar mı bir şeyte- riyapmakiçin?" Ölüm orucunu bitırmeleri için ailelere çağnda bulunan Başbakan Ecevit ve Adalet Ba- kanı Türk'e, "Ben çocuğuma nasıl diyebilirim, git hücrede ÖL diye" yanıtını veriyor, Gülter Kanlı, Buca Ceza- evi'nde terörist dedikleri çocuk- lann birinin bile silahlı eylem yapmadığını söylüyor; aralann- da 15 yaşında hapse girenlerin olduğunu, hepsine katil gözüyle bakılamayacağını vurguluyor. "Bu kadarmı korkuyoriarbu ço- cuklardan" diyor. Ümit'in altı yıldır bırçok kere işkenceden geçtiğinı. Bergama Gezaevi'nde yapılan operasyon- da sinir gazıyla hastalandığını, yanında arkadaşlannın kafalan patlanlaraköldürüldüğünü anla- tıyor. 'Oldûrsûnler diye qy vermedik' Oğlu Ulaş Göktaş pankart as- maktan 20 yıl ceza almış ve şim- di Buca Cezaevi'nde ölüme yat- mış olan Cafer Göktaş ıse Baş- bakan Bülent Ecevit'e şöyle ses- leniyor: "Çocuklarm ölüm oru- cunu bırakmalan, afleierine dü- şüyormuş. Ama onlar, hücreye gftmektense burada ölürüz, di- yoıiar. Benim oğlum 15vaşmday- ken girdi cezaevine, pankart asü dhe20>ıJyedL DGM'liksuçmu bu?DG\L 15 vaşmdaki bir çocu- ğa mı kalmış? Oğlumun sağhk durumu kötü. son görüşmede ayakta duramadı. Başbakan Ecevit'e şunu biktireum: Biz ço- cuklanmızı öldürsünler diye, hücreye atsınlar diye onlara oy vermedik.'' ranahm" diye konuştu. Abanoz' un konuşmasını sık sık ke- sen polisler, "Bizi satanı biz de sata- nz" diye slogan atarken silahlarını kılıfianndan çıkanp havaya kaldıra- rak "Oldükten sonra mı kullanaca- ğız'' diye sordular. Abanoz'un konuşmasının ardından oturma eylemini bitiren polisler, mes- lektaşlannın cenaze törenine katıl- mak üzere yeniden emniyet müdürlü- ğüne döndüler. Gaziosmanpaşa'daki saldında şehit olan Mehmet Ali Acuz ve Tahir Toka adlı polislerin cenazesi, Vatan Cadde- si'nde bulunan Îstanbul Emniyet Mü- dürlüğu'ne getirildi. Burada toplanan tüm polisler tabancalannı zaman za- man havaya kaldırarak solgan atmayı sürdürdüler. Tantan'ı yuhalaHılar Şehit polisler için düzenle- nen cenaze töreninde lçışlen Bakanı Sadettin Tantan ve Emniyet Müdürü Turan Genç de haâr bulundu. Tören sıra- sında Tantan'ı yuhalayan po- lisler, hûkümeti, Adalet Baka- nı Hikmet Sami Türk'ü istifa- ya çağırdı. Polisler burada da "Dişe diş, kana kan, intikam, intikam", "Hükümet affinı al başma çal", "Bizi satanı biz de satanz", "Polisin insan hakla- n yok mu" sloganlannı attı. Ağar'ın çelengi atüdı Cenaze araçlanna konulan şehit polislerden Tahir To- ka'nın cenazesi karayoluyla Kahramanmaraş'a göndenldi. Acuz'un cenazesi ise Bayram- paşa gınşinde araçtan alınarak meslektaşlannın omuzlannda Çevik Kuvvet Şube Müdürlü- ğü'ne yürüyerek götürüldü. Yürüyüş sırasında eskı Içışle- ri ve Adalet Bakanı Mehmet Ağar'ın gönderdiği çelenk ise polislerin tepkisine neden ol- du. "Çelenk göndereceğine kendisi gelseydi" diye bağıran polisler, çelengi yol kenanna attı. Acuz'un cenazesi, bura- daki törenin ardından Hatay'a götürülmek üzere Atatürk Ha- valimanı'na gönderildi. POBsin ilk eylemi değil 1992 yılında da Îstanbul po- lisi, 7 polis memuru ve tstan- bul DGM Başsavcısı Yaşar Günayduı'ın öldürülmesini protesto etmişti. Çoğunluğu Terörle Mücadele Şubesı'ne bağlı sivıl polislerden oluşan gnıp, cenaze arabalannın önünde "Kahrolsun komü-' nisder", "Polis düşmanı insan haklan". "Kanunız aksa da zaferlslamın". "Kana kan, in- tikam" sloganlan atmıştı. "ADahuekber" diyerek tek- bir getiren grubun dağıttığı "TürkpoKsi"başlıklı bildınde ise "YıDardırTürkdevleunive miDetini yok ermek için uğra- şan diş destekli kızü bölücii odaklarsongünlerde azgınlaş- ü. Af Yasası, Pişmanhk Yasası, ttiraf YasasL işte terör" ıfade- lerine yer venlmişti. Polisler, 1997 yılında ise "halkm zorla korucu yapüdı- ğı" iddıalannı araştırmak üzere Diyarbalcır-Lıce'ye gi- den 45 kişilik Demokrasi Platformu'nu protesto etmiş ve "Hejet Lice'den defol", "Lice koruculan kahraman- dn*", "Terörist basın örgütün sea" sloganlan atarak yürü- yüş yapmıştı. Bursa'da da yürüdüler Bursa Emniyet Müdürlü- ğü'ne bağlı çevik kuvvet po- lisleri de Istanbul'daki eyle- me destek olmak amacıyla Bursaspor ile Fenerbahçe ara- sındaki Türkiye Kupası maçı öncesi toplandıklan Atatürk Stadı'ndan Atatürk Anıtı'na kadar yaklaşık 2.5 kilomet- re yürüdüler. 500'e yakın çevik kuv- vet polisi saat 16.00'da yürü- yüşe geçti. Zaman zaman yo- lun bir şeridini trafığe kapa- tan gösterici polislere Bur- sa Emniyet Müdürü Aydın Genç, önce telsiz anonslany- la engel olmak istedi. Genç'i dinlemeyen polisler Atatürk Caddesi'ne kadar geldiler. "Tantan polisine sahip çık", "Hükümet al affinı başma çal", "Vatan bölünmez" slo- ganlan atan polisler, Atatürk anıtı önünde Istiklal marşı söylediler. Bu arada Bursaspor- Fener- bahçe karşüaşması öncesi Bursaspor taraftarlan da po- lis lehine gösteri yaptı. DUZYAZI ORHAN BİRGtT CHP'de Tasîiye Girişimleri mi? Sadece dünkü "Cumhuriyet" CHP Genel Merke- zi'nin, geçen hafta parti içi muhalefeti temizleme amacıyla düğmeye basma girişimine yer vermiş ve eski Genel Başkan Altan Öymen'in, örgütteki görev- den almalar ve yenilenen parti kütügünün işlevsiz kı- lınması konusunda Deniz Baykal ile bir telefon gö- rüşmesi yaparak, uyarı görevini yerine getirdiğini yaz- mıştı. Ulkenin içinde bulunduğu burgaç, herkesin bildi- ğı gelişmelerle sürerken 18 Nisan seçımlerınde par- lamento dışına düşmüş olan CHP'nin, derlenip to- parianma yerine, tam aksi bir stratejiyi uygulama ala- nına sokma iddialan doğru mu? Olup bitenlere bakarsanız, yeni genel merkezin böyle bir girişim için, bir yandan hafta sonunda par- ti meclisıni toplayarak üye kayrt sistemi için öymen döneminde hazırlanan yönetmeliği değiştırdiğini öğ- reneceksinız. öte yandan, yine genel merkezin isti- fa çağnsına uymayan kimi il örgütleri yöneticilerini, Istanbul'da yaptığı gibi, çıkarma isteği ile disiplin ku- ruluna verdığı haberleri ile karşı karşıya kalacaksınız. Deniz Baykal'ın, partide DSP ile eski CHP üye ka- yrt sistemi arasında yeni bir örgütlenme modelini ya- şama geçırtmek istediği biliniyor. öymen yönetimi ve özellikle o yönetimin genel sekreteri Tarhan Erdem, göreve geldikten sonra, "yenidenyapılanma"nın zo- runluluğunu anlatırken 18 Nisan seçimlerinde alınan oy ile, aynı dönemde partiye kayıtlı üyelerin sayılan arasında ıkinciler lehine olan farkın, hastalığın gerçek nedenı olduğunu saptamıştı. Hastalığı gideımek için de kongre yönetmeliği, üye kayıt yenileme yönetmeliği hazırlanmış, "herkese açık, değiştirilemez genelkütük" sistemine geçilmek istenmişti. 28 Ağustos 1999'da toplanan parti mec- lisi, isteği onayladı. Bu onaylama anında bugünkü merkez yönetim kurulu sandatyelerinde oturan üye- lerden 18'i de olumlu oy kullandı. Şimdi aynı üyeler, 2000 yılının 9 Aralık günü yapı- lan parti meclisi toplantısında, oyönetmeliklerin de- ğiştirilmesi için Genel Sekreter Onder Sav'dan ge- len yeni önerinın lehinde vaziyet aldılar ve CHP'nin üye kayrt düzenini, 18 Nisan seçimlerinden önceki günlerınin parti kütüğündeki uygulamayadöndürdü- ler. Tarhan Erdem'in "herkese açık, değiştirilemez ge- nel üye kütüğü" olarak nitelendirdiğı 28 Ağustos dü- zenlemesinin altüst edilmiş olmasını, bugünkü genel merkez, birçok ilçede kongre yapacak sayıda kayrt- lı üyenin bulunamayışı ile açıklamak istiyor. Bunun dı- şında uyumlu bir parti yönetimine olan ihtiyaçta de- ğişiklik gerekçesınde yer alıyor. Tarhan Erdem'e göre, değişiklik isteğinin asıl ama- cı, "partiiçı ıktıdarlann emriyle düzenlenebilen, iste- nildiğinde oynanabilen, bu arada kamuoyuna kütük havası verilen bir bakkal deften sistemine geçilme arzusudur". Genel merkez bu arzusunu yaşama geçirirken öte yandan bazı il kurullannı da görevden aynlmaya zor- lamakta, direnenleri de îstanbul ll örgütü Sekreteri Fuat Keskin ve Haluk Akpek örneğinde olduğu gi- bi, geçici ihraç istemi ile disiplin kuruluna sevk ede- rek, otomatik olarak görevden aynlmalannı sağla- maktadır. "Peki bu yeni kütük sistemi değişikliğinde haklı olan kimdır" sorusunun genel merkezden gelen ya- nıtı, "Ama bazı ilçelerde kongreyapacak üyemizyok" biçiminde oluyor. Tarhan Erdem ıse, o hep yaptığı gibi, bir hesap ada- mı olarak sayılan konuşturmaktan vazgeçmiyor. CHP'nin 92 ilçede hiç üyesi bulunmadığını anlatıyor ve devam ediyor: "104 ilçede 1 ile 20 üye arasında oluşan birörgüt var. 21 ile 40 üyemiz olan ilçe sayısı 145. Yine 190 liçede 40 ile 100 üye arasında üyeyazılı. 100'den faz- la üyesi olan ilçeler ise 385." Erdem'e göre genel merkez, üyesi bulunmayan ilçelerde örgüt kurmak için samimi olsaydı, bu 92 ilçe kongresi için sınıriı ve geçici bir yönetmelik yaparak, öteki 834 ilçenin kü- tük sistemine dokunmazdı. Oysa yapılan değişiklik ile o 834 ilçede de kayıtlannı yenileyen ve 18 Nisan sonrasında biz CHP'liyiz diyenlerin dışında, seçim- lerde kim bilir hangi partiler için çalışmış kimseler de kongrelere katılacak ve parti üyesi olmadıklan halde oy kullanarak, kader belirieme görevi yapacaklar. Birtürgüdümlü, robot üye ile CHP'nin gelecekte- ki yöneticileri ve kurultayının delegeleri hazırlanacak! Peki, öyle bir oluşum, alışılmış tartışmalann ve çe- kişmeli kongrelerin dışında değişik bir mücadelenin nedeni olabilir mi? Parti içi muhalefetin sözcüleri arasında "Niçin ol- masın" deniliyor. Ve ardından ekleniyor: Bir kongrede seçilmek isteyen bir partili, aday ol- sa ve seçimi yitirse, daha sonra da 8 Aralık parti mec- lisinde kabul edilen yönetmeliğin yasalara aykın ol- duğunu ileri sürerek yargıdan kurultayın iptalini sağ- lamaya kadar uzanan bir girişimi başlatamaz mı? Görülüyor ki CHP'de sular durulmamış. Faks:0212-677 07 62 E-mail: obirgrtfr; e-kolay net CmnhurTyet kitap kulübu OfaJMA GUKHJ TAKSİM SERGİ SALONU'NDA 14 Aralık Per^embe iYarm) 00-16.30 Öykülerinden bölümler okuyup Kitaplarını imzalayacak istiklal Cad. (Fransız Konsolosluğu yanı) Taksım Tel: 252 38 81/82
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle