Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 13ARALIK 2000ÇARŞAMBA
HABERLER
yükümli taşıyor
Bakû-Ceyhan'a iiçlii sigorta• Projenin güvenliği için 10 karakol kurulacak,
20 milyon dolar harcanacak. Yıllık geçiş
ücretinden 35 milyon dolar kazanılacak.
Kamulaştırma için 99 milyon dolar harcanacak.
Firmalar 2.5 milyar dolarlık yatırmı yapacak.
BÜIJENTSARIOĞLU
ANKARA - Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı CumhurEr-
sümer, Bakû-Ceyhan protoko-
lünün aynntılanna açıklık ge-
tirdi. Ersümer, Meclis'te onay-
lanırken protokolün sonuna ek-
lenen Ev Sahibi Ülke (EÜA),
Anahtar Teslün ve Hükümet
Garantisi anlaşmalannın yatı-
nmcüara tanınan özendirici ko-
şullar için Türkiye-Azerbay-
can ve Gürcistan'a ortak so-
rumluluk yüklediğini bildirdi.
Ersümer, projenin güvenliği
için 10 karakol kurulacağım ve
20 milyon dolar harcanacağını
kaydetti.
DYP Ankara Milletvekili Saf-
fet Ankan Bedük'ün soru öner-
gesini yanıtlayan Enerji Baka-
nı Ersümer, Bakû-Ceyhan pro-
tokolü ve projenin geleceğiyle
ilgili şu bilgileri verdi:
Yatınmcı gfivencesi: Bakû-
Tiflis-Ceyhan anlaşmalar pa-
ketine, EUA, Anahtar Teslim ve
Hükümet Garantisi anlaşmala-
nnın imzasız, boş formatlan
eklendi. Bu, projenin gercekleş-
tirilmesi açısından üç taraf dev-
let için de hayati önem taşıyor.
Böylece her bir devletin yatı-
nmcılara sağlayacağı imkân-
lann, diğer devletlerce de mü-
zakereyle kabul edilenlerden
çok farklı olmaması sağlanmış
bulunmaktadır.
Muhtemel yatınmcılarla da-
ha sonra imzalanacak anlaşma-
larda yatınmcı için öngörülen
cazip koşullan, her bir devle-
tin diğerine karşı bir uluslara-
rası yükümlülüğü olarak üst-
lenmesi sağlanmaktadır.
Devletlerin herhangi birinin
yatınmcılara sağlamayı taah-
hüt ettiği koşullan sağlamaktan
daha sonra herhangi bir neden-
le imtina etmesi ihtimalinde,
yalnızca yatınmcı değil, diğer
taraf devletler de devreye gire-
bilecek ve bu devlete karşı ulus-
lararası mekanizmalan işlete-
bilecektir.
Taraf devletlere bir de ulus-
lararası hukuk yükümlülüğü
yüklemek suretiyle riski as-
gariye indirmek hedeflenmiş-
tir. Son derece güvenli, cazip
ve teşvik edici koşullar içe-
ren birhukuki atmosfer yara-
tılmaktadır.
Vergi ve masraflar: Azerbay-
can, Türkiye ve Gürcistan'dan
farklı olarak "etde edflen kazanç
flzerinden kâr vergisi" siste-
mini sürdürmeyi tercih etti.
Gürcistan ve Türkiye ise yatı-
nmcı beyanına tabi olmaksızın
hattan aİcan her varil petrol ba-
şına sabit gelir elde etmeyi ter-
cih etmiştir. (Yılda 500 bin va-
ril petrol geçişi üzerinden va-
ril başına 20 cent. Toplam 35
milyon dolar.) Güvenlik için
ana harcama kalemleri; güven-
lik yolu, karakollann yapımı,
tefrişi ve bakım-onanm mas-
raflandır.
20 yılda 47 milyon dolar
Irak-Türkiye hattı ağırhklı
olmak üzere diğer ham petrol
ve doğalgaz hatlannı da içe-
recek şekilde yapılan tüm har-
camalann toplamı 20 yılda 47
milyon dolar civannda olmuş-
tur. Bakû-Tiflis-Ceyhan'ın gü-
venliği için 8-10 adet jandar-
ma karakoluna 5-6 milyon do-
lar, teçhizat ve donanım için
12 milyon dolar, bakım-ona-
nm için 1.5 milyon dolar har-
canacak. Bu masraflar kolay-
lıkla taşıma gelirinden karşı-
lanabilecek.
Kaldı ki yatınmcı 2.5 mil-
yar dolan boru hattına yatır-
dıktan sonra, öncelikle kredi-
lerin geri ödenebilmesi ve son-
ra da kâr amacıyla boru hat-
tını tam kapasite ile çalıştıra-
bilmek için elinden gelen her
türlü çabayı gösterecektir.
Bir süre sonra da nasıl ka-
pasite arttmmı yapılabileceği
konusunda görüşmeler başla-
yacaktır.
99 milyon dolar kamulaştır-
ma bedeli, açılacak davalarda
gerçekleşecek ilave fiyat artış-
lan dikkate alınarak belirlendi.
TÜRKİYE GAZETECİLER CEMİYETj
ODUU.ERI
TGC Başkanı Nail Güreti, Sedat Simavi dönemindeki özgûn basm sermayesinin yerini, utcki sektörierie entegre medya sermayesmin aldığuu söytedl (KADER TUGLA)
SimcMİkliilleiisıüupleiini buldu
Istanbul Haber Servisi -
Türkiye Gazeteciler
Cemiyeti'nin (TGC) kurucu
başkanı Sedat Simavi adına
verilen ödüller sahiplerini
buldu. TGC Başkanı Nafl
Güreti, Sedat Simavi
dönemindeki özgün basm
sermayesinin yerini, öteki
sektörlerle entegre medya
sermayesinin aldığını,
dünyadaki kaçınılmaz
değışıme koşut olarak,
Türkiye'de de medyanın
büyüdüğünü ve güçlendiğini
söyledi. TGC'nin The
Marmara Oteli'nde 24'üncüsü
düzenlenen "Sedat Simavi
ÖdüDerT töreninde konuşan
TGC Başkanı Nail Güreli,
• Sedat Simavi ödüllerinde bu yıl, Gazetecilik Ödülü 'Sözün Bittiği Yer' adh
eseriyle Coşkun Aral'a, Televizyon Ödülü 'Osmanlı Devleti'nin Doğuşu' adh
programlanyla Neşe Sansoy Karatay ve Zafer Karatay'a verildi. Edebiyat
Ödülü'nü 'Don Kişot'tan Bugüne Roman' eseriyle Prof. Dr. Jale Parla kazandı.
Sedat Simavi 'nin, toplumsal
yanı önde gelen bir gazeteci
olduğunu belirterek özetle
şunlan söyledi:
"tnsan haklan kuşaktan
kuşağa getişip değiştL Dün
lnsan Haklan Evrensel
BUdirgesi'nin kabulünün 52.
yıldönümüydü. Ve Türkiye'de,
temel insan haklanndan olan
yaşama hakkının sınınna,
ölümün eşiğjne gebniş
cezaevlerindeki insanlann
yaşama hakkının, vatandaşı
oJduklan devlet tarafindan
korunup korunamadığı
tarüşıhyor.''
9daldaödûl
Bu yıl, Gazetecilik Ödülü
«Sözün Bittiği Yer" adh
eseriyle Coşkun Aral'a.
Televizyon Ödülü "Osmanlı
Devleti'nin Doğuşu" adh
programlanyla Neşe Sansoy
Karatay ve Zafer Karatay'a
verildi. Edebiyat Ödülü'nü
"Don Kişot'tan Bugüne
Roman" eseriyle Prof. Dr.
Jale Parla, Sosyal Bilimler
ödülü'nü "Osmanlı Bankası
Tarihi" adlı eseriyle Prof. Dr.
Edhetn Ekiem aldı. Fen
Bilimleri Ödülü de
"Süpersimetrik Fazlann Nötr
Higgs Sektörüne Etküeri"
isimli eseriyle Doç. Dr.
Durmuş AJi Demir ve "Sonsuz
Boyutlu Bir Disk ve
Grassmannyan Üzerinde
Klasik Mekanik \e Geometrik
Kuantizasyon" adlı eseriyle
Doç. Dr. Osman Teoman
Turgut'a verildi. Sağlık
Bilimleri Ödülü'nü ise
"Anadohı'da Bulunan Antik
Tıp AtetierT eseriyle Prof. Dr.
ÜterUzelıle
a
Bosentan
Aminoguanidin ve L-
Kanavanin'in Endotoksemik
Farede Mezenterik Kan
Akunı, Dalak ve Karaciğere
Eddleri" adlı eserleriyle Doç.
Dr. Alper B. Iskit, Doç. Dr.
Ayşe Arru Sungur. Doç. Dr.
Gökhan Gedikoğiu, Doç. Dr.
Mustafa Oğuz Güç aldı.
Görsel Sanatlar Ödülü'nü
"GaleriBinyılSergisrile
Prof. Dr. Devrim Erbil alırken
Spor Ödülü de olimpiyatlarda
halter dalında şampiyon olan
Halil Mutiu ile güreş dalında
şampiyon olan Hamza
Yerlikaya'ya verildi-.
Aylık denetimler sürecek
24 su firmasından
20'si yeniden açıldı
İstanbul HaberServisi-Istan-
bul'un içme suyunun önemli
birkısmını karşılayan 19 litre-
lik polikarbon ambalajlardaki
kirlilik tartışmasıyla birlikte
kapatılan fırmalar birer birer
yeniden açılmaya başlandı.
Böylece, ll Sağlık Müdürlü-
ğü'nün denetimleri sonucu fa-
aliyeti durdurulan 24 fırmadan
20'si yeniden açıldı. ll Sağlık
Müdür Yardımcısı Zafer Çag-
lar, kirliliğin kaynaklarda de-
ğil, dolum ve ambalajlama sı-
rasında çıktığı için firmalann
kendini düzeltmesinin kısa sür-
düğünü söyledi.
tstanbul'da su numuneleri-
tıin ikinci kez yapılan analizle-
rinde kirlilik göstergesi ya da
aktifklora rastlanmayan 20 fir-
maya, yeniden faaliyete devam
izni verildi. tl Sağlık Müdürü
Osman Karaaslan yaptığı ya-
zılı açıklamada, çevre ekiple-
rince 26-29 Kasım tarihleri ara-
sında kente su veren kaynaklar
ve bunlann satış istasyonlan-
na yönelik denetimler yapıldı-
ğını anımsattı. Denetimler so-
nucu 1 Aralık'ta 8,5 Aralık'ta
ise 16 firmanın faaliyetlerinin
durdurulduğunu belirten Ka-
raaslan, bu firmalardan alınan
ikinci numunelerin inceleme-
lerinin bir kısmının da tamam-
landığını kaydetti.
Zafer Çağlar ise kirliliğin
kaynaklarda değil, dolum ve
ambalajlama sırasında görül-
düğüne dikkat çekti. Kaynak-
lann temiz olduğu kesinleşme-
den ruhsat alamadıklannı be-
lirten Çağlar, "Beffibir dûzene
uyduklan zaman hepsi temiz
çtkacakür" dedi. Çağlar ayn-
ca, aylık denetimlerinin devam
edeceğini vurguladı.
Temize çıkan firmalar
İkinci su numunelerinin ana-
lizleri sonucunda, herhangi bir
kirlilik göstergesi ya da aktif
klora rastlanmayan 20 firmanın
isimleri şöyle: "Kırkpmar,Can
Pınar, Gümüş Pınar, Şadırvan,
Mispak, Mercan, ErSu, Çoban
Pınar, Dumlupınar, Akua, Baş-
pınar, Akasya, Kuzey Kaynak,
KfimerKa\Tiak,Sırmak£ş,Hün-
kâr, Sırma Kaynak, Kıîm Su,
HamidiyeveYalıSu"
IFRC
Deprem
kurbanlan
için bağış
isteSi
EMtNE
KARAKTTAPOĞLU
CENEVRE- Marmara ve
Düzce depremlennın üze-
rinden 1 yıldan fazla zaman
geçmesine karşın, 38 bin ki-
şinin, bir bşı daha çadırlar-
da geçirmeye hazırlanması,
dünya kamuoyu tarafindan
endişeyle izleniyor. Ulusla-
rarası Kızılay ve Kızılhaç
Federasyonu IFRC'nin ön-
ceki günyapnğı yardım çağ-
nsıyla gözler, bir kez daha
Türkiye'deki depremzede-
lerin sefaletine çevrildi.
IFRC, durumun vahametine
dikkat çekerek zengin ülke-
leri, depremzedelerin gerek-
sinmelerinde kullanılmak
üzere 21.5 milyon dolar yar-
dım yapmaya çağırdı.
Merkezi Cenevre'de bulu-
nan örgüt, 81 ülkede sürdür-
düğü insani yardım operas-
yonlarında 355 milyon do-
lara gereksinimi olduğunu
açıklarken paranın en bü-
yük kısmının, Türkiye'deki
depremzedeler için ve Yu-
goslavya'da kullanılacağını
bildirdi. Zengin üDcelere yap-
tığı bağış çağnsında, Tür-
kiye'deki iki büyük depremin
ardından 1 yıl geçmesine
karşınhâlâ 38 bin insanm ça-
dırlarda yaşadığına dikkat
çeken IFRC, fıziksel ve psi-
kolojik olarak sakatlanan
yüz binlerce insanın da, nor-
mal yaşama dönmesi için
yardiına gereksinmesi oldu-
ğunu vurguladı.
IFRC tarafindan yapılan
açıklamada, Türkiye içinay-
nlan paralann, özellikle ya-
pı, psikolojik destek ve ül-
keninyeni bir felakete hazır-
lanması programlarmdakul-
lanılacağı beürtihyor.
Okmeydanı'nda polisin açtığı ateş sonucu 3 gün önce öldürülmüştü
Ozkan Tekin toprağa verildi
İstanbul Haber Ser-
visi-Okmeydam'nda 3
arkadaşı ile duvara F tı-
pi cezaevlerini protesto
eden yazılar yazarken
kendilerine müdahale
eden polisler tarafindan
öldürülen Özkan Tekin
(21), ÛcitelliCemevi'nde
düzenlenen törenin ar-
dından Kanarya Mezar-
lığı'nda toprağa veril-
di. Cenaze töreninde gü-
venliği ise Çevik Kuv-
vet Şube Müdürlüğü po-
lislerinin gösteride ol-
ması nedeniyle Yunus
adı verilen motorsiklet-
li polisler, karakol, tra-
fik polisleri ve sivil po-
lisler sağladı.
Adli Tıp Kuru-
mu'ndan ailesi tarafin-
Ikitelli Cemcv i'nde düzenlenen törenin ardından Kanarya Mezzarhğı'nda topra-
ğa verilen Tekin'in cenaze töreninde güvenliği Yunus adı verilen motorsikletli po-
lisler, karakol, trafikpoGslerivesivil polisler sağladL(Fotoğraf: KAAN S A G A N A K )
dan alınan Özkan Tekin'in ce-
nazesi, konvoy eşliğinde Iki-
telli Cemevi'ne götürüldü. Ce-
mevi'nde Tekin'in cenazesi kı-
zıl bayrağa sanldı, daha sonra
oluşturulan kortejle grup, Ka-
narya Mezarlığı'na doğru ha-
rekete geçti. Mezarlığa giden
cenaze arabasmın önü, hızlı
gitmemesi içinbir grup tarafin-
dan kesilirken arabayı kulla-
nan şoförün ağladığı görüldü.
Cenazeye katılanlar kısa bir
bekleyişin ardmdan İETT oto-
büsleri ile Kanarya Mezarlı-
ğı'na gittiler.
Grup mezarlıkta, "lçerde,dı-
şardahücreleriparçala". "Öz-
kan Tekin yaşıvor, MLKP sa-
vaşıyor", K
Bedel ödedik, bedel
ödeteceğjz", "Yaşasm siper yot
daşlığı" sloganları atarak
MLKP pankartı açtı.
4 kişi gözaltmda
İstanbul Büyükşehir Beledi-
yesi Mezarlıklar Müdürlü-
ğü'nün görevlendirdiği imamın
mezarlığa girmemesi üzerine
Tekin'i ailesi ve arkadaşlan top-
rağa verdi. Ailenin iste-
ği üzerine getirilen baş-
ka bir imam, Tekin için
dua okudu. Mezarhkya-
kımnda pankart açan 4
kişi ise polis tarafindan
gözaltına alındı.
Cenazede güvenliği
ise motorize polis ekip-
leri, trafik, karakol po-
lisleri ve sivil polisler-
den oluşturulan yakla-
şık bin kişilik polis gü-
cü sağladı. Çevik Kuv-
vet Şube Müdürlüğü
ekiplerinin cenaze tö-
renine katılmaması dik-
kat çekti.
SlP'teıı açıklama
Sosyalist Iktidar Par-
tisi'nden (SİP) yapılan
açıklamada, Özkan Te-
kin'in Okmeydanı'nda polis
kurşunu ile Cafer DereK'nin
ise Hollanda'da "sivfl faşistier"
tarafindan öldürüldüğü belirti-
lerek "Kamuoyu nezdinde iyi-
ce haksızduruma düşen devlet
güçlerinin, bu durumu değiştir-
mek için türlü planlar uygula-
maya koyacağı anlaşümakta-
dır" görüşüne yer verdi.
GÖRÜŞ
Prof. Dr. İBRAHİM Ö. KABOĞLU*
••
Tam on yıl önce biryasa ile kurulan (5.12.1990) TBMM
lnsan Haklan Inceleme Komisyonu (İHİK), 1 Mart 1991 'de
faaliyete başladı.
1982 Anayasası döneminde yapılan yaşama seçim-
leri arasında 1991 seçimleri, yeni bir anayasa ve kurum-
sal yapılanma yönündeki arayışlan en ileri ve somut ola-
rak yansıtan bir kampanya ile noktalandı. Demokratik-
leşme ve liberalleşme bakımından en önde gözüken DYP
ve önderi Demirel, bu bağlamda, "Insan Hakları 8a-
kanlığrnın kurulması ve karakollann saydamlaşmasını
slogan haline getirmişti.
21 Kasım 1991'de kurulan DYP-SHP koalisyon hü-
kümet programında lnsan Haklan Bakanlığı'nın kuru-
lup örgütlenmesi, bu konuda ilgili yasa yüruriüğe ko-
nuncaya kadar bir devlet bakanının insan haklan ile gö-
revlendirilmesi öngörülmüştü. Bu amaçla hazırlanan
"insan Haklan Bakanlığı'nın Teşkilât ve Görevleri Hak-
kında Kanun Tasansı", TBMM'de özellikle DYP kana-
dının isteksizliği ve engellemeleri sonucu yasalaşama-
dı. Bunun üzerine, 2. DYP-SHP Hükümeti, lnsan Hak-
lan Bakanlığı (İHB) yerine Kanun Hükmünde Kararna-
me (KHK) ile "lnsan Haklan Teşkilâtı"n\ kurdu (6 Eylül
1993). Anayasa Mahkemesi, bu kararnamenin dayana-
ğını oluşturan Yetki Yasası'nı iptal ettiğinden, söz ko-
nusu örgütlenme gerçekleşemedi. Bundan böyte hü-
kümetler, daha çok genelge yoluyla insan haklan ala-
nında dantşma niteliğinde birimler oluşturmayı yeğle-
diler. Aradan 8 yıl geçtikten sonra aynı araç kullanıldı
ve sontıç değişmedi: "lnsan HaklanBaşkanlığı"nm ku-
rulmasına ilişkin KHK'nin dayanağını oluşturan Yetki
Yasası, Anayasa Mahkemesi'nce ıptal edildi (5.10.2000).
199O'lı yıllann başında, insan haklannı korumak ama-
cıyla mevcut siyasal ye idari hiyerarşık yapı dışında
özerk ve uzman bir birim oluşturma yerine hükümetle-
rin bakanlık kurma yönündeki tercihı, eleştiri konusu ol-
du. Bakanlık biçiminde siyasal- idari örgütlenmenin ye-
rinde olmadığı, etkili olamayacağı ve hatta sakıncalar
yaratabiteceği vurgulandı. Tercih edilen yapılanma bi-
çiminin isabetli olmayışı bir yana, anayasal düzenleme
konusu olması gereken insan haklan koruma aygıtının
genelgelerle kurulmaya çalışılması, hükümetterin konu-
ya, "o/sa da olur, olmasa da" zihniyetiyle yaklaştıklan-
nı göstermekteydi.
Kısacası, 9O'lı yıllann siyasal istikrarsızlık ortamında
hep ikincil konuma itilen insan haklan, evrensel bir de-
ğer olarak benimsenmekten çok, "marjinalleştirme ve
siyasallaştırma" aracı oldu.
TBMM İHİK ise ilk yıllarda daha çok insan haklan ih-
lalleriyle ilgili kendisine yapılan şikâyetleri kabul eden
birim olarak çalıştı. Kuruluş Yasası doğrultusunda ça-
lışması, daha çok son iki yılda özellikle karakollarda ve
cezaevlerinde yaptığı denetimler ve yayımladığı rapor-
laria gerçekleşti.
İHB de, önceki dönemlere göre özellikle son iki yıl-
dır daha gerçekçi bir yaklaşım ortaya koyarak somut
çalışmalar yapmaya başladı...
Doğru tanı-açık söyiem
İHİK ve İHB'nin kurucu babaları ya da öncüleri baş-
ta gelmek üzere devlet ve siyaset adamlannın sürege-
len ortak söylemi şu oldu: "Ulkemizde insan hakları ih-
lalleri var, ama başkalarında da var; insan haklanna
saygıyı Batı istediği için değil, insanımız buna layık ol-
duğu için sağlayacağız; işkence var, ama bunlar mün-
ferit hadiselerdir; idam cezasının kaldmlmasına halkı-
mız henüz hazır değil..." Söylemin anlamı şu: "hak ve
özgüriükler insana içkin değerler değildir."
fnsan haklan sorunlanna doğru tanı koymaktan sürek-
li kaçışı ve çözüm yollannı geliştirmeyerine savunma ha-
linde olmayı öne çıkaran yaklaşım, Türkiye'de insan hak-
lan politikası oluşturuimasını da engellemiş bulunuyor.
Bir yandan, İHlK'nin değinilen raporlan ve İHİK Baş-
kanı Sayın Pişkinsüt'ün söylemi; öte yandan, İHB'den
sorumlu önceki bakan Sayın Irtemçelik'in 14 Ekim
1999'da sivil toplum örgütleriyle toplantı bağlamında
oluşturduğu söylem, isabetli çözüm yollan için doğru ta-
nı anlamına geliyordu. Çünkü Türkiye'de insan haklan ih-
lâllerini ve sorunlannı, azımsamadan, birilerini ürkütme
endişesi taşımadan ve örtbas etmeden açık bir dille or-
taya koymakta idiler. Yaşama ve Yürütme düzleminde
bu şeklide açık bir iradenin ortaya çıkması önemli bir baş-
langıç oluşturabilirdi, hatta bir dönüm noktası.
Değinilenler, yürüriükteki mevzuat çerçevesinde bi-
le pariamento üyelerinin kararlı tavıriannın olumlu so-
nuçlar doğurabileceğini ortaya koymuş bulunuyor. Bu
yöndekı çabalar, ulkemizde insan haklanna saygı yo-
luyla devletin variık nedenini sorgulama konusu olmak-
tan çıkarmayayönelikti aynı zamanda. Zira, kişi güven-
liğini sağlamak ve yaptınm uygulamak, devletin variık
nedeni ise cezaevi olaylan ve işkence, devlet otoritesi-
nin sona erme eşiğini ifade eder.
Bu nedenle, söz konusu cezaevi raportan, gereği için
başta hükümeti, düzenleme için pariamentoyu hareke-
te geçirmeltydi. Yargı karartan için de kanrt olarak önem-
li dayanaklardı. Gerçekten, hukukun öneminin (Cum-
hurbaşkanı öncülüğünde) yeniden kavranmaya baş-
landığı 2000 yılında, doğru tanı ve içten söylem, insan
haklannı iyileştirme politikasına ivme kazandırabilirdi. Zi-
ra, Türkiye'de insan haklan, ne bir anda ne de belli
mevzuat değişiklikleriyle değil, ancak belli bir evrim sü-
recinde iyileştirilebilir. Konuya duyariı siyasetçilerin, ay-
dınlann, uzmanlann, sivil toplum örgütlerinin, emekçi-
lerin ve işverenlerin bir ortak değer olarak insan hakla-
n küttürü oluşturma yönündeki sürekli çabalanyla.
Insan haklan ihlâllerinin en aza indirilmesinde içten-
lik şu sorularda ve yanrtlannda saklı:
- On yıl önce hükümetler niçin uzman ve özerk bi-
rimlerie değil de siyasal ve idari nitelikte kuruluşlaria işe
koyuldular? Insan haklan sorununa gerçekçi tanı ve
çözüm yolları karşısında, merkezi otorite müdahale
edemeyeceği için mi?
- Yine aradan uzun bir zaman geçmiş olmasına kar-
ştn neden yasa yerine KHK yolu kullanıldı? Konu "Jvedi"
idiyse neden sekiz yıl beklendi? Yoksa milletvekillerinin
çoğunluğu insan haklannı ivedi sorun olarak görmedi mi?
Türi<iye'de insan haklanna saygı, bu yönde irade sa-
hibi siyasetçilerin çoğalması ile sağlanabilir, yoksa so-
runu çözmek için kararlı bir tuturm sergileyenleri harca-
makja değil. Bütün sorun, en temel insan haklan ihlâl-
lerini ortadan kaldırma konusunda içten olup olmama
noktasında toplanmaktadır.
* Marmara Üniversitesı Hukuk Fakültesi
İstanbul Büyükşehir Belediyesi
Personel taşıma ihalesi
yine Albayraklar'ın
İstanbul Haber Servisi
- Fazilet Parti'li (FP) is-
tanbul Büyükşehir Bele-
diyesi'nin "kadrolu fir-
ması" niteliğindekı Al-
bayraklar, bu yıl da bele-
diyenin personel taşıma
ihalesini aldı.
FP'li İstanbul Büyük-
şehir Belediyesi'nin per-
sonel taşıma ihalesini yi-
ne Albayraklar Turizm
AŞ aldı. Eski İstanbul
Büyükşehir Belediye
Başkanı Recep Tayyip
Erdoğan döneminde al-
dığı ihalelerle büyüyen
Albayraklar şirketi, dün
belediye encümeninde 3
parça halinde yapılan
personel taşıma ihalesi-
ni yüzde 7.5 indirimle
yeniden kazandı. Albay-
raklar, 63 hattan oluşan
bölüm için 1 trilyon 60
milyar liralık, 77 hattan
oluşan bölüm için 1 tril-
yon 30 milyar liralık, 87
hattan oluşan bölüm için
910 milyar liralık olmak
üzere toplam 3 trilyon li-
ralık ihaleleri aldı.