17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 ARAUK 2000 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Sivil toplum örgütleri, Türkiye'de birçok engelle karşılaştıklannı belirtiyorlar Yasalgüvence isteğiALİER Temiz topluma ulaşmada ve demokratik, katıhmcı yeni bir sistemin kurulmasında temel un- sur olarak görülen sivil toplum örgütleri (STÖ), yasal güvence bekliyor. AB katılım ortaklığı belgesinin kısa vadeli beklentiler bölümünde de STÖ'lerin faali- yetlerine yasal güvenceler sağ- lanması isteniyor. Cumhurbaşka- nı Ahmet Necdet Sezer de TB- MM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, STÖ'lere anayasal güvence sağlanmasuıı istemişti. Pek çok alanda devleti "kıs- kandıracak" hizmetler gerçek- leştiren STÖ temsilcileri, sivil ör- gütlerin çağdaş ülkelerde yasal güvence altına alınıp maddi ola- rak desteklendiğini, Türkiye'de • Yurttaş Girişimi Sözcüsü avukat Ergin Cinmen, STÖ'lerin önündeki engellerden birinin Dernekler Kanunu ve ilgili yönetmelikler olduğunu söyledi. Mülki idare uygulamalanndan da şikâyet eden Cinmen, sivil toplum oluşumlannın ekonomik darboğaz içinde bulunduğunu vurguladı. ise engellendiğiıü belirttiler. Bu nedenle, öncelikle yasal güven- ceye ihriyaç duyduklannı anlatan STÖ sözcülerinin ve uzman hu- kukçulann görüşleri şöyle: Prof. Dr. Türkan Saylan (ÇYDD Genel Başkanı): Biz, çevrenin korunması, kent ve eği- timin planlanması gibi konular- da kendimizi zorla dahil ettiriyo- ruz. Oysa Almanya'da çevre der- neği kurmaya çalışırsanız, sokak çocuklan için çalışırsanız beledi- ye size yer veriyor, "aman çah- şm" diyor. STÖ'lerin her türlü çalışması şeffaf olmalı ve elbet- te denetime tabi olmalı. Ama bu denetim uzmanlarca yapılmalı ve baskıya dönüşmemeli. Polise sık sık "Bizi korumakla görevli- siniz, engellemekle değfl" uyan- sında bulunuyorum. Belki daha da önemlisi, sivil toplum örgütü kisvesi altında çağdışı gerici he- deflerini gerçekJeştırmek iste- yenlerin de önünü kesecek yasal düzenlemelere ihtiyaç var. Avukat Ergin Cinmen (Yurttaş Girişimi Sözcüsü): STÖ'lerin önünde belli başlı üç engel bulunmaktadır. Bunlardan birincisi. Dernekler Kanunu ve ilgili yönetmeliklerdir. Bugün- kü mevzuat, deraek kurmak is- teyen yurttaşın önüne binbir zor- luk çıkarmaktadır. En küçük bir yanlışta deraek yöneticileri ve üyeleri kendileri- ni yargıç önünde bulmakta, mil- yonlarca liralık para cezasına çarptınlmaktadır. tkinci büyük engel, mülki ida- re uygulamalanndan gelmektedir. Üçüncü engel, bu amatör olu- şumlann içinde bulundukları ekonomik darboğazdır. Hiç ol- mazsa belediyelerin bu konu ile ilgili tahsisatlannın bulunması tbrahim EthemTanla toprağa verildi Eski CHP milletvekiii Bûknt Tanla'nm babası tbrahim Ethem Tanla'nm cenaze töreni dün yapddL Ataköy Camii'nde kdman ı-cna/p namnTinın arrhnrian ZJndrlUaıvıı Mezarhğı'nda toprağa verflen Tanla'nm cenaze törenine CHP Ikkri Deniz BaykaL Önder Sav, Prof. Dr. Nurettin Sözen, Algan Hacaloğhı, Mehmet Aii Ozpolat, Afi Topuz, Muazzez Çetebi, Ahmet Gûryûz Ketenci. Prof. Dr. Hurşit Güneş, Mehmet Sevigen, Züifü LivaneB, Yaşar Kemai Tank Akan ve Yüksel Çengel'in de aralannda buhınduğu çok sayıda kişi katokk (Fotoğraf: NEZAHAT EKMEKÇI) gerekmektedir. Öte yandan, Ko- penhag siyasi kriterleri ışığmda TBMM'de yürütülen çahşmalar, STÖ'lerin görüş ve düşünceleri alınmadan yapıhyor. Bu bir dizi olumsuzluğa neden olabilir. Korhan Gümüş (İnsan Yerieşimleri Derneği Başkanı): Öncelikle sivil toplum örgütleri- ni suç örgütü gibi gören Dernek- ler Yasası'mn acüen değişmesi gerekiyor. Uluslararası ilişkiler kurmamız önünde yasal engeller var. Ancak, yasa çıkarmaktan çok mevcut yasalann uygulana- bilmesi çok daha önemli. Örne- ğin, 1930'lardaçıkanlanBeledi- yeler Yasası'mn 13. maddesi "Halkm kaüfam hakkı var" di- yor, ama işlemiyor. Toplantı ve Gösteri Yasası'na göre, izin al- maksızın basın açıklaması yap- ma yetkiniz var. Sadece güvenli- ğinizin alınması için bilgi verme- niz gerekiyor, ama açıklama yap- manız keyfî olarak engellenebi- ^or. "Avrupa Yerel Yönetimler Özerkük Şarü"na göre yerel yö- netimler yurttaşına bilgi vermek zorunda, ancak işlemiyor. Prof. Dr. ibrahlm Ka- bOBİU (Anayasa hukuku uz- manı): Sivil toplum örgütlerinin hukuksal çerçevesini kolektif öz- gürlükler olusturmaktadır. Ana- yasalar bunlara ilışkin özgürlük ilkesini koyduktan başka, bunla- nn güvencesini de belirtir. "Ka- nluna denjokrasi" kavramı Por- tekiz Anayasası'nda demokrasi- nin kurucu öğesi olarak öngörü- lüyor. Yine Polonya Anayasası, STÖ'lerin işleyiş özgürlüğünü, yurttaş hareketlerini ve diğer gö- nüllü birleşmeleri güvence altına alır. Ispanyol Anayasası bütün yurttaşlann siyasal, ekonomik, kültürel ve sosyal yaşama katılı- mını kolaylaştırmak ödevini ka- mu iktidarlanna yükler. Bizde ise anayasa açıkça say- dığı örgütler dışında daha esnek yapılı birleşmeleri tanımıyor. Ço- ğulculuk kkvramına ve anlayışı- na toplu özgürlükler bakımından yabancı kalmış bulunuycK'. t .^ €ENÎŞ AÇI HlKMET BİLA Olüm Alayı Gazetelerde, televizyonlarda, radyolarda okunan ha^er-şdyleydi: ' "Insan Haklan Derneği Adana Şubesi'nin düzenlediği mitinge iş- çi Partisi, ÖDP ve HADEP'in yanı sıra Çağdaş Hukukçular Demeği ile TAYAD'ın da aralannda bulun- duğu dernekler katıldı. YaMaşık beş bin kişinin biraraya geldiğimi- tingde konuşan Insan Haklan Der- neği Adana Şube Başkanı Şeh- mus Kaya, F tipi cezaevleri kaldı- nlana kadar ölüm orucundakilere destek verecekjerini belirtti. Yapı- lan konuşmalardan sonra mitinge katılanlar halay çekti." Bir başka haber de şöyleydi: "Bir grup avukat, ölüm orucun- daki müvekkillerine destek vermek amacıyla açlık grevine başladı. Çağdaş HukukçularDemeği Istan- bul Şubesi'nde yapılan basın açık- lamasında avukatlar adına konu- şan Remzi Kaymaz, ölüm oru- cunda bulunan müvekkitlerinin ta- leplerini ve hedeflenni açıkladıkla- nnı bildirdi. Basın açıklamasının ar- dından avukatlar Hacer Çekiç, Ali Taş, Kenan Alkan, Erkin Dele, Remzi Kaymaz, Behiç Aşçı, Bat- tal Arayıcı, Özgür Gider, Sevgi Özer, Selda Kaya, Rahim Yılmaz ve Mehmet Eroğlu süresiz açlık grevine, avukat Nurhayat Işyapan da 'ölüm orucuna' başladıklarmı belirttiler. Avukatlar, müvekkilleri ölüm orucunu sona erdinnceye ka- dar eylemlerine devam edecekle- rini söylediler." Bir başka haber daha okuyalım: "Türkiye Yazariar Sendikası ile PEN, Tün\iye Oyun Yazarlan ve Edebiyatçılar Demeği'nin yönetici ve üyeleri, F tipi cezaevi uygula- masını protesto gerekçesiyle 2 günlük açlık grevine başladılar." • • • Yaşam ve ölüm... Ikisi, iki söz- cükle anlatılamayacak kadar bü- yük ve derin. Bir o kadar da anlam- h. Yaşamınzor olduğunu biliyoruz. Peki, ölüm bu kadar kolay mı ol- malı? İki yüz genç insan cezaevlerinde ölüm orucunda. Gün gün, saat sa- at eriyerek ölüme gidiyorlar. Onla- n bile bile ölüme yatıran neden ya da güç ne olursa olsun... Onlann yaşamı bu kadar önemsiz mi? On- lann herbiri birdünya. Onlann dün- yalan bu kadar değersiz mi? Insan haklan savunuculan, ya- zariar, çizerter, hukukçular, hekim- ler... Kendinize sorununuz. ölüme alkış tutarak insan hakkı savunula- bilir mi? Bu halay neyin halayı? Bu halay ölüm halayı... • • • Şimdi de bir hekime kulak vere- lim. Ahmet Haki Türkdemir, elekt- ronik mektubunda bakınız neler söylüyor: "Insanlann bir sürü gerekçesi olabilir. En önemlilerinden birisi olan açlık ve sefalet durumunda bile yaşamın yanında olmakgerek- mez mi? (...) Aslında hekim olarak hep bunun için çalıştık. Hekim için, kendi başına var olabilen ve kendi başına ayakta kalabilen, kendi ka- rarlannı alabilen bir yapıttır insan. Fakat gün gelince bu yapıt kendi kendiniyoketmeyeyönelmekte ve bunu insanlann geri kalanı için bir tehdit unsuru olarak sunmaktadır. Yani çaresizlik karşısında ortaya çı- kan birötanazideğildir. (...) Toplum tarafından ölüm düşüncesi yûcel- tilmekte, birtürdinyaratılarak, ayi- ne dönüştürülmektedir. ölüm onı- cuna katılanlann desteklendiği açıklanmaktadır. Şimdiye kadar duymaya alışkın olmadığımız bir şey bu... Yani hiç kızamık hastalı- ğının yüceltildiğini gördünüz mü, ya da kanserin?.. Hastalık karşısın- da hastaya değil, hastalığa değer verildiği nerede göriJlmüştür. Bu- gün bunu yapıyoruz. Insanlar has- talıktan kınlma aşamasına gelmiş, ama toplum ölülenn onunından ve bunun ne kadar önemli olduğun- dan bahsediyor. (...) Bu uygulama- lara birçok kişi ve kurum da alet ol- maktadır. (...) Yine de yaşamın her aşamasın- da ölüm karşısında yaşamı savun- mak gerektiğini, bunun da olanak- lı olduğunu düşünüyorum. Birçok hekimin de benzer şekilde düşün- düğünü sanıyorum." Bu hekime kulak veriniz. Halay düğüne yakışır. ölüme değil... [email protected] Anadolu Hayat Müşteri Hizmetleri (212) 286 45 50 ANADOLU HAYAT Anadolu Hayat Türkiye lş Bankası kuruluşudur.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle